Başkent sardes

Başkent Sardes

başkent sardes

APA YEGÜL F (2020). Sardes: Tarih, Mimarlık ve Şehircilik. Anadolu Araştırmaları, 0(23), 135 - 158. 10.26650/anar.2020.23.82068 Chicago YEGÜL Fikret K. Sardes: Tarih, Mimarlık ve Şehircilik. Anadolu Araştırmaları 0, no.23 (2020): 135 - 158. 10.26650/anar.2020.23.82068 MLAYEGÜL Fikret K. Sardes: Tarih, Mimarlık ve Şehircilik. Anadolu Araştırmaları, vol.0, no.23, 2020, ss.135 - 158. 10.26650/anar.2020.23.82068 AMAYEGÜL F Sardes: Tarih, Mimarlık ve Şehircilik. Anadolu Araştırmaları. 2020; 0(23): 135 - 158. 10.26650/anar.2020.23.82068 VancouverYEGÜL F Sardes: Tarih, Mimarlık ve Şehircilik. Anadolu Araştırmaları. 2020; 0(23): 135 - 158. 10.26650/anar.2020.23.82068 IEEEYEGÜL F "Sardes: Tarih, Mimarlık ve Şehircilik." Anadolu Araştırmaları, 0, ss.135 - 158, 2020. 10.26650/anar.2020.23.82068 ISNAD YEGÜL, Fikret K.. "Sardes: Tarih, Mimarlık ve Şehircilik". Anadolu Araştırmaları 23 (2020), 135-158. https://doi.org/10.26650/anar.2020.23.82068
kaynağı değiştir]

Güney yandaki Bizans devri duvarının büyük bir kısmı mevcut olan Akropolis, genelde Lidya, Yunan ve Roma devirlerine ait bina kalıntılarıyla yapılmıştır. Ortadaki platformda muhtemelen erken Bizans devrine ait teraslı bir binanın kısımları yer almaktadır. Alt kısımlardaki küçük kovuklar içinde bulunan eski Lidya ve Yunan kapları kalenin ilk defa MÖ. 8. Yüzyılda tahkim edildiğine dair emareleri desteklemektedir.[3] Güney tarafta bulunan ve içine sadece kale duvarı üzerinden girilebilen, iyi muhafaza edilmiş durumda tonozlu bir Bizans yapısı kalenin güney tabyasının bir kısmını teşkil ediyordu. Kral Krezüs’ün etrafını kuşatan Pers muharipleri kaleye bu yandan hücum etmişlerdi. Orta platformdan yaya olarak kuzeye doğru gidilirken, Antiochus III tarafından inşa edilen mermer bir Helenistik devir istihkam tabyasına varılır. Bu kısım ve buna bitişik muhtemelen Pers istihkamlarına ait yeşil küfeki taşından yapılmış kısım 1960 yılında meydana çıkarılmıştır. Akropolis güneyde Bozdağ silsilesine ve kuzeyde geniş Gediz Çay ovasına mükemmel bir görüntü cümbüşü sunar.[3]

Bintepe Mezarlığı[değiştir kaynağı değiştir]

Sardis'te MÖ 7. yüzyıl sonu - MÖ 6. yüzyıl başına ait hayvan biçimli eserler üreten kemik oymacılık atölyesinin olduğu bilinmektedir. Kazılarda bulunan 50 adet altın küpe ve bunların dökümünde kullanılan taş kalıplar altın işleme endüstrisini göstermektedir. Sur kapısı yakınlarında ele geçen 107 tanesi demir, 29 tanesi bronz olan 136 adet ok uçlarından iki tanesi 10 cm diğerleri ise 3.5 cm uzunluktadır. Tüm ok uçları sap yerleştirme bölümlerine sahiptir. Kapının 130 m güneyinde tahribat enkazının altındaki zeminde bir demir kılıç bulunmuştur. Bu kılıcın 18 m güneyinde aynı zeminde bulunan orak bir grup demir buluntu ile ele geçmiştir. Bu buluntu grubunda dikdörtgen bir süzgeç gibi askeri malzemelerle alakası olmayan buluntuların yanı sıra bir arabanın tekerleklerine ait ispit, çivi ve benzeri buluntular da vardır.[1]

Figürin[değiştir kaynağı değiştir]

Artemis Tapınağı’nın yapımını ilk defa Lydia Kralı Krezüs, Ana Tanrıça Artimu adına, kum taşından bir sunak olarak başlatmıştır. Bunun ardından M.Ö.330 yılına doğru asıl tapınak yapılmasına girişilmiş, ancak tamamlanamamıştır. Helenistik dönemde beyaz mermerden yapılarak tamamlanan tapınak iki ana bölüme ayrılmıştı. Artemis tapınağı, Helenistik dönemin İon tarzında yapılmış en büyük tapınaklarından biridir. Bir benzeri Efes’tedir. İç bölümdeki kutsal yerlere giriş kısımları karşısında 8 sütun, yan kanatlar boyunca 20 sütun bunuyordu. Doğu yönündeki sütunlar daha iyi korunmuş durumdadır. M.S.17 yılındaki depremde yıkılan tapınağın doğu yönündeki sütunları, Romalılar tarafından tekrar yerlerine konulmuştur. M.S. 312 yılında yaşanılan sel felaketinden sonra tapınak yine Romalılarca, doğu tarafından onarıma alınmıştır.[3]

Akropolis[değiştir kaynağı değiştir]

Lydia seramiği ticari kaygısı olmayan yerel üretime sahiptir. MÖ 8. yüzyılda Yunan etkisiyle geometrik bezemeli seramikler MÖ 6. yüzyılda Orientalizan etkiden sıyrılıp özgünleştiği görülür. Ördek ve kayık biçimli kaplar özgünleşmenin göstergesidir. Kozmetik ticaretinde simge olan lydion da Sardis buluntuları arasında önemli bir yer tutar. Bikrom, mermer taklidi, damarlı boyama, İonia etkili Fikellura seramik örnekleri Sardis'te ele geçen seramik buluntular arasında yer alır. Birçok merkezde ele geçen Ephessos grubu seramik Sardis üretimi olarak kazılarda ele geçmiştir. Akropolde ele geçen siyah figür tekniğinde yapılmış bir kyliks ve sur duvarının tahribat enkazında bulunan Attika siyah firnisli seramikler, altı adet siyah figür vazosu, Korinth, Doğu Yunan ve Fikellura seramikler tarihlemede yardımcı olan buluntulardır. Akropolde Pers tahribi esnasında yanan yapıda ele geçen pişmiş toprak öğütme taşları, tezgah ağırlıkları, tepsiler ve işlenmiş boncuklar in situ olarak bulunmuştur. Pers tahribi esnasında yanan diğer bir yapıda buluna üzerinde köpek başlı deniz yaratığı olan bir Orientalizan dinos yapıyı tarihlemektedir. Ele geçen bir diğer Orientalizan dinos üzerinde iki bant şeklinde geyikler ve aslanlar betimlenmiştir.[1]

Maden[değiştir kaynağı değiştir]

Mimari[değiştir

Sardes: History, Architecture and Urbanization

The ancient city is located between the Tmolos Mountains and the Hermus Plain east of the Pactolus River valley. A massive stone and mudbrick fortification wall of the late Lydian period, some 18-20 m thick, extends down from the slopes of the acropolis, one of the northern spurs of the Tmolos, towards the plain enclosing an area of 108 hectares. According to Herodotus, Herakles was the legendary founder of the city and the Heraklid dynasty going back to the late Bronze Age (Herodotus I.7). Croesus, the last Lydian king was defeated by the Persian King Cyrus in 547 BCE. The Persian rule at Sardis, lasted two centuries until the city was “liberated” by Alexander the Great in 334 BCE (Arrianus, Anabasis, 1.17.3-6). The city and the region were made a part of the Seleucid Empire when Seleukos I Nikator defeated Lysimachus in the Battle of Kourepedion in 281 BCE. Upon Seleukos’ death, his son Antiochus I and his queen Stratonike settled in Sardis it a regional western capital of the Seleukid Kingdom until its defeat in the Battle of Magnesia in 189 BCE by the combined forces of Pergamon and Rome. We believe that the construction of the temple in the Artemis sanctuary commenced soon after the conquest of Sardis by Seleukos, possibly under the leadership of queen Stratonike who lived in Sardis. 

City planning of Sardis never followed popular grid-iron models; rather, topographical opportunities seem to have dictated the shape of the city producing a more flexible and organic arrangement. A major east-west road marking the course of the Persian Royal Road connecting the coast with the inland divided the plain and the northern foothills of the acropolis – in effect, creating an “upper city” and a “lower city.” The upper city was probably the preferred neighborhood of the wealthier classes. Lydian era terrace walls of fine limestone preserved up to 6-7 m high and possibly connected to each other by stairs, ramps, and tunnels, were uncovered at several locations on acropolis slopes. Massive terraces probably supported large residences or palaces, one being possibly the ‘Lydian Palace’ (mentioned in Pliny and Vitruvius as Croesus’ palace later turned into a gerousia or senior’s meeting place: Pliny, NH 35, 172; Vitruvius, 2.8.9- 10). A major addition of the Hellenistic period was the theater, enlarged with a two-story columnar skene frons during the Roman period; the stadium that extends west beyond the stage building was added around the same time. Inscriptions and ancient sources mention an agora and stoa, gymnasium, and a mint from Lydian and Hellenistic periods, but their locations are unknown. There was considerable settlement outside the city walls at all periods (the latter removed during the Persian period), especially along the Pactolus valley, including a gold refining workshop/sanctuary presided over by a Lydian altar of Kybebe from the sixth century BCE. 

The Roman era was ushered in by the devastating earthquake of AD 17 which elicited fiscal relief from Rome. Many Roman era buildings are characterized by large, vaulted structures typical of Roman construction, such as the stadium. Notable among them is a midfirst century CE Imperial cult temple (Vadi-B temple, an octastyle Corinthian pseudodipteros) elevated on a vast rectangular colonnaded enclosure approached by an axial, monumental staircase; an early second century bath-gymnasium complex of the symmetrical imperial type featuring a ceremonial hall displaying a colonnaded aediculae in two stories; an eastwest marble colonnaded avenue which received a monumental city gate in late Roman times. For monumentality and cultural importance, the most outstanding monument of GrecoRoman Sardis was the Temple of Artemis. The cult of Artemis was introduced to the city from Ephesus in the late sixth century or so, when a monumental altar was built in the sanctuary against the backdrop of the acropolis. The temple, started ca. 280-270 BCE, might have been intended to be a dipteros like the archaic dipteroi of Ionia. Only the long allmarble cella, facing west, was finished. Work resumed to complete the temple as an Ionic peripteros after the visit of Sardis by Hadrian and Sabina in AD 123/24, an honor which culminated by the granting of the city its second neokoros privilege. Besides starting the construction of the monumental peripteros the cella was divided into two, Artemis retaining her western chamber while the cult of the emperors (with their colossal portrait icons) moved into the new eastern one. The east side seems to have been finished with all its columns, but ironically, the western, Artemis side was never completed. With a pteroma of unequal with around the cella, and spacious and open six-column pronaos porches at the ends, the plan of the Artemis temple at Sardis does not follow the standard pseudodipteral plan of Hermogenes at Magnesia or its Hellenistic and Roman followers. 

Batı Anadolu’da kurulmuş olan Lidya Krallığı’nın başkenti olan Sardes, günümüzde Manisa ili topraklarındaki Sartmustafa köyü yakınlarında bulunmaktadır.





Sardes, Tmolos Dağı’nın (Bozdağ) kuzey yamaçlarında ve Pakyolos (Sart) Çayı’nın kıyısında bulunmaktadır. Sardes’deki ilk yerleşimle ilgili hiç bir bilgi yoktur. Yapılan kazılarda bulunan seramikler Sardeslilerin Yunanistan kültürleriyle bağlantıları olduğunu göstermektedir. Sardes de diğer Doğu Akdeniz kentleri gibi düşman saldırısı sonucunda Tunç Cağı’nın sonlarında yıkılmıştır. Trak göçlerinin bir sebebi olarak meydana gelen bu olay sonucunda buradaki hakimiyet Atys hanedanından Atyadlardan Heraklidere, milattan önce 687’de de Mermnad hanedanına geçti. Bu olaylardan sonra Sardes büyüdü ve ününü dünyaya duyurdu. Kimmerler bu kenti milattan önce 7. yüzyılda üç kere yıktı yaktı. Ancak bir kayalığın üzerindeki akropol Kimmerler’in eline geçmedi. Bu saldırıların atlatılmasından sonra Kral Alyattes ve oğlu Kroisos (Karun) zamanında bu kent en zengin zamanını yaşadı ve Önasya’nın en önemli metropollerinden biri oldu. Milattan önce 547/546’da Persler, Karun’u yenerek kenti ele geçirdi. Burayı satraplık merkezi yaptı ve böylece Lidya Devleti sona erdi.

Sardes’de milattan önce 6. yüzyılda yapılmış altın işleme atölyeleri bulunmaktadır. 20 metreye 25 metre boyutlarındaki bu yapıda Paktolos Çayından çıkarılan altınlar işlenir, sikke basılırdı. Ayrıca bu atölyelerin yakınında kuyumcu dükkanları bulunurdu.

Buradaki akropolün milattan önce 8. yüzyıla kadar gittiği bilinmektedir. Ancak bugüne gelen kısmı Bizans döneminden kalmadır.

Anadolu Uygarlıkları / Lidyalılar

Benzer İçerikler

Gordias

Friglerin başkenti Gordion’a adını veren ve burayı kuran Gordias, öküz arabasına bir kartal konana kadar Makedonya’da bir çiftçiydi. Gordias bu olayıkendisinin bir gün Devamını oku

Truva

Truva, Homeros’un İlyada ve Odeyssia destanlarına konu olmuş olan, günümüzde Çanakkale’nin Tevfikiye Köyü yakınlarında bulunan tarih sahnesinin en önemli kentlerinden Devamını oku

Geç Hitit Devletleri

Anadolu tarihinde, Demir Çağı Uygarlıkları arasında yer alan Geç Hititler (Geç Hitit Devletleri olarak da bilinir) Tuz Gölü ve Fırat Nehri arasında Devamını oku

Truva IV Katman

Erken Tunç Çağı’nın son yerleşimini oluşturan 4. katman Truva 5 yapım evresinden oluşmuştur. Bu katmanda sur duvarları da yoktur. Kil Devamını oku

Hititler

Hititler’in tarihteki yerine dair bilgiler, yüzyılın başında elde edilmiştir. “Yozgat Tabletleri” olarak bilinen tabletlerin çözülmesinin ardından bu tabletlerde geçen, Anadolu’daki Devamını oku

Urartu Kral Listesi

Aramu I. Sarduri (840- 830) İşpuini (830-810) Minua (810-785/80) I. Argişti (785/80-756) II. Sarduri (756-730) I. Rusa (730-714/3) II. Argişti Devamını oku

nest...

gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede