miraç olayı kısaca / İsra ve Miraç olayı nedir kısaca açıklayınız

Miraç Olayı Kısaca

miraç olayı kısaca

Mira&#; olayı nedir?

Haberin Devamı

MİRAÇ NE DEMEK?

Miraç yükseğe çıkma aracı, yükselmeyi sağlayan manevi bir araç anlamına gelmektedir. Miraç Kandili, miraç olayının yaşanması ise peygamberimizin Allah katına yükselişini ifade etmektedir.

Hicretten yaklaşık 1,5 yıl önce Recep ayının gecesinde Yüce Peygamberimiz Mekke’deki Mescid-i Haram’dan Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya götürülmüştür. Oradan da zaman ve mekân mefhumları aşılarak göklere yükseltilmiş, hiçbir faniye nasip olmayan nice manevi makam ve mevkiler kendisine gösterilmiş, varlık ufuklarının üstüne çıkartılarak Yüce Allah’ın huzuruna varmıştır.

Gece, çok kısa bir zamanda iki safhada cereyan eden bu olaya “İsra ve Miraç” mucizesi ve bu geceye de “Miraç” kandili deniliyor.

Haberin Devamı

MİRAÇ OLAYI

Tarihin her döneminde olduğu gibi Mekkeli müşrikler de İslam davetini engellemek için işkence ve eziyette sınır tanımamış, Müslümanlara karşı sosyal ve ekonomik boykot uygulamıştı. Tam boykot sona ermişti ki, bu sefer de Peygamber Efendimiz (s.a.s), kendisini daima himaye eden amcası Ebu Talib’i ve en sıkıntılı zamanlarında destekçisi olan sevgili eşi Hz. Hatice annemizi kaybetti. Peygamberimizin himayesiz kaldığını düşünen müşrikler, O’na reva gördükleri eza ve cefayı daha da artırdı. Bir çıkış yolu arayan Allah Resûlü (s.a.s) İslam’ı tebliğ etmek için Taif’e gitti. Ancak orada da hakaretlere maruz kaldı. Hatta taşlandı ve mübarek ayakları kan revan içinde kaldı. İşte teselliye en çok muhtaç olduğu böyle bir zamanda Cenâb-ı Hak, Habibi’ni himaye ederek O’na İsrâ ve Miraç mucizesini lütfetti.

Allah Resûlü (s.a.s), Miraç’tan ümmetine üç büyük hediyeyle dönmüştür. Bu hediyelerin birincisi Peygamberimizin “Gözümün nuru” dediği beş vakit namazdır. Mirac’ın bir diğer hediyesi “Âmenerresûlü” olarak bildiğimiz ve her gün yatsı namazından sonra okuduğumuz Bakara Sûresi’nin son iki âyetidir. Mirac’ın son hediyesi ise ümmet-i Muhammed’den Allah’a ortak koşmayanların günahlarının bağışlanacağı ve sonunda cennete girecekleri müjdesidir.

İSRA VE MİRAÇ ANLAMI NEDİR?

İsrâ, Sevgili Peygamberimizin bir gece, Mekke’deki Mescid-i Harâm’dan Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’ya yolculuğudur. Miraç ise Mescid-i Aksâ’dan en yüce makama kabulünün adıdır.

kaynağı değiştir]

Ana maddeler: Mescid-i Aksa ve Muhammed

Kudüs'te, tapınaklar tepesinde Kubbetü's-Sahre'nin hemen güneyinde yer alan ve İslam'ın en kutsal yerlerinden biri olduğuna inanılan camidir.

Tarihçe Süleyman tapınağı, (Müslümanların deyimi ile Beytü'l-Makdis) Kral Davut'un oğlu Süleyman'ın hükümdarlığı sırasında MÖ 'de tamamlanmış, II. Nabukadnezar ise krallık ile birlikte yapıyı MÖ 'da tümüyle yıktırmış, Yahudileri esir ederek Babil'e götürmüştür.

II. Kyros, MÖ 'de Yahudilerin Kudüs'e dönmelerine ve tapınağı yeniden inşa etmelerine izin vermiştir. Gösterişsiz bir yapı olan İkinci Tapınak da İS 70'te Romalılar tarafından yıkılmış, geriye yalnızca batı yanında bugün “Ağlama Duvarı” diye anılan bölüm kalmıştır. Bugün El-Aksa Camii olarak bilinen yapının Bizans imparatoru I. Justinianos tarafından Süleyman tapınağı kalıntıları üzerine yaptırılan bir bazilika olduğu kabul edilir. Halife Ömer 'de Kudüs'ü aldıktan sonra yapıyı değişiklik yaptırmadan camiye çevirtmiş, Emevi halifesi I. Velid de () büyük bir onarımla baştan aşağı yeniletmiştir.[9] Yapıya Mescid-i Aksa ismi Abdülmelik bin Mervan tarafından Abbasilere karşı politik amaçlarla verilmiştir.[10] Mescid-i Aksa ile karıştırılan bir yapı olan Kubbetü's-Sahre ise Kutsal Kaya'yı içine alacak şekilde Abdülmelik b. Mervan tarafından yılları arasında yapıldı.[11]

Tartışmalar

Miraç rivayetlerinde yer alan Mescid-i Aksa'nın neresi olduğu konusunda tartışmalar bulunmaktadır. Bazı araştırmacılar Kudüs'teki Mescid-i Aksa'nın kastedilen mescit olmadığı görüşündedirler.[11][12]

Muhammed Hamidullah, Mescid-i Aksa'nın gökyüzünde manevi bir mescit olduğunu ileri sürmüştür.[12]

İslam öncesi ve erken İslam tarihinde hac, kıble ve Kâbe'nin yerinin neresi olduğu konusu 'li yıllardan bu yana tartışılmaktadır. Arkeolojik araştırmalarda Mekke'nin, rivayetlerin aksine yeni bir şehir olarak ortaya çıkışı, bilinen tarih kaynaklarında ve haritalarda adının 8. yüzyıl öncesinde geçmemesi,[13] ticaret yolları üzerinde olmaması yanında tarım açısından arazinin uygunsuz oluşu,[14] erken dönem İslam tarihi hakkında ipuçları veren Kur'an ve hadis rivayetlerinde tanımlanan bazı yer isimleri ve özellikleri ile Mekke'nin coğrafi yapısının uyuşmaması; araştırmacıları, İslam'ın kökleri konusunda farklı arayışlara yöneltmiştir.

Muaviye'nin ölümü sonrasında çıkan iç karışıklıklarda Kâbe, Yezid'in askerlerince mancınıklar kullanılarak taşa tutulmuş, isabet alan kara taş üç parçaya bölünmüş, Kâbe yıkılmıştır.[15] Kanadalı Arkeolog ve İslam Tarihi Araştırmacısı Dan Gibson'a göre sözü edilen yıkım bugünkü Mekke şehrinde değil, bundan yaklaşık kilometre kuzeyde, Petra'da gerçekleşmişti. Araştırmalarında ulaştığı en eski camilerin kıble duvarlarının Petra'yı göstermeleri nedeniyle, bu bulgularla ayet, hadis ve siyer kaynaklarındaki diğer ipuçlarını bir araya getiren Gibson Muhammed'in Petra'da yaşamış ve buradan Medine'ye göç etmiş olduğu sonucuna ulaşmıştır. Ona göre Kur'an'da bahsedilen “bekke” veya “mekke” sözcükleri de Petra'yı ifade ediyordu. Müslümanların ilk kıblesi de Kudüs'teki Mescid-i Aksa değil, Petra'da Al-Lat tapınağı olarak kullanılan kübik yapı olmalıydı. Gibson Petra'da haccın nasıl başladığını ve icra şeklini anlattığı bir video yayınladı.

Bu yapı Müslümanların iç savaşlarından birisi olan Abdullah bin Zübeyr İsyanı sırasında mancınıklarla yıkılmış, İbni Zübeyr karataşı diğer kutsal eşyalarla birlikte alarak Emevi saldırılarından uzakta, bugünkü Mekke'nin bulunduğu yere taşımış, yeni tapınağı burada inşa etmişti. Emevilere karşı Abbasilerin desteğini kazanan yeni mekan birkaç yüzyıllık bir geçiş dönemi sonunda tamamen benimsenmiş, yeni yapılan camilerin yönü Mekke'ye dönük olarak inşa edilmeye başlanmış, Mekke Müslümanların yeni hac merkezi olmuştur.[16][17]

Dan Gibson bu araştırmaları ile İslam'ın erken dönemine ait miraç rivayetlerinde yer verilen “El-Aksa” mescidinin lokasyonlarını da vermiştir. Gibson'a göre mescit, Petra antik kentine yürüyüş mesafesinde (8&#;km), Cirane mevkiinde bulunmaktaydı.

Müslümanlarca Mescid_i aksa olduğuna yaygın olarak inanılan ve içerisinde muallak taşını barındıran diğer bir yapı, Kubbetü's-Sahre

Klasik kaynaklar yerin ismini Mekke'ye 25&#;km mesafede bulunan Cirane olarak vermektedir. Ancak gidiş-dönüş hesabıyla burasının bir gecelik yürüyüş için oldukça uzak bir mesafe olduğu ortaya çıkmaktadır.[18]

Sidretül münteha[değiştir kaynağı değiştir]

Alevi inancında Muhammed’in bedenen miraca çıktığı kabul edilir ve Alevilere özgü menkıbevi bir anlatımla dile getirilir. Bu anlatımda Kırklar Meclisi de önemli bir yer tutmaktadır;

Peygamber miraca giderken yolda bir aslan görür, çıkarıp yüzüğünü ona verir ve yoluna devam ederek Sidretü’l-Müntehâ’ya erişir. Muhammed’e bal, süt ve elma verilir. Tanrı’yla doksan bin kelam söyleşir. Konuşmada kendisine hitap eden sesin Ali olduğunu fark eder. (“Sırr-ı Ali”) Şerhu Hutbeti’l-Beyân’da şöyle açıklanır:

“Abdullah b. Ömer eyidir: Ben işittim Rasul Hazretine sual eylediler ki, Ya Rasulallah mirac gecesi Hak Teâlâ sana ne dilce hitâb etdi? Rasul Hazreti: Bana Ali b. Ebî Tâlib lügatıyla hitab kıldı ve gönlüme bunu ilham eyledi kim, eyitdim: Ya Rabbi, bana hitab iden sen misin yohsa Ali midir? Rabbim bana eyitdi: “Ya Ahmed ben Adem oğlu olunmazam. Ve şüpheli nesnelerle sıfatlanmazam. Seni benim nurumdan yaratdım. Ve Ali’yi senin nurundan yaratdım ve anı senin gönlün sarayına muttalî kıldım ve senin gönlüne Ali’den sevgilü kimse bulmadım, dahi sana anın diliyle hitab eyledim”[23]

Tartışmalar, görüş ve eleştiriler[değiştir kaynağı değiştir]

Miracın Hicret'ten bir yıl ya da 16 ay önce recep ayının gecesinde gerçekleştiğine inanılır. Rivayete göre Muhammed gece vakti Kâbe’den alınıp Burak adı verilen binek üstünde Mescid-i Aksa'ya götürülmüş, Burak'ı Beytü'l-Makdis'in (Süleyman Tapınağı) kalıntılarının güneybatı duvarına bağlamıştır. Muhammed sırasıyla eski Aksa denen bugünkü el-Aksa Camisi'nin altındaki yerden Mescid-i Aksa alanına girmiş, oradan Kubbetü's-Sahre'nın bulunduğu alana geçmiş ve orada İsa, Musa, Zekeriya peygamberlerle buluşmuştur. Günümüzde Nebi Minberi'nin bulunduğu alanda bütün peygamberlere namaz kıldırmış, oradan da Miraç Minberi'nin bulunduğu alandan göğe yükselmiştir.

Hadislere göre Muhammed bu yükselmede gök katlarınıCebrail ile birlikte aşarken sırayla Âdem, Yusuf, Yahya ve İsa, İdris, Harun, Musa ve İbrahim peygamberleri görmüş, yedinci kat gökten sonra Sidret'ül Münteha’ya çıkmıştır. Cebrail’in Sidret'ül Münteha’dan ileriye geçememesi üzerine yolculuğunu tek olarak sürdürmüş, zaman, mekân ve cihetin olmadığı ifade edilen katta Allah ile aracısız görüşmüştür.[21][22]

Anlatılana göre Muhammed Mekke'ye döndüğünde yaşadıklarının gerçek olup olmadığından kuşku duyanların soru yağmuruna tutulmuştur. Ama sorulara doğru cevap vermiştir.

İslam’ın ilk zamanlarında dinin oruç, zekât, şehitlik ve hac gibi belli kuralları, prensipleri tam olarak belirlenmemişti. Gece namazları rağbet görmekle birlikte, ibadet kuralları da açık ve seçik olarak belirlenmemişti. Rivayete göre İsra ve Miraç bu konudaki belirlenmeleri sağlamış olaylardır. Buna göre miraçta;

Kutlamalar[değiştir

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir