gavsı sani ks / Gavs-ı Sani (k.s.)

Gavsı Sani Ks

gavsı sani ks

Gavs-&#; Sani Abdulbaki Hazretlerinin S&#;zlerinden Bir Demet

Gavs-&#; Sânî Seyyid Abdulbaki Hazretleri (k.s)nin Sözleri

 

BU ZAMANDA &#;NSANLARA YAPILAB&#;LECEK EN BÜYÜK &#;Y&#;L&#;K, TÖVBEY&#; TAR&#;F ETMEK VE B&#;R MÜR&#;&#;D-&#; KÂM&#;LE YÖNLEND&#;RMEKT&#;R.

GAVS-I  SÂNÎ  (K.S)

 

 

N&#;YET, ALLAH RIZASI &#;Ç&#;N OLURSA AMELLER MAKBUL OLUR, DE&#;&#;LSE OLMAZ.

GAVS-I SÂNÎ  (KS)

 

HER NE &#;&#; YAPARSANIZ YAPIN N&#;YET&#;N&#;Z ALLAH RIZASI OLSUN.

GAVS-I SÂNÎ  (KS)

 

 

 

R&#;YA, HASET, GURUR, K&#;B&#;R G&#;B&#; HASTALIKLAR AMEL&#; YAKAR.

GAVS-I SÂNÎ  (KS)

 

BÖLGEM&#;ZDEK&#; BÜTÜN GAFLET EHL&#;NDEN SORUMLUYUZ.

GAVS-I SÂNÎ  (KS)

 

 ALLAH, &#;NSANIN KALB&#;N&#; DEVAMLI KONTROL EDER;

&#;Y&#;Y&#; &#;STERSE &#;Y&#;Y&#;, KÖTÜYÜ &#;STERSE KÖTÜYÜ VER&#;R.

GAVS-I SÂNÎ  (KS)

 

ATE&#;&#;N A&#;ACI YAKTI&#;I G&#;B&#;, GÜNAHLAR DA

BÜTÜN GÜZEL N&#;YET VE AMELLER&#;N SEVABINI YAKAR B&#;T&#;R&#;R.

GAVS-I SÂNÎ  (KS)

 

N&#;YET&#;N&#;Z&#; PEYGAMBER&#;N -SALLAHU ALEYH&#; VESELLEM- ÜMMET&#;N&#; ATE&#;TEN KURTARMAK &#;Ç&#;N YAPIN VE ÇALI&#;IN

GAVS-I SÂNÎ  (KS)

 

BU ASIRDA, BU TEHL&#;KEL&#; ZAMANDA GECE GÜNDÜZ ÇALI&#;MAK &#;ARTTIR.                       

GAVS-I SÂNÎ  (KS)

 

KALP KÂBE-&#; HAL&#;L’D&#;R,  ALLAH’IN NAZAR ETT&#;&#;&#; YERD&#;R. D&#;KKAT ED&#;N! HATA EDER, BA&#;KALARINI KIRARSANIZ MUHABBET&#;N&#;Z KES&#;L&#;R.

GAVS-I SÂNÎ  (KS)

V&#;RD&#;N&#;Z&#; ÇEKMEZSEN&#;Z YÜZ SENE DE H&#;ZMET ETSEN&#;Z &#;&#;E YARAMAZ.

 GAVS-I SÂNÎ  (KS)

 

 

HER &#;NSANIN ÜZER&#;NDE B&#;R KAMERA VARDIR.

&#;Y&#;S&#;YLE KÖTÜSÜYLE F&#;LM &#;ER&#;D&#; G&#;B&#; KAYIT YAPILIR.

GAVS-I SÂNÎ  (KS)

 

ÖLÇÜ ALLAH’IN D&#;N&#;D&#;R.D&#;NDE OLMAYAN TASAVVUFTA YOKTUR.

GAVS-I SÂNÎ  (KS)

 

“ALLAH’IN D&#;N&#;NE AYKIRI ZERRE KADAR,

&#;&#;NEN&#;N UCU KADAR B&#;R &#;&#;&#; &#;&#;LEYECE&#;&#;ME ALLAH RUHUMU ALSIN.”

GAVS-I SÂNÎ  (KS)

 

ALLAH’IN HATIRINA K&#;MSEN&#;N HATIRINI DE&#;&#;&#;MEY&#;Z.

ÖNEML&#; OLAN ALLAH’IN RIZASIDIR, KULUN RIZASI DE&#;&#;LD&#;R.

GAVS-I SÂNÎ  (KS)

 

MÜR&#;&#;D&#;N H&#;MMET&#;, MÜR&#;D&#;N GAYES&#;NE GÖRED&#;R.

GAVS-I  SÂNÎ  (K.S)

 

S&#;YASET KONU&#;ULAN YERDE YA SUSUN YA DA ORAYI TERKED&#;N.

HANG&#; PART&#; OLURSA OLSUN KONU&#;URSANIZ SÂDÂTLAR BUNDAN RAZI DE&#;&#;LD&#;R.

GAVS-I SÂNÎ

 

AKILLI OLUN!

PART&#;YE MEYLETMEY&#;N! H&#;ZMETE KES&#;NL&#;KLE NEF&#;S VE S&#;YASET&#; SOKMAYIN.

GAVS-I  SÂNÎ  (K.S)

 

ALLAH YOLUNDA YAPILAN H&#;ZMETTE KEND&#; ÇIKARLARINI GÖZETEN K&#;MSE CEHENNEMDEK&#; YER&#;N&#; HAZIRLIYOR DEMEKT&#;R. ÇOK D&#;KKATL&#; OLUN.

 ALLAH’IN HUZURUNA AK YÜZLE ÇIKIN.

GAVS-I SÂNÎ  (KS)

 

SIKINTILARINIZI ALLAH CELLE CELÂLUHÛ B&#;LS&#;N YETER. BA&#;KALARININ LAFLARI S&#;Z&#; YILDIRMASIN.

YAPTI&#;INIZI ALLAH RIZASI &#;Ç&#;N, SEVD&#;&#;&#;N&#;Z ZATIN HATIRI &#;Ç&#;N YAPIN.

GAVS-I SÂNÎ  (KS)

 

 

Kar&#;&#;n&#;zdaki size ne kadar k&#;zarsa k&#;zs&#;n siz yumu&#;ak davran&#;n.

Kötü kelimelerle cevap vermeyin.

Gavs-&#;  Sânî  (k.s)

 

Sâdâtlar sünnet-i seniyyeyi sözle de&#;il hal olarak ya&#;ar ve yayarlar.

Gavs-&#;  Sânî  (k.s)

 

Kim nefsini alçalt&#;rsa Allah celle celâluhû onu yüceltir.

Kim de nefsini yüceltirse Allah celle celâluhû onu dü&#;ürür.

Gavs-&#;  Sânî  (k.s)

 

 

&#;nsanlara güzel ahlakla muamele edin, güzel söz söyleyin ve kimseye sert davranmay&#;n.

Onlar&#;n hatalar&#;n&#; yüzlerine vurmay&#;n.

Gavs-&#;  Sânî  (k.s)

 

Ahirete çal&#;&#;&#;rsan&#;z dünya, yular&#;ndan tutulan bir hayvan gibi ard&#;n&#;z s&#;ra gelir.

Gavs-&#;  Sânî  (k.s)

Kaynak: Semerkand Takvimi

Babaları Gavs-ı Kasrevi Şeyh Seyyid Abdulhakim El Hüseyni (kuddise sırruh) olup, Ehli Beytin günümüzde ki varisi, kutlu soyun temsilcisi ve zamanın Ehli Sünnet Vel Cemaat inancının yaşanmasına vesile olan, biz dahil milyonların güzel ahlak ile boyanmasına, günah çukurlarından kurtulup Kuran ve Sünnet yoluna girmesine vesile olan ve nasıl ki yaratılmışların en şereflisi ve mükemmeli Hz. Muhammed (sav) Efendimiz ise, torunu ve varisi Gavsı Sani (ks) hazretleride şu an yaşayanların en mükemmelidir

Bahçesinde Allahu Tealanın izni keremi lütfunda, Kuran ve Sünnet pınarı ile o kadar güzel güller yetiştirmesi ve gönüllere huzur veren heybeti ile hayran olmamak elde değil. Gavsların alametlerinden olan, Allah'ın izni ve keremi ile batakta olan insanları kurtarması ve müridlerinin çok olması gibi alametler baş gözü ile çok rahat görülebilmektedir

Biz biliyoruz ki, kesinlikle Gavsı Sani hazretlerini layıkıyla anlatamayız, sadece arayanlara küçük bir ışık olabilmesi niyetiyle bu yazıyı web sitemize ekledik.

Gönül ehli ne güzel söylemiş; "Aramakla bulunmaz, lakin bulanlar arayanlardır." Biz de gördük ki, bulanlar bulmuş, gayreti ve nasibi nisbetinde istifade etmenin derdindeydiler Bu dert ile dertlenmek, Allah'a ulaşmanın faturasıdır, bu faturayı ödeyenler ise ulaşanlardır..

Ben acizane kendimden biliyorum, kendi başıma Allah'a ulaşmaya, rızasını kazanmaya çalışıyordum. Her defasında düşmanlıklarını ve tehlikesinin ne derece büyük olduğunu idrak edemediğim, insanı farkında olmadan gizli şirke düşürme, farkında olmadan bir kelime ile dahi iman dairesinden çıkarma gibi büyük tehlikelere yol açan nefis ve şeytan düşmanlarının ne kadar acımasız olduğunu bu kapıya girdikten sonra anlamaya başladım.

O yüzden Allah Resulu (sav) bir savaş dönüşünde, "Küçük cihaddan büyük cihada döndünüz.." buyurdu. Sahabe efendilerimiz "Nedir o büyük savaş Ya Resulallah?" diye sorduklarında, aldıkları cevap "Nefsinizle olan savaştır.." buyurdu Allah Resulu (sav) O yüzden bu Tarik-i Aliyeye nefis terbiye okuluda denmektedir..

Gavsı Sani hazretlerinin ağbeyi ve mürşidi olan Sultan Muhammed Raşid Erol (ks) hazretleri şöyle buyurmuşlar; "Nefis azgın ata benzer. Dizginleri zapdedilmeyen azgın at gibi sahibini yere çarpıp parçalar." Bu acı akıbete uğramamak için, nefsi terbiye ve ıslahı için Allahu teala paygamberler ve varisleri mürşidi kamilleri göndermiştir.

Bir kardeşimizden bizzat dinlemiştik; Orta Karadenizde bir ilçenin köyünde yaşayan yaşlı anneleri, ömründe hiç gitmediği, adını yeni duyduğu Adıyaman Kahta ilçesinde ki Menzil köyüne gidip zamanın Gavsı bir Evliyayı, Peygamber varisi, Peygamber Efendimizin (sav) o kutlu ehli beyt soyundan  Gavsı Sani Şeyh Seyyid Abdulbaki hazretlerini görmek istemektedir, lakin bu kardeşlerimiz annelerini yaşlı ve yol uzun olduğu için götürmemektedirler Anneleri bu duruma üzülür, ağlarmış Bir gün anneleri bir rüya görür ve Gavsı Sani hazretleri rüyada annelerine, "Ağlama kızım yakında geleceksin.." diyerek teselli etmiştir.. Bu rüyadan sonra annelerini Menzil'e götürmüşlerdir..

Bunlar düşünen insanoğluna ibrettir, bunlar gibi yaşanmış bir çok anı vardır, hepside hikmeti ilahi birşeyler anlatmaktadır..

Büyükler, "Seven dahi fayda görür.." buyurmuşlardır Alemlerin Efendisi (sav) buyurmuşlar; "Kişi sevdiğiyle beraberdir.."


Bu yüce Menzil kapısını bulmadan önce, çeşitli cemaat, fırka ve akımları inceleme fırsatım olmuştu. Çünkü işimiz gereği teknoloji ile uğraştığımız için, aradığımız bilgiyi hızlı bulma yöntemlerini bildiğimizden dolayı hızlıca aradığımıza ulaşabiliyorduk.

Sonraları başımdan geçen olaylar paralelinde manen bitâp bir hale düştüğüm zamanlar, alemleri ve bizi yoktan var eden, bizi Habibine (sav) ümmet olma şerefine ulaştıran, kendisinden başka ilah olmayan Allah Azze ve Celleye iltica ettim, yapacak başka bir şeyim yoktu, "Ya Rabbi beni bu dünyada sana en yakın veli kulun, dostun kimse ona gönder, artık gücüm kalmadı, ben sana ulaşmak, senin rızanı kazanmak istiyorum.." şeklinde niyazlarda bulundum, artık beni irşad edip, Allah ve Resulune (sav) hazırlayacak, ulaştıracak, asırlar boyunca insanlığa hizmet eden evliyayı kirama ve zamanın kutbuna ulaşmak istiyor, can atıyor ve arayışlarım günden güne kor haline geliyordu, sonrasında ise aldığım işaretler ve rüyalar üzerine zamanın Gavsına ulaşmıştım.. Artık biricik mürşidim Gavsı Sani Şeyh Seyyid Abdulbaki hazretleriydi, Elhamdülillah; şimdi gayret ve amel zamanı idi Hamd ederim Rabbime ki, beni şuan yaşadığımız asırda ki yaşayan beşeriyetin en güzeli ve mükemmeline gönderdi..

Büyükler söyler ki; "Mürşidden sevgi olmazsa müride, müridin sevgisi ulaştırmaz mürşide.."


Gavsı Sani hazretlerinin manevi terbiyesi altına girmeden önce amcam yıllar öncesinden bir rüya görmüş ve Gavsı Sani hazretlerinin elini tuttuktan sonra bu rüyasını anlatmıştı. Bizi büyük bir gemide yol alırken gördüğünü söylemişti. Aklıma şu hadisi şerif gelmişti o an:

Hadis-i Şerifte buyuruluyor; "Ehl-i Beyt, Nuh'un gemisi gibidir. Ona binen kurtulur, ondan geri kalan boğulur." [Ahmed B. Habel, El-Müsned,3/; Hakim, El-Müstedrek, 3/]

İmam Nablusi'de (Rh. a.) rüyada gemi görmenin tabirlerini anlatırken şöyle yazmış; "Yine rüyada gemi görmek, Peygamberler Peygamberinin ehl-i beytine sevgi ve muhabbete alâmettir. Çünkü Nebiyy-i Zîşân'ın ehl-i beyti ümmet için kurtuluş gemisidir. Onlara uyanlar selâmet bulur.."

Bizede artık "Bindik Elhamdülillah" demekten ve gayretten başka birşey düşmüyordu.. Adıyaman Kahta ilçesi Durak (Menzil) köyünde ikamet buyuran Gavsı Sani Seyyid Abdulbaki hazretlerini bir katre dahi olmasa bile biraz tanıyalım

Ey arayan; Gavs-ı Sani hazretleri güneş gibi parlıyor hergün orda, ey aşık ne bekliyorsun, maşuka kavuşmak için, zahirden bekleme birşey, bu yazı sana sağlam bir işarettir, değerlendir; yoksa elinden kaçarsa farkına varınca geç olabilir ve pişman olabilirsin, aşk muhabbetin hanesi kalbtir Ey kapıyı bulmuş olan, sen ise sadık olmayı dile Allah'tan, sıddıkiyet kapısıdır bu kapı, sadakat olduktan sonra, gerisi kolay tamamlanır inşaAllah

İnternetten bulabildiğimiz yazıyı sunuyoruz;

Bilvanis, Siyanüs, Taruni, Havil, Dilibey, Nurşin, Kasrik ve Gadir köylerinden soluklayarak Menzil'i mekan edinen Gavs seafoodplus.info ve oğulları (Seyda seafoodplus.info ve Seyyid Abdülbaki seafoodplus.info) kıyamete dek sürecek irşad faaliyeti sergilemektedirler. Peygamber soyundan gelen bu aile, Şah-ı Nakşibendi (k.s.)'ın Kasr-ı Arifan'da başlattığı irşadın ikincisini her türlü çileye rağmen, devam ettirmektedirler. Bu yüzden Menzil'e Seyda seafoodplus.info (k.s.) ikinci Buhara demiştir. Gerek Gavs seafoodplus.info, gerek Seyda seafoodplus.info ve gerekse Seyyid Abdulbaki seafoodplus.infon bu yerlerde Allah'ın rızasını kazanmaktan başka gayeleri olmamıştır. Rıza-ı Bari hayatlarının parçası olmuş ve bu uğurda diyar diyar gezmişler ve bu uzun yürüyüşten sonra , Menzil en son durakları olmuş. Böylece göç ve hicret hayatını yaşayarak Resulüllah'a mutabaat yaptılar.

Bu yürüyüşü önce Gavs seafoodplus.infoe köy köy gezerek başlamış Seyda seafoodplus.info döneminde kalabalıklara dönüşmüş ve şimdi Seyyid Abdülbaki seafoodplus.info de ise zirveye ulaşmıştır. Bu irşad halkasının içinde Şeyh Abdurrahman-ı Tahi, Şeyh Fethullah, Şeyh Muhammed Diyauddin, Şeyh Ahmed-el Haznevi gibi sadatlar sıralanmış, mekan değiştirenlerin yerine Gavs seafoodplus.info, Seyda seafoodplus.info ve Seyyid Abdülbaki seafoodplus.info aynı heyecanla bu yolu bugüne dek taşıyarak onların yollarını takib etmişlerdir.

Nöbeti devraldığı zat, hem kardeşi, hem yol arkadaşı, hem mürşidi Seyda seafoodplus.infor. hayattayken arkasında iki büklüm bir vaziyette büyük bir adabla peşisıra yürümesiyle dikkati çeken Seyyid Abdulbaki seafoodplus.info ilerisini haber verircesine nöbeti Seyda seafoodplus.infoen devralmıştır. Babaları Gavs seafoodplus.info olan bu ikili, ailenin gözbebekleridir adeta.

Seyyid Abdulbaki seafoodplus.info tâ çocukluk yaşlarda hastalığa yakalanmış, zayıf ve bitap düşmüştür. Malum bizim gibi zayıf insanlar için hastalık günahlara kefaret olan ilaçtır ama, büyük zatlar için makam almalarına veya bir basamak ilerisine sıçramak için verilen ilaçtır. Verem hastalığına yakalanmış, ama hasta haliyle Siirt'te, oradan da Van'a okumaya gitmeyi ihmal etmedi. O zamanları medrese talebeliğinin yanısıra , tevbe de veriyordu. Bir yandan hastalık, bir yandan talebelik ve bir yandan da Gavs seafoodplus.infon emri doğrultusunda irşada yardımcı olmasıyla alametlerini tâ o günlerde belli etmesi büyüklüğüne işarettir.

Gavs seafoodplus.info Van'a gönderdi. Van'da ne oldu? Kısa zamanda irşad halkası genişledi ve çoğaldı. Kötü hallerini bırakan halkaya dahil oluyordu. Tabii bu arada rahatsız olanlar muhalefet etmeye başladılar. İstemeyenler ve çekemeyenler oldu. Münkirler boş durmadılar, hemen şikayet ettiler. İki-üç gün tevkif edildikten sonra Seyyid Abdulbaki seafoodplus.info genç yaşta 30 gün süreyle tutukladılar. Molla Ahmed bu durumu Gavs seafoodplus.info açıklamaya çekinir, rahatsızlık duyacağını hesap ederek önce tereddüt etti ve nihayet Seyyid Sıtkı'ya söyler. Zaten Seyyid Abdülbaki seafoodplus.info hastaydı. Bir de hapishane hayatı eklenince, bütün bunları Gavs seafoodplus.info işitirse ne yapar düşüncesiyle Molla Ahmed'in anlattıklarını dayıları açıseafoodplus.infoıları Seyyid Sıtkı diyor ki:

"Ben Gavs seafoodplus.info söyleyince, Gavs seafoodplus.info öyle oldu ki, öyle ferahlandı ki, inanın çiçek gibi açıldı. Öyle tebessümle bana dedi ki:

-Ondan büyük nimet ne var? Allah'a şükredelim. İmam-ı Rabbani, Şah-ı Nakşibendi, Abdulkadir Geylani, Şah-ı Hazne hepsi içerde mapus kaldı. Onlara mutabaatı oldu. Bazıları hata yapıyor, suç işliyor, tevkif ediliyor ve ceza altına giriyor. Bu Allah'ın yolunda tevkif edilmiş ve nezaret altına alınmış ne kadar büyük nimettir. Ne kadar şükretsek azdır."

O yörenin insanları kötü işleri bırakıp, yola gelmesinden rahatsızlık duyanlar Yüzbaşı'ya şikayet ediyorlar, o da huduttaki yüzbaşıya bildiriyor, derken yirmibeş muhtardan imza toplayarak gözaltına alıyorlar.

30 günden sonra serbest bırakıyorlar. Gerçi şikayet edenlerin ekserisi hakikati görünce pişmanlık duymuşlar ve yola girmişler. Baktılar ki ne kadar çile çekiyorsa bu zat, o kadar Allah (C.C.) daha fazla veriyor. Bu durumu idrak edenler hemen diz çöküp halkaya dahil oluyorlardı. 30 günden sonra Menzil'e geliyorlar, daha sonraları tekrar okumak için gidip geliyorlardı. Allah'ın dostları hepsi çekmiş, eziyet onlar için lezzet ve taddıseafoodplus.info Abdulbaki seafoodplus.infon terbiyesinde başta Gavs seafoodplus.infon ve Molla Derviş gibi Hocaların katkısı büyüktür. Seyda seafoodplus.info nasıl ki Gavs seafoodplus.infon emrinde nasıldı, Seyyid Abdülbaki belki iki-üç misli daha fazla Seyda (k.s.)'ın emrindeydi. Seyda seafoodplus.info ağabey-kardeş ilişkisinin ötesinde can yoldaş idiler. Seyyid Abdulbaki seafoodplus.info Gavs (k.s.)'ın döneminde bile Seyda seafoodplus.infon karşısında sanki ölü ve cansız gibiydi, yani teslimiyet çoktu. Zaten Seyyid Abdülbaki seafoodplus.infon bu halleri , onun ileride Seyda seafoodplus.infoen sonra büyük bir zat olacağını haber veriyordu. Adabı ve halleri "Seyda seafoodplus.info layık olmaya çalışacağım" mesajını ortaya koyuyordu.

Nitekim de Seyda seafoodplus.info bu dünyadan göç ettikten sonra irşad daha da kat kat arttı.Seyyid Abdulbaki seafoodplus.info hastalık çektiği için genç yaşlarda çok zayıfmış, ince yapılıymış. Gavs seafoodplus.info Ankara'ya yolladı, o hastalık geçti, dönüşte kilo almaya başladı. Böylece o zayıflık da üzerinden alınmış yerine heybet hakim olmuş. Hem de öyle bir heybet ki, sima olarak artık babası Gavs
seafoodplus.info benziyordu. Seyda seafoodplus.infon sofilerinden Gavs'ı tanımayanlara, Seyyid Abdulbaki'yi görmeniz kâfi deniliyor. Gerçekten de, Gavs'ı görenler yüzcek benzediğini söylüyorlar. Hastalık, hapis, eziyetler derken sabır yürüyüşünü Seyda seafoodplus.infon arkasında adapla yapıyordu. Seyda seafoodplus.infon halifelik öncesi ve sonrası emrinden çıkmayan birisi varsa o da Seyyid Abdulbaki seafoodplus.info idi. Hayatında iki şey mukaddes biliyordu: birisi Gavs seafoodplus.info ve Seyda seafoodplus.info, diğeri ise Kur'an ve hadis

Öyle ki , Seyda seafoodplus.info şu işi yap, hemen yapıyordu. Ağabey-kardeş ilişkisi teslimiyet çerçevesinde geçti. Zaten Mürşid-i Kâmil'in alameti âdâbıdır. Gavs seafoodplus.info vefat edince bütün işleri Seyda seafoodplus.info yapıyordu. O yıllar en büyük yardımcısı Seyyid Abdulbaki (k.s.)idi. Hayatını âdâb ve teslimiyet üzerine tanzim etmişti. Gavs seafoodplus.info de öyle candan ve aşktan bağlıydı ki,
onun dar-ı bekâya irtihali Seyyid Abdulbaki (k.s.)'ın iç dünyasında fırtına estirmiş, adeta şok hali yaşamasına sebep oldu. Öyle bir şok ki beraber yaşadıkları Seyda seafoodplus.info bile bir an unuttururcasına, 21 gün biat etmemiş Gavs seafoodplus.infon merkadına günlerce yüz sürmüş ve onu kaybetmenin hüznünü yaşıyordu. Tabii bu şoktan çıkmama hali Seyda seafoodplus.info beyatını
geciktirmesine sebep olmuş. Seyyid Abdulbaki seafoodplus.infon bu haline itiraz edenler olmuş ama , o bütün bunlara aldırış etmeden Gavs (k.s.)'ın merkadına yapışmıştı. Yine birgün Seyyid Abdulbaki Gavs'ın merkadında, Seyda seafoodplus.info de merkadda o arada Kur'an okuyor. İşte o sıra ne olduysa orda oluyor, Seyda seafoodplus.info:

"Abdulbaki otur" diyor ve beyatı o anda gerçekleşiyor. Hatta, maneviyatta Gavs'ın (k.s.) Seyda seafoodplus.info üç sefer:

"- Raşid, S. Abdulbaki'ye dikkat et. Onu sana teslim ettim" dediği rivayet ediliyor. Böylece, Seyda seafoodplus.info bu ikaz karşısında Seyyid Abdulbaki (k.s.)'ına "otur" diyerek emaneti veriyor. Kelimenin tam anlamıyla bu emanet Seyyid Abdulbaki'ye (k.s.) verilen en büyük hediyeydi. Artık o şok hali üzerinden kalkıyor, yeni bir hayata başlamanın sevinci üzerini kaplıyordu. Gavs (k.s.) zamanındaki beraberlik eskisinden daha da çok koyulaşarak Mürşid-Halife ilişkisine dönüşüyor. Seyda seafoodplus.info halifeliği Molla Abdulbaki ile beraber ikisinin icazetini bir perşembe akşamı veriyor. Seyda seafoodplus.infon sofileri Menzil'e ziyarete gittiğinde hep onu Seyda seafoodplus.infon arkasında iki büklüm gördü ve hafızalarımızda hep o hali kaldı. Ayrıca Seyyid Abdulbaki sırt ağrılarından dolayı Seyda seafoodplus.infon emriyle ameliyat da seafoodplus.info seafoodplus.info de dar-ı bekâya irtihal edince bütün yük Seyyid Abdulbaki seafoodplus.infon omuzlarına binmiştir. Nasıl ki, Gavs-ı Kasrevi zamanında en büyük destekçi Seyda seafoodplus.info idi, Seydamızın döneminde de en büyük yardımcı Seyyid Abdulbaki seafoodplus.info idi. Şimdi Menzil'in işleri daha da yoğunlaşmıştır. Bir yandan camii inşaatı, diğer yandan merkad inşaatı ve diğerleri bunun en büyük göstergesidir. Menzil artık gelen misafirleri maddeten kaldıramadığı için, Seyyid Abdulbaki seafoodplus.info büyük çapta inşaat ve imar faaliyetlerini başlatarak, Gavs-ı Kasrevi (k.s.) ve Seyda (k.s.)'ın bıraktığı temelleri daha da genişletmişlerdir.

Önce Türk-i Cumhuriyet'lere yönelik bir seyahatı başlatırlar. Daha sonra bu yolculuktan sonra umre hazırlığına koyulur. Türk-i iller ve Umre yolculuğu derken, Menzil'e döner dönmez merkad ve camii inşaatını gerçekleştirir. Sene içinde de Afyon'u ve Pursaklar'ı ziyaret ederek hem irşad hem de mutabaat yapıyorlar. Seyda seafoodplus.infoen devraldığı yük, beş-on misli daha da artarak bu dönemde şeritle (iple) tevbe verme metodunun görülmesi bu dönemin en belirgin özelliğini ortaya koyması bakımından mühimdir. O kadar yük artmış ki, Allah'ın rahmeti ve kudreti olmasa hiç bir insanın bu yükü taşıması mümkün değildir. Bütün bu eziyetleri Allah için çekiyorlar. Her türlü insanın nefes kokusuna normal bir insan, değil bir gün, bir saat bile dayanamaz. Öyle oluyor ki, camii tıklım tıklım, üstüste secde ediliyor, nefessizlikten dayanılmaz hale geliyor. Böyle olduğu halde, hem camii inşaatı, hem Menzil'in işleri, hem sırt ağrıları, hem de irşad faaliyetlerini bıkmadan usanmadan, aralıksız bir şekilde yürütüyorlar. Fakat, Allah-ü Teala ona göre kuvvet vermiş. Allah'ın muhabbeti olmazsa ve sadatların muhabbeti olmazsa bütün bu işlerin yapılması imkânsızdır.

Bel ağrılarına rağmen yine de irşaddan geri kalmıyor, devamlı sofilerin hizmetinde. Rahatsızlığını bile hiçbir zaman dile vurmaktan haya edinen bir mizacı var. Hastalığını soranlara, sıkılgan bir vaziyette anlatmaktan imtina ediyor, ancak ve ancak sırtını çeviremediğini görerek anlaşılıyor. Dikkatle bakıldığında kendini ve sırtını çeviremediği gözlerden kaçmıyor. Bunlara rağmen irşad faaliyetlerine yılmadan usanmadan ve sorumluluk duygusuyla devam ediyorlar. Bu vazifeyi madem yapacaksan, tam yapacaksın şuuruyla hareket ediyor. Allah (C.C.) ecirlerini artırıyor.

Seyyid Abdulbaki seafoodplus.info denilince ilk evvela âdâb akla geliyor. Gavs (k.s.)'ın Şah-ı Hazne'ye bağlılığı ve Seyda seafoodplus.infon Gavs'a teslimiyeti, Seyyid Abdulbaki (k.s.)'ında zirveye çıkarak âdâba dönüşmüştür. Diğer halifelerde de var ama, Seyyid Abdulbaki'de tarif edilmez bir şekilde
bambaşka

Seyda seafoodplus.infon ardından merkadı ve camiiyi yapması, evlere ve çeşmelere el atması gibi faaliyetlerine de akıl sır ermiyor. Yani tasarrufatına akıl ermiyor ve çok hızlı başladı. Tabii hep Allah'tan geliyor. Bu dönemde çorba daha da fazla kaynıyor, ekmek daha çok çıkıyor, tabiri caizse on misli oldu.

İşte bu yoğun faaliyetinde Seyyid Abdulbaki seafoodplus.infon dilinden sohbet bile işitemez olduk. Zaten fırsat yok. Sohbet ederse, tevbe veremezsin ve irşadın aksamasına yol açar. O bakımdan hiç boş durmuyor, o yüzden sohbete sıra gelmiyor. Seyda seafoodplus.info Gavs'tan sonra yaklaşık iki sene çok sohbet etti, sonradan birdenbire bıraktı. Vefatına yakın veda niteliğinde sohbetleri oldu o kadar. Fakat, Seyyid Abdulbaki seafoodplus.info irşadı devraldıktan sonra sohbet etmemesi, yukarıda işaret ettiğimiz hususlardan kaynaklanmaktadır. Bu dönemde amel, zikir ve akıl ön planda. Muhabbetten ziyade çalışmak, bu dönemin en belirgin özelliği.
Hakkınızı helal edin.
Alıntı..

Ey arayan; Gavs-ı Sani hazretleri güneş gibi parlıyor hergün orda, ey aşık ne bekliyorsun, maşuka kavuşmak için, zahirden bekleme birşey, bu yazı sana sağlam bir işarettir, değerlendir; yoksa elinden kaçarsa farkına varınca geç olabilir ve pişman olabilirsin, aşk muhabbetin hanesi kalbtir Ey kapıyı bulmuş olan, sen ise sadık olmayı dile Allah'tan, sıddıkiyet kapısıdır bu kapı, sadakat olduktan sonra, gerisi kolay tamamlanır inşaAllah

Son Gavsı Sani Şeyh Seyyid Abdülbaki(ks) Erol Hazretleri'nin kerametleriymiş

Bunları kendi sitelerinde yazıyorlar.
Dahası da var.
Peygamberlerde dahi olmayan keramet ve mucizeler.
Hatta peygamberliği de aşan iddiaları var.
Bir APATEİST (yani dini, tanrıları ve peygamberleri iplemeyen, düşünmeye dahi değer görmeyen kişi) olarak ben bile bu kadar çok küfür edemezdim.
Bunların sözleri küfürdür, bilinen İslami literatüre göre bunlar kafirdir.
Hatta müşriktir, çünkü apaçık şirk koşuyorlar.
Hatta bunlar Fasıktır, çünkü bunlar dinden yanaymış gibi görünerek, dine karşı söylem ve davranışlar içindedir.
Açıkçası Menzilcilerin katli vaciptir.
Bunlar Suudi Arabistan’da falan olsalar şeriat devletinin takibi altında ezilirlerdi.

Ve bütün bunlardan daha elim ve vahim olmak üzere, ülkemizde Sağlık Bakanlığı ile İçişleri Bakanlıkları bunlara teslim edilmiştir.
Müsteşarlar, vali ve kaymakamlar, emniyet müdürleri, sağlık teşkilatının üst düzey bürokratları tamamıyla bunlardandır.
Bu nedenle kimse bunların masum, hizmet yolunda yaşamını vakfetmiş, hayırsever, Allah yolunda insanlar olduğunu söylemesin.

Bir sonraki cemaat darbesinin failleri bunlar olacaktır.
Üstelik öğretileri itibariyle çok daha kan dökücü, pervasız, vahşi olmaları garanti gibidir.
Bir gün bu ülke halkı Fettullahçıları bile arayabilir.
Çünkü onların söyleminde takkiyeden dahi olsa az çok kardeşlik vardı.
Bunlarda o da yok.

Oraj POYRAZ([email protected] / [email protected] )
L2fSIJNoA0xfSNxA



Gavs Hazretleri kendi eliyle yetiştirdiği, hem zahiri (şer’i), hem de batini ilimleri Öğretip manevi makamına varis bıraktığı oğluna kendisi henüz hayatta iken dergâhın bir çok işini tevdi etmiş olup çoğu zaman bir şey sorulduğunda "Gidin Raşit’e sorun" diye buyururlardı

Anlatıldığına göre Gavs hazretlerine (k.s:) bir meselenin nasıl yapılacağı sorulunca tebessüm ederek: "Siz onu Muhammed Raşid (k.s.)'e sorun. Bizim mühendisimizde odur. Benim kanaatimce dünyanın bütün mühendislerini getirseniz, Muhammed Raşid’in akli gibi olmaz. Ben onların gönüllerinin kırılmasını istemedim. Siz Muhammed Raşid’in dediğini yapın" derdi.

○       –75 yılında şikâyet üzerine gelen subayla şu konuşma olmuştu. Subay Seyda Hazretlerine "Muhammed Raşid sen gençsin yakışıklısın, güzelsin ne diye sen bu gençliğini heder ediyorsun, bu işe başlıyorsun. Sonu yoktur bu işin. Bir fayda olmaz. Hiç bir şeyin de yok. Gel bu işten vazgeç. Biz de senden vazgeçelim. Bu kadar seni rahatsız etmeyelim." Seyda Hazretleri cevaben "Komutan biraz sabret. Eğer bizim gayemiz Allah rızası ise bu iş devam eder. Ne sen, ne ben hiçbir kişi bu insanları dağıtamaz. Eğer gayemiz Allah rızası değilse birkaç gün sonra kimse benim kapımı çalmaz. Kimse de senin yanına gelmez. Hiç kimse ne beni, ne de seni rahatsız etmez. İkimiz de evimizde rahat ederiz" dedi.

○       Genellikle teveccüh olduğu günlerde çay verilirdi. Bir sabah halife iken Seyyid Muhammed Raşid hazretleri (k.s.) demlenmiş çay ve şeker getirip sofiye verdi. Herkese üçer bardak dağıtmasını emretti. Ben bu çay, bu kadar insana yetmez diye içmeyip sonunu bekledim. Baktım ki herkes üçer bardak çay içti. Sıra bana geldiği zaman soğumuştur diye gönülsüz olarak aldım. Baktım ki, çay ocaktan yeni inmiş gibi sıcak. Demliğe baktım daha yarı bile olmamış, şekerde aynı. Bu halleri görünce ehlullah’ın kadir ve kıymetini bilip edepli olmaya gayret ettim.

○       Bir gün Gavs hazretlerini (k.s.) ziyaret için iki kişi geldi. Hz. Gavs (k.s.) bunlara memleketlerinin ismiyle hitap edip, iltifat etti. Birisi dedi: -Efendim, bu benim kardeşimdir, delidir. Biz bunu zincirle bağlarız, derdine tıbben bir çare bulamadık, en son doktor "Bu bizim işimiz değil, bunu ancak hocalar iyi eder" dedi. Biz de sizin isminizi duyduk ve geldik. Ben ömrümü gafletle geçirdim, yalnız dün gece bir rüya gördüm, rüyamda tanımadığım, iri vücutlu, siyah sakallı, cübbeli, sarıklı ve nurani bir zat odama girdi ve baş, şehadet ve orta parmaklarının üçünü birden kalbime vurarak, kalbimden yumurta büyüklüğünde simsiyah bir şey çıkardı. Kalbim hala ağrıyor, ama kalbimde bir iz yok. Gavs hazretleri (k.s.) bu sözleri dinledi tebessüm etti: "Allah (c.c.) şifalar versin, inşallah iyi olur." buyurdu. Zincirlerden kurtulan hastayla Gavs (k.s.)‘in elini öperek çıktılar. Ağabey: "Rüyamda gördüğüm zat bu değildi. Burada başka şeyh var mıdır? Diye sordu. Seyyid Muhammed Raşid (k.s.) gösterilince şaşırarak rüyada gördüğü zatin o olduğunu söyledi. Hemen gördüm ve kalbindeki yumurtayı siz çıkardınız" dedim. O da eliyle işaret ederek: "Sus Allah (c.c.) her şeye kadirdir. O’nun fazlı ihsanı çoktur." deyip beni susturdu ve hastanıza Allah hayırlı şifalar versin." deyip bizi uğurladı.

○       Hocanın birisi rüyasında Hz. Rasûlüllah’ı görüyor, şu şekilde buyuruyor "Benim öyle bir oğlum var ki Allah (cc) benim ümmetimin bir kısmını onun hatırına vermiştir. Şu anda divanda sobanın yanında üzerinde siyah bir örtüyle yatıyor." Hoca hemen gidip bakıyor ve o kişinin Seyda seafoodplus.infon olduğunu görüyor.

○       Bir gün Şeyh Muhammed Arapkendi (k.s.) yörenin taninmiş ulemasından Molla Nuri’ye misafir olmuş. Ben de ziyarete gittim. Akşam sohbetinde dediler: -Bize gereken şudur. Boyunlarımızı uzatalım, Şeyh Abdülhakim’in (k.s.) manevi mirasçısı Seyyid Muhammed Raşid (k.s.) üzerimize basıp geçsin, çünkü Nakşî Tarikatının şerefi bugün onlardadır. İtiraz edenler oldu. Cevaben: -O Gavs olmasaydı, Şeyh Muhammed Raşid (k.s.) böyle olmazdı, buyurdu.

○       Seyda hazretleri (k.s.) babası Gavs hazretlerinin (k.s.) vefatından sonra ilk defa Kasrik’e gittiğinde hocaları ve sofileri camiye toplayarak: "Benim babamı sevenler Allah (c.c.) rızası için seviyorlardı, bizde kabiliyet varsa onun yolundan gitmeye gayret göstereceğiz. Eğer kabiliyetimiz yoksa doğru yoldan ayrılmamıza sebep olursanız Hz. Peygamberin (s.a.v.) huzurunda sizden davacı olurum" diye dört defa buyurdular.

○       Bir gün 83 yaşında bir zat Seyda hazretlerinin meclisine geldi. Bu zatin bazı söz ve hallerini oradakiler beğenmeyip tenkit ettiler. Bu zat o zaman şöyle demişti: "Ben bu yaşıma kadar dinin hiçbir emrini yapmadım. Aşırı derecede sarhoş olduğum bir gün, dostlarım beni buraya getirmişler ve Seyda hazretlerinin (k.s.) elini öptürüp banyo yaptırdıktan sonra caminin altına yatırmışlar. Sabah uyandığımda tanımadığım bir çevre ve insanlarla karşılaştım. Seyda hazretlerini (k.s.) gördüğümde ayak parmaklarımdan bir nur girip bütün vücudumu kapladı. Bu nur beni o halimden bu halime çevirdi. Ben şimdi onyedi günlüğüm."

○       Bir gün Seyda hazretlerinin (k.s.) meclisinde bir zatla tanıştık. O zat şöyle dedi: "Ben 55 yaşındayım, İslam adına iki şey biliyorum: Birisi, Allahu Ekber, diğeri Bismillah. Hayatta işlemediğim günah kalmadı. Maddi yönden durumum çok iyi, amma hayattan hiç tad alamıyorum. Hint fakirlerine gitmeyi düşünüyorum. Bu zati duydum, yanına geldim. Ben de insanlar gibi gülmek, eğlenmek istiyorum. Ruhi sıkıntıdan dolayı perişan haldeyim. Bu zatı Seyda hazretlerinin (k.s.) huzuruna çıkardılar. Seyda (k.s.) dedi: "Tevbe et, Allah her şeye kadirdir." O zat tevbe etti. Akabinde namaza başladı ve üç ay içerisinde haramı helali öğrendi. O zat hal ve cezbe sahibi sofilerin meclisinden ayrılmazdı. Ona: Sen bu cezbeli sofilerden ne fayda görüyorsun?" diye soruldu. O şöyle cevap verdi: "Onlar ellerini bana değdirseler, bağırıp çağırsalar benim kalbime ilahi aşk ve muhabbet geliyor"

○       Bir gün Menzile bir hasta getirdiler. Seyda Hz. (k.s.) lerinin evini sordular, bende camiye gelir oraya götürün dedim. Oldukça halsiz, adeta cansız bir kişiyi arabadan çıkarıp camiye götürdüler ve yatırdılar. Seyda seafoodplus.info (k.s.) geldi, namazını eda ettikten sonra hastanın yanına yaklaştı. Dua okuduktan sonra elini hastanın başına koydu ve ayağına kadar gezdirdi, hasta sahiplerine döndü: " Allah şifa versin, sağlık Allah’tandır, hastalıkta. Biz dua ettik, gerisi Allahu Teala’nın bileceği iştir. Bizim elimizde bir şey yoktur." diye buyurdu. Bunun üzerine sahipleri hastalarını alarak hiçbir şey demeden ve tevbe de almadan gittiler. Ben de içimden kızdım, niçin böyle inançsız kişileri yolluyorlar. Mübareği rahatsız ediyorlar dedim. Bu olaydan 2–3 gün sonra şöyle bir rüya gördüm: Camideyim ayni hasta yatıyor, fakat çenesi aşağı doğru hareket etti, kulağı uzadı ve büyüdü garip bir şekil aldı. Gavs hazretleri de ayakta kıbleye karşı duruyordu. Birden Seyda hazretleri (k.s.) geldi, hastaya nazar etti, hastanın şekli değişti ve siması çok güzel bir hale geldi. Uyanınca ferahladim, Seyda hazretlerine anlatayım hoşuna gitsin dedim. Ertesi sabah caminin önüne gittiğimde Seyda hazretleri iki kişiyle konuşuyordu. Yavaşça sağ tarafına yaklaştım, rüyamı anlatacaktım, dönüp bana baktı, sonra konuştuğu iki kişiye şöyle hitap etti: "Bazı kişiler bir rüya görüyor; sanki ne olmuş! Görmüş, gitmiş!". Bunun üzerin utanarak oradan uzaklaştım. Aradan 1–2 ay geçti. Köye bir araba geldi. İçinden 6–7 yaşlarında bir çocukla bir adam indi. Adamı görünce gözlerime inanamadım. Hasta olan şahıstı, tamamen iyileşmiş, sıhhat bulmuştu. Camiye gittiler, tevbe aldılar. Hastalık hidayete vesile olmuştu. Benim de kalben itirazıma büyük bir ders verilmişti.

○       Seyda hazretleri (k.s.) bir gün Hatme-i Hace-gan’dan çıkmış, caminin Önünde sofiler ziyaret ediyordu. O sırada sırt çantasıyla birlikte yabancı olduğu anlaşılan bir kişi yaklaştı, ziyaret etti, mübarek tebessüm ederek: "Hoş geldin" dedi. Yabancının ne dediğini anlamadık, birisi tercüme edince Nemrut’u ziyaret için geldiğim, yarın oraya gideceğini söyleyince Seyda hazretleri (k.s.) dönüşte yine buraya gel dedi, o da söz verdi. Üç gün sonra geri döndü. Seyda hazretlerini görünce yanına gitti "ben sana söz" dedi. Mübarek tebessüm ederek "hoş geldin, biz gidip namaz kılacağız, sana namaz yok sen camiye gelme burada kal" dedi. Biz ikindi namazım kıldık, hatimemizi yaptık dışarı çıktık. Yabancı kişi "İslam başka" diyerek kapıya koştu, camiye girdi. Seyda hazretlerinin (k.s.) önünde ağlayarak tercüman aracılığıyla kelime-i şehadet getirdi ve Müslüman oldu. Bir hafta kaldı, islamiyeti öğrendi, temsil yetkisi alarak İngiltere’ye döndü.

○       Bir gün dili tutulmuş bir fakih getirdiler. 7–8 gün devamlı gezdi. Bir ara bir otobüs gelmişti. Bu fakih şoförü gözlemeye başladı, aniden şoförün yanına geldi. "Dur gitme" dedi. Daha başka kelimeler de söyledi. Babası duyunca çok sevindi. "Bize son çare olarak buraya gelmemizi söylemişlerdi. Çok şükür oğlumun dili açıldı." dedi.

○       Gavs seafoodplus.infon sağlığında bir hacı efendi gelerek "Efendim ben rüyada Rasûlüllah (sa.v)'i gördüm ve şu senin oğluna (Seyda seafoodplus.info) çok benziyordu" diye söylemişti.

○       Seyda hazretlerinin (k.s.) Ankara’ya teşrif ettikleri zamandı. Binlerce kişi bulunduğu yerde toplanmış tevbe ediyorlardı. Ben de sıram geldiğinde elini tuttum, tevbeye başladım, sonra başımı kaldırıp bakınca hayretler içinde kaldım. Orada o zatin yerinde sadece ve sadece bembeyaz bir görüntü vardı. Tövbe bittiğinde tekrar bakınca eski haliyle gördüm.

○       Eklem Romatizması denilen ayaklarımı,elleri-mi, boynumu ve bütün vücudumu ağrıtan ve oynatmayan hastalıktan seafoodplus.infoye rağmen yazı yazamıyor,boynumu oynatamıyor yürüyemiyordum.Ömür boyunca hastalığımın devam edeceğine kanaat getirmiştim. Seyda Hazretlerini (k.s.) ziyaret ettiğim bir sırada yine ağrılarım dayanılmaz bir haldeydi. Ağlayarak bu sıkıntıdan kurtulmak için Rabbime dua ettim. Akşam tevbe aldım, hava serindi, soğuk suyla gusül aldım, sonra uyudum. Sabah namazına kalktığımda ağrılarımdan eser yoktu. O günden sonra bir daha eklem hastalığı görmedim.

○       Kocam devamlı içki içiyor, bazen kavga ediyordu. Bu duruma çok üzülüyordum. Doktorlara gittik, fakat çare bulamadık. Devamlı dua ediyordum. Bir ara Güneydoğu’da bir zat varmış giden içkiyi bırakıyormuş diye duydum. Allah’ım benim kocama da nasib et diye dua ettim. Ramazan ayı girmişti; kocam içki içmiyor teravihe gidiyordu. Birisiyle arkadaş olmuş, Menzile götürmeyi teklif etmişti. Kocam kabul etti, gidip geldiğinde içki aklına bile gelmiyordu. Namaz kılıyor, zikrini yapıyordu. Bunun üzerine bende namazımı düzgün kılmaya başladım, örtündüm ve tevbe aldım. Allah dostu sayesinde ailemiz düzene girmişti.

○       Hanım arkadaşlarla Seyda Hazretlerini (k.s.) ziyarete gitmiştim. Bayanlar gece otururken arkadaşım beni pencereye çağırdı. Gördüğüm manzara olağanüstüydü: Caminin üzerinde gövde kalınlığında camiyi kuşatmış şekilde nurdan bir halka ve halkanın tam ortasında gökyüzünde dolunay. Herkesin gördüğü bu manzara bir saat sürdü ve mübareğin camiyi terk etmesiyle aniden kayboldu.

○       Seyda Hazretlerinin kucağına 5–6 yaşlarında bir çocuk verdiler. Solgun, halsiz, dili dışarı sarkmış olan çocuk muhtemelen felçliydi. Mübarek çocuğa bir şeyler söyledi, tebessüm etti. Bir müddet sonra çocuğu yanındakilere uzattı. Herkes sararmıştı. Çocuk canlanmıştı, kollarını ellerini oynatıyordu. Yakınları çocuğu birbirine veriyor sonsuz bir şekilde seviniyorlardı.

○       Seyda seafoodplus.info (k.s.) İstanbul‘daki Hocalardan bahsederken Molla Sadreddin Yüksel’den bahsetti. Ben de çok yüksek âlim olduğunu söylüyorlar deyince: "Evet, Hazretin tekkesinde okumuş, Şeyh Maşuk Hazretlerine (k.s.) yakın damat olmuş çok yüksek âlim, sen de ziyaretine git." dedi. İstanbul’a dönünce Molla Sadreddin Hoca efendiyi ziyarete gittim. Sohbet esnasında: Efendim dedim, dünyada çok yüksek ulema var, aynı zamanda mürşid-i kâmiller var. Bu ikinciler de hüsnü teveccüh ve cemaat daha çok bunun hikmeti nedir? Cevaben: Ben meşhur bir âlimim, bugün Beyazıt Meydanına çıksam arkamda elli kişi zor toplarım. Ama senin şeyhin Seyyid Muhammed Raşid (k.s.) Hazretleri bir beldeden bir beldeye gitse çevresinde 20–30 bin insan toplanıyor. Bunun sebebi hakikatte Hadi olan Allah (c.c.)’dır dır, hidayet onun elindedir. Hz. Muhammed (s.a.v.)’e dahi ya Habibim sen istediğini hidayete getiremezsin demiş. Şu halde hidayet sahibi Allah (c.c.)dır, yalnız Allah-u Telala bir kulunu severse ona hidayetten bir nusret bir inayet verir. Allah kimin eline hidayeti verirse o irşat sahibi olur. Ne yapalım ki bu asırda senin şeyhinin eline hidayeti Allah (c.c.) koymuş, Resulullah (s.a.v.) koymuş bunun sırrı budur diye açıkladı.

○       Rüyamda yüksek bir dağda bulunuyorum. Dağın önünde bir yol var. Bana hitab edildi: "Yeryüzünde hayatta ne kadar Evliya-i Kibar varsa buradan geçecek." Ben de bugünkü Reis-i Evliya’da başlarında geçecek mi? diye sordum. Evet, dikkat edersen görürsün dediler. Beklemeye başladım. Devetüyü renginde cübbe giymiş bir zat göründü. Yaklaştı, göre göre Seyda hazretlerini gördüm. Sonra yüz metre sonra bir veli daha, sonra bir veli daha, böylece hepsi geçtiler. Veliler bitince nereye gidiyorlar diye merak ettim, peşlerinden gittim. Bir anda kendimi bir mekânda buldum. Seyda hazretleri oturuyor karşısında devetüyü cübbeli bir veli daha oturuyordu. Ortada üzerinde nurani bir yiyecek bulunan sofra bulunuyordu. Seyda hazretlerinin karşısındaki zat sultanımıza sordu: "Efendim bu zamanın Reisü’l-Evliyası siz misiniz?" Seyda hazretleri buyurdu: "İçimizden birisidir" Ben içimden elbette ben değilim diye geçirdim. Karşıdaki zat ben Reisü’l-Evliya değilim dedi. Bunun üzerine Şeyda hazretleri: "Ben desem ki Reisü’l-Evliya’yım bu edebe uyar mı?" dedi. Karşıdaki zat: "Tamam şimdi belli oldu. Reisü’l-Evliya sizsiniz efendim." dedi.

○       Avrupa’da görevliyken bir genç getirdiler. Eroinmanmış, hastanelerde tedavi ettirememişler. Bana geldiler orada Seyda hazretlerinin bağlılarının tekkesinde kaldı. Aradan 15 gün geçti. Babası sevinçle geldi, Allah razı olsun oğlum eroini bıraktı dedi. Daha önce uzun saçlı iken bir ay sonra Menzil’de gördüğümde saçlarını kesmiş sakal bırakmış idi. Nasılsın diye sorunca: "Hamdolsun efendim o rahatsızlık bitti çıktı gitti" dedi.

○       Yine Avrupa’da iken birçok genç gördüm. Esrar kokain, eroin kullanıyorlardı. Şeyda hazretlerinin irşadının ulviyeti ve kutsiyetiyle hepsi de bu alışkanlıklarını bıraktılar, tevbe ederek sakal bıraktılar, Allah yoluna yöneldiler.

seafoodplus.info%27de-bir-sultan-menk%C4%B1be-ve-kerametleri-%F0%9F%8C%B9

=======================

--

- - - - - - - - - - - - - - - -

"Bütün herşeyin orijini doğadan gelir ve tekrar doğaya döner.:"

~Chuang Tzu~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Yıldız

Evren esrisin diye gövdende
Tuttum elinle bir dünya dokudum
Savatlı ayı taktım bileğine

Bak yaz kıyısından limon çiçeği
Yüklü kızarık gece yükseliyor
Köpeklerin uyuduğu bahçemize

Minderlerimizi ansı, nerdeyse
Doğar o anasonlu yıldız
Kırılmış dağın balkonundan.

Uzanalım, kavağın ve beynimin
Kum saatlarını duyuyor musun
Tenle karışıyor, sürgünlerinle.

Kaktüs bana bir ağıt söyle.

~Melih Cevdet Anday~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Suçum var mı \?
Tabi ki var.
Zor yola, kolay kişilerle çıkmak en büyük hatam.

~Charles Bukowski Sözleri / Heinrich Karl Bukowski / Bilge Sözleri~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Reenkarnasyon
. . . . . .
Hindlilerin inancina gore insanlar
. . . . . .
Olumden sonra hayvan olurmus.
. . . . . .
Bizde tam tersi

~LEHCET’UL HAKAYIK (GERCEKLERIN DILI)~

- - - - - - - - - - - - - - - -

BİZ SUÇSUZUZ BİZ GÜNAHSIZIZ

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.