Gün içerisinde birçok yüzeye temas eden eller fiziksel ve çevresel koşullar nedeniyle kurur. El kuruluğu yaşayanlar için temizlik ve bakım ürünleri çok önemlidir. El kuruluğu neden olur diye düşündüğünüzde ilk akla gelen, mevsimsel koşullar ve çevresel faktörlerdir. Soğuk ve rüzgarlı hava, ısı değişimleri, sık sık ellerin yıkanması ve nemli bırakılması ellerde pullanma, çatlama, yıpranma gibi sorunlara yol açabilir. Yağlı, karma ve kuru cilt yapısına sahip olabilirsiniz ama ellerinizin sürekli ideal nem dengesinde kalması için doğru ürünleri seçmeniz gerekir. Ellerinizin cilt yapısına uygun ürünleri kullanarak cilt yapınızı güçlendirebilirsiniz. Nem desteği sunan ürünler sayesinde ellerinizin zarif görünümünü koruyabilirsiniz.
El temizliği sağlık açısından son derece önemlidir. Gün içerisinde kir, bakteri ve mikrop barındıran ellerinizi sıvı sabun çeşitleri ile temizleyebilirsiniz. Sık sık ellerin yıkanması cilt yüzeyindeki elastik yapıya zarar verebilir. Ellerde kuruma, pullanma ve çatlama gibi cilt sorunları ile karşılaşmamak için tercih ettiğiniz sabun çeşitlerinin doğal kaynaklı olması gerekir. Zeytinyağlı ve doğal bitki özleri ile geliştirilmiş özel formüle sahip bitkisel sıvı sabun çeşitleri ile cildinizin narin yapısını koruyabilirsiniz. Hassas ciltler için yatıştırıcı özelliklere sahip zeytinyağı, cildinizin ihtiyaç duyduğu nemi sağlar. Cildin doğal bariyerine destek olarak pürüzsüz görünmesine yardımcı olur.
Doğal nem desteği sağlayan sıvı el sabunu çeşitleri sayesinde elleriniz daha canlı ve parlak görünür. Vitamin ve mineral yönünden zengin olan bitki özleri içeren sıvı sabun çeşitleri ile de ellerinizin daha yumuşak olmasını sağlayabilirsiniz.
Cildinizin her noktası farklı cilt tipine sahiptir. Bu nedenle cildinizin her bölgesine ihtiyaç duyduğu bakımı yapmanız gerekir. Eller, gün içerisinde sürekli hareket ve temas halinde olduğu için en çok yıpranan cilt bölgeleridir. Ellerinizin esnek ve pürüzsüz olması için sık sık nemlendirilmesi önemlidir. Günlük nemlendiricilerin yanında tercih ettiğiniz el temizleme ürünlerinin yoğun nem desteği sunan özellikleri olmalıdır. Özellikle el temizliğinde kullanılan sentetik sıvı sabun çeşitleri ellerin kurumasına neden olabilir. Bu sorunu yaşamamak için, bitkisel kaynaklı ve mucizevi yağlar ile zenginleştirilen doğal sıvı sabunları kullanabilirsiniz.
Ellerinizi yıkadıktan sonra kurulamanız gerekir çünkü nemli kalan eller dış uyaranlara karşı daha hassas bir yapıda olur. Rüzgar, ısı değişimi ve fiziksel etkenler nedeniyle kolayca çatlar. Ellerinizin daha dirençli olması için ideal nem dengesini koruması şarttır. Kuru ciltler için yoğun nem desteği sunan nemlendiriciler idealdir. Günlük kullanım için çabuk emilen, yağlı bir his bırakmayan nemlendirici çeşitlerini değerlendirebilirsiniz.
Kuruyan, çatlayan, pullanan, kızaran ve tahrişe meyilli ciltler için kullanılan kişisel bakım ürünleri çok önemlidir. Doğal kaynaklı içerikler, kimyasal içermediği için hassas ciltler için daha uygun olur. Yapay koku ve boya içermeyen sabun çeşitleri ile ellerinizi temizleyebilirsiniz. Antioksidanlar ve doğal yağlar ile cildinizin ihtiyaç duyduğu bakımı sağlayabilirsiniz. El kuruluğu ve çatlama problemi yaşayan hassas cilt yapısına sahip kişiler, sağlıklı beslenmeye de önem vermelidir. Dengeli beslenme ve bol su içmek, cildin doğal elastik yapısına destek olur.
Siz de ellerinize bakım yapmak, cildinizin doğal yapısını korumak ve pürüzsüz bir tene sahip olmak için İncia Doğal Sıvı Sabun çeşitlerinitercih edebilirsiniz. Hassas ciltler için sunulan özel zeytinyağlı formülü sayesinde doğanın iyileştirici gücünü cildinizde hissedebilmeniz mümkün. Bitkilerden ilham alan içerikleri, doğal kaynaklı temizlik ve bakım ürünleri arasından ihtiyaç duyduğunuz seçeneği hemen şimdi sepetinize ekleyebilirsiniz.
Avuç içi yanması nedeniyle avuçta terleme ve kaşınma meydana gelir. Obeziteye bağlı olarak gelişen diyabet de avuç içi yanmalarına neden olur. İnsülin direncinin yüksek olması nedeniyle avuç içi kaşınır.
Avuç İçi Yanması, Terlemesi ve Kaşınması Neden Olur?
Ellerde ve avuç içlerinde kaşıntı yaygın olarak görülmektedir. Terleme ve yanma sorunları avuç içlerinde sıkça görülür. Avuç içi yanmaları bazı hastalıkların da belirtileri arasında görülmektedir. Egzama ve cilt kuruluğu gibi hastalıklar da avuç kaşınması ile ortaya çıkar. İnsülin direncinin yüksek olması avuç içi yanmalarına ve terlemelerine neden olmaktadır.
Egzama nedeniyle avuç içi çok sık kaşınır. Avuç içlerinde kaşıntı, kızarıklık ve kuruluk da görülmektedir. Avuç içlerinde bazı durumlarda küçük kabarcıklar ve çatlamalar meydana gelir. Yoğun bir şekilde temizlik yapan kişilerin avuç içlerinde çok sık kaşıntı ve kuruluk görülebilir. Alerjik bazı reaksiyonlar ve siroz hastalığı da avuç içlerinin yanmasına neden olur. İlaçları yan etkisi de avuç içinin yanmasına neden olur.
Avuç İçi Neden Kaşınır?
Avuç içi kaşınmasının en önemli nedeni egzamadır. Egzama hastalığı kişinin avuç içlerinde kaşıntıya neden olmaktadır. Avuç içinde çok sık kuruluk, kaşıntı ve yanma hissi ortaya çıkar. El egzaması kişide avuç içi kaşıntıya sebep olmaktadır. Avuç içi kaşıntısı alerjik bazı rahatsızlıklar sonucu oluşmaktadır. Aşırı neme maruz kalan kişilerde avuç içi kaşıntısı ortaya çıkabilir. Sert kimyasallar kullanılması nedeni ile avuç içi çok kaşınır.
Avuç İçi Kaşıntısına Ne Yapılır?
Avuç içi kaşıntısını önlemek için uygun kremler kullanılmalıdır. Parmağa, alerjik reaksiyon yaratacak yüzük ve benzeri takılar kullanılmamalıdır. Ele takılan metaller bazı deterjanlar ile temas ettiğinde avuç içlerinde kaşıntıya ve zedelenmelere neden olmaktadır. Bu nedenle eller, yüksek klorlu sudan uzak tutulmalıdır. Belli aralıklarla avuçlar yıkanmalıdır. Avuç yıkanırken soğuk su kullanılmalıdır. Buz kürü yapılarak avuç içi kaşıntısı önlenir.
Kaşıntı soğuk su uygulaması ile giderilir. Kaşıntıya iyi gelen en önemli yöntemlerden birisi de sodadır. Soda, avuç içi kaşıntısını önlemeye yardımcı olur. Avuç içi kaşıntının giderilmesi için aloe vera ya da yoğurt kullanılır. Defneyaprağı, limon suyu ve soda karışımı ile avuç içi kaşıntı önlenebilir. Bal ile yapılan peeling de avuç içi kaşıntıyı önleyebilecektir.
Avuç İçi Kaşıntısı Neden Ortaya Çıkar?
Avuç içi kaşıntısı en çok egzama nedeniyle ortaya çıkmaktadır. El egzaması avuç içinde kaşıntı ve yanmaya neden olmaktadır. Meslek gruplarına göre özellikle matbaacı, kuaför, temizlik ve tamirat sektöründe çalışanlarda avuç içi kaşıntıları çok sık görülmektedir. Egzamanın yanı sıra diyabet hastalığı da avuç içlerinin çok fazla kaşınmasına neden olmaktadır. Şeker yükseldikçe avuç içlerinde de kaşınmalar meydana gelir. Bazı alerjik reaksiyonlar nedeniyle avuç içlerinde soyulmalar, kaşıntılar ve yanmalar meydana gelir.
Sürekli kimyasala maruz kalma sonucunda antibakteriyel maddeler alerjik reaksiyonlar ortaya çıkarır. Dermatit nedeniyle avuç içi kaşıntılar da çok fazla artacaktır. Avuç içlerindeki kaşıntının giderilmesi için antibiyotik türevi ilaçlar kullanılmalıdır. Eczanelerden alınan kremler ile birlikte avuç içlerindeki yaraların giderilmesi sağlanır. Avuç içi kaşıntının giderilmesi için hijyen de çok önemlidir. Eller soğuk su ile yıkandığında kaşıntılar da giderilecektir.
Yunanca kökenli bir sözcük olan ekzema, "kaynama" olarak Türkçeye çevrilebilir. Ekzemada deri kaynayan bir suyun fokurdamasını andırır. Bazı yörelerde ekzemadaki küçük su dolu kabarcıklar, mayalanan bir hamurda oluşan küçük hava kabarcıklarına benzetilerek hastalık "mayasıl" olarak da ifade edilmektedir. Ellere yerleşimli ekzema ise toplumda oldukça sık görülen bir deri hastalığıdır. Ellerde kuruluk, kızarıklık, kepeklenme, su dolu kabarcıklar ve sulantı ile karşımıza çıkmaktadır. Deri reaksiyonu geliştirmeye yatkınlık gösteren kişilerin ellerinin çeşitli maddelere maruz kalması sonrasında gelişebilmektedir. Su, kuru hava, sabun, deterjan, kimyasal maddeler, lastik eldivenler, kişisel bakım ürünleri ile aşırı temas sonrasında deride tahriş gelişebilmektedir. Zararsız görünen bebek ürünleri hatta su bile hastalığın ilerlemesine neden olabilmektedir. El ekzeması nedenlerine göre çeşitleri Hastalığın nedenlerine göre içten ve dıştan kaynaklı olmak üzere başlıca iki grupta incelenebilmektedir. İçten kaynaklı ekzemalar Atopik ekzema ( genetik olarak alerjik yatkınlıkla ilişkilidir), dizhidrotik ekzema (sıklıkla topluiğne başı büyüklüğünde su kabarcıkları şeklindendir), numuler ekzema (madeni para büyüklüğünde görülür) olarak adlandırılır.Dıştan kaynaklananlar ise temas edilen allerjen maddelerle tetiklenen deri yanıtlarıdır. Dıştan kaynaklanan nedenlere bağlı olarak el ekzeması, allerjik temas 2 ekzeması veya tahriş temas ekzeması şeklinde karşımıza çıkabilmektedir. Fotosensitif ekzema (Işığa duyarlılık nedeniyle gelişen ekzema) ise hem içten hem de dıştan kaynaklanan nedenlere bağlı olarak gelişebilmektedir. Ayrıca bu iki neden dışında kişinin sadece kaşımasıyla gelişen nörodermatit de elde ekzemasına neden olabilir. Kimlerde görülür? Kimler artmış risk grubudur? Hastalık tüm dünyada görülebilmekle birlikte özellikle kalıtsal olarak deri reaksiyonu vermeye yatkın bireylerde daha sık görülebilmektedir. Bu kişilerde saman nezlesi, astım ve yiyecek alerjisi öyküsü saptanabilir. Temizlik, bulaşıkla yoğun uğraşan kişilerde, işi nedeniyle tahriş ve alerjik maddelere maruz kalan fırın işçileri ,kuaförler ve tuğla işçileri gibi meslek sahiplerinde,diş teknisyeni,doktor,hemşire gibi meslek gruplarında, çimento ve boya işi ile uğraşanlarda daha sık olarak karşımıza çıkabilmektedir. Kişinin mesleği kadar hobileri de önemlidir.Resim, maket, bahçe işi vs ile uğraşan kişilerin hobileri sırasında temas ettiği malzemeler de sorgulanmalıdır. Bazı kişilerde tedavi amacıyla kullanılan kortizonlu kremlere bağlı da gelişebilir. Ekzema klinik tablosu ve evreleri Ekzemanın akut (başlangıç) döneminde, kızarık ve şiş bir zeminde çok sayıda su dolu kabarcıklar ve bunların hızla açılmasıyla sulantı ve kabuklanmalar ortaya çıkar. Subakut (akut dönem ardından gelişen) dönemde, hafif kızarık bir zeminde çok sayıda kepeklenme ve kabuklanma gözlenir. Kepekler, özellikle kenar kısımlarda, küçük halkalar şeklindedir. Kronik (İlerlemiş) dönemde, deri kalınlaşır, üzerinde kepeklenme belirgindir, yarıklar gelişebilir. Hastalık nedenine göre de farklı dönemlerde seyredebilir ve her dönemde kaşıntı olabilir. Tetikleyen faktörler Günlük hayatımızda kullandığımız ve karşılaştığımız maddeler hastalığın bir nedeni veya alevlendiricisi olabilir. Bazı ilaçlar ve güneş ışınları özellikle ışığa duyarlılığa bağlı gelişen 3 ekzemalarda hastalığı tetikleyebilir. Mesleki olarak yağlı ürünlerle metalik sıvılarla temas ve soğutucu malzemeler iritasyona neden olabilmektedir. Ekzema yaşam kalitesini nasıl etkiler? Kaşıntı hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir. Günlük hayatın olumsuz etkilenmesinin yanı sıra çocukların okul hayatlarında, erişkinlerin iş hayatlarında sorunlarına yol açabilir. Ekzema tanısı nasıl konulur? Kesin tanı için doktor tarafından hastadan ayrıntılı bir öykü alınır. Öyküde sorumlu maddelerin değerlendirilebilmesi için patch (yama) testi yapılmaktadır. Tahriş temas ekzemasının tanısı basit olarak derinize hangi maddelerin ekzemaya neden olduğunu ve hangi sıklıkta buna yol açtığını bilerek konabilir. Allerjik temas ekzeması tanısı, deri ve zührevi hastalıklar bölümünde yapılan patch (yama) testleri ile olmaktadır. Standart hazırlanan allerjen maddeler ve hastaların temas ettiği malzemelerden süphelenilen maddeler küçük yamalar içerisinde sırtınıza yapıştırılır. İki gün sonra açılır, doktor ve hemşire sırtınıza bakarak hangi maddeye karşı tepki olduğuna karar verir. Tahriş ve alerjik yanıtın kesinleştirilmesi ve olası uzayan alerjik yanıtların değerlendirilebilmesi için 24-48 saat sonra aynı bölge tekrar değerlendirilir. Ayrıca, ayırıcı tanıda düşünülen hastalıklar öykü, fizik muayene ve çeşitli yöntemlerle araştırılır. Ayırıcı tanıda hangi araştırma yöntemleri önerilir? Ele yerleşim gösteren mantar hastalıklarını dışlamak için kazıma yönteminin ardından mikroskopik ve mikrobiyolojik incelemeler ile mantar arama yapılabilir. Çeşitli deri hastalıklarını dışlamak için gerek görülürse biyopsi alınarak patolojik değerlendirme yapılabilir. İç hastalıklarına eşlik edilen durumlar için laboratuvar ve radyolojik incelemeler yapılabilir. 4 Tedavi yöntemleri nelerdir? -Tedavi esası sebebinin ortaya konarak etkenle temastan kaçınmaktır. Tamamen uzak durabilmek bazen zor olabilmektedir. Su ve sabunla uzun süreli temas derinin doğal koruyucu tabakasının kaybına neden olmaktadır. Doktorunuzun önereceği nemlendirici ve bariyer kremler bu konuda yardımcı olabilir. Barier krem ve köpükler etkenlerin deriye girmesine fiziksel olarak engelleyebilir. Ancak içeriğinin yağlı olması ve kalın tabaka oluşturması rahatsız edici olabilir. -Uzun seyirli hastalığı olan kişilerde birkaç ay süreli tedavi gerekebilmektedir. Topikal steroidli kremler kaşıntı ve kızarıklığın düzelmesinde, derinin iyileşmesinde kullanılmaktadır. Topikal steroidli kremler tam etkisinin görülmesi ve yan etkisinin gelişmemesi için doktorun önereceği şekilde kullanılmalıdır. Hastalıkta sulantı fazla ise doktorun önereceği ilaçlar ile ıslak pansuman uygulaması, kalınlık belirgin ise deriyi eritici tedaviler gündeme gelebilir. -Hastalık çok şiddetli ise deri dışında steroidler ağız, damar, kas uygulamaları yoluyla verilebilir. -Bu tedavilere yanıt alınamıyorsa pimekrolimus, siklosporin, metotreksat, fototerapi gibi diğer tedavi seçenekleri uygulanabilmektedir. -Hastalığa ikincil enfeksiyon varsa uygun tedavi yapılmalıdır. -Tedaviye başlamadan önce gebelik, emzirme, dahili hastalıklar, farklı sebeplerden ötürü düzenli olarak kullanılan ilaçlar ile ilgili doktor mutlaka bilgilendirilmelidir. Koruyucu önlemler nelerdir? Tahriş ve alerjiye neden olan durumlara temasının azaltılması en önemli önlemlerden biridir. Bunun için aşağıdaki uyarılara önem verilmelidir. -Temizlik, bulaşık, çocuk bakımı gibi işlerde yardımcı desteği veya bulaşık ve çamaşır makinesi kullanılmasıdır. -Kısa süreli profilaktik eldiven kullanımı önemlidir. Uzun süre eldiven kullanımının terlemeyi arttırabileceği unutulmamalıdır. Eldiven içine pamuklu eldiven giyilmesi uygun olacaktır. -Doktor önerirse bariyer ve nemlendirici kremler sürülmelidir. 5 -Saç şampuanlama sırasında kısa süre ile eldiven giyilmesi zayıf iritan maddelerin deriye olumsuz etkisini azaltacaktır. -Tuvalet temizleme gibi uygulamalar sırasında deterjan ile ellerin temasın kesilmelidir. -Ellerin parfümsüz sabunla yıkanması önerilmelidir. -Domates, portakal, limon gibi maddelerle doğrudan el temasının engellenmelidir. -Saç boyama sırasında olası alerjenlerden kaçınılması ve korunulması önemlidir. - Sıcak veya soğuk su yerine ellerin ılık su ile yıkanması daha uygundur. -İş yaparken yüzüklerin çıkarılması yüzüklerin altında kalabilecek iritan maddeleri azaltacaktır. -Resim, çiçek maket vs gibi hobileriniz varsa bu işlemler sırasında kullandığınız maddeler sorgulanmalıdır. -Eğer mesleki nedenli bir ekzema düşünülüyorsa kısa süreli meslek değişikliği kalıcı bir sorun varsa hekimlerin önerisi ile meslek değişikliği gündeme gelebilir. Bu bilginin içeriği Türk Dermatoloji Derneği Kontakt Dermatit Çalışma Grubu tarafından hazırlanmıştır.
Avuç İçi Deri Soyulmasının Nedenleri
Eksfolyatif Dermatit: Eksfolyatif dermatiti ciltte deri soyulmasına neden olmaktadır. Eksfolyatif dermatit sonucu oluşan deri soyulması genellikle avuç içinde görülmektedir. Eksfolyatif dermatiti sonucu oluşan deri soyulması önce kızarıklık olarak ortaya çıkmaktadır. Belli bir süre sonra bu kızarıklık deride soyulmaya neden olmaktadır.
Netherton Sendromu: Netherton sentromu genellikle vücutta pullanmaya ve avuç için de deri soyulmalarına neden olmaktadır.
Kawasaki Hastalığı: Kawasaki hastalığı beş yaşındaki çocuklarda görülmektedir. Bu hastalık ciltte ve deri de soyulmalara neden olmaktadır. Kore ve Japonya görülen bu hastalığın neden olduğu deri soyulması avuç içinde çok sık rastlanmaktadır.
Kullanılan İlaçlar: Farklı hastalıklar için kullanılan birçok kimyasal ilacın birçok yan etkisi bulunmaktadır. Özellikle kemoterapi sürecinde kullanılan ve oral yolla alınan A vitamini deri soyulmasına ve özellikle avuç içi deri soyulmasına neden olmaktadır.
Güneş Yanığı: Güneş ışınları vücudumuz için gerekli olan D vitamini sağlarken uzun süre güneş ışınlarına maruz kalmak hiç beklenmedik olumsuz durumlara da neden olabilmektedir. Özellikle cilt soyulmalarının nedeninde güneş yanıkları bulunmaktadır. Güneş yanığı uzun süre güneşte kalmanın sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Güneş yanığı sonucu oluşan deri soyulma avuç içinde de görülmektedir.
Aşırı Terleme: Yaz aylarında çok sık görülmektedir. Terlemenin nedeni sadece sıcaklık seviyesinin artması değildir. Çeşitli psikolojik durumlar, stres, spor da vücutta terlemeye neden olmaktadır. Böyle durumlar genellikle avuç içinde hissedilmektedir. Avuç içinde oluşan ter damlacıkları avuç içi deri soyulmasına neden olmaktadır. Çünkü uzun süre avuç içinde biriken ter avuç içinde nem oranını artırır. Bunun için uzun süreli eldiven kullanmaktan ve avuçlarınızı sürekli birleştirmekten kaçının.
Cilt Kuruluğu: Birçok kişinin şikâyet ettiği durumdur. Cilt kuruluğunun birçok sebebi bulunmaktadır. Kullanılan ilaçlar, güneş ışınları, hava koşullarının neden olduğu cilt kuruluğu bazı olumsuz durumların yaşanmasın da neden olmaktadır. Cilt kuruluğu cildin kırışmasına ve çatlamasına neden olur. Bunların yanı sıra cilt kuruluğu deri soyulmasına da neden olmaktadır.
Mantar Enfeksiyonu: Mantar birçok kişinin korkulu rüyasıdır. Mantar enfeksiyonu vücudun farklı bölgelerinde görülebilir. Mantar enfeksiyonu sonucu ciltte deri soyulması yaşanır. Uzun süre yaşanan mantar enfeksiyonu belli bir süre sonra egzamaya dönüşmektedir. Mantar enfeksiyonu avuç içinde de görülür. Avuç içi oluşan mantar enfeksiyonu deride soyulmaya neden olur.
Sedef Hastalığı: Sedef hastalığı kısa süren bir rahatsızlık değildir. Sedef hastalığı ciltte kuruluğa neden olmaktadır. Cilt kuruluğu sonucunda vücutta pullanmaya ve deride soyulmaya neden olmaktadır. Sedef hastalığı avuç içi deri soyulmasına da neden olur. Psikolojik durum, stres, soğuk hava koşulları sedef hastalığını tetiklemektedir.
Avuç İçi Deri Soyulmasının Bitkisel Tedavisi
Salatalık: Avuç içi deri soyulması için salatalık çok faydalıdır. Avuç içi deri soyulmasını tedavi etmek için salatalığı robottan geçirin. Püre haline getirdiğiniz salatalığı avuç içinize krem gibi sürün. Salatalık avuç içi derinizi besleyerek cildi tazeleyecektir. Salatalık özellikle kuru cildin neden olduğu avuç içi deri soyulmasına iyi gelecektir. Çünkü salatalık cildi nemlendirir.
Nane: Nane cilt hastalıkları tedavisinde kullanılan bir bitkidir. Özellikle nane yağı cildi sakinleştirir ve nemlendirir. Nane yağı cilt kuruluğuna iyi gelir. Nane özellikle egzama için kullanılacak bitkilerin başında gelmektedir. Egzama ya da cilt kuruluğundan dolayı oluşan avuç içi deri soyulması mutlaka nane ya da nane yağı kullanın. Özellikle akşamları avuç içine masaj yaparak nane yağı sürün. Belli bir süre kullandıktan sonra olumlu sonuç elde edeceksiniz.
Aloe Vera: Aloe vera özellikle güneş yanığı sonucu oluşan avuç içi deri soyulmasına iyi gelmektedir. Aloe bitkisi doğrudan kullanılabileceği gibi jel halini de kullanabilirsiniz. Avuç içi deri soyulması için kullanacağınız aloe vera jelini günde 2-3 kez kullanabilirsiniz.
Doğal Nemlendirici Maske: Avuç içi deri soyulması için evde doğal maske hazırlayabilirsiniz. Hem kullanılan kimyasal ilaçların yan etkisinde de kurtulmuş olacaksınız. Doğal nemlendirici için bir kabın içerisine belli miktarlarda bal, zerdeçal, nane yağı, salatalık püresi ve zeytin yağını karıştırın. Elde ettiğiniz bu karışımı masaj yaparak avuç içinize yayın. Bu karışımı ortalama 20 dakika avuç içinde bekletin. Bekleme süresi bittikten sonra ılık bir su ile avuç içinizi yıkayın ve kurulayın. Bu maske cildin nem oranını artıracak ve avuç içi deri soyulmasına engel olacaktır.