her yerde sen hüzün müziği / Her Yerde Sen Dizi Muzikleri indir, mp3 indir, dinle.

Her Yerde Sen Hüzün Müziği

her yerde sen hüzün müziği

&#;&#;&#;]]

[[Dosya:{{{resim}}} &#;&#;&#;]]

[[Dosya:{{{resim}}}

\n

\n

Bir şarkıyı belli müzik formlarının, kalıpların içine sokan nedir? Eserin içine girip derinlerine indikçe, türlerin anlamsızlaştığını hissederim çoğu zaman. Arabesk, pop ya da sanat müziği olsun pek çok şarkı arasında, biçimleri, sınıflamaları anlamsızlaştıran geçişkenlikler vardır. Şarkının merkezine doğru yol aldıkça ayrımlar belirsizleşir, eseri çevreleyen duvarlar incelir. Özüne, çekirdeğine yakınlaştıkça da şarkının o sıcak, akışkan magma tabakasıyla karşılaşılır. İşte o noktada bütün şarkılar kıpkırmızı bir kor halinde aynıdır. Müzikte tür adları türetip farklı başlıklar altında kümelendirerek kendimize iş çıkarmışız! Beste ve icra yapılarına bakarak onların ayrı ayrı eserler oldukları zannına kapılıp kendimizi yanıltıyoruz. Fiziği farklı kimyası bir şarkıların tuzağına kolayca düşüyoruz… Misâl, Türkiye Sanat Müziği'nin başyapıtlarından \"Rüya Gibi Uçan Yıllar\"daki o dolgun, kıvamlı, viskozitesi yüksek yoğun hüzün, kulvarı farklı bir başka başyapıt olan \"Kaybolan Yıllar\"da pop kisvesi altına ustaca gizlenmiştir. Şarkılara öyle hemen kanmayalım artık. Makamsal altyapıları, düzenlemeleri, yorumlanışlarındaki farklılıklar, bu eserlerin farklı oldukları yanılgısını yaşatıyor bizlere. Sonuçta tüm şarkılar, üzerlerine bir melodik ruh üflenmiş sekiz notadan oluşan canlılar değil mi? Aynılar hepsi! Klasik sazlarla örülü, oryantal motiflerle bezeli, acısı, baharatı bol bir beste ve onu usta ellerle yoğuran bir yorum \"Seni Yazdım Kalbime\" gibi arabesk bir netice verirken aynı eser Mary Jane'in elinde 'soul'vari bir havaya bürünüveriyor. Ama şaşırtıcı olan, yıllar geçse de yıkılmayıp ayakta kalmış, Müslüm Gürses'ten Mary Jane'e uzanıvermeyi başarmış bu şarkının, her iki formuyla da bizi anında yakalayıp kıstırıvermesinde. Şahsiyetli şarkılar bunlar; güçlü kişilikleriyle, altyapı, düzenleme ve yorum farklılıklarına teslim olmuyorlar. \"Seni Yazdım Kalbime\"yi; bu sağlam ve gövdeli şarkıyı, tiz çığlıklarına sara sara Aretha Franklin'den de dinleyebilseydik eğer, yine yanına bir müskirat açar, tuzağına düşerdik.

\n

Ajda Pekkan'ın Batılı, modern bir hüzün ve melodram tadında bir yorumla seslendirdiği \"Boş Sokak\"ı ile yoksul mahallelerin insanı jilet gibi kesen, sert, bıçkın ayrılıklarından doğma \"Karanlık çökünce sokağınıza\" (Unutamazsın), uçtan uca bir yalnızlık ve boşluk sarmalının iki değişik tarifidirler örneğin. Bize anlatılış biçimleri farklıdır sadece. Ya da Pamela, \"Kaç kadeh kırıldı\"yı (Unutamadım) pop rock arasında gide gele okurken içimizde olanlarla, Kibariye'nin kadehleri kıran, feryatsı sesinden dinlerken yaşadıklarımız, kulübede de şatoda da otursak bir yerimizi incitmemize benziyor. Biri görece daha konforlu, diğeri sokak ortasında yaşanan bir acı ama ikisinde de canımız aynı yanıyor. Mesela Nilüfer'in o 'kol kola girip yalnızlığımızı yüzümüze vuran' \"Kar Taneleri\" ile insanı yerine mıhlayıp kımıldatmayacak kadar keder şoku yaşatan \"Pencereden Kar Geliyor\"daki soğuk aynı soğuktur. Ama birine atkılı, bereli, pofuduk bir sıcaklıkla yakalanmışken diğerinde kar, evin içine içine yağar, ruhumuzu üşütür.

\n

\"Affet beni akşamüstü, gölgem uzarken, öğleden sonra, sabaha karşı affet…\" diyerek, sabırsızlıkla beklenen o geri kabulün istenirse her zaman olabileceği, alıcısına ürününün avantajlarını sıralayan bir pazarlamacı hüneriyle anlatılırken, \"Affet N'olur Beni\", diğeri gibi bir dil dökme çabasına girmez. Direkt savunmaya geçerek özür diler. Ama iki şarkı da aynı sularda yüzer, aynı hedefe kürek çeker, kendi bestelerinin denizinde bir sandalla gezdirir insanı.

\n

Ferdi Tayfur'un ağlayan sesinden dinlediğimiz \"Yıldızlar da Kayar\" ile \"Turnalar Sevdiğim Oy\", aralarında hız farkı bulunan iki yürüyüş gibidir, aynı yere giderler; biri daha ritmik atar adımlarını, acele eder, tempolu yürür, diğeri ağır aksak, aheste aheste yol alır. Bakarsak biri arabesktir, diğeriyse türkü, ama gelgelelim aynıdırlar. Mesela \"Rakkas\" ile \"Lingo Lingo Şişeler\", birini diğerinin ardına bağlasalar ruhumuz duymaz, uzun tek bir şarkı gibi eklem yerlerimizi, kıkırdak dokularımızı eğerek bükerek, devrile devrile, neşeyle dinleriz. Bu örnekler uzar gider… Fiziği farklı olsa da kimyası birdir şarkıların; 'Arabesk, pop, caz, alaturka', hepsinin 'sırtında yamalı bir hırka', hayatın aşındırdığı yerleri ağlatarak, güldürerek yamar, kapatır, onarırlar…

\n\n\n\n\n\n\n
\n

Ömer Sercan kimdir?

\n

Ömer Sercan 'te Bursa'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Eskişehir ve Bursa'da tamamlayarak İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nden mezun oldu.

\n

Öğrencilik yıllarında İstanbul Üniversitesi Fotoğrafçılık Kulübü'nde başlayan uğraşını zamanla bir mesleğe dönüştürerek ulusal gazete, dergi ve TV kanallarında muhabir/editör olarak çalıştı.

\n

Türkiye'nin önemli medya kuruluşlarında muhabirlik/editörlük, farklı içerikteki TV yayın ve yapımların program danışmanlığı, metin yazarlığı ve yayın editörlüğünü üstlendi. Çok sayıda tanıtım/ belgesel/reklam filmlerinin senaryo/metinlerini yazdı.

\n

Türkiye'yi şarkılardan dinlemeye ve yazmaya devam ediyor.

\n
\n

Hatırla Sevgili (dizi müzikleri)

[[{{{bağlantı}}}

nest...

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.