kuruntulardan kurtulmak için / TAKINTILARDAN KURTULMAK MÜMKÜN MÜ?

Kuruntulardan Kurtulmak Için

kuruntulardan kurtulmak için

Hayatı zindan eden takıntılardan kurtulma yolları

Zihninizdeki düşüncenin geçmişinizdeki herhangi bir olaya takılıp kaldığını düşünün. Siz gelmesini asla istemiyorsunuz fakat o, siz istemedikçe tekrar ve tekrar aklınızı esir alıyor. Dikkatinizi dağıtmak için ne yapıyor olursanız olun, o düşünce zihninizde var oluşunu sürdürüyor. Hatta üstüne farklı düşünceler eklenip, dağ gibi büyümeye devam ediyor. Bununla birlikte duygu durumunuzda da olumsuz yönde değişimler oluyor. Kaygınız da artışa geçmeye başlıyor.
Beynimizdeki bu takıntılı düşünceler, vücuda olumsuz şeyler olabileceğinin sinyalini veriyor. Beynin verdiği bu kaygı sinyali ile de tehlikede olduğunu düşünen sistem, "Tehlikedesin, hemen kendini koruman lazım" diyerek sinyal veriyor. O an bize korkumuz çok saçma ve dünyanın en mantıksız şeyi gibi görünse de vücudumuz bu yönde sinyaller almıyor. Ayrıca düşünüyorsam beynim beni yanıltmaz, demek ki doğrudur diyorsunuz. Fakat maalesef ki takıntı durumunda beynimiz bizi yanıltıyor. Kişinin düşünce ve duygu sistemi olması gerektiği gibi çalışmadığından kişiler takıntılarından dolayı çok büyük sıkıntılar çekebiliyorlar.
Takıntı ile ilgili birçok yorum yapılabiliyor fakat bilinenin aksine takıntı bozukluğu, bir kişilik bozukluğu değildir. Ruh sağlığı problemidir. Takıntıları olan kişiler bu gibi durumları "Kafana çok takma geçer", "Bu kadar düşünme" gibi telkinlerle atlatamazlar. Takıntılar sadece hayatında yoğun stres yaşayan kişilerin başına gelmemektedir.
Takıntılar kişinin ilgi çekmek için yaptığı bir davranış değil, aksine enerjisizliğine, güç kaybına ve yoğun kaygı durumları yaşamasına sebep olur. Kişi bu kaygılardan kurtulmak adına birçok davranışta bulunur. Bunlar kişilerin bilerek isteyerek yaptıkları şeyler değil de, korkularını azaltmak adına yapma zorunluluğu hissettikleri davranışlardır. Takıntı bozukluğu yaşayan kişilerin yaptıkları hareketlerde mantık aranmaz. Çünkü birey bunu kaygı ve korkudan kurtulmak adına sürekli denemek ve bu durumdan çıkmak istemektedir.



SADECE TEMİZLİKLE İLGİLİ OLMAYABİLİR
Takıntı bozukluğu bilinenin aksine sadece düzen ve temizlikle ilgili olmamaktadır. Başkalarına zarar verme, kontrolü kaybetme, yapılan eylemlerden emin olamama gibi durumlar da takıntıları kapsar. Bununla birlikte takıntıyı azaltmak adına yapılan davranışlar görülebilir. Örneğin sürekli ocak, ütü gibi nesneleri kapatıp kapatmadığını kontrol etmek, kapı kilitli mi diye emin olamayıp uzun süre kapının çevresinden ayrılamamak gibi hayatı birçok alanda zorlayan davranışlar görülmektedir.

KISIR DÖNGÜ İÇİNDEKİ KAYGI KENDİNİ TEKRAR EDER!
Takıntılı bireyler sürekli olarak aynı döngüleri yaşamaktadırlar. Takıntıyı tetikleyen olay belirli takıntılı düşünceye sebep olur. Bu takıntılı düşünce, kişide stres ve kaygı durumu yaratıp kişinin tekrarlayan davranışlar gerçekleştirmesine neden olur. Bu durum kişide o anlık streste azalma ve rahatlama meydana getirse de, bu döngünün sonucunda kişi hep kendini suçlamaktadır. Takıntıları olan kişiler bu davranışın sürmesine neden olan düşünce ve inançlara sahip olmaktadır.
"Bu problem hep benimle birlikte olacak, kabullenmeliyim", "Takıntılarımın gerçek olduklarına inanıyorum", "Yaptığım tekrarlı davranışlar stresimi azaltabilmek için tek yolum", "Takıntılarımı durdurmalıyım" gibi düşünceler kişinin bu fikir ve inanışlarını desteklediğinden dolayı kişi takıntı halinden uzaklaşamamaktadır.



BEBEĞİNİ
EŞİNİ EVDENKORUMA ENDİŞESİYLE UZAKLAŞTIRDI!
Ayşe 32 yaşında hamile bir kadındır. Bebeğine zarar geleceği yönünde yaşadığı kaygılarla sürekli olarak kirli olduğu düşüncesine kapıldığında ya ellerini yıkamaktadır ya da hemen banyoya girmektedir. Bu durum eşiyle de problem yaratmakta çünkü eşi her dışarı çıkıp eve geldiğinde mikrop getireceğini düşündüğünden dolayı eşini sürekli banyoya sokar. Bu durum hem kendine hem de ilişkisine zarar vermeye başlamıştır. Çünkü artık banyoya girmekten derisi kurumaya ve soyulmaya başlamıştı ve de eşi bu takıntılarından dolayı artık eve gelmek istemiyordu. Durumun farkındaydı fakat bebeğine zarar gelirse diye düşünmekten kendini alıkoyamıyordu. Yaşamındaki herkes ondan uzaklaşmıştı. O da zaten herkesten mikrop bulaşır diye uzaklaşıyordu.

ÇÖZÜMÜN ŞİFRELERİ BELLİ
Takıntı durumu yaşayan pek çok kişi bu durumun farkında olmamaktadır. Çünkü takıntı durumu bunu yaşayan kişi için gayet olağan ve normal bir durumdur. Takıntıları olan kişiler genelde bundan dolayı sorunlu davranışları çevresindeki insanların uyarıları sayesinde farkına varır. Takıntı önemli bir psikolojik hastalıktır ve tedavisi mümkündür.
* En önemli nokta kişinin hem kendi hayatını hem de çevresindeki insanların hayatını son derece olumsuz etkilemeye başlamasından önce tedaviye başlanmasıdır.
* Erken müdahale ile tedaviye başlandığında çok daha kısa sürede sonuçlar verir.
* Takıntılarla başa çıkmakta zorlanıyorsanız bir psikolog ve psikiyatr tarafından destek almanız önemlidir.
* "Şu anda bu problemlerle yüzleşmeye hazırım. Takıntılarım gerçek değil abartılı düşüncelerden oluşuyor" diye düşünerek önemli bir yol alabilirsiniz.
* Stresimi azaltmak adına başka yollar da bulabilirim, takıntılarımı kabul ediyorum' şeklindeki sağlıklı düşünceler, bu durumla başa çıkmadaki en büyük adımdır ve sağlıklı bakış açısı geliştirir.
* Erken müdahale her zaman çok daha kısa sürede sonuçlar verir. İlaç tedavileri ve çeşitli terapi yöntemleri bu dur

İŞTE BAZI ÖRNEKLER
Kaygı türü olan obsesif kompulsif bozukluk diğer anlamıyla takıntı bozukluğu, bireylerin tekrarlayan düşünce ve davranış döngüsünde hapsolmasını sağlayan ve bununla birlikte kişinin yaşamını kısıtlayan bir hastalık olmaktadır. Takıntılı düşünceleri olan kişilere obsesif ve bu takıntıların yarattığı düşüncelerle birlikte yapılan tekrarlı davranışlara kompulsiyon adı verilmektedir. Örneğin kişi yolda yürürken yol çizgisi üzerinde yürümezse sınavından kötü not alacağı, ilişkilerinin bozulacağını düşünebilir. Evde ışığı üç kez açıp kapatmazsa sevdiklerinden birini kaybedeceği yönünde kaygı durumları yaşayabilir. Ya da ellerini yeterince yıkamazsa mikrop dolu olacağını ve bu mikrobun kendisine ve çevresindekilere zarar vereceğini düşünebilir.

Takıntılı düşüncelerden kurtulmak için 5 yöntem

Sadi Şirazi’ye sormuşlar &#;İnsan nedir?&#; diye; &#;İnsan üç beş damla kan, binbir endişedir&#; demiş. Endişe, vesvese, obsesyon, takıntı&#;

İnsan doğası gereği böyledir. Zihin takıntılı, kuruntulu düşünceler üretmeye meyillidir. Kafamızın içerinde bizi rahatsız eden bazı düşünceler, ki bunlar genelde negatiftir, aklımıza geldiğinde bile rahatsızlık verir ve biz düşünmek istemedikçe daha da büyüyerek zihnimizde yer eder. Büyüdükçe de hayatı felç edecek hale gelebilir.

Peki hangi konularda takıntılı düşüncelere saplanırız?

Cinsel, dini, maddi ve şüpheye dayalı konular genel anlamda takıntılı düşüncelere en açık olunan alanlar. Takıntılı düşüncelere en çok meyilli olan insanlar ise mükemmeliyetçiözl yapıdaki insanlardır. Her şeyi doğru yapmaya çalışan, hata yapmaktan çekinen insanlar obsesyona daha fazla yakalanıyor.

Zihinden biraz uzaklaşıp gerçek dünyaya döndüğümüzde ise şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki bir şeyi düşünüyor olmamız, onu istediğimiz veya yaptığımız anlamına gelmiyor. Düşünceler ve gerçekler etkileşim içerisinde olsa dahi farklı iki dünya.

Peki zihnimizin susmadığı, daha çok konuşup devamlı düşünce ürettiği zamanlarda ne yapmak gerekiyor? Savaşmamak ve onlara zihinde yer açmak&#; Onlarla mücadele etmeyi bırakmak, düşüncelerin suyun üzerinde yüzmelerine izin vermek gerekiyor. Takıntılı düşüncelerin anı etkilemesine izin vermemek ve yaptığın şeyi yapmaya devam etmek. Böylece takıntılı düşünceler daha az önemli hale gelecek.

Takıntılı düşüncelerden kurtulmak için uygulanabilecek beş yol ise şu şekilde&#; 

1- Takıntıları tanımlamak: Akılımıza gelen negatif düşünceleri yazmak faydalı olabilir. Düşüncenin farkına varmak önemli.
2- Olumlu tarafları ve alternatif çözümleri düşünmek: Negatif düşüncelerin başımıza gelme olasılığını düşünmek. &#;Gelse ne yapabilirim ve hayatıma nasıl devam edebilirim?&#; şeklinde çözümler üretmek.
3- Pozitif insanlarla vakit geçirmek: Bizi aşağı değil, yukarı çeken insanlarla vakit geçirmek.
4- Spor, yoga, pilates veya yürüyüş yapmak: Bu aktiviteler doğal yoldan seratonin hormonunu sergiler, mutlu insanlar daha az takıntılı düşüncelerle karşı karşıya kalır.
5- Uyku: Uzmanlar yetişkin insanların günde saat arasında uyuması gerektiğini belirtiyor. Eğer uyku düzenininiz iyiyse ve yeteri kadar uykunuzu alıyorsanız zihniniz daha sağlıklı düşünür ve negatif düşüncelere daha az meyilli olur.

İlginizi çekebilir: Duyguları yoğun yaşamak: Ayrılık acısını neden bir taraf kolay atlatır, diğer taraf çok ağır yaşar?

Özlem Özkılınç
Özlem Özkılınç
Yatırım Planlama Yöneticisi olan Özlem Özkılınç, yılında Karamürsel’de doğdu. Lisans eğitimini Kocaeli Üniversitesi İşletme bölümünde tamamladıktan sonra lojistik alanında çalıştı, hala otomotiv sektöründe Devam

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır