evet kelimesinin kökeni / Neden evet diyoruz? - Asım Gültekin

Evet Kelimesinin Kökeni

evet kelimesinin kökeni

seafoodplus.info Mustafa Canpolat adına düzenlenen Dil ve Edebiyat Sempozyumu, Mayıs, , Bildiri, Kitap: olarak Mustafa Canpolat Armağanı, ) EVET KELİMESİNİN KÖKENİ ÜZERİNE Mehmet Vefa Nalbant Her dilde daha az kelimeyle daha çok şey ifade etmek için belirli kalıplar veya görevli kelimeler kullanılır. Türkçede de böyle bir tasarrufu sağlamak için başvurulan yollardan biri cevap edatlarını kullanmaktır. Tek başına herhangi bir anlamı olmayan ancak yanlarındaki kelime ya da kelime gruplarına bazı anlamlar yükleyen kelimeler edat olarak adlandırılır. Edatlar, kendi içinde çeşitli başlıklar altında incelenebilmektedir. Bu edatlar arasında cevap edatları, cümle içinde başka kelimelere bağlı olmadan, tek başlarına anlam ifade eden kelimelerdir.1 Cevap edatları anlam yönünden iki ana başlık altında değerlendirilir : 1. Red etme ve inkar belirtenler 2. Onay ve kabul belirtenler. Bu çalışmamızda cevap edatları arasında değerlendirilen ve tek başına kullanıldığında anlamlı olan evet edatının kökeni üzerinde durulacaktır. Evet kelimesinin kökeni ile ilgili görüşlerimizi ortaya koymadan önce bu cevap edatının tarihî lehçelerdeki durumuna, bu lehçelerde evet kelimesiyle yapıca benzerlik gösteren ve evet anlamına gelen başka edatlara bakmak, evet kelimesinin kökenini ortaya koymakta bizlere yardımcı olacaktır. Eski Türkçe dönemi eserlerinde evet veya bu kelimenin anlamını tamamen karşılayacak bir edat bulunmamaktadır. 1 Necmettin Hacıeminoğlu, Türk Dilinde Edatlar, MEB Yay., İst., , s. Karahanlı Türkçesi eserlerinde ise Yemet, emet, ewet, evet, yamu, yah /yeh, ilel, uva kelimeleri evet anlamına gelen cevap edatları olarak kullanılmışlardır. Bu şekillerden sadece Arapça olan ve hanlara cevap olarak verilen, baş üstüne, evet anlamına gelen ilel2 Karahanlı Türkçesinin iki önemli eserinde geçmekteyken, Kaşgarlı tarafından Oğuz ve Kıpçak kaydı düşülen yemet / emet / ewet / evet kelimeleri ile yamu ve yah / yeh şekilleri sadece DLT’de görülebilmektedir. Karahanlı Türkçesi eserlerinde evet ile ilgili olarak kullanılan ve Yemet, emet, ewet, evet, yamu, yah /yeh şekilleri dışında – ki bu şekillere aşağıda ayrıntılı olarak değinilecektir- evet anlamına gelen edatlarla ilgili örnekler bu döneme ait eserlerde şu şekilde geçmektedir : İlel tip turup çıútı ögdülmişe Yorıp keldi evke ol eĢgü işe (KB, ) Uva : Çağıran kişiye cevap için kullanılır. Birisi “Hey Mehmet!” diye çağrıldığı zaman, onun “uva” diye cevap vermesi gibi.” Harezm Türkçesinde evet kelimesi yoktur. Bunun yerine Àrî, bÀlî, hav, iŋen, hΣlΣ kelimeleri evet kelimesinin yerine cevap edatı olarak kullanılmıştır.3 Adı geçen cevap edatlarının bu döneme ait eserlerde kullanımlarıyla ilgili örnek cümleler aşağıda gösterilmiştir : Ol Muhammed mü kim cümle óalayıúúa mebèÿå turur tĆp aydı erse Cebreèil taúı MìkÀil èahimas aydılar : Árì , ol turur. (NF, 56; 2, 3) 2 Bilgi için bkz. Besim Atalay, DivÀnü Lûgati’t-Türk (Çeviri), TDK Yay., Ankara, , C III, s. Ayrıcı bkz. Reşit Rahmeti Arat, Úutadu Bilig III, İndeks, Hazırlayanlar : Kemal Eraslan, Osman Fikri Sertkaya, Nuri Yüce, TDK Yay., İst., , s 3 Janos Eckmann, “ Harezm Türkçesi”, Tarihi Türk Şiveleri, Atatürk Üniversitesi Yay., Ankara, , s. Yÿsÿf aydı : Onuŋuz hem bir atanıŋ oġlanları mu siz? Aydılar : belì. (KE, 94r, 4) Seni aŋa mu yiberdiler ? tĆp sordılar, hÀv, tĆdi. (KE, v, 11, 12) Siz úabÿl úılur mu siz? İŋen, úabÿl úılur miz. (NF, ; 11) Kıpçak Türkçesi metinlerinde cevap edatı olarak ereyne, beli ve evet kelimeleri kullanılmıştır.4 El-KavÀnînü’l- Külliye Li- Zabti’l- Lûgati’t-Türkiye adlı eserde evet kelimesi hakkında şu kayıt düşülmüştür : “ evet : Evet’i fasih konuşan bir Türkten işitmedim. Onu yalnız Türkmenler kullanır. Harici Timurlenk ile yürüyüp Kahireye gelen Türklerden “evet” yerine “belÀ” duydum. Bundan başka bir şey bilmiyoruz dediler.”5 Benzer bir kayıt Ettuhfetü’z-Zekiye fi’l-Lûgati’t-Türkiye adlı eserde “ Türkmenler neèam karşılığında evet ve ereyne derler.” şeklindedir. 6 Kitabü’l İdrak’te ise sadece neèam karşılığında evet kullanıldığı gösterilmiştir.7 Gerek El-KavÀnînü’l- Külliye Li-Zabti’l- Lûgati’t-Türkiye gerek Ettuhfetü’z-Zekiye fi’l-Lûgati’t-Türkiye adlı eserlerde geçen ve Türkmen kaydı düşülen evet kelimesi, Kaşgarlının divanında evet kelimesi için düştüğü Oğuz kaydını destekler niteliktedir. Çağatay Türkçesi eserlerinde de evet edatına rastlanılmamaktadır. Bunun yerine farsçada evet anlamına gelen Àrî, Arapçadan gelen ve Farsça söylenişe uydurulmuş belî, ve yine 4 Bilgi için bkz. : Ali Fehmi Karamanlıoğlu, Kıpçak Türkçesi Grameri, TDK Yay., Ankara, , s. 5 Bilgi için bkz. : Recep Toparlı, Sadi Çögenli, Nevzat H. Yanık, El-KavÀnînü’l- Külliye Li-Zabti’l- Lûgati’t-Türkiye, TDK Yay., Ankara, , s. 87 6 Bilgi için bkz. : Besim Atalay, Ettuhfet-üz Zekiye fil-Lugat-it-Türkiye, TDK, İst. , va, s. 7 Ahmet Caferoğlu, Kitab al-İdrâk li-Lisân al Âtrak, Evkaf Matbaası, İst., , s. 25 ses taklidi olan ve belki de DLT’deki uva şekliyle ilişkilendirilebilecek hav, hava kelimeleri kullanılmıştır. 8 Evet anlamına gelen bu edatların Çağatay Türkçesi dönemine ait eserlerde nasıl kullanıldıklarına ilişkin seçilmiş örnekler şöyledir : Körer-min èışú ara yüz miónet ü renc Belì renc körmeyin tapmas kişi genc (Ş.Han, 28a; 13) Şâhnıŋ bu sÿèâlıdın mesèÿl bîòad endîşe işre melÿl : hav dĆse, şehġa naúş-ı râcîè Ćdi, yoú dĆmek òÿd òilâf-ı vâúiè Ćdi. (SS, , 32) Eski Anadolu Türkçesi eserlerinde ise, cevap edatı olarak belì, Àrì, evet, evit, ve geyise gibi cevap edatları kullanılmıştıseafoodplus.info hem evet hem de evit şeklinde görülen cevap edatı bir çok örnekte evet anlamında değil, fakat anlamında kullanılmıştır. 9 Kaşgarlının kelimeye Oğuz ve Kıpçak kaydı düşmüş olması, aynı kaydın Kıpçak Türkçesi eserlerinde de bulunması bu kelimenin Batı grubu Türk lehçelerine ait olabileceğini göstermektedir. Bu değerlendirmenin ışığında Çağdaş Türk lehçelerinde evet kelimesinin durumu şöyledir : Türkiye Türkçesinde evet kelimesi, çok geniş anlam ve görevlerle kullanılmakta ve evet anlamında he, ya, elbette vb. edatlar bulunmaktadır Azeri Türkçesinde ise, evet kelimesi Türkiye Türkçesinde kullanıldığı gibi evet olarak geçmekte ve yine onaylama 8 Bilgi için bkz. Janos Eckmann, Çağatayca el Kitabı, Çeviren : Günay Karağaç, Edebiyat Fakültesi Yay., İst. , s. 9 Bilgi için bkz. : C. S. Mundy, “Evet, Evet ki, Geyise”, Ural-Altaische Biblıothek, Studıa Altaıca, Wiesbaden, , ss 10 Bilgi için bkz. : Hatice Şahin, “ Evet ve Hayır Kelimeleri Üzerine”, Türk Dili, Mart , Sayı : , ss. bildirmektedir Azerbaycan Türkçesinde evet kelimesinin yanında sıklıkla bÊli kelimesi de kullanılmaktadır Gagavuz Türkçesinde “evet, hayır gibi Türkiye Türkçesinin iki temel cevap edatı yaygın değildir. Bunun yerine Rusçadaki da, “evet, tabii” anlamlarında kullanılır Bunun yanında Hm, ehe, aha, islÊÊ, tamam, elbet // elbet ki kelimeleri onaylama ünlemi olarak kullanılır Bugünkü Kıpçak Türkçesinde (Tatar Türkçesinde) evet anlamında kullanılan ve izleri DLT’de görülen yeme kelimesi bulunmaktadır Kuzey grubu Türk lehçelerinden Kırgız Türkçesinde evet anlamında ïba15 ve farsçadan alınmış ariyne16 kelimeleri cevap ünlemi olarak kullanılmaktadır. Doğu grubu Türk lehçelerinden Özbek Türkçesinde ise evet anlamında Êri(y), ÊlbÊttÊ, hÊ, hÊvvÊ, xoş, xop, lÊbbÊy, mÊyli cevap kelimeleri kullanılmaktadır. Bu kelimelerinden Êrì, hÊ ve hÊvvÊ bu lehçenin tarihì olarak devamı sayıldığı Çağatay 11 Seyfettin Altaylı, Azerbaycan Türkçesi Sözlüğü, MEB Yay., İst., , C I, s. 12 Bilgi için bkz. : Seyfettin Altaylı, age, C I, s. 13 Nevzat Özkan, Gagavuz Türkçesi Grameri, TDK Yay., Ankara, , s. 14 Bilgi için bkz. : Mustafa Öner, Bugünkü Kıpçak Türkçesi, TDK Yay., Ankara, , s. , Yazar Bugünkü Kıpçak Türkçesi ifadesiyle Kıpçak grubuna dahil olan Karaim, Kırım-Tatar, Karaçay-Balkar, Kumuk, Tatar, Başkurt, Kazak, Karakalpak, Nogay ve Kırgız Türkçelerini belirtmiştir. 15 Bilgi için bkz. : K. K. Yudahin, Kırgız Sözlüğü, Çeviren : Abdulllah Taymas, TDK Yay., Ankara, , C II, s. 5 93 16 Bilgi için bkz. : K. K. Yudahin, age, s. 46 17 Bilgi için bkz. : Volkan Çoşkun, Özbek Türkçesi Grameri, TDK Yay., Ankara, , s. Türkçesinde kullanılan şekillerle aynı olmaları bakımından dikkat çekicidirler. Yukarıda tarihî gelişim sürecini vermeye çalıştığımız ve üzerinde bazı değerlendirmeler yaptığımız evet kelimesinin en eski şeklinin, Karahanlı Türkçesi eserlerinden DLT’de ve yemet/ emet/ ewet /evet olduğu görülmektedir. Bu kelimenin kullanımı hakkındaki ilk bilgileri de yine DLT’de bulabilmekteyiz. Kaşgarlının evet kelimesiyle ilgili açıklamaları şöyledir : 1. Ewet : “Evet, peki manasında bir kelimedir. Bunda üç türlü söyleyiş vardır. Yağma, Tohsı, Kıpçak boyları ewet, Oğuzlar emet, evet öbür Türkler yemet derler.” (DLT, C I, 51) 2. Yemet : “Evet anlamında bir kelimedir. È harf « harfne çevrilerek emet dahi denir.” (DLT, C III, 8) Kaşgarlının verdiği açıklamalardan yemet / emet / ewet / ewet, şekillerinden en eskisinin yemet olduğu ve bu edatın başındaki y- sesinin düşmesiyle de diğer şekillerin ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. Bu en eski şekil üzerinde Etimolojik sözlüklerde çok az bilgi bulunmaktadır. Örneğin Drevnetyursky Slovar18 ve Versuch Eınes Etymologıschen Wörterbuchs Der Türksprachen19 adlı sözlüklerde bu cevap edatının kökeni konusu üzerinde durulmamış sadece evet kelimesinin anlamının verilmesiyle yetinilmiştir. Clauson’un sözlüğünde ise DLT’deki yemet şekli için şu bilgiler verilmektedir : “Kaşgarlıya mahsustur. Fakat görünüşe göre evet anlamına gelen diğer kelimelerden daha erken oluşmuştur. Sadece modern dillerde Osmanlıca evet ve belki Türkmence Drevnetyursky Slovar, Leningrad, , s. , , 18 19 Marttı RΣsΣnen, Versuch Eınes Etymologıschen Wörterbuchs Der Türksprachen, Helsınki, , s. 52b xava”20 bu şekille ilgili olabilir. Clauson açıklamalarının devamında Kaşgarlının naklettiği diğer şekillerden bahsetmektedir. İsmet Zeki Eyuboğlu ise Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü adlı eserinde evet kelimesinin Pehlevice avad kelimesinden dilimize girdiğini ve Asya Türkçesinde uvat, ovat olarak kullanıldığını, Eski Farçda ise avatha biçiminde bulunduğunu belirtmektedir Tarihi ve Etimolojik Türkiye Türkçesi Lugatı adlı eserinde evet kelimesine değinen Andreas Tıetze, bu kelimenin etimolojisiyle ilgili olarak Clauson’a atıf yapmış ve onun kelimeyi yemet şekline dayandırdığından bahsetmiştir. Tıetze açıklamalarının devamında kelimenin Eski Anadolu Türkçesindeki kullanımıyla ilgili bazı örnekler vermiştir Görülüyor ki etimolojik sözlüklerde verilen bilgiler bu sözcüğün kökenini açıklamak için yeterli bilgileri içermemektedir. Fakat DLT’de evet kelimesiyle ilgili olarak var olan başka şekillerden hareketle, bizim ya(h) / ye(h)+ mat / met edatından oluştuğunu düşündüğümüz yemet kelimesinin kökeni ile ilgili sırayla şu değerlendirmeler yapılabilir. 1. Kaşgarlının verdiği bilgilerden bu cevap edatının kökeninde bir Ya(h) sözcüğünün bulunduğunu anlamak mümkün olmaktadır. Bu kök için DLT C III 26 ve ’deki ya(h) kelimesine bakmak yeterli olacaktır. Burada geçen kelimeyle ilgili açıklamalar şöyledir : Yah : Evet, peki anlamına bir kelimedir; bu at tut denildiği zaman cevap veren adam yah “peki” der. Çabuk söylendiği zaman 20 Bilgi için bkz. Sir Gerard Clouson, An Etymological Dictionary Pre- Thireenth-Century Turkısh, Oxford, , s. 21 Bilgi için bkz. : İsmet Zeki Eyuboğlu, Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü, Sosyal Yay., İkinci baskı, , s. 22 Bilgi için bkz. : Adreas Tıetze, Tarihi ve Etimolojik Türkiye Türkçesi Lugatı, Birinci Cilt A-E, Simurg, İstanbul, , s. yumuşak harf düşer tah tah, cuh cuh, keh keh, meh, yeh denir.”23 Buradaki açıklamadan kök olarak evet anlamına gelen bir ya(h) kelimesinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Fakat bu kök tek başına yemet kelimesini açıklamaya yetmeyeceğinden bu kelimeye hem anlam hem de yapıca uyan ve aynı kökten oluşmuş başka bir kelimeye ihtiyaç bulunmaktadır. Böyle bir ihtiyacı da yine Kaşgarlının eserinden karşılamak mümkün olmaktadır. Şöyle ki : DLT’de yemet kelimesine hem anlam hem de yapı olarak çok büyük benzerlik gösteren yamu / yemü kelimesi bulunmaktadır. Bu kelime köken olarak iki kısımdan oluşmaktadır 1. yukarıda da geçen ve evet anlamına gelen ya(h) kökü 2. mu soru edatı. Kaşgarlı da yamu kelimesiyle ilgili yapmış olduğu açıklamada bu kelimeyi köken olarak ya(h) kelimesine götürmektedir. Kaşgarlının ya mu kelimesiyle ilgili olarak değerlendirmesi şu şekildedir : “Yamu- Yemü : “Bu sözü kabul ettin mi, söylediğimi yapmak için kafana koydun mu anlamına gelen bir kelimedir. Sen baràıl yemü “ Sen git emi, evet mi?”. Aslı yeh’dir. Bu evet anlamındadır. mu istifham (soru) edatıdır.”24 2. Buradan anlaşılacağı üzere, evet anlamını veren asıl kelime daha önceki açıklamada da görüldüğü gibi ya(h) sözcüğüdür ve evet anlamı bununla sağlanmaktadır. mU soru edatı ise anlamı kuvvetlendirici ve pekiştirici olarak kullanılmıştır. Yemet kelimesinde ya mu kelimesinde görülen mU soru edatının yerini anlamı pekiştirici ve kuvvetlendirici met edatı almıştır. DLT’de bu edat iki şekilde mat ve met olarak görülmektedir. 23 Bilgi için bkz. Besim Atalay, age, C III, s. 24 Bilgi için bkz. Besim Atalay, age, C III, s. 26 Bu edat, Eski Türkçede güçlendirici ve pekiştirici son çekim edatı olarak kullanılmıştır Bu edatla ilgili olarak DLT C I, ’de andaà mat örneği geçmekte ve bu kelimenin “öyle, ancılayın” anlamlarına geldiği ifade edilmektedir Bunun yanında yine C I, ve ’de bu edatın kullanımıyla ilgili şu örnekler geçmektedir : Ertiş suwı Yimeki Sıtġap tutar bileki Kür-met anıÆ yüreki Kelgeli-met irküşür ( Ertiş suyunun Yemekleri bileklerini sıvadılar. Onların cesur yüreklidir. (Üzerimize) gelmek için toplanıyorlar.) (DLT, C I, ) Telim başlar yuwaldı-mat Yaġı andın yawaldı-mat Küçi anıÆ keweldi-met Úılıç úınúa küçün sıġdı (Bir çok baş yuvarlandı, düşman bundan dolayı yavaşladı, kuvveti gevşedi, kılıç kına güçlükle sığdı.) (DLT, C I, ) 3. Ya(h) + met edatından oluşan Yemet kelimesinin evet şekline gelmesi için birkaç değişiklik daha geçirmesi gerekir. Bu değişikler kelime bilinmeyen bir zamanda yemet şekline gelince 25 Bilgi için bkz. : Drevnetyursky Slovar, s. ; Talat Tekin, Yüzyıl Türk Şiiri, TDK Yay., Ankara, , s. ve 26 DLT’de mat edatı için verilen “öyle, ancılayın” anlamları yanlıştır. Çünkü “öyle ve ancılayın” anlamları andaġ kelimesiyle sağlanmıştır. Burada kullanılan edatın andaġ kelimesine kattığı anlam “dır / dir”dir. Yani mat edatı andaġ kelimesini kuvvetlendirmek için kullanılmıştır. Bu edatın DLT C I, , , , ( kelgeli met, etilmeget, yuwıldı mat, yawaldı mat, keweldi met) şeklindeki kullanımları da bu edatın pekiştirme ve kuvvetlendirme göreviyle kullanıldığını oldukça açık bir şekilde göstermektedir. Bu edatın bazen için , de / da anlamlarına da geldiği görülmektedir. DLT’deki bu kullanımların yanında Kutadgu Bilig’de de met edatının kullanımıyla ilgili birkaç örnek bulmak mümkündür. Sini sen met öggil kesildi sözüm (KB, 33), Neteg met yumıttı bu erdem saÆa (KB, ), Cefa keldi andın kimi met seveyi (KB, ) başlamış ve kelime sonundaki -h sesinin düşmesi (yah > yaΙ)ve daha sonra kelime başında bulunan y- sesinin düşmesi sonucu kelime önce emet’e sonra da kelimedeki dudak ünsüzleri arasındaki (m>w>v) değişmeyle de evet haline gelmiştir. Kelime başında görülen y- sesinin düşmesi olayı yine evet anlamına gelen yemü kelimesinde de görülmüş ve bugün öyle yap, öyle olsun, tamam mı anlamlarına gelen bir tembih sözcüğü olan emi haline gelmiştir Bütün bu söylenenlerin ışığında evet kelimesiyle ilgili şu sonuçlar çıkarılabilir : 1. Kelimenin ya(h) + mat edatından oluştuğu düşünebilir. Bu düşünceyi gerek DLT’de bulunan ve evet anlamına gelen yah kökü, gerekse ya+mu soru edatından oluşan ve yine evet anlamına gelen iki kelime desteklemektedir. 2. Kelimede bulunan pekiştirme ve kuvvetlendirme yapan mat edatı ya mu kelimesinde bulunan mu soru edatının yerini almıştır. Yani yamu ve yemet kelimeleri aynı kökten gelen fakat kuvvetlendirme ve pekiştirme yapan iki farklı edatı almış olan ortak kökten iki kelimedir. 3. Evet kelimesinin öz Türkçe ve Kaşgarlının düştüğü kayıttan hareketle de Oğuz grubu Türk lehçelerine ait olduğu söylenebilir. 27 Kelime başında y- sesinin düşmesi ile ilgili ilk bilgileri de DLT’de bulabilmekteyiz. Kaşgarlı eserinin bir bölümünü ses değişikliklerine ayırmış ve bu arada kelime başındaki y- sesine de değinmiştir. Kaşgarlı Oğuz ve Kıpçakların kelime başında bulunan y- sesini ya düşürdüklerini (Kaşgarlının ifadesiyle elif’e çevirdiklerini) ya da c- sesine çevirdiklerini bildirmektedir. Kaşgarlı kelime başında y- düşmesi ile ilgili olarak yelkin > elkin (Oğuzlar ve Kıpçaklar), yılıg > ılıg (Oğuz ve Kıpçaklar) örneklerini vermektedir. Bilgi için bkz. : Besim Atalay, age, C I, s. 31 Son dönemde kelime başında bulunan y- sesiyle ilgili yapılan çalışmalar için bkz. : Sir Gerard Clauson, “ The Turkısh Y and Related Sounds”, Ural- Altaısche Bibliothek, Studia Altaica, Wiesbaden, , ss. ; Talat, Tekin, “Türk Dillerinde Önseste y- Türemesi”, Türk Dilleri Araştırmaları, c. 4, Ankara, , ss. KAYNAKÇA Ahmet Caferoğlu, Kitab al-İdrâk li-Lisân al Âtrak, Evkaf Matbaası, İst., Ali Fehmi Karamanlıoğlu, Kıpçak Türkçesi Grameri, TDK Yay., Ankara, Andreas Tıetze, Tarihi ve Etimolojik Türkiye Türkçesi Lugatı, Birinci Cilt A-E, Simurg, İstanbul, Aysu Ata, Úıãaãü’l-EnbiyÀ, Giriş-Metin-Tıpkıbasım, TDK Yay, Ankara, ________, Úıãaãü’l-EnbiyÀ II, Dizin, TDK Yay, Ankara, Besim Atalay, DivÀnü Lûgati’t-Türk, C I; II; III, TDK Yay., Ankara, ___________, Ettuhfet-üz Zekiye fil-Lugat-it-Türkiye, TDK, İstanbul, C. Brockelmann, Osttürkısche Grammatık Der Islamıschen LıtteraturSprachen Mıttelasıens, Leiden, C. S. Mundy, “Evet, Evet ki, Geyise”, Ural-Altaische Biblıothek, Studıa Altaıca, Wiesbaden, , ss Drevnetyursky Slovar, Leningrad, Hatice Şahin, “ Evet ve Hayır Kelimeleri Üzerine”, Türk Dili, Mart , Sayı : , ss. İsmet Zeki Eyuboğlu, Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü, Sosyal Yay., İkinci baskı, Janos Eckmann, “ Harezm Türkçesi”, Tarihi Türk Şiveleri, Atatürk Üniversitesi Yay., Ankara, ____________, Nehcü'l-FerÀdìs, I Metin, II, Tıpkıbasım, Yayınlayanlar : Semih Tezcan, Hamza Zülfkar, TDK Yay., Ankara, _____________, Çağatayca El Kitabı, Çeviren : Günay Karağaç, Edebiyat Fakültesi Yay., İst. Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü, I-II, Kültür BakanlığıYay., Ankara, K. K. Yudahin, Kırgız Sözlüğü, Çeviren : Abdulllah Taymas, TDK Yay., Ankara, , C I-II Marttı RΣsΣnen, Versuch Eınes Etymologıschen Wörterbuchs Der Türksprachen, Helsınki, Mustafa Öner, Bugünkü Kıpçak Türkçesi, TDK Yay., Ankara, Necmettin Hacıeminoğlu, Türk Dilinde Edatlar, MEB Yay., İst., Nevzat Özkan, Gagavuz Türkçesi Grameri, TDK Yay., Ankara, Parsa Şemsiyev, Alişer Nevaiy, Hamse, Sabaèi Sayyar, Taşkent, Recep Toparlı, Sadi Çögenli, Nevzat H. Yanık, El-KavÀnînü’l- Külliye Li-Zabti’l- Lûgati’t-Türkiye, TDK Yay., Ankara, Reşit Rahmeti Arat, Úutadu Bilig I, Metin, TDK Yay., Ankara, _______________, Úutadu Bilig III, İndeks, Hazırlayanlar : Kemal Eraslan, Osman Fikri Sertkaya, Nuri Yüce, TDK Yay., İst., _______________, èAtabetü’l-Óaúayıú, TDK Yay., Ankara, Robert Dankoff, James Kelly, Compendium of The Turkıc Dıalects, Harvard Üniversitesi Basımevi, C I, II; III, Seyfettin Altaylı, Azerbaycan Türkçesi Sözlüğü, MEB Yay., İst., , C I, II Sir Gerard Clauson, “ The Turkısh Y and Related Sounds”, Ural- Altaısche Bibliothek, Studia Altaica, Wiesbaden, _______________, An Etymological Dictionary Pre- Thireenth-Century Turkısh, Oxford, Talat Tekin, Orhun Türkçesi Grameri, Simurg yay., Ankara, _________, Yüzyıl Türk Şiiri, TDK Yay., Ankara, _________, “Türk Dillerinde Önseste y- Türemesi”, Türk Dilleri Araştırmaları, c. 4, Ankara, Volkan Coşkun, Özbek Türkçesi Grameri, TDK Yay., Ankara, Yakup Karasoy, Şiban Han Dîvânı, TDK Yay., Ankara, Kısaltmalar DLT: Divanü Lûgati’t-Türk KB : Kutadġu Bilig KE : Úıãaãü’l-EnbiyÀ NF : Nehcü’l-FerÀdìs SS : Sebaèi-Seyyâre Ş.Han : Şiban Han Divanı TDK : Türk Dil Kurumu Yay.: Yayınları

Evet Ne Demek? Evet Kelimesinin TDK Sözlük Anlamı Nedir?

Evet Ne Demek? Evet Kelimesinin Güncel TDK Sözlük Anlamı Ne Demektir?

Cevap: `Öyledir` Anlam&#x;nda Kullan&#x;lan Bir Doğrulama Veya Onaylama Sözü, Olur, Oldu, Peki, Tamam, Ya, Beli, Ha, He
Olumlu Cümlelerde Anlam&#x; Pekiştiren Bir Söz
Sözü Açan Veya Bağlayan Bir Söz

Evet Kelimesi Nasıl Yazılır? Evet Kelimesinin Doğru Yazımı Nedir?

Cevap: Evet

Evet kelimesi ile Google aramalarda en çok sorulan sorular şunlardır: Evet ne demek? Evet kelimesi nasıl yazılır? Evet kökeni nedir? Evet kelimesinin cümle içerisinde kullanımı



Büyük “Hayır”cılar
Hıristiyan din ulusu Martin Luther’i bir “Hayır”cı olarak değerlendirebiliriz. Dönemine göre ileri bir çıkış kabul ediliyor bu tutumu çünkü. Papalık’ı protesto amacıyla yazdığı ünlü bildiriyi, yaşadığı kentteki kilisenin kapısına asmakla, genel olarak dinler, özel olarak da Hıristiyanlık tarihindeki en büyük kapışmayı başlatmış oldu.

Martin Luther, bu bildiriyi hazırlayıncaya kadar bir hayli mücadele vermiştir elbette ama; kıvılcımı çakmak için gerek duyduğu eylem, kilise kapısındaki bu bildirili “protesto”dur. Papalık’a kafa tutulacak en iyi yer, elbette küçük bir kasabada da olsa, nihayetinde bir Papalık kurumu olan kilise olmalıydı çünkü. “Hayır” için en uygun yer.

Bu protesto, bir meydanda nutuk atmak ya da kalabalıklara bildiri dağıtmak da olabilirdi. Ama protesto, küçük çaplı bir meydan okumadır. Bu meydan okumanın mekanla da en azından sembolik de olsa, bir ilgisi olmalıdır.
Söz konusu bildiri, krallıktan bile daha önemli kabul edilen kilisenin kapısına asılmıştır bu yüzden. Nerede “Hayır” deneceğini göstermek açısından elbette çok anlamlı bizim için de.

Martin Luther, Hıristiyan dünyadaki tüm olumsuzluğun kaynağı olarak gördüğü Katolik Papalık’ı protestoya elbette küçük bir kasaba kilisesinden başlayacaktı. Kasaba kilisesi deyip geçmeyin. Bu yerel kiliselerin bulundukları yerdeki tüm zenginlikleri nasıl kendilerine çektiklerini, böylelikle nasıl muhteşem binalar olduklarını görerek de toplum yaşamında ne tür bir “egemenlik” kurduklarını anlayabilirsiniz. En yoksul semtteki bir kilise binasının bile, çevre binalardan ne kadar sağlam yapıldığını fark etmek, iman sahiplerinin tüm maddi birikimlerinin buralara akıtıldığını da anlamak demektir. Çıkar amaçlı bir kurum haline döndüğünü iddia ettiği kiliseye bildiri asmayacaktı da nereye asacaktı Luther?

Brian Haw’ı unutmak mümkün mü?
Tam on yıl boyunca boyunca İngiltere parlamentosunun önünde kurduğu çadırda ülkesinin savaşçı politikalarına karşı protestoda bulunan, ölümüne yol açan hastalığı boyunca o çadırda yaz kış yaşayan Brian Haw da büyük bir “Hayır”cıydı. Brian Haw’ın, eylem için seçtiği mekan doğruydu. Değil mi ki savaş kararı o parlamentodan çıkmıştır, o halde protesto orada sürdürülmeliydi. Hayır’ı ytıllarca orada sürdürdü Haw.

Brian’ın eylemi Mayıs’ında parlamentoda tartışma konusu da olmuştu. Bazı milletvekilleri, “Barışsever, savaş karşıtı pankartların arkasında teröristlerin saklandıkları” yolunda vecizeler yumurtladılar. Aynı yıl, savaş karşıtı protestoya katılan 2 milyon yürüyüşçünün “terörist” ya da “terör yandaşı” olduğunu ima etmekti bu. Oysa, parlamento binası önünde eylem yapan, şapkasındaki sloganlardan biri de “Müslüman komşularımı koruyun” olan Brian Haw, bir insansever olarak orada seafoodplus.info IŞİD’in kurucusu Ebu Musap el Zerkavi’yi, El Kaide’nin kurucusu Bin Ladin’i eğitenlerin kimler olduğunu bildiği için de oradaydı

Dünyanın, ülkenin, semtin herhangi bir yerin birer protesto mekanı olabileceği, çoğunlukla da olduğu bilinmedik değil. Ama Brian’ın eyleminin mekanla doğrudan bir ilgisi olmak zorundadır. Brian bu eylemi bir pazar yerinde yapmış olsaydı da soyluluğundan bir şey yitirmezdi ama parlamento binasının önünde olmasının bambaşka bir anlamı vardı. Ayrıca Haw, parlamento binasının önünde sadece bir “karşıtlığı” değil, bir “protesto hakkı”nı da savunuyordu çünkü.

Şu büyük kampanyalar
Bunlar aslında “Hayır” üzerine kurulu büyük itiraz hareketleri. Uluslararası Af Örgütü’nün yılında yirmiden fazla ülkede başlattığı “İşkenceye Karşı Bir Adım At!” kampanyası bunlardan biriydi. Af Örgütü daha önce ilki ’de, ikincisi ’de olmak üzere iki kez uluslararası düzeyde işkenceye karşı kampanya yürütmüş ve olumlu sonuçlar elde etmişti. ’de başlattığı kampanya ile işkence konusunda verilen mücadeleye uluslararası bir destek sağlamayı da başarmıştı.

Kara Mayınlarının Yasaklanması İçin Uluslararası Kampanya da altı sivil toplum kuruluşu tarafından başlatıldığında büyük destek gördü. Kampanyanın kökenleri tekil kampanyalara dayanıyor. Bunlardan ilki “Korkaklığın Savaşı: Kamboçya’da Kara Mayınları” başlıklı çalışmaydı. İkincisi Amerika Vietnam Gazileri Vakfı ve Uluslararası Mediko’nun ’de kara mayınlarının yasaklanması için başlattığı kampanya izledi. Bunların hepsi bir itiraz, ret kampanyasıydı. Yani “Hayır”.

Arjantin tarihinin “kirli savaş” olarak adlandırılan – yılları arasında katledilenlerin annelerinin ’de bir grup anne ve büyükanne ile birlikte hükümet binası önünde bulunan Plaza de Mayo’da (Mayıs Meydanı) bir araya geldiler. Oğullarının, kızlarının kaybolmasını kabul etmeye “Hayır” demekti bu. Yıllardır sürüyor günümüzde de.

Hayır sadece insan hakları ihlallerinde kullanılan bir kavram değil. Çevre için de itirazlarımızı “hayır”la gösterdik hep. Greenpeace’in Brent Spar kampanyası bunlardan biriydi. Shell şirketine bağlı olarak çalışan, Kuzey Denizi’ne demirlemiş bir petrol platformuydu bu. ’lı yıllara gelindiğinde platformun petrol üretimi yavaşladı ve batırılması gündeme geldi. Greenpeace platformları batırmanın çevreye zarar vereceğini söyledi. Shell platformu batırma kararında ısrar edince kampanya başladı. Greenpeace’in Shell’e “Hayır”ı bu olmuştu.

16 Nisan’da bizim itirazlarımız “Hayır”la olacak. “Evet’in içerdiği tüm kabullere, geleceğimiz için “Hayır” diyeceğiz. “Hayır” demek kendimiz, ülkemiz, sevdiklerimiz için “Evet” demek olacak aslında. Egemenin baskısına, tek adamlığa “Hayır” demek, topluma ve insana zararlı olanın karşısındaki her çıkışa “Evet” demektir.

her-seyin-hayirlisi
(Arjantin Plaza de Mayo Anneleri)

Tüm Yazıları

Asım Gültekin

Evet ve hayır kelimelerinin kökenini merak ettiniz mi hiç? Ben merak ettim, hayır kelimesinin nereden geldiğini bulmak çok zor değil. Tabii kolay dedik ama o kadar da kolay değil. Zira hayır Arapça bir kelime ve Arapçada üç tane “h” sesi var. Olumsuzluk, kabul etmeme anlamında kullandığımız “hayır” kelimesi hangi “h” ile yazılıyor bilmek lazım. Okullarda bize öğretilen bilgiler hayret ile hayır hasenat anlamında kullanılan “hayır” kelimesi ile; “istemiyorum, kabul etmiyorum” anlamında kullanılan “hayır” kelimelerinin arasında nasıl bir alaka var, nasıl bir farklılık var; bunu görmeye, ayırabilmeye yetmiyor. Kur’an harflerini bilerek aradaki farkları öğrenmeye çalıştığımızda kabul etmeme anlamındaki “hayır” ile hayır hasenat anlamında kullandığımız hayır’ın h’leri aynı. Noktalı h ile yazılıyor her iki kelimemiz de. Aynı kökten geliyorlar yani ama hayret, hayran anlamındaki “h” ise “noktasız h” ile yazılıyor. Bu hayret ve hayran ile akraba h-v-r kökünden türeyen kelimeler var Arapçada. Dönmek anlamına gelen havrun, suyun kuyuda toplanmasını ifade eden hâre, makaranın etrafında döndüğü çubuk anlamına gelen mihver, karşılıklı konuşma anlamındaki hivar, ceylan gözlü ve iri gözlü anlamında Kur’an’da kullanılan huri, yardımcı anlamında kullanılan havari de noktasız h ile yazılan h-v-r kelime kökünden türeyen kelimeler. Tereddütte kalma anlamı da bulunuyor noktasız h ile yazılan h-v-r’de.

Bir de Türkçemize pek de geçmemiş bir hayr daha var; güzel h dediğimiz, Asaf Halet Çelebi’nin iki gözü iki çeşme h’miz. Onunla yazdığımızda ise çöktü, göçtü gibi anlamlar bulunuyor kelimede. Derin kuyu, zayıf, güçsüz, karanlık gibi anlamlara da geliyormuş.

Hayır için hayır kelimesini kullanmıyor Araplar, “la” deyip geçiyorlar. Seçmek, seçip ayırmak, tercih etmek anlamına gelen hayır Türkçede nasıl kabul etmemek anlamı kazanmış, bunun izahı ile sözlüklerde karşılaşmak kolay değil ama tüm bunlara rağmen hayır kelimesinin nereden geldiğini bulmak “evet”e göre daha kolay.

Hayır için diğer Türk lehçelerinde sadece Azeri Türkçesinde heyr kelimesi kullanılıyormuş. Başkurtlar, Özbekler, Kazaklar, Kırgızlar, Uygurlar sırası ile “yuk, yok, jok, cok, yak” kelimelerini kullanıyormuş.

***

Evet için sözlükler Türkçe bir kelime değil diyorlar. Farsça olduğu belirtiliyor ama Farsçada gündelik hayatta bir evet kelimesi duymanız kolay değil.

Kelime Divanü Lügatit Türk’te geçiyor. Yagma, Tuxsı, Kıpçak ve Oğuz kavimleri ewet diğerleri emet, yemet ya da evet der diyor. Peki, tamam anlamına gelir diyor Kaşgarlı.

Em ilaç. Büyücü hekim ise emçi. Emitti diye bir kelime var Divan’da. Eğildi, meyletti anlamında.

Diğer Türk lehçelerinde evet için hangi kelimeleri kullanıyormuşuz diye baktığımızda “iyi, ha, he, hava ve oba” kelimelerini görüyoruz. “Oba” ve “hava”nın evetin ağızlarda değişmiş hali olduğunu düşünmek mümkün.

Ahter i Kebir’de bir “eved” kelimesi var, bir şeyin eğrilmesi anlamında kullanılır denilmiş. Evedi, ivedi kelimesini evedi şeklinde görüyoruz Tuncer Gülensoy’da. Acele çabuk anlamına geliyor ivedi.

Arapçada “naam” var, “ayva” var evet için. Farsçada “are” “ere” ve “beli”. İsmet Zeki Eyüboğlu eski Pehlevice diyor avad olarak geçtiğini söylüyor. Günümüz Farsçasındaki are, ere kelimelerindeki “r” sesi “v” şeklinde kullanılmış olabilir. Sondaki “d” 3. tekil şahıs anlamı veren “d” olabilir. Tabii Türkçeye geçmiş midir geçmemiş midir, biraz daha aramak, yoklamak lazım. Türkçenin özbeöz kelimesi ise evet’teki kök anlam nedir, bunlara gelecek hafta girelim.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir