Narın çiçeğinde, yaprağında, meyvesinde, çekirdeğinde ve kabuğunda yüksek miktarda;
Narın içeriğindeki bu maddelerin insan sağlığı üzerine olumlu etkilerinin ortaya konulması ve fonksiyonel gıdalar grubuna alınmasından sonra narın önemi giderek artmıştır.
Narın bileşimi;
Narın tüketilen kısmı;
Nar özlerinin muazzam bir;
Farklı nar özlerinden, kabuğu, kökü, suyunu içeren ve özellikle kurutulmuş kabuklarından üretilen ilaçların birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığını bilinmektedir.
Nar:
Nar suyu;
Zengin bir antioksidan kaynağıdır. C ve E vitamini, Koenzim Q10 içermektedir.
Nar; içeriğindeki flavanoid ve antosiyanin miktarına bağlı olarak yeşil çayın üç katı oranında antioksidana sahiptir. Ayrıca yabanmersini ve portakaldan daha yüksek oranda antioksidan içermektedir.
Narın çok sayıda hastalık üzerinde tedavi edici etkisi araştırılmaktadır. Bu hastalıklar şöyle sıralanabilir:
Nar suyu tüketiminin, LDL (kötü kolesterol) alımını azalttığı ve HDL (iyi kolesterol) aktivitesini artırdığı belirlenmiştir. Yapılan araştırmalarda nar suyunun kolesterol birikiminin ve damarlarda plak oluşturucu köpük hücre oluşumunun azalmasına yardımcı olduğu belirtilmiştir. Nar suyunun damar sertliğini önlediği şeklindeki görüşler de güçlenmektedir.
Bazı araştırmalarda narın, antinflamatuvar (iltihap önleyici) olarak kullanılabileceği belirtilmiştir. Ayrıca nar kabuğunun iltihap ve alerjilerin yayılmasını önlediğine dair çalışmalar bulunmaktadır. Nar, içerdiği polifenoller sebebiyle ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak kullanılmaktadır.
Diyabetik bireylerde kan şekerinin uzun süre yüksek kalması ateroskleroz (damar setliği) oluşumuna neden olmaktadır. Nar meyvesinin diyabete etkisi üzerine çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Hastaların nar suyu tüketimiyle serum glukoz, kolesterol ve trigliserit seviyeleri etkilenmemiştir. Serum lipid peroksit seviyelerinde önemli azalma görülmüştür.
Nar özellikle tip 2 diyabeti etkileyen anahtar mekanizmalardan hücre fonksiyon kaybı ile hücre ölümüne neden olan zincirleme reaksiyon sürecini azaltmaktır. Ayrıca narın içinde bulunan kıymetli bileşenler vücutta insülin üretimini artırarak, kan şekerinin düzenlenmesinde yardımcı olur.
Narı mevsiminde tüketmek, vücutta yer alan ve güneş yanıklarına neden olan serbest radikallerin durdurulmasında oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra narda bulunan antioksidanlar cilt tümörlerini engeller.
Nar ve nar suyu çok faydalı olsa da dikkat edilmesi gereken bazı durumlar vardır.
Narın zararları şunlardır:
Tüm besin maddelerinde olduğu gibi nar veya nar suyunun da tek başına hastalıkların tedavisini sağlamayacağı unutulmamalıdır.
Nar, genel olarak kalori ve yağ değerleri bakımından düşüktür, ancak lif, vitamin ve mineral bakımından yüksektir. Bir miktar da protein içerirler. Peki, sağlık için yararları olan narın hamilelik ile ilişkisi nasıl? İnternette her dönem çok aranan hamilelikte nar yenir mi, nar suyu içilir mi? Riskli mi, faydalı mı? sorularını bir uzmana sorduk Memorial Şişli Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü'nden Op. Dr. Hazel Çağın Kuzey merak edilen bu soruları yanıtladı. Kuzey hamilelikte nar tüketmenin hem anne hem de bebek için faydalı olduğunu söylüyor. Kuzey şu uyarıyı da ekliyor: Ama çok tüketilirse kilo almaya sebep olur ve gebelik şekeri tetiklenebilir. O nedenle düzenli ve belirli ölçüde tüketmek gerekir. Beslenme düzenine nar eklenmeden önce doktora da danışmak doğru olacaktır. İşte Kuzey'in verdiği cevaplar:
Nar, gebelik sürecinde tüketilebilen bir meyvedir. Nörol kusurları önlemeye yardımcı olan folik asit bakımından zengindir. Gebelik süresince folik asit alımı, bebeklerde merkezi sinir sistemi anomalilerini önemli ölçüde azaltır. En çok rastlanan spina bifida (omurganın açık kalması), ensefalosel (beynin kafatası kemiğinin dışına çıkması) ve anansefali (beynin gelişmesi) gibi hastalıkların görülme olasılığını büyük oranda azalttığı bilinmektedir. Bununla birlikte, diğer vitaminlerin de önerilen dozda alınmasıyla böbrek ve kalp hastalıkları kısman önlenebilir. Hamilelik döneminde anne adayının yetersiz folik asit alması anne karnındaki bebeğin özellikle beyin ve omurga gelişiminde bir takım sorunlara neden olabilir.
Nar gibi C vitamini kaynaklarının genelde sabahları kahvaltı sonrasında ya da öğlene doğru ara öğün niyetine tüketilmesi tavsiye edilir. Bunun nedeni de bu meyvenin de turunçgiller gibi asidik olmasıdır. Tüketirken dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da mide asidini artırabileceğinden geceleri ya da sabahları aç karna tüketilmemesi gerektiğidir.
Nar oldukça faydalı bir meyvedir. Birçok antioksidan, folik asit, potasyum, kalsiyum, magnezyum, demir, çinko, beta karoten ile B1, B2, B6, C, K vitamini içerir. Nar hakkında bilinen “Nar yemek düşüğe, erken doğuma neden olur”, “Nar suyu içmek doğacak bebekte doğum lekesi oluşturur” düşünceleri bir efsaneden ibarettir. Narı gebeler güvenle tüketebilir. Ancak bu meyveyi de her besin gibi aşırı tüketmemek gerekir. Çünkü nar, şeker içeriği de yüksek bir meyvedir. Aşırı nar tüketmek, aşırı şeker tüketmek demektir. Bu da anne adayının ekstra kalori almasına ya da gebelik şekerinin tetiklenmesine sebep olabilir.
Narla ilgili en çok merak edilen sorular;
Meyve ve sebzeler gebelerde hem anne hem bebek sağlığı için faydalıdır. Ancak her şeyin fazlası sağlığı olumsuz etkiler. Beslenme düzenine nar eklenmeden önce doktora da danışmak doğru olacaktır.
Nar yemek düşüğe ya da erken doğuma neden olmaz. Sadece aşırı nar tüketimi gebelik şekerini tetikleyebilir.
Narın içeriğindeki maddeler hem anne adayı için hem de bebek için sağlıklıdır. Narın içindeki maddeler plasentayı besler, plasenta da bebeği besler. Dolayısıyla nar tüketmek bebeğin gelişimi destekler.
Gebelikte nar ve nar suyu tüketmek doğacak bebekte lekeye sebep vermez. Aksine anne adayının bağışıklığını destekler, bebeğin gelişimine yardım eder.
Gebeler nar suyu tüketebilir. Bir bardak nar suyunda ( ml) ortalama kalori vardır. Bu yeterli olacaktır. Hazır nar suları yerine, nar suyunun evde hazırlanması daha doğru olacaktır. Bir de miktarı artırmamak, günde bir bardak (meyve öğününde) içmek doğru bir davranış olur.
Şunlara da göz atın;