kurtsan sağım robotu fiyatı / Kurtsan Tarım Endüstri Makinaları seafoodplus.infoŞti | Yönetim Kurulu Üyesi İhracat Müdürü Can Kurt

Kurtsan Sağım Robotu Fiyatı

kurtsan sağım robotu fiyatı

Kurtsan Tarım Endüstri Makinaları seafoodplus.infoŞti
Yönetim Kurulu Üyesi İhracat Müdürü Can Kurt

Fabrikamızın ilk kuruluşunu babam ve amcam yılında gerçekleştirdi. Bu kuruluş için tamamen sektörün ihtiyacına göre başlanmış bir proje diyebiliriz. O zaman ki yıllarda Türkiye’de hayvancılıkla ilgili açıklık vardı ve hala da devam ediyor. O dönemde makine ekipmanlarında da bir açıklık vardı. Kendi fikrimiz doğrultusunda değil o günün piyasasının koşulları doğrultusunda başlandı.

Aslında Türkiye’de rakamlara bakıldığı zaman insanlar veya medyada takip edildiği üzere hayvancılığın azaldığı gibi bir izlenim oluşturuluyor. Ama aslında hayvancılık sektörü profesyonelleşiyor.  Eskiden hayvancılık sadece köyde belirli bir iş hacmini yakalayan insanların yaptığı bir sektör olarak görülüyordu. Bakıldığı zaman Türkiye’de özellikle son on yılda değişik sektörlerden tekstil, mermercilik, sanayi vb. bir sürü firmanın çok büyük yatırımlar yaptığını görüyoruz. Yani bu sebeple belki artık köy meydanına gidip sokakta yürüyen inekleri göremeyeceğiz. Ama Türkiye’nin toplam süt üretiminde bir artış olacak.
 

Özellikle hayvanlarda verimlilik  makine ekipmanın tabi ki etkisi vardır ama çoğunlukla gen ve hayvanların beslenmesiyle ilgili. Belki Türkiye’deki resmi rakamlarda 6 kg görünse de Türkiye’de büyük yatırım yapmış makine ekipmanını tam kullanan işletmelerde bu rakamlar 6 kg’lık rakamlar değil. Çünkü siz rakamları fiyata vurduğunuz zaman günde 6 kg alınan bir sütle çiftlik işletmesi hayatta kalamaz. Bizim eski köylerimizde tabir edilen yerel ırk veya kara sığır dediğimiz hayvanlarda dediğiniz rakamlar düşüktü. Ama bugün yurt dışından getirilen hayvanlar veya yurt dışından getirilen genler sayesinde bu rakam güçlendi. İşletmede iyi yem üretimi yapıldığı zaman bu rakam Avrupa’dan yüksek olmasa da Avrupa’ya yakın miktarlara ulaşılabiliyor.

Türkiye’de biz ağırlıklı olarak ihracat yapan bir firmayız. Dünyada irili ufaklı  60 ülkeye ihracatımız var. Ama dediğimiz gibi kaliteyi bizim Avrupa’dan bir adım ileride yapmamız gerekiyor. Çünkü Türkiye’nin bir orijin sıkıntısı var lı yıllarda tekstil olmak üzere çoğu sektörde dünyanın ihtiyacı, ucuz işçilik ucuz maliyet diye biraz kalitesiz ürünler satıldı. Nasılsa kaliteye bakılmaz bu ürünler talep görür diye satıldı. Avrupa piyasaları kalite endeksli piyasalardır. Ama bugün Afrika’da bile insanlar tamamen kaliteyi tercih ediyor. Tabi ki bu kalite demek pahalı demek de değil. Bir sanayi sektörü ayakta kalmak istiyorsa makul fiyatla kaliteli ürünler vermek zorunda. Bunu yaptığınız zaman siz müşteriyi aramasanız da onlar sizi bir şekil de buluyor.



 

Özellikle teşvik gibi konularda köylüler  bizden bile önce öğrenebiliyorlar. Bu şu demek,  çiftçi devletin verdiği en ufak teşviğe bile ihtiyacı duyuyor. Bu aslında üzücü bir şey. Bütün teşvikler alınıyor, bazıları yanlış kullanılıyor. Bunu firma olarak bazen tasvip ediyoruz bazen etmiyoruz. Çünkü sadece insanlar düşük faiz diye bilmediği sektörlere giriyor. Bilmediği yatırımlar yapıyor ve gereksiz yere talepler piyasada dengesizlik yaratıyor. Bu özellikle son yıllarda yaşanan fiyatlardaki ani düşüşlerin tek sebebi. İnsanlara verilen teşvik dediğiniz gibi iki yıl öncesi sıfır faizli krediler vardı. İki yıl ödemesiz yedi yıllık. Bu bir sürü farklı sektörde insanların ilgisini çekti. Çünkü dünya standartlarında bugün bu şekilde kredi yok. Ne oldu? Türkiye’de işi bilmeyen sadece para vererek normal bir işletme atölye açacak gibi düşünüp insanları sektöre soktu. Bu da ne yapti? Çok ciddi bir hayvan talebi yarattı insanların yatırımları. Fiyatları ciddi bir şekilde artırdı. Ama tekrar bu insanların elenmesiyle birlikte durum biraz normale döndü. Maalesef son aydır batan işletmeler sürdürülemeyen çiftlikler çıkıyor. Bunların da sahipleri sadece sonradan giren sadece bu teşviklerin cazibesine kapılan insanlar.

Türkiye zaten hammadde ve enerji olarak dışa bağlı bir ülke. Çoğu ürünlerin hammaddesini kendi bünyemizde üretiyoruz. Bazı malzemelerimiz yurt dışından ithal olarak geliyor. Ama bizim direk bir ithalatımız yok. Çünkü her insanın kendi bildiği işi yapması gerektiğine inanıyoruz. Bu sebepten dolayı hassas gördüğümüz ürünlerin hammaddesinin üretimini kendi bünyemizde yapıp diğer ürünleri sektörün büyük kuruluşlarından ithal ediyoruz.
 

 

►Hayvancılık sektöründe ziraat mühendisliğinin önemi nedir?


Şimdi biz her ne kadar tarım sektöründe faaliyet gösteren bir şirket de olsak bir sanayi kuruluşuyuz. Yani bizim bünyemizdeki. Belki pazarlama bölümündeki arkadaşlar ziraat mühendisi olsa da ağırlıklı mühendis kadromuz tamamen makine ve elektrik mühendisleri'nden oluşuyor. Yani bugün bakıldığı zaman tarım sektörü gibi bir sektörde sanayi kuruluşu olduğunuz zaman  insanlar bizim sadece ziraat mühendisleri ya da zooteknikerler ile çalıştığımızı zannediyor. Ama bu tamamen yanlış, biz sadece hayvancılık sektörüne üretim yapan bir sanayi kuruluşuyuz.

Ana ürünlerimiz bizim güğümlerimiz ve soğutma tanklarımızdır. Güğümlerde sadece kaliteli sac kullanıldığı ve iyi bir makine üretim kalitesi yakalandığı zaman ciddi bir kaliteli ürüne ulaşabiliyorsunuz. Çünkü dünyada şöyle bir şey var. Paslanmaz çeliği hızlı üretebildiğiniz zaman gerekirse dünyanın en iyi rekabetçi ülkesi Çin’le bile rekabet edebiliyorsunuz. Çünkü bazı hammaddelerin özellikle paslanmaz çeliğin piyasası her yerde aynıdır. Belki Çin’de ucuz işçilik vardır ama siz bu ucuz işçilikteki farkı yaptığınız makine yatırımıyla karşılayabilirsiniz. Yani şöyle düşünün bir tek süt güğümü Türkiye’ye ithal gelmiyor. Çin’den otomobilden tutun tekstil, inşaat sektörü, her sektörden mal gelir ama bir tek sütçülük üzerine Çin’den Türkiye’ye bir cıvata dahi girmez. Yani bu da demek ki firmaların yaptığı yatırım ve kullanılan malzemenin dünya standartlarında bir endeks fiyatının olması ile ilgili.

Son yıllarda bir sürü insanın düşündüğü birinci sırada alternatif enerji. Tabi ki bizim sektörümüzde de bir enerji yaratılması mümkün. Bu da nedir hayvanların gübresinden katı gübreler, sıvı gübreler daha doğrusu şöyle söyleyelim büyük işletmelerin çiftliğindeki katı gübreyi uzaklaştırması çok zor. Hayvan günde 60 kglık bir gübre oluşturur. Bin hayvanlı işletmede bu gün lük 60 ton demek. 60 tonluk bir katı gübreyle sıvı gübreyi işletmeler ayıramaz. Önce separatörlerle katıyla sıvı ayrılır. Katısı gerekirse pazarlanır, sıvısı işletmenin kendi arazilerinde kullanılırdı. Bu ülkemizde son bir kaç yıl yaygın, Avrupada daha eski. Bir yatırımımız var. Şirketimizde katı gübrenin de enerjiye dönüştürülmesi düşünüldü. Bu Türkiyedeki işletmeler'de yapılıyor. Bu ne sağlıyor işletmeye? baş üzerindeki bir işletmede biogar tesisi olduğu zaman kullanılan elektriğin bedavaya geldiği düşünülürse işletmede kullanılan bütün suların sıcak olduğu düşünülürse ve aynı zamanda bütün çiftlik işletmelerindeki masrafları karşılayacak bir gelir elde dilebiliyor ve bununla beraber yurt dışına en önemlisi bence çiftliğinin kazandığının da üzerinde ülkeye giren enerji ihtiyacının azalmasına olanak sağlıyor. En önemlisi bu.
 

Ar-ge çalışması çok kararlı bir şeydir. Ar-ge çalışması derken bünyemizde yeni çıkaracağımız ürünlere çıkaracağımız bütçe her yıl belirli oranda değişiklik gösteriyor. Biz Ar-ge olarak ikiye ayrılıyoruz. Bir mevcut olan ürünlerimizi nasıl daha hızlı, kaliteli üretebilir veya nasıl daha ucuz üretebiliriz. Bir de mevcut olan ürünlerimizi nasıl farklılaştırabiliriz bu da ikinci bir grup. Bu sektörü çok geniş perspektifte bir sektör ve her geçen gün de artıyor. Şirketimiz 25 yıl önce kurulduğumuz zaman sadece   hayvanı olan aile şirketlerine makine üretirken bugün  hayvanlı işletmelere makine üretiyor. Büyük işletmelerin a’dan z’ye bütün her şeyini yapan makineler yapmaya çalışıyoruz. Bu da ciddi bir maliyet gerektiriyor.  Tabi ki bazı ürünleri Avrupa’da daha önceden keşfedilmiş ürünlerden esinlenerek yapıyoruz yani tamamen yüzde yüz her şeyi kendimizin yaptığı bir sektör değil.

Tek çatı altında bakıldığı zaman Avrupa’daki en büyük üretim tesislerinden biriyiz. Bir işletmede sütün sağımından sütün soğutulması hayvandan çıkan gübrenin çiftlik içinden uzaklaştırılması bu gübrenin katı ve sıvı kısmını ayrılması, hayvanların  çiftlik içindeki konforunu artırıcı taze su içmesini sağlayan suluklardan tutun da hayvanın kan dolaşımını artıran kan dolaşımın artmasıyla birlikte süt verimini arttırmaya yarayan kaşıma fırçaları hayvanların rahat yatmalarına olanak veren hayvan yatakları beslenmesinde rahatlık sağlayan boyun kilitleri . Bugün bir işletmede çatı kısmı yani inşaat kısmı dışındaki bütün ekipmanlarını sağlıyoruz.
 

Hayvanlar eskiden el yardımıyla sağılıyordu. Bölgeye baskı uygulanırdı ve bu bir süre sonra hayvana acı verirdi. Makineyle sağım yapılan işletmelerde ise süt vakum aracılığıyla alındığı için hayvanın memesine bir nevi masaj oluyor yıl önce işletmelerimiz makineden çok korkardı. Genelde makinenin ineğin memesine zarar vereceği kanaati vardı makine motoru ses yaptığı için. İnsanlar tedirgin olurdu. Ama şuan Türkiye’de 81 ilimizin hepsindebu uygulama var. Ki ege ve trakyada çok uzundur makine ekipmanı kullanılır. Büyük işletmelerde ise başka türlü sağım yapamaz.  Ama şu da var. Büyük işletmelerde sadece sağım önemli değil aynı zamanda bilgisayar programları sayesinde hayvanlar hakkındaki verileri de almanız gerekir. Yani bugün bir işletmede hayvanın genel bir bakışla hasta olup olmadığını gösteren, antibiyotik alındığı zaman bu sütün diğer sütlerle karışmamasını sağlayan veri tabanları hayvanların üzerine takılan çiplerle bireysel olarak hayvanları inceleyebiliyoruz. Bir işletmenin yönetim ofisi bir laboratuar gibi hayvanlar hakkındaki tüm verileri alıp hayvanlar hakkındaki bilgiler çıkartılabiliyor.

 

►Toplamda kaç kişi istihdam etmektesiniz?


kişi istihdam etmektryiz. Biz sadece bayilik ve birlikler kanalıyla çalışıyoruz. Türkiye’de bölgesel bayimiz var. Birlikler ve kooperatifler de katıldığı zaman noktada insanlar bizim ürünlerimize ulaşabiliyor. Dünyadada sattığımız bütün projelerin hepsini distrübitör aracılığıyla yapıyoruz. Yani Kurtsan’in ayırdığı insan gücü ağırlıklı olarak üretim ve yönetimsel olarak bünyemizde bulunuyor. Pazarlama kısmını biraz da bayilerin aracılığıyla gerçekleştiriyoruz.
 

Normalde yurtdışında okumam isteniyordu. Ben istemedim belki bu benim hırslı biri olduğumun göstergesi oıseafoodplus.info işleri kovalamak için İstanbul’da kalmayı tercih ettim. Bahçeşehir üniversitesinde İngilizce işletme eğitimi aldıseafoodplus.infocılık bizim tarihimizde çok önemli bir yer alıyor. Büyük şehirlerde yaşayan insanların bile içinde her zaman hayvana karşı bir sevgi vardır. Çünkü bugün bir bankacının bile amcası dedesi memlekette yaşayan bir tanıdığı hayvancılığın içinde. O sebepten dolayı insanlar bizim sektörümüz ne kadar farklı da olsa bir sempati duyuyor. Veya büyükşehirde yaşamanın dezavantajı insanlar atık organik tüketmeye sağlıklı yaşamaya itiyor. Bu sebepten ötürü sütçülük olunca hangi marka süt tüketelim hangi marka ürün tüketelim gibi sorular soruyorlar. Yani insanlar hem yakın hem uzaklar. Aile kökenlerinden dolayı yakın, mesafeden dolayı uzaklar. Biz çok ilgi duyulan bir sektörde bulunuyoruz. Bir işletme hırslı olamıyorsa, yenilikçi olamıyorsa uzun soluklu olamaz.  Bu sebepten dolayı siz işletmenizin uzun yıllar işte kendi ülkenize faydalı olmayıp dünyada tanınacak olmasını istiyorsanız bu kişilikten ziyade firmanın misyonu  ve vizyonuyla alakalı. Bugün her ne kadar değiliz de desek hırslı olmamız gerekiyor. Hayatta kalmak için.

İnekleri artık robotlar sağacak!

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Ocak 18,

LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi

İneklerin klasik yöntemlerle sağılması dönemi bitti. Türkiye’de kullanımı yaygınlaşan “sağım robotları” ineklerden alınan süt verimini arttırarak üreticinin yüzünü güldürüyor. 

Haberin Devamı

Türkiye’de hayvancılığa yönelik artan rağbet bu sektörde daha önce görülmeyen bir teknolojik yenilenmenin de önünü açtı. Mikrofonlu tasmanın ardından şimdi de özellikle Avrupa’da yaygın olarak kullanılan “sağım robotları” üreticilerden talep görüyor. Sağım robotlarının satışını yapan Kurtsan Teknoloji Genel Müdürü Ahmet Kurt, “Geleneksel çiftliklerde sağım, sağımhane ismi verilen ayrı bir bölmede yapılmaktaydı. İnekler, her gün belirli saatlerde barındıkları yerden sağımhaneye sevk edilip sırayla sağımcıların yardımıyla sağılıyordu. İnekler, sağım için günde en az iki kere barınaklarından yani mevcut düzenlerinden ayrılmak zorunda kalıyordu” diyerek  sağım robotlarının farkını şöyle anlattı.

“SÜT VERİMİ YÜZDE 15 ARTIYOR”
“Sağım robotlarının  ineklerin barınaklarına yerleştirilerek ineklerin yeme, içme, dinlenme gibi rutinlerinin bir parçası olarak sunuluyor. İnekler birkaç gün içinde sağım robotlarına alışıyorlar. Özgür hareket eden inekler, istedikleri zamanda kendi kendilerine sağılırlar.  Böylece stres yaşamayan hayvanlar daha fazla süt verir ve aynı zamanda hiçbir insan inisiyatifine dayanmadan hijyenik süt elde ediliyor. Avrupa’da robot kullanımı ile birlikte süt veriminde en az yüzde 15’lik artış, süt kalite primi, daha az işçi ve veterinerlik gideri gibi avantajlar elde edilmiştir. Robotların en önemli bir üstünlükleri de tıpkı traktör gibi ikinci el piyasasının ileride oluşacak olmasıdır.”

ROBOTLU ÇİFTLİKLER DEVRİ BAŞLIYOR!
Ahmet Kurt, bayi ve servis ağı sayesinde sağım robotlarını Türkiye’nin her noktasında üreticinin hizmetine sokacaklarını belirterek, “Yakında Türkiye’nin dört bir tarafında geleneksel çiftliklerin yerini robotlu çiftlikler alacak. Robotlu çiftlikler süt hayvancılığında adeta devrim yaratacak. Kurtsan’ın amacı bu ürünü kolay ulaşılabilir hale getirmek. Bayiler aracılığı ile üreticilere sattıktan sonra da teknik destek sürecek. Sağım robotları bir lüks olmayacak her üretici imkanları ölçüsünde teknolojinin nimetlerinden faydalanarak daha çok verim elde edecek daha çok kazanacak” dedi.

Haberin Devamı

ROBOTLU ÇİFTLİKLERE DEVLET DESTEĞİ 
Ahmet Kurt, robot çiftliği kurmak isteyen yeni yatırımcılar veya mevcut çiftliğine robotlu çözüm isteyen üreticilerin devlet tarafından verilen Kırsal Kalkınma veya İPARD gibi teşvik programlarından yararlanabileceğini belirterek, bu konuda bilgi edinmek isteyen müşterilerine de destek verdiklerini söyledi.

Haberin Devamı

SİSTEM NASIL ÇALIŞIYOR?
Sağım robotları ineklerin bulunduğu ahıra yerleştirilir. Robotlar kabin ve kabin içerinde hareket eden robot kolu şeklindedir. Kabin içerisinde ayrıca, sağım sırasında ineklere yem de verilmektedir. Sağılmak isteyen inek, kabin içeresine girer. Bu arada inek elektronik olarak tanımlanır. Robot kol lazer teknolojisi ile ineğin memesini bulur ve her meme ucunu sağım öncesi temizler. Daha sonra da aynı meme uçlarına sağımı yapacak sağım başlıklarını yerleştirir. Böylece sağım başlar. Sağım başlığı, meme ucundan gelen süt bittiği zaman otomatik olarak çekilir. Sağılan süt, hiç el değmeden paslanmaz çelik borulardan, süt soğutma tankına iletilir. Süt burada hızla soğutulur.

Haberin Devamı

Böylece hijyenik sağım yapılır. sağımı biten ineğin meme uçlarına sağım sonrası memeye bakteri bulaşmasını engellemek için koruyucu uygulaması yapılır. Daha sonra inek kabinden çıkar ve yeni ineğin kabine girmesi beklenir. Yeni bir sağıma başlamadan önce sağım başlıkları buharla dezenfekte edilir. Bunun sayesinde bir inekten bir başka ineğe sağım başlığından dolayı her hangi bir hastalık bulaşması önlenir. Ayrıca, robot belirli periyotlarda kendi kendini komple yıkar. Sütünde hastalık uyarısı alan robot, sağımı biten ineği sürünün içerisine değil tedavi bölümüne bir ayırıcı kapı ile yönlendirir. 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir