namık kemal üniversitesi saray meslek yüksekokulu / Saray Meslek Yüksekokulu

Namık Kemal Üniversitesi Saray Meslek Yüksekokulu

namık kemal üniversitesi saray meslek yüksekokulu

Namık Kemal

(Tekirdağ 21 Aralık – Sakız 2 Aralık )

Hayatı:

Türk edebiyat, düşünce ve siyaset tarihinin önde gelen şahsiyetlerinden biri olan Namık Kemal, Osmanlı devlet yönetiminde önemli görevler almış adamlar yetiştiren, tanınmış bir ailenin çocuğu olarak 21 Aralık Pazartesi günü Tekirdağ’da doğmuştur.

Namık Kemal’in babası, Mustafa Asım Bey’dir. Annesi de Tekirdağ Mutasarrıflığında, Afyon, Kütahya, Kıbrıs kadılıklarında, Kars ve Sofya Kaymakamlığı’nda bulunan Koniçe eşrafından Abdüllatif Paşa’nın kızı Fatma Zehra Hanım’dır.

Annesini daha küçük yaşında kaybeden Namık Kemal’i, dedesi Abdüllatif Paşa, kızının hatırası olarak yanından ayırmadığı için, Kemal çocukluğunda dedesiyle birlikte pek çok illerde bulunmuş ve Abdüllatif Paşa’nın İstanbul’da bulunduğu yıllarda Bayezıd Rüştiyesinde ve Valide Mektebi’nde birkaç sene okumuştur. Daha altı yaşından başlayarak özel hocalardan ders alan Namık Kemal’e edebiyat zevki veren, Kars’ta bulunduğu yıllardaki hocası Vaizzade Mehmed Hâmid Efendi olduğu bilinmektedir.

Namık Kemal, anne şefkat ve ilgisini anneannesi Mahdume Hanım’dan görmüştür. Kars’ta binicilik ve cirit gibi spor dallarıyla ilgilenmiş, çocukluğunun bütün bu görgü, bilgi ve duygu hareketleri arasında bir yandan da şiir denemelerine başlamıştır. Namık Kemal’in Kars’ta iken bir deftere yazdığı Divan şiiri tarzı manzumeleri ve bazı hicivleri İstanbul’a döndükten sonra yazdıklarıyla birlikte bir divan meydana getirmiştir.

Asıl adı Mehmet Kemal olan şaire “Namık” mahlasını Sofya’da iken tanıştığı şair Binbaşı Eşref (sonradan Paşa) vermiştir. Yine Sofya’da henüz on altı yaşındayken Niş kadısı Mustafa Ragıp Efendi’nin kızı Nesime Hanım ile evlendirilmiş ve bu evlilikten ’de Feride adlı bir kızı, ’de Ali Ekrem adlı bir oğlu olur.

İstanbul’da Hariciye Nezareti Tercüme Odası’nda ilk memuriyetine başlayan ve bir kâtiplik görevine atanan Namık Kemal, burada on yıl kadar çalışmış ve bir müddet de Divan şairi Leskofçalı Galip Bey’in yardımcısı olarak görev yapmıştır. Bu on yıl içinde özel tahsile devam eden Namık Kemal, Arap ve İran edebiyatı ile İslami ilimler sahasındaki bilgilerini genişletir. Dönemin Divan şairleriyle tanışan ve bir Divan şairi olarak şöhret kazanan Namık Kemal, Encümen-i Şuara’ya katılarak bu encümendeki üstat şairlerin yanında itibar görür. Haftada bir toplanan encümen şairlerinin o hafta içinde hazırladıkları şiirleri ve nazireleri okuma görevi de genç şair Kemal’e verilir. Şairin Divan şiiri tarzıyla söylediği bu dönem şiirlerinde, diğer şairlerin şiirlerinden farklı özellik gösteren yeni buluş, fikir ve hayallerin bulunması dikkat çeker.

Namık Kemal’in memuriyet hayatına Tercüme Odası’nda başlaması, onun daha önceden Fransızca öğrenmiş olması ihtimalini düşündürür ve Tercüme Odası’nda bulunduğu sırada Fransızcasını ilerletmeye çalıştığı ve bir hocadan burada Fransızca öğrendiği bilinir. Arapçası ve Farsçası çok kuvvetli olan Namık Kemal’in diğer Tanzimat yazar ve şairleri gibi Fransızcayı da iyi ve kolay öğrendiği tahmin edilmektedir.

Namık Kemal’in sanat ve fikir hayatının asıl dönüm noktası, İbrahim Şinasi ile tanıştığı ve Tasvir-i Efkâr’da yazmaya başladığı devirdir. Tercüme Odası’nda iken, o dönemin bazı yeni fikirli gençleriyle arkadaş olan Namık Kemal, Şinasi’yi tanıdıktan sonra benliğinde Doğu tefekküründen Batı tefekkürüne doğru bir yönelme duyar. Bu dönemde düşünceleri daha çok siyasî ve toplumsal meselelere yönelir ve şiirlerinin konusu tamamen değişir. Tasvir-i Efkâr gazetesine girişinden beş ay sonra Fransız Aydınlanma Çağı düşünürlerinden Montesquieu’dan çeviriler yapmaya başlamış ve bu düşünürün “Kanunların Ruhu” isimli eserini çevirerek bir bölümünü tefrikalar halinde yayımlamıştır.

’te Şinasi’nin Paris’e gitmesi üzerine Namık Kemal, bu gazeteyi tek başına çıkarmaya devam eder. Tasvir-i Efkâr bir süre haber ve resmî ilan gazetesi olarak çıkmıştır. Daha sonra Namık Kemal, memleket meseleleri üzerine yazılar yazmaya ve yazarın bu tarz yazıları da kamuoyunda dikkat çekmeye başlar. Şehircilik, maliyenin ıslahı, halk dershanelerinin açılması, kızların okutulması gibi eğitim konuları, İstanbul’un yangınlardan kurtarılması, Fransız diliyle öğrenim yapılan Tıp Fakültesi’nde artık Türkçeye dönülmesi gerektiği ve bilhassa Türk Dili ve Edebiyatı hakkındaki makaleleri devrini aşan görüşlerin dile getirildiği ve çok fazla ses getiren yazılardır. “Avrupa” başlığı altında yazdığı dış siyaset yazıları ile Tasvir-i Efkâr, Namık Kemal’in yönetiminde gerçek bir siyasî gazete olmuştur. O artık bütün aydın kesimin tanıdığı ve takip ettiği bir yazardır.

Haziran’ında mutlakiyet idaresine karşı “İttifak-ı Hamiyet” isimli ve daha sonra “Yeni Osmanlılar” ismini alacak olan gizli bir cemiyet kurulmuştur. Namık Kemal de daha sonraları bu cemiyete girmişti. yılında Namık Kemal, Erzurum vali muavinliğine atanır. O, bu göreve gitmeyerek, arkadaşı Ziya Paşa ile birlikte 17 Mayıs ’de Paris’e kaçar. Namık Kemal ve Ziya Paşa’nın Paris’e asıl gidişlerinin sebebi Mısır Hidivliği işi yüzünden Babıâli ile arası açık olan Mustafa Fazıl Paşa’nın çağrısıdır. Mustafa Fazıl Paşa, Namık Kemal ve Ziya Paşa’yı, Avrupalıların “Genç Türkler” dedikleri, “Yeni Osmanlılar Cemiyeti” adına Fransa’da neşriyat yapmaya davet eder. Ancak, Sultan Abdülaziz’in, III. Napolyon’un daveti üzerine Paris’e gelmesi dolayısıyla, Fransa Hükümeti bu siyasî Türk mültecilerine 1 ay 11 gün sonra Fransa’dan uzaklaşma tebliğinde bulununca Namık Kemal ve Ziya Paşa, Ali Suavi ile birlikte Londra’ya geçmiştir. Kısa bir zaman sonra Ali Suavi’nin idaresinde “Muhbir” isminde bir gazete çıkarmaya başlarlar. Ancak Ali Suavi ile anlaşamayınca bir yılı aşan bir süre sonra Namık Kemal, 29 Haziran ’de Avrupa’da çıkarılan Türk gazetelerinin en kalitelisi olan “Hürriyet” gazetesinin idaresini eline alır. Namık Kemal, Avrupa’da kaldığı yıllarda, oradaki sosyal hayat, Avrupa devletlerinin idarî şekli, hukukî ve siyasî kurumları, iktisadî durumları gibi konularla ilgilenmiş; Avrupa’da hukukçu Emile Accolas ve Fanton’dan hukuk dersleri almış, Alexander Dumaspére ve tarihçi Leon Cahun ile de tanışmıştır.

Namık Kemal, başta Ali Suavi olmak üzere bazı ihtilâlci arkadaşlarının hükümete karşı işi şahsiyata döken aşırı hücum ve tutumlarından rahatsız olunca 6 Eylül ’da Hürriyet gazetesinden ayrılır. Fransız ve Almanlar arasında Alsas-Loren Savaşı başladığı sırada zaptiye nazırı Hüsnü Paşa’nın çağrısı üzerine ’de İstanbul’a döner.

Mahmud Nedim Paşa’nın sadrazamlığı sırasında Avrupa’dan dönen Nuri, Reşat ve Ebuzziya Tevfik Beylerle birlikte “İbret” gazetesini çıkarmaya başlarlar. Bu gazete ilk sayısını 13 Haziran ’de çıkarmıştır. Namık Kemal bu gazetede gazetecilik hayatının en güzel ve en kuvvetli yazılarını yazar. “Garaz marazdır” isimli yazısı, gazetenin uzun bir müddet kapatılmasına, kendisinin de Gelibolu mutasarrıflığına atanmasına sebep olur.

Namık Kemal, Avrupa’dan döndükten sonra Batı hayranlığına saplanmayıp, Türk-Osmanlı tarihinin en büyüklerine şuurla sarılarak, milletine o büyükleri ve o büyüklükleri tanıtmaya çalışır. Aynı yıllarda halka vatan ve millet sevgisini, millî ahlak ve kahramanlık duygularını daha canlı şekilde tanıtacak yeni bir vasıta olan tiyatroyu keşfeder. Namık Kemal’in Gelibolu’da yazmaya başladığı Vatan Yahut Silistre isimli tiyatro eseri, 1 Nisan akşamı İstanbul Gedikpaşa tiyatrosunda sahnelenir. Vatan Yahut Silistre, Türk tiyatrosu için büyük bir hadisedir. Bu eserin halkı aşırı derecede heyecanlandırması sonucu meydana gelen olaylar, Namık Kemal’in tutuklanarak Magosa’ya kalebent olarak sürülmesine sebep olmuştur.

Magosa’da Vatan Yahut Silistre piyesinin gördüğü manevi mükafattan aldığı hızla burada yeni tiyatro eserleri, tarihî eserler, bir roman, bir takım edebî eserler, tenkitler ve bol miktarda mektuplar yazar. Bu eserler incelendiği zaman Namık Kemal’in Magosa’da eser verme bakımından çok elverişli bir hayat sürdüğü sonucuna varılabilir.

Namık Kemal, 38 ay Magosa’da kaldıktan sonra Sultan Beşinci Murat’ın tahta geçmesi sonucunda diğer sürgünlerle birlikte affedilerek 20 Haziran ’da İstanbul’a döner. Padişah II. Abdülhamit tarafından iltifat görür, Şura-yı Devlet üyeliğine getirilir ve I. Meşrutiyet’in anayasası olan Kanun-i Esasî’yi hazırlayan kurulda görevlendirilir. Fakat II. Abdülhamit’in Meşrutiyet’i uygulamaktan vazgeçmesi üzerine hürriyetperverlerin hepsi bir tarafa atılmıştır. Namık Kemal de felaketle neticelenen Osmanlı-Rus Savaşı’nın ilanından sonra padişahın aleyhinde bulunduğu yolundaki bir ihbarla tutuklanır. Beş ay sonra beraat etmesine rağmen İstanbul’da tutulmayarak önce zorunlu ikamete, sonra da mutasarrıf olarak Midilli adasına gönderilir. Burada ve daha sonra naklen tayin edildiği Rodos ve Sakız Mutasarrıflıklarında iyi bir idare adamı olarak çalışan Namık Kemal, Osmanlı-Rus savaşı’nın verdiği hassasiyet ile Vâveylâ, Murabba, Vatan Mersiyesi, Bir Muhacir Kızın İstimdâdı gibi şiirlerini, “Lazımsa” redifli gazelini burada yazar. Savaşın bozgun ve toprak kayıplarıyla sonuçlanması şaire,
“Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini”
Mısralarını söyletir. Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı’nın başladığı yılında Heyet-i Temsiliye’nin Sivas’tan Ankara’ya taşınması esnasında,
“Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini
Bulunur kurtaracak bahtı kara mâderini”
Mısralarını Namık Kemal’in mısralarına cevap olarak söylemiştir.
Namık Kemal, 2 Aralık ’de Sakız adasında yakalandığı Zatürre hastalığı neticesinde ölmüş ve cenazesi önce Sakız’daki bir camiin haziresine defnedilmiştir.

Namık Kemal, Osmanlı hanedanından Rumeli Fatihi Şehzade Süleyman Paşa’nın hayranı idi. Öldükten sonra onun Çanakkale Gelibolu yakınlarındaki Bolayır’daki türbesi yanına gömülmek istemiş ve bunu ölmeden önce arkadaşlarının yanında dile getirmişti. Şairin bu arzusunu unutmayan en yakın arkadaşı Ebuzziya Tevfik, Namık Kemal’in cenazesini Padişah II. Abdülhamid’den izin alarak Sakız’dan Bolayır’a nakletti. Namık Kemal’in Bolayır’da Süleyman Paşa Türbesi yanındaki kabrine, planı şair Tevfik Fikret tarafından çizilen küçük ama güzel bir türbe, Sultan II. Abdülhamit tarafından yaptırılmıştır.

Edebi Kişiliği

Türk edebiyatına Avrupaî bir hüviyet kazandıran edebiyatçımız Namık Kemal’dir. Türkiye’de ilk defa, “vatan ve hürriyet şairi” diye şöhret kazanan şair de odur. Namık Kemal, Tanzimat devri Türkiyesi’nde bir fikir ve sanat inkılapçısı olarak tanınmış ve kendisine bir millî kahraman gözüyle bakılmıştır. Kalemini yalnız bir sanat vasıtası olarak değil, aynı zamanda bir millî-sosyal mücadele vasıtası olarak kullanan Namık Kemal’in olumlu sonuç veren sosyal mücadeleleri olmuştur.

Türk halkına milli benliğini ve kendi değerlerini tanıtmak, ona hürriyet aşkı vermek ve bilhassa ecdat kanıyla yoğrulmuş vatan topraklarını, uğrunda şuurla can verilebilir bir seviyede sevdirmek Namık Kemal’in çalışmaları ile olur. Namık Kemal, vatan kelimesinin eski Türkçedeki değişik manalarına yeni bir hayat vermiş, eski dilde insan topluluğu, din, mezhep ve aynı mezhepte olan cemaat manasındaki millet kelimesinden türetilen milliyet kelimesine çağdaş bir mana kazandırmıştır. Yine eski dilde azat edilmiş köle anlamındaki “hürr” kelimesinden türettiği hürriyet kelimesini ilk defa kullanan ve Türkçeye kazandıran şair de odur. Aslı Arapça olan ve Eski Türkçede bir hükümdarın bir kavme hükmetmesi karşıtlığında kullanılan “istiklal” kelimesini de dilimizde, milletimize bir gün bir “İstiklal Savaşı” kazandıracak derecede sağlam ve millî bir manada kullanan kudretli kalem, yine Namık Kemal’dir. Öteden beri, Avrupa’da yapılmakta olan, millî, sosyal ve siyasî mücadelelerden fikir ve ilham alan bu kelimeler, Türkçede kullanıldıkları ilk zamanlardan başlayarak, sadece birer kelime olmakla kalmamış, yaralı bir milletin, uğrunda sürekli mücadele yaptığı birer kutsal ideal değeri kazanmış, birer millî-tarihî kelime olarak Türkçenin ölümsüz sözleri arasına katılmıştır. Bütün bunlar yanında, aynı şairin, Türkiye’de halk hürriyetine dayanan yeni bir idarî rejim kurulması için aynı şiddet ve cesaretle harekete geçen bir de siyasî hayatı olmuştur.

Namık Kemal, kudretli bir şair, ateşli bir mücadeleci ve üretken bir yazardır. Sanat, onun elinde toplumsal fayda için ve millî idealler uğrunda kullanılan bir araç niteliği kazanmıştır. Namık Kemal’in kültürlü ve inandırıcı bir mücadele lisanı vardı. Yeni edebiyatın yerleşmesi için eski edebiyata şiddetle hücum etti. Dilde, halkın anlayacağı bir dille yazmak gereğini herkesten daha kuvvetli savundu ve bu düşüncelerini eserlerinde de uyguladı. Avrupaî edebiyatın her türünde eserler yazarak onları okuyan geniş bir orta sınıfın yetişmesinde etkili oldu. Edebiyatımızda ilk edebî roman İntibah, ilk tarihî roman Cezmi, ilk defa millî bir konuyu elen alan tiyatro eseri Vatan Yahut Silistre onun tarafından yazıldı. Çok sayıda eserleri ve edebiyaçı arkadaşlarına yazdığı özel mektuplarıyla, Türkiye’nin Tanzimat’dan Cumhuriyet’e kadar olan fikrî, edebî ve siyasî inkılâpları üzerinde, uzaktan ve yakından daima büyük bir rol oynadı.

Hayatı gurbet ve sürgünlerde mücadele ile geçen Namık Kemal, hayatını bir dava uğruna harcayan fikir kahramanı modeli olarak toplum, fikir ve edebî hayatımızda yaşadığı günlerden bu yana geniş etkiler bırakmış, ülke içinde olduğu gibi dış dünyada da tanınmıştır. Eserlerinden pek çoğu batı dillerine çevrilmiş, hakkında pek çok kitaplar yayımlanmıştır.

Eserleri

Tiyatroları

  • Vatan Yahut Silistre,
  • Zavallı Çocuk,
  • Akif Bey,
  • Gülnihal,
  • Celaleddin Harzemşah,
  • Kara Belâ,

Romanları

  • İntibah,
  • Cezmi,

Tenkitleri

  • Lisan-ı Osmanî’nin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülahazatı Şamildir,
  • Bahar-ı Dâniş Mukaddimesi,
  • Tahrib-i Harâbât,
  • Takip,
  • Mes Prisons Muâhezenâmesi,
  • İrfan Paşa’ya Mektup,
  • Mukaddeme-i Celal,
  • Renan Müdafaanamesi,
  • Namık Kemal’in Talim-i Edebiyat Hakkında Bir Risalesi,

Tarihleri

  • Devr-i İstilâ,
  • Bârika-i Zafer,
  • Evrâk-ı Perişan,
  • Emir Nevruz,
  • Silistre Muhasarası,
  • Kanije,
  • Tarih-i Askerî(Harbiye Mektebi için ders kitabı olarak hazırlanmıştır. Müsvedde halinde TTK Arşivindedir, basılmamıştır)
  • Osmanlı Tarihi, ,

Mektupları

  • Namık Kemal’in Hususi Mektupları, 3 cilt halinde
Namık Kemal Üniversitesi Saray Meslek Yüksekokulu

Namık Kemal

(Tekirdağ 21 Aralık – Sakız 2 Aralık )

Hayatı:

Türk edebiyat, düşünce ve siyaset tarihinin önde gelen şahsiyetlerinden biri olan Namık Kemal, Osmanlı devlet yönetiminde önemli görevler almış adamlar yetiştiren, tanınmış bir ailenin çocuğu olarak 21 Aralık Pazartesi günü Tekirdağ’da doğmuştur.

Namık Kemal’in babası, Mustafa Asım Bey’dir. Annesi de Tekirdağ Mutasarrıflığında, Afyon, Kütahya, Kıbrıs kadılıklarında, Kars ve Sofya Kaymakamlığı’nda bulunan Koniçe eşrafından Abdüllatif Paşa’nın kızı Fatma Zehra Hanım’dır.

Annesini daha küçük yaşında kaybeden Namık Kemal’i, dedesi Abdüllatif Paşa, kızının hatırası olarak yanından ayırmadığı için, Kemal çocukluğunda dedesiyle birlikte pek çok illerde bulunmuş ve Abdüllatif Paşa’nın İstanbul’da bulunduğu yıllarda Bayezıd Rüştiyesinde ve Valide Mektebi’nde birkaç sene okumuştur. Daha altı yaşından başlayarak özel hocalardan ders alan Namık Kemal’e edebiyat zevki veren, Kars’ta bulunduğu yıllardaki hocası Vaizzade Mehmed Hâmid Efendi olduğu bilinmektedir.

Namık Kemal, anne şefkat ve ilgisini anneannesi Mahdume Hanım’dan görmüştür. Kars’ta binicilik ve cirit gibi spor dallarıyla ilgilenmiş, çocukluğunun bütün bu görgü, bilgi ve duygu hareketleri arasında bir yandan da şiir denemelerine başlamıştır. Namık Kemal’in Kars’ta iken bir deftere yazdığı Divan şiiri tarzı manzumeleri ve bazı hicivleri İstanbul’a döndükten sonra yazdıklarıyla birlikte bir divan meydana getirmiştir.

Asıl adı Mehmet Kemal olan şaire “Namık” mahlasını Sofya’da iken tanıştığı şair Binbaşı Eşref (sonradan Paşa) vermiştir. Yine Sofya’da henüz on altı yaşındayken Niş kadısı Mustafa Ragıp Efendi’nin kızı Nesime Hanım ile evlendirilmiş ve bu evlilikten ’de Feride adlı bir kızı, ’de Ali Ekrem adlı bir oğlu olur.

İstanbul’da Hariciye Nezareti Tercüme Odası’nda ilk memuriyetine başlayan ve bir kâtiplik görevine atanan Namık Kemal, burada on yıl kadar çalışmış ve bir müddet de Divan şairi Leskofçalı Galip Bey’in yardımcısı olarak görev yapmıştır. Bu on yıl içinde özel tahsile devam eden Namık Kemal, Arap ve İran edebiyatı ile İslami ilimler sahasındaki bilgilerini genişletir. Dönemin Divan şairleriyle tanışan ve bir Divan şairi olarak şöhret kazanan Namık Kemal, Encümen-i Şuara’ya katılarak bu encümendeki üstat şairlerin yanında itibar görür. Haftada bir toplanan encümen şairlerinin o hafta içinde hazırladıkları şiirleri ve nazireleri okuma görevi de genç şair Kemal’e verilir. Şairin Divan şiiri tarzıyla söylediği bu dönem şiirlerinde, diğer şairlerin şiirlerinden farklı özellik gösteren yeni buluş, fikir ve hayallerin bulunması dikkat çeker.

Namık Kemal’in memuriyet hayatına Tercüme Odası’nda başlaması, onun daha önceden Fransızca öğrenmiş olması ihtimalini düşündürür ve Tercüme Odası’nda bulunduğu sırada Fransızcasını ilerletmeye çalıştığı ve bir hocadan burada Fransızca öğrendiği bilinir. Arapçası ve Farsçası çok kuvvetli olan Namık Kemal’in diğer Tanzimat yazar ve şairleri gibi Fransızcayı da iyi ve kolay öğrendiği tahmin edilmektedir.

Namık Kemal’in sanat ve fikir hayatının asıl dönüm noktası, İbrahim Şinasi ile tanıştığı ve Tasvir-i Efkâr’da yazmaya başladığı devirdir. Tercüme Odası’nda iken, o dönemin bazı yeni fikirli gençleriyle arkadaş olan Namık Kemal, Şinasi’yi tanıdıktan sonra benliğinde Doğu tefekküründen Batı tefekkürüne doğru bir yönelme duyar. Bu dönemde düşünceleri daha çok siyasî ve toplumsal meselelere yönelir ve şiirlerinin konusu tamamen değişir. Tasvir-i Efkâr gazetesine girişinden beş ay sonra Fransız Aydınlanma Çağı düşünürlerinden Montesquieu’dan çeviriler yapmaya başlamış ve bu düşünürün “Kanunların Ruhu” isimli eserini çevirerek bir bölümünü tefrikalar halinde yayımlamıştır.

’te Şinasi’nin Paris’e gitmesi üzerine Namık Kemal, bu gazeteyi tek başına çıkarmaya devam eder. Tasvir-i Efkâr bir süre haber ve resmî ilan gazetesi olarak çıkmıştır. Daha sonra Namık Kemal, memleket meseleleri üzerine yazılar yazmaya ve yazarın bu tarz yazıları da kamuoyunda dikkat çekmeye başlar. Şehircilik, maliyenin ıslahı, halk dershanelerinin açılması, kızların okutulması gibi eğitim konuları, İstanbul’un yangınlardan kurtarılması, Fransız diliyle öğrenim yapılan Tıp Fakültesi’nde artık Türkçeye dönülmesi gerektiği ve bilhassa Türk Dili ve Edebiyatı hakkındaki makaleleri devrini aşan görüşlerin dile getirildiği ve çok fazla ses getiren yazılardır. “Avrupa” başlığı altında yazdığı dış siyaset yazıları ile Tasvir-i Efkâr, Namık Kemal’in yönetiminde gerçek bir siyasî gazete olmuştur. O artık bütün aydın kesimin tanıdığı ve takip ettiği bir yazardır.

Haziran’ında mutlakiyet idaresine karşı “İttifak-ı Hamiyet” isimli ve daha sonra “Yeni Osmanlılar” ismini alacak olan gizli bir cemiyet kurulmuştur. Namık Kemal de daha sonraları bu cemiyete girmişti. yılında Namık Kemal, Erzurum vali muavinliğine atanır. O, bu göreve gitmeyerek, arkadaşı Ziya Paşa ile birlikte 17 Mayıs ’de Paris’e kaçar. Namık Kemal ve Ziya Paşa’nın Paris’e asıl gidişlerinin sebebi Mısır Hidivliği işi yüzünden Babıâli ile arası açık olan Mustafa Fazıl Paşa’nın çağrısıdır. Mustafa Fazıl Paşa, Namık Kemal ve Ziya Paşa’yı, Avrupalıların “Genç Türkler” dedikleri, “Yeni Osmanlılar Cemiyeti” adına Fransa’da neşriyat yapmaya davet eder. Ancak, Sultan Abdülaziz’in, III. Napolyon’un daveti üzerine Paris’e gelmesi dolayısıyla, Fransa Hükümeti bu siyasî Türk mültecilerine 1 ay 11 gün sonra Fransa’dan uzaklaşma tebliğinde bulununca Namık Kemal ve Ziya Paşa, Ali Suavi ile birlikte Londra’ya geçmiştir. Kısa bir zaman sonra Ali Suavi’nin idaresinde “Muhbir” isminde bir gazete çıkarmaya başlarlar. Ancak Ali Suavi ile anlaşamayınca bir yılı aşan bir süre sonra Namık Kemal, 29 Haziran ’de Avrupa’da çıkarılan Türk gazetelerinin en kalitelisi olan “Hürriyet” gazetesinin idaresini eline alır. Namık Kemal, Avrupa’da kaldığı yıllarda, oradaki sosyal hayat, Avrupa devletlerinin idarî şekli, hukukî ve siyasî kurumları, iktisadî durumları gibi konularla ilgilenmiş; Avrupa’da hukukçu Emile Accolas ve Fanton’dan hukuk dersleri almış, Alexander Dumaspére ve tarihçi Leon Cahun ile de tanışmıştır.

Namık Kemal, başta Ali Suavi olmak üzere bazı ihtilâlci arkadaşlarının hükümete karşı işi şahsiyata döken aşırı hücum ve tutumlarından rahatsız olunca 6 Eylül ’da Hürriyet gazetesinden ayrılır. Fransız ve Almanlar arasında Alsas-Loren Savaşı başladığı sırada zaptiye nazırı Hüsnü Paşa’nın çağrısı üzerine ’de İstanbul’a döner.

Mahmud Nedim Paşa’nın sadrazamlığı sırasında Avrupa’dan dönen Nuri, Reşat ve Ebuzziya Tevfik Beylerle birlikte “İbret” gazetesini çıkarmaya başlarlar. Bu gazete ilk sayısını 13 Haziran ’de çıkarmıştır. Namık Kemal bu gazetede gazetecilik hayatının en güzel ve en kuvvetli yazılarını yazar. “Garaz marazdır” isimli yazısı, gazetenin uzun bir müddet kapatılmasına, kendisinin de Gelibolu mutasarrıflığına atanmasına sebep olur.

Namık Kemal, Avrupa’dan döndükten sonra Batı hayranlığına saplanmayıp, Türk-Osmanlı tarihinin en büyüklerine şuurla sarılarak, milletine o büyükleri ve o büyüklükleri tanıtmaya çalışır. Aynı yıllarda halka vatan ve millet sevgisini, millî ahlak ve kahramanlık duygularını daha canlı şekilde tanıtacak yeni bir vasıta olan tiyatroyu keşfeder. Namık Kemal’in Gelibolu’da yazmaya başladığı Vatan Yahut Silistre isimli tiyatro eseri, 1 Nisan akşamı İstanbul Gedikpaşa tiyatrosunda sahnelenir. Vatan Yahut Silistre, Türk tiyatrosu için büyük bir hadisedir. Bu eserin halkı aşırı derecede heyecanlandırması sonucu meydana gelen olaylar, Namık Kemal’in tutuklanarak Magosa’ya kalebent olarak sürülmesine sebep olmuştur.

Magosa’da Vatan Yahut Silistre piyesinin gördüğü manevi mükafattan aldığı hızla burada yeni tiyatro eserleri, tarihî eserler, bir roman, bir takım edebî eserler, tenkitler ve bol miktarda mektuplar yazar. Bu eserler incelendiği zaman Namık Kemal’in Magosa’da eser verme bakımından çok elverişli bir hayat sürdüğü sonucuna varılabilir.

Namık Kemal, 38 ay Magosa’da kaldıktan sonra Sultan Beşinci Murat’ın tahta geçmesi sonucunda diğer sürgünlerle birlikte affedilerek 20 Haziran ’da İstanbul’a döner. Padişah II. Abdülhamit tarafından iltifat görür, Şura-yı Devlet üyeliğine getirilir ve I. Meşrutiyet’in anayasası olan Kanun-i Esasî’yi hazırlayan kurulda görevlendirilir. Fakat II. Abdülhamit’in Meşrutiyet’i uygulamaktan vazgeçmesi üzerine hürriyetperverlerin hepsi bir tarafa atılmıştır. Namık Kemal de felaketle neticelenen Osmanlı-Rus Savaşı’nın ilanından sonra padişahın aleyhinde bulunduğu yolundaki bir ihbarla tutuklanır. Beş ay sonra beraat etmesine rağmen İstanbul’da tutulmayarak önce zorunlu ikamete, sonra da mutasarrıf olarak Midilli adasına gönderilir. Burada ve daha sonra naklen tayin edildiği Rodos ve Sakız Mutasarrıflıklarında iyi bir idare adamı olarak çalışan Namık Kemal, Osmanlı-Rus savaşı’nın verdiği hassasiyet ile Vâveylâ, Murabba, Vatan Mersiyesi, Bir Muhacir Kızın İstimdâdı gibi şiirlerini, “Lazımsa” redifli gazelini burada yazar. Savaşın bozgun ve toprak kayıplarıyla sonuçlanması şaire,
“Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini”
Mısralarını söyletir. Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı’nın başladığı yılında Heyet-i Temsiliye’nin Sivas’tan Ankara’ya taşınması esnasında,
“Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini
Bulunur kurtaracak bahtı kara mâderini”
Mısralarını Namık Kemal’in mısralarına cevap olarak söylemiştir.
Namık Kemal, 2 Aralık ’de Sakız adasında yakalandığı Zatürre hastalığı neticesinde ölmüş ve cenazesi önce Sakız’daki bir camiin haziresine defnedilmiştir.

Namık Kemal, Osmanlı hanedanından Rumeli Fatihi Şehzade Süleyman Paşa’nın hayranı idi. Öldükten sonra onun Çanakkale Gelibolu yakınlarındaki Bolayır’daki türbesi yanına gömülmek istemiş ve bunu ölmeden önce arkadaşlarının yanında dile getirmişti. Şairin bu arzusunu unutmayan en yakın arkadaşı Ebuzziya Tevfik, Namık Kemal’in cenazesini Padişah II. Abdülhamid’den izin alarak Sakız’dan Bolayır’a nakletti. Namık Kemal’in Bolayır’da Süleyman Paşa Türbesi yanındaki kabrine, planı şair Tevfik Fikret tarafından çizilen küçük ama güzel bir türbe, Sultan II. Abdülhamit tarafından yaptırılmıştır.

Edebi Kişiliği

Türk edebiyatına Avrupaî bir hüviyet kazandıran edebiyatçımız Namık Kemal’dir. Türkiye’de ilk defa, “vatan ve hürriyet şairi” diye şöhret kazanan şair de odur. Namık Kemal, Tanzimat devri Türkiyesi’nde bir fikir ve sanat inkılapçısı olarak tanınmış ve kendisine bir millî kahraman gözüyle bakılmıştır. Kalemini yalnız bir sanat vasıtası olarak değil, aynı zamanda bir millî-sosyal mücadele vasıtası olarak kullanan Namık Kemal’in olumlu sonuç veren sosyal mücadeleleri olmuştur.

Türk halkına milli benliğini ve kendi değerlerini tanıtmak, ona hürriyet aşkı vermek ve bilhassa ecdat kanıyla yoğrulmuş vatan topraklarını, uğrunda şuurla can verilebilir bir seviyede sevdirmek Namık Kemal’in çalışmaları ile olur. Namık Kemal, vatan kelimesinin eski Türkçedeki değişik manalarına yeni bir hayat vermiş, eski dilde insan topluluğu, din, mezhep ve aynı mezhepte olan cemaat manasındaki millet kelimesinden türetilen milliyet kelimesine çağdaş bir mana kazandırmıştır. Yine eski dilde azat edilmiş köle anlamındaki “hürr” kelimesinden türettiği hürriyet kelimesini ilk defa kullanan ve Türkçeye kazandıran şair de odur. Aslı Arapça olan ve Eski Türkçede bir hükümdarın bir kavme hükmetmesi karşıtlığında kullanılan “istiklal” kelimesini de dilimizde, milletimize bir gün bir “İstiklal Savaşı” kazandıracak derecede sağlam ve millî bir manada kullanan kudretli kalem, yine Namık Kemal’dir. Öteden beri, Avrupa’da yapılmakta olan, millî, sosyal ve siyasî mücadelelerden fikir ve ilham alan bu kelimeler, Türkçede kullanıldıkları ilk zamanlardan başlayarak, sadece birer kelime olmakla kalmamış, yaralı bir milletin, uğrunda sürekli mücadele yaptığı birer kutsal ideal değeri kazanmış, birer millî-tarihî kelime olarak Türkçenin ölümsüz sözleri arasına katılmıştır. Bütün bunlar yanında, aynı şairin, Türkiye’de halk hürriyetine dayanan yeni bir idarî rejim kurulması için aynı şiddet ve cesaretle harekete geçen bir de siyasî hayatı olmuştur.

Namık Kemal, kudretli bir şair, ateşli bir mücadeleci ve üretken bir yazardır. Sanat, onun elinde toplumsal fayda için ve millî idealler uğrunda kullanılan bir araç niteliği kazanmıştır. Namık Kemal’in kültürlü ve inandırıcı bir mücadele lisanı vardı. Yeni edebiyatın yerleşmesi için eski edebiyata şiddetle hücum etti. Dilde, halkın anlayacağı bir dille yazmak gereğini herkesten daha kuvvetli savundu ve bu düşüncelerini eserlerinde de uyguladı. Avrupaî edebiyatın her türünde eserler yazarak onları okuyan geniş bir orta sınıfın yetişmesinde etkili oldu. Edebiyatımızda ilk edebî roman İntibah, ilk tarihî roman Cezmi, ilk defa millî bir konuyu elen alan tiyatro eseri Vatan Yahut Silistre onun tarafından yazıldı. Çok sayıda eserleri ve edebiyaçı arkadaşlarına yazdığı özel mektuplarıyla, Türkiye’nin Tanzimat’dan Cumhuriyet’e kadar olan fikrî, edebî ve siyasî inkılâpları üzerinde, uzaktan ve yakından daima büyük bir rol oynadı.

Hayatı gurbet ve sürgünlerde mücadele ile geçen Namık Kemal, hayatını bir dava uğruna harcayan fikir kahramanı modeli olarak toplum, fikir ve edebî hayatımızda yaşadığı günlerden bu yana geniş etkiler bırakmış, ülke içinde olduğu gibi dış dünyada da tanınmıştır. Eserlerinden pek çoğu batı dillerine çevrilmiş, hakkında pek çok kitaplar yayımlanmıştır.

Eserleri

Tiyatroları

  • Vatan Yahut Silistre,
  • Zavallı Çocuk,
  • Akif Bey,
  • Gülnihal,
  • Celaleddin Harzemşah,
  • Kara Belâ,

Romanları

  • İntibah,
  • Cezmi,

Tenkitleri

  • Lisan-ı Osmanî’nin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülahazatı Şamildir,
  • Bahar-ı Dâniş Mukaddimesi,
  • Tahrib-i Harâbât,
  • Takip,
  • Mes Prisons Muâhezenâmesi,
  • İrfan Paşa’ya Mektup,
  • Mukaddeme-i Celal,
  • Renan Müdafaanamesi,
  • Namık Kemal’in Talim-i Edebiyat Hakkında Bir Risalesi,

Tarihleri

  • Devr-i İstilâ,
  • Bârika-i Zafer,
  • Evrâk-ı Perişan,
  • Emir Nevruz,
  • Silistre Muhasarası,
  • Kanije,
  • Tarih-i Askerî(Harbiye Mektebi için ders kitabı olarak hazırlanmıştır. Müsvedde halinde TTK Arşivindedir, basılmamıştır)
  • Osmanlı Tarihi, ,

Mektupları

  • Namık Kemal’in Hususi Mektupları, 3 cilt halinde

Henüz yorum bulunmamaktadır, ilk yorumu yapmak ister misiniz?

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, yılında kurulan Trakya Üniversitesi'nden, 'da ayrılarak farklı bir üniversite olarak konumlanmıştır. Trakya Üniversitesi bünyesinde bulunan bazı fakülte ve yüksekokullar Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi bünyesine devredilmiştir. Ziraat Fakültesi, Çorlu Mühendislik Fakültesi ve Sağlık Yüksekokulu ile Tekirdağ Meslek Yüksekokulu, Çorlu Meslek Yüksekokulu, Çerkezköy Meslek Yüksekokulu, Hayrabolu Meslek Yüksekokulu, Malkara Meslek Yüksekokulu ve Marmara Ereğlisi bunlardan bazılarıdır. Süleymanpaşa Değirmenaltı'nda bulunan merkez kampüsünde 10 fakülte, 3 enstitü, 3 yüksekokul, 11 meslek yüksekokulu, 1 devlet konservatuarı, 12 uygulama ve araştırma merkezi ve rektörlük birimleri olmak üzere 45 akademik birimden oluşur. Tekirdağ Namık Kemal devlet üniversitedir. Şehir içinden veya dışından ve yurt dışından gelen öğrenciler için kampüsün içerisinde yurtlar bulunur. Herhangi bir acil durumda ise hemen müdahale edilmesi için hastane bulunmaktadır.

Bilim ve teknolojik açıdan birçok kurum tarafından desteklenmektedir. Okul içinde OSB ve KOBİ'lere yönelik çeşitli AR-GE projeleri hazırlanmaktadır. TEKNOPARK ve Teknoloji Geliştirme Bölgesi ile ortak çalışmalar yürütmektedirler. Kampüs içerisinde bulunan 12 araştırma ve geliştirme merkezi ise yeni üretilen ve üretilecek olan projeler için ev sahipliği yapmaktadır. TÜBİTAK tarafından yapılan Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi sıralamasında en iyi üniversite içinden sıraya yerleşmiştir.

Kampüsün konumundan dolayı; hava, deniz, kara yollarından ulaşım kolaylıkla sağlanır. Öğrencilerin kampüs hayatının dışına çıktıkları zaman her yere kolay bir şekilde ulaşabilmeleri hedeflenmiştir. Avrupa ülkelerine ve diğer sınır komşularına yakınlığından dolayı, yurt dışından gelen öğrenciler ve aileleri ulaşımlarını hızlı bir şekilde sağlayabilirler. Böylelikle yurt dışından gelen öğrencilerin mesafe açısından ortaya çıkan problemlerinin büyük bir çoğunluğu çözülmektedir. 

İçerisinde konumlandırılmış bir adet kütüphane bulunmaktadır. Bu kütüphanenin yanı sıra 11 bin metrekarelik bir alanda kampüsün ikinci kütüphanesinin açılması planlanmaktadır. Böylelikle, bir kütüphanede öğrenci kalabalığı oluşturulmasının önüne geçilmiş olacaktır. Artan kütüphane sayısıyla sakin bir ortamda derslerini çalışmak isteyenler öğrencilere kampüs dışına çıkmadan ders çalışma imkanı sunulmuştur.

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi'nde Hangi Fakülteler Var?

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi'nde 4 yıllık eğitim veren 10 farklı fakülte bulunmaktadır. Her fakültenin kabul puanları birbirinden farklıdır. Fakülte ve fakültelerde yer alan bölümler şu şekilde sıralanır:

  • Çorlu Mühendislik Fakültesi

- Makine Mühendisliği Bölümü

- Biyomedikal Mühendisliği Bölümü

- Çevre Mühendisliği Bölümü

- Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü

- Endüstri Mühendisliği Bölümü

- İnşaat Mühendisliği Bölümü

- Tekstil Mühendisliği Bölümü

- Bilgisayar Mühendisliği Bölümü

- Fizik Bölümü

- Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü

- Sosyoloji Bölümü

- Arkeoloji Bölümü

- Biyoloji Bölümü

- Matematik Bölümü

- Coğrafya Bölümü

- Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölümü

- Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü

- İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü

- Kimya Bölümü

- Psikoloji Bölümü

- Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü

- Tarih Bölümü

- Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü

  • Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi

- Sahne Sanatları Bölümü

- Geleneksel Türk Sanatları Bölümü

- Resim Bölümü

- Seramik ve Cam Tasarımı  Bölümü

- Şehir ve Bölge Planlama Bölümü

- Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü

- Grafik Tasarım Bölümü

- Mimarlık Bölümü

- Peyzaj Mimarlığı Bölümü

- Sinema- Televizyon Bölümü

- Özel Hukuk Bölümü

- Kamu Hukuku Bölümü

  • İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi

- Uluslararası İşletmecilik ve Ticaret Bölümü

- Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü

- İktisat Bölümü

- Uluslararası İlişkiler Bölümü

- İşletme Bölümü

- Maliye Bölümü

- Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü

- Uluslararası İlişkiler Bölümü

- Temel İslam Bilimleri Bölümü

- Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü

- İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü

- Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Bölümü

- Temel Bilimler Bölümü

- Klinik Bilimleri Bölümü

- Klinik Öncesi Bilimler Bölümü

- Zootekni ve Hayvan Beslenme Bölümü

- Tarla Bitkileri Bölümü

- Bahçe Bitkileri Bölümü

- Gıda Mühendisliği Bölümü

- Bitki Koruma Bölümü

- Biyosistem Mühendisliği Bölümü

- Zootekni Bölümü

- Tarım Ekonomisi Bölümü

- Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü

- Toprak Bilimi ve Bitki Besleme  Bölümü

- Klinik Bilimler Bölümü

- Temel Bilimler Bölümü

- Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü

- Dahili Tıp Bilimleri Bölümü

- Temel Tıp Bilimleri Bölümü

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Ön Lisans Bölümleri Neler?

Bölümlere göre değişen önlisans programlarının süresi, minimum 2 yıldır. TYT puanlarına göre başvuru yapılır. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi'nde bulunan ön lisans bölümleri şu şekilde sıralanırlar:

  • Hayrabolu Meslek Yüksekokulu

- Bankacılık ve Sigortacılık

- Bilgi Yönetimi

- Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı

- Tarım Makineleri

- Otomotiv Teknolojisi

  • Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu

- Bilgisayar Programcılığı

- Yapı Denetimi

- Biyomedikal Cihaz Teknolojisi

- Makine Resim ve Konstrüksiyon

- Elektrik

- Elektronik Haberleşme Teknolojisi

- İnşaat Teknolojisi

- Otomotiv Teknolojisi

- Elektronik Teknolojisi

- Gıda Teknolojisi

- Kontrol ve Otomasyon Teknolojisi

- Makine

- Mekatronik

- Mobilya ve Dekorasyon

- Tarım Makineleri

- Tekstil Teknolojisi

  • Çerkezköy Meslek Yüksekokulu

- Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı

- İş Sağlığı ve Güvenliği

- Lojistik

- Tekstil Teknolojisi

- Sivil Savunma ve İtfaiyecilik

  • Marmara Ereğlisi Meslek Yüksekokul

- Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı

- Turizm ve Otel İşletmeciliği

- Muhasebe ve Vergi Uygulamaları

  • Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu

- Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı

- Deniz ve Liman İşletmeciliği

- Dış Ticaret

- İşletme Yönetimi

- Lojistik

- Yerel Yönetimler

- Turizm ve Otel İşletmeciliği

- Sosyal Hizmetler

- Muhasebe ve Vergi Uygulamaları

- Lojistik

  • Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu

- Çocuk Gelişimi

- Fizyoterapi

- Yaşlı Bakımı

- Tıbbi Laboratuvar Teknikleri

- Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik

- Deri Teknolojisi

- Elektronik Teknolojisi

- Endüstri Ürünleri Tasarımı

- Geleneksel El Sanatları

- Gıda Teknolojisi

- İşletme Yönetimi

- Kooperatifçilik

- Pazarlama

- Otomotiv Teknolojisi

- Muhasebe ve Vergi Uygulamaları

- Makine

- Dış Ticaret

- İşletme Yönetimi

- Tapu ve Kadastro

- Muhasebe ve Vergi Uygulamaları

· Malkara Meslek Yüksekokulu

- Elektrik

- Gıda Teknolojisi

- İşletme Yönetimi

- Makine

  • Muratlı Meslek Yüksekokulu

- İşletme Yönetimi

- Kimya Teknolojisi

- Sosyal Güvenlik

- Muhasebe ve Vergi Uygulamaları

  • Şarköy Meslek Yüksekokulu

- Şarap Üretim Teknolojisi

  • Denizcilik Meslek Yüksekokulu
  • Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu

- Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği

- Spor Yöneticiliği

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Yüksek Lisans Bölümleri Neler?

Hem tezli hem de tezsiz olmak üzere iki farklı yüksek lisans programı uygulanmaktadır. Tezli yüksek lisans programları şu şekilde alt kategorilere ayrılır:

- Kimya

- Bilgisayar Mühendisliği

- Zootekni

- Bitki Koruma

- Bahçe Bitkileri

- Biyoloji

- Biyosistem Mühendisliği

- Çevre Mühendisliği

- Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği

- Endüstri Mühendisliği

- Fizik

- Gıda Mühendisliği

- Taşınmaz Değerleme ve Geliştirme Tezsiz Yüksek Lisans

- Tarımsal Biyoteknoloji

- İnşaat Mühendisliği

- Makine Mühendisliği

- Matematik

- Peyzaj Mimarlığı

- Tarım Ekonomisi

- Tarla Bitkileri

- Tekstil Mühendisliği

- Toprak Bilimi ve Bitki Besleme

- Zootekni

  • Sosyal Bilimler Enstitüsü

- Maliye

- Küreselleşme ve Uluslararası İlişkiler

- Resim

- Yönetim ve Organizasyon

- Yeni Türk Edebiyatı

- İktisat

- İngiliz Dili ve Edebiyatı

- Alman Dili ve Edebiyatı

- Çalışma İktisatı

- İşletme

- Küreselleşme ve Uluslararası İlişkiler

- Fransız Dili ve Edebiyatı

- Sağlık Yönetimi

- Tarih

- Sosyoloji

- Balkan Araştırmaları

  • Sağlık Bilimleri Enstitüsü

- Acil Yardım ve Afet Yönetimi

- Biyokimya

- Anatomi

- Beden Eğitimi ve Spor Eğitimi

- Beslenme ve Diyetetik

- Nöroloji

- Davranış Nörobilimi

- Veterinerlik Farmakolojisi ve Toksikolojisi

- Fizyoloji

- Tıbbi Genetik

- Halk Sağlığı

- Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji

- Hemşirelik

- Suni Tohumlama, Doğum ve Jinekoloji (Veteriner)

- Histoloji ve Embiryoloji

- Kalp ve Damar Cerrahisi

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Açık Öğretim Bölümü Var Mı?

Namık Kemal Üniversitenin açık öğretim bölümleri vardır. Aynı şekilde Namık Kemal Üniversitesi'nin uzaktan eğitim ve online eğitim veren bölümleri de bulunmaktadır. Uzaktan eğitim ihtiyaç duyulan dönemlerde kullanılmak üzere altyapısal olarak mevcuttur.

Açık öğretimin yanı sıra, Tekirdağ Namık Kemal üniversitesi yatay geçiş imkanları da sunmaktadır. Çeşitli bölümler arasında olan yatay geçiş için sistem üzerinden başvuru yapılması gerekmektedir.

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Taban Puanları Nedir?

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi taban puanları her yıl değişmektedir. Her yıl değişen taban puanları, üniversite sınavındaki öğrenci ortalamalarına bağlıdır ve her bölüme göre farklılık gösterir. Bu nedenle, bir önceki yıl açıklanan taban puanları baz alarak tercihinizi yapabilirsiniz. Taban puanlarda değişikler olsa da Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi sıralama seçenekleri, bir önceki senelere kıyasla çok büyük oranlarda değişmemektedir. Taban puanlar, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi2 yıllık bölümler için farklılık gösterebilmektedir.

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Yabancı Öğrenci Başvuru Şartları Nedir?

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, yabancı öğrenciler için açılan kontenjanın büyük bir kısmını Balkan ülkelerine ayırmıştır. Balkan ülkelerinden geriye kalan kontenjan ise diğer dünya ülkelerine ayrılmıştır. Bir başka önceliğe sahip olan ülke ise Almanya'dır. Almanya'da gerçekleştirilen Abitur sınavlarını geçen öğrenciler, bilgi seviyelerini belgelemiş olmaları nedeniyle öncelikli bir şekilde okula alınırlar. Öncelikli öğrencilerin yanı sıra, ulaşım kolaylığı nedeniyle dünyanın dört bir yanından gelecek olan öğrencilere Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi'nin kapıları açıktır. Öncelikle okul sistemi üzerinden gereken profil bilgileri girilmelidir. Oluşturulan profil ile birlikte başvuru yapacak öğrenciler, okulun kendi sayfası üzerinden açılan başvuru formlarını doldurarak, başvurularını tamamlayabilirler. Tüm başvurular alındıktan belirli bir süre sonra, başvuru sonuçları okulun kendi sayfası üzerinden tüm öğrencilere duyurulur. Özellikle yurt dışından gelen öğrencilerin hızlıca üniversitesi ortamına ayak uydurması amacıyla Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı öğrencileri yeni gelen öğrencilere yardımcı olmaktadırlar.

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Mezunları İçin İş İmkanları Nelerdir?

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi mezunları çeşitli iş imkanlarına sahiptirler. Mezun olunan bölüme göre değişiklik gösteren iş imkanları, genel olarak 11 kategoride incelenir. Bu iş imkanları muhasebe, satış, üretim, mühendislik, hizmet, büro yönetimi ve yönetici asistanlığı, işletme yönetimi, turizm ve otel işletmeciliği ve gıda teknolojisidir. Önceki yıllara bakılarak oluşturulan bu liste, her yıl mezunların girdikleri işlere göre revize edilir.

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Hukuk Fakültesi üniversite içinde en çok tercih edilen bölüm olarak öne çıkmaktadır. Bölüm mezunları kamuda ve özel sektörde iş imkanlarına sahiptir. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi geniş uygulama alanına sahiptir. Öğrenciler, tıp fakültesi hastanesinde teorik bilgilerini pratiğe dökme şansı bulur. Hastane Tekirdağ'da yaşayan vatandaşlar için kaliteli sağlık hizmeti verdiği gibi, çevre yerlerden hastalara da hizmet vermektedir. Tıp fakültesi mezunları Sağlık Bilimler Enstitüsü aracılığıyla uzmanlık ve akademik kariyer de yapabilmektelerdir. Yine üniversitenin tercih sırasında üst sıralarında bulunan Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Besyo bölümü geniş imkanlara sahiptir. Yüksekokul bünyesinde birçok spor faaliyeti için uluslararası standartlarda saha ve salon bulunmaktadır.

Yeni mezun veya iş arayanlar için her uzmanlık alanına uygun olarak yayımlanan iş ilanlarının seafoodplus.info sayfası üzerinden takip edebilirsiniz. Siz de hala yeni bir iş arıyor ve uzmanlık alanınızda daha çok deneyim kazanarak gelişmek istiyorsanız, hemen seafoodplus.info sayfasındaki ilanları inceleyebilirsiniz. Geleceğinizi daha doğru planlamak için seafoodplus.info tarafından oluşturulan pozisyon rehberi sayfasını inceleyebilir, hedeflediğiniz meslekler hakkında bilgiye sahip olabilirsiniz. 

NKÜ Meslek Yüksekokulları (MYO), Çok Sayıda Kurum ve Kuruluşla İmzaladıkları Protokollere Törenle Yenilerini Ekledi

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Teknik Bilimler MYO, Sosyal Bilimler MYO, Çorlu MYO, Malkara MYO, Muratlı MYO, Marmarereğlisi MYO, Saray MYO ve ŞarköyMYO ile ülkemizin ve bölgemizin önde gelen tarım, sanayi, gıdave turizm kuruluşları ile meslek örgütleri arasında mesleki eğitim alanında iş birliği protokolleri imzalandı.
Toplam 32 kurum ve kuruluş ile gerçekleştirilecek iş birliklerini kapsayan protokol imza törenine Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Mümin ŞAHİN, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yılmaz ÇAKICI, Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut ŞAHİN, Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İzzet VOLKAN, Tekirdağ İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet HACIOĞLU, İl Milli Eğitim Müdürü Ersan ULUSAN, Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Mehmet Ali KİRACI, NKÜ Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Aykut DEMİRKIRAN, NKÜTEK Teknopark Genel Müdürü Öğr. Gör. Barış KOCABIYIK, Tekirdağ Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi Başhekimi seafoodplus.info Lütfi Çağatay ONAR, Tekirdağ Özel Star Medica Hastanesi CEO’su Atakan POLAT, protokol imzalanan firmaların yöneticileri ile birimlerini temsilen Teknik Bilimler MYO Müdürü Prof. Dr. Funda ERYILMAZ AÇIKGÖZ, Saray MYO Müdürü seafoodplus.infoUğur AKYOL, Sosyal Bilimler MYO Müdürü Doç. Dr. Gökmen KANTAR, Marmaraereğlisi MYO Müdürü Doç. Dr. Veli SIRIM, Çorlu MYO Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Abdullah YİNANÇ, Muratlı MYO Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Bahar SÖZÜBEK, Malkara MYO Müdürü Öğr. Gör. Metin DAĞ, Şarköy MYO Müdürü Öğr. Gör. Serkan AYDINile akademik ve idari personel katıldı.
Rektörümüz Prof. Dr. Mümin ŞAHİN törende yaptığı konuşmada, Üniversite olarak kamu-sanayi-üniversite iş birliklerine çok değer verdiklerini belirterek, önemli kurum ve kuruluşlarla gerçekleştirilen protokollerin öğrencilerimizin özellikle mesleki becerilerini geliştirebilmelerine çok büyük katkısı olacağına dikkat çekti.
Gerçekleşen tören kapsamında NKÜ Teknik Bilimler MYO;Öztek Tekstil Terbiye San. ve Tic. A.Ş., Aloha Tekstil Turizm İnşaat Enerji San. ve Tic. A.Ş., TAYEKS Dış Ticaret Tekstil San. A.Ş., Eksun Gıda Tarım San. ve Tic A.Ş. ile;Marmarereğlisi MYO;Kaptan Demir Çelik End. Tic. A.Ş. ile;Malkara MYO; Yükay Tarım Makineleri Tic. Ltd. Şti, Kaanlar Gıda San. Tic. A.Ş., Baysan Makine Dişli San. Tic. Ltd. Şti. ve Özbilgi Metal ve Kaynak Tekn. Oto. San. ile; Şarköy MYO ise Bağcılık Araştırma Enstitüsü veRamada Wydham Tekirdağ (ERD Otelcilik A.Ş.) ile;Çorlu MYO;Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası, TAYEKS Dış Ticaret Tekstil San. A.Ş., Özşifa Süt Ürünleri ve Komax Testing Türkiye Test Sistemleri San. Ltd. Şti. ile;Saray MYO ise Hattuşa Vacation Thermal Club ile;Muratlı MYO TAYEKS Dış Ticaret Tekstil San. A.Ş. ile iş birliği protokolü imzalamış oldu.
Sosyal Bilimler MYO iseTrakya Kalkınma Ajansı, Tekirdağ İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Hastanesi, Tekirdağ Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi, Star Medica Hastanesi, Ramada Wydham Tekirdağ (ERD Otelcilik A.Ş.), Asyaport, Des Otel (Tek Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık Ltd. Şti.), Martaş Liman Tesisleri A.Ş., Mert Dericilik San. Tic. Ltd. Şti., Nigiz Dericilik San. Tic. Ltd. Şti., Vela Denizcilik, Vela Gemi Acenteliği A.Ş., As Gemicilik, Barsan Global Lojistik, Farel Plastik Elektrik Elektronik İmalat San. A.Ş.ile birlikte Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler (SMMM) Nedim ARSLAN ve Hacı ŞİMŞEK ile ayrı ayrı iş birliği protokollerini imzaladı.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir