cem namazına nasıl niyet edilir / İki namazı cem etmek seafoodplus.info

Cem Namazına Nasıl Niyet Edilir

cem namazına nasıl niyet edilir

Sual: İki namazı hangi hallerde birleştirmek caizdir?
CEVAP
Bazen iki namazı birleştirip bir vakitte kılmak gerekebiliyor. Ameliyattaki doktor, doğum esnasında ebe veya boğulmakta olan bir insanı kurtarmak, o saatte bir imtihanda olmak veya hasta olmak gibi bir sebeple namaz kılınamazsa, iki namazı cem etmek yani birleştirip bir vakitte kılmak bazı mezheplerde caizdir. İkindiyi öğle vaktinde, öğle ile birlikte veya yatsıyı akşam vaktinde, akşam ile birlikte kılmaya takdim ederek cem etmek denir. Öğleyi ikindi vaktinde ikindi ile veya akşamı yatsı vaktinde, yatsı ile birlikte kılmaya tehir ederekcem etmek denir. Sabah namazı cem edilmez.

Hanefi mezhebinde:
Hacılar, Arafat’ta, hutbe okuyan imamın arkasında öğle ile ikindiyi öğle vaktinde takdim ederek kılar. Çadırlarda cemaatle veya yalnız kılarken, cem edilmez. Müzdelife’de ise akşam ile yatsı, yatsı vaktinde tehir edip kılınır. Müzdelife’deki cem için cemaatle kılmak şart değil, münferit de cem edebilir. Başka yerde başka zamanlarda iki namazı cem edemezler. Ancak ihtiyaç ve zaruret olunca diğer mezheplerden birini taklit ederek kılar.

Maliki mezhebinde:
Arafat’ta öğle ve ikindi, Müzdelife’de ise akşamla yatsı imam arkasında kılarken cem etmek sünnettir. Seferde cem caiz; fakat deniz seferinde cem caiz değildir. Cem için ihtiyaç hasıl olursa, diğer iki mezhepten biri taklit edilebilir.

Mukimken de önemli bir hastalıkta, ihtiyarlıkta cem edilebilir. Ayrıca, camide cemaatle kılarken, karanlıkla beraber şiddetli yağmur ve çamur olunca, takdimle cem caiz olur; fakat evde bu caiz olmaz. Cem edince, vitir vaktinde kılınır.

Maliki’de iki namazı birleştirirken öğleyi ikindiden, akşamı yatsıdan önce kılmak, birinci namaza dururken cem etmeyi niyet etmek, iki farzı peş peşe kılmak gerekir. İki farz arasında abdest almak ve kamet getirmekte mahzur yoktur. Sünnet kılmak mekruhtur. Dolgu dişi olan Hanefi, hasta iken Hanbeli’yi değil, Maliki’yi taklit ederek cem edebilir.

Şafii mezhebinde:
Mubah olan seferde, Arafat ve Müzdelife’de, öğle ikindi ile, akşam yatsı ile cem edilir. Şiddetli yağmurda sadece camide cemaatle cemi takdim caiz, cemi tehir caiz değildir. Başka bir kavle göre de münferit kılan da cem edebilir. Bir kavle göre, hastalık halinde de, cem etmek caizdir. Bir korku sebebiyle cem caiz olduğu gibi, önemli ihtiyaç halinde mukimken de cem caizdir. İmam-ı Nevevi ve İbni Münzir de böyle demiştir. Şafii’de cem ederken öğleyi ikindiden, akşamı yatsıdan önce kılmak, birinci namaza dururken cem etmeyi niyet etmek, ikisini peş peşe kılmak gerekir. İki farz arasında sünnet kılınırsa cem caiz olmaz, fakat abdest almak ve kamet getirmekte mahzur yoktur.

Hanbeli mezhebinde:
Arafat ve Müzdelife’de, mubah olan seferde, hastalıkta, emzikli olanda, istihaza, idrar ve yel kaçırmak gibi abdesti bozan özürlerde, abdest ve teyemmüm için meşakkat çekenlerde, âmâ olan, yer altında çalışıp da namaz vaktini anlamakta âciz olan, can, mal ve ırzından korkan, maişetine zarar gelecek olan da iki namazı cem edebilir. Soğuk, kış, yağmur, çamur, fırtınada, yatsıyı akşam ile, evde de cem caiz, öğle ile ikindi caiz değildir. Cem ederken öğleyi ikindiden, akşamı yatsıdan önce kılmak, birinci namaza dururken cem etmeyi, niyet etmek, ikisini peş peşe kılmak gerekir. Abdest almak ve ikamet okumak zarar vermez. Sünnet kılarsa cem sahih olmaz. Ağzında dolgusu olan Hanefi, hasta iken iki namazı cem için Hanbeli’yi değil, Maliki’yi taklit etmesi gerekir. Çünkü Maliki’de taklit imkanı vardır. Maliki’de taklit imkanı olmayınca Hanbeli taklit edilir.

Mukimken iki namazı cem etmek
Sual:
Mukimken hangi durumlarda iki namaz cem edilebilir?
CEVAP
Bir harac, yani bir sıkıntı, bir meşakkat olursa, öğleyle ikindi veya akşamla yatsı, Hanbelî mezhebi taklit edilerek cem edilebilir, çünkü S. Ebediyye’de, (Namaz kılmak için işlerinden ayrılmaları mümkün olmayanların, Hanbelî’yi taklit ederek iki namazı cem etmeleri caizdir) deniyor. Namaz kıldığı için maişetine zarar gelmese bile, siciline işlenebiliyorsa veya başka mahzurları varsa, iki namazı, mukimken cem etmek caiz olur. Caiz olan durumlardan bazı örnekler verelim:
1- Ebe doğumda olup namazı kazaya kalacaksa,

2- Ameliyattaki doktorun namazı kazaya kalacaksa,

3- Öğrenci sınavdayken namaz kazaya kalacaksa,

4- Hasta veya yaşlı abdest almakta ve namaz kılmakta zorluk çekiyorsa,

5- Uçakta abdest alıp namaz kılmak zor olacaksa,

6- Abdest veya namaz için yer bulunmazsa,

7- Abdest ve teyemmüm için zorluk varsa,

8- Güvenlik görevlisinin namaz kılma imkânı yoksa,

9- Dağda, gurbette, kışta kalıp vakitleri anlamak zor olursa,

Yağmur, fırtına gibi bir sebeple namaz kaçacaksa,

Namazı tuvalette bile kılma imkânı yoksa,

Mescidi olmayan otel, restoran, havalimanlarında, uluslararası toplantılarda namaz kazaya kalacaksa,

Yeni Müslüman olanın namaz kıldığı görülürse bir zarara uğrama ihtimali varsa,

Bir memur, toplantıyı bırakınca işine, maişetine zarar gelecekse,

Şehirlerarası yolculukta, otobüs durmayacaksa, yanında hastası varsa yahut ikinci otobüs için parası yoksa,

İstanbul gibi trafik problemi olan bir yerde, şehir içinde özel arabasıyla giderken trafik sıkışıp namaz kazaya kalacaksa,

Boğulacak olanı kurtarırken namaz vakti çıkacaksa,

Düşmanın veya anarşistin bir zarar verme ihtimali varsa,

Abdesti bozan özrü olanın, mesela ishalini veya idrarını tutamayanın; çıbanından, yarasından kan akanın; basurundan kan; fistüllerinden, göbeğinden akıntı çıkanın; elde olmadan gaz kaçıranın; ağız dolusu kusanın ve bunlar gibi abdesti bozan bir özrü olanın iki namazı cem etmesi caiz olur.

Gayrimüslimlerin de katıldığı iftar yemeklerinde namaz kılmak, fitneye sebep olacaksa, iki namazı cem caiz olur.

Sual: Yolculukta veya mukimken, bir ihtiyaçtan dolayı akşam vaktinde, akşamla yatsı cem edilince, vitri de cem etmek caiz midir? Bir de, İslam Ahlakı kitabında, (Malikiyi taklit edenin, harac olunca, vitir namazını terk etmesi caiz olur) deniyor. Harac, zaruret demek midir?
CEVAP
Harac, zaruret demek değildir. Bir sıkıntı, bir güçlük olması demektir. Bir harac olmadan, iki namaz cem edilemez. Zorluk varsa, seferde, diğer üç mezhepten birini taklit ederek, akşamla yatsı cem edilebildiği gibi, mukimken de, Hanbelî taklit edilerek cem edilebilir. Fakat vitir cem edilmez, imsak vaktine kadar kılınır. Eğer bu vakte kadar da kılma imkânı olmazsa, bir özürle kazaya kaldığı için günah olmaz. İmameyne göre ve diğer üç mezhepte vitir sünnettir. Harac olduğu zaman, diğer üç mezhepten biri taklit edilirse, vitri kazaya bırakmak, hatta terk etmek de caiz olur. Yolculukta veya mukimken harac olunca, İmameynin kavline de uyularak vitir kazaya bırakılabilir veya terk edilebilir. Ancak bunlar, harac olmadan yapılmaz.

Sual: Seferi olan bir kimse cemaatle akşamı kıldıktan sonra hemen arkasından yatsıyı takdim ederek kılabilir mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Misafir, seferde Şafii veya Maliki’yi taklit ederek iki namazı cem edebilir mi?
CEVAP
Evet edebilir, ama bir ihtiyaç olması gerekir. İhtiyaçsız cem edilmez.

Seferde trenle giden bir kimse, trende namazlarını ayakta kılamazsa, tren durduğu zaman takdim ve tehirle kılar.

Gerek yolda ve gerekse seferde ihtiyaç hasıl olmadan takdim ve tehir ile namaz kılınmaz. Çünkü, kolay hükümleri toplamaya telfîk denir ki, caiz olmaz.

Sual: Öğle ile ikindiyi cem etmek için, öğle vakti çıktıktan sonra cem etmeye niyet edilir mi?
CEVAP
Öğle çıkmadan önce cem etmeye niyet edilir.

Sual: Seferde namazı cem ederken o mezhebin şartlarına uymak şart mı?
CEVAP
Mezhep taklit ederken şartlarına uymak şarttır.

Sual: Seferi olan, namazı cem etmek için ne zaman niyet eder?
CEVAP
Kılacağı zaman. Yola çıkmadan önce cem edilmez.

Sual: İkindi vakti mukim olacağını bilenin öğle ile ikindiyi cem edip ikindi vaktinde kılması caiz mi?
CEVAP
Zaruretsiz tehir etmek günahtır.

Sual: Seferde, ikindide namaz kılma imkanımız olmaz diye, Maliki mezhebini taklit ederek, öğle ile ikindiyi, öğle vaktinde cem ettikten [birleştirip kıldıktan] sonra, ikindide namaz kılacak vakit bulursak, ikindiyi tekrar kılmamız gerekir mi?
CEVAP
Namaz kılınmıştır, tekrar kılmak gerekmez. Ancak ihtiyata riayet etmek iyi olur. Belki cem etmeyi gerektirecek sebep olmayabilir veya iki namazı cem ederken gerekli şartlara uyulmamış olabilir. Bunun gibi sebeplerle cem sahih olmamış olabilir. Bu bakımdan (Vaktine yetişip de kılamadığım son ikindi namazının farzını kılmaya) diyerek bir namaz kılmak iyi olur. İkindi sahih olmuşsa bu kıldığımız kaza namazı yerine geçer. İkindi sahih olmamışsa onun yerine geçer.

Sual: Öğle tehir edildikten sonra ikindinin mekruh vakti girmişse, yine de ikindi ile cem edip kılınabilir mi?
CEVAP
Elbette kılınır.

Sual: İki namazı cem etmek zorunda kaldığım zaman, iki namaz arasında "Allahümme entesselamü.." yü okuyorum. Caiz midir?
CEVAP
Allahümme entesselamü… namazdan sayılır, mahzuru olmaz.

Sual: İhtiyaç halinde namazı Hanbeli’ye göre cem ederken, dolgu için Maliki’yi taklit eden kişi, hem Maliki’yi hem Hanbeli’yi taklit ettiğini hatırlaması lazım mı?
CEVAP
Evet. Cem ettiği iki namazda da böyle niyet eder.

Sual: Tam İlmihalde diyor ki: (Hanbeli mezhebinde, seferde, hastalıkta, kadının emzikli veya müstehaza olmasında, abdesti bozan özürlerde, abdest ve teyemmüm için meşakkat çekenlerde ve a’mâ ve yer altında çalışan gibi, namaz vaktini anlamakta âciz olanın ve canından, malından ve namusundan korkanın ve maişetine zarar gelecek olanın, iki namazı cem etmeleri caiz olur.) Müstehaza halinde kadın niye namazlarını cem edebilir?
CEVAP
İstihaza halindeki kadına müstehaza denir. İstihaza ise, normal âdetinden sonra, kan gelmesi demektir. Böyle kadının her namaz vaktinde tekrar abdest alması sıkıntılı olur. Hem çamaşırını değiştirecek hem de ikinci vakitte tekrar abdest alma zorluğu vardır. Bu zorluktan dolayı iki namazı cem etmesi caiz olur. Zaten mezhep taklidi zaruret olduğu zaman değil, ihtiyaç, haraç, bir sıkıntı olduğu zaman yapılır. Zaruret olunca, başka mezhepte de kolaylık yoksa kendi mezhebi affeder. Eğer başka mezhepte bir kurtuluş varsa o taklit edilir. Diş dolgusu böyledir. Çünkü başka bir mezhepte kurtuluş yolu vardır. Hiç bir mezhepte kurtuluş yolu olmasaydı, o zaman kendi mezhebi onu affederdi, yani yaptığı şey caiz olurdu.

Maliki mezhebini taklit eden istihazalı kadın için iki namazı cem etmeye lüzum yoktur. Çünkü istihaza hâli onun abdestini bozmaz. Aynı abdestle ikinci vakitteki namazı da kılabilir. Mezhep taklidi bir rahmeti ilahidir. Bu rahmetten faydalanmalı, taassuba [bağnazlığa] kapılıp da bu rahmetten kaçmamalıdır.

Sual: Maliki mezhebini taklit eden bir kimsenin namazları cem edebilmesi için mazereti ne olmalıdır?
CEVAP
Aynen Hanefi gibidir, farkı yoktur. Hanefi’de cem edebilmek için ne şartlar gerekiyorsa, taklit edende de o şartların olması gerekir. Taklit eden kendi mezhebinden çıkmış sayılmaz. Cem edebilmek için taklit edenle taklit etmeyen arasında fark yoktur.

Sual: Ağzında dolgusu olan mukim iken, ihtiyaç hâlinde Hanbeli mezhebini taklit edip iki namazı cem edebilir mi?
CEVAP
Hanbeli’de gusülde ağzın içini yıkamak farz ise de, ihtiyaç olunca, Hanbeli’yi taklit ederek iki namazı mukim iken cem etmek caizdir, telfîk olmaz. Telfîk, ihtiyaçsız başka mezhebin kolay kavillerini almaktır, haramdır. Bir ihtiyaç olunca telfîk olmaz, caiz olur.

Trafik problemi ve ruhsat
Sual:
Bir yazıda, “İstanbul gibi trafik problemi çekilen bir yerde, arabası ile giderken trafik sıkışıklığından dolayı, evine ulaşamayıp yolda da, abdest alıp namaz kılacak yer bulamayan iki namazı cem edebilir” deniyor. Bu hareket, namaza önem vermemeyi ve namazı hafife almayı göstermez mi?
CEVAP
Tam tersine, namaza çok önem vermeyi gösterir. Çünkü namazı zaruretsiz kazaya bırakmak haramdır, büyük günahtır. İçki içmekten ve başka haramlardan daha büyük günahtır. Böyle bir günaha düşmemek için, hak olan başka bir mezhebi taklit etmek gerekir. Bu önemli ruhsattan da faydalanmak gerekir. Çünkü bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ruhsatlardan faydalanmayan, Arafat dağı kadar günah işlemiş olur.) [Taberani]

Bir âyet-i kerime meali de şöyledir::
(Allah size kolaylık ister, zorluk istemez.) [Bekara ]

Cem etmeden mukim olmak
Sual: Bir yolcu, Malikî mezhebini taklit ederek öğleyle ikindiyi, ikindi vaktinde cem etmeye niyet edip de, ikindi vakti girince mukim olsa, öğleyi kazaya bırakmış olacağı için, günaha girmiş olur mu?
CEVAP
Kasten kazaya bırakmadığı için günah olmaz. (Fetava-i fıkhiyye)

Böyle durumlarda, Hanbelî’yi taklit ederek mukimken de cem edebilir. Cem ederken, öğleyi iki, ikindiyi de dört rekât olarak kılar.

Cem ederken cemaate uymak
Sual:
Bir ihtiyaç hâlinde, diğer üç mezhepten birine uyup iki namazı, mesela öğle ile ikindiyi, öğle vaktinde cem ederken, öğlenin farzını cemaatle, ikindinin farzını da yalnız kılmak caiz olur mu? Yahut cemi ikindi vakti yaparken, öğleyi yalnız kılıp ikindiyi cemaatle kılmak caiz olur mu?
CEVAP
Evet, ikisi de caizdir, vaktin farzını kılarken imam olmak da caizdir. Dikkat edilmesi gereken şey, cem ederken, iki farzı peş peşe kılmak gerekir, arada başka namaz kılınmaz.

Öğle ile ikindiyi cem etmek
Sual: Bazen zaruret olunca öğleyi kılamıyorum, ikindi vakti girince ikindiyle birleştiriyorum. İkindiyle birleştirebilmek için nasıl niyet etmem gerekiyor?
CEVAP
İkindiyle öğleyi birleştirebilmek için önce, öğleyi vaktinde kılamazsam, asrı evvelde kılarım, asrı evvelde de kılamazsam, asrı sanide ikindiyle cem ederim diye düşünmek gerekir. Sonra da öğleyi meşru bir sebeple öğle vaktinde kılamayınca, İmam-ı azam hazretlerinin kavline uyarak asrı evvelde kılmaya çalışmalı, asrı evvelde de kılma imkanı yoksa, o zaman asrı sanide, Hanbeli mezhebi taklit edilerek ikindiyle cem ederek kılınır. Bugünkü öğle namazını cem ederek ikindi namazıyla kılıyorum diye niyet edilir.

Akşamı vaktinde kılamayan da, yatsı ile cem edebilmesi için böyle niyet eder. İkindide olduğu gibi yatsıda da iki vakit vardır. Buna İşa-i evvel ve İşa-i sani denir. [İşa, yatsı demektir.] İşa-i sani, işa-i evvelden, Eylülden Mart ayına kadar dakika sonradır. Nisanda , Mayısta , Haziranda , Temmuzda , Ağustosta ise dakika sonradır. Hem İmam-ı a'zam hazretlerinin, hem de İmameyn’in kavline uyabilmek için ikindiyi asr-ı sanide, yatsıyı da işa-i sani’de kılmak iyi olur.

Arabada namaz
Sual:
Kış günü ikindiyi kılıp akşamı evimde kılarım diye yola çıkan ve yatsıya evine varamayan kimse, yolda arabasında namazını ima ile kılamaz mı?
CEVAP
Namazı cem etmek, arabada ima ile kılmaktan önce gelir. Eve gidince yatsı ile cem etme imkanı varsa, (namazı yatsı ile cem edeceğim) diye niyet eder ve eve gidince de cem eder. Yatsıya da eve gitme imkanı yoksa, o zaman mecburen araba içinde ima ile namaz kılınır.

Namazları cem ederken
Sual:
İşyerinde, askerde veya okulda namaz kılma imkanı olmayan kimse, namazı kazaya mı bırakmalı, yoksa öğleyle ikindiyi, akşamla da yatsıyı cem mi etmeli?
CEVAP
Namazı kazaya bırakmak, büyük günahtır. Önce kendi mezhebimize göre vaktinde kılmak için bütün imkanlar araştırılır. Hatta, tuvalette kılınır. Bu da, mümkün olmazsa, Hanbeli mezhebinde, böyle durumlarda, mukim iken de, öğleyle ikindiyi veya akşamla yatsıyı cem etmek caizdir. Öğleyle ikindi, öğle veya ikindi vaktinde cem ederek, yani birleştirilerek kılınabilir. Cem edince, iki namazın farzı peş peşe kılınır. Arada sünnet veya kaza namazı kılınmaz, başka bir şey yapılmaz, konuşulmaz.

Öğle vaktinde kılınacaksa, öğle namazına dururken, öğle ile ikindiyi cem etmeye diye niyet edilir. Öğlenin farzı kılındıktan sonra, (Niyet ettim Hanbelî mezhebine uyarak, ikindiyle cem ederek, öğle vaktinde kılmaya) diye niyet ederek, ikindi namazı kılınır.

Öğleyi, vaktinde kılma imkanı yoksa, öğle vakti çıkmadan önce, (İkindi vakti, ikindi ile cem ederim) diye düşünmeli. İkindi vaktinde kılınırken, (Niyet ettim Hanbelî mezhebine uyarak, ikindi vaktinde kılmaya) diye niyet ederek, öğle namazı kılınır. Sonra, ikindi namazı kılınır.

Bir ihtiyaç olursa, mukim iken de, akşamla yatsı namazları da, akşam veya yatsı vaktinde, Hanbelî mezhebi taklit edilerek şöyle cem edilebilir:
Akşam vaktinde kılınacaksa, akşam namazına dururken, akşamla yatsıyı cem etmeye niyet edilir. Akşamın farzını kılındıktan sonra, (Niyet ettim Hanbelî mezhebine uyarak, yatsıyı takdim ederek, akşamla cem etmeye) diye niyet ederek, yatsının namazı kılınır.

Akşamı, vaktinde kılma imkanı yoksa, akşam vakti çıkmadan önce, (Yatsı vakti, akşam ile cem ederim) diye düşünmeli. Yatsı vaktinde kılınırken, (Niyet ettim Hanbelî mezhebine uyarak, akşamı tehir ederek, yatsı vaktinde yatsıyla cem etmeye) diye niyet ederek, akşam namazı, sonra, yatsı namazı kılınır.

İkindiyle akşam cem edilmez. Sabah namazı da, yatsı veya öğle namazıyla cem edilmez, vaktinde kılmak gerekir.

Vitir cem edilmez, imsak vaktine kadar kılınır. Eğer bu vakte kadar da kılma imkânı olmazsa, bir özürle kazaya kaldığı için günah olmaz. İmameyn’e göre ve diğer üç mezhepte vitir sünnettir. Harac [sıkıntı] olduğu zaman, diğer üç mezhepten biri taklit edilirse, vitri kazaya bırakmak, hattâ terk etmek de caiz olur. Yolculukta veya mukimken harac olunca, İmameynin kavline de uyularak vitir kazaya bırakılabilir veya terk edilebilir. Ancak bunlar, harac olmadan yapılmaz.

Harac olmadan cem edilmez
Sual:
Diş dolgusu veya başka bir sebeple Maliki mezhebini taklit eden, harac olmasa da, seferde öğleyle ikindi ve akşamla yatsı namazlarını cem ederek kılabilir mi?
CEVAP
Hayır, harac [meşakkat, zorluk, sıkıntı] olmadan cem edilmez. Maliki’yi taklid eden, kendi mezhebinden çıkmış sayılmaz. Harac olmadan, Hanefi mezhebine aykırı olan hükümlere uyulmaz.

Maliki taklit edilmese de, harac olunca, o anda üç mezhepten biri taklit edilerek, cem edebilir. Cemin yapılabilmesi için harac şarttır.


Mukimlik ve cem
Sual:
Maliki mezhebinde, bir ihtiyaç olunca, seferde öğleyle ikindi ve akşamla yatsı namazlarını cem etmek caiz olduğuna göre, 10 gün için sefere çıkan Hanefi, ihtiyaç halinde Maliki’yi taklit ederek cem edebilir mi?
CEVAP
Başka bir mezhebi taklit edenin, o mezhebin o husustaki diğer şartlarına da uyması gerekir. Maliki’de seferde cem etmek caizse de, giriş çıkış günleri hariç 4 veya daha fazla gün için sefere çıkan, Maliki’de seferi olmaz. 10 gün için sefere çıkan kimse de, Maliki’ye göre seferi olmayacağı için, Maliki’yi taklit ederek cem edemez. Hanbelî’de ise, ihtiyaç halinde mukimken de cem caizdir. Maliki’ye göre seferi olamayan, Hanbelî’yi taklit ederek cem eder. Mukim olacağı için de, cem ederken dört rekât olan farzları yine dört rekât olarak kılar.

Mukimken cem
Sual:
Bir zaruret veya ihtiyaç halinde, mukimken, Hanbeli’den başka, iki namazı cem etmeyi caiz gören başka mezhep var mıdır?
CEVAP
Şafii ve Maliki mezhebinde bazı durumlarda mukimken de cem caizdir.

Şafii mezhebinde:
Şiddetli yağmurda, sadece camide cemaatle cem-i takdim caiz, cem-i tehir caiz değildir. Başka bir kavle göre de, münferit kılan da cem edebilir. Bir kavle göre, hastalık halinde de, cem etmek caizdir. Bir korku sebebiyle cem caiz olduğu gibi, önemli ihtiyaç halinde, mukimken de cem caizdir.

Maliki mezhebinde:
Önemli bir hastalıkta, ihtiyarlıkta cem edilebilir. Ayrıca, camide cemaatle kılarken, karanlıkla beraber şiddetli yağmur ve çamur olunca, takdimle cem caiz olur; fakat evde bu caiz olmaz. Cem edince, vitir vaktinde kılınır. Vaktinde kılınamazsa vitir Maliki'ye göre sünnet olduğu için kazası gerekmez.

Sual: Diş dolgusu olan hasta, iki namazı cem için niye Hanbeli’yi değil de, Maliki’yi taklit etmesi gerekir?
CEVAP
Çünkü gusülde Hanbeli’de ağzın içini yıkamak farzdır. Dolgusu olan Hanefi, bu durumda Hanbeli’yi taklit edemez. Maliki’de caiz olduğuna göre, Hanbeli’yi taklit etmeye ihtiyaç kalmıyor.

Şafiide cem-i takdimin şartları
Sual:
S. Ebediyye’de, (Şafii mezhebinde, yağmur sebebiyle camide cemaatle cem-i takdim caizse de, yedi şartı vardır) deniyor. Orada bildirilmeyen bu yedi şart nelerdir?
CEVAP
Yağmur sebebiyle cem-i takdimin yani öne alarak cem etmenin yedi şartı şunlardır:

1- Tertibe uymak:
İkindiyi öğle vaktinde kılacaksa, önce öğleyi sonra ikindiyi kılmalı, yatsıyı da akşam vaktinde kılacaksa, önce akşamı sonra yatsıyı kılmalıdır.

2- Niyet:
Birinci namazda cem etmeye niyet etmelidir: Öğle ile ikindiyi cem-i takdimle kılacaksa, öğle vaktinde, öğleyi ikindiyle beraber kılacağına niyet etmelidir. Akşamla yatsıyı cem-i takdimle kılacaksa, akşam vaktinde, akşamı yatsıyla beraber kılacağına niyet etmelidir.

3- Muvalat:
İki farz namazı ara vermeden peş peşe kılmalıdır. Aralarında sünnet kılmak, caiz olmaz. Aralarına ezan, ikâmet ve taharet gibi fasılaların konulması caizdir. Meselâ öğle namazını kıldıktan sonra, ikindiyi kılmadan abdesti bozulan kişinin abdest alması, ceme zarar vermez.

4- Uzaklık:
Yağmur sebebiyle cem edebilmesi için, caminin uzakta olması da gerekir.

5- Birinci vaktin çıkmaması:
İkinci namazı kılana kadar, birinci namazın vaktinin çıkmaması gerekir. Mesela öğle ile ikindinin farzı kılınırken ikindi vaktinin girmemesi gerekir.

6- Birinci namazın sahih olduğunu zannetmek:
Meselâ birinci namaz Cuma namazı ise, cumanın şartlarının bulunmadığı için sahih olmadığını biliyorsa cem caiz olmaz.

7-Namazı cemaatle kılmak:
İmamın cemaate de niyet etmesi gerekir. Bu, Şafii’de yağmur sebebiyle cem etmenin şartıdır; yoksa seferde cem ederken cemaatle kılmak şart değildir.

Seferi ise, ikinci namaza iftitah tekbiri alıp başlayıncaya kadar seferin devam etmesi şarttır. İkinci namaza başladıktan sonra sefer biterse, ceme devam edilir; ama ikinci namaza başlamadan önce sefer sona ererse, artık cem etmek sahih olmaz. Böyle durumlarda Hanbelî mezhebi taklit edilerek cem yapılabilir. Eğer bir özürle bu vakte bırakmışsa günah olmaz.

İki namazı cem etmek (birleştirmek)
Sual:
Mezheplere göre iki namazı cem etmenin şartları nelerdir?
CEVAP
Cem etmek, iki namazı birleştirip kılmak demektir.
İkindiyi öğle vaktinde, öğle ile birlikte veya yatsıyı akşam vaktinde, akşam ile birlikte kılmaya cem-i takdim = takdim ederek cem etmek denir. Takdim etmek öne almak, sonraki namazı öne alıp öncekiyle birlikte kılmak demektir.
Öğleyi ikindi vaktinde ikindi ile veya akşamı yatsı vaktinde, yatsı ile birlikte kılmaya cem-i tehir=tehir ederek cem etmek denir. Önceki vakitteki namazı tehir ederek sonraki vakitteki namazla birlikte kılmak demektir.
Sabah namazı başka vakitlerle cem edilemez.
Mezheplere göre cem etmek şöyledir:

Hanefi mezhebinde:

Hacılar, Arafat’ta, hutbe okuyan imamın arkasında öğleyle ikindiyi öğle vaktinde takdim ederek kılar. Çadırlarda cemaatle veya yalnız kılarken, cem edilmez.
Müzdelife’de ise akşamla yatsı, yatsı vaktinde tehir edip kılınır. Müzdelife’deki cem için cemaatle kılmak şart değil, münferit de cem edebilir.
Başka yerde başka zamanlarda iki namazı cem edemezler. Ancak ihtiyaç ve zaruret olunca diğer mezheplerden birini taklit ederek kılınabilir.

Maliki mezhebinde:

Cem yapılabilecek durumlar:
1- Seferde:
Mubah olmayan seferde cem edilmez.
2- Hastalıkta: Abdest almakta ve ayakta namaz kılmakta zorluk çeken hastalar, cem edebilir.
3- Karanlıkla birlikte yolların çamurlu olması: Ancak camide cemaatle kılarken cem edilir. Camide tek başına namaz kılan kişinin, iki namazı cem etmesi caiz olmaz. İmam camide ikamet etse bile o, cemaatle birlikte cem edebilir.
4- Arafat’ta: Haccetmek için gelen hacıların öğle ile ikindiyi cem-i takdim yapmaları sünnettir.
5- Müzdelife’de: Hac ibadetini eda eden kişinin, Arafat’tan ayrıldıktan sonra Müzdelife’ye ulaşıncaya kadar akşam namazını tehir etmesi sünnet olur. Müzdelife’de akşam namazını tehir ederek yatsıyla birlikte imamla cem-i tehir şeklinde kılar.

Bu beş şarttan başka ihtiyarlıkta da takdim ve tehirle cem yapılabilir.
Vitir cem edilmez, vaktinde kılınır. Kılma imkânı yoksa, kazaya kalması günah olmaz. Evde kılan cem edemez. Deniz yolculuğunda cem caiz olmaz. İhtiyaç olunca, Şafii veya Hanbeli taklit edilerek cem edilebilir. Diş dolgusu olan, Şafii mezhebini taklit eder.

Maliki’de iki namazı cem ederken:
1- Niyet:
Birinci namaza dururken cem etmeyi niyet etmek,
2-Tertibe riayet etmek: Öğleyi ikindiden, akşamı yatsıdan önce kılmak,
3- Muvalat: İki farzı peş peşe kılmak. İki farz arasında abdest almak ve kamet getirmekte mahzur yoktur. İkisi arasında sünnet kılmak mekruhtur. Dolgu dişi olan Hanefi, hasta iken Hanbeli’yi değil, Maliki’yi taklit ederek cem edebilir.

Şafii mezhebinde:

Cem edilebilecek durumlar:
1- Mubah olan seferde
: Bir sıkıntı olmasa da takdim ve tehir caizdir.
2-Arafat ve Müzdelife’de: Takdim ve tehirle kılınabilir.
3- Şiddetli yağmurda: Sadece camide cemaatle cem-i takdim caiz, cem-i tehir caiz değildir.
4- Hastalıkta: Takdim ve tehirle kılınabilir.
Bu dört şarttan başka ihtiyarlıkta da takdim ve tehirle cem yapılabilir.

Şafii’de cem-i takdimin şartları:
1- Niyet:
Birinci namaza dururken cem etmeyi niyet etmek,
2-Tertibe riayet temek: Öğleyi ikindiden, akşamı yatsıdan önce kılmak,
3- Muvalat: İki farzı peş peşe kılmak. İki farz arasında sünnet kılınırsa cem caiz olmaz, fakat abdest almak ve kamet getirmekte mahzur yoktur.
4- İkinci namaza başlayıncaya kadar yolculuğun devam etmesi.

Şafii’de cem-i tehirin şartları
1-
Birinci namazın vakti çıkmadan, namazı cem-i tehir ile kılmaya niyet etmek.
2- İkinci namazı da kılıp bitirinceye kadar yolculuğun devam etmesi.

Hanbeli mezhebinde:

Arafat ve Müzdelife’de, mubah olan seferde, hastalık, emzikli olmak, istihaza, idrar ve yel kaçırmak gibi abdesti bozan özürlü hallerde, abdest ve teyemmüm için meşakkat çekenlerde, âmâ olan, yer altında çalışıp da namaz vaktini anlamakta âciz olan, can, mal ve ırzından korkan, maişetine zarar gelecek olan da iki namazı cem edebilir. Soğuk, kış, yağmur, çamur, fırtınada, yatsıyı akşam ile, evde de cem caiz, öğle ile ikindi caiz değildir.

Hanbeli’de cem-i takdimin şartları:
1- Niyet:
Birinci namaza dururken cem etmeyi niyet etmek,
2-Tertibe riayet temek: Öğleyi ikindiden, akşamı yatsıdan önce kılmak,
3- Muvalat: İki farzı peş peşe kılmak. Abdest almak ve ikamet okumak zarar vermez. Sünnet kılarsa cem sahih olmaz.
4- Cemi gerektiren özrün, ikinci namaz tamamlanıncaya kadar devam etmesi gerekir.
Ağzında dolgusu olan Hanefi, hastayken iki namazı cem için Hanbeli’yi değil, Maliki’yi taklit etmesi gerekir; çünkü Maliki’de taklit imkânı vardır. Maliki’de taklit imkânı olmayınca Hanbeli taklit edilir.

Hanbeli’de cem-i tehirin şartları
1-
Birinci namazın vakti çıkmadan, namazı cem-i tehir ile kılmaya niyet etmek. Ancak vakit dar olursa bu takdirde ikinci namazı öne alarak birinciyle cemetmek caiz olmaz.
2- Cemi gerektiren özrün, birinci vakitte yapılan niyetten, ikinci namazın vakti girinceye kadar devam etmesi gerekir.

Cem ederken niyet
Sual: Seferde akşamla yatsıyı, Şâfiî veya Mâlikî’ye göre takdim ederek akşam vaktinde kılacak olan kimse, akşam namazına başlarken cem niyetini unutan, daha sünneti kılmadan cem edeceğini hatırlasa, yatsının farzını kılarken niyet etse sahih olur mu?
CEVAP
Evet.

İhtiyarlıkta cem
Sual:
S. Ebediyye’de, Mâlikî ve Şâfiî’de, sadece seferde değil, (Hastalıkta ve ihtiyarlıkta da iki namaz cem edilebilir) deniyor. Mâlikî'yi taklit eden mukimin, hasta iken namazlarını Hanbelî'ye göre değil de, Mâlikî'ye göre mi cem etmesi gerekir? İkincisi, hasta olmadan ihtiyarlar da mı cem edebiliyor?
CEVAP
Mâlikî'yi taklit eden kimse, Mâlikî’de cem mümkün olan yerde, Hanbelî'ye göre cem edemez. Çünkü Hanbelî’de de, gusülde ağzın içini yıkamak farzdır. Hanbelî'ye göre guslü olmadığı için Hanbelî'yi taklit edemiyor. Hastalıkta Mâlikî mezhebinde cem caiz olduğu için Hanbelî'ye lüzum kalmıyor. Ama mukim iken, başka bir mazeretle Hanbelî'yi taklit ederek cem edebilir. Çünkü cem için başka çare yoktur. Namazın kazaya kalmaması için hangi mezhepte cem caiz ise ona uyularak namaz kılınır.

İhtiyarın açık bir hastalığı görülmese de, onun gücü kuvveti olmaz, ayakta zor durur, itelense yıkılır. Namaz kılarken bile yorulabilir. Abdest alması zor olabilir. Böyle durumdaki bir ihtiyar, seferi olmasa da, kendi evinde bile olsa, iki namazı cem edebilir.

İki namazı cem
Sual: Seferde öğleyi vaktinde kılma imkânı olmadığı için, cem etmek niyetiyle ikindi vaktine tehir etsek, gideceğimiz yere varınca mukim olsak, vardığımızda ikindi vakti de hâlâ çıkmamışsa, Mâlikî'ye göre, öğle ve ikindiyi cem ederken dört mü, yoksa iki mi kılmak gerekir?
CEVAP
Mukim olunca, artık Mâlikî'ye göre cem edilmez, Hanbeli’ye uyarak, öğle iki, ikindi dört rekât olarak cem edilebilir. Yahut öğle iki rekât olarak kaza edilip, ikindi de, dört rekât olarak kılınır. Öğle namazı, geçerli bir mazeretle kazaya kaldığı için günah olmaz.

Cem için ihtiyaç
Sual: İstanbul’dan Kuzuluk kaplıcasına giderken, Adapazarı’na uğradık. Akşamı Kuzuluk’ta kılarız diye düşünüyorduk. Akyazı’ya gelince, akşama Kuzuluk’a yetişemeyeceğimizi anladık. Ben Akyazı’da inip namazı kıldım. Başka bir vasıtayla Kuzuluk’a geldim. Yanımdaki arkadaşlar biz Kuzuluk’ta cem ederiz diyerek inmediler. Onların da inmesi gerekmez miydi?
CEVAP
İki namazı cem için gerekli ihtiyaç yoksa inmek gerekir. İhtiyaç olmadan cem etmek caiz olmaz. Mesela şunlardan biri varsa cem edilebilir:
1- Yolda inerse, başka vasıtayla gidecek parası yoksa veya vasıta bulma imkânı yoksa,
2- Yanında bir hastası olup da, inip binecek durumu yoksa,
3- Yanında yükleri çok olup, indirip başka vasıta bulmak zorsa,
4- İneceği yerde veya yakınlarında abdest alacak yer yoksa,
5- İneceği yerde anarşistlerin, eşkıyaların bir zarar verme ihtimali varsa,
6- Şiddetli yağmur varsa, iki namazı cem etmek için özür olur.
Bunlar veya bunlara benzeyen bir özrü yokken, iki namazı cem etmek caiz olmaz.

Cuma günü cem
Sual:
Seferde cuma günü, öğleyle ikindiyi cem etmesi gereken kişi, cumanın farzıyla ikindiyi mi cem eder, yoksa zuhr-i âhirle ikindiyi mi cem eder?
CEVAP
Seferî olana cuma kılmak farz değildir, öğleyi kılması ise farzdır. Cumanın sıhhat şartlarından bazıları olmadığı için, cumayı kılmayıp, öğleyle ikindi, diğer üç mezhepten biri taklit edilerek cem edilir. Mukimken cem etmek gerekince de, o günkü öğleyle ikindi, Hanbelî mezhebi taklit edilerek cem edilir.

Sual: Otobüsle yolculuk yaparken, akşam namazı için otobüsü durduramayan kimse, yatsı ile birlikte akşam namazını kılabilir mi?
Cevap: Tek başına otobüsle yolculuk yapan, akşam namazı için otobüsü durduramazsa, akşam namazını, inip yerde vaktinde kılar, sonra başka bir otobüsle yoluna devam eder. Yahut, akşam namazını, Şafii veya Maliki mezhebini taklit ederek, yatsı ile birlikte cem ederek kılması caiz olur. Ancak gusül ve abdestinin, Şafii veya Maliki mezhebine de uygun olması lazımdır.

Namazları birleştirerek kılmak
Zaruri bir durum olduğu zamanlarda, öğle ile ikindiyi, öğle veya ikindi vaktinde, akşamla yatsıyı da, akşam veya yatsı vaktinde birleştirerek kılmak, dinimizce mümkün olur mu?
Cevap:
Hanefi mezhebinde, yalnız Arafat meydanında ve Müzdelifede hacıların iki namazı cem etmeleri, birleştirerek kılmaları lâzımdır. Hanbeli mezhebinde, seferde, hastalıkta, kadının emzikli veya müstehaza, özürlü olmasında, abdesti bozan özürlerde, abdest ve teyemmüm için meşakkat, sıkıntı çekenlerde ve âmâ ve yer altında çalışan gibi, namaz vaktini anlamakta aciz olanın ve canından, malından, namusundan korkanın, maişetine zarar gelecek olanın, iki namazı cem etmeleri, birleştirerek kılmaları caiz olur. Namazı kılmak için işlerinden ayrılmaları mümkün olmayanların, bu namazlarını kazaya bırakmaları, Hanefi mezhebinde caiz değildir. Bunların, yalnız böyle günlerde, Hanbeli mezhebini taklit ederek, kılmaları caiz olur. Cem ederken, birleştirerek kılarken öğleyi ikindiden ve akşamı yatsıdan önce kılmak, birinci namaza dururken, cem etmeyi, birleştirerek kılmayı niyet etmek, ikisini art arda kılmak ve abdestin, guslün ve namazın Hanbeli mezhebindeki farzlarına ve müfsitlerine uymak lâzımdır.

Sual: Maliki ve Şafii mezheplerinde, sabah namazının dışındaki namazlar yalnız yolculukta mı birleştirilerek kılınabilir?
Cevap:
Maliki ve Şafii mezheplerinde, seferde, yolculukta, hastalıkta ve ihtiyarlıkta, yaşlılıkta öğle ile ikindi ve akşam ile yatsı namazları cem edilebilir, birleştirilerek kılınabilir. Yani, ikisinden birisi, diğerinin vaktinde kılınabilir.

Namazları birleştirerek kılmak
Sual: Hanefi mezhebindeki bir Müslüman, hiçbir zorluk yokken, diğer üç mezhepten birini taklit ederek, öğle ile ikindiyi ve akşam ile yatsıyı birleştirerek kılabilir mi?
Cevap:
Konu ile alakalı olarak İbni Âbidînde buyuruluyor ki:
“Sefer yani yolculuk ve matar yani yağmur gibi bir özür olunca, öğle ile ikindiyi ve akşam ile yatsıyı birlikte, cem ederek kılmak, Şafii mezhebinde caizdir. Hanefi mezhebinde ise caiz değildir. Hanefi mezhebindeki bir kimse, seferi yani yolcu iken, bir meşakkat, güçlük olmadığı halde, öğleyi ikindi vaktinde kılsa haram olur. İkindiyi öğle vaktinde kılsa hiç sahih olmaz. Şafii mezhebinde ise, ikisi de sahih olur. Kendi mezhebine göre harac yani meşakkat, güçlük olduğu zaman, kendi mezhebindeki ruhsatla amel etmesi caiz olur. Ruhsat ile de yapmakta meşakkat, güçlük olursa, başka bir mezhebi taklit etmek caiz ise de, o mezhepte, o ibadet için farz ve vacib olan şeyleri de yapması, müfsitlerden de sakınması lazımdır.”

Bir işi, bir ibadeti yaparken başka bir mezhebi taklit eden kimse, kendi mezhebinden çıkmış ve mezhep değiştirmiş olmaz. Yalnız o işi yaparken diğer mezhebin şartlarına riayet etmesi lazımdır.

Sual: İki namazı hangi hallerde birleştirmek caizdir?
CEVAP
Bazen iki namazı birleştirip bir vakitte kılmak gerekebiliyor. Ameliyattaki doktor, doğum esnasında ebe veya boğulmakta olan bir insanı kurtarmak, o saatte bir imtihanda olmak veya hasta olmak gibi bir sebeple namaz kılınamazsa, iki namazı cem etmek yani birleştirip bir vakitte kılmak bazı mezheplerde caizdir.

İkindiyi öğle vaktinde, öğle ile birlikte veya yatsıyı akşam vaktinde, akşam ile birlikte kılmaya takdim ederek cem etmek denir. Öğleyi ikindi vaktinde ikindi ile veya akşamı yatsı vaktinde, yatsı ile birlikte kılmaya tehir ederekcem etmek denir. Sabah namazı cem edilmez.

Hanefi mezhebinde:
Hacılar, Arafat’ta, hutbe okuyan imamın arkasında öğle ile ikindiyi öğle vaktinde takdim ederek kılar. Çadırlarda cemaatle veya yalnız kılarken, cem edilmez. Müzdelife’de ise akşam ile yatsı, yatsı vaktinde tehir edip kılınır. Müzdelife’deki cem için cemaatle kılmak şart değil, münferit de cem edebilir.

Başka yerde başka zamanlarda iki namazı cem edemezler. Ancak ihtiyaç ve zaruret olunca diğer mezheplerden birini taklit ederek kılar.

Maliki mezhebinde:
Üç günlükten az olsa da, mubah olan seferde, önemli bir hastalıkta, ihtiyarlıkta, camide cemaatle kılarken karanlıkla beraber şiddetli yağmur ve çamur olunca öğle ile ikindi, akşam ile yatsı takdim edilir. Vitir vaktinde kılınır. Evde kılan cem edemez. Arafat’ta öğle ve ikindi, Müzdelife’de ise akşam ile yatsı imam arkasında kılarken cem edilir. Bu sünnettir. Deniz yolculuğunda iki namazı birleştirmek caiz olmaz.

Maliki’de iki namazı birleştirirken öğleyi ikindiden, akşamı yatsıdan önce kılmak, birinci namaza dururken cem etmeyi niyet etmek, iki farzı peş peşe kılmak gerekir. İki farz arasında abdest almak ve kamet getirmekte mahzur yoktur. Sünnet kılmak mekruhtur. Bazı âlimlere göre, düğün gibi bazı ihtiyaç hallerinde de mukimken cem caizdir. Dolgu dişi olan Hanefi, hasta iken Hanbeli’yi değil, Maliki’yi taklit ederek cem edebilir.

Şafii mezhebinde:
Mubah olan seferde, Arafat ve Müzdelife’de, öğle ikindi ile, akşam yatsı ile cem edilir. Şiddetli yağmurda sadece camide cemaatle cemi takdim caiz, cemi tehir caiz değildir. Başka bir kavle göre de münferit kılan da cem edebilir. Bir kavle göre, hastalık halinde de, cem etmek caizdir. Bir korku sebebiyle cem caiz olduğu gibi, önemli ihtiyaç halinde mukimken de cem caizdir. İmam-ı Nevevi ve İbni Münzir de böyle demiştir. Şafii’de cem ederken öğleyi ikindiden, akşamı yatsıdan önce kılmak, birinci namaza dururken cem etmeyi niyet etmek, ikisini peş peşe kılmak gerekir. İki farz arasında sünnet kılınırsa cem caiz olmaz, fakat abdest almak ve kamet getirmekte mahzur yoktur.

Hanbeli mezhebinde:
Arafat ve Müzdelife’de, mubah olan seferde, hastalıkta, emzikli olanda, istihaza, idrar ve yel kaçırmak gibi abdesti bozan özürlerde, abdest ve teyemmüm için meşakkat çekenlerde, âmâ olan, yer altında çalışıp da namaz vaktini anlamakta âciz olan, can, mal ve ırzından korkan, maişetine zarar gelecek olan da iki namazı cem edebilir. Soğuk, kış, yağmur, çamur, fırtınada, yatsıyı akşam ile, evde de cem caiz, öğle ile ikindi caiz değildir. Cem ederken öğleyi ikindiden, akşamı yatsıdan önce kılmak, birinci namaza dururken cem etmeyi, niyet etmek, ikisini peş peşe kılmak gerekir. Abdest almak ve ikamet okumak zarar vermez. Sünnet kılarsa cem sahih olmaz. Ağzında dolgusu olan Hanefi, hasta iken iki namazı cem için Hanbeli’yi değil, Maliki’yi taklit etmesi gerekir. Çünkü Maliki’de taklit imkanı vardır. Maliki’de taklit imkanı olmayınca Hanbeli taklit edilir.

İki namazı cem etmek için
Sual
: Bir zaruret veya harac [zorluk] sebebiyle bir mezhebi, bir hususta taklit ederken, o husustaki o mezhebin bütün şartlarına da riayet etmek gerektiğini, şartlarına riayet etmeden bir mezhebin bir hükmünü almanın veya mezheplerin kolay olan hükümleri ile amel etmenin "Telfîk" olup haram olduğunu biliyoruz. Ancak taklit ettiğimiz bir mezhebin bir veya birkaç şartına elde olmadan uyamazsak, taklidimiz sahih olmaz mı? Mesela ağzında dolgusu olan Hanbeli’yi taklit edemez. Ama ibadeti kaçırmamak için, Hanbeli’yi taklit ederek iki namazı cem etmesi sahih olur mu?
CEVAP
Evet sahih olur. O zaman uyabildiği kadar bütün şartlarına uyar, uyamadıkları affolur. Çünkü başka çare kalmamıştır. Mukim iken de, namazları vaktinde kılmak bazen zor olabilir. Bunlardan bazıları şunlardır:

1-
Seferi uzaklıkta olmayan yolculuklarda da, namazları vaktinde kılma ihtimali olmayabilir.

2-
Ameliyat yüzünden doktor, namazını kaçırabilir.

3-
Ebe doğumda iken namaz vakti çıkabilir.

4-
Boğulmakta olan bir insan kurtarmaya çalışılırken namaz vakti çıkabilir.

5-
Ameliyat olan, namazları vaktinde kılamayabilir.

6-
Hasta olanın namazları vaktinde kılması zor olabilir.

7-
A’mâ [kör] olan vakti bilmediği için, bir namazı kaçırabilir.

8-
Yer altında çalışan işçiler, vakitleri şaşırabilirler.

9-
Dağda, çölde, kışta kalıp vakitleri anlamaktan zorluk çeken olabilir. Evinden uzakta iken, yağmur, çamur, fırtına sebebiyle namazı kaçıseafoodplus.info kılarken malı çalınabilir

Güvenlik görevlisi, namaz kılarken canına veya iş yerine zarar gelebilir.

Bir iş yerinde, namaz kıldırmayabilirler. Tuvalette bile kılma imkanı olmayabilir.

Namaz kılarken düşmanlar veya anarşistler, eşkıyalar bir zarar verme ihtimali olabilir.

Namaz kıldığı görülürse işinden atılabilir.

Yeni Müslüman olmuş kimse, namaz kıldığı görülürse bir zarara uğrayabilir.

Ailesi ve yakınları namaz kılmasına izin vermeyebilir.

Uçakta abdest alması ve namaz kılması zor olabilir.

İmtihana giren kimseler namaz vaktini kaçırabilir.

Mescidi olmayan otel, restaurant, havaalanlarında, uluslararası toplantılarda, gayrimüslimlerin de katıldığı iftar yemeklerinde namaz kılmak, fitneye sebep olabilir.

Önemli bir toplantıda bulunan bir memur, toplantıyı bırakırsa işine zarar gelebilir.

İstanbul gibi trafik problemi çekilen bir yerde, arabası ile giderken trafik sıkışıklığından dolayı, evine ulaşamayıp yolda da, abdest alıp namaz kılacak yer bulunamayabilir.

Ders saatleri uygun gelmeyen öğrenciler, abdest alacak ve namaz kılacak yer bulamayabilir.

Abdest almakta veya teyemmüm etmekte meşakkat çekilebilir.

Bir akıntısı olmak, idrar ve yel kaçırmak gibi abdesti bozan özürlerde ve bunlara benzer hallerde iki namazı cem etmek, yani birleştirip bir vakitte kılmak gerekebilir.

Bunlara benzer başka durumlar da olabilir. Böyle durumlarda iki namazı cem etmek, yani birleştirip bir vakitte kılmak caiz olur. Bunlar, namaz kılmanın ne kadar önemli bir ibadet olduğunu ve namazı kaçırmanın ise, ne büyük günah olduğunu göstermektedir. (Düşman karşısında savaşırken bir farz namazı kılmak mümkün iken kılmamanın cezası, büyük günaha bedeldir.)[Cami-ül fetava]

Bir hadis-i şerif meali:
(Namaz dinin direğidir, terk eden dinini yıkmış olur.) [Beyheki]

Hanbeli mezhebi taklit edilerek mukim iken de iki namazı cem ederek kılmak caizdir. Öğle ile ikindi, akşam ile yatsı birleştirilerek, bir vakitte kılınabilir.

İki namazı birleştirirken öğleyi ikindiden, akşamı yatsıdan önce kılmak, birinci namaza dururken cem etmeye niyet etmek, ikisini peş peşe kılmak gerekir. Kılarken, Hanbeli mezhebine de uymaya diye niyet edilir. İki farz arasında sünnet kılınmaz. Sabah namazı cem edilmez. Bu kolaylıktan faydalanmalı, kendini ve insanları sıkıntıya sokmamalı, İslamiyet’i kötülemek için din düşmanlarına fırsat vermemelidir.

Sual: Otobüs yolcuğunda namazların kaçmaması için birleştirmek caiz olur mu?
CEVAP
Evet.

Sual: Akşamla yatsıyı akşam vakti cem ederken vitir namazı da cem edilecek mi?
CEVAP
Vitir cem edilmez. Gecenin müsait bir zamanında kılınıseafoodplus.info vaktine kadar kılınır. Vitri geç kılmak daha iyidir. Ancak sabaha kadar da kılma imkanı yoksa, bir özürle kazaya kaldığı için günah olmaz. Müsait bir zamanda kaza edilir.

Sual: Seferi olan bir kimse cemaatle akşamı kıldıktan sonra hemen arkasından yatsıyı takdim ederek kılabilir mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Misafir, seferde Şafii veya Maliki’yi taklit ederek iki namazı cem edebilir mi?
CEVAP
Evet edebilir, ama bir ihtiyaç olması gerekir. İhtiyaçsız cem edilmez.

Seferde trenle giden bir kimse, trende namazlarını ayakta kılamazsa, tren durduğu zaman takdim ve tehirle kılar.

Gerek yolda ve gerekse seferde ihtiyaç hasıl olmadan takdim ve tehir ile namaz kılınmaz. Çünkü, kolay hükümleri toplamaya telfîk denir ki, caiz olmaz.

Sual: Öğle ile ikindiyi cem etmek için, öğle vakti çıktıktan sonra cem etmeye niyet edilir mi?
CEVAP
Öğle çıkmadan önce cem etmeye niyet edilir.

Sual: Seferde namazı cem ederken o mezhebin şartlarına uymak şart mı?
CEVAP
Mezhep taklit ederken şartlarına uymak şarttır.

Sual: Seferi olan, namazı cem etmek için ne zaman niyet eder?
CEVAP
Kılacağı zaman. Yola çıkmadan önce cem edilmez.

Sual: İkindi vakti mukim olacağını bilenin öğle ile ikindiyi cem edip ikindi vaktinde kılması caiz mi?
CEVAP
Zaruretsiz tehir etmek günahtır.

Sual: Seferde, ikindide namaz kılma imkanımız olmaz diye, Maliki mezhebini taklit ederek, öğle ile ikindiyi, öğle vaktinde cem ettikten [birleştirip kıldıktan] sonra, ikindide namaz kılacak vakit bulursak, ikindiyi tekrar kılmamız gerekir mi?
CEVAP
Namaz kılınmıştır, tekrar kılmak gerekmez. Ancak ihtiyata riayet etmek iyi olur. Belki cem etmeyi gerektirecek sebep olmayabilir veya iki namazı cem ederken gerekli şartlara uyulmamış olabilir. Bunun gibi sebeplerle cem sahih olmamış olabilir. Bu bakımdan (Vaktine yetişip de kılamadığım son ikindi namazının farzını kılmaya) diyerek bir namaz kılmak iyi olur. İkindi sahih olmuşsa bu kıldığımız kaza namazı yerine geçer. İkindi sahih olmamışsa onun yerine geçer.

Sual:
Öğle tehir edildikten sonra ikindinin mekruh vakti girmişse, yine de ikindi ile cem edip kılınabilir mi?
CEVAP
Elbette kılınır.

Sual: İki namazı cem etmek zorunda kaldığım zaman, iki namaz arasında "Allahümme entesselamü.." yü okuyorum. Caiz midir?
CEVAP
Allahümme entesselamü… namazdan sayılır, mahzuru olmaz.

Sual:
İhtiyaç halinde namazı Hanbeli’ye göre cem ederken, dolgu için Maliki’yi taklit eden kişi, hem Maliki’yi hem Hanbeli’yi taklit ettiğini hatırlaması lazım mı?
CEVAP
Evet. Cem ettiği iki namazda da böyle niyet eder.

Sual: Tam İlmihalde diyor ki:
(Hanbeli mezhebinde, seferde, hastalıkta, kadının emzikli veya müstehaza olmasında, abdesti bozan özürlerde, abdest ve teyemmüm için meşakkat çekenlerde ve a’mâ ve yer altında çalışan gibi, namaz vaktini anlamakta âciz olanın ve canından, malından ve namusundan korkanın ve maişetine zarar gelecek olanın, iki namazı cem etmeleri caiz olur.)
Müstehaza halinde kadın niye namazlarını cem edebilir?
CEVAP
İstihaza halindeki kadına müstehaza denir. İstihaza ise, normal âdetinden sonra, kan gelmesi demektir. Böyle kadının her namaz vaktinde tekrar abdest alması sıkıntılı olur. Hem çamaşırını değiştirecek hem de ikinci vakitte tekrar abdest alma zorluğu vardır. Bu zorluktan dolayı iki namazı cem etmesi caiz olur. Zaten mezhep taklidi zaruret olduğu zaman değil, ihtiyaç, haraç, bir sıkıntı olduğu zaman yapılır. Zaruret olunca, başka mezhepte de kolaylık yoksa kendi mezhebi affeder. Eğer başka mezhepte bir kurtuluş varsa o taklit edilir. Diş dolgusu böyledir. Çünkü başka bir mezhepte kurtuluş yolu vardır. Hiç bir mezhepte kurtuluş yolu olmasaydı, o zaman kendi mezhebi onu affederdi, yani yaptığı şey caiz olurdu.

Maliki mezhebini taklit eden istihazalı kadın için iki namazı cem etmeye lüzum yoktur. Çünkü istihaza hâli onun abdestini bozmaz. Aynı abdestle ikinci vakitteki namazı da kılabilir. Mezhep taklidi bir rahmeti ilahidir. Bu rahmetten faydalanmalı, taassuba [bağnazlığa] kapılıp da bu rahmetten kaçmamalıdır.

Sual: Maliki mezhebini taklit eden bir kimsenin namazları cem edebilmesi için mazereti ne olmalıdır?
CEVAP
Aynen Hanefi gibidir, farkı yoktur. Hanefi’de cem edebilmek için ne şartlar gerekiyorsa, taklit edende de o şartların olması gerekir. Taklit eden kendi mezhebinden çıkmış sayılmaz. Cem edebilmek için taklit edenle taklit etmeyen arasında fark yoktur.

Sual: Bir yazıda, “İstanbul gibi trafik problemi çekilen bir yerde, arabası ile giderken trafik sıkışıklığından dolayı, evine ulaşamayıp yolda da, abdest alıp namaz kılacak yer bulamayan iki namazı cem edebilir” deniyor. Bu hareket, namaza önem vermemeyi ve namazı hafife almayı göstermez mi?
CEVAP
Tam tersine, namaza çok önem vermeyi gösterir. Çünkü namazı zaruretsiz kazaya bırakmak haramdır, büyük günahtır. İçki içmekten ve başka haramlardan daha büyük günahtır. Böyle bir günaha düşmemek için, hak olan başka bir mezhebi taklit etmek gerekir. Bu önemli ruhsattan da faydalanmak gerekir. Çünkü bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ruhsatlardan faydalanmayan, Arafat dağı kadar günah işlemiş olur.) [Taberani]

Bir âyet-i kerime meali de şöyledir:
(Allah size kolaylık ister, zorluk istemez.) [Bekara ]

Sual: Mukim iken, iki namazı cem etmek gerektiği zaman,Maliki mezhebini taklit eden kimse, Hanbeli'ye göre, nasıl niyet eder?
CEVAP
Her iki mezhebe uyduğuna niyet eder. Mesela, öğle ile ikindiyi, öğle vaktinde cem ederken, öğleyi kılarken (Öğleyi, ikindi ile öğle vaktinde cem etmeye, Hanbeli ve Maliki mezhebine uymaya) diye niyet edilir. İkindiyi kılarken de, (İkindiyi, öğle ile, öğle vaktinde cem etmeye, Hanbeli ve Maliki mezhebine uymaya) diye niyet edilir.

İkindi vaktinde öğleyi kılarken, (Öğleyi, ikindi ile ikindi vaktinde cem etmeye, Hanbeli ve Maliki mezhebine uymaya) diye niyet edilir. İkindiyi, ikindi vaktinde kılarken de, (İkindiyi, öğle ile ikindi vaktinde cem etmeye, Hanbeli ve Maliki mezhebine uymaya) diye niyet edilir.

Akşam ile yatsı cem edilirken de, akşam ve yatsı denilerek aynı şekilde niyet edilir.

Sual:
Mukim iken, bir ihtiyaç sebebiyle iki namazı cem etmek, sadece Hanbeli mezhebinde vardır. Hanbeli'de dolgu dişi olanın guslü sahih olmuyor. Bu durumda, Maliki'yi diş dolgusu sebebiyle taklit eden, Hanbeli mezhebine göre iki namazı cem edebilir mi?
CEVAP
Başka çare olmadığı için, Hanbeli'yi de taklit etmekte mahzuru yoktur, yani telfîk olmaz.

Sual: İki namazı, mesela öğle ile ikindiyi öğle vaktinde cem ederken, öğlenin farzını cemaatle, ikindinin farzını da yalnız kılmamız caiz olur mu? Yahut cemi ikindi vakti yaparken, öğleyi yalnız kılıp ikindiyi cemaatle kılmamız caiz olur mu?
CEVAP
Evet ikisi de caizdir. Yalnız iki farzı peş peşe kılmak gerekir, arada başka namaz, mesela sünnet kılınmaz.

Sual:
Bazen zaruret olunca öğleyi kılamıyorum, ikindi vakti girince ikindi ile birleştiriyorum. İkindi ile birleştirebilmek için nasıl niyet etmem gerekiyor?
CEVAP
İkindi ile öğleyi birleştirebilmek için önce, öğleyi vaktinde kılamazsam, asrı evvelde kılarım, asrı evvelde de kılamazsam, asrı sanide ikindi ile cem ederim diye düşünmek gerekir. Sonra da öğleyi meşru bir sebeple öğle vaktinde kılamayınca, imam-ı azam hazretlerinin kavline uyarak asrı evvelde kılmaya çalışmalı, asrı evvelde de kılma imkanı yoksa, o zaman asrı sanide, Hanbeli mezhebi taklit edilerek ikindi ile cem ederek kılınır. Bugünkü öğle namazını cem ederek ikindi namazı ile kılıyorum diye niyet edilir.

Akşamı da vaktinde kılamayan da, yatsı ile cem edebilmesi için böyle niyet eder. İkindide olduğu gibi yatsıda da iki vakit vardır. Buna İşa-i evvel ve İşa-i sani denir. [İşa, yatsı demektir.] İşa-i sani, işa-i evvelden, Eylülden Mart ayına kadar dakika sonradır. Nisanda , Mayısta , Haziranda , Temmuzda , Ağustosta ise dakika sonradır. Hem İmam-ı a'zam hazretlerinin, hem de İmameyn’in kavline uyabilmek için ikindiyi asr-ı sanide, yatsıyı da işa-i sani’de kılmak iyi olur.

Sual:
İşyerinde, namaz kılma imkanı olmayan kimse, namazı kazaya mı bırakmalı, yoksa öğle ve ikindiyi cem mi etmeli?
CEVAP
Namazı kazaya bırakmak, büyük günahtır. Önce kendi mezhebimize göre vaktinde kılmak için, bütün imkanlar araştırılır. Hatta, tuvalette kılınır. Bu da, mümkün olmazsa, Hanbeli mezhebinde, böyle durumlarda, mukim iken de, öğle ile ikindiyi veya akşam ile yatsıyı cem etmek caizdir. Öğle ile ikindi, öğle veya ikindi vaktinde cem edilerek, yani birleştirilerek kılınabilir. Cem edilince, iki namazın farzı peş peşe kılınır. Arada sünnet veya kaza namazı kılınmaz.

Öğle vaktinde kılınacaksa, öğlenin farzı kılındıktan sonra, (Niyet ettim Hanbeli mezhebine uyarak, ikindiyi takdim ederek, öğle vaktinde kılmaya) diye niyet ederek, ikindi namazının farzı kılınır.
Öğleyi, öğle vaktinde kılma imkanı yoksa, (ikindi vakti, ikindi ile cem ederim) diye düşünmeli. İkindi vaktinde kılınırken, (Niyet ettim Hanbeli mezhebine uyarak, öğleyi tehir ederek, ikindi vaktinde kılmaya) diye niyet ederek, öğle namazı kılınır. Sonra, ikindi namazının farzı kılınır.

Sual:
Bir yolcu, öğle ile ikindiyi, ikindi vaktinde cem etmeye niyet edip de, ikindi vakti girince mukim olsa, öğleyi kazaya bırakmış olacağı için, günaha girmiş olur mu?
CEVAP
Kasten kazaya bırakmadığı için günah olmaz. (Fetava-i fıkhiyye)

Böyle durumlarda, Hanbeli’yi taklit ederek mukim iken de, cem edebilir.

Bir namaz kaçması ihtimalinde, namazı cem etmeye niyet edilebilir mi?

Değerli kardeşimiz,

“ Namaz müminlere vakitli olarak farz kılındı.” (Nisa, 4/) 

âyet-i kerimesi gereğince, her namazın vaktinde kılınması farz-ı ayındır. Bu sebeple iki vakit namazını bir vakitte kılmak Hanefi mezhebine göre caiz olmaz. Zira, iki vakti bir arada kılmak, ya birini vakti girmeden kılmak veya vakti çıktıktan sonra kılmak yoluyla olur. İkisi de sahih değildir.

Vakti girmeden namaz kılınmaz. Namazı vaktinden sonraya da bırakmak caiz değildir; eda yerine geçmez.

Bu kaidenin yalnızca hacılara özel olmak üzere iki istisnası vardır. Biri Arafat’da takdim cem’i, diğeri Müzdelife’de tehir cem’i. Çünkü Peygambe Efendimiz (asm) buralarda namazlarını iki vakti birleştirerek kılmışlardır.

Arefe günü Arafat’da ikindi olmadan öğlenin farzından sonra ikindi namazı kılınır. Büyük bir cemaatle imamın arkasında kılınan bu namaz için, tek ezan ve biri öğle, diğeri ikindi için olmak üzere iki kamet okunur. İki namaz arası böyle ayrılmış olur. Arada nafile ve sünnet namazları da kılınmaz.

Bu namazı büyük cemaatle, imam arkasında kılmak zarureti İmamı Azama göredir. İmameyn, hacının tek başına da cem yapabileceği görüşündedir.

Müzdelife’de ise, o günün akşam namazı yatsı namazı ile birlikte yatsı vaktinde, tek ezan ve tek kametle kılınır. Burada her iki namazın vakti de girmiş olduğundan ikinci namaza başladığını bildirmek için ikinci kamete ihtiyaç görülmemiştir.

İmam-ı Şafii ye göre, yolculukta öğle ile ikindi ve akşam ile yatsı namazlarını hem takdim ve hem de tehir etmek suretiyle kılınabilir.

Bu aynı zamanda sünnettir. Sahih-i Buharî’de kaydedildiğine göre, Resul-i Ekrem Efendimiz (a.s.m.), Tebük Savaşında namazlarını cem’-i te’hir sûretinde kılmıştır. Öğle ile ikindiyi, akşamla yatsıyı birlikte kıldılar. Şâfiî mezhebi uleması bu hadisi delil olarak getirerek, yolculuk anında ve bazı hallerde namazların birleştirilerek önce veya sonra kılınabileceği içtihadında bulunmuşlardır.

Buna göre, dinen yolcu sayılan bir kimse, erkek veya kadın öğle ile ikindiyi; akşamla yatsı namazlarını birleştirerek kılabilir. Öğle namazını ikindi ile birlikte ikindi vaktinde; akşam namazını yatsı ile birlikte yatsı vaktinde kılarsa, ilk namazları geciktirmiş olduğundan “cem’-i te’hir” yapmış olur. Fakat ikindiyi öğle ile birlikte öğle vaktinde, yatsıyı da akşamla birlikte akşam namazı vaktinde kılarsa, ikinci namazları öne alıp kıldığından böylece “cem’i takdim” yapmış olur. Duruma göre her ikisini de yapabilir.

Vasıta yürüyüş hâlinde ise, öğle ve akşam namazlarının vakti içinde, öğle namazını ikindiye ve akşam namazını yatsıya te’hir etmek; istirahat halinde ise ikindi namazını öğle vaktinde, yatsı namazını da akşam vaktinde birlikte kılmak daha faziletlidir.

Gerek cem’-i tehir yaparken, gerekse cem’-i takdim ederken birtakım şartlara riayet etmek gerektir. Mesela cem’-i takdimle kılacağı zaman namazlardaki sıraya uyması gerekir. İkindi namazını öğle vaktinde, yatsı namazını da akşam vaktinde kılacağı zaman önce öğleyi, sonra ikindiyi; akşam ile yatsı namazlarında ise önce akşamı, sonra yatsıyı kılmalıdır. Aksi hâlde her iki namaz da fâsit olacağından iade etmesi gerekir.

İkinci şart da mesela, öğle namazını kılarken içinden,“Bundan sonra ikindi namazını cem’i takdim ederek kılacağım.” diye niyet etmelidir. Bu niyeti namazın içinde selam verinceye kadar getirmesi lazımdır.

Üçüncü bir şart, cem’-i takdim edilerek kılınacak namazlar arasında iki rekât namaz kılacak kadar bir fasıla verilmemesi lâzımdır. Aralarında bu miktardan fazla bir zaman olursa ikinci namazı kendi vaktinde kılmak gerekir.

Son şart da ikinci namazı kılmaya başlayıncaya kadar yolculuğun devam etmesi şarttır. İkinci namaza başlamadan evvel ikamet edeceği beldeye varırsa, artık bu namazı kendi vakti içinde kılması lâzım gelir.

Bu şartlar cem’-i takdim içindir. Cem’-i te’hir için ise sadece iki şart vardır. Bunlardan birisi; birinci namazı ikinci namazın vaktine te’hir edeceğine dair niyet etmelidir. Mesela, öğle ile ikindiyi birarada kılacaksa, öğle namazını ikindi namazının vaktinde kılacağından, öğle namazının vakti çıkmadan bu namazı ikindi vakti girince kılacağına dair niyet etmesi lazımdır. Vaktinde niyet getirmeden te’hir ederse, bu namaz kazaya kalmış olacağı gibi, ayrıca namazı geciktirdiği için de günahkâr olur.

İkinci bir şart da yolculuğun her iki namazı kılıncaya kadar devam etmiş olması lazımdır. Birinci ve ikinci namazı kılarken ikamet edeceği yere varırsa birinci namazı kazaya kalmış olur ve ayrıca mes’ul duruma da düşer.

Cem’-i te’hirde sıraya riayet etmek şart değildir. Mesela, ikindi namazını öğle namazından ve yatsı namazını da akşam namazından önce kılabilir.

Cem’i takdim ederek öğle ile ikindi namazlarını kılmaya niyetlenen kimse, sünnetleri kılacağı zaman önce öğle namazının ilk sünnetini, sonra da her iki namazın farzlarını kılar. Akabinde de öğle namazının son sünnetini, peşinden de ikindi namazının sünnetini kılar. Cem’-i te’hirde ise öğle namazının son sünneti ile ikindi namazının sünnetini ikindi namazından önce kılar. Akşam ve yatsı namazları için de durum aynıdır.

Şâfiî mezhebine mensupolan bir Müslümanın yolculuk anında dört rekâtlı farz namazları ikişer rekât kılması câizdir. Kısaltmayıp dört de kılabilir. Ancak dört rekâtlı namazı iki rekât kılacağına dair namaza dururken niyet etmelidir. Yani kısaltacağını bilerek kılmalıdır. Böyle bir namazı yalnız başına kılabileceği gibi, cemaatle de kılabilir. Her ikisi de caizdir.

Şartlarına uyduğu takdirde Hanefi mezhebine mensup bir Müslüman da bu mesele de Şâfiîyi taklit ederek, seferî iken namazlarını kısaltarak cem’-i takdim veya cem’-i te’hir sûretiyle kılabilir. Bu şekilde kılarken Şâfiî mezhebine göre abdesti bozacak bir hareketi bulunmamalıdır.

Şafi Mezehebine göre namazları birleştirmenin şartları ve nasıl yapılacağı konusunda detaylı bilgi:

Öğle vaktinde öğle namazını ikindi namazıyla; akşam vaktinde de akşam namazını yatsı namazıyla birlikte kılmaya "cem'-i takdîm" denir. Öğle namazını ikindi vaktinde ikindi namazıyla, akşam namazını da yatsı vaktinde yatsı namazıyla birlikte kılmaya ise "cem'-i te'hîr" denir.

Sabah namazına gelince, bunun hiçbir durumda başka bir vaktin namazıyla birleştirilerek bir arada kılınması sahih olmaz.

Belirtilecek sebeplerden birinin tahakkuk etmemesi durumunda, beş vakit farz namazdan birini vaktinden önceye alarak ya da vaktinden sonraya bırakarak başka bir vaktin namazıyla birlikte kılmak caiz olmaz. Zira yüce Allah, her namazı kendi vakti içinde kılmamızı açık bir ifadeyle emretmiştir:

"Namaz, müminlere belirli vakitlere bağlı olarak farz kılınmıştır."1

Ancak kolaylık ve müsamaha dini olan islâmiyet, bazı sebeplerin oluşması durumunda sıkıntı ve güçlüğü ortadan kaldırmak maksadıyla bazı farz namazların, vakitleri dışında kılınmasına ruhsat vermiştir. Şunu da belirtelim ki, bu konuda mezhepler arasında meydana gelen ihtilâftan sakınmak için efdal olan, cem' yapmaksızın namazları vakitlerinde kılmaktır. Ayrıca sevgili Peygamberimiz de (s.a.v) sefer halinde namazlarını hep kısaltarak kılardı. Ama cem'i her zaman uygulamazdı.

Cem' ederek kılmak daha faziletli olsaydı, sefer halinde namazlarını hep cem' ederek kılardı. Ama bununla birlikte bazan cem'-i takdîm, bazan da cem'-i te'hîr şeklinde öğle ile ikindi, akşam ile yatsı namazlarını birlikte kılmıştır. Şu rivayetleri buna delil olarak göstermek mümkündür:

"Resûlullah (s.a.v) Güneş batıya meyletmeden önce yola çıkınca, öğle namazını ikindi vaktine erteler, ikindi olunca mola verir, ikisini cem' ederek birlikte kılardı. Yola çıkmazdan önce Güneş batıya meyledip öğle vakti girdiyse, hareketten önce her ikisini de öğle ve ikindiyi kılar, sonra yola çıkardı."2

İbn Abbas'tan (r.a) şöyle rivayet edilmiştir:

"Resûlullah (s.a.v) yol halindeyken öğle ile ikindiyi birleştirirdi. Akşam ile yatsıyı da birleştirirdi." 3

Cem'-i takdîm ile cem'-i te'hîrin sebepleri

Gerekli sefer şartlarını taşıyan ve yolculuk mesafesi de en azından 89 km. olan yolcuların öğle ile ikindiyi ve akşam ile yatsıyı cem'-i takdîm veya cem'-i te'hîr şeklinde kılmaları caizdir.

Hacıların Arafat'ta öğle vaktinde öğle ile ikindi namazlarını cem'-i takdîm; Müzdelife'de yatsı vaktinde akşamla yatsı namazlarını cem'-i te'hîr şeklinde birlikte kılmaları caizdir.4

Yağmur nedeniyle öğle ve ikindi, akşam ve yatsı namazları cem' edilmek istendiklerinde sadece cem'-i takdîm şeklinde kılınabilir.

Hanefi mezhebine göre sefer ve yağmur yağması hallerinde cem' yapmak caiz değildir. Sadece hac ibadetini eda edenlerin Arafat'ta öğle ile ikindi namazlarını cem'-i takdîm; Müzdelife'de ise akşam ile yatsı namazlarını cem'-i te'hir şeklinde kılmaları hacca ait birer ibadet olarak gereklidir.5

Cem'-i takdîm ile cem'-i te'hîrin şartlan

Cem'-i takdimin yapılabilmesi için şu altı şartın gerçekleşmesi gerekir:

1. Niyet, iki namazı cem' ederek kılmaya niyet etmek. Meselâ akşamla yatsı namazlarını cem'-i takdîm şeklinde birlikte kılmak isteyen kişinin kalben, akşamdan sonra yatsıyı kılacağına niyet etmesi gerekir. Bu niyetin, selâmla birlikte de olsa ilk namazda yapılması şarttır.

2. Tertip. Önce içinde bulunulan vaktin namazının, sonra da öne alınan namazın kılınması gerekir. Çünkü içinde bulunulan vakit, ilk namazın vaktidir, ikinci namaz ona bağlı olarak kılındığı için, kılma önceliğinin birinciye verilmesi şart olmaktadır.

Önce birinci, peşinden ikinci namaz kılındıktan sonra bir şart veya rüknün yerine getirilmediği için birinci namazın fâsid olduğu anlaşılırsa, şart ve rükünleri tam olarak yerine getirilmiş olsa bile ikinci namaz da fâsid olur. Çünkü bu durumda vaktin namazının sahih olarak kılınmış olması şartı tahakkuk etmemiştir. Ama her halükârda ikinci namaz nafile olarak gerçekleşmiş olur.

3. Müvâlât. iki namazın arasına uzun bir fasıla konmaksızın peş peşe kılınmaları şarttır. Çünkü cem' edilerek kılınmaları, onları tek namaz haline getirir. Tek namazın rek'atları arasına fasıla konmaksızın peş peşe kılınmaları nasıl farz ise, aynı şekilde bu iki namazın da, aralarına fasıla konmaksızın peş peşe kılınmaları farzdır. Bayılma ve sehiv gibi bir mazeret dolayısıyla da olsa aralarına fasıla konması durumunda cem' geçersiz olur ve ikinci namazın artık aslî vaktine ertelenmesi gerekir. Ama aralarına ezan okuma, kamet getirme veya abdest alma gibi kısa bir fasıla konması cem'e zarar vermez. 6

Nitekim Hz. Peygamber (asm) Nemire'de cem' yaparken iki namaz arasında kamet getirmiştir.

4. Sefer halinin devamı. Sefer hali, ikinci namazın iftitah tekbiri alınıncaya kadar devam etmelidir. Öyle ki, ikinci namazın iftitah tekbiri alındıktan sonra seferîlik sona erse bile cem'e devam edilir. Ama ikinci namaza başlamazdan önce seferîlik sona ererse, iki namazı cem' ederek kılmak sahih olmaz. Çünkü cem' etmeyi mubah kılan sebep ortadan kalkmıştır.

5. Birinci namazın vaktinin devam etmesi. Birinci namazın vaktinin, ikinci namaza sahih olarak girilmesine kadar çıkmayacağı kesin olarak bilinmelidir.

6. Birinci namazın sahih olarak kılınmış olduğunun zannedilmesi. Bu, birleştirmenin sahihliği bakımından şarttır. Meselâ birinci namaz cuma namazı ise ve ihtiyaç yokken cuma namazı birden fazla camide kılınmaktaysa, hangisinin daha önce kılındığı veya beraberce kılındıkları hususunda şüpheye düşülürse, ikindi namazını öne alarak cem'-i takdîm yapıp cuma namazıyla birlikte kılmak sahih olmaz.

Seferîlikte namazları cem'-i te'hîr şeklinde birlikte kılmanın sahih olması için iki şart gereklidir:

a) Cem'-i te'hîr için birinci namazın vaktinde niyet etmek. Birinci namazın vaktinde niyet edilirken, geriye tam veya kısaltılmış olarak namaz kılabilecek kadar bir zaman kalmış olmalıdır. Cem'-i te'hîr edecek kişi eğer birinci namazın vaktinde niyet etmemişse veya etmiş olup da geriye tam yahut kısaltılmış olarak namaz kılmaya yetecek kadar bir zaman kalmamışsa günahkâr olur. Bu namazın sadece bir rekatını bile vakit içinde kılamazsa, namazı kazaya kalmış olur. Vakit içinde bir rek'atmı kılabilirse, haram işlemiş olmakla birlikte namazını eda etmiş sayılır.

b) Sefer halinin, cem'-i te'hîr olarak kılınan namazların sonuna kadar devam etmesi.Seferîlik, bu namazların sonuna kadar devam etmeyip sona ererse, tehirine niyet edilen namaz kazaya kalmış olur. Cem'-i te'hîr şeklinde kılınan namazlar arasında tertip ve müvâlâta riayet etmek şart değil, sünnettir.

Mukim kimsenin yağmur sebebiyle ikindiyi öne alarak cuma namazıyla birlikte cem'-i takdîm şeklinde vaktin evvelinde kılması caizdir. Bu yağmur, elbiselerin üstünü veya ayakkabıların altını ıslatacak kadar da olsa cem'-i takdîm yapmak caiz olur. Eriyen kar ve dolu da bu bakımdan yağmur hükmündedir. Mukim kişinin böyle yapabilmesi için elbetteki bazı şartların gerçekleşmesi gerekir. Bu şartları şöyle sıralayabiliriz:

1. Yağmur, eriyen kar ve dolu, her iki namazın iftitah tekbirleri esnasında ve birinci namazın selamı esnasında mevcut olmalıdır ki, birinci namaz ikinciyle birleştirilebilsin. Yağmurun birinci veya ikinci namazda ya da bu ikisinden sonra kesilmesinin cem'-i takdîme bir zararı olmaz.

2. İki namaz arasında tertibe riayet edilmelidir.

3. İki namaz arasında müvâlâta riayet edilmeli, yani aralarına bir fasıla konulmamadan peş peşe yapılmalıdır.

4. Seferîlikte yapılan cem'de olduğu gibi bu cem' edişte de cem' için niyet edilmelidir.

5. İkinci namazın en azından iftitah tekbirinin cemaatle alınması gerekir. Cemaatin, namazın sonuna kadar devam etmesi şart değildir. Birinci rekatın tamamlanmasından önce cemaatten ayrılıp münferit olarak namaz kılınsa bile, kuvvetli görüşe göre bunun bir sakıncası olmaz.

6. Bu iki namazı kıldıran imam, hem imamlığa hem de cemaate niyet etmelidir.

7. Cem' ediş, örfe göre uzaktaki bir namazgahta olmalıdır. Öyle ki, cemaat buraya gelirken yolda zorluk çekmiş olmalıdır. Görevli imam bu hükme tâbi değildir. Yağmurdan ötürü eziyet görmese bile cemaate, iki namazı cem' ederek kıldırabilir.

Bu sayılan şartlardan biri gerçekleşmediği takdirde mukim kişi, iki namazı cem' ederek bir arada kılamaz.

Şiddetli karanlık, rüzgâr, korku, çamur ve hastalık meşhur görüşe göre mukim kişinin iki namazı cem' etmesini mubah kılan sebeplerden değildir. Ancak hastalık halinde iki namazın cem'-i takdîm veya cem'-i te'hîr şeklinde kılınmasının caiz olduğuna dair görüş tercih edilmiştir. (bk. Mehmet Keskin, Büyük Şafi İlmihali)

Dipnotlar:

1 Nisa 4/
2 Buhârî, Taksîrü's-Salât, 15, 16; Müslim, Müsâfirîn, 46; Ebû Davud, Salât, ; Nesâî, Mevâkit,
3 Buhârî, Taksîrü's-Salât,
4 Nevevî, el-Mecmû', 4/
5 ibn Âbidîn, Reddü'l-Muhtâr, 2/,
6 Nevevî, el-Mecmû', 4/; Zühaylî, el-Fıkhü'l-islâmî, 2/

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir