cumhuriyet döneminde hikaye anlayışları / Cumhuriyet Dönemi'nde Hikaye (Özellikleri, Yazarları, Örnekleri)

Cumhuriyet Döneminde Hikaye Anlayışları

cumhuriyet döneminde hikaye anlayışları

Cumhuriyet döneminde hikaye anlayışları ve özellikleri nelerdir?

Haberin Devamı

 5- Yeni anlatım teknikleri ilk kez bireyci hikaye yazarları tarafından denenmiştir.

 6- Bireyci hikayelerde işlenen diğer konular şu şekilde sıralanabilir: Evlilik, kuşak çatışması, kültür şoku, bireyin toplumdaki yeri ve önemi, Köy - kent çatışması, şehirleşmenin insan psikolojisindeki etkileri, bireyler ve grupların arasında yaşanan iletişim sorunları, 2. Dünya Savaşının kişilerin üzerinde bıraktığı yıkıcı etkiler.

 7- Sait Faik Abasıyanık ve Mustafa Kutlu, öykülerini daha sade bir üslupla kaleme alırken, Ahmet Hamdi Tanpınar ve Peyami Safa, daha sanatlı ve ağır bir dil kullanmıştır.

 8- Bireyci hikaye yazarları, ana karakterlerin izlenimlerinden çok psikolojik yönlerini ön plana çıkarmıştır.

Bireyci Hikaye Yazarları ve Eserleri

 1- Mustafa Kutlu - Uzun Hikaye, Aksak Bacak, Trende Bir Keman, İyiler Ölmez

 2- Sait Faik Abasıyanık - Alemdağ'da Var Bir Yılan, Lüzumsuz Adam, Kayıp Aranıyor, Havada Bulut

 3- Ahmet Hamdi Tanpınar - Abdullah Efendi'nin Rüyaları, Saatleri Ayarlama Enstitüsü

 4- Tarık Buğra - Küçük Ağa, Yarın Diye Bir Şey Yoktur, Ayakta Durmak İstiyorum

 5- Peyami Safa - Matmazel Noralya'nın Koltuğu, Yalnızız, Bir Tereddüdün Romanı

B- Toplumsal Gerçekçi Hikaye Anlayışı ve Özellikleri

 1- Genellikle işçi ve memurların günlük yaşamlarından kesitler sunulmuştur.

Haberin Devamı

 2- Daha gerçekçi olması için öykülerde şive ve ağız kullanımına önem verilmiştir.

 3- Toprak sahibi (Ağa) ve Köylü, Patron - İşçi, Zengin - fakir çatışması, toplumsal gerçekçi hikayelerin temelini oluşturur.

 4- Bu tür hikayelerde en çok işlenen konular, sosyal eşitsizlik, işsizlik ve yoksulluktur.

 5- Yazarlar, herkesin anlayabileceği, sade bir dil kullanmıştır.

Toplumsal Gerçekçi Hikaye Yazarları ve Eserleri

 1- Yaşar Kemal - Sarı sıcak, Çakırcalı Efe, Yer Demir Gök Bakır, Ölmez Otu

 2- Sabahattin Ali - İçimizdeki Şeytan, Sırça Fanus

 3- Orhan Kemal - Küçükler ve Büyükler, Çamaşırcının Kızı, Baba Evi, Grev

 4- Kemal Tahir - Devlet Ana, Bir Mülkiyet Kalesi, Rahmet Yolları Kesti

Haberin Devamı

C- Milli Hikaye Anlayışı ve Özellikleri

 1- Hikayelerde, Türk destanlarından ve masallarından sık sık faydalanılmıştır.

 2- Kurtuluş Savaşı ve II Dünya Savaşının ülkede ve toplumda yarattığı değişimler anlatılmıştır.

 3- Toplumsal gerçekçi türündeki hikayelerde olduğu gibi sade bir dil kullanılmıştır.

Milli Hikaye Yazarları ve Eserleri

 1- Reşat Nuri Güntekin - Yeşil Gece, Miskinler Tekkesi, Acımak

 2- Halide Edip Adıvar - Sinekli Bakkal, Handan

 3- Yakup Kadri Karaosmanoğlu - Yaban

 4- Oktay Akbal - Önce Ekmekler Bozuldu, Hiroşimalar Olmasın

kaynağı değiştir]

Ana madde: Millî Edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren şiir

Kurtuluş Savaşı'nın etkilerinin sürdüğü dönemde ortaya çıkmış şiir akımıdır. Bu akımın yazarları milliyetçilik düşüncesinden etkilenerek bu doğrultuda eseler vermişlerdir. Yazarlar dildeki yabancı sözcüklerin Türkçe karşılıklarını kullanmayı tercih etmişlerdir. Şiirde, Halk edebiyatında olduğu gibi hece ölçüsü kullanılmıştır. Genellikle sözcüklerin akla gelen ilk anlamları kullanılmıştır. Yazarların verdikleri eserlerde millî hisler ön planda olurken, eserlerdeki kişiler halk arasından seçilmiş sıradan kişilerdir. Bu akıma dahil olan şairler şiirlerini Kültür Haftası, Hisar ve Çınaraltı gibi dergilerde yayınlamışlardır. Bu akıma dahil olan yazarlar: Ahmet Kutsi Tecer, Arif Nihat Asya, Orhan Şaik Gökyay, Kemalettin Kamu, Ömer Bedrettin Uşaklı, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Behçet Kemal Çağlar, Necmettin Halil Onan, Zeki Ömer Defne ve Coşkun Ertepınar'dır.

Yedi Meşaleciler[değiştir kaynağı değiştir]

Şiirde, Millî Edebiyat akımından hece veznini devralan kuşak (Kemalettin Kamu,Ömer Bedrettin Uşaklı vs) küçük duyarlılıkları, doğa ve yurt güzelliklerini konu edindi. Biçim yetkinliğine,arı şiire yönelen çalışmalar folklordan (Ahmet Kutsi Tecer), tarihin yanı sıra psikolojiden (Ahmet Hamdi Tanpınar) beslendi. Simgelere (Ahmet Muhip Dıranas) ya da günlük yaşamdan sahnelere, yaygın izlenimlere, duyarlığa (Cahit Sıtkı Tarancı) yaslandı. Hece veznini kullanmada ulaşılan ustalığa yeni kalıplar, duraksız uygulamalar (A. M. Dıranas, C. S. Tarancı) eklendi. İnsanın iç dünyasına yönelik araştırmalar, gizemci düşünceler dile getirildi (Necip Fazıl Kısakürek).

Nâzım Hikmet'ın vezni, geleneksel kalıpları kıran şiiri, biçimsel özellikleri kadar Marxçı görüşe bağlı içeriğiyle de yenilik oluşturdu. Bu yenilikçi şiir zamanla halk şiirinden, divan şiirinden, hatta çağdaşı Garip şiirinden etkiler aldı: öykünün olanaklarından yararlanıldı, yerel ve evrensel değerlerle beslendi. Garip hareketinin temsilcileri (Orhan Veli Kanık, Melih Cevdet, Oktay Rıfat) şiirde süregelen aşırı duyarlığa, şairaneliğe karşı çıktılar, vezinsiz şiiri yaygınlaştırdılar.[9]

Garipçiler karşısında Nâzım Hikmet'in şiir anlayışından etkilenen toplumcu şiir anlayışı ortaya çıktı. Bu şiir geleneğinin temsilcileri Rıfat Ilgaz, A.Kadir, Ahmed Arif, Hasan Hüseyin'dir. Toplumsal konuları, imgeye ve duyarlığa daha geniş yer vererek işleyen eğilimin temsilcisi Attilâ İlhan oldu. Doğa, aşk, yaşam, sevgi, barış, özgürlük vb. konuları işleyen açık aydınlık şiirin (Bedri Rahmi Eyüboğlu, Behçet Necatigil, Cahit Külebi, Necati Cumalı) karşısında; insanın evrendeki yerini konu edinirken soyutlamalardan, bilinçaltı araştırmalardan yararlanan çalışmalar yer aldı. Asaf Halet Çelebi'nin şiirine eski uygarlıkların, tasavvufun, folklorun katkısı görüldü. Dönemin en üretken şairi Fazıl Hüsnü Dağlarca, insanın tanrı, evren, tarih, zaman karşısındaki yerini yer yer karanlık imgelerle okura sezdirmeye çalıştı.[10] Garip şiirinin açık anlatımına karşın İkinci Yeni adı verilen şiirin temsilcileri Edip Cansever, İlhan Berk,Cemal Süreya, Turgut Uyar, Sezai Karakoç ve Ece Ayhan, çağdaş dünyanın karmaşası içinde bunalan insanın tedirginliğini, yer yer kapanık bir şiir diliyle anlattılar. Toplumsal eylemlere (Kemal Özer, Ataol Behramoğlu), kentin yaşamında çizgi dışı kalmış kitlelerin temsilcilerine (Refik Durbaş), kültürel kaynaklara ve tarihe (Hilmi Yavuz) yönelen ürünler kendini gösterdi. İroni(Salah Birsel), toplumsal (Metin Eloğlu) ve siyasal (Can Yücel) yergi, duyarlığa karşı şiir kaynaklarından birini oluşturdu.

Araştırma ve derleme[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır