küçük tansiyon neden düşmüyor / Tansiyon bazen inatçıdır - Sağlık Haberleri

Küçük Tansiyon Neden Düşmüyor

küçük tansiyon neden düşmüyor

Tansiyon bazen inat&#;ıdır

Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi Kardiyoloji Bölümü’nden Dr. Tansel Erol anlattı:

Tansiyon ilacının etkili olduğu nasıl anlaşılır?

Dr. Tansel Erol: Hastayı evde kendi tansiyon aletiyle ölçüm yapmaya teşvik ederiz. Bunun için nasıl ölçüm yapması gerektiğini anlatırız. Tansiyon takipleri yapıldıktan sonra ilacın etkinliğini değerlendiririz.

Tansiyon çok yükseldiğinde ne yapılmalı?

Dr. Tansel Erol: Tansiyonun aniden normale düşürülmesi tehlikeli sonuçlar ortaya çıkarabilir. Aniden düşen tansiyon beyine giden kan miktarını düşürüp inmeye (felç) neden olabilir. Bu nedenle eskiden kullanılan çok hızlı tansiyonu düşüren ‘nifedifin’ etken maddeli dilaltı tansiyon ilaçları artık kullanılmıyor. Yapılacak şey şu: Tansiyon saatler içinde kademeli düşürülmeli. Çok yüksek tansiyonlularda ‘kaptopril’ içerikli tansiyon ilacı çiğnenebilir. Bununla beraber hasta sakin bir ortamda dinlenmeli.

Hedeflenen tansiyon nedir?

Dr. Tansel Erol: Büyük 12, küçük tansiyon 8’in altında olması ideal tansiyondur. Genel olarak büyük tansiyonun 14, küçük tansiyonun 9’un altında olması yeterli. Ancak bazı durumlarda daha düşük tansiyonlar hedeflenir. Şeker, kalp ve böbrek hastalarında hafif tansiyon yüksekliği bile ciddi problemlere yol açabilir. Bu nedenle bu hasta grubunda hedeflenen tansiyon büyük için 13, küçük için 8’in altıdır.

Tedavi süresi ne kadar olmalı?

Dr. Tansel Erol: Hipertansiyon tedavisi ömür boyu devam etmeli.

Dirençli hipertansiyonu kimlerde görülür?

Dr. Tansel Erol: Dirençli hipertansiyon, 3 tansiyon ilacı (bunlardan birisinin idrar söktürücü olması gerekli) alınmasına rağmen tansiyonun kontrol altına alınamamasıdır. Birçok nedeni olabilir. İlaçların düzensiz kullanılması, diyete uyulmaması, aşırı tuz tüketimi en sık görülen sebeplerdir. Bu kişilerde sekonder hipertansiyon olabileceği akılda tutulmalı ve ileri araştırmalar yapılmalı. Böbrek, hormon rahatsızlıkları, uyku apnesi gibi sorunlar dirençli hipertansiyona yol açabilir. Dirençli hipertansiyonu olanlarda kalp ve damar hastalıkları daha sık ortaya çıkar.

Hipertansiyon tedavisinde gelecekte değişiklik bekliyor musunuz?

Dr. Tansel Erol: Yakın bir gelecekte belki farklı ilaçlar piyasaya sürülebilir. Esas beklenen gen tedavisi ve hipertansiyon için geliştirilmekte olan aşıdır. Ancak şu an için klinik çalışmalara ihtiyaç var. İlerisi için ümit verici olabilir.

HAZIRLAYAN: Özgür Gökmen ÇELENK

Tansiyonum düşmüyor!

Dirençli tansiyon denilen, 3 ilaç verilse bile düşmeyen yüksek kan basıncını kontrol altına alabilmek için altta yatan bir neden varsa önce onu tedavi etmek gerekir. Her şeye rağmen düzelmeyen hastalar için, yeni deneysel tedaviler geliştiriliyor

Yüksek tansiyon ilgili yazılardan sonra gelen elektronik mektuplardan, ilaç tedavisine rağmen birçok kişinin tansiyonun kontrol altına alınamadığı anlaşılıyor.

Bazıları, kan basıncının acil servise gitmelerini gerektirecek düzeyde çok yükseldiğini söylüyor. Birkaç okur ise ilaçların kan basıncını çok düşürdüğünden şikâyet ediyor. Bir başka okur “Benim tansiyonun asabi, bir iniyor bir çıkıyor” diye yazmış. Bu yakınmalar çoğu doktorların sık rastladığı, üstünde birçok araştırma yapılmış olan sorunlar.

Doktorlar tansiyonu bir ilaçla kontrol altına alınamayan hastaya ikinci bir ilaç eklerler.

Birkaç hafta sonra yapılan kontrolde kan basıncı yine yüksek bulunursa, ya doz artırımına gidilir ya da üçüncü bir ilaç eklenir.

İlaçla düşmeyen tansiyon

Bütün bunlara rağmen kan basıncı hala yüksek seyrediyorsa, hastaya “dirençli hipertansiyon” teşhisi konur. Lakin, son yıllarda yapılan araştırmalar bu teşhisi koymadan önce çok iyi düşünülmesi gerektiğini gösteriyor. Çünkü dikkatli bir inceleme, dirençli denilen birçok hastanın esas sorununun ilaçlarını yeterli dozlarda ve düzenli olarak almadığını ortaya koydu.

Tansiyonum düşmüyor

Yüksek tansiyon ilaç kullanılması gereken döneme girmişse çoğu hastanın ömür boyu ilaç kullanması gerekir. Bir çok hasta sorununu tam olarak anlamadığı için uzun süre ilaç almaktan kolayca vaz geçer. Birçoğunda hiçbir şikâyet olmaması düzenli tedavi uygulanmasını daha da güçleştirir. Hasta günde birkaç kez, iki, üç hatta daha fazla ilaç almak zorunda kalacak olursa tedaviye devam etmesi daha da zorlaşır.

Hastaların tedavi aksatmamaları için sorunu anlamaları sağlanmalı, endişeleri giderilmeli ve tedavi kararlarına katılmaları teşvik edilmelidir. Mümkün olan en az sayıda ilaç verilmelidir. Bu amaç için bilieşik ve uzun etkili haplar kullanılabilir.

Altta yatan başka bir hastalık olmasın!

Hastanın yüksek tansiyonun gerçekten ilaç tedavisinde dirençli olduğu ortaya çıkarsa, acaba altta yatan başka bir hastalık ya da kan basıncını yükselten, düzeltilebilecek bir sorun var mı diye sormak gerekir. Bazan hastanın çok tuzlu beslenmesi tansiyonun çok inatçı olmasına yol açmış olabilir.

Bir başka neden de farkında olmadan kişinin tansiyonu yükselten ilaçlar almasıdır. Böbreklerle ilgili sorunlar tansiyon kontrolünü çok zorlaştırabilir.

Böbrek damarı darsa…

Tansiyonum düşmüyor

Böbrekler her dakika içlerinden geçen kanın basıncını izler ve yükselip alçaldığında tedbir alarak durumu düzeltmeye çalışır. Eğer böbreğe kan getiren damarda darlık varsa, özellikle her iki böbreğe giden atardamar da iyice daralmışsa bu düzen bozulur. Darlık nedeniyle gelen kan azaldığı için böbrek kan basıncı düştü zanneder. Elindeki tüm imkanları kullanarak tansiyonu yükseltmeye çalışır. Tüm vücutta normal olan kan basıncı böbreğin çabaları sonucu yükseldikçe yükselir. Sorun ilaçların işe yaramadığı aşamaya gelmişse damar darlığını gidermek gerekir. Böbrek damarlarındaki her darlığı açmaya gerek yoktur ama, ilaçla tedavi edilemeyen hastalarda darlığı açarak kan akımını rahatlatmak sorunun çözümüne katkıda bulunur.

Adrenalin salgılayan tümör Çok yükselen kan basıncının yanı sıra , çarpıntı, baş ağrısı ve terleme varsa, sebep böbrek üstü bezinin tümörü olabilir.Adrenalin hormonu salgılayan tümör çok ender görülür. Teşhis konulamazsa hastayı perişan eder.

Ur ameliyatla çıkarılınca kandaki adrenalin miktarı normale döner, hasta kendini yeniden doğmuş gibi hisseder.

Deneysel tedaviler

Tansiyonum düşmüyor

Tansiyonu bir türlü düşmeyen hasta dikkatle incelendikten bütün ihtimaller ekarte edildikten, ilaç tedavisi yeterli dozlarda denendikten sonra tansiyon hala yüksek seyrediyorsa doktorlar henüz araştırma aşamasında olan bazı tedavilere baş vururlar.

Kan basıncının normal sınırlarda tutulmasında beyin ve böbrekler çok önemli görev üstlenirler. Beyin, damarlardan ve böbrekten gelen bilgilere dayanarak, özel sinirler yoluyla yolladığı talimatlarla böbreğin tedbir almasını sağlar. Kan basıncının yükselmesini istiyorsa damarların büzüşmesi, kan basıncını yükselten maddelerin salınması ve idrarla fazla su atılmaması talimatını yollar. Yüksek tansiyon hastalığında düzen bozulduğu için yanlış talimat gönderilmesi sonunda yüksek olan tansiyon daha da yükselir.

Böbrek sinirlerini yakma: Bir süredir beyinden böbreğe talimat getiren özel sinirleri tahrip ederek yüksek tansiyonu düşürmeye yönelik araştırmalar yapılıyor. Bunlardan birinde hedef böbrekteki sinirlerdir. Bir diğer deneysel yöntem de şah damarlardaki kan basıncını sürekli gözleyen bölgelere takılan bir pil aracılığıyla uyarı göndererek kan basıncını düşürmektir.

Kasıktan sokulan ince bir boru aracılığyla yapılan bu işlem ile yapılan araştırmaların bugüne kadarki sonuçlar çelişkili. Bazı araştırmacılar dirençli hipertansiyonda bu yöntemin bire bir olduğunu söylese de, diğerleri dikkatli yapılmış karşılaştırmalı çalışmalarda durumun hiç de öyle olmadığını beirtiyor. Ancak sürmekte olan bilimsel çalışmaların sonucunu alınca hangi tarafın haklı olduğunu anlayacağız.

Tansiyonum düşmüyor

İki ucu keskin bıçak

Yüksek tansiyon tedavisine yeni başlandığında özellikle yaşlılarda baş dönmesi, baygınlık hissi hatta bilinç kaybı ve ona bağlı çarpmalar ve yaralanmalar olabilir. Özellikle yatar veya otur konumdayken birden ayağa kalkmak baygınlığa yol açabilir.

Ayağa kalktığımızda vücudumuzda çok kısa süre içinde gerçekleşen, birbiriyle eşgüdümlü bir dizi değişiklik olur. Bacaklarımızdaki ve karnımızdaki toplar damarlardaki kan, yer çekimiyle aşağıya gideceğine kalbe doğru akmaya devam eder.

Yaşlandıkca vücudumuz bu ani toparlanıp uyum sağlama işlemini başaramaz. İlaç almasak bile birden ayağa kalkınca baş dönmesi hissetmek ender değildir. Tansiyon düşürücü ilaç alınca, özellikle doz yüksekse zaten zayıflamış olan savunma mekanizmaları ortadan kalkar. Yatarken yüksek olan kan basıncı ayağa kalkınca düşer, yaşlı hasta kendini yerde bulur.

Tansiyonum çok oynak

Okurların yüksek tansiyonun en çok merak ettikleri yönlerinden biri oynak olması. Gerçekte kan basıncı normal koşullarda da oynaktır. Sağlıklı bir insanın kan basıncını her an ölçmek için bir atardamarına küçücük bir cihaz yerleştirsek kan basıncının ne kadar oynak olduğunu görürüz. Yatarken başkadır, otururken başka. Yürüyünce yükselir, merdiven çıkınca daha da yükselir. Üzülürsek, sinirlenirsek yükselir. Açlıkta, toklukta farklıdır. Susuz kalırsak düşer. Gece uyurken gündüze göre daha düşüktür.

Yüksek tansiyonun özellikle erken dönemlerinde bu oynamalar daha belirginleşir. Sağlıklı bir kişi sinirlenince büyük tansiyonu mmHg ya çıkabilir, tansiyon hastasında ise ibre kolayca ’e vurur. Bazı kişilerin tansiyonu evde normaldir, doktoru görünce yükselir. Bu duruma beyaz önlük hipertansiyonu denir. Hafife alınmamalıdır, yüksek tansiyon hastalığının belirtisi olabilir. Eğer doktorun ölçümü çok yüksekse, örneğin mmHg ise, evdeki ölçüm normal olsa bile yüksek tansiyon olma ihtimali yüksektir, 24 saatlik tansiyon takibi teşhis koydurur.

Son söz: Dünyanın başta gelen sağlık sorunlarından olan yüksek tansiyon gerçekte çok karmaşık bir hastalıktır. Teşhisi de tedavisi de her zaman kolay değildir. En iyi sonucu elde etmek için hasta ile hekim işbirliği yapmalıdır.

Tansiyon bir t&#;rl&#; d&#;şm&#;yorsa

Haberin Devamı

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Timur Timurkaynak, halk arasında yüksek tansiyon olarak bilinen "hipertansiyon"un toplumun yaklaşık yüzde 50'sini etkileyebilen sinsi bir hastalık olduğunu söyledi.


Hastalığın, çok sessiz ve hiç belirti vermeden gelişebildiğini ifade eden Timurkaynak,"Bu rahatsızlığın kötü tarafının sinsi ilerlemesidir; iyi tarafı ise hastaların tansiyon değerlerinin ilaç tedavisi ile kontrol altına alınabilmesidir" dedi.


"DİRENÇLİ HİPERTANSİYONDA İLAÇ TEDAVİSİ ETKİSİZ"


Timurkaynak, bazı hipertansiyon hastalarının üç veya daha fazla tansiyon ilacını birlikte kullanmalarına rağmen hastalığın kontrol altına alınamayabildiğine dikkat çekti.


Bunun "dirençli hipertansiyon"dan kaynaklandığını dile getiren Timurkaynak, "Dirençli hipertansiyonda hastalar, ilaç kullanmalarına rağmen tansiyonları yeteri kadar düşürülemediğinden, yüksek tansiyon ve onun yaratacağı kalp krizi, kalp yetmezliği, felç, böbrek yetmezliği, körlük, bacak damarlarında tıkanma, aort damarında genişleme ve yırtılma gibi birçok ciddi sağlık sorunlarıyla baş başa kalıyorlar. Dirençli hipertansiyonda ilaç tedavisi etkisiz kalabiliyor" diye konuştu.

Haberin Devamı


"DAMARLAR YAKILARAK TANSİYON DÜŞÜRÜLÜYOR"


Timurkaynak, yapılan çalışmalarda, dirençli yüksek tansiyon hastalarındaki sorunun, böbrek damarlarındaki sinir sisteminin beyni uyarmasından kaynaklandığını anlatarak, bunun sinir sisteminin tansiyonu tetiklediğini ve düşmesini engellediğini belirtti.


Dirençli hipertansiyon tipi için son yıllarda etkin bir tedavi yönteminin uygulanmaya başladığını müjdeleyen Timurkaynak, "yeni yöntem ile dirençli yüksek tansiyon hastalarının böbrek damarlarındaki sinirlerinin katater yardımı ile yakılarak tedavi edildiğini" söyledi. Timurkaynak, yeni tedavi yöntemine ilişkin, şunları kaydetti:

LOKAL ANESTEZİ İLE 45 DAKİKA SÜRÜYOR


"Yöntem, lokal anestezi altında 45 dakika süren bir operasyon. Kasık damarından içeri girerek, her iki böbrekteki damarların sinirleri yakılıyor. Hasta aynı gün taburcu oluyor. İşlem sırasında risk yok denecek kadar az. Bu yöntem, böbreğe herhangi bir zarar vermiyor. Aksine tansiyonu düşürerek böbreği koruyor.

Haberin Devamı


Söz konusu tedavi şeklinin sonuçlarıyla ilgili yapılan bilimsel çalışmalarda, tansiyonun ilk aydan itibaren düşmeye başladığı, bu düşüşün altı ayda en yüksek düzeye ulaştığı tespit edildi. Büyük tansiyonda 30 mmHg, küçük tansiyonda 10 mmHg'lik bir düşüş elde ediliyor. İki yıldan uzun süren takiplerde ve daha uzun dönemde bu sonuçlar korunuyor."

K&#;&#;&#;k Tansiyon Nedir? K&#;&#;&#;k Tansiyon Neden D&#;şer Veya Y&#;kselir? Normal Değerleri..

Haberin Devamı

Küçük Tansiyon Neden Yükselir?

Küçük tansiyon yükselmesinin nedeni henüz net bir sebebe bağlanmamıştır. Bunun sebebi ise günlük hayatta da tansiyonu etkileyen pek çok etken bulunması olarak bilinir. Küçük tansiyonu etkileyen ise herhangi bir hastalığın bulunduğu söylenemez. Tiroid sorunu, uyku apnesi sendromu ya da böbrek hastalığı sebep olabilen hastalıklar olarak bilinir. Bu sebeplerden dolayı meydana gelen küçük tansiyona ise ikinci izole olan diyastolik yüksek tansiyon adı verilir. Küçük tansiyon, böbrek, endokrin ile ilgili sorunlar, aşırı alkol tüketimi, doğum kontrol hapları, uyku apnesi gibi pek çok etkene bağlı olarak yükselebilir.

Küçük Tansiyon Neden Düşer?

Küçük tansiyon düşüklüğünde de yine net bir sebep yoktur. Ancak bazı etkenler vardır ki bu hastalığa sebep olduğu düşünülür. Bu etkenler şu şekilde sıralanabilir:

1- Stres: Aşırı stres halinde olmak küçük tansiyon olmasına sebep olabilmektedir. Stresten uzak durulmalı ve olabildiğince dikkat edilmelidir.

2- Hamilelik: Dolaşım sistemi bu durumda yavaşlama gösterdiği için şişkinlik ya da kabızlık gibi durumlar ortaya çıkabilir. Kan basıncını da etkilediği bilinen hamilelik, düşük tansiyona sebep olur.

Haberin Devamı

3- Vitamin Eksikliği: Vücuttaki sistemlerin vitamin ile çalıştığı ve eksiksiz bir şekilde olması gerektiği herkes tarafından bilinir. Bu sebepten dolayı gerekli olan vitaminlerin eksiksiz bir şekilde alınması gerekir. Eksikliği yaşandığı takdirde ise küçük tansiyon düşmesi görülebilir.

4- Kalp Rahatsızlıkları: Kalp ile ilgili herhangi bir sorun yaşayan kişilerde de tansiyon düşmesi görülür.

5- Kullanılan İlaçların Etkisi: Bazı ilaçları etkilerinde küçük tansiyona neden olduğu yazmaktadır. Bu şikayetleri önlemek için ise verilen ilaçların etkilerine dikkatli bir şekilde bakılmalıdır. Bu her ilaçta geçerli değildir ama çoğu ilaç için geçerlidir.

Küçük Tansiyon Normal Değerleri Kaçtır?

Haberin Devamı

Küçük tansiyon değerleri, belli olan bir değerin altına düştüğü zaman sorunları da beraberinde getirir. Özellikle düşük tansiyonun 60 mm altına düşmesi büyük sorunlar teşkil eder. Bu sebepten dolayı bu değer altına düşmemesi, düştüğü zaman da ise acil müdahale yapılması gerekir. Küçük tansiyon normal değerinin ise 70 ila 90 aralığında olması gerekmektedir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir