hayata röveşata çeken adam ekşi / Sokak ortasında balona rövaşata çekti! - Karadeniz'de Sonnokta Gazetesi

Hayata Röveşata Çeken Adam Ekşi

hayata röveşata çeken adam ekşi

Sosyal medyada yayılan videoda bir adamın kaldırımda yürürken yerde balon gördüğü, balona rövaşata çekmeye çalıştığı görülüyor

Ancak söz konusu adam başarılı olamıyor. Görüntülerde o yere düşerken ayakkabısının çıktığı, ancak yerdeyken balona omzuyla vurduğu anlar yer alıyor.

Şahıs, daha sonra yerden kalkıp ayakkabısını giyip yoluna devam ediyor.

Görüntülerin hangi şehirde çekildiği ise henüz bilinmiyor. Ancak sosyal medyada görüntünün Ankara Kızılay'da çekildiği yorumları yapılıyor. 

"3 haftadır kayıpmış"
Güray Başak, "Daha sonradan anladık ki, bu arkadaş 3 haftadır kayıpmış" diyerek, görüntüyü sosyal medyada paylaştıktan sonra yaşanan gelişmeleri anlattı. Başak, "Gece saat ’de Kahramanmaraş’tan bir arkadaş beni aradı, ’Ben görüntüsünü paylaştığınız kişinin ağabeyiyim, 3 haftadır kayıp. Bizde onu arıyoruz. Tekrar gelirse bize haber verir misiniz?’ diye not bıraktı. Biz de kendisiyle henüz bir irtibat kuramadık" dedi.

Videoyla ilgili sosyal medyadaki bazı yorumlar şöyle:
-Arkadaki kızın kaçmasına mı gülersin? Rövaşataya yatıp balonu beklemesine mi vuramayıp düşmesine mi ayakkabının fırlamasına mı?

-Bir de o yere düşünce omzuyla balona vurması yok mu?

-Adam bu gazla Christiano Ronaldoyu çalımlar vallah

-Bence hareket 10 numara tek sıkıntı balon inmemiş yoksa hareketi tam yapıyor ☺

-Arkadaki kıza dikkat edin nasıl kaçıyor 

-Bu zamanda Adam hayata rövaşata atıyor balon ne ki :)

-Hareketi tam yapmış yetenek ister

-Yadırgamamak lazım, belki de hayata bakış açısını ya da yaşam tarzını falan ifade ediyordur

-Uygulamalı “ülke futbolu neden böyle” dersi Sonra da diyorlar İzlanda bin kişiden futbolcu çıkarıyor. Bizim 80 milyondan çıkan bu.

-Bence de yabancı kuralı getirilsin.. Böyle yetenekleri Türk futboluna kazandırmalıyız.. :)

-Ayakkabısı çıkmış ayağından hırsa bak hırsa Ne istedin zavallı balondan bu kadar

-Mtv akaryakıt zammı etkisini göstermeye başladı

-Patlat bir balon, rövaşatayı rövanşa bırakma!

-O arkadaş hayat dolu bir insanmış kimse umurunda değil 

Rövaşata çeken adamdan açıklama
Sosyal medyada kısasürede fenomen olan 'rövaşata çeken adam' ekşisözlük üzerinden şu açıklamayı yaptı:

"Herkese merhaba.

Dün videomun twitter ve ekşi sözlük'te gündem olduğunu tesadüfen öğrendim. Hepinize teşekkür etmek istiyorum. Gerek dostlarımın, gerek beni tanımayan insanların tepkileri inanılmazdı. Aldığım tebrikler, iyi dilek mesajları beni çok mutlu etti. Ben de bir 90'lar çocuğuyum. Ben de vurduğunda havada birkaç kez yön değiştiren plastik toplarla maç yaptım, bisikletimi rengarenk paletlerle süsledim, ailemle beraber sobada ekmek ve kestane kızarttım, okulda patates baskısı yaptım, lig maçlarını teletext'ten takip ettim, sokakta bilye oynarken salçalı ekmeğimi yedim ve tabii ki Tsubasa izledim:)

Şimdi geriye baktığımda tüm o günleri çok özlüyorum. Keşke hiç büyümeseydim dediğim zamanlar oldukça artmaya başladı. kimse yanlış anlamasın, elbette halime şükrediyorum fakat hayat herkesi olduğu gibi beni de yıpratıyor. O gün de işten yorgun bir vaziyette çıkmıştım. birden önüme doğru yuvarlanan o balonu gördüm ve resmen zaman durdu. O anda sadece sokakta röveşata çeken adam değildim; caddede asfalt zemine aldırmadan sokak lambası direği ve taşla yapılmış kaleyi hedefleyen çocuktum, Juventus'a galibiyeti getiren golü atmak için sıçrayan Del Piero'ydum. Tüm bunların aynı anda hepsiydim. Balonu ayağımla kontrol edip dizimle yukarı sektirdiğimde artık 'özgür'düm.

30 yıllık ömrümde öğrendiğim tek bir şey varsa mutluluğun sen onu elde ettiğinde kaybolan bir şey olduğudur. O yüzden balonu ıskalamak asla moralimi bozmadı, aksine bana özgürlüğümü verdi. Videoyu izleyen herkesin gözünden kaçan bir şey var: Ben ayağa kalkarken gülümsüyordum. arkamdaki kızın kaçışması, ayakkabımın mağazanın camekanına fırlaması umrumda değildi. O balonu omzumda sektirirken hayatın ağırlığıyla da dalga geçerek onu hafifletiyordum. Uzun zamandır ilk kez gerçekten içimden geldiği gibi davranabilmemin mutluluğu bana göre paha biçilemez. İzleyenlerin de yüzünde tebessüm bırakabildiysem, "Bâki kalan gök kubbede hoş bir sadâ olabildiysem" ne mutlu bana.

Benim bir hayalim var. Bunu söylemek ne kadar doğru olur bilmiyorum ancak dünden beri insanlar hayallerinin peşinden gittiğinde başaramayacakları şey olmadığını düşünüyorum. Şu ana kadar yurt dışına gitme fırsatım olmadı, ileride olacak gibi de görünmüyor. çocukken saat 'te şampiyonlar ligi maçları için tv karşısına geçtiğimde o görüntüler beni çok heyecanlandırırdı. "Bir gün yurt dışına gidip maç izleyebilecek miyim acaba?" diye düşündüm hep. 6 Aralık'taki Leipzig-Beşiktaş maçına gidip o atmosferi yaşamak, bir günlüğüne de olsa o çocuğun hayalini gerçekleştirebilmek beni çok mutlu ederdi. Keşke beşiktaşlı yöneticilere ve futbolculara ulaşabilse bu mektubum.

Hepinizi çok seviyorum, sevgilerle. İçinizdeki çocuk hiç ölmesin."

Elli dokuz yaşındaki Ove düzeni çok seven bir adamdır. Ona göre her şey sistemli olmalıdır, hayat bile. Ancak sokağına iki küçük çocuğu olan tuhaf bir aile taşınınca işler fazlasıyla sıradışı bir hal alacaktır. 
Çocukken kapısının önünde oynadığınız için “Gidin öte mahallede oynayın!” ya da “Gelirsem o topunuzu keserim!” diye bağıran ama sırf üst kattaki evinize çıkmamak için bir bardak su istediğinizde, hasta olmayın diye suyu ılıtıp veren teyzeleri hatırlatacak bu kitap size. Bisikletle yanından fazla hızlı geçtiniz diye arkanızdan bastonunu fırlatan ama saçlarını ince dişli tarakla tarayıp, cebinden bayram çikolatasını eksik etmeyen muşmula suratlı amcaları getirecek aklınıza. 
Ve işte böylece hiç tanışmadığınız ama çok iyi tanıdığınız Ove’ye özlem duyacaksınız. Bir şekilde hayatınıza girmiş tüm güzel insanlara duyduğunuz gibi…

“Sevginin, nezaketin ve mutluluğun en umulmadık yerlerde bulunduğuna dair insana yaşam enerjisi veren,
inceliklerle dolu bir kitap.” Sunday Express

 “Harika bir kitap! Güleceksiniz, ağlayacaksınız ve huysuz insanlara artık başka bir gözle bakmaya başlayacaksınız. Hatta Ove’nin mahallesine bile taşınmayı isteyebilirsiniz.” People

“Hangi milletten olursa olsun herkesin hissettiği endişeleri konu alan güzel bir roman. Şiddet yok, her cümlesi çok naif. Acı tatlı bir hikâye, esprili bir anlatım… Yer yer gözyaşlarınıza hâkim olamayacaksınız. Bana bir kez okumak yetmedi, doya doya iki kez okudum.” seafoodplus.info

“Bir insanın kaç kişinin hayatını etkileyebileceğini gözler önüne seren zevkli bir roman.” CBS Local

“Hep bir roman okumaya niyetlenip de aradıklarını bulamayanlara ilaç gibi gelecek.” Spectator

“Ağır kurgu edebiyattan vazgeçmem diyen okurların bile böyle güzel bir molaya ihtiyacı var. Kusursuz.”
San Francisco Chronicle

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir