korelilerin dini nedir / KORE CUMHURİYETİ - TDV İslâm Ansiklopedisi

Korelilerin Dini Nedir

korelilerin dini nedir

Faks: +90 70 51 seafoodplus.info

GÜNEY KORE MÜSLÜMANLARI ARALIK GÜNEY KORE MÜSLÜMANLARI 1 Aralık Hazırlayan: Mervenur Lüleci Karadere Yayına hazırlayan: İHH İnsani ve Sosyal Araştırmalar Merkezi İHH İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı Büyük Karaman Cad. Taylasan Sok. No: 3 Pk. Fatih/İstanbul Telefon: +90 21 21

Güney Kore’de İslamiyet ve Müslümanların Karşılaştıkları Sorunlar Tarihsel olarak İslam’ın Kore yarımadasına ulaşması İslam’ın erken dönemlerinde Arap tacirler vesilesi ile gerçekleşmiş olsa da İslamlaşma süreci yüzyılın ortalarına tekabül etmektedir. yılları arasında yaşanan Kore savaşı sırasında BM barış kuvvetleri olarak ülkeye gönderilen Türk askerlerinin vesilesiyle İslam’a karşı bir yönelimin başladığı Güney Kore’de ’i Koreli, civarında yabancı uyruklu olmak üzere yaklaşık Müslüman yaşamaktadır. yılı verilerine göre toplam nüfusu olan ülkenin %97’sini yerli Kore halkı, kalan %3’lük kısmını ise diğer etnik topluluklar oluşturmaktadır. Dini inanç bağlamında nüfusun yaklaşık %50’sini ateistler, %24’ünü Hıristiyanlar, %25’ini Budistler, %’ünü Müslümanlar ve geri kalan %’sini ise diğer dinler teşkil etmektedir. Seküler yönetim biçiminin benimsendiği Güney Kore Cumhuriyeti’nde Müslüman halk çoğunlukla başkent Seul’ün Iteawon bölgesinde yaşamaktadır. ’de Japonya işgalinden kurtulan ve ’de Kore savaşından çıkan Güney Kore halkı ’lara kadar açlık ve fakirlikle mücadele etmiştir. Artık ayağa kalkmaya çalışan ülkenin ’ler arasında Malezya ve Pakistan gibi Güneydoğu Asya ülkeleri ile başlamış olduğu ekonomik işbirliği çalışmaları, ardından ’lerde Arap devletleriyle yürüttüğü ekonomik ve ticari çalışmalar devletin Müslümanlara karşı toleranslı ve destekçi politikalar izlemesini sağlamıştır. Bu süreçte Müslüman ülkelerin girişimleri ve ülke Müslümanlarının talepleriyle devlet Müslümanlara kendi ibadethanelerini yapabilecekleri m2’lik bir arazi hibe etmiştir. Arap devletlerinin maddi desteğiyle inşasına başlanan ülkenin ilk, Seul’un ise tek camisi olan Seul Merkez Camisi yılında tamamlanarak ibadete açılmıştır. Müslümanları tek bir çatı altında toplamak ve düzenli İslami ilimler ve tebliğ çalışmaları yürütmek adına Güney Kore’nin ilk Müslümanları tarafından yılında kurulan Kore Müslümanları Derneği ’de Kore Müslümanları Federasyonu (KMF) olarak kurumsallaşmıştır. Ülkedeki 16 caminin, yaklaşık 70 mescidin ve birkaç İslam merkezinin bağlı olduğu tek yetkili İslami kuruluşu olan KMF bugün devlet tarafından tanınan, helal gıda sertifikası verme yetkisine sahip sivil bir müftülük görevi görmektedir. Yönetim biçimi gereği her dine eşit mesafede yaklaşılan Güney Kore’de Müslümanlara yönelik devlet eliyle ve halkın genel teamülünde bir ayrımcılık yapılmasa da, Hıristiyanlar tarafından bir tehdit unsuru olarak görülen İslam’ın yayılması engellenmektedir. sonrası Kuzey’deki Rusya destekli komünist yönetime karşı Amerika tarafından desteklenen Güney Kore’de ideolojik bir savunma kalkanı olarak Hıristiyanlığa doğru olumlu bir tutum sergilenmiştir. Ardından ’lere kadar %2’lik bir orana sahip olan Hıristiyan nüfusun bu tarihten sonra Amerikan hakimiyeti dönemi olarak adlandırabileceğimiz yılları arasında ilk defa bir Hıristiyan’ın devlet başkanı seçilmesiyle hızla artışa geçtiği ifade edilmektedir. Yönetim yapısı her ne kadar sekülerleştirilmiş olsa bile Hıristiyanların yönetimde etkin rol oynaması ve halkın ekonomik zafiyetleri misyonerler için yeterli bir gelişme alanı oluşturmuştur. Budist din adamlarının ve halkın dönem dönem ülke başkanlığına getirilen ve önemli yönetim kademelerinde oturtulan Hıristiyanların kendi dindaşlarına yönelik ayrımcı tutumlarına karşı duydukları rahatsızlık, Hıristiyanlar ve Budistler arasında da bir gerilim ortamına sebep olmuştur. Ülkede bulunan Protestanlık ve Katoliklik gibi farklı Hıristiyan mezhepleri arasındaki çatışma haline rağmen söz konusu İslam olduğunda ortak bir paydada buluşmaları dikkate değer bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. Avrupa devletleri ve Amerika tarafından desteklenen Hıristiyanlar ülke genelinde yaygınlaştırdıkları kiliseler, kurdukları eğitim kurumları, hastaneler ve hatta hakim oldukları medya kuruluşlarının yanı sıra parlamentodaki temsil güçleri sayesinde bugün birçok alanda etkinliklerini sürdürmektedir. Bugün Güney Kore’de Hıristiyanların oluşturduğu birçok siyasi baskı grupları bulunmaktadır. Kore’de Müslümanlara ait okul bulunmamakla birlikte devlet okulları haricindeki neredeyse tüm okullar Hıristiyan kurumlar tarafından kurulmuştur. Sürekli olarak kiliselerin inşa edildiği ülkede, cami yapımı Hıristiyanlar tarafından engellenmektedir. Avrupa’nın ve batının sahip olduğu İslamofobik yaklaşımlar Kore yarımadasının coğrafi uzaklığından dolayı bu ülkede hakim olmasa bile, Hıristiyan medya organları tarafından halka empoze edilmeye çalışılmaktadır. yılında Amerika’da yaşanan 11 Eylül olaylarından sonra Avrupa ve Amerika’nın aksine Güney Kore’de İslamofobyada artışa neden olmamış aksine İslamiyete karşı bir merak uyanmıştır. İslamofobya Hıristiyan toplumun gençlerinde olmamakla birlikte yaşlılar arasında nispeten daha çok görülmektedir. Hıristiyanlar tarafından kurulan okul, hastane vb. kurumlarda Müslümanlar çalışabilmelerine rağmen, Müslüman kadınlar tesettür konusunda sıkıntı yaşamaktadır. Hıristiyan ailelere mensup olup İslamiyet’e geçen Koreliler çoğunlukla evlatlıktan reddedilme aşamasına gelmektedirler. Diğer taraftan çeşitli dönemlerde Körfez ülkeleri tarafından ülkede Müslümanlara yönelik okullar kurulması için bağışlar yapılmış olmasına rağmen, bu projelerin gerçekleştirilmesinde maalesef başarılı olunamamıştır. yılında Suudi Prensi Sultan İbni Abdulaziz tarafından yapılan dolarlık bağış ile yılında bir medrese kurulduysa da, bu okul anaokulu seviyesinin üstüne çıkamamıştır. Ülkede hiçbir üniversitede İslami İlimler ile ilgili bir bölüm, fakülte veya enstitü bulunmamaktadır. Hankuk Üniversitesi bünyesinde Hıristiyanlar tarafından açılan Ortadoğu Enstitüsünde ise İslami eğitim çalışmaları yine Hıristiyanlar tarafından yürütülmektedir. Ülkede tebliğ çalışmalarının artması amacıyla Malezya devleti tarafından kendi vatandaşlarına Kore’de burslu eğitim olanakları sağlanmıştır. Başlarda çoğunlukla Malay öğrencilerin rağbet ettiği Güney Kore’de eğitim programları, sonrasında Körfez ve Suudi Arabistan gibi devletler tarafından da desteklenmiştir. Hatta Suudi Arabistan’ın Müslüman Güney Kore vatandaşlarına yönelik sağladığı eğitim bursu sebebiyle de Kore’den çok sayıda öğrenci Suud üniversitelerinde eğitim almaktadır. Eğitimin ücretli olduğu Güney Kore’de öğrenciler bir zamanlar ülkemizdeki dershaneler gibi ticari eğitim kurumlarına ilgi göstermektedir. Burslu eğitim hakkı edinebilmek için tek çarenin çalışmak olduğu ülkede Suudi Arabistan’ın Suudi üniversitelerinde tam burslu eğitim hizmeti, Güney Kore’de üniversite çağındaki öğrenciler arasında İslam’ın da artmasını sağlamıştır. Ancak bu artışın samimiyeti hususunda şüpheler de bulunmaktadır. Helal gıda konusunda ise büyük sıkıntıların yaşandığı ülkede Müslümanlar yaşadıkları bölgelerde kendi ihtiyaçları doğrultusunda ürünlerin bulunduğu marketler ve restoranlar kurmuş olsalar dahi bu bölgelerin dışında helal gıda ürünleri bulmak oldukça zordur. yılında Seul’de helal et satışı yapan bir kasap kurulmuştur fakat bu tek kasap yeterli gelmemektedir. yılında Güney Kore devlet başkanının Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai emrini ile yaptığı ticaret görüşmeleri sırasında helal gıda sıkıntısına dikkat çekilmiş olup Kore devlet başkanı tarafından bu hususlarda çalışmalar yürütüleceği sözü verilmiştir. Bu noktadan sonra büyük şirketler arasında helal gıda furyası patlamıştır. Kore Müslümanları Federasyonu tarafından şirketlere helal sertifikaları verilse de, helal gıda takibinin sürekli yapılamaması ve şirketlere helal gıdanın özellikleri konusunda yeterli bilgilerin verilememesi yeni ürünlerin güvenilirliğini de etkilemektedir. Ayrıca Müslüman halk Kurban bayramlarında Kurban ibadetlerini gerçekleştirebilmek için taşra ve köylere gitmektedir. Ülkedeki Müslümanlara ait bir mezarlığın olmaması da uzun yıllar Müslüman halkın yaşadığı sıkıntılardan biri olmuştur. Hıristiyan halkın kendine ait mezarlık alanının olduğu dönemde Müslümanların sadece ekonomik nedenlerle bir mezarlıklarının olmaması büyük sıkıntı kaynağı iken Katar büyük elçisinin yılındaki bir girişimiyle, Katar hükümeti tarafından Kore’de Müslümanlara yönelik bir mezarlık alanı tesis edilmesi için maddi destek sağlanmıştır. yılında KMF Choongju şehrinde m2’lik bir alanı satın alarak mezarlık alanı oluşturmuştur. Fakat Güney Kore devletinin yasalarına göre, alınan bu mezarlık alanı sadece 60 yıl için kiralanmış olup 60 yıl sonra yani ’da bu alanın temizlenmesi ya da kemiklerin yakılması gerekmektedir. Bu yasa sadece Müslümanlara yönelik bir uygulama olmayıp, diğer dinler için de geçerlidir. KMF bu hususta kalıcı bir yer ayarlayabilmek için çalışmalar yürütmektedir. Kore gibi köklü geleneklere sahip bir ülkede insanlar İslamiyet’e ilgi duysalar dahi dinlerini değiştirmeleri tüm geleneklerini ve yaşam tarzlarını baştan aşağı terk etmeleri anlamına geldiğinden oldukça zorluk çekmektedirler. Anne-Baba’ya itaatin en büyük toplumsal kural olduğu ve saygı göstergesi olarak aile büyüklerinin önünde secde edildiği bu ülke kültüründe, Müslüman olan Koreliler aileleri tarafından reddedilme korkusundan dinlerini gizli yaşamaktadır. Alkolün Kore sosyal yapısı içinde iletişimi sağlayan dolaylı bir unsur olması da Müslümanlar için büyük bir sorundur. Bir iş yemeğinde, arkadaş veya aile toplantılarında ikram edilen içkiyi reddetmek işlerini kaybetmeye, arkadaşlar veya aile efradı tarafından saygısız görülmeye sebep olmaktadır. Bu noktada Müslüman olan bir Korelinin yapabileceği tek şey ya eski çevresinden uzaklaşmak ya da Müslüman bir ülkeye göç etmektir. Sonuç itibariyle siyasi temsil yetkisine sahip olmayan ve ülkede küçük bir azınlık durumunda olan Müslüman halk İslam ülkelerinden gelen sınırlı destek ile ayakta durmaya çalışmaktadır. ’lerde hiçbir zorlama yapılmadan kendiliğinden İslamiyeti kabul eden Kore halkı arasında Müslümanlığın bu kadar yavaş yayılması İslam dünyasının zayıflığının bir örneği olarak karşımızda durmaktadır. Yaklaşık 60 yıllık İslam geçmişine rağmen ülke Müslümanlarının ekonomik olarak etki alanlarını genişletememeleri, çok ihtiyaç duyulan İslami eğitim merkezlerinin bulunmaması bugünün ve yarının sıkıntıları olarak ele alınması gereken bir husustur. İslam’a yakın bir o kadar da uzak olan bu coğrafyada Müslüman ülkelerin üzerine düşen ise tıpkı Hıristiyan ülkelerden Hıristiyanlara sağlandığı gibi Müslüman halka maddi ve manevi destekte bulunmaktır.

Güney Kore

Temel Göstergeler
Resmi AdıKore Cumhuriyeti
Yönetim BiçimiBaşkanlık tipi demokrasi
Bağımsızlık Tarihi15 Ağustos (Japonya’dan)
BaşkentSeul ( milyon)
Yüzölçümü km2
Nüfusu milyon ()
Nüfusun Etnik DağılımıNüfusun tamamına yakını Korelilerden oluşur. Etnik yapı homojendir.
İklimiÜlkede genel olarak ılıman iklim hakim olup, kış mevsimi soğuk ve yağışlıdır.
Coğrafi KonumuDoğu Asya’da Kore Yarımadası’nın güney yarısını oluşturan Güney Kore, Japon Denizi ve Sarı Deniz tarafından çevrilidir.
KomşularıKuzey Kore ( km), kıyı şeridi ( km)
DilKorece
Din%56 Ateistler ve yerel inançlara mensup olanlar, %27 Hristiyan, %15 Budist, %2 diğer
Ortalama Yaşam Süresi yıl ()
Okuma-Yazma Oranı% ()
Para BirimiWon
Millî Gelir trilyon dolar ( IMF)
Kişi Başı Ortalama Milli Gelir dolar ( IMF)
İşsizlik Oranı% ()
Enflasyon Oranı% ()
Reel Büyüme Hızı% ()
Yoksulluk Oranı% ()
İhracat ÜrünleriElektronik entegre devreler, binek otomobiller, petrol yağları, her çeşit gemi, kara yolu taşıtları yedek parçaları, telefon cihazları, yüzer vinçler ve sondaj makineleri, hidrokarbonlar, elektrik pil ve bataryaları
İthalat ÜrünleriHam petrol, elektronik entegre devreler, yarı iletkenlerin yapımında kullanılan makineler, petrol gazları ve yağları, taşkömürü, telefon cihazları, binek otomobiller, otomatik bilgi işlem makineleri, demir cevheri
Başlıca Ticaret OrtaklarıÇin, ABD, Japonya, Hong Kong, Vietnam, Almanya, Suudî Arabistan, Avustralya, Tayvan, Hindistan

Ülke Tarihi

Kore Yarımadası’nın bilinen tarihi, M.Ö. yılında Kral Dangun tarafından kurulan Gojoseon Krallığı ile başlatılmaktadır. M.Ö. 2. yüzyılda parçalanan bu devletin yerine Üç Krallık Dönemi olarak bilinen süreç başlamış ve M.S. 7. yüzyıla kadar Kore Yarımadası Goguryeo, Baakje ve Silla Hanedanları bölgenin hakimiyetini ele geçirmiştir. Bu üç krallık yılında Silla’nın hakimiyeti altında birleşmiştir. yüzyılın başlarında yarımadanın hakimiyetini ele geçiren Goryeo Hanedanı, yüzyıldaki Moğol istilalarına rağmen, kurulan siyasî ilişkiler ve ödenen vergiler sayesinde yılındaki yıkılışına kadar varlığını sürdürmüştür. Bu tarihte kurulan Joseon Krallığı ile başkent Seul’e taşınmış, önceki döneme etki eden Budizm yerine Konfüçyüsçülük öne çıkmaya başlamıştır.

yüzyılın bağımsızlığını koruyan Kore, yılında Japonya tarafından işgal edilmiş ve yılına kadar Japonya’nın hakimiyeti altında kalmıştır. Bu dönemde Korece yasaklanarak büyük çaplı bir asimilasyon politikası uygulanmıştır. Japonya’nın 2. Dünya Savaşı’nda yenilgiye uğraması ile ülke paralel sınır kabul edilerek ikiye bölünmüş, kuzey kesimini SSCB, güneyi ise ABD tarafından işgal edilmiştir. yılında ülkeler bağımsızlıklarını ilan etmiş, iki küresel aktörün kontrolü altındaki yarımada, yılları arasında devam eden yüzyılın en kanlı savaşlarından birine sahne olmuştur. milyonu sivil olmak üzere 3 milyondan fazla insanın yaşamını yitirdiği savaş yılında imzalanan ateşkes antlaşması ile fiilî olarak sona ermişse de, barış antlaşması imzalanmadığı için resmiyette halen devam etmektedir. yılı içerisinde Kuzey ve Güney Kore liderlerinin sınır hattında gerçekleştirdiği görüşme ve verilen mesajlar, önümüzdeki süreçte savaşın resmî düzeyde de bitirilmesi planlandığını ortaya koymaktadır.

Savaşın ardından Güney Kore, savaşın bütün olumsuz etkilerine karşın hızlı bir toparlanma sürecine girmiş, her alanda yapılan atılımlarla siyasal, ekonomik, kültürel iyileştirmeler gerçekleşmiştir. Bu kalkınma süreci ülkenin siyasî atmosferinde yaşanan çalkantılara ve askerî darbelere karşın devam etmiştir. ’de BM’ye ’de OECD’ye üye olan Güney Kore, ’de Seul Olimpiyatları’na, ’de Japonya ile birlikte FIFA Dünya Kupası’na ev sahipliği yapmıştır. Son yarım yüzyıllık süreçte Güney Kore, küresel bir aktör olma yolunda hızla ilerlemektedir.

Siyasî Yapı

Başkanlık tipi demokrasi ile yönetilen Güney Kore’de, cumhurbaşkanı beş yılda bir gerçekleştirilen seçimlerle belirlenmektedir. Başbakan ve bakanları belirleme, meclisi feshetme gibi yetkilere sahip olan cumhurbaşkanı, yürütmenin başıdır. Yasama merci olarak görev yapan ulusal meclis üyeden oluşmakta ve üyeler dört yılda bir gerçekleştirilen seçimlerle belirlenmektedir.

Halihazırda devlet başkanı 9 Mayıs ’de gerçekleştirilen erken seçim sonucunda göreve gelen Moon Jae-in’dir. Bir önceki cumhurbaşkanı Park Geun-hye, 25 Şubat tarihinde ülkenin ilk kadın cumhurbaşkanı olarak göreve başlamış fakat adının karıştığı bir skandal sebebiyle 9 Aralık günü meclis tarafından görevden uzaklaştırılmıştır. Mart ’de kararın Anayasa Mahkemesince onanması üzerine Park Geun-hye ülke tarihinde görevden alınan ilk Cumhurbaşkanı olmuştur.

Ülke idarî olarak 17 ana bölüme ayrılmıştır. Bunlardan altısı büyükşehir ve sekizi eyalet olup, birer tane de özel şehir (Seul), özerk eyalet (Jeju) ve metropol özerk şehir (Sejong) bulunmaktadır.

Ekonomik Durum

yüzyılın ikinci yarısında yaşadığı büyük savaş sonrasında dünyanın en yoksul ülkelerinden biri konumuna düşmesine karşın, takip eden yarım yüzyıllık süreçte büyük bir atılıma imza atan Güney Kore, bugün dünyanın en gelişmiş ekonomisi konumuna yükselmiş, millî geliri yılında 1 trilyon doları, yılı itibariyle trilyondoları aşmıştır. 60’lı ve 70’li yıllardaki çift haneli büyüme rakamlarının ardından yakalanan istikrarla daha düşük seyreden büyüme trendi sürdürülmüş, ’lerin sonlarındaki Asya ekonomik krizi Güney Kore’yi olumsuz etkilemişse de, etkileri kalıcı olmamıştır. Düşük enflasyon ve işsizlik oranları olumlu göstergeler olarak öne çıkmakla birlikte, özellikle genç işsizliği yaygındır. Öte yandan yaşlı nüfusun giderek artması, gelir eşitsizliği, zorlu mesai şartları ve işgücü verimsizliği ve yolsuzluk gibi sorunlar, önümüzdeki yıllarda Güney Kore ekonomisinin baş etmek zorunda olduğu sorunlar olarak öne çıkmaktadır.

Ülke ekonomisi büyük oranda sanayi sektörüne ve ihracata dayalıdır. Elektronik, telekomünikasyon, otomotiv, demir-çelik, kimya ve gemi endüstrisi oldukça gelişmiştir. Özellikle Samsung, LG, Hyundai, Kia Motors, Shinhan Financial Group, KB Financial Group, Korea Telecom ve Kepco gibi küresel şirketler, Güney Kore’nin dünya çapındaki en gözde markaları olarak öne çıkmaktadır.

Güney Kore topraklarının ekilebilir alanları oldukça sınırlıdır. Buna karşın ülke büyük bir orman ve su/deniz varlığına sahiptir. Ormanlık alanlar genellikle ticarî amaçlar doğrultusunda kullanılmaktadır. Ülke doğal kaynaklar bakımından zayıftır. Ülke ekonomisinin taşıyıcı gücü olan sanayi için ihtiyaç duyulan demir, çelik, petrol, kömür gibi temel madenler genellikle ithalat yoluyla temin edilmektedir. Güney Kore’nin sahip olduğu tungsten madeni son çeyrek yüzyıldır üretilmemekte, bakır, çinko ve kurşun gibi madenlerse çok düşük miktarlarda üretilmektedir.

Güney Kore’nin toplam dış ticaret hacmi son yıllarda 1 trilyon dolar civarında seyretmektedir. Son olarak yılında milyar doları ihracat, milyar doları ithalat olmak üzere toplam trilyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Başlıca ihracat kalemleri elektronik entegre devreler, binek otomobiller, petrol yağları, her çeşit gemi, kara yolu taşıtları yedek parçaları, telefon cihazları, yüzer vinçler, sondaj makineleri ve hidrokarbonlardır. Başlıca ithalat kalemleri ise ham petrol, elektronik entegre devreler, yarı iletkenlerin yapımında kullanılan makineler, petrol gazları ve yağları, taşkömürü, telefon cihazları ve binek otomobillerdir. Dış ticarette Güney Kore’nin en önemli partneri, ithalat ve ihracatta%20’yi aşan payı ile Çin’dir. Son yıllarda Güney Kore için en cazip pazar haline gelen Çin’in dışında diğer önemli ticaret ortakları ise ABD, Japonya, Vietnam, Almanya, Avustralya, Hindistan, Suudî Arabistan, Hong Kong ve Tayvan’dır.

Türkiye ile İlişkiler

Türkiye ile Güney Kore arasındaki ilişkiler siyasî, kültürel ve ekonomik açıdan oldukça iyi durumdadır. Kültür, coğrafya ve inanç alanlarındaki uzaklığa rağmen, Türkiye’nin Kore Savaşı sırasında Güney Kore’ye verdiği destek, iki ülke arasındaki sıcak ilişkiler için bir maya görevi görmüştür. İki ülke arasındaki diplomatik misyonlar, çeşitli seviyelerdeki resmî ziyaretler, özel sektördeki yaygın ticaret ağları, turizm sektöründeki karşılıklı rağbet bu ilişkiyi besleyen ve güçlendiren öğeler olarak öne çıkmaktadır. Öte yandan iki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler yılında stratejik ortaklık seviyesine yükseltilmiş ve iki ülkenin ulusal meclislerinde karşılıklı olarak dostluk grupları kurulmuştur.

Türkiye ile Güney Kore arasındaki ticarî ilişkiler oldukça güçlüdür. Bununla birlikte Güney Kore, Türkiye’nin dış ticaret açığının oransal olarak en yüksek olduğu ülkelerden biridir. yılında milyar dolar olan toplam dış ticaret hacmi, yılında 5 milyar dolara, ’te de en yüksek seviyesi olan 8 milyar dolara yükselmiş, son olarak yılında milyon doları Türkiye’den Güney Kore’ye ihracat, milyar doları ithalat olmak üzere toplam milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu noktada Güney Kore’nin, Türkiye’nin ithalattaki en önemli 10 partnerinden biri olduğu görülmektedir.

Güney Kore’ye ihraç edilen başlıca ürünler insan ya da hayvan kanı, serum, aşı gibi ürünler, kurşun, molibden, motor parçaları, çinko ve petrol yağlarıdır. Başlıca ithalat kalemlerimiz ise karayolu taşıtları aksamı, paslanmaz çelik ve demirden hadde mamülleri, polimerler, farklı türde gemiler, binek araçları, monitörler ve tv alıcıları, iş makineleri, televizyon ve telefon cihazları, kauçuk ve motordur.

Müslümanların Durumu

Güney Kore topraklarının İslamiyet’le ilk tanışması 7. yüzyılda Arap ve Fars Müslüman seyyah ve tacirler aracılığıyla olmuştur. Ancak coğrafî ve kültürel uzaklık İslam’ın bu topraklarda yaygınlaşmasını zorlaştırmıştır. İslam tarihi kaynaklarında Kore halkı ile Müslümanlar arasındaki doğrudan ilişkilerin 9 ila yüzyıllar arasında kurulduğu ifade edilmektedir.

Kore yarımadasının İslamiyet’le yakın dönemde tekrar irtibatı, yılları arasında gerçekleşen Kore Savaşı yıllarında bölgeye giden Türk askerleri aracığı ile olmuştur. Türk askerinin Kore halkına karşı gösterdiği dayanışma ve fedakarlık halkta büyük ilgi uyandırmış, savaş esnasında ve sonrasında yürütülen çalışmalarla binlerce insan Müslüman olmuştur. İlerleyen yıllarda başta Malezya olmak üzere Güney Asya ve Arap ülkelerinin girişimleri de, ülkede İslamiyet’in gelişimine katkı sağlamıştır.

yılında bir avuç Müslüman tarafından kurulan Kore Müslümanları Cemiyeti, yılına gelindiğinde Kore Müslümanları Federasyonu’na dönüşerek resmiyet kazanmış, devlet tarafından federasyona tahsis edilen arazide inşa edilen Seul Cami yılında ibadete açılmıştır.

’li yıllardan itibaren Güney Kore ile başta Arap ülkeleri olmak üzere Müslüman ülkelerle ilişkilerini güçlendirmesi, ülkede İslamiyet’e olan ilgi ve yakınlığı arttırmıştır. Öte yandan 11 Eylül Olayları da, Kore toplumunda İslamiyet’e olan ilgiyi arttıran bir başka unsur olarak öne çıkmıştır. 11 Eylül sonrasında ülkeye göç eden Müslümanların sayısı da artmıştır. Günümüzde ülkede 50 bini Koreli olmak üzere binden fazla Müslümanın yaşadığı tahmin edilmektedir.

Halihazırda ülkede 20’ye yakın cami ve 60’tan fazla mescit bulunmaktadır. Ancak bu ibadethanelerin ülkedeki Müslümanların ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığı ifade edilmektedir. Öte yandan Müslümanlar dinî eğitim, mezarlık hizmetleri ve helal gıda gibi konularda da sıkıntılar yaşamaktadır. Bu konularda hayata geçirilen kimi çözümler söz konusuysa da, bunların kalıcı çözümler olduğu söylenemez.

Ülkede İslamiyet’in yaygınlaşmasının önündeki en önemli engel, kültürel uzaklıktır. Toplumsal yaşama yön veren güçlü sabitelere sahip Kore toplumunda, Müslüman olmak isteyen Korelilerin, yaşamlarında gerçekleşecek değişiklikler sebebiyle sosyal hayatta karşılaşmaları muhtemel pek çok problem bulunmaktadır. Öte yandan tebliğ faaliyetlerinin yetersizliği, İslam coğrafyasının bu konudaki ilgisizliği gibi gerekçeler, yarım yüzyılı geride bırakan geçmişine karşın, ülkedeki Müslüman sayısının  halen sınırlı düzeyde kalışını açıklamaktadır.
 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.