antibiyotik kullanırken probiyotik / Gereksiz antibiyotik kullanımı mikrobiyatayı bozuyor

Antibiyotik Kullanırken Probiyotik

antibiyotik kullanırken probiyotik

"Probiyotik kullanımı hekim kontrolünde olmalı"

Törüner, yaptığı yazılı açıklamada, probiyotik teriminin halihazırda "insanlara ve hayvanlara faydaları ile bilinen yutulabilir veya yenilebilir canlı mikroorganizmalara (bakteri veya maya)" verildiğini ve probiyotiklerin sindirim sisteminin sağlıklı olmasına yardımcı olması nedeniyle "iyi ve faydalı" diye anıldığını anlattı.

Probiyotiklerin tam olarak nasıl çalıştığı konusunda araştırmaların devam ettiğine değinen Törüner, muhtemel mekanizmalardan bazılarını, "antibiyotik kullanımı sonrası kaybedilen yararlı bakterilerin yerine konulması" ve "bozulmuş yararlı/zararlı bakteri dengesini yararlı bakteriler lehine tekrar oluşturması" şeklinde sıraladı.

Törüner, probiyotiklerin ilaçlar gibi çok sıkı denetimlerden ve regülasyonlardan geçmediği için her zaman, "ürünün ürün etiketinde yazan bakterileri içerip içermediği", "ürünün etki gösterebilmesi için yeterli sayıda bakteri içerip içermediği" ve " ürünün içindeki bakterilerin sindirim kanalında ulaşmaları gereken yere kadar ulaşabilmeleri için gerektiği kadar yaşayıp yaşayamadıkları" konularında kesinlik olmayabileceğine işaret etti.

Prof. Dr. Törüner, probiyotiklerin çalışmasına ilişkin şu bilgileri verdi:

"Antibiyotik kullanımına bağlı diyarenin (ishal) önlenmesinde kullanılabilir. Özellikle çocuklarda antibiyotik kullanımına bağlı gelişen ishallerin önlenmesinde yüksek doz alınan bazı probiyotiklerin etkili olduğu, bazı çalışmalarda gösterilmiştir. Probiyotik kullanımı olmaksızın kullanılan antibiyotikler bazen bağırsaklardaki faydalı bakterileri de öldürdükleri için ishale sebep olabilmektedir. Antibiyotiklerle birlikte kullanılan probiyotikler Clostridium Difficile adlı bakteriye bağlı ishal gelişimlerini de engelleyebilmektedir. Probiyotikler aynı zamanda İrritabl Barsak Sendromunda (spastik kolon) ortaya çıkan şişkinlik ve gazda da yardımcı olabilmektedir. Ancak probiyotiklerin tüm irritabl barsak sendromu olan hastalarda başarılı olacağı garantisi yoktur, ancak denenecekse en az 4 hafta süre ile kullanılmaları gerektiği söylenilmektedir. Bazı çalışmalarda özellikle Lactobacillus Acidophilus içeren probiyotiklerin laktoz intoleransı (süt alerjisi) hastalarında faydalı olduğu bildirilmektedir. Laktoz intoleransı süt ve süt ürünleri içerisinde bulunan Laktoz isimli şekerin sindirilememesi sonucu ortaya çıkmakta ve toplumun önemli bir oranında bulunan bir rahatsızlıktır. Probiyotikler ayrıca Poşit hastalarında da faydalı olabilmektedir. Ülseratif kolit hastalarında bazı durumlarda kalın barsağın tamamının operasyonal çıkartılması neticesinde ince barsaklardan bir rezarvuar yapılıp anal kanal ile ağızlaştırılmaktadır. Bu rezarvuara 'poş' denilmektedir. Bu hastaların yaklaşık yüzde 25'inde bu poşun iltihaplanması sonucunda şiddetli ishaller görülebilmektedir. Bazı çalışmalarda poşit olan hastalarda, bazı probiyotiklerin faydalı olabildikleri gösterilmiştir."

Probiyotiklerin yeni doğan bebeklerde gaz ve koliklerin önlenmesinde etkisinin ve immün sistemin kuvvetlendirmesi konusunun kanıtlanmadığını aktaran Törüner, "Probiyotik kullanımı özellikle bazı sağlık problemlerinde başarıyı getirmekle beraber, pek çok diğer hastalıkta hala bu 'yararlı mikroorganizmaların' faydasını gösteren yeterli sayıda kuvvetli kanıt gösterilememiştir. Probiyotiklerin her bireyde aynı başarılı sonuçları göstermediği dikkate alınacak olursa, probiyotik kullanımının mutlaka hekim kontrolünde ve önerileri doğrultusunda kullanılması tavsiye edilmektedir." ifadelerini kullandı.

PROBİYOTİK GÜÇ NEDEN ÖNEMLİ? (YAŞASIN HAYAT -14 AĞUSTOS 2016)

Bağırsak florası

1-Antibiyotik Tedavisinin Bağırsak Florası Üzerine Etkisi.

2-Bir Antibiyotik Tedavisine Ek Olarak En İyi Hangi Probiyotikler Kullanılır?

Antibiyotik kullanımı insanların ortalama %25'inde ishale yol açar ve obezite, astım ve diyabet riskini artırabilir. Bu sorunun temelinde mikrobiyomdaki bir dengesizlik yatmaktadır. Yan etkileri önlemek için probiyotikler kullanılabilir. Bu yazıda antibiyotik kullanırken en iyi hangi bakteri suşlarını kullanabileceğinizi okuyabilirsiniz.

Araştırmalar, bu probiyotik suşların antibiyotiklerle etkili olduğunu gösteriyor

Antibiyotikler, bağırsak mikrobiyomunu bozan ilaçlardır. Bağırsak mikrobiyomunun bozulması, tekrarlayan enfeksiyonlar ve ishal gibi yan etkilere neden olabilir. TNO, bunu önlemek için antibiyotik kullanımı sırasında hangi probiyotik suşların en iyi şekilde kullanılabileceğini araştırdı. Bir probiyotik, bağırsak mikrobiyomunu antibiyotiğin yıkıcı etkisinden koruyabilir.

Araştırmanın amacı

Hollanda Uygulamalı Bilimsel Araştırma Örgütü (TNO), araştırmayı ARTIS-Micropia ile işbirliği içinde BMC Gastroenterology bilimsel dergisinde yayınladı. Araştırmacılar bunun tekrarlayan enfeksiyon ve ishal riskini azaltacağını umuyorlar. Daha az yan etkinin bariz yararına ek olarak, daha az tekrarlayan enfeksiyon nedeniyle daha az antibiyotik tedavisi gereklidir, bu da probiyotikleri antibiyotik direncine karşı mücadelede önemli bir silah haline getirir.

Antibiyotikler bağırsakta dengesizliğe neden olur

Antibiyotikler, bakteriyel enfeksiyonlarla savaşmak için kullanılan ilaçlardır. Antibiyotik kullanımının en sık görülen yan etkisi ishaldir. Ortalama olarak, yetişkinlerin %25'i bir antibiyotik kürü sırasında ishal geliştirir. Bu yan etki, antibiyotiklerin mikrobiyomdaki çeşitliliği azaltarak ve toplam bakteri sayısını azaltarak bağırsak mikrobiyomunu bozmasından kaynaklanır. Mikrobiyomun dengesi bozulursa, patojenler bağırsakta kolonize olabilir ve ishal ve mantar enfeksiyonları gibi yan etkilere neden olabilir.

Antibiyotik kullanımının geniş kapsamlı sonuçları

Antibiyotiklerin neden olduğu kısa süreli yan etkilere ek olarak, sonuçlar daha da uzayabilir. Mikrobiyomun antibiyotik tedavisinden iyileşmesi 2 yıldan fazla sürebilir. Genç yaşta geniş spektrumlu antibiyotiklerle tedavi edilen çocuklarda obezite, astım ve diyabet riski daha yüksektir. Ek olarak, büyük ölçekli araştırmalar, genç yaşta antibiyotiklere maruz kalmanın DEHB, anksiyete ve duygudurum bozuklukları gibi psikopatolojilerin gelişme riskinin artmasıyla ilişkili olduğunu göstermiştir.

Probiyotik kullanımı için öneriler

TNO, antibiyotik kullanırken insanların diyare geliştirmesini engelleyebilecek en çok çalışılan ve en etkili bakteri türünün Lactobacillus rhamnosus GG olduğunu belirledi . Lactobacillus rhamnosus GG'nin minimum günlük dozu 2 milyar koloni oluşturan birimdir (CFU). Lactobacillus acidophilus LA-5 ve Bifidobacterium animalis ssp dahil olmak üzere geniş spektrumlu bakteri formülleri kullanılabilir . Örneğin Bifidobacterium lactis, Bifidobacterium bifidum ve Streptococcus thermophilusda klinik çalışmalarda etkili bulunmuş .

En etkili doz

Probiyotiklerin antibiyotiklerle etkinliği, uygulanan doza da bağlıdır. Lactobacillus rhamnosus GG için 2 milyar CFU'luk bir dozun etkili olduğu bulunmuştur, ancak genellikle probiyotikler için daha yüksek bir doz önerilir.

Bireysel ihtiyaçlar terapötik esneklik gerektirir

Mikrobiyomun bileşimindeki farklılıklar da dahil olmak üzere bireysel faktörler, probiyotik tedavisinin etkinliğinde ve antibiyotiğin etkisinde farklılıklara neden olur. Bu nedenle araştırmacılar, farklı probiyotiklerin uygulanmasında esnek olmayı tavsiye ediyor. Özellikle uzun süreli/kronik antibiyotik kullanımında, en etkili formülasyonu bulmak için bazen farklı probiyotik formülasyonları denemek gerekebilir.

Antibiyotiklerde profilaktik tedavi olarak probiyotiklerin etki mekanizması

Probiyotikler, bağırsak mikrobiyomundaki dengesizlikle mücadele etmek ve antibiyotik kullanımından kaynaklanan yan etkileri önlemek için birden fazla cephede çalışır. Her şeyden önce, probiyotikler ve patojenler, rekabetçi dışlama olarak bilinen bir ilke olarak, bağırsaktaki besinler ve boşluk için rekabet eder. Probiyotik suş varsa patojen baskın değildir. Ek olarak, bazı bakteri türleri patojenlere karşı savunmak için antimikrobiyaller salgılayarak probiyotiklerin bağırsaktaki dengeyi desteklemesini sağlar. Son olarak, probiyotikler bağışıklık sistemini destekleyebilir ve uyarabilir, böylece vücudun daha iyi bir bağışıklık tepkisi olur ve bu nedenle patojenlere karşı daha iyi korunur.

Uygulamada bilgi

Bilimsel araştırmalara dayanarak, bir antibiyotik kürü sırasında probiyotik kullanılması tavsiye edilir. Bu profilaktik tedavi, bağırsaktaki dengeyi destekler ve bu nedenle yan etkileri önleyebilir. En az 2 milyar CFU Lactobacillus rhamnosus GG kullanımının antibiyotiğe bağlı ishali önlemede etkili olduğu bulunmuştur. Ayrıca geniş spektrumlu bakteri ürünleri kullanılabilir. En az 5 milyar CFU'lu bir probiyotik kullanılması önerilir. Probiyotikler, antibiyotik tedavisinin tamamı boyunca kullanılabilir. Probiyotik takviyesini antibiyotiği kullandıktan en az 2 saat sonra kullanın.

Dr. Fzt. Mehmet Ünal

Dr. Fzt. Mehmet Ünal
[email protected]

Probiyotik Kullanırken Bunlara Dikkat Edin

Sindirim sistemini düzenlemeye yardımcı olan ve bu sayede bağışıklığı olumlu yönde etkileyen mikoorganizmalara probiyotik adı veriliyor. Probiyotikler bağırsağın doğal florasının hastalığa neden olan her türlü patojen yani düşman organizmaya karşı bir bariyer oluşturmasına yardımcı oluyor. Birçok çeşidi bulunan probiyotikler her sindirim problemine iyi gelmiyor. Seçilen probiyotiğin, şikayete uygunluk, savaşçı mikroorganizmaya sahip ve sayıca yeterli olması, bağırsakta sindirilebilmesi gibi özellikleri bulundurması gerekiyor. Memorial Wellness Beslenme Uzmanları, probiyotik seçiminde dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında bilgi verdi.

Sayısının yeterli olması ve doğru yerde sindirilebilmesi çok önemli

Probiyotiğin hedeflenen yararlı etkiyi gösterebilmesi için bağırsak florasına ulaşabilmesi ve oradaki zararlı flora ile yarışabilecek düzeyde canlı mikroorganizma sayısına sahip olması gerekmektedir. Seçilen probiyotik, mide asidi ve safra tuzuna dayanıklı olmalı ve bu sayede bağırsağa kadar ulaşabilmelidir. Kullanılan probiyotik kapsül şeklinde olacaksa geç salınımlı bir kapsül olmasına ve probiyotiklerin canlı olmasından dolayı son kullanma tarihine dikkat edilmesi gerekmektedir. Bazı probiyotikler ısıya karşı çok hassastır, bu ürünlerin etiketinde saklama önerisi genellikle bulunur ve mutlaka buzdolabında saklanmalıdır.

Alırkan mutlaka bir uzmana danışın

Araştırmalar bazı bakteri türlerinin belirli sorunların tedavisinde daha etkili olduğunu göstermiştir. Probiyotik kullanmadan önce şikayete yönelik olarak doğru tipte bakterileri seçmek çok önemlidir.  Lactobacillus, Saccharomyces ve Bifidobacterium probiyotiklerin en çok çalışan türledir. Bu türlerin sağlık üzerine olumlu pek çok etkisi kanıtlanmıştır. Eğer nasıl olsa zararı yok diye düşünüerek yanlış probiyotik kullanılırsa kabızlık daha da artabilir, gaz ve şişkinlik sorunu yaşanabilir veya SİBO (ince bağırsakta aşırı bakteri çoğalması) gibi rahatsızlıklar daha da şiddetlenebilir.

Probiyotik seçimi şikayete göre değişir

Bağırsaklarda çok fazla bakteri yaşamakta ve bu durum probiyotik çeşitliliğini beraberinde getirmektedir. Karşılaşılan problemlere göre kullanılması gereken probiyotikler değişkenlik göstermektedir. Örneğin; kabızlıkta, ishalde, gaz durumunda, mantarda, antibiyotik kullandıktan sonra kullanılması gereken probiyotikler farklıdır. Bazı durumlarda tek bir probiyotikten yeterli etki alınamadığında farklı probiyotiklerin birlikte kullanılması daha etkili olmaktadır.

  • Uzun süreli ishalde; Lactobacillus Rhamnosus GG, Lactobacillus acidophilusve Lactobacillus bulgaricus,
  • Yolculuk veya antibiyotik kullanımı sonucu oluşan akut isalde; Saccharomyces Boulardi, Lactobacillus Rhamnosus GG,
  • Kabızlıkta; probiyotiklerle prebiyotiklerin birlikte alınması daha etkili olabilmektedir. Bifidobacterium longum, İnülin, Lactobacillus acidophilus, Bifidobacterium lactis
  • Ülseratif kolitte; Bf. breve, Bf. bifidum ve Lb. acidophilus,
  • Mantarda; Saccharomyces boulardi ,
  • Vajinal flora için; Lactobacillus acidophilus ,
  • Gaz ve şişkinlikte bu şikayetin esas sebebine inerek probiyotik seçmek veya kombinasyon kullanmak daha doğru olmakla birlikte plantarum, Bifidobakteri, S. celevisia türleri etkilidir.

Bazı durumlarda önce tedavi olunmalı sonra probiyotik kullanılmalı

Doğru türde probiyotik seçildikten sonra, canlı bakteri sayısı yüksek olanlar tercih edilmelidir. Probiyotikler ne kadar çok canlı bakteri içerirse o kadar etkili olmaktadır ki içerideki kötü bakteriler ile savaşı kazanabilsin. Probiyotiklerin gücü ve sayısı koloni oluşturan birimlerin (CFU ) sayısı ile ölçülmektedir. Yapılan araştırmalar da göstermiştir ki CFU dozu arttıkça tedavi daha etkili olmaktadır. Peki bağırsak şikayeti olan herkes probiyotik kullanmalı mıdır? Bu durumun değişkenlik gösterebildiği durumlar mevcuttur. Bazı hastalıklarda direkt probiyotik kullanmak etkili olmayabilir. Bazen de şikayeti oluşturan esas neden tedavi edilip, doğru probiyotiği kullanmak daha başarılı sonuçlar vermektedir. Bu yüzden eğer probiyotik kullanımı yarar sağlamıyorsa sebebi altta yatan başka durumlar olabileceğinden; etkili probiyotik seçimini bir uzman eşliğinde yapmak kafa karışıklığını ortadan kaldıracaktır.

Yayınlanma Tarihi: 02 Ocak 2019


nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir