Hayalet Islığı Satın Al
Get all 22 Deadly Habits Music releases available on Bandcamp and save 50%.
Includes unlimited streaming via the free Bandcamp app, plus high-quality downloads of Endorfin (feat. Quesney & Fery), Sonu Yok (Remix) [feat. Savai & Kodes Kahra], Hainler, Örs, Şeytan Evresi, Dünyadan Kovuldu (Instrumentals), CRAFT, D.O.B.L.O., and 14 more. , and , .
Purchasable with gift card
€ (50% OFF)
Farazi V Kayra - Hayalet Islığı (Albüm Kritik)
"Seninle iftihar ediyorum, böyle albüm görmedim ben."
Modern dünyada tüketim alışkanlıkları hız ile öne çıkmakta. Bu birçok sektörde olduğu gibi müzikte de geçerli. Hızla tüketilen şarkılar, albümler, özgün ve uzun soluklu çalışmalar yerine ana akım ve çabuk tüketilebilir işlere yönelinmesini daha mantıklı (karlı) kılıyor. Bu da kaçınılmaz olarak kısırlığa sebep olmakta. Böyle bir durumda Hayalet Islığı gibi bir projeye girişmek ancak piyasadan bağımsız bir ekibin yapabileceği bir işti. Nitekim Farazi V Kayra iki yıla yayılan bir zamanda böyle bir başyapıtı ortaya koydular. "Piyasayı sallamasa" da yerli müzisyenlerin kitlelerine kıyasla daha yetişkin ve özel olan kendi dinleyicilerini fazlasıyla tatmin ettiklerini söyleyebilirim.
Türkiye'de story-telling tarzının en iyi örneklerini ortaya koyan Kayra'yı bu albümde iki şekilde değerlendirmemiz gerekli. Bunu çok basit bir şekilde story (hikaye) ve telling (burada ifadeden bahsediyorum) olarak ayırırsak işimiz kolaylaşacak. Öncelikle hikayenin ve albümün yeterli şekilde tanıtılmaması ciddi bir (albüm dışı) eksiklik. Zira yarı-buğulu bir şekilde verilen hikayenin tam anlamıyla anlaşılması zor. Burada biraz hikayeyi anlatırken albümü de değerlendirelim. Karabük özelinde bir küçük şehir hikayesi. Şimdi ile geçmiş arasında geçişler, bir zaman sonra aynı anda şehrin iki halinin de yaşanmasına dönüşüyor. İsim, mekan ve nesnelerle canlandırılan bir şehir oluşuyor manzaramızda. Kayra'nın sesinden yakın bir arkadaşını kaybetmiş birini dinliyoruz. Üç ana parçaya bölünmüş albümün Cenaze bölümü bu ölümü merkez alıyor, ancak albüm boyunca da bu ölüm aralıklarla önümüze çıkıyor. Bu açıdan albümün anahtar kelimeleri arasına ölümü yazmak gerekir. Ölümün sonrasında kahramanımız bu durumun getirdiği bir çaresizlik hissiyle güreşiyor ve kaybettiği arkadaşıyla beraber gittiği yerlerde tek başına dolaşmaya başlıyor.
<a href="seafoodplus.info" data-mce-href="seafoodplus.info">Hayalet Islığı by Farazi V Kayra</a>
Hikayenin bir diğer kolunda ise en uygun tabiriyle bir "gönül işi" mevcut. Bu gönül işi de bir ev üzerinden ifade ediliyor aslında (anahtar kelimelerimize ekleyelim; ev). Burada Kayra'nın edebi kimliğini özellikle vurgulamak gerekli. Estetik yapısını koruyarak duygusal, hüzünlendirirken arabesk rap sınıfına düşmeyen nadir MC'lerden. Tanıyanların bileceği, tanımayanların tahmin edebileceği gibi Kayra ile bir çay bahçesinde muhabbet etmek ile bir şarkısını dinlemek arasında fazla fark yok. Cümlelerini parlatmak yerine samimileşmeyi tercih edenlerden Kayra. Albümde de bu "gönül işi" alabildiğine samimi bir halde verilmiş. Yangın bölümüne gelindiğinde ise iki karakter daha sokuluyor hikayeye. Herkesin kahramanımızdan bildiği bir yangın meselesi var ki bu albüm başından itibaren aralıklarla dillenirken sonlara doğru merkeze alınıyor. Sorgu ve Da Poet albümde yangın vakasının şahidi ve faili rolleriyle bulunuyorlar. Nihayetinde ise albüm boyunca izlediği, dinlediğimiz o eve giriyor (en kaba haliyle hikayeyi anladığım/bildiğim kadarıyla anlattım).
Albümü dinledikçe kaçınılmaz olarak Bekar Evinde Kör Sinekler'le kıyasladım. BEKS'te çok daha belirgin olan hissiyat bu albümde daha puslu şekilde ifade edilmiş. Lakin yerler ve nesneler daha çok kullanılarak hikaye daha iyi temellendirilmiş diyebiliriz. Hayaletler ve yaşayanların birbirine girdiği, somut-soyut ayrımının belirsizleştiği, zaman mefhumunu içine girdikçe kaybettiğimiz; öfke, çaresizlik, hüzün, kaybetmişlik, özlem ve bir çok hissin harmanlandığı, aslında yıllardır alıştığımız Kayra'nın en iyi haliyle dinlediğimiz bir albüm oldu Hayalet Islığı, her dinleyenin kendine farklı favori şarkı seçtiği, farklı hissi sahiplendiği bir albüm.
Kayra'nın vokali geçtiğimiz yıllara göre gelişme göstermiş. Fazla heyecanlı vokali belli şarkılarda eleştiri konusu olmasına rağmen bu albümde daha sakin yorumlamış parçaları; geçmişe oranla çok daha çeşitli yorumlarla karşılaşıyoruz. Lakin büyük bir eksiklik olarak: albümdeki nakarat sayısı çok az. On beş parçanın sadece dördünde nakarat mevcut (birini Ağaçkakan seslendiriyor). Bu konu yıllardır süren bir sıkıntı aslında. Her Kayra albümündeki az sayıda nakarat olması popülerliğine de engel olan sebeplerden sayılabilir. Yine de yıllarca aynı teknikle, sıfır değişimle kariyerini sürdüren MC'lere kıyasla Kayra gibi köklü birinin hala vokal tekniğini, flow'unu geliştirmeye çalışması da (her ne kadar lirikleriyle denk bir seviyeye gelmese de) takdire şayan. Dediğim gibi, Kayra vokalini en iyi hale getirmemiş olsa da eskisinden iyi halde.
Düet listesi, ki Farazi V Kayra için yeni bir durum, albüm için özenle seçilmiş. Şu ana kadar hiç konuk almayan ikiliye bu albümde Ağaçkakan, Type Wheel, Karaçalı, Sorgu ve Da Poet eşlik ediyor ancak her biri albüme katılmış bir konuk sanatçıdan ziyade albümün bir parçası haline gelmişler. Bu uyum da albümün yukarı çeken sebeplerden. Vinyl Obscura'nın albüm genelindeki scratch'leri de sadece bir müzikal çeşitlilik yerine "mana içeren çıkışlar" olarak değerlendirilebilir. Hatta Vinyl Obscura'nın albümü daha fazla "rap" hissettirdiğini de söyleyebiliriz.
Böyle bir albümde hikaye ister istemez öne çıkıyor. Bu sebepten dolayı altyapılar gözardı edilme riskiyle karşı karşıya kalabilirdi, eğer beatmaker Farazi olmasaydı. Albümün enstürmentalini alıp dinleyenler aslında altyapıların da bir hikaye anlattığını fark edecektir. Farazi V Kayra çalışmalarında çokça alıştığımız göndermeler bu albümün hemen başında Sarhoş Palavraları Ve Nahoş Nidalar albümüne ve giriş şarkısı Muhterem Hayalet'e yapılan göndermeyle o anıları canlandırıyor. Farazi'nin sample bulma/kesme konusundaki yeteneğinin özellikle vurgulanması gerektiğini düşünüyorum. Bazen uzun, bazen saniyelik melodilerin üstünü nakış gibi işleyerek yakalıyor bizi. Hayalet Islığı albümünde Farazi'nin "teknik açıdan zayıf" şeklinde bir eleştiriyle karşılaşacak tek bir altyapısı bile yok ve şarkılar albümün sürekliliğine uygun şekilde yerine göre inişli çıkışlı, yerine göre aynı seviyede hazırlanarak konsept bir albümde sivrilen bir parçanın albümü gölgelemesi tehlikesini de önlemiş.
Davulun Sesi Vol. 2 albümünde dinlediğimiz enstürmentalinde olduğu gibi bu albümün genel sound'unda Rumeli-Balkanlar ezgisi hakim. Bunu en net şekilde şarkının adına kadar sirayet eden Dobro Vecer(iyi akşamlar) parçasında görebiliyoruz. Bu durum tabii ki de "Trakyalı" olan Farazi'den beklenebilecek bir hareket. Sample konusu ikilinin anlatımına, samimiyetine büyük katkı sağlarken aynı zamanda albümün yasal olarak piyasaya çıkmamasının da sebeplerinden biri. Zira bütün şarkılar için telif prosedürüyle uğraşmak çıkışı zaten geciken albümü hala bekliyor olmamıza sebep olabilirdi, o açıdan bandrollü olmamasının daha iyi olduğunu da söyleyebiliriz. Unutmadan albümde iki altyapıda katkı veren Savai'ye de bir parantez açalım, önümüzdeki süreçte adını çok daha fazla duymayı beklediğim bir beatmaker.
Toparlamak gerekirse Hayalet Islığı, Farazi V Kayra'nın her çalışmasında olduğu gibi "ifade derdi" çekenlerin çaresi oldu bir nebze. Kayra on yıldır olduğu gibi hala hislerimize tercüman olmaya devam ediyor. Ve çok daha etkileyici olanı bunu doğal kalmayı başararak yapmaya devam ediyor olması. Elimden geldiğince albümün kendi açımdan, benim dikkat ettiğim yönleriyle değerlendirmesini yapmaya çalıştım. Kaçınılmaz olarak atladığım, göz ardı ettiğim yerleri oldu albümün, her türlü eleştiriye ve yoruma açığım bu konuda. Yeter ki bu albümden biraz daha bahsedilsin, farklı yönleriyle değerlendirilsin. Farazi V Kayra bu albümden sonra tekrar bu kadar kapsamlı bir iş yaparlar mı bilinmez. Ancak bundan yirmi yıl sonra biri çıkıp "Mertel Kasetçilik" adında bir şarkı yapacak olursa içinde Hayalet Islığı ismini duyacağımızdan hiç şüphem yok. Dobro Vecer
Albüm Puanı:
Ömer Çakır
seafoodplus.info
&#;Benden bu kadar, katilimin gözlerinden öperim.&#;
Kemal Sunal (Korkusuz Korkak)
- Reklam Arası -
Türkçe sözlü rap müzik piyasasının yakın takipçilerinin iyi bildiği isimlerden hem Farazi hem de Kayra. Söz konusu albümde ortak bir iş çıkarmak için kolları sıvamışlardı. Kayra alışkın olduğumuz bol referanslı, eski zamana göndermelerle dolu, bulmaca gibi sözlerini kağıda dökerken; Farazi ise o sözlere yakışır akılda kalıcı beatler yaparak şarkılarını oluşturdu.
Daha önceden alışık olduğumuz Farazi v Kayra albümlerinden daha farklıydı Hayalet Islığı. İkilinin kendisinin de kabul edeceği üzere bu zamana kadar yaptıkları en detaylı işti ve muhtemelen bundan sonra bu kadar detaylı bir iş yapmayacaklardı. Hayalet Islığı baştan sona dinlendiğinde, bir filmin verdiği heyecanı kurgusuyla yaşatabilecek kusursuza yakın bir albüm. Temelde bir intro, ardından üç farklı bölümde ele alınacak on üç farklı şarkı ve bir outro olarak dizayn edilmiş albüm sadece müzikal bir şölen yaratmakla kalmayıp ölümün etrafında çevrelenmiş benzersiz de bir hikaye anlatıyor.
- Reklam Arası -
Dokunmayarayaparsın
&#;Gerçek olmadığımı görmek istedin becerdin.&#;
Farazi v Kayra
Albümün girişinde bizi Dokunmayarayaparsın karşılıyor. Şarkı aslında bu noktadan sonra tanık olacağımız şeylerin ufak bir çalakalem anlatımı ve biraz da ikilinin sevilen şarkılarından &#;Muhterem Hayalet&#; adlı parçaya bir selam gönderme olarak adlandırılabilir. Fakat bir intro için bile bu kadar detaylı sözler ve bu kadar benzersiz bir beat yapıldığını görmemiz albümün kalanında bizi nelerin beklediği hakkında çok güzel bir fikir veriyor.
- Reklam Arası -
Cenaze
&#;Seninle iftihar ediyorum, böyle yangın görmedim ben&#;
Farazi v Kayra
Cenaze, albümün üç temel kısmından ilki. Ölüler Konuşamaz, Kolonya ve Merhumun Çalıntı Gölgesi adlı üç şarkıdan oluşan bu kısımda hikayeye ufak bir giriş yapıyoruz. Hikayenin bir ölüm üzerine kurulu olduğu bu kısımda çok net anlaşılıyor. Bir cenazede olması gereken her şey sözlerin içerisine benzersiz bir şekilde serpiştirilmiş. O cenaze ortamını hissetmemiz için gereken her şey Kayra tarafından yaratılmış ve Farazi&#;nin altyapılarıyla desteklenmiş durumda. Albümün bu bölümünde, aslında bir yakını ölen herkesin karşılaştığı inkar durumuna da çok başarılı bir şekilde değiniliyor. Kayra &#;Bu helvalar neyin nesi?&#; derken aslında ölümü kabullenmediğini, bunun gerçek olmadığını ve yarın hayatın kaldığı yerden devam edeceğini düşündüğünü satır aralarında bizlere gösteriyor. Ölümün gerçekliğine kendimizi kaptırmadan önceki o umursamazlığımızı en iyi şekilde gözler önüne seriyor. Ve filmin ilk sahnelerini bizlerle buluşturuyor aslında. Bu inkarı resmederken hepimizin geçmişinden katalitik sobaları, portakal kabuklarını da bizlere hatırlatıp nostaljik hatıralar ile zamanın aslında ne kadar hızlı akıp gittiğini bize hatırlatıyor.
Mevsim Olmayan Mekanlar
&#;Sürekli kontra, yalnızız defansta&#;
Farazi v Kayra
Mevsim Olmayan Mekanlar, albümün en uzun bölümü. Fotoğraflarda Ölümü Görüyorum, Ayaz Meyhanesi, Bir Fotoğrafın Rüyası, Bir Eve Hangi Gün Gidilmez, Unutulanlar ve Kar adlı altı şarkıdan oluşan bölümde bizi artık ölümün gerçekliğini kabul etmiş bir Kayra karşılıyor. Konuk sanatçıların büyük destekleriyle albüm veya sözünü ettiğimiz film en üst noktasına ulaşıyor tam bu bölümde. Artık heyecanın doruklara vardığı tüm duyguların tavan yaptığı herkesin kendisinden bir şeyler bulduğu kısımda buluyoruz kendimizi. Kayra&#;nın neredeyse her şarkısında yaptığı nostalji ile birleşince bu duygu, durumu bir şarkı dinlemekten çok duygusal bir filmde acıklı bir ölüme tanık olmuş gibi hissettiriyor bizi. Bir yandan &#;Bir eve hangi gün gidilmez?&#; gibi cevabı her yöne çekilebilecek sorular sorarken, bir yandan da Edip Cansever gibi edebiyatımızın usta isimlerine selam çakıyor bu bölümde Farazi ve Kayra.
Bu bölümün sonuna geldiğimizde, bir eve cenaze günü gidilmeyeceğini çünkü o gün bize kapıyı açacak kimsenin olmadığını anlıyoruz. Bu gerçeği Kayra ile beraber kabulleniyoruz. Bize de &#;Başkalarından kalma tüm ceketler askılarda sallanıyor.&#; Ve kendimizi, sebebini aramaya hazır buluyoruz. Ölüm bir gerçek ama bu seferkinin nedeni ne derken kendi kendimize, bir sonraki bölüm bizi karşılıyor.
Yangın
&#;Asık surat canımı yakar
Sandığımdan Avanak Apti&#;yi gerçek
Sandığımdan herkes babam gibi gülecek&#;
Farazi v Kayra
Yangın bölümünden hemen önce bizi &#;Vakitsiz&#; adında kısa bir şarkı biraz dinlendiriyor. Şimdi sebebi aramaya kendimizi hazır hissediyor ve yangınla karşılaşıyoruz. Albümün aslında merkezine yerleştirilmiş bir olgu olduğunu hatırlıyoruz yangının. Hemen her şarkıda buna referanslar olduğunu hatırlıyoruz içten içe. İki parmağı yanan üç parmaklı eldiveni, iftihar edilen yangınları getiriyor aklımıza bu bölüm. Ve albümün merkezindeki ölümün sebebinin yangın olduğunu anlıyoruz. Bölüm; Sakin, Sandığımdan Herkes Babam Gibi Gülecek ve 15 Eylül adında üç parçadan oluşuyor ve baba figürünü, yangını ve ölümü tekrar yakından inceleme fırsatı buluyoruz. Söylenecek her şey neredeyse söylenmiş, cenaze toprağa verilmişken albüm son çırpınışlarını outro ile yapıyor.
Dobro Vecer*
&#;Gözlerini kapat, beni göremezsin, ama ben varım, buradayım.&#;
Dobro Vecer, albümün dinleyenleri selamlama şarkısı gibi bir görev görüyor. Nispeten uzunca bir şarkı gibi gözükse de aslında uzun bir şarkı değil, tek bir şarkının içerisine gizlenmiş iki farklı şarkıdan oluşuyor Dobro Vecer. Hırvatça &#;iyi geceler&#; anlamına gelen şarkı albümün vedasını simgeliyor. Fakat bahsettiğimiz o iki şarkı arasında yerleştirilmiş tam kırk saniye süren bir sessizlik var. İşte o sessizlik tam on dört şarkıdır hikayesini dinlediğimiz cenazenin kırkının çıkmasını temsil ediyor. Bu detay bile albümün ne kadar özenle düşünülmüş ve oluşturulmuş olduğunun en büyük kanıtı. Herkes albüm bitti sanarken bir kayıt hatası varken sadece kırk saniye sabredecek gücü kendinde bulanlara bir ödül niteliğinde bir şarkı gizlediğini görüyoruz ikilinin. Ölümü bu kadar merkezde tutan bir eserde sabrın teşvik edilmesi hatta ödüllendirilmesi de bir diğer dinleyeni işin içine katma durumu olarak karşılıyor bizi. Ölüme karşı sabırla güçlendiğimizi ispatlamamızı istiyor albüm. İspatlarsak da her şeyin yeni başladığını bize gösteriyor.