ezan okunmadan 10 dakika önce namaz kılınır mı / Ezan okunmadan kılınan vakit namazı geçerli olurmu, iadesi gerekirmi?

Ezan Okunmadan 10 Dakika Önce Namaz Kılınır Mı

ezan okunmadan 10 dakika önce namaz kılınır mı

Ezan okunurken namaz kılınır mı? Ezan bitmeden namaz kılınır mı?

Sünnet olan ezanı dinleyip bittikten sonra namaz kılmaktır. Ancak ezan okurken veya hemen ezan bitiminde namaza başlanırsa; vakit girmiş ise kılınan namaz geçerli olur. Ancak vakit henüz girmemiş ise,namaz geçerli seafoodplus.info namazın kabulünde vaktin girmiş olması şarttır. Bu durumda takvimdeki namaz vakti (temkinli) baz alınarak kılınan namaz ezandan önce,veya ezan esnasında da kılınmış olsa geçerli olur. Sadece ezana itibar edilmez. Zira bazı camilerde ezan dakika farkı ile erken okunabiliyor. İhtiyatlı olmakta fayda vardır.

EZAN OKUNURKEN NAMAZ KILINIR MI?
Ezanı dinleyip, ezan bittikten sonra namaza başlamak en güzelidir. Ancak ezan bitmeden namaza başlayanın namazı geçerlidir. Önemli olan vaktin girmesidir. Vakit girdikten sonra ezan okunmadan ya da ezan okunurken kılınan namaz geçerlidir. Bu durumda takvimdeki namaz vakti (temkinli) baz alınarak kılınan namaz ezandan önce,veya ezan esnasında da kılınmış olsa geçerli olur. Sadece ezana itibar edilmez. Zira bazı camilerde ezan dakika farkı ile erken seafoodplus.infotlı olmakta fayda vardır.

SAHURDA EZAN OKUNURKEN YİYİP İÇMEK ORUCU BOZAR MI?

Diyanet İşleri Başkanlığının yapmış olduğu açıklamalara göre Ramazan ayında sahura kalkan ve o günün orucuna niyetlenmek isteyen kişilerin sahurda sabah ezanının okunmasına kadar geçen süre içerisinde istediklerini içip yiyebilirler. Ancak sahur vaktinde sabah ezanının okunması ile birlikte bir şey yenmeyeceği gibi su da içilmez. Bu nedenle ezan okunduğunda niyet edilerek oruca başlanmalıdır. Ramazan ayında sabah ezanı okunmasıyla oruca başlama vakti de başlamış olur. Vakit girdiğinde bir şeyler yemek ve içmeye devam etmek orucu bozar.



Oruca başlama vakti olan imsak, aynı zamanda sabah namazının kılınma vaktinin başlangıcını teşkil eder. Yani oruca başlarken sabah namazının vakti de girmiş bulunur. İmsak vaktini bildiren delil, şu hadislerdir: Abdullah B. Ömer şöyle demiştir: "Resulullah (asm) şöyle buyurdu:

"Bilal ezanına gece okuyor. Abdullah ibn Ümmi Mektûm ezan okuyuncaya kadar yiyiniz, içiniz." Hadisi nakleden kişi der ki: İbn Ümmi Mektûm gözleri görmeyen bir kimse idi. Kendisine; "sabah oluyor" denmedikçe ezan okumazdı." (Buhârî, Müslim, Tirmizî, Nesaî, Ahmed b. Hanbel)



Haber ile daha fazlasına ulaşın:

Gündem

Diyanet'e göre ezan okunmadan sabah namazı kılınır mı? Diyanet'e göre ezan okunurken namaz kılınır mı?

Diyanete göre ezan okunmadan sabah namazı kılınır mı? Diyanete göre ezan okunurken namaz kılınır mı? konusunda detaylı incelemeler yapıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı da Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı vasıtasıyla Ezan okunurken namaz kılınır mı? konusunda fetva yayınladı. Peki, Diyanete göre ezan okunmadan sabah namazı kılınır mı? Diyanete göre ezan okunurken namaz kılınır mı?

DİYANETE GÖRE EZAN OKUNMADAN SABAH NAMAZI KILINIR MI?

İslam âlemi için farz olarak buyurulan beş vakit namaz vardır. Bunların yanı sıra Cuma namazı da farz olarak kabul edilir. Sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazı ister evde ister camide kılınabilmektedir. Ezanı dinleyip ezan bittikten sonra namaz kılmak en güzeli ve doğru olanıdır. Ancak ezan okunduğu an vakit girmiş sayılır ve kılınan namaz kabul olunur. Vakit girdikten sonra ezan okunmadan ya da ezan okunurken kılınan namaz geçerlidir.

Sabah ve cuma namazı dışında namaz kılarken vaktin çıkmasının o namazı bozmayacağı konusunda âlimler görüş birliği içindedir. Sabah namazında ise güneş doğarken namaz kılmayı nehyeden hadislere dayanan İmam Ebû Hanîfe, güneşin doğmasının kılınmakta olan namazı bozacağını söylemiştir. Bunun yanında İmam Ebû Yûsuf ve Muhammed son oturuşta teşehhüd miktarı oturulmuşsa namazın bozulmayacağını ifade etmişlerdir.

DİYANETE GÖRE EZAN OKUNURKEN NAMAZ KILINIR MI?

ir namazın vakti girdikten sonra öncelikle o vaktin namazını kılmak daha uygun olmakla birlikte, o vaktin namazını kaçırma tehlikesi olmadığı sürece, öncesinde kaza namazı kılınabilir. Buna binaen sabah namazının sünnetini kıldıktan sonra güneşin doğmasına henüz vakit varsa bu arada kaza namazı kılınabilir.

Fecrin doğuşundan sonra sabah namazının iki rekat sünneti dışında sünnet ve nafile namaz kılınmaz. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.s.), namaza olan düşkünlüğüne rağmen fecrin doğuşundan itibaren sabah namazının iki rekat sünneti dışında namaz kılmamıştır (Mevsilî, el-İhtiyâr, I, ).

Hz. Peygamberin (s.a.s.) sabah namazından sonra güneş bir mızrak boyu oluncaya kadar, ikindi namazından sonra ise güneş batıncaya kadar nafile namaz kılmayı yasakladığı rivayet sebebiyle (Buhârî, Mevâkitu's-salât 30) sabah namazını kıldıktan sonra nafile namaz kılmanın mekruh olduğu kabul edilmiştir (Merğînânî, el-Hidâye, I, ).

seafoodplus.info - Gündem

Diyanet İşleri BaşkanlığıDin İşleri Yüksek KuruluHaberler

NAMAZ VAKİTLERİYLE İLGİLİ HÜKÜMLER

Arama:     

TERTİP ÜZERE KILINAN NAMAZLAR &#;&#; Sabah Namazının Vakti

İnsan ancak, vaktin girdiğinden emin olduğunda veya iki adil şahidin bunu bildirdiğinde, namaz kılmaya başlayabilir. Dakik olarak namaz vaktine riayet ettiğine emin olduğumuz kişinin ezanına veya haberine güvenildiği taktirde bir kişinin haberi de yeterlidir.

Kör veya hapiste olan ve vaktin girdiğine emin olamayan kimseler, vaktin girdiğine emin olacakları şekilde namazı geciktirmeleri gerekir. Bulut, toz bulutu gibi doğal bir engelden dolayı, vaktin girdiğine emin olunamayan durumlarda da, ihtiyaten farz olarak hüküm aynıdır.

Açıkladığımız yollardan biriyle kendisine namaz vaktinin girdiği kesinleşen kimse, namaz kılmaya başlar ve namaz esnasında namaz vaktinin girmediğini anlarsa, namazı batıldır. Namazdan sonra, namazın tamamını vaktinden önce kıldığını anlarsa, yine namazı batıldır. Namaz esnasında vaktin girdiğini anlarsa veya namaz bittikten sonra, namaz kıldığı anda vaktin girmiş olduğunu anlarsa namazı sahihtir.

İnsan ancak, namaz vaktinin girdiğinden emin olduktan sonra namaza başlaması gerektiğinin farkında olmaz; ama namazdan sonra namazın hepsini vaktinde kıldığını anlarsa, namazı sahihtir. Ama namazın bütününü vaktinden önce kıldığını veya önce mi, yoksa vaktinde mi kıldığını bilmezse namazı batıldır. Hatta namazdan sonra, namaz esnasında vaktin girmiş olduğunu anlasa dahi, namazını yeniden kılmalıdır.

Vaktin girdiğinden emin olup namaza başlar ancak namazda iken vaktin girip girmediğinden şüpheye düşerse, namazı batıl olur. Ama namazda iken, vaktin girdiğinden emin olur ancak namazın şimdiye kadar kıldığı kadarının vakit içinde olup olmadığından şüpheye düşerse, namazı sahihtir.

Namaz vakti öylesine dar olur ki bazı müstehap-ların yapılması durumunda, namazın bir miktarı vakit dışında kılınacak olursa, o müstehaplar yapılmamalıdır. Örneğin, kunut okunduğunda namazın bir miktarı vakit dışında kılınacaksa, kunut okunmamalıdır. Eğer müstehap ameli yaparsa; en azından namazının bir rekâtı vaktinde kılınmışsa, namazı sahih olur.

Sadece bir rekât namaz kılınacak kadar vakit kalırsa, namaz eda niyetiyle kılınmalıdır. Ancak bilerek bu zamana kadar namaz geciktirilmemelidir.

Yolcu olmayan kimsenin akşama sadece beş rekât kılabilecek ölçüde vakti kalırsa, öğlen ve ikindi namazlarının her ikisini de sırasına göre kılmalıdır. Eğer daha az vakit kalmışsa, yalnızca ikindi namazını kılmalı ve sonra öğlen namazını kaza etmelidir. Gece yarısına beş rekât kılınacak kadar vakit kalırsa, akşam ve yatsı namazları sırasıyla kılınmalıdır; eğer daha az vakit kalırsa, önce yatsı namazı ve daha sonra akşam namazı kılınmalıdır. Ancak farz ihtiyat gereği akşam namazı eda ve kaza olduğu niyet edilmeksizin kılınmalıdır.

Yolcu olan bir kimsenin akşama, üç rekât namaz kılacak kadar vakti kalırsa, öğlen ve ikindi namazını sırasıyla kılmalı ve eğer daha az vakti kalırsa, sadece ikindiyi kılmalı ve daha sonra öğleni kaza etmelidir. Gece yarısına dört rekât namaz kılacak kadar vakit kalırsa, akşam ve yatsı namazını sırasıyla kılmalıdır. Üç rekât namaz kılacak kadar vakit varsa, önce yatsı namazını kılmalı, böylece akşam namazının bir rekâtını vaktinde yerine getirmiş olur. Eğer üç rekâttan daha az vakit kalırsa, yalnızca yatsıyı kılmalı ve daha sonra eda ve kaza olduğunu niyet etmeksizin akşam namazını kılmalıdır. Eğer yatsıyı kıldıktan sonra, gece yarısına bir rekât veya daha fazla kılınacak kadar vakit kaldığı anlaşılırsa, hemen akşam namazını eda niyetiyle kılması gerekir.

Namazın ilk vakitte kılınması, müstehaptır. Bu konu özellikle tavsiye edilmiştir. Vaktin evveline ne kadar yakın olursa daha iyidir. Fazilet vaktinin geçmemesi şartıyla, cemaatle kılınması gibi iyi bir yönü olursa, geciktirmenin sakıncası yoktur.

Vaktin evvelinde namaz kılmak istediğinde özrü olduğundan dolayı teyemmüm ederek namaz kılması gereken kimse, vaktin sonuna kadar özrünün ortadan kalkacağından ümidini keserse veya geciktirirse teyemmüm dahi alamayacağını bilir veya buna ihtimal verirse, vaktin evvelinde teyemmüm ederek namaz kılabilir. Ama özrünün kalkmasından ümidini kesmezse, özrü kalkana veya ümidini kesene kadar sabretmelidir. Sonra da özrü kalkmazsa vaktin sonunda namazını kılmalıdır. Namazın sadece farzlarını kılacak kadar beklemeğe gerek yoktur. Örneğin ezan, ikame, kunut gibi müstehapları yapmak için de vakti varsa, teyemmüm edebilir ve müstehapları da yerine getirebilir. Teyemmüm dışındaki diğer özürlerde, özrünün ortadan kalkacağından ümidini kesmese dahi vaktin başlangıcında namazını kılabilir. Vaktin ortasında özrü kalkarsa, bazı yerlerde namazını yenilemesi gerekir.

Namaz hükümlerini bilmeyen ve bu yüzden de sahih bir şekilde namazını kılamayan veya namazdaki şüphelerin hükmünü bilmiyorsa; bu hükümlerden biriyle namazda karşılaşacağını ve öğrenmediği için bir farzı terk etmek zorunda kalacağına veya harama bulaşacağına ihtimal verirse, bunları öğrenmek için namazını geciktirmelidir. Ama doğru bir şekilde namazını kılacağını ümidiyle namaza başlar, namazda da böyle bir durumla karşılaşmazsa, namazı doğrudur. Fakat hükmünü bilmediği bir konuyla karşılaşırsa vazifesi olduğuna ihtimal verdiği iki taraftan birine amel etmeli ve namazı tamamlamalıdır. Daha sonra hükmü sormalı, batıl olmuşsa namazını yenilemeli, doğru ise iade etmesine gerek yoktur.

Namaz için vakit müsait olur, alacaklı da alacağını isterse mümkün olduğu takdirde önce borç verilmeli ve daha sonra namaz kılınmalıdır. Yine acele yapılması gereken farz bir işle karşılaşılırsa, önce o iş yapılmalıdır. Meselâ, caminin necis olduğu görülürse, önce cami temizlenmeli ve daha sonra namaz kılınmalıdır. Böyle bir durumda önce namaz kılınırsa, günah işlenmiş olur; ama kılınan namaz sahihtir.

TERTİP ÜZERE KILINAN NAMAZLAR &#;&#; Sabah Namazının Vakti

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir