Eşe ve Sevgiliye İğleneleyici Sözler
Söz gümüş, sükût altınsa; hak edene sövmek pırlantadır!
Ayaklarıma takılanlarla değil, kafama takılanlarla meşgul olurum!
Hainlik yaparak gittikleri bu yüreğe, gün gelecek helallik isteyecekler yüzsüzce. O zamanda susmak yerine, tüküreceğim suratlarına!
Etme sırtını duvardan başkasına emanet, en kralının bile içinde vardır bir nebze ihanet.
Edebim el vermez edepsizlik edene. Susmak en güzel cevap, edebi elden gidene.
Parmak ay’ı gösterdiği zaman, parmağa değil ay’a bakmak gerek.
Silginiz kaleminizden önce bitiyorsa, yanlışınız çok demektir.
İnsanlar sahte olduktan sonra, biz gerçekleri yazsak ne yazar!
Seni hiç unutmadım inanır mısın? Yediğim salatada bile arar oldum. Bir hıyarın eksikliği bu kadar mı belli olur.
Yüreğine giden bir bilet kes, cam kenarı değil; can kenarı olsun!
Bir zamanlar uğruna dünyaları yakardım, şimdi kibrit bile çakmam!
Hani olmazsa olmazımsın demiştim ya. Artık olsan da bir, olmasan da…
Çözemedim bazılarını; Uzaktan mı adamlar, adamlıktan mı uzaklar?
İnsanlar yanlış yapabilirler, yalnız büyük insanlar yanlışlarını anlarlar.
Şurada burada güçlü adımlarla dolaşmaktansa doğru yolda sekerek yürümek daha iyidir.
Kendilerine yardım etmeyen insanlara yardım etmeğe çalışmak faydasızdır.
İnsan bilmediği şeylerden korkar, senin bilinecek bir tarafın bile yok.
Bana akıl verirken kalanı size yetmeyecekse benim için risk almayın derim.
Duydum ki benden nefret etmişsin eğer seni düşünecek vaktim olsaydı bende senden nefret ederdim.
Artık herhangi bir hayale kucak açmayacak kadar yorgunum.
Gel bu gece kaybettiklerimize içelim; ben sana, sen şerefine!
Benim olmaman sorun değil, önemli olan umurumda değilsin!
Saygıda kusur ettiysem, vardır bir bildiğim!
Çayın şekersizine; insanın da şerefsizine alışamadım gitti!
Kuruşu kuruşuna hesapladım seni. İnan 5 para bile etmedin.
Bir zamanlar toz konduramadıklarım, şimdi kirden görünmez olmuş.
Notunu verdiğim insanı bir daha sözlüye kaldırmam!
Ben huzur aradım sen kusur. Şimdi bensiz kudur!
Noktayı koyduğumda ne senden bir eser kalacak, ne de bende bir kelime kalacak…
İstediğin kadar uzağa git! Hep aynı gökyüzünü paylaşacağız.
Çok şeye kırılıp “Bir şeyim yok” diyenlerdenim işte…
Kıskanmak yerine, örnek almayı deneseniz belki içten içe büyüyen fesatlığınız da son bulur. Deneyin.
Söz gümüş sükut altınsa hak edene sevmek pırlantadır.
Huzur lazım, kaçmak lazım bir kış günü…
Adamında demlenmişi olacak, ortalık sallama kaynıyor.
İlla köpek olcam diyorsanız. Sadakati öğrenin havlamayı değil.
Doğru olanı yaptığımda kaybettiğim kim varsa yolu açık olsun!
Her şeyi bilmene gerek yok haddini bil yeter.
Attığınız ya da atacaklarınız kazıkları saklıyorum, saklıyorum ki gün gelip bana döndüğünüzde sizi ağırlayacak yerim olsun.
Beni sevmeyen herkese sonsuz teşekkürlerimi yolluyorum. Merak etmesinler ben de onları sevmiyorum.
O kadar yoruldum ki artık hiçbir şeye şaşırmıyorum.. Ve umurumda değil hiç kimse, Ne halim varsa görmekle meşgulüm…
Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır.
Biraz insan ol diyeceğim ama, seni de zor durumda bırakmak istemiyorum…
Kimsenin umudunu kırma! belki de tek sahip olduğu şey ‘o’dur..
Herkesin istediğini yapabileceği bir yerde hiç kimse istediğini yapamaz.
İnsanın yapabileceği en büyük fenalık, kendisine olan güvenini kaybetmesidir.
Tekme yiyen köpeğin dişleri daha sivridir.
Gerçeği insanların ölçüleri ile değil, insanları gerçeğin ölçüsü ile tanı.
Tereddüt edersen bacakların seni taşımaz. ‘Yürüyeceğim’ de, bas ve yürü !!
Sevgililer, güzelliğe zamanla alışıp onu gözleriyle değil duygularıyla görmeye başlarlar.
Kalbin, mantığa sığmayan ayrı bir mantığı vardır.
Bir düşmanı bağışlamak, bir dostu bağışlamaktan daha kolaydır.
Bazıları iyi bir küfrü hak etmek için o kadar çok emek veriyor ki, ‘emeklerine saygı duyuyorum!
14 Şubat’ta sevgilimle yemeğe çıkacağız, oradan sonra parti falan kopacağız. Şaka şaka sevgilimiz mi varda gezeceğiz, evde oturup çayla bisküvi yiyeceğiz.
Karakterim ve tavrımı birbirine karıştırmayınız! Karakterim “kim olduğumla” ilgilidir, tavrım “sizin kim olduğunuzla.”
Yol vermek sadece trafikte işe yaramaz, hayatınızdaki ‘gereksizler’ için de kullanın.
Laf sokma kapak olursun, yalvarma köpek olursun, delikanlı ol belki yanımda yer bulursun…
Kaç lisan bilirsen bil, terk edilmeyi yüreğine tercüme edemeyeceksin…
Hiç bir zaman yüksekte görmedik kendimizi, sadece gereksiz insanlar için düşürmedik seviyemizi.
Fırtınanın şiddeti ne olursa olsun, martı sevdiği denizden asla vazgeçmez unutma…
Öfkenin ateşi önce sahibini yakar, sonra kıvılcımı düşmana ya varır ya varmaz.
Kötü haberlerin kanatları vardır. İyi haberlerin ise ayakları dahi bulunmaz.
Yeryüzü taşla doludur. Ama pek azı boyunlara kolye olur.
En önemli vazifemiz; kulaklarımızı, söylediklerimizi duymaya alıştırmamızdır.
Pencereden bakan dışarısını görür. Pencereye bakan ise camın kirini.
Devler gibi eser vermek için karıncalar gibi çalışmak gerekir.
Erişmek istedikleri bir hedefi olmayanlar, çalışmaktan da zevk almazlar.
İnsanı hayvandan ayıran akıldır. İnsan, akıldan uzaklaştığı zaman hayvan ortaya çıkar
Sende haklısın… Adamlığın kadar konuş dedim diye bu susmalar…
Trip atmayan kız köpüksüz Türk Kahvesine benzer. Hep bir eksik hep bir tatsız.
Bir kadının yüzünde taşıdığı ifade, sırtına giydiği elbiseden daha önemlidir.
Ben en azından katilimi tanıyorum. Fakat sen bir gün sevilmediğin bir yürekte, kim vurduya gideceksin…
Ben seni seviyorum amalarına karşılık, ama ben seni seviyorumlarım vardı, gittikçe devrikleşti sildim hepsini.
Ben konuştum sen duymak istemedin. Şimdi sen konuşmak istiyorsun. Özür dilerim. Bu lisani bilmiyorum.
Eğer benimle herhangi birinin arasında seçim yapmakta zorlanıyorsan; onu seç. Çünkü ben bir seçenek değilim!
Ben seninle toprağa girerim diyenleri çok gördüm, öyle diyenleri toprağa hep yalnız gömdüm.
Kırgınlığım lunaparkta unutulmuş bir çocuğun nefreti kadar, sorun atlı karıncalar değil, arkamdan dönüp duran dönme dolaplar.
Kızlar erkeklerin “gelirlerine” erkekler kızların “giderlerine” baktığı sürece, biri gelir biri gider.
Ayrılık, sevdanın merhemi olduğu gibi öfkeyi de kini de azaltır.
Kimileri toprak kadar kıymetli, kimileri bir ot kadar değersiz… Herkes bir şekilde yaşıyor işte. Kimileri şerefli, kimileri şerefsiz.
Her yüzüne güldüğüm kendini değerli sanmasın! Ben sadece gülmeyi seviyorum.
Siz hala kumarda kazanan aşkta kaybeder yalanına inanın! Unutmayın ki; kumarda kazananlar aşkı satın alıyorlar.
Yanımda olması gerekenler zaten yanımda, defolup gidenler kimin umurunda.
Hani derdin ya ‘yeryüzündeki hiç bir varlık beni senden ayırmaz’ diye, ya çok merak ediyorum yeni sevgilin uzaylı mı?
Kendini dünyalar kadar değerli zannedenlere kısa bir not: Dünya beş para etmiyor.
Kimse vazgeçilmez değildir. Kır kalbimi gönlün olsun. Al her şeyi gözün doysun. Şimdi başka manitalarlayım bu da sana kapak olsun…
Kaçanların değil savaşanların hakkıdır güzel günler…
Benden umudu kes artık, senden sonra içimdeki hayvan sevgisi azaldı.
Ezan oldum dinmedim, bayrak oldum inmedim. Şehit oldum ölmedim.
Ölüp de ölmeyene, ölüm cana minnettir. Ey hak için can veren, ölümün ne nimettir. (Necip Fazıl Kısakürek)
Allah üstünlük bakımından gözyaşını şehitlerin kanı ile eş tuttu.
Koltuğa yan gelip yatanlara ceset, vatan uğrunda can verip yatanlara şehit denir!
Vatan için ölmekse kaderim, böyle kaderin ellerinden öperim.
Git evladım yıllarca ben oğulsuz kalayım. Şu yaralı bağrıma kara taşlar çalayım. Hadi yavrum hadi git ya gazi ol ya şehit.
Toprağını sıksan şehit kanı çıkacak ülkemde bu kadar kansız türedi.
Sahipsiz vatanın batması haktır sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır.
Yetmiş milyon gül dalı. Bu yurt Türk’ün öz malı, yine Türk’ün kalmalı, diyen yiğit dilleriyiz.
Ölürsek şehit, kalırsak gazi!
Bizim dirimiz asker, ölümüz şehittir. Sizin diriniz kalleş ölünüz leştir…
Sizden birinizi karınca ısırdığı zaman ne kadar acı duyarsa “Şehit” olan kimse de ölüm acısını ancak o kadar duyar.
Ben Türk’üm…Türk esir olmaz. Türk Devletsiz olmaz. Türk Bayraksız olmaz. Türk Ezansız olmaz. Türk Hürriyetsiz olmaz.
Bir elimde silah, birinde Kuran… Geldi diyorlar bak şehitlik sıran!
Al Bayrak uğruna can veren Mehmedim.. Helal et hakkını bizlere..
Şahsınıza fenalık eden bir düşmanı affediniz. Lakin vatanınıza, milletinize fenalık eden bir kimseyi asla affetmeyiniz.
Herkes gönlünü ferah tutsun, bir kurtuluş savaşı daha kaldırır bu ülke.
Vatan için yaşayıp öldünüz; siz toprağa değil, kalplere gömüldünüz.
Dağların tepesine, eşkıyanın alnına, kızların kalbine ölümsüz Mehmetçik yazacağım.
Dün gece derin bir uykuya daldım, çok güzel bir rüyayla sabah uyandım. Sen ise vatan derdindeymişsin MEHMEDİM şehit olmuşsun çok utandım…
Biz korkak değiliz ki saklanalım, biz çakal değiliz ki kaçalım, biz kahpe değiliz ki sırtından vuralım. Biz TÜRK’üz Kardeşim.
Malını müdafaada öldürülen şehiddir, ırz ve namusunu müdafaa ederken öldürülen şehittir, nefsini müdafaada öldürülen şehittir…”
Perdeyi araladığınızda, Güneşi esirgemiyorsa gökyüzü, O güzel günlerin bedelini ödeyen şehitler vardır.
Bir polis şehit düştüğü için “Menemeni yakın!” diyen MUSTAFA KEMAL’i özledi.
Ayakta ölmek diz üstü yaşamaktan onurludur. Ne mutlu VATAN uğruna can verene!
Ağlıyor bu gece… Acın yürek yakıyor şehit anası “ANAM” sen üzülme o bir damla kan yerde kalmayacak!!
Şehidin anası çekmesin acı derdi varsa bulunmalı. İlacı şehidin anası olur baş tacı şehit anasına evlat olmalı.
Şehit mi düştü asker? Cennet koktu da her yer
Gene hangi duayı okudun anne. Vurulduğum yerde güneş açtı. Yine mi ağlıyorsun anne. cennetime yağmur yağdı..
Vatanımız için şehit olmuş askerim. Milletçe ağlıyoruz acımız çok derin. Bitmeli bu terör içimiz olmalı serin. Şehitler ölmez vatan bölünmez.
Kurşun oruç bozmaz şehidim. Sen bugün ALLAH katında iftara davetlisin!
Nasıl öldü dedim nasıl ben ona, Mehmetler ölmez, Şehitler ölmez. Öldü denilmezmiş şehit olana Mehmetler ölmez, Şehitler ölmez.
Nasılsın diye sorma, ülkem gibiyim işte, bir yanım kan, bir yanım gözyaşı..
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd’i… Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Senin kanınla yoğruldu bu kutsal topraklar senin kanınla yeşerdi nefes aldığımız bu ağaçlar gözün arkada kalmasın, ey şehidim!
Bu vatanın ekmeğini yediğimiz gibi, uğruna kurşun yemesini de biliriz!
Bu vatanın ekmeğini yiyip ihanet edenler, elbet bir gün ekmek yedikleri yerden kurşun da yerler.
Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak, eğer uğruna ölen varsa vatandır!
Siz hiç villadan çıkan şehit cenazesi gördünüz mü? Ben görmedim..
Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor.. Bir hilâl uğruna Ya Rabb ne güneşler batıyor..
Vatanımıza, Ezanımıza, Bayrağımıza uzanan elleri Kahhar ismi Şerifinle kahreyle, onlara fırsat verme Ya Rabbi…
Her şeyin hayırlı olanını ancak sen bilirsin hakkımızda hayırlısını nasip eyle, hakkımızda hayırlı olana gönlümüzü razı eyle… Amin
Ya Rabb yalnız sana kulluk eder, yalnız senden yardım bekleriz. Ülkemizin şu zor günlerinde yardımını bizden esirgeme Askerimizi, polisimizi, güvenlik güçlerimizi her türlü hain saldırıdan Sen muhafaza eyle..
Şu an dağda, sınırda, ovada, çamurda, karda, kışta, zemheride, ayazda bu vatan için nöbet bekleyen askerlerimize, polisimize ve bütün güvenlik güçlerimize yardım et Allah'ım Onları koru ya Rabbim
Şehitlerimizden ve geride kalan gazilerimizden razı ol Allah'ım
Gözü yaşlı, başı dik, onurlu gururlu şehit annelerine minnettarız. Onların evlatları bu vatan için şehit düştü. Onların gönüllerine huzur ver ya Rabbim
Allâh’a îman etmek ve Allah yolunda cihat, amellerin en faziletlisidir. Hz. Muhammed (S.A.V)
Sizden biriniz, karınca ısırmasından ne kadar acı duyarsa, şehit olan kimse de ölümden ancak o kadar acı duyar. Hz. Muhammed (S.A.V)
Allah Teâlâ’dan bütün kalbiyle şehitlik dileyen bir kimse, yatağında ölse bile, Allah ona şehitlik mertebesini ihsân eder. Hz. Muhammed (S.A.V)
Şehitliği gönülden arzu eden bir kimse, şehit olmasa bile sevâbına nâil olur. Hz. Muhammed (S.A.V)
Rabbim Ailelerine sabır versin..
Vatan, Bayrak için can veren tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralı olanlara acil şifalar, kederli ailesine başsağlığı diliyorum.. Milletimizin başı sağ olsun..
Ard arda dizili ay yıldızlı bayraklara bürünmüş, hayatının baharında soldurulmuş, kefenlerine kan bulaştırılmış cennet bekçileri, uğurlanıyor; analarının feryatlarıyla mekanların en yücesine hain pusularla söndürülen yaşamlara her geçen gün yenileri ekleniyor. Acımadan namertçe arkadan uzanıyor katillerin eli gencecik bedenlere. Kıydıkları canların hesabı bu dünyada sorulmasa bile, mahşerde yakalarına yapışacak koskoca bir millet var bu topraklar üzerinde.
Bitmeyecek değil mi? Hiç sonu gelmeyecek! Yeter artık bu vatan şehit vermek istemiyor!
Sen sosyete oğlusun, incitme yazıktır ananı. Ver 30 bini, fakir kurtarsın vatanı..
Ey şehîd oğlu şehîd, isteme benden makber, Sana avucunu açmış duruyor Peygamber.
Sizin dediğiniz ''Vatan" Dağda Başlayıp Çöplükte Biter Bizim Bildiğimiz ''Vatan" Yürekte başlayıp ''ŞEHADETLE'' Biter!
Ezan oldum dinmedim, bayrak oldum inmedim, şehit oldum ölmedim. Adım Müslüman soyadım Türk benim…
Merhamet timsali aziz milletimize başsağlığı dilerken, her bir vatandaşımıza Peygamberimizin diliyle sesleniyorum: “La tahzen! İnnallahe meana! Sakın hüzne teslim olma! Allah şüphesiz ki bizimledir!”
Şehitlerimize Yüce Rabbimizden rahmet ve mağfiret, yüreklerine ateş düşen ailelerine sabır ve metanet, yaralılarımıza ise acil şifalar diliyorum.
“Şehid, ehl-i beytinden (aile ve akrabasından) yetmiş kişiye şefaat eder, şefaati kabûl edilir.” (Ebû Dâvud, Tirmizî).
Efendimizin hürmetine, tüm sevdiğin kullarının hatırı için, ülkemize zarar vermek isteyenlere fırsat verme. Bayrağımızı indirme, ezanımızı dindirme. Asker ve polislerimize güç ve kuvvet ver yarabbim. Bizlere de sabır ver. Hasbinallahi ve nimel vekil. La havle vela kuvvete illa billah. La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minez zalimin.
Ya Rab şehitlerimizin şehadetlerini kabul eyle. Ailelerine sabırlar ihsan eyle. Vatanımızı bölmek için uğraşan, askerimize kurşun sıkan, bizi birbirimize düşman etmek için çalışanları rezil et Yarabbi…
Dua en güzel ibadetlerden biridir. Dualarımızı içten ve samimi yaptığımız süre zarfında inşallah amacına ulaşacaktır. Şehitlerin üzerine okunan en etkili şehit duaları sizler için derledik.
Şehitleri kanları ile sarın. Zira Allah yolunda açılan bir yara kıyamet günü mahşere geldik de, o yara, rengi kan rengi, kokusu misk kokusu olarak kanar…”
Şehitler ile İlgili Şiirler
Doğduğum, büyüdüğüm, koştuğum
Suyunu, ekmeğini, aşını yediğim
Toprağına kurban olduğum, sevdam
Yoluna canımdan can verdiğim, vatanım
Şehit babasının yolunda, şehit olanım
Ey oğul! Ben seni yaşasın, yaşatsın diye
Her karışına, sevgi tohumu eksin diye
Şehit oldum, toprağıma umut olsun diye
Atalarımın kanıyla gelen emanete, sahip çıksın diye
Ne oldu, neler oldu yine böyle, söyle oğul?
Al kanıyla destanlar yazan babam
Sana ne diyeyim, ne söyleyeyim
İçimizde hainler, satılmışlar türedi
Kendi malıymış gibi, parsellemeye cüret edenler çıktı
Üç kuruşa, sırtımızdan bıçaklayanlar oldu
Ey oğul! Tarih boyunca eğilmedi başımız, sen de eğmeyeceksin
Onlar; dünde vardı, bugünde var, yarında olacak
Asla emaneti bırakıp, toprağımızı onlara terk etme
Atalarımızın kanları, destanları; yurdumuzun her yerinde
Biz; geleceğimiz için siper olduk, gerektiğinde sen de olacaksın
Ey vatanımızın yılmaz bekçileri! Koruyucuları
Toprağını namusu bilen, ölümsüz savaşçıları
Bir gün uğruna öldüğümüz toprakları
Üç kuruşluk insanlar, satarsa parça parça
İşte o gün ölürüz biz, şehitliğimizi helal etmeden…
Cengiz Çetik
Şehit Şehit Kutlu Şehit
Şehit şehit kutlu şehit,
Her biriniz Yahya Seyit,
Göndeririz size meyyit,
Cennet olsun mekanınız.
Can verdiniz kan sundunuz,
Cennet gölünde yundunuz,
Hak mertebeye kondunuz,
Cennet olsun mekanınız.
Şehit gider meleklerle,
Cennet kefen yeleklerle,
Hak divana dileklerle,
Cennet olsun mekanınız.
Siz dünyalık olmadınız,
Fazlaca da kalmadınız,
Vatan için durmadınız,
Cennet olsun mekanınız.
Al bayrağa sardık sizi,
Hak aleme saldık dizi,
Düşünmeyin artık bizi,
Cennet olsun mekanınız.
Ağlasa da annen gurur,
Ailende büyük onur,
Derki oğul şefaat olur,
Cennet olsun mekanınız.
- Ümüt Güngör
Şehit Oğlu Şehit
Doğduğum, büyüdüğüm, koştuğum
Suyunu, ekmeğini, aşını yediğim
Toprağına kurban olduğum, sevdam
Yoluna canımdan can verdiğim, vatanım
Şehit babasının yolunda, şehit olanım
Ey oğul! Ben seni yaşasın, yaşatsın diye
Her karışına, sevgi tohumu eksin diye
Şehit oldum, toprağıma umut olsun diye
Atalarımın kanıyla gelen emanete, sahip çıksın diye
Ne oldu, neler oldu yine böyle, söyle oğul?
Al kanıyla destanlar yazan babam
Sana ne diyeyim, ne söyleyeyim
İçimizde hainler, satılmışlar türedi
Kendi malıymış gibi, parsellemeye cüret edenler çıktı
Üç kuruşa, sırtımızdan bıçaklayanlar oldu
Ey oğul! Tarih boyunca eğilmedi başımız, sen de eğmeyeceksin
Onlar; dünde vardı, bugünde var, yarında olacak
Asla emaneti bırakıp, toprağımızı onlara terk etme
Atalarımızın kanları, destanları; yurdumuzun her yerinde
Biz; geleceğimiz için siper olduk, gerektiğinde sen de olacaksın
Ey vatanımızın yılmaz bekçileri! Koruyucuları
Toprağını namusu bilen, ölümsüz savaşçıları
Bir gün uğruna öldüğümüz toprakları
Üç kuruşluk insanlar, satarsa parça parça
İşte o gün ölürüz biz, şehitliğimizi helal etmeden…
- Cengiz Çetik
Babanın Şehide Seslenişi
Tezkerene bir ay kalmıştı
Bize telefon açtın oğul
Dedin ki,ölümüm yaklaştı
İçine mi doğmuştu oğul
Haber yürekleri dağladı
Göz yaşı sel oldu çağladı
Uçan kuşlar bile ağladı
Gözde yaş kalmadı oğul
Cenazen gelince inanki
Yer yerinden oynadı sanki
Bir öldük bin dirildik belki
Şehitler ölmezlerki oğul
Kanatlanıp semaya uçtun
Orda meleklerle buluştun
Şehitlerle tek tek konuştun
Cennetine kavuştun oğul
Bu dünyada sefa sürmedin
Daha muradına ermedin
Düğününü bile görmedin
Sana nasıl kıydılar oğul
Yerine askere gideyim
Bir aylık borcunu ödeyim
Haklarımı helal edeyim
Vatan sağolsun deyim oğul
Mezarında güller açacak
Allah yardımcın olacak
Herkesten dua kucak kucak
Gelip seni bulacak oğul
Vatan,Türk'ün ekmeği,aşı
Ölür vermez ufak bir taşı
Dinmedi bir türlü savaşı
Yeter sabrımız taştı oğul
Sayende ayakta bu vatan
Gel der yerin altında yatan
Sahip çıkıyor sana atan
Zaferin kutlu olsun oğul
Ömürlü'nün son bir sözü var
Ülkemde herkesin gözü var
Küllenmiş davanın közü var
Bu davanın tezi var oğul
Sevr'i var, Lozan' var oğul
- Ömürlü Aksoy