seni sevdiğim kadar duvarı sevseydim video indir / seni sevdigim kadari duvari sevseydim cicek acardi mp3 indir, cep müzik indir

Seni Sevdiğim Kadar Duvarı Sevseydim Video Indir

seni sevdiğim kadar duvarı sevseydim video indir

Zehra Yıldız: Müziğe ölmek, arzudan ölmek

Zehra Y&#;ld&#;z, müzi&#;e öldü. Bazen müzi&#;e ölünür.

Ya&#;asayd&#;, bugün dünya opera sahnelerinin önde gelen divalar&#;ndan biri konumunda olacakt&#;, kuvvetle muhtemeldi bu. Çok ba&#;ar&#;l&#; bir sopranoydu. Dünya çap&#;nda tan&#;n&#;yordu. Çok da güzeldi.

10 Aral&#;k y&#;l&#;nda, 41 ya&#;&#;ndayken, Heidelberg’te, Beethoven’&#;n Fidelio operas&#;nda oynad&#;&#;&#; gece, temsilden birkaç saat sonra beyin kanamas&#;ndan ölümü t&#;bben ve hukuken aç&#;kland&#;.

y&#;l&#;n&#;n Kas&#;m ay&#;nda, Zehra Y&#;ld&#;z’&#;n, çok zor bir dönemi yeni yeni geride b&#;rakan, yava&#; yava&#; kendine gelmekte olan, kar&#;s&#;n&#;n ölümünün ard&#;ndan, yas sürecinde ba&#;lad&#;&#;&#; a&#;&#;r&#; alkol tüketimini art&#;k bir nebze kontrol alt&#;na alm&#;&#;, yine opera sanatç&#;s&#; kocas&#;, tenor Süha Y&#;ld&#;z ile bulu&#;tum. 5 y&#;l olmu&#;tu.

Süha Y&#;ld&#;z, söyle&#;imizin bir yerinde sevdi&#;i ile son konu&#;malar&#;n&#; ve ölüm haberini ald&#;&#;&#; an&#; &#;öyle anlatt&#;:

Onu kaybetti&#;inizi nas&#;l ö&#;rendiniz? Neler oldu o s&#;rada?

&#;ki gündür bana telefonda di&#;inin a&#;r&#;d&#;&#;&#;ndan &#;ikâyet ediyordu. Hiçbir &#;ey yiyememek, yedi&#;ini hemen ç&#;kartmak, su bile içse ç&#;kartmak, bu gibi &#;ikâyetlerdi iki gün süren. Strese, heyecana ba&#;l&#;yordum bunu. Haftada iki gün Almanya’ya gidiyor, hem ‘Fidelio’yu hem ‘Salome’yi oynuyordu. Birbirinden yedi saat uzak Heidelberg ve Schwerin’de. &#;stanbul’da da beraber ‘Tosca’ oynuyorduk.

En son ne zaman telefonla konu&#;tunuz onunla Almanya’dan?

Günde birkaç kez konu&#;uyorduk. Oyundan önce konu&#;tum. ‘Çok fenay&#;m, sürekli kusuyorum’ dedi. ‘Oynama o zaman bu ak&#;am’ dedim. ‘Ben bu saatten sonra perde kapatt&#;ramam, Süha’ dedi. Gösteriden sonra me&#;guldü. Sonra o beni arad&#;. Sekreteri Beatre ile konu&#;uyormu&#;. ‘&#;talyanca konu&#;maya çal&#;&#;t&#;m Süha, tek kelime &#;talyanca hat&#;rlam&#;yorum’ dedi. ‘Almanca konu&#;may&#; denedim, Almanca da konu&#;am&#;yorum, seninle de çok zor konu&#;uyorum’ dedi. ‘B&#;rak &#;&#;mar&#;kl&#;&#;&#;, &#;imdi yat, seni yar&#;n havaalan&#;ndan al&#;r&#;m’ dedim. ‘Hay&#;r, taksiyle gelirim’ dedi. Bana da hiç k&#;yamazd&#;, ‘seni alay&#;m’ derdim, atlar taksiye, gelirdi.

Ertesi gün?

Ertesi gün sekreteri arad&#;. ‘Biliyor musunuz, Frau (Bayan) Y&#;ld&#;z hastanede’ diye. ‘Herhalde bay&#;ld&#; bir yerde’ diye dü&#;ündüm. &#;ki saat sonra sekreteri tekrar arad&#;. Ben zaten gitmek için haz&#;rlan&#;yordum. Atlad&#;m taksiye, pasaportumu unutmu&#;um, üç uça&#;&#;na yeti&#;ebildim. Gittim, ‘Ben Süha Y&#;ld&#;z’ dedim. Genç bir doktor han&#;m geldi, ‘Tut mir leid, sie ist tot (Üzgünüm, öldü)’ dedi. Sadece ‘Nerede?’ diye sordum. Ald&#;lar beni, po&#;etler filan, birtak&#;m böyle naylon &#;eyler giydirdiler, yo&#;un bak&#;ma girdik. Bakt&#;m kollar&#;nda serum, burnunda serum, müthi&#; güzel ama. Ya&#;&#;yor, makineye ba&#;l&#; olarak. ‘Ya&#;&#;yor’ dedim. Doktor bir dü&#;meye bast&#;, gö&#;sünün kalk&#;p inmesi durdu. Tekrar bast&#; dü&#;meye. Yine harekete geçti gö&#;sü. ‘T&#;bben ve de hukuken kar&#;n&#;z&#; ölü ilan etmek zorunday&#;z çünkü beyin ölümü gerçekle&#;ti’ dedi.”

Evet, Zehra Y&#;ld&#;z, 9 Aral&#;k ak&#;am&#; rahats&#;zlanm&#;&#; olmas&#;na ra&#;men sahneye ç&#;kt&#;. &#;ndi&#;inde ölüm sürecindeydi, belli ki. Belli ki, ölüm süreci sahnedeyken ba&#;lam&#;&#;t&#;. Sesi, tekni&#;i, duygusu ve bir de ona özgü müthi&#; teatral oyunculu&#;u temsillerde p&#;r&#;l p&#;r&#;l parlayan bir opera &#;ark&#;c&#;s&#;, bir soprano, bir diva sahnede ölüyordu o gece; Zehra Y&#;ld&#;z bir eser olarak Fidelio’ya, Beethoven’a, librettoya ve müzi&#;e ölüyordu.

Operalarda s&#;k s&#;k sahnede ölümler gerçekle&#;ir. Temsilin gere&#;idir bu, öykünün gere&#;i, olay örgüsünün.

Donizetti, Verdi, Puccini gibi &#;talyan bestecilerin ço&#;u operas&#;nda kad&#;n kahraman her temsilde ölüme b&#;rak&#;r kendini. Sahnede. Ço&#;unca ölerek selamlar seyirciyi.

Türkiye opera seyircisi en çok &#;talyan operalar&#;n&#; sever, an&#;tsal ürünler vermi&#; Alman operas&#;ndan örneklere ise seyrek rastlan&#;r Türkiye opera sahnelerinde.

Zehra Y&#;ld&#;z oysa, Alman operas&#;n&#; çok seviyordu. Özellikle de Wagner’i, Richard Wagner’i tutkuyla seviyordu. Ki bu Türkiye opera kültürü için epey özgün bir tutumdu.

Wagner’i ben de çok severim, çok dinlerim. Ama keyif almak için dinlenmeyece&#;ini de bilirim. Haz, evet, haz al&#;n&#;r. Büyük müzi&#;in arzusudur bu, büyük müzi&#;i arzulaman&#;n hazz&#;, belli bir a&#;amada ölümcül olan arzunun.

Wagner operalar&#;nda da sahnede ölümler olur elbette. Ama daha fazlas&#; da olur.

En önemli yap&#;tlar&#;ndan biri olan Tristan ve &#;solde’de, sevgililer her temsilde seyircinin vuslat beklentisini bo&#;a ç&#;kar&#;r ve bir türlü bir araya gelemezler, sonunda da sahnede art arda ölürler.

Oysa bütün olay örgüsü onlar&#;n bulu&#;malar&#;n&#; arzulat&#;r seyirciye. Buna haz&#;rlar seyirciyi.

Sadece olay örgüsü, sadece libretto mu, hay&#;r, müzik de öyledir. Bütün opera boyunca müzik, dinleyenleri sevgililerin bulu&#;malar&#;n&#; müjdeleyecek bir motife haz&#;rlamak için bestelenmi&#; gibidir. Ama o an, o müjdeli motif, bir türlü gelmez. Arzunun bo&#;uculu&#;u, arzu t&#;kanmas&#; ancak böyle iyi anlat&#;labilir müzikle. Ancak Wagner anlat&#;r bunu.

Arzunun bu bo&#;uculu&#;unu, t&#;kanmas&#;n&#;, Arzunun Serbest Dola&#;&#;m&#; kitab&#;mdaki Ostinato adl&#; öykümün kahraman&#; mühendis de ya&#;ar, deneyimler: Uçurumun bir k&#;y&#;s&#;nda o, kar&#;&#; k&#;y&#;ya ula&#;mas&#; olanaks&#;zla&#;t&#;kça, müzi&#;in güzelli&#;inin üretti&#;i arzu da bo&#;ucu bir seviyeye ula&#;&#;yor. Hep daha bo&#;ucu. Müzik nefes al&#;rken, o t&#;kan&#;yor. “Evet” diyor, “arzu t&#;kar, bo&#;ar.” Ba&#;ar&#;l&#; mühendis, sonunda evlili&#;ini, evini, i&#;ini terk edecek, sokaklarda ya&#;ayan tutkulu bir ayla&#;a dönü&#;ecektir.

Bu öyle bir bo&#;uculuk, öyle bir t&#;kanmad&#;r ki, ölümcüllü&#;ü temsilden gerçe&#;e s&#;çrat&#;r. Gerçek ölümlere yol açar.

Döneminin ünlü orkestra &#;efi Joseph Keilberth ’de, Tristan ve &#;solde temsilinde orkestray&#; yönetirken kalp krizi geçirir, ölür.

y&#;l&#;nda da &#;ef Felix von Mottl, ayn&#; eseri yönetirken kalp krizi geçirmi&#;, 10 gün sonra ölmü&#;tür.

Tristan ve &#;solde’nin, ’te, Münih’teki dünya prömiyerinde Tristan rolüne (ba&#;rol) ç&#;kan tenor Ludwig Schnorr von Carolsfeld de temsilden birkaç hafta sonra ölmü&#;tür.

Birçok müzik uzman&#; bu ölümleri Wagner müzi&#;inin etkisine ba&#;lar. Ama yine de Wagner müzi&#;inden, Wagner müzi&#;ine arzudan uzak durulmaz, durulamaz.

Zehra Y&#;ld&#;z da uzak duram&#;yor ve Wagner çal&#;&#;&#;yordu mütemadiyen.

sezonunda Almanya’da oynad&#;&#;&#;, Richard Wagner’in Uçan Hollandal&#; operas&#;nda, Senta rolüyle, Opern Welt dergisinde y&#;l&#;n en ba&#;ar&#;l&#; sanatç&#;lar&#;ndan biri olarak sunulmu&#;tu. Ölümünden bir y&#;l önce.

Ama elbette Zehra Y&#;ld&#;z, Wagner’in yan&#; s&#;ra birçok ba&#;ka bestecinin operalar&#;nda da söylüyor, ba&#;role ç&#;k&#;yordu. Jaques Offenbach (Hoffmann’&#;n Masallar&#;), Puccini (Madame Butterfly,Tosca), Verdi (Otello, Aida, Maskeli Balo), Richard Strauss (Salome), ve en son söyledi&#;i Beethoven (Fidelio) operalar&#;nda yurtiçi ve yurtd&#;&#;&#;nda büyük ba&#;ar&#;lar elde etti.

Yine de ama &#;unu söylemeliyim ki, opera söylemek ba&#;ka &#;ey söylemeye benzemez.

Yo&#;un, mükerrer provalar ve art arda gelen temsillerin fiziksel ve zihinsel yorgunlu&#;u bir yana, bir de oynad&#;&#;&#; (söyledi&#;i) rolün olay örgüsünün, entrika içindeki ili&#;kilerinin gerilimindeki arzunun ve esas bir yerlerde, bestecinin defterinde, kitab&#;nda yaz&#;l&#; duran yap&#;ta sesiyle, zihniyle ve bedeniyle ula&#;ma arzusunun t&#;kanm&#;&#;l&#;&#;&#; ve bo&#;uculu&#;u ve de bunun yol açt&#;&#;&#; ölümcül hazz&#;n etkisiyle adeta tükenir opera sanatç&#;s&#;.

Zehra Y&#;ld&#;z’&#;n kariyeri epeydir öyle bir ivme ile sürüyordu ki, Süha Y&#;ld&#;z ile ili&#;kileri art&#;k tümüyle asimetrik bir a&#;ka dönü&#;mü&#;tü.

&#;öyle anlat&#;yordu bana o gün Süha Y&#;ld&#;z, kar&#;s&#;na, hayat arkada&#;&#;na duydu&#;u sevgiyi, a&#;k&#;n&#;:

“Sevgi kar&#;&#;l&#;ks&#;zd&#;r asl&#;nda tabii. Sevgiden kar&#;&#;l&#;k beklemez insan. Bir insan&#; seviyorsa niçin sevdi&#;ini bilmek zorundad&#;r. Egoist dü&#;ünmüyordum ben hiçbir zaman. Zehra’n&#;n da beni ayn&#; derecede sevmesini beklemiyordum. Zehra’n&#;n da beni benim onu sevdi&#;im kadar sevmesini beklemiyordum. Onun birtak&#;m art&#;lar&#; söz konusuydu. Sanatç&#; olarak seviyordum, beni insan olarak o kadar mutlu ediyordu ki.”

&#;öyle demi&#;tim o zaman: “Sizin onu sevdi&#;iniz kadar o da sizi sevseydi belki bu kadar sevmezdiniz onu.”

“Bilmiyorum. O da beni çok seviyordu. Her yapt&#;&#;&#; i&#;ten haberim olurdu, her yapt&#;&#;&#; i&#;i bana dan&#;&#;&#;rd&#;. Onun sevgisinden o kadar emindim ki. &#;ki ay burada olmad&#;&#;&#; olurdu. Hiç gözümüz arkada kalmazd&#;. Ba&#;ka bir &#;ey akl&#;ma gelmezdi. Onun da akl&#;na gelmezdi, ‘Süha &#;imdi &#;stanbul’da ne yap&#;yordur?’ diye. Bunlar&#; hiç konu&#;mazd&#;k. ‘Özel hayat&#;nda ne yap&#;yorsun?’ diye birbirimize asla sormazd&#;k.”

Zehra Y&#;ld&#;z öyle yetenekliydi ve sanat&#;nda öyle bir seviyeye ula&#;m&#;&#;t&#; ki gencecik ya&#;&#;nda, Süha Y&#;ld&#;z geri çekilmi&#;, geride durmaya karar vermi&#;ti. A&#;k&#;, kar&#;s&#;n&#;n kariyerine destek olarak alaca&#;&#; ekstra hazla ya&#;amaya karar vermi&#;ti. Çocuk sahibi olmamaya karar vermi&#;lerdi. Çok istedikleri halde. &#;kisi üstesinden gelecekti bu zor, ortak ya&#;am&#;n. Çocuk yapmamalar&#;n&#;n sebebini anlat&#;rken Süha Y&#;ld&#;z kendi perspektifinden anlatm&#;&#;t&#; ili&#;kilerinin ald&#;&#;&#; biçimi:

Hep (çocuk) istedik asl&#;nda, annemiz babam&#;z da istedi. Ama kariyer ba&#;lam&#;&#;t&#; ve devam ediyordu. Yurtd&#;&#;&#; i&#;leri de ba&#;lay&#;nca, hep i&#; i&#; durumu oldu. Bakt&#;k ki, Zehra’n&#;n kariyeri gayet güzel gidiyor, dedim ki: ‘Zehra bizim çocu&#;umuz olacak ve bunu yine sen do&#;uracaks&#;n, bu çocuk sanat olacak, bunu birlikte büyütece&#;iz ama sen do&#;uracaks&#;n.’ ‘Ama senle beraber olursa bu i&#; olur’ dedi. ‘Tamam, ben de senin yan&#;nday&#;m’ dedim. ‘Hay&#;r, sen de tenor olarak yapacaks&#;n’ dedi. Ama gördüm ki Zehra’n&#;n bir sanatç&#; olarak art&#;lar&#; benden çok daha fazlayd&#;. Ve bunu desteklemekten ba&#;ka bir çarem yoktu.”

Kocas&#; arzuyu, Zehra ve sanat&#;na duydu&#;u arzuyu, özel hayatlar&#;nda bir çaresizlik olarak ya&#;amaya ba&#;lad&#;&#;&#;nda Zehra Y&#;ld&#;z da opera müzi&#;ine arzuyla uzan&#;rken, esteti&#;in belli bir seviyesinde, özellikle de en iddial&#;s&#; olan Wagner operalar&#;na arzuyla uzand&#;&#;&#;nda, bestecinin tam da müzi&#;inde hedefledi&#;i &#;ey oluyor, vuslata erememe sahnede onun da bütün iyi opera sanatç&#;lar&#;na özgü bir tür çaresizlikle kar&#;&#; kar&#;&#;ya kalmas&#; olarak tezahür ediyordu. Müzikte ölmek, müzi&#;e ölmek, operada bir ya&#;ama biçimi oluyordu. Arzudan ölmek.

Roland Barthes, Müzik, Ses, Dil ba&#;l&#;kl&#; çal&#;&#;mas&#;nda &#;öyle der: “Dünyada arzu nesnesi – ya da ürküntü- olmayan bir insan sesi yoktur: Nötr ses yoktur – ve e&#;er bu nötr’lük, sesin bu beyaz&#; ortaya ç&#;karsa, bu bizim için büyük bir deh&#;et olur, sanki korku içinde donmu&#; bir dünya ke&#;fetmi&#;izdir ve bu dünyada arzu ölüdür. Bir sesle kurulan her ili&#;ki zorunlu olarak sevgiyle kurulan bir ili&#;kidir ve tam da bu sebepten müzi&#;in fark&#;, onun sesteki de&#;erlendirme ve iddia etme zorlamas&#; aniden ortaya ç&#;kar.”

Barthes’a göre, onun en sevdi&#;i &#;ark&#;c&#; Charles Panzéra’n&#;n sesi nötr Frans&#;zca dilini bir arzu gibi kat eder, her güzel ve iddial&#; &#;ark&#; söyleme edimi, dile (bana göre, yap&#;ta da, önceden tamamlanm&#;&#;, yaz&#;lm&#;&#; &#;ark&#;ya da) duyulan bir arzunun sürecidir. Ve opera dil ile müzi&#;i en üst seviyede birle&#;tirme çabas&#; olarak bu arzuyu had safhaya ç&#;kar&#;r. Bu opera sanat&#;nda Richard Wagner’in vurgulad&#;&#;&#; ve hedefledi&#;i &#;eydir. Bu konu onu hayat&#;n&#;n sonuna kadar me&#;gul etmi&#;, Schopenhauer’i okur ve sonras&#;nda Nietzsche ile tart&#;&#;&#;rken savrulmalar ya&#;asa da, bestecili&#;inin temel sorunsal&#; olmu&#;tur. Dieter Borchmeyer, Nietzsche, Cosima, Wagner adl&#; kitab&#;nda bunun, Wagner taraf&#;ndan teorik ba&#;yap&#;t&#; Opera ve Drama’da (Oper und Drama, /51) müzi&#;in dilce belirlendi&#;i tezi olarak yer ald&#;&#;&#;n&#; söyler.

20’nci yüzy&#;l&#;n en büyük romanc&#;lar&#;ndan Robert Musil’in (Niteliksiz Adam) yak&#;n akrabas&#;, opera &#;ark&#;c&#;s&#; (bariton), besteci ve müzik ara&#;t&#;rmac&#;s&#; Bartolo Musil, 19’ncu yüzy&#;l sonu vokal müzi&#;inin yorumunda dil ve müzik konusunda yay&#;mlad&#;&#;&#; önemli kitab&#;na tam da bu yüzden Roland Barthes’a ithafen Bir Arzu Gibi ad&#;n&#; vermi&#;tir.

Salzburg’taki dünyaca ünlü müzik okulu Mozarteum’da profesör olan Bartolo Musil kitab&#;nda, vokal sanat müzi&#;inde sözcük ve sesin ayr&#; tellerden çalan ve nüfuz edilmesi zor biraradal&#;&#;&#;n&#;, kendini teslim etme, di&#;eriyle erime, zevk içeren farkl&#;l&#;k, itmek ve kendini savunmak aras&#;nda sal&#;nan bir a&#;k hikâyesi olarak anlat&#;r.

Ölümünün ard&#;nda be&#; y&#;l geçmi&#;ti ama hayat arkada&#;&#;n&#;n, Zehra Y&#;ld&#;z’a a&#;k&#; sürüyordu. Arzusu ise art&#;k arzulama fiilinin an&#;s&#;yd&#;. Arzu an&#;s&#;n&#; unutmama arzusu.

Milliyet gazetesinde 25 Kas&#;m y&#;l&#;nda yay&#;mlanan söyle&#;imiz &#;öyle devam ediyordu Süha Y&#;ld&#;z ile:

Siz mi verdiniz makineyi durdurma karar&#;n&#;?

Evet, ben sürekli onu al&#;p götürece&#;imi söylüyordum. ‘Bitkisel hayat&#;na da raz&#;y&#;m ben onun’ diyordum. Ambulans uçak tutacakt&#;m. Paras&#;n&#; da ö&#;rendim ambulans uça&#;&#;n. ‘Yaz&#;k’ dediler, ‘belki havaalan&#;na bile götüremeyeceksiniz, belki havaalan&#;na kadar bile yürümeyecek bu i&#;.’ Zaten kuvvet veren i&#;neler filan yap&#;p ya&#;atmaya çal&#;&#;&#;yorlard&#;. Ben geldikten sonra onlar&#; yapmay&#; b&#;rakm&#;&#;lard&#;. Ve kendili&#;inden olay bitti. Otopsi yapt&#;rmak istedim önce, neden öldü&#;ünü ö&#;renmek için. Ama otopsinin nas&#;l yap&#;laca&#;&#;n&#; ö&#;renince, ‘Tamam istemiyorum, onun güzelli&#;ini bozmak istemiyorum’ dedim. Beyin kanamas&#; olarak kald&#; olay. Ayn&#; bir y&#;ld&#;z kayar gibi oldu bitti.

Kaç y&#;ld&#;r beraberdiniz?

13 y&#;l evlilik. Dört y&#;l da okulda arkada&#;l&#;&#;&#;m&#;z oldu. 17 y&#;l. Ama ben hâlâ birlikte oldu&#;umuzu dü&#;ünüyorum.

Nas&#;l?

Ben bazen onunla konu&#;uyorum kendi kendime, ‘Ya, &#;u neredeydi filan?’ diye. Hiçbir &#;eyi bozmad&#;m; kap&#;da gözlü&#;ü, çantas&#; durur, havlusunu, bornozunu gard&#;robun kap&#;s&#;na asm&#;&#;, aynen durur. Ve ben öyle ya&#;ayabiliyorum. &#;nsanlar bana ‘E&#;yalar&#;n&#; da&#;&#;t, ihtiyac&#; olanlara ver’ diyorlar, hiçbir &#;eyini veremiyorum. Onlar benle beraber kalmal&#;. Onlar&#; ben görmeliyim.

Koma halinde de olsa, hâlâ bedeni yan&#;n&#;zda olsun ister miydiniz?

Bunu çok dü&#;ündüm. Zehra bir &#;ey anlayacak m&#;yd&#;, anlamayacak m&#;yd&#;, bilemiyorum. Ama onu öyle görmek bana çok ac&#; verirdi. Çünkü &#;ark&#; söyleyememek, Zehra için çok ac&#; veren bir &#;ey olurdu. Böyle güzel oldu. Ölümün de güzeli oldu&#;u söylenir ya, güzel öldü. Ne u&#;ra&#;t&#;rd&#;, ne yordu, çekti gitti.”

Süha Y&#;ld&#;z ile bulu&#;tu&#;um sene, ’de Pedro Almodovar’&#;n filmi Konu&#; Onunla (Hable Con Ella) gösterime girmi&#;ti. Filmde hastabak&#;c&#; Benigno, a&#;&#;k oldu&#;u dansç&#; Lydia’n&#;n, Marco ise matador sevgilisi Alicia’n&#;n ayn&#; hastanede ba&#;&#;nda beklemektedir. &#;ki kad&#;n da bitkisel hayattad&#;r, makineye ba&#;l&#;d&#;r. Ve iki erkek aras&#;nda bir dostluk ba&#;lar.

Sinemadan ç&#;k&#;p eve gitmi&#;, hemen Zehra Y&#;ld&#;z’dan aryalar dinlemek için tu&#;a basm&#;&#;t&#;m. Sanat&#;n kayd&#;n&#;n kal&#;c&#;l&#;&#;&#;n&#; bir kez daha hissetmek istiyordum. Dinliyordum, evet ve ayn&#; anda hem sesi hem sessizli&#;i duyuyordum. Kay&#;tl&#; sese ra&#;men Zehra Y&#;ld&#;z’&#;n sessizli&#;ini unutmak mümkün de&#;ildi. Öyle hazin susmu&#;tu. Öyle eksikli&#;i hissediliyordu opera sahnelerinde.

Zehra Y&#;ld&#;z, y&#;l&#;nda do&#;du. &#;stanbul Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvar&#; &#;an bölümünü bitirdi. 'de &#;stanbul Devlet Operas&#;'nda solist olarak çal&#;&#;maya ba&#;lad&#;. Yurt d&#;&#;&#;nda çe&#;itli ödüller ald&#;. 'de öldü. Ad&#;na kurulan vak&#;f, her y&#;l Aral&#;k ay&#;nda, Zehra Y&#;ld&#;z Gecesi ad&#; alt&#;nda dünyadan genç opera y&#;ld&#;zlar&#;n&#; a&#;&#;rl&#;yor.


Ahmet Tulgar Kimdir?

Ahmet Tulgar, İstanbul&#;da yılında doğdu. 35 yıldır gazeteci ve edebiyatçı olarak yaşıyor. Çalıştığı yayınların bazıları sırasıyla Sabah, Güneş, Nokta, Milliyet, Akşam, Vatan, Birgün, Cumhuriyet oldu. Makale ve denemeleri Şehrin Surlarındalar (), Tam Yakalandığımız Yerden (), Ne Olmuş Yani? Korsan Yazılar (), Ben Onlardan Biriyim (), Diller Çehreler Barış (), Henüz Zaman Var (), Bakışın Ritmi (), söyleşileri Mahallede Herkes Kahramandır () adlı kitaplarda toplandı. Evsiz Ülke Hikâyeleri (), Birbirimize (), Duygusal Anatomi (), Trajik Nüans (), Bakmadığınız Bir Yer Kalmıştı (), Arzunun Serbest Dolaşımı () adlı altı öykü kitabı, Volkan&#;ın Romanı (), Çocuklar ve Canavarları () adlı iki romanı yayımlandı.

Efkarlı Sözler Sigara Yaktıran En Efkarlı Sözler

Efkarlı Sözler

Çok pahalısın ulan mutluluk

Ölümden sonrası varken. Senden sonrası neden olmasın sevgili…

Bugün biraz efkarlıyım, nedenini bilmiyorum. Öyle dalıyorum boş boş. Bir tek seni düşünüyorum.

Seni değil, bizi geri istiyorum!

En son utanacağın şey ağlamak olsun.

Gönül yorgun düştüğünde, yürek dilsiz kalır.

Efkarlı Sözler

Hangi mevsimin rüzgarıdır aşk? Ne yana dönsem yüzüme hüzün eser.

Dünya hüzün yeridir gariplerin sıkıntısı bitmez.

Her anımda seni düşündüm tıpkı diğer anımda olduğu gibi. Seni düşünmekten ileri gidemiyorum. Galiba ben sana aşık oluyorum.

Gün gelir kötü bir şiir bile dokunur insana, çünkü bazı sözcükler anılardan da kederlidir.

Kabullenmek kendi mezarına toprak atmak gibidir bazen.

Efkarlı Sözler

Ay değil, mevsim değil, bir ömür geçti sensiz, keşke böyle sevmeseydim ağlıyorum çaresiz.

Bitiyor benim için bu gece hayat son kez gözlerine bakıp ağlamak isterdim sevdiğim.

Payımıza sükut düştüğünden beridir, kalbimizin sesini daha bir güzel duyar olduk!

Bazen gözlerden yaş akmaz kalp ağlar sadece.

En kötüsü de etrafa renk saçarken, kendi içinde siyah olmak.

En Efkarlı Sözler

Efkarlı Sözler

Bütün insanları sevebilirdim, sevmeye senden başlamasaydım.

Vazgeçtim artık gözlerinden. Düşünmüyorum seni. Kilitli kapılar ardına sakladım anahtarını mı? Kimseye veremedim. Yapamadım. Çünkü hala seviyorum.

Vefasız, karanlık yolda hoşça kal diyendir!

Gitsem ayrılık kalsam yalnızlık.

Misafirsin bu hanede ey gönül, Umduğunla değil bulduğunla gül, Hane sahibi ne derse o olur, Ne kimseye sitem eyle, ne üzül.

Üzülmek, ağlamak insani duygular. Ağlayın, yapamıyorsanız da ağlar gibi yapın da o katılaşmış kalp biraz yumuşasın.

Efkarlı Sözler

Hayat bir garip. Sizce de öyle değil mi. Bugün kah gülüyorsun kah ağlıyorsun. Ya gülmek mesele ya ağlamak.

En çok beni sevseydin böyle olmazdı biliyorum.

Efkarın demir attığı liman yürektir.

Hadi yalnızlığını idam et bakalım, son arzusunu yerine getirebilecek misin?

Geçmişe sünger çek. Geleceğe emin bak. İnan gelecekte seni ne fırsatlar bekliyor olacak.

Kolay değildir; uğruna her şeyinizi verdiğiniz insana yabancı gibi bakmak.

Etrafım çok kalabalık ama hepsi merhabalık.

Özledin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, şiirler yazdın. Peki, o ne yaptı? Deme. Herkes kendinden sorumludur aşkta.

Efkarlı Sözler

Aşk bir yok oluş derlerdi inanmazdım. Onu tanıdığım günden beri kayboldum. Evin yolunu dahi bulamıyorum.

Hüznün başkenti gibisin yüreğim, özür dilerim seni bu hale getirdiğim için!

Yüreğiyle gelmeyen bahanesiyle gelir.

Hasretim senelere dönse de ne aşkına bedduam ne de sana kinim var, bin bir dert çektirsen de seni mahşere kadar sevmeye yeminim var.

Neden beni sevmedin diye sormuyorum. Çünkü senin kalbin taştan bir duvar. Ne yapsam başaramadım o taşı delmeyi. Biliyor musun artık bıraktım seni sevmeyi.

İkimizin adı bir cümlede geçmediğinden beri ilgimi çekmiyor kimin ne söylediği.

Tespih gibi oldu acılarım çektikçe başa dönüyorum.

Bana öyle geliyor ki, ben uzun zamandan beri kendim olmaktan çok, kendimi oynuyorum.

Dertli ve Efkarlı Sözler

Efkarlı Sözler

Beni unutma olur mu? Gezdiğimiz o yerleri, el ele tutuştuğumuz ilk parkı. Unutulmak dokunur çünkü insana.

Okuduğum kitaplarda bulduğum aşkı, tanıdığım ve güvendiğim insanlarda kaybettim.

Gönlüm deniz değil ki efkarım sahile vursun.

Sevmek, hesap işi değil, sevmek güvenmekti, ait olmaktı. Eskidendi.

Efkarlı olmak, birazda sitemkar, Ben hepsini topladım bir araya. Galiba yaşlanıyorum. Gene tek başımayım.

Gitmek istediğin yere vardın biliyorum, olsun ben hala varmışsın gibi yapıyorum.

Bazen susmak gerekiyor acı dolu hayatı anlamak için.

Bu kez anladım hüzünlerden bozma mutluluklar yaşıyorum.

Birazdan güneş karanlığı delecek ve gün aydınlanacak. Ben hala ayaktayım. Uyuyamıyorum. Çünkü her gözümü kapadığımda hayalin geliyor aklıma.

Efkarlı Sözler

Kaybolup gideceğim doğru. Ama senle yaşlanmak isterken şimdi tek başıma yaşlanıyorum. Ellerim titriyor, gözlerim görmüyor.

Sevmenin bu kadar zor olduğunu bilseydim. İnan seni tanımaz ilk anda bırakırdım. Çünkü hayatı ve sevgiyi zehir edecek kadar insafsızın tekiymişsin.

Efkarlı Sigara Sözleri - Sigara Yaktırmalık Efkarlı Sözler

Efkarlı Sözler

Beraber gülmeyi özlediğimiz insanlar, şimdi başkalarıyla kahkahaların dibine vuruyor.

Gidecek yerin kalmadığında zoruna gider hayat.

Seni aklıma getirecek birçok şarkı varken, yanıma getirecek hiçbir şey yok.

Bu gece yanlınızım. Tıpkı diğer geceler gibi. Geceler beni örten bir yorgan gibi. Bugünde sabah olmasa ne güzel olur.

Herkes yarasını saklıyor, ben elimi sol göğsüme koyup gururla gösteriyorum. Bak burada!

Ucuz insanların üzerine kurulan hayaller size pahalıya patlar.

Efkarlı Sözler

Dökmeye niyetim yok içimi zaten zor sığdırdım!

Sevdiğini kaybeden insanın, gülümsemesinde bile bir hüzün vardır.

Dediler ki sevme, aşık olma. Ama bilemediler dünyanın en güzel şeyinin aşık olmak olduğunu. Bırak söyleme. Bunu senle biz bilelim.

Efkarlı Sözler

Sigaramdaki zehir kadar olamadın sevgili. O hep içimde duruyor, sense yanımda dahi kalamadın.

Gittin mi büyük gideceksin ayrılık bile gurur duyacak seninle.

Efkarlı Sözler

Sen ağaç baltaya ne demiş bilir misin kardeş? Ben senin beni kestiğine değil, Sapının benden olduğuna üzülüyorum!

Kokun geliyor burnuma. Ne güzel kokardın. Saçların geliyor aklıma, ne güzel sırmaydı. Şimdi ellerim boş boş sen hayata gözlerini kapadığın günden beri.

Kelimeler, içindeki duyguların karşılığı olamıyorsa, korkma; kaybetmeye alışıyorsun demektir.

Söylesene bıraktığın düşü şimdi kim büyütecek?

Efkarlı Damar Sözler

Efkarlı Sözler

Paranla şeref kazanma, şerefinle para kazan ki; paran bittiğinde, şerefin de bitmesin.

Hayatta tanıdığın en özel insandı o. Gülüşü içimi ısıtırdı. Sıcaktı. Şimdi ise yok. Nerededir ne yapar bilmiyorum. Tek hatırası var bende yanımdaki busesi.

Yıprandım bittim kalmadı yaşamak için dermanım, gözlerine bakıp ağladım ama beni hiç anlamadın.

Gece uyuyamayan insanların gündüze sığmayan acıları vardır.

Sen; aklım ve kalbim arasında kalan, en güzel çaresizliğimsin.

Sen geçmiş diyarların gelecek seyrini değiştiren güzeli. Sevmeyecektin niye burada kaldın. Neden kalbime merdiven kurdun. Ya gel yada al git bu kalbi geldiğin yere.

Efkarlı Sözler

İnsanın sevdiğini son kez görmesinden daha kötü olan tek şey; onu son kez gördüğünü biliyor olmasıdır.

Hiçbir harfi sensiz bir cümleye kurban etmedim.

Gözlerim bir kuyu, dilim kördüğüm, bir görünmez alem olsa gördüğüm.

Ben senin yerinde olsam beni severdim. Çünkü ben sevgiyi hak ediyorum. Senin gibi başımı alıp gitmiyorum.

Efkarlı Sözler

Sana hayatımı adadım sana gençliğimi düşünmeden verdim ama sen beni sadece kullandın zamanımı bitirdin.

Bir gün bir yerde tekrar karşılaşırsak eğer benimle yeniden tanış.

Tamam sevdik acı çektik ağladık bitti. Nokta koymayı bileceksin.

Hayat bazen insana oyun oynar. Takma bunları. Çünkü sen doğduğunda bunlar yoktu. Ölünce de olmayacak.

Efkarlı Sözler

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir