kalbin arada hızlı atması / Kalbiniz çok mu hızlı atıyor? - Sağlık Haberleri

Kalbin Arada Hızlı Atması

kalbin arada hızlı atması

Aritmi (Kalpte Atım Bozukluğu)

Kalbin normal elektriksel aktivitesi sinüs nodu denen bölgenin elektriksel aktivitesi sonucu olmaktadır. Kalp atımlarını düzenleyen elektriksel uyarıların düzgün çalışmaması sonucunda kalbinizin çok hızlı, çok yavaş ya da düzensiz atmasına neden olur. Bu duruma aritmi denir.

Kalp kaslarının düzenli şekilde çalışmasını sağlayan etken, bir elektrik sinyalidir. Kalpte normal olarak bu elektrik akımını doğuran belli bir odak ve onu ileten belli yollar vardır. Belli bir rota izleyerek dağılan bu düzenli akım sayesinde kalp normalde dakikada civarı düzenli kasılma yapar ve kan pompalar. Bu akımın doğuşunu veya iletilişini engelleyen her türlü etken ritim bozukluğuna neden olabilir. Bu etkenler kalbin kendisinden de kaynaklanabildiği gibi kalpte hiçbir sorun olmadığı halde dış faktörlerden de kaynaklanabilir.

Ritim bozukluğu kalbin normalden daha hızlı, daha yavaş veya düzensiz çalışması gibi şekillerde ortaya çıkabilir. Normal olarak kabul edilen dakikada olan nabız değeri 'ün çok daha üstüne çıkabilir ve/veya düzensizleşebilir.

Kalpte Ritim Bozukluğunun Belirtileri

 

  • Çarpıntı hissi
  • Göğüs kafeslerinin içinde bir şey atlıyor veya bir kuş kanat çırpıyormuş hissi,
  • Kalp atışlarında tekleme,
  • Kalbin duraklayıp tekrar çalışıyormuş hissi vermesi,
  • Nefes alamama,
  • Fenalık hissi,

Daha seyrek olarak Ritim bozukluğuna bağlı baş dönmesi, göz kararması, bayılma gibi durumlar ortaya çıkabilir. Ritim bozukluklarının tehlikeli bazı türleri, özellikle kalbin yapısal sorunlarıyla bir araya geldiğinde ani ölüm sebebi de olabilmektedir.

Nabız Atışı İçin Normal Kabul Edilen Değerler

Nabzın normal değeri istirahat halindeki bir insanda dakikada iken, bazı insanlarda sürekli 50 gibi biraz aşağıda veya gibi biraz yukarıda olması mutlaka bir hastalık veya sorun olduğu anlamına gelmemektedir. Bazı insanlar yapısal olarak böyledir ve eğer eşlik eden başka yakınmalar yoksa, bu değerler olağan değer olarak kabul edilir.

Ayrıca nabzın uykuda 40’lı değerlere inmesi gibi; heyecan ve stresle ’lü değerlerin üzerine çıkması, hatta yorucu hareketlerle civarı değerlere ulaşması da olağan olarak yorumlanır.

Düzensiz Vuruşlar (Ekstrasistol) Hastalık Belirtisi Midir?

Zaman zaman sağlıklı insanlarda da atriyum veya ventrikül gibi değişik kalp boşluklarından kaynaklanan düzensiz vuruşlar (ekstrasistol) olabilmektedir. Bu tip belirtirlerin hastalık boyutunda bir ritim bozukluğu olarak değerlendirilmemesi gerekmektedir.

Ekstrasistol denilen düzensiz vuruşlara, eğer kalp yetersizliği veya benzeri yapısal kalp sorunları eşlik etmiyorsa, genellikle herhangi bir tehlike arz etmezler ve rahatsızlık veren bir çarpıntı hissine neden olmadığı sürece tedavi gerektirmezler.

Ritim Bozukluğu Farklı Türlerde Görülebilir

Ritim bozukluğu diye tek bir hastalık yoktur. Ritim bozukluklarının onlarca farklı türü ve her türün de farklı önemi bulunmaktadır.
Ritim bozukluklarının kalpte başka hiçbir sorun olmaksızın;

  • Sadece stres,
  • Uyku bozuklukları,
  • Çay - Kahve - Alkol tüketiminin fazla olması,
  • Tiroid bezinin fazla çalışması,
  • Ciddi kansızlık,
  • Kullanılan bazı ilaçlar

gibi dış etkenlerle tetiklenen zararsız türleri olmakla birlikte, ritim bozukluğunun hayati tehlikeye neden olan türleri de bulunmaktadır.

Birçok şey aritmiye( Ritim Bozukluğu ) neden olabilir;

  • Bir anda meydana gelen bir kalp krizi,
  • Bir önceki kalp krizinden dolayı kalp dokusundaki bozukluk,
  • Kardiyomiyopati gibi kalp yapısındaki değişiklikler,
  • Koroner arter hastalığı,
  • Yüksek kan basıncı,
  • Diyabet,
  • Aşırı aktif tiroid bezi (hipertiroidi),
  • Sigara içme,
  • Çok fazla alkol veya kafein içme,
  • Uyuşturucu,
  • Stres,
  • İlaçlar,
  • Diyet takviyeleri ve bitkisel tedaviler,
  • Elektrik şoku,
  • Hava kirliliği

Ritim Bozukluğunda Yapısal Faktörler

Dış etkenlerin yanı sıra kalpte ritim bozukluğuna neden olan yapısal sorunlar da bulunmaktadır.

Kalpte, kapak, damar veya kas sorunları gibi çoğunlukla sonradan edinilen hastalıklar olabildiği gibi, ailesel geçişli yani genetik kökenli ritim sorunları da görülmektedir. Genetik geçişli ritim sorunları arasında, doğumdan itibaren var olan fakat belirti vermeyen, spor, ani stres veya heyecan durumunda ortaya çıkabilen, sibutramin içerikli zayıflama ilaç kullanımlarında, bazı allerji, mantar hastalığı ilaçları ve antibiyotiklerin kullanımı sonrasında kalp durması nedeniyle ani ölüme yol açabilen türleri bulunmaktadır.

Bu nedenle, özellikle kitlesel sorumluluk taşıyan pilotluk veya ağır vasıta şoförlüğü gibi yüksek riskli mesleklere başlayacak kişiler ile, sportif aktiviteye başlayacak gençlerin bu gözle incelemeden geçirilmeleri mutlaka gerekmektedir.

Dış faktörler olarak belirtilen çay, kahve, kola, uykusuzluk ve stres gibi tetikleyici unsurlardan kaçınmanın yeterli olmadığı hastalarda, altta yatan nedene göre doktor tarafından farklı medikal tedaviler uygulanmaktadır. Kalbin atış hızının fazla azaldığı ya da kalp kasılma sorunlarının olduğu hastalarda kalp pilleri (Pacemaker) kullanılmaktadır.

Atriyal Fibrilasyon denilen ritim bozukluğu kanın kalp içinde iyi hareket edemeyip koyulaşarak pıhtılaşmasına, bazı durumlarda da pıhtıdan kopan parçaların farklı damarları tıkamasına neden olabilmektedir. Bu risklere karşı doktor tarafından medikal tedaviye ek olarak kan sulandırıcı ilaçlar kullanılmaktadır.

Stres Ritim Bozukluğunu Tetikler

Ritim bozukluğunun asıl sebebi ne olursa olsun, stres tüm ritim sorunlarını olumsuz etkilemektedir. Stresle başa çıkma, olaylara tepki verme alışkanlıklarının değiştirmesi, zihinsel ve bedensel gevşeme teknikleri konusunda eğitimlerin alınması ve uygulanması, ritim bozukluğunun pek çok türünde olumlu sonuçlar elde edilmesini sağlamaktadır.
Stres ve olaylara abartılı tepki verme konusundaki yanlış zihinsel alışkanlıklar, çarpıntı ve ritim bozukluklarında çok önemli bir etkin olarak gözlemleniyor. Değerlendirme sırasında ritim sorununun altında psikolojik faktör de tespit edilmişse tedaviye mutlaka bu yönden de yaklaşmak gerekmektedir.

Ritim Bozukluğu Teşhisinde Hangi Yöntemler Kullanılır?

Ritim bozukluğu tek başına belli bir anlam veya tehlike ifade etmez. Bunun türü, sıklığı, kalpte buna neden olan veya eşlik eden başka bir sorun (kalbin kasları, kapakları veya damarlarında) olup olmadığı gibi noktalarla beraber değerlendirilmesi gerekir. Yaklaşım ve tedavi de ritim bozukluğunun türüne göre değişir. Özellikle şikayet esnasındaki kalp elektrosunun (EKG) çekilebiliyor olması  hastalığın teşhisi için çok öseafoodplus.infoğer tetkiklerle beraber, özellikle Ritim Holteri tanıda yardımcı olmaktadır. Ritim Holter, hastanın koluna veya kemerine takılın, saat süreyle üzerinde kalan, bu süre zarfında kalp atışlarını takip ve kayıt eden, anormalliklerin dökümünü veren bir sistemdir.
Daha seyrek olan ritim bozuklukları için Transtelefonik EKG yöntemi uygulanmaktadır. Şikayet sırasındaki kalp ritiminin tespitinde kullanılan bu yöntemle, hasta şikayet esnasındaki kalp elektrosunu bir cihazı göğsüne değdirip düğmesine basmak suretiyle çekebilir ve ilgili merkeze telefon yoluyla gönderip dökümünü sağlayabilir. Çok daha seyrek olan ritim bozukluklarının tespit edilebilmesi ve o sırada olan bir düzensizliğin saptanabilmesi için cilt altına yerleştirilen, aylarca duran ve hastanın ritimini takip eden "Event Recorder" denilen mini cihazlar da kullanılmaktadır.

Elektrofizyolojik Yöntem
Bazı ritim bozukluklarında, elektriksel düzensizliği üreten kalp içi odağı bulmak için Elektrofizyolojik uygulama yöntemine (EPS) başvurulmaktadır.
Anjiyografi işleminde olduğu gibi kasık damarlarından girilerek kalp içindeki değişik bölgelere ilerletilen elektrodlarla, tıpkı bir elektrikçinin kontrol kalemiyle tesisatı kontrol edişindeki gibi, sorunlu elektriksel odağın tespiti yapılır. Sorunlu odak tespit edilince "Ablasyon" yöntemine yani radyofrekans enerjisi veya soğuk uygulayarak bu odağı ortadan kaldırmaya sıra gelir. Bu yöntemle ritim bozukluklarının türüne göre değişen başarı oranları söz konusudur. Kalp pillerinin veya ihtiyaç olduğunda elektroşok yapmak suretiyle ritim bozukluğunu düzeltmesi için göğüste ciltaltına yerleştirilen "AICD" isimli mini cihazların kullanıldığı bazı özel ritim bozukluğu türleri de vardır.

Tanı:
Aritmilerin tanısında hastanın öyküsü oldukça önemlidir. Aritmileri ve nedenlerini teşhis etmek için yapılan testler şunlardır:
seafoodplus.infookardiyografi (EKG)
seafoodplus.info: Uzun süreli EKG kaydı
seafoodplus.info Testi
seafoodplus.infodiyografi
seafoodplus.infoak kateterizasyon
seafoodplus.infoofizyoloji çalışması (EPS)

Tedavi:
Aritminin çeşidi ve ciddiyetine bağlıdır. Tedavide öncelikle nedenin ortadan kaldırılması gereklidir. Etken tedavi edilemiyor veya mevcut ritim iletim bozukluğu hayatı tehdit ediyorsa veya belirti veriyorsa tedavi gereklidir. Burada öncelikle istirahat, sakinleştirme, bazı özel manevralar gibi saptanan soruna uygun genel tedbirlerin alınması ve bunlar yeterli olamıyorsa ilaç tedavisi veya girişimsel (Pacemaker/ ablasyon/aritmi cerrahisi gibi) tedavilerin uygulanması önerilmektedir. Kalp hastalığı olmayanlarda gözlenen ve hastada yakınmaya neden olmayan ekstra atımların ilaç ile tedavisi önerilmemektedir.

Kardiyoloji doktorlarımızdan muayene randevusu almak için, 77 99 nolu telefondan arayabilir veya e-randevu hizmetimizden yararlanabilirsiniz.

Kalp Çarpıntısı Nedenleri

Kalp çarpıntısı çoğu zaman hepimizin aklına kalp rahatsızlıklarını getirir. Bu nedenle de hemen bir kardiyoloğun kapısını çalarız. Oysa kalpte çarpıntının başka birçok nedeni olabilir. Bu nedenler arasında en sık görülenleri kansızlık, guatr, hipoglisemi, uyku bozukluğu, sigara ve alkol tüketimi, hipotansiyon, mineral ve su dengesizliği, stres ve kaygı bozukluğu, hormonal değişimler, kondisyon düşüklüğü, kafein ve çay, ateşli hastalıklar, gıda takviyeleri, aşırı spor ve egzersiz, alerji, kronik hastalıklar, olumsuz yaşam koşulları, ağrı, böbrek üstü bezlerinin hastalıkları, kullanılan ilaçlar olarak sıralanabilir. Kalpte çarpıntıya yol açan diğer nedenler…


1. Kansızlık

Genç yaşlı her yaş grubunun ortak sorunlarından biri olan kansızlık genellikle tedavisi ihmal edilen bir hastalık. Dünya nüfusunun yüzde 25’inde görülen kansızlık, Türkiye’de sıklıkla demir eksikliğine bağlı olarak gelişir. Kansızlıkta kalp vücudun oksijen ihtiyacını karşılamak için daha çok çalışır ve bu tablo da kendini çarpıntıyla belli eder.

2. Guatr

Boyunda bulunan tiroit bezinin anormal derecede hızlı çalışması vücudun metabolizmasını hızlandırır. Bu tablo sıklıkla kendini çarpıntıyla gösterir. Sebebi bulunamayan çarpıntı şikayetlerinde mutlaka tiroit hormonlarına bakılması gerekir.

3. Hipoglisemi

Kan şekerinin düşmesi anlamına gelen hipoglisemi genç yaşlı herkesi tehdit eder. Bazı kişiler kanlarındaki glukoz seviyesi 70 miligram/desilitre (mg/dl) düzeyinin altına indiğinde hipoglisemi belirtileri gösterir. Çarpıntı, yemek yedikten hemen sonra aşırı insülin salınmasına bağlı olarak da gelişebilir. Hipoglisemi kendini sıklıkla halsizlik ve çarpıntıyla gösterir.

4. Uyku bozuklukları

Uyku, beyin ve vücutta doğal olarak gerçekleşen, değişen bilinç durumu, dışarıdan verilen uyarana azalmış yanıt ve istemli hareketlerin olmayışı ile karakterize bir durumdur. Uyku bozuklukları çarpıntının sık görülen sebeplerinden biri. Vücut uyku sırasında metabolizmasını yavaşlatır ve dinlenir. Düzenli ve kaliteli uyku uyumayan kişilerde kandaki stres hormonlarının seviyesindeki artışa paralel olarak gün içerisinde kalp hızı daha yüksek seyrediyor ve çarpıntı daha sık gözlenir.

5. Sigara ve alkol tüketimi

Tütün ürünleri ve aşırı alkol tüketimi vücudun metabolizmasını etkiler ve stres hormon seviyelerinde artış yapar. Bu durum da sıklıkla çarpıntı ataklarına yol açar. Düzenli alkol kullanımı ritim bozukluğu riskini arttırdığı gibi, özellikle tatil zamanlarında ani ve yoğun alkol kullanımı sonrasında da ritim bozuklukları tetiklenir. ‘Tatil kalbi sendromu" olarak tanımlanmış olan bu durum, özellikle kış aylarında hafta sonunun bitiminde daha çok görülür.

6. Hipotansiyon (düşük tansiyon)

Tansiyon düşüklüğü anlamına gelen hipotansiyon daha çok uzun boylu ve zayıf gençler ile yaşlılarda görülür. Düşük tansiyon (hipotansiyon) durumunda kan yolu ile taşınan başta oksijen olmak üzere organların ihtiyaç duyduğu maddelerin iletimi aksar. Bu durum uzun sürerse organların işleyişi dahi bozulabilir. Aşırı yorgunluk, ayakta durma ve az su içilmesiyle bağlantılı olan tansiyon düşüklüğü genelde halsizlik, baş dönmesi ve çarpıntıyla ortaya çıkar.

7. Mineral ve su dengesizliği

Vücuttaki su ve tuz miktarının az olması çarpıntıyı tetikleyebilir. Bu duruma sıklıkla halsizlik ve tansiyon düşüklüğü de etki eder. Sağlıklı bir kişinin vücudunun üçte ikisi sudan oluşuyor. Vücudun normal su miktarı azaldığında, tuz ve şeker dengesi de bozuluyor. Aşırı egzersiz ve yaz sıcağında terleme, vücudumuzdaki suyun hızla azalmasına sebep oluyor. Yeterince su içilmemesi ve kaybedilen suyun yerine konulmaması, vücudumuzun susuz kalmasına yol açıyor; bu durum vücuttaki elektrolitleri azaltıyor, tansiyonu düşürüyor ve çarpıntıya yol açıyor. Aşırı egzersiz, enfeksiyon, sıcak hava gibi diğer etkenler olmadığı durumda günlük su alımının; genellikle kadınlarda günde 2 litre, erkeklerde 2 buçuk litre olması gerekiyor.

8. Stres ve kaygı bozukluğu

Vücutta oluşan her türlü fiziksel ve duygusal stres çarpıntıyı tetikler. Bunun yanında kaygı bozukluğu, evham ve depresyon da çarpıntının temel sebeplerini oluşturur. Huzursuzluk, korku ve stres çarpıntıyı tetikler. Bu duygular özellikle panik atak sırasında sıklıkla görülür. Panik atağın neden olduğu aşırı çarpıntı hissi kişide yoğun bir korkuya neden olmakla birlikte, ayırımın yapılması için öncelikle uzman hekim tarafından kardiyak tetkiklerin yapılması, gereği halinde psikiyatri uzmanının görüşünün alınması gerekir. Kardiyoloji ve psikiyatri uzmanları birlikte çalışarak, kişilerin fiziksel ve psikolojik tedavisinde başarı sağlayabilir.

9. Hormonal değişimler

Kadınlarda oluşan hormonal değişimler kendini çarpıntı olarak gösterebilir. Özellikle menstrual periyotlar öncesinde ve menopoza geçiş sürecinde çarpıntı atakları sık gözlenir. Hamilelik sürecinde de kalp atım hızı yükselir ve çarpıntı şikayetleri sıklaşır.

Kondisyon düşüklüğü

Çarpıntının en sık sebeplerinden biri de vücudun efor yapmaması sonucu oluşan hamlama ve kondisyon düşüklüğü. Genç yaşlı herkesi etkileyen bu durum yokuşta ve merdivenlerde çarpıntı ile nefes darlığıyla kendini gösterir. Kondisyon düşüklüğüne karşı yürüyüş yapabilirsiniz. Yürüyüş; kan akışını ve kan damarlarının miktarını artırarak dolaşımı iyileştirir, kalp-damar ve bazı beyin damarsal hastalıkların riskini azaltır. Kalp kası dahil, vücut kaslarını kuvvetlendirerek daha etkin çalışmalarını sağlar. Stres durumunda tansiyonda oluşan yükselmeyi azaltarak kan basıncını düzenler.

Kafein ve çay

Kafeinli enerji içecekleri ile yoğun kahveler genellikle çarpıntıyı tetikler. Aşırı koyu siyah çay da çarpıntıyı tetikleyen içecekler arasında yer alır. Yeşil çay ise tam tersine kalbi sakinleştiren ve çarpıntıyı azaltan bir içecek olarak nitelendirilir.

Ateşli hastalıklar

Ateş yüksekliği çarpıntıyı tetikleyen temel etkenlerden biri. Sıklıkla enfeksiyon ya da romatizmal hastalıkların eşlik ettiği ateş yüksekliği sırasında kalbin üzerindeki yük artar ve kalp daha çok çalışır. Bunun sonucunda da çarpıntı oluşur.

Gıda takviyeleri

Özellikle vücut geliştirme için kullanılan bitkisel gıda takviyelerinin çoğunda vücudu tetikleyecek maddeler bulunur ve bu durum çarpıntıya yol açabilir.

Aşırı spor ve egzersiz

Hazır olamayan bir vücudun yoğun spor yapması sıklıkla çarpıntıya neden olur. Zaman zaman bu durum ciddi ritim bozukluklarını tetikleyebilir. Bu nedenle sıfırdan spora başlayacak kişilerin ilk ay ısınma şeklinde spor yapmaları gerekir. Isınma hareketleri 2 şekildedir. Birincisi yapılacak ağır bir spor öncesinde vücudu o spora 1 ay önceden hazırlamaktır. İkincisi ise spora başlamadan dakika öncesinde yapılacak ısınma hareketleridir.

Alerji

Besin alerjileri sık görülen çarpıntı sebeplerinden biri. Deniz mahsullerinde daha sık görülen bu durum yemek sırasında sıklıkla çarpıntı ve halsizlikle ortaya çıkar. Ağır yemek sonrasında hazımsızlığa bağlı çarpıntı atakları da sık görülür. Besin alerjisi sadece o besini tüketmekle değil, alerjik besinin koklanması, solunması veya dokunulması sonucu ortaya çıkabilir. Ağır alerjik vakalarda kişi söz konusu besini yemese de pişirildiği, yenildiği ortamlarda bulunduğu hatta o besini yiyen kişi tarafından öpüldüğü zaman da ciddi alerjik reaksiyon gösterebilir.

Kronik hastalıklar

Yüksek tansiyon, KOAH gibi kronik hastalıklar, romatizmal hastalıklar ve kanser türleri de vücutta iltihabi reaksiyon oluşturarak çarpıntıya yol açabilir.

Olumsuz yaşam koşulları

Çok tozlu, havasız iş ve ev koşulları da çarpıntıyı tetikleyebilen etkenlerden. Deniz seviyesinden yüksek rakımlara giden kişilerde oksijen açlığına bağlı çarpıntı şikayetleri de sık görülür.

Ağrı

Vücutta gelişen baş ağrısı, diş ağrısı, böbrek ağrıları, bel ağrıları ve kireçlenme ağrıları vücuttaki stres seviyesini yükselterek çarpıntıyı tetikleyebilir.

Böbreküstü bezlerinin hastalıkları

Böbreküstü bezleri vücuttaki stres hormonlarını salgılayan temel organlar. Hastalık nedeniyle bu bezden aşırı salınan hormonlar çarpıntı ve tansiyon yüksekliğiyle sinyal verir.

İlaçlar

İlaç kullanımı, kalp çarpıntısına yol açan en önemli dış etkenlerden biri. Özellikle grip ve astım ilaçları, guatr ilaçları, antibiyotikler ve depresyon ilaçları ciddi çarpıntı atakları yapabilir.

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

RANDEVU AL  

Çocuklarda Çarpıntı Neden Olur?

Çarpıntı, genellikle kalbin hızlı hızlı çarpması, kanat çırpar gibi olması gibi anormal kalp ritmi hissidir.
.
Neyse ki çocuklarda çarpıntı hissi sıklıkla ciddi bir nedene bağlı değildir. Ama bundan şikayet eden özellikle 8 yaş altı çocuklarda, önemli ritim bozukluklarının bir belirtisi de olabileceği için, incelenmesi gereklidir.
.
Peki bu çarpıntıların nedenleri neler olabilir dersek;
.
Aslında kalbin dört odacığının hareketini organize eden kendi elektriksel sistemi vardır. Sinüs nodu kalbin doğal uyaranıdır ve genellikle ileti sisteminin geri kalan kısımlarına düzenli aralıklarla sinyal gönderir. Kimi zaman sinüs nodu dışında kalbin başka alanlarından elektriksel sistemi etkileyen sinyaller çıkabilir. Bunlar da kalp ritminde anormal beklenmedik hızlanmalar yaratır.
.
İşte bu kalp ritmindeki anormallikler, örneğin erken atımlar (VES, SVE), Aritmi (düzensiz atımlar) veya Taşikardi (kalbin normalden hızlı atması) çarpıntıya neden olur.
.
Özellikle anne babada, SVT, Wolf parkinson White, ventriküler taşikardi, uzun QT veya tekrarlayan çarpıntı-bayılma varsa veya bu sebepten anjiyo olduysa, çocuklarında da genetik olarak taşikardi gelişebilir
.
Kullanılan bazı ilaçlar (örneğin; burun tıkanıklığını açmak için kullandığımız ilaçlar, bronş açıcılar, uyarıcı nitelikteki ilaçlar, grip ilaçları, dikkat eksikliği ve hiperaktivite için kullanılan ilaçlar ve antidepresanlar v.b) da kalbin daha hızlı çalışmasına neden olabilir.
.
Bazı çocuklarda, kahve, çay, çikolata, enerji içeceklerinin tüketilmesi de benzer etkiler yapabilir.
.
Bazı kalp dışı sistemik hastalıklar örneğin kansızlık, enfeksiyon-ateş, tiroid bezinin fazla çalışması, kan şekeri düşüklüğü de çarpıntıya neden olabilir.
.
Fiziksel kondüsyon düşüklüğü, aşırı kilo ve uzun süre hareketsiz kalmak da çarpıntıya yol açabilir.
.
Çocuk veya ergende yaşanan Stres, kaygı ya da diğer psikolojik sorunlar da çarpıntı hissi yaratabilir.
.
Doç. Dr. Abdullah ÖZYURT
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Çocuk Kardiyolojisi
VM Mersin Medical Park Hastanesi  31 72

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir