eski moğol kadın isimleri / Kadın isimleri güzel modern Moğolcadır. Moğol isimleri: liste, anlam

Eski Moğol Kadın Isimleri

eski moğol kadın isimleri

Öz Türkçe &#;simler ve Anlamlar&#;

Çok eski zamanlarda Eski Türkler döneminde, aile büyükleri çocuklar&#;na isim verirken kültürleriyle ilgili isimler seçmi&#;lerdir. Bebe&#;e verilen ad, kültürün ve karakterin simgesi olmaktayd&#;. Türk kültürü için önem arz eden eski Türk isimleri erkek ve k&#;z bebeklere verilir ve onlarla beraber ya&#;at&#;l&#;rd&#;.

Günümüzde ise bir bebe&#;e isim verilirken pek çok detaya dikkat edilir. &#;smin telaffuzu, resmi evraklarda yaz&#;m özellikleri, anlam&#; ve manevi de&#;eri isim tercihini etkiler. Bu yaz&#;m&#;zda ise Öz Türkçe isimleri sizlere sunmak istedik. Türk kültüründen miras kalan bu isimler, eski kaynaklarda da yer almaktad&#;r.

Edebi ve tarihi eserlerde kahraman ya da tip olarak kar&#;&#;n&#;za ç&#;kan pek çok isim, listede dikkatinizi çekebilir. Sizler için haz&#;rlanan eski Türk isimleri ve anlamlar&#; listesinde k&#;z ve erkek çocuklar&#;n&#;za uygun isim seçebilirsiniz.

Eski Türk isimleri listesi ve anlamlar&#; sizlerle!

öz Türkçe isimler

Eski Türk &#;simleri: Öz Türkçe K&#;z ve Erkek &#;simleri

Bebek bekliyorsan&#;z ya da ufaktan bebek haz&#;rl&#;klar&#;na ba&#;lad&#;ysan&#;z; alman&#;z gereken en önemli kararlardan biri de bebe&#;e verilecek isim olacakt&#;r. Bu süreçte akl&#;n&#;z&#; kar&#;&#;t&#;ran pek çok fikir gelecektir. &#;çinize sinen, söyledikçe mutlu olaca&#;&#;n&#;z, evlad&#;n&#;zla bir ömür ya&#;ayan bir isim belirlemeniz gerekecektir.

E&#;er hala bebek ismi konusunda karars&#;z kal&#;yorsan&#;z; sizlere eski Türkçe’de en çok kullan&#;lan isimleri tan&#;tmak istiyoruz. Eski Türk isimleri k&#;z ve erkek bebekler için güzel seçenekler içerir. Bu listedeki isimleri belki daha önce duymu&#; olabilirsiniz.

Listede Türk sava&#;ç&#; isimleri, Osmanl&#; isimleri, Göktürk isimleri gibi farkl&#; ba&#;l&#;klardan adlar görebilirsiniz. Ancak ta&#;&#;d&#;&#;&#; anlamlar&#; bilmiyor olabilirsiniz. &#;imdi sizlere çok eski zamanlardan günümüze kadar ula&#;an, eski Türkçe isimleri tek tek anlam&#;yla aç&#;kl&#;yoruz.

Eski Türk isimleri kad&#;n ve erkekler için hiç duyulmam&#;&#; anlamlar&#;yla geliyor. Baz&#; isimleri daha önce duymu&#; olabilirsiniz. Baz&#;lar&#; ile ilk defa kar&#;&#;la&#;acaks&#;n&#;z. Bakal&#;m bu isimler hangi anlamlar&#; ta&#;&#;yor?

A

  • Abçar: &#;&#;inin ehli, uyumlu ki&#;i
  • Ab&#;dan: Gönül insan&#;
  • Ab&#;&#;ka: &#;çtenlikle çal&#;&#;an
  • Abike: Yüksek gönüllü
  • Acar: Gayretli, azimli
  • Aça: Toplumda sayg&#; gören ki&#;i
  • Acun: Dünya, yeryüzü
  • Adal: Sad&#;k
  • Adar: Adayan ki&#;i
  • Adalm&#;&#;: Ünlü
  • Adberilgen: Ad&#;n&#; hak etmi&#; ki&#;i
  • A&#;&#;ç: Hazine
  • Akal&#;n: Dürüst ki&#;i
  • Akay: Ay&#;n en güzel an&#;
  • Akbel: Dürüst, sa&#;lam ki&#;ilikli
  • Akbergü: &#;yi huylu
  • Akgün: Gelecek
  • Ak&#;nay: Türkistan’da kad&#;n ozan
  • Akkara: Z&#;tlar&#;n bütünlü&#;ü
  • Albeni: Cazibe, sempati
  • Alçin: K&#;z&#;l renkli çal&#;ku&#;u
  • Alg&#;n: Yüksek bir yer
  • Almakay: Elma yanakl&#;
  • Almila: Elma
  • Aras: Kal&#;n yün, talih
  • Artuk: Zenginlik
  • Asena: Efsane olan di&#;i kurt
  • Aspar: Faydal&#;
  • Atalan: Ünlü
  • Ataman: Sayg&#;de&#;er ki&#;i
  • Ayana: Eski Türklerde tanr&#;ça
  • Aybar: Heybetli, ay gibi parlak
  • Aybars: Ay gibi beyaz
  • Aykaç: Hatip
  • Ayk&#;n: Ferah, ayd&#;nl&#;k
  • Ayman: Aya e&#;de&#;er
  • Aytar: Haberci

B

  • Babür: Kaplana benzer y&#;rt&#;c&#; bir hayvan
  • Bagatur: Kahraman
  • Bahad&#;r: Kahraman
  • Balaban: Bala band&#;r&#;lm&#;&#;
  • Balamir: Avrupa Hun Devleti Kurucusu
  • Balk&#;n: Parlak, göz al&#;c&#;
  • Balk&#;r: Ya&#;murdan sonra ç&#;kan güne&#;
  • Bams&#;: Ulu, yüksek ki&#;i
  • Banuçiçek: Kutsal çiçek
  • Bangu: Sonsuz, sonsuzluk
  • Barç&#;n: &#;pek kuma&#;
  • Bar&#;&#;: Sulh, gidi&#;at, hazine
  • Barkan: Gezgin
  • Barlas: Temiz, çekici
  • Bartu: Varl&#;k, var&#;lacak yer
  • Basut: Yard&#;mc&#;, demir tokmak
  • Baturgan: Saklayan, gizleyen
  • Bayhan: Varl&#;kl&#;
  • Bay&#;nd&#;r: Güçlü, egemen
  • Baysan: Yak&#;&#;&#;kl&#;, gösteri&#;li
  • Bayülgen: Mükafat tanr&#;s&#;
  • Bediz: Resim, heykel
  • Becet: Süs
  • Begüm: Eski Türklerde “han&#;mefendi”
  • Belçin: &#;z, belirti, damga
  • Belen: Alim, geçit
  • Belgin: Net
  • Belik: Doruk
  • Benice: Sonsuzluk
  • Beril: Cömert
  • Berkant: Altay Da&#;lar&#;’nda bir da&#;&#;n ad&#;
  • Berkin: Güçlü
  • Bo&#;aç: Genç bo&#;a, bo&#;a gibi
  • Bora: F&#;rt&#;na
  • Bertu&#;: Engel tan&#;mayan
  • Beyge: Küçük han&#;m
  • Beylem: Çiçek demeti
  • Birçe: Biricik, tek
  • Bo&#;aç: Genç bo&#;a, bo&#;a gibi
  • Bora: F&#;rt&#;na
  • Burak: Güçlü, yenilmez
  • Burçigin: Güvenilir ki&#;i

C – Ç

  • Cerkin: Yak&#;n ki&#;i, akraba
  • Ça&#;an: Bayram, e&#;lence
  • Ça&#;&#;l: Su sesi
  • Ça&#;la: Dürüst ki&#;i
  • Çaptu&#;: Çok tan&#;nan, ünlü
  • Çebi: Sert bak&#;&#;l&#;
  • Çilde: K&#;&#; mevsiminin en so&#;uk günü
  • Çolpan: Kuzey y&#;ld&#;z&#;

D

  • Demirhan: Maden Tanr&#;s&#;
  • Dikmen: &#;natç&#;
  • Dirse: Konu&#;kan
  • Darhan: Sayg&#;l&#;
  • Dumrul: Okun sivri ucu, efkarl&#;

E

  • Ebren: Kainat
  • Ecevit: Çal&#;&#;kan
  • Ediz: De&#;erli
  • Elban: Devletine ba&#;l&#;
  • Erendiz: Jüpiter
  • Ergun: Yumu&#;ak huylu ki&#;i
  • Erkut: Güçlü, kutsal
  • Erkin: Ba&#;&#;ms&#;z
  • Erten: &#;afak vakti
  • Esrigün: F&#;rt&#;na
  • Eymen: Alçakgönüllü, yard&#;msever

G

  • Gensu: Büyük göl
  • Geray: Uygun, münasip
  • Gökalp: Kahraman
  • Gökay: Mavi gözlü
  • Gökhan: Gök gibi büyük
  • Gökçe: Göz al&#;c&#;, zarif
  • Gökmen: Tanr&#;dan gelen
  • Gözbay: Sihirbaz
  • Günçe: Güne&#;lik
  • Gürbüz: Sa&#;l&#;kl&#; ve güçlü ki&#;i

I – &#;

  • Iraz: Mutluluk
  • &#;lbay: Vali
  • &#;lku&#;: Özgür devleti olan
  • &#;ncesen: Huzur ve güvenlik
  • &#;rtegün: Ertesi sabah
  • &#;ynem: Yaren, canan, dost

Eski Türkçe isimlerin kökenlerine bak&#;ld&#;&#;&#;nda, pek çok isim imparatorluk ruhunu ifade etmektedir. H&#;rsl&#; ki&#;ilerin, sava&#;ç&#; ruhlar&#;n ve azimli bireylerin s&#;fat&#; olarak kullan&#;lan bu isimler, günümüzde pek çok ki&#;inin kimli&#;inde yer alan ön adlar olmu&#;tur.

K

  • Ka&#;an: &#;mparator
  • Kapgan: Soylu, h&#;rsl&#;
  • Kavç&#;n: K&#;sa süreli gelen misafir
  • K&#;nay: Çal&#;&#;kan
  • K&#;raç: Ya&#;l&#; ve verimsiz toprak
  • Kubat: Kapal&#; ve gizli
  • Kutadgu: Kutlu, yararl&#;
  • Kutan: Dua
  • Kutay: Ate&#;, &#;amanlar&#;n ate&#; tanr&#;s&#;
  • Kuya&#;: Güne&#; &#;&#;&#;&#;&#;
  • Kültem: Demet, deste, buket

L

  • Laçin: Y&#;rt&#;c&#; k&#;&#;

O – Ö

  • Ok&#;an: Benzeyen
  • Olcay: &#;ans, baht
  • Orhun: S&#;r saklayan, gizemli
  • Otman: Evin küçük o&#;lu
  • Oylum: Çukur
  • Oytun: Mübarek
  • Öktem: Ak&#;ll&#;, bilge
  • Önde&#;: Yol açan ki&#;i
  • Öyke: Öfkeli, öfke
  • Öykünç: Benzetme
  • Özden: Samimi, içten
  • Özge: Ben’in kar&#;&#;t&#;. Ba&#;ka, öteki, yabanc&#;, ,gayr&#;
  • Özker: Hay&#;rsever ki&#;i
  • Özmen: Dürüst insan

P

  • Pars: Leopar
  • Pelin: Keskin kokulu yayla çiçe&#;i
  • Perinçek: Fedakar

S – &#;

  • Sa&#;&#;n: Dü&#;ünce, k&#;v&#;lc&#;m
  • Sayina: Yaz mevsimi
  • Selin: Haber, f&#;s&#;lt&#;
  • Sökmen: Laf&#;n&#; dinleten
  • Sözbay: Söz cambaz&#;
  • &#;aybal: &#;&#;mar&#;k

T

  • Talp&#;n: Çal&#;&#;kan ki&#;i
  • Tan: Gün do&#;umu, &#;a&#;k&#;nl&#;k olu&#;turan
  • Tanju: Sonsuzluk ve ola&#;anüstü
  • Tanla: Mucize, &#;a&#;k&#;nl&#;k
  • Tansu: Arma&#;an, mucize
  • Tarhun: Ho&#; kokulu yayla çiçe&#;i
  • Tarkat: Yönetici
  • Ta&#;k&#;n: Co&#;kun
  • Tela: Adak, arma&#;an
  • Tengiz: Deniz
  • Teoman: Sis, duman
  • Tilbe: Dilenen &#;ey
  • Tilun: Kusursuz
  • Togay: Dolunay
  • Tolan: E&#;siz, benzersiz
  • Tomris: Demir ucu, demir sesi
  • Toygar: Tarla ku&#;u
  • Tunay: Evlatl&#;k k&#;z çocu&#;u
  • Turamun: Evcimen
  • Turum: Ya&#;am, durgunluk
  • Tutsu: Nasihat
  • Türemen: Töreye uygun ya&#;ayan

U – Ü

  • Udar: Pe&#;ini b&#;rakmayan
  • Ulaç: Ula&#;t&#;ran
  • Ula&#;: Kavu&#;ma, soyluluk, mutluluk
  • Ulum: Gösteri&#;
  • Uman: Umut bekleyen
  • Umar: Umutlu
  • Umay: Koruyucu
  • Uraz: Baht, mutluluk
  • Urum: Haysiyet
  • Uyla&#;: Dü&#;ünce ve fikir
  • Ülgen: Heybetli, iri

Eski Türkçe isimlerin baz&#;lar&#; da do&#;ayla bir bütün olan, ki&#;ilerin karakterini temsil eden anlamlar&#; ta&#;&#;maktad&#;r. E&#;er bir isim aray&#;&#;&#;ndaysan&#;z, bu listedeki eski Türkçe isimlerin anlamlar&#; sizi etkileyebilir. Çevrenizde duydu&#;unuz isimler, bu listede kar&#;&#;n&#;za ç&#;kabilir.

Y- Z

  • Yabgu: Ka&#;an
  • Yal&#;m: Ate&#;
  • Yalç&#;n: Ula&#;&#;lmaz, yukar&#;da
  • Yald&#;z: Parlayan
  • Yal&#;n: Parlak ve net olan
  • Yalvaç: Elçi
  • Yaman: Ola&#;anüstü
  • Yanç&#;: At z&#;rh&#;
  • Yasun: Do&#;a
  • Yazgan: Yaz&#;c&#;
  • Yeliz: Havadar
  • Yerçi: Yol gösteren
  • Yorçu: Yol gösteren
  • Yula: Rüya ruhu
  • Zeren: Anlay&#;&#;l&#;

Eski Türk isimleri aras&#;nda parlak &#;&#;&#;k hangi ismin anlam&#;?

Ay&#;im, ay&#;in; parlak &#;&#;&#;k anlam&#;na gelen isimlerdir.

Eski Türkçede sava&#;ç&#; kad&#;n ne demek?

Tomris sava&#;ç&#; Türk kad&#;n hükümdar ismidir.

Eski Türkçe 3 harfli erkek isimleri nelerdir?

Ali, Alp, Ata, Can, Cem, Ege, Mir, Tan 3 harfli olarak verilebilecek örnekler aras&#;ndad&#;r.

Öz Türkçede “Güçlü” ne demek?

Ayberk güçlü anlam&#;na gelir.

öz Türkçe isimler

Osmanl&#; Mutfa&#;&#; Yemekleri ve Tatl&#;lar&#;

Geleneksel Türk Yemekleri: Medar&#; &#;ftihar&#;m&#;z

Osmanl&#; Yemekleri: Saray Mutfa&#;&#;ndan Ç&#;km&#;&#; 27 Tarif

Erkek Bebek &#;simleri En Yeni, Farkl&#; ve Anlaml&#; &#;simler

K&#;z Bebek &#;simleri Modern, De&#;i&#;ik &#;simler ve Anlamlar&#;

Öz Türkçe Kız İsimleri

A harfi ile başlayan isimler

ABA: Saygıdeğer, saygıya layık kişi. Bazı Türk boylarında “ana’’,’’abla’’ , bazılarında ise baba anlamında
da kullanılmaktadır.
ABADAN: 1- Cömert, verici 2- Bağışlayıcı, gönül yapıcı
ABAK: Temiz, iffetli, namuslu kişi
ABAKA: Yakın akraba, amca çocuğu
ABAKAN: Alicenap
ABAKAY: 1- Yakın akraba, yeğen, amca çocuğu 2- Sibirya’da saygın ve sözü geçen hanımlara verilen bir unvan
ABALA: Abla
ABAR: (Avar): 1- Gösteriş, heybetlilik 2- Baş eğmez, dirençli
ABAŞ: Hanım yürüyüşü (Küçük narin adım)
ABAY: 1- Aydınlık, aydınlık verici 2- Hayret uyandıran, hayret verici
ABAKIYMIŞ: Gönül kırıcı, can yakıcı
ABÇAR-(Avşar): 1- İşin ehli kişi, iş bitirici 2- Uyumlu, itaatkar
ABI: 1- Can, ruh 2- Soyluluk
ABIÇ: Gönüllü
ABIDAN: İçli, gönül insanı
ABIK: İçli, gönüllü
ABIKAN: seafoodplus.info
ABIL: Gönüllü, İstekli
ABINAK: Sakinleşmiş gönül rahatlığı içinde olan
ABINÇ(Avunç): Avunç, teselli
ABIŞ(Apış): Bacağın diz kapağından yukarısı
ABIŞKA : İçten, içtenlikle çalışan
ABIZ: Ruhsal, ruhlarla ilgili
ABİKE: Alicenap, yüksek gönüllü
ABİN: Mutlu, memnun, hoşnut
ACAR: 1-Gayretli,Hareketli 2- Gözü pek, yırtıcı
ACLAN: Açık,Açılan
ACU-(Acı,Açığ): 1- Açık 2-Keskin, sert 3- Açı,aralık
ACUN: Dünya, yeryüzü
ACUNAL: birl. Acun/Al (Almak’tan)
ACUNAY: birl. Acun/Ay/Mec.”Dünya güzeli”
ACUNLUK: Dünya malı,dünyalık
ACUNSUZ: Dünya malında gözü olmayan
AÇA: 1- Toplum içinde saygınlığı olan kişi 2-Analık derecesinde saygıya layık hanım
AÇAN: Açma eylemi içinde olan (Çiçek gibi)
AÇIĞ: 1-Açık,dürüst 2- Bahşiş bey yada hanların verdiği bahşiş
AÇIK: (Açığ) Büyük kardeş
AÇIL: Açık, açılmış
AÇUK: (Açık) İyi huylu,mülayim
ADAK: 1-Söz,nişan 2-Bağış,sungu
ADAL: Sadık, güvenilir
ADALAN: Ünlü, şöhretli
ADALDI: Ünlü
ADALIR: Ünlü
ADALMIŞ: Ünlü
ADAN: Uygunluk, liyakat
ADANIR: Ünlü
ADANMIŞ: Adaklı,adak olmuş
ADAR: Adama eyleminde bulunan
ADAY: Memnunluk,hoşnutluk
ABDAN: Ünlü
ADBERİLGEN: Adına layık ve ününü hak etmiş kişi
ADIKTI: Ünlü
ADIN: Ünlü,adı anılan
ADINÇIĞ: 1-Seçkin,mümtaz 2- Olağanüstü, fevkalade, bambaşka
ADIÖTE: birl. Adı/Öte Mec. Temiz bir üne sahip
ADIVAR: Ünlü,tanınmış
ADIYAKŞI: birl. Adı/Yakşı(Adı güzel)
ADIYAMAN: birl. Adı/Yaman Mec. Ürkütücü bir üne sahip kişi
ADIYEKE: birl. Adı/Yeke(yeğ) Mec. Saygıyla anılan kişi, adı yeğlenen kişi
ADKIR: Aygır,erkek at
ADMIŞ: Ün almış, tanınmış ADSAY: birl. Ad/Say Mec. Adına saygı duyulan kişi
ADSIZ: 1- Fakir,kimsesiz
AFŞAR (Abçar)
AFŞIN: Apçın,(Opçın) Zırh,demir örgülü savaş giysisi
AFTABA: Su ibriği
AGA (Ağa,Aka): 1-Saygıdeğer, ulu kişi 2- Cömert,koruyucu 3-Büyük erkek kardeş,ağabey
AGOLA: Yönetici,amir
AGUN: Tatmin,avuntu
AGUNMUŞ: Avunmuş,sakin
AĞAÇA: Akça, beyazca, alımlı
AĞALAK: Oğlak
AĞALBAY: Muhterem,saygıdeğer
AĞAN: 1-Yüksek,yukarıda,yukarılara çıkan 2- Geceleri gökten hızla geçen, ışıklı nokta
AĞAR: 1- Ağı ağırbaşlı, oturaklı 2- Gönül ferahlığı 3- Göğe yükseliş
AĞARTMIŞ: 1- Namuslu,dürüst 2- Alçak gönüllü, mütevazı
AĞAT (Akat): Namuslu, gönüllü, iffetli
AĞAYA: Makul,geçerli,uygun
AĞDUK: Kutsal,muhterem
AĞICI: Ağcı, Akçı, Akıcı, Hazinedar, Hazine sorumlusu
AĞIÇ: Varlık, hazine,servet
AĞILGAT: 1-Saygıdeğer 2- Yıldız,gezegen
AĞIM: Yükseliş
AĞIR: 1- Ağırbaşlı,olgun 2- Ünlü,saygın
AĞIRBAŞ: birl. Ağır/baş, olgun, alçak gönüllü
AĞIŞ: (Ağıç) Hazine, servet
AĞIT: Mersiye,ölüm Türküsü,göğe yükselen feryat
AĞLAMIŞ: Çileli,çile çeken
AĞMIK: 1- Ünlü,tanınmış 2- Yüksek rütbeli
AĞRAK: Yükselen,ilerleyen
AĞRITMIŞ: Mec. Acı kuvvete sahip kişi
AĞUL: 1- Ay’ın halesi 2- Oba, köy
AĞUTUR: Yükselten,yukarı çıkaran
AĞZUKARA: birl. Ağzı/Kara. Mec. Sert konuşan, acımasız ve hükmedici konuşan kişi
AK: 1- Beyaz 2- Doğuş, doğum 3- Yükseliş 4-Parlaklık 5-Devinim,hareketlilik seafoodplus.infouluk,iffet ve
güvenirliğin sembolü
AKA: Büyük,ulu kişi,saygıdeğer kişi
AKABA: Yokuş,meyil
AKAÇ: Akıcı
AKALIN: bir. Ak/Alın mec. Dürüst,namuslu
AKAN: 1- Akıcı 2- Yükselen
AKARCA: Dere,ırmak
AKAR: Dere,akarsu
AKARSU: Dere,ırmak
AKAŞ: birl. Ak/Aş seafoodplus.info rızk
AKAY: birl. Ak/Ay 1- Ayın en güzel anı 2- Yenisey Türklerinde “hanımefendi” anlamında kullanılır.
AKBAŞ: birl. Ak/Baş mec. Dürüst,namuslu
AKBEL: Dürüst,sözüne güvenilir kişi
AKBERGÜ: birl. Ak/Vergi fıtrat,huy seafoodplus.info huylu
AKÇA: 1-Beyaza kaçan 2-İpekli dokuma 3-Para,maliye,hazine
AKÇALAR: seafoodplus.info seafoodplus.info tenli hanım
AKÇALI: Zengin,mal sahibi
AKÇALMAZ: birl. Ak/Çalmaz seafoodplus.infoık tenli hanım
AKÇIL: 1-Ak tenli, akça yüzlü 2- Ağarmış, aklaşmış
AKÇIN: Sözüne güvenilen,sağlam kişilikli
AKÇORA: birl. Ak/Çura 1- Şamanist gelenekte iyi ruh ve iyilik perisi
AKEL: birl. Ak/El mec.Dürüst,namuslu
AKGÜN: birl. Ak/Gün mec. Gelecek,istikbal
AKHAN: birl. Ak/Han Şamanist gelenekte “İyilik Tanrısı”
AKI: Eli açık,cömert,zengin gönüllü
AKIM: 1-Yönelim,yükseliş 2- Akmaktan, akıcı,yayılıcı
AKIN: 1-Saldırı,hücum 2-Kazak ve Kırgızlarda, ozan ve müzisyenlere verilen ad
AKINAY: birl. Akın/Ay Türkistan’da hanım ozanlara verilen ad
AKINCI: 1- Akın eden,saldıran 2- Osmanlılar dönemindeki, öncü birliklere ve bu birliklere dahil olan
kişilere verilen unvan
AKIŞ: 1-Yükseliş 2-Akmaktan akış 3-Servet,hazine
AKKARA: birl. Ak/Kara mec.Zıtların bütünlüğü
AKMAN: birl. 1-Temiz,iffetli 2-Apak,bembeyaz AKOBA: birl. Ak/Oba seafoodplus.info
AKSAK: 1-Aksayan,seken 2-Yükselen,çıkan
AKSOY: birl. Ak/Soy seafoodplus.info
AKŞAMAN: birl. Ak/Şaman Şamanist gelenekte,iyi ruhlarla ilgilenen ve ilişkiye giren kam
AKŞİT: Yürekli,gözükara
AKTAN: birl. Ak/Tan seher vakti,şafak
AKUZ: birl. Ak/Uz (Uzman,usta)
AKÜN: birl. Ak/Ün seafoodplus.info,şöhretli
AKYOL: birl. Ak/Yol mec.Dürüst,namuslu
AKYÖN: birl. Ak/Yön mec.Dürüst,namuslu
AKYÜZ: birl. Ak/yüz mec.Dürüst
AL: 1-Bayrak kumaşı 2-Kızarmış,kızarık 3-El,kolun bilekten aşağı kısmı 4- Ala,alaca 5-Almaktan al
ALA: Karışık renkli,benekli
ALABAN (Alban)Timsah
ALACA: Karışık renkli
ALAÇUK: Kulübe,baraka,Altay Türklerinde,oda,(Çadırın iç bölmesi)
ALAGAN: (Algan)Fatih
ALAGAŞ: Ender rastlanan,nadir
ALAGÜN: birl. Ala/Gün Gün ortası
ALAK: Yok edici,öldürücü,alıcı,avlayıcı
ALAN: 1-Işık,nur 2-Orman içindeki açık ve düzlük bölge 3- algan
ALANÇA: Bahçelerdeki ağaç aralarında bulunan çimenlik bölge
ALANGUVA: birl. Ala/Geyik
Cengiz Kaan’ın onuncu göbekten büyük anası 2- Ergenekon destanında adı geçen Uldız Han’ın kızı
3-Türk mitolojisinde yer alan ünlü kadın ki, efsaneye göre, bir nevi Türklerin ’’Meryem Ana” sı gibidir.
ALAR: Yalancı karanlık(Gündüz vaktinde)
ALAS (Alaz) Şamanist gelenekte “Ateş Tanrısı’’
ALASAYVAN: Şafak vakti,Güneşin doğuşu
ALASI: Erek,amaç,sahip olunması istenen nesne
ALATAŞ: birl. Ala/Taş Köz,ateş parçası
ALAYUNT: birl. Ala/Yunt Altay Türklerinde “kısrak” anlamında kullanılmaktadır.
ALBA: Yükümlülük,hizmet yükümlülüğü
ALBAGA: Hasılat,savaş yada av ganimeti
ALBAN: Haraç,ganimet
ALBATU: Bürokrat, hizmetle yükümlü kişi
ALBENİ: Çekim,cazibe,sempati
ALCU (Alçu)Alıcı,avcı
ALÇİÇEK: birl. Al/Çiçek (Gül’ün Türkçe karşılığı)
ALÇİN: Kızıl renkli bir çalı kuşu
ALÇU (Alcu)1-Algan,Fatih,2-Alcı,Avcı
ALDI: 1-Öncü,öndeki,selef 2-Algan,Fatih
ALDUR: Ok atışı,oklayış
ALEV (YalavYal kökünden)Ateşten çıkan ışık
ALGAN: Fatih,Fetheden
ALGAZIN: Yabani vahşi hayvan
ALGI: 1-Fetih,Almaktan alım 2- Fehim,algılama
ALGIN: 1- Serap 2-Yüksek yer 3- Bitiricilik,bitiriş
ALGIŞ (Alkış): Dua,yakarış,niyaz
ALGU: 1-Tüm,hepsi 2-Toplum,topluluk 3-Silah 4-Alıcı,avcı
ALGUR: Sakin,kendi halinde,kendinden emin
ALGÜN: birl. Al/Gün”Kazak ve Kırgızlarda,doğum sırasında yaşanan dikkat çekici,unutulmaz günleri
mecz eder.
ALICI: Alcu,Avcı
ALIK: Alıngan,Kırgın
ALIM: 1-Çekim,Cazibe 2-Vergi,Haraç
ALIMGA: Yazıcı,(Han ve Kaanların buyruk ve fermanlarını yazan görevli kişi)
ALIMLI: Çekici,Cazibeli
ALINAK: birl. Alın/Ak mec.dürüst,namuslu
ALINCAHAN (Alınçak Han) Oğuzname’ye göre,Türk’ün oğullarından
ALINÇAK: 1-Çekici,cazip 2- Alıngan,nazik
ALINGAN: Alınan,incinen,gücenen
ALK: Bitirmek,yok etmek,sona erdirmek,bitiricilik
ALKA: 1-Bitirici,yok edici 2-İleri,ilerici
ALKABÖLÜK: birl. Alka/Bölüseafoodplus.info Tim
ALKAN: Alkan,Fatih
ALKAR: Bitirici,yok edici
ALKAŞ: Bitirici,yok edici ALKI: Pervasız,vurdumduymaz
ALKIM: 1-Gökkuşağı 2-Gerdan
ALKIR: Tamamlayıcı,bitirici
ALKIŞ: Algış,dua,övme,yüceltme
ALMA: Elma
ALMAKAY: Elma yanaklı
ALMALUK: 1-Alınması gerekli olan 2-Elma bahçesi
ALMAS: Almaz,nazlı
ALMILA: Elma
ALMIŞ: Algan,Fatih
ALP: Bu sözcük birçok erdemi içinde barındırır. Bilgelik, yiğitlik, fedakarlık, kahramanlık,
gözükaralık, toplumculuk, vb. ile birlikte tüm bunlar arasındaki uyumu da içerir.
ALPAGU: Düşmanına tek başına saldıran kişi
ALPAGUT: 1-Alplik gösteren kişi 2-Kurt soyundan 3- Seçkin ve saygın kişi
ALPEREN: seafoodplus.info (Gazi, Derviş) Toplumun sayıp sevdiği, örnek aldığı savaşçı kişilerin genel adı
ALPMAN: Alp gibi Alpçe yaşayan
ALTAÇU (Altaç): Aldatıcı taktik sahibi
ALTAMIŞ: Aldatıcı,hileci
ALTAN: 1-Altın 2-Güneşin doğuş anı,Şafak
ALTANURUG: (Altın Uruk) Cengiz Kagan ve oğullarının soyuna verilen unvanlardan
ALTAY: 1-Al/Ala/Tay 2-Altın 3-Ormanlarla kaplı yüksek dağ
ALTINDAĞ: birl. Altın/Dağ/Altay dağlarının,diğer adı.
ALTU (Aldu): 1-İlk,Birinci 2-Algan,Fatih
ALTUN: Altın
ALTUNSABAK: birl. Altun/Sabak(sopa,değnek)
ALUÇ: 1-Alıcı(Alçu) 2-Kayın cinsi bir ağaç
ALUNGAN: Alıngan,nazlı
ALUNUR: Nazlı
ALYU: (Algu)
T..Çağatay Han’ın torunu
AMAÇ: (Umaç)Gaye, hedef, beklenti
AMAN: (YAMAN) Sertlik
AMGAK: Emek/Zahmet
ANAÇ: 1-Anacık 2-Analık duygusu çok gelişmiş 3-Anaya çeken 4-Doğurgan, üretken
ANAGAY: Anaya çekmiş, anaya benzer
ANASIOĞLU: birl. Anası(nın)Oğlu (Babası erken ölmüş ve özellikle anası tarafından bin bir güçlüklerle
yetiştirilip büyütülmüş, yetim çocuklar için kullanılmış olduğu anlaşılan Türk adlarından)
ANAT: 1-Anı,Anılan 2- Yakın,hısım
ANAZ: Yeğrek, evla, eftal
AND (ANT) 1-Yemin,söz 2- Yakın akraba
ANDA: Birlikte ant içmiş(kan kardeşi) (Anda’lık Türklerin en eski geleneklerinden biridir. Andalar
birbirlerini kardeşlerinden daha ileride korur, sayar ve kayırmaya çalışırlar.)
ANDAÇ: Hatıra, anı olsun diye verilip,alınan hediye
ANDARIMAN: Anılara değer veren ve saygı gösteren kişi
ANDIR: Anısı ola hatıra
ANGAY: Anılarına bağlı olan kişi
ANGI: 1-Anı,hatıra,2-Yetki, yeterlilik
ANGIM: Mamur, hakim
ANGIN: Ünlü, anılan, adı duyulan
ANGIŞ: Ünlü, meşhur
ANGIT: Yaban ördeği
ANIK: 1-Anlayış, yetenek, fehim 2- Hafıza, bellek 3- Hazır, mevcutlu
ANLI: 1-Sakin, ağırbaşlı 2- Bellek, hafıza
ANIT: Anı olsun diye yapılan yapı
ANITGAN: Anıt yapan
ANLI: Ünlü, tanınan
ANNAK: Yadigar, hatıra
ANT: And, Yemin
ANTLIĞ: And içmiş, Yeminli
ANUÇUR: Övülmüş, övülmeye layık
ANUK: Yadigar, hatıra
ANUŞ: Anış, anma eylemi, anı
APA: Ulu, büyük, saygıyı ve hürmeti hak etmiş kişi (Bazı Türk bölgelerinde “baba” anlamına da
kullanılmaktadır.
APAĞ: Apak, temiz
APAK: Temiz, namuslu,iffetli
APATEG: (Apatek)birl. Apa/Tegtek(gibi,benzer) ARA: Orta yer, ortalık, boşluk, orta
ARAL: 1-Ada 2- Aralık,orta, ortalık
ARAS: 1- At kılı 2- Kalın yün 3- Talih,baht
ARASLAN: Arslan (Çuvaşlarca söylenişi)
ARAT: Cesaret, yüreklilik
ARBIŞ: Büyü,efsun
ARBUZ: Büyü, sihir
ARCA: 1-Arıca, saf, temiz 2- Çam ağacı, çamdan yapılmış kutu
ARDA: 1-Uzun değnek 2- Artçı, halife, ardı sıra giden
ARDALI: (Ardalu) Yönetici, amir
ARDIÇ: 1- Halife, artçı 2- Bir ağaç türü
ARGA: Zeki, akıllı
ARGAN : (Arkan) Kement, kement bağı
ARGATU: Yaban koyunu
ARGIÇ: 1- Kır, mera 2- Gurur
ARGIN: 1-Yavaş, sakin 2- Gelecek yıl
ARGUN: Pars cinsinden avcı bir hayvan
ARGUŞ: (Arkuş)1- Edepli, terbiyeli 2- Haberci, haber veren
ARGÜDEN: birl. Ar/Güden, Arlı, edepli
ARI: (Arık) 1- Saf, arı, arınmış 2- Irmak, dere
ARICA: Soylu, temiz, iyi huylu
ARIÇ: Barış, sulh
ARIĞ (Arı, Arık)
ARIK: 1- Arı, arınmış, temiz 2- Narin, ince yapılı
ARIL: Arınmış, temiz, pak
ARIN: Saf, arınmış
ARINÇ: 1-Barış, kurtuluş 2- Temizlik, saflık, günahsızlık
ARINIK: Saf, şeffaf, billur
ARINMIŞ: Temiz, gönüllü
ARKIN: 1-Argın, yavaş, sakin 2- Halef, ardıç
ARKIŞ: 1-Ulak, haberci 2- Kervan, kafile
ARKUN: Halef, geriden gelen, takipçi
ARKUY: Siper, mevzi
ARKUZ: (Arguz) Edepli, iyi huylu
ARLAĞ: Arlı, edepli
ARLAT: Biricik oğul, anaların en çok üstüne düştükleri oğul
ARMAGUN: Armağan, hediye
ARMAĞAN (Yarmagun-Yarmagan)- Hediye
ARMAN: 1- Onurlu, arlı, edepli 2- Dilek, istek 3- Hayal, fantezi
ARPA: 1- Büyü, tılsım, Şamanist gelenekte, Kamların okuduğu dua 2- Tahıl
ARPAD (Arpa)
ARSİN: (Ersin) Kurtuluş, istiklal
ARSALAN: Arslan
ARSLAN: Yırtıcı hayvan Mec. Cesaret, atılganlık ve gözü pekliği sembolize eder.
ARSLANBALA: birl. Arslan/seafoodplus.info yavrusu
ARSLANCIK: Küçük seafoodplus.info yavrusu
ARSLANÇA: Arslan gibi, arslan özelliklerine sahip
ARSU: birl. Ar/Su mec. Namuslu, dürüst
ARSUN: 1- Efendi, ağırbaşlı 2- Rahata ermiş, huzurlu
ARTAGAN: Bereket, artuk, fazlalık, bolluk
ARTAM (Erdem)
ARTIM: Bereket, bolluk
ARTUÇ: Mızrak, mızrak ucu
ARTUK: Fazlalık, üstünlük, bereket mec. Varlık, zenginlik
ARTUKDOĞAN: birl. Artuk/Doğan
Kırgızlarda, olağanüstü vasıflara sahip kişilere verilen bir unvan
ARTUN: Vakarlı, ölçülü
ARTUR: Cazibeli, çekici, işveli, fettan
ARTURU: 1- Ekstrem, uç noktalarda 2- Bereket, bolluk
ARTUT: Armağan, hediye
ARVIŞ: Sihir, büyü, tılsım
ARZIK: Fanatik, bağnaz, sofu
ASAN: 1- Sağlıklı, zinde 2- Asma eyleminde olan
ASENA: Efsanevi dişi kurtun adı. Yakın, Yakınlık duyulan
ASIGLI: Faydalı,Gerekli
ASIĞ (Ası,Asık) 1- Fayda, Çıkar 2-Kar,temettü
ASPAR (Asbar) Faydalı, işe yarayan ASRAK: Himaye, Koruma
AŞAN: Aşmak’dan mec. Azimli, engel tanımaz
AŞIT: 1- Aşılacak, aşılması gerekli olan 2- İşitmektenİşit, kulak ver
AŞKAR: 1- Savaş atı 2- Kuyruk ve yelesi kara, vücudu kula renginde olan at
AŞKIN: 1- Aşmış, üstün, faik,akranlarından ileride olan 2- Melodi,nağme
AŞUK: 1-Aşık,aşmış, geçmiş 2- Tolga
AŞULA: Yılmaz irade sahibi
AŞUR: Aşırmaktan mec. Yılmaz, gayretli
ATA: 1- Ulu, saygıdeğer kişi 2- Baba, dede, ced 3- Adın ve soyun bağlı olduğu kök
ATABAY: birl. Ata/Bay lala, beybaba. Han, Kağan ve padişah çocuklarını eğitip yetiştiren kişilere verilen
bir unvan
ATAÇ: 1- Atasına bağlı, Atasının yolunda 2- Atadan intikal eden 3- Büyüklük gösteren çocuk
ATADAN: Miras, manevi miras
ATAERİ: birl. Ata/Eri seafoodplus.infoına ve geçmişine saygılı
ATAGÜÇ: birl. Ata/Güç mec. Gücünü atalarından almış
ATAĞ: (Atak) 1- Ün, nam, şöhret 2- Atılgan 3- Dağ yolu 4- Çağlayan 5- Bir şahin türü
ATAHAN: birl. Ata/Han mec. Devletin ilk kurucu büyüğü, devlete ad veren kişi
ATALA: Tanınmış, ünlü ve zengin
ATALAN: Ünlü, Meşhur
ATALAY: Ad almış, ün almış, meşhur kişi (Atila’nın asıl adının bu ve bundan bozulup çevrilmiş hali
olduğunu söyleyen bazı tarihçilerimiz de var.)
ATALIK: Miras
ATALMIŞ: Ünlü, meşhur
ATAMAN: Ulu, Saygıdeğer kişi
Bir kısım tarihçilere göre, Osmanlının, kurucusu olan Osman bey’in asıl adı budur. Bir kısmı
Atman, bir kısmı Otman der.
ATASAGUN: birl. Ata/Sagun Hekimlerin en ulusu başhekim Şamanist gelenekte de aynı ad, en iyi kamlar
için kullanılmaktadır.
ATAY: 1- Ünlü, tanınmış 2- Akın, hücum
ATIGAY: Ünlü, tanınmış
ATIĞ: Adı sanı belli, ününü arttırmış kişi
ATIL: Ünlü, meşhur
ATILGAN: Atak, gözüpek,cesur
ATILMIŞ: Atılgan, gözüpek
ATIŞ: Ünlü, meşhur
ATİLAY: Türk tarihinin en önemli kişilerinden,Batı Hun imparatoru, Bu kişinin adı üzerinde tarihçi ve
dilciler pek de anlaşamamışlardır. Benim görüşüm de göç sırasında İtil ırmağı kıyısında doğmuş
olmasından dolayı “İtil/Ay”dır. Ancak bununla birlikte bu kişi için bazı adlar söylenmekte
(Atila,Atilla,Atılay,Atilay,Atalay,Atlıhan vb.) Anlamlar Atacık,babacık 2- İtil ırmağı kenarında
doğduğundan ve Türklerdeki eski bir gelenekten dolayı “İtil” çocuğu anlamında verilen İtilay’ın zamanla
Atilay’a dönüşümü 3- Atlı/Ay 4- Atlı/Han 5- Macar dilinde çelik anlamına gelen “Atzel” den
ATLIĞ: Ünlü,zengin
ATMACA: Yırtıcı bir avcı kuş
ATMAN: Ünlü, saygın
ATMIŞ: Atma eyleminde bulunmuş (ok,kargı vb.)
ATSAK: Ünlü, adı duyulan
ATUK: Bolluk, bereket
AVAR (Abar) 1- Heybet, büyüklük(Abartı) 2- Dirençlilik, dayanıklılık
AVAZ: Nara, yüksek perdeli ses, çığlık
AVCI: Av yapan, avlayan
AVCIL: Avlayıcı, av işinin uzmanı
AVGAN: Avuntu
AVINÇ: Avuntu, teselli
AVINÇA: Avunç
AVINGU: Avunç,teselli
AVLAK: Av yeri, av olanı
AVKAR: Bozkır bıldırcını
AVUNÇ: Teselli, avuntu
AVUÇU: Avunç
AVUNDUK: Avuntu, teselli
AVUTMUŞ: Teselli eden
AY: Dünyamızın uydusu olan gezegen. Ancak Türk kültüründe bu ad güzellik, temizlik, ahlaklılık vb.
değerleri de içeren birçok öğeyi içinde barındıran bir sembol ve mecaz olarak kullanılmıştır. Çok önceleri
erkeklerde kullanılmasına karşın, zamanla kız çocuklarına ad olarak verilmiş, gerek başta, gerekse de son
da, birleşik ad olarak değerlendirilmiştir. Bununla birlikte bazen geçmiş örneklerde de görüleceği gibi hem
erkeklerde hem de kızlarda kullanılmıştır. Ancak yine de ağırlık kız adlarındadıseafoodplus.info kız adlarında önemli
bir konumdadır. AYAĞ (Ayak) 1-Uğur, şeref, şan 2- Devinim, hareket (ayaklanma sözü) buradan gelir.
AYANA: birl. Ay/Ana Altay Türklerinin eski tanrıçalarından
AYAS: Ay ışığı, mehtap, gece aydınlığı
Altay, Tuva, Çuvaş Türklerinde Tanrı sıfatı olarak kullanılan bir ad
AYATA: birl. Ay/Ata Şamanist gelenekte, göğün altıncı katına bakan Tanrı
AYAZ: 1- Ay ışığı 2- saf, berrak hava 3- Kuru soğuk
AYBAKIM: birl. Ay/Bakım, bakmaktan, bakış
AYBAN: birl. Ay/Ban mec. Debdebe, şaşa
AYBANDI: birl. Ay/Bandı (Banmak)
AYBAR: 1-Ay gibi parlak 2- Heybet,heybetlilik
AYBI: İmdat, medet
AYBIN: Onur,şeref
AYÇIL: Ay ışığı, ay pırıltısı
AYDA: 1- Ay’a eş değer güzellikte 2- Dere kenarlarında yetişen hoş kokulu bir çiçek
AYDABOLDI: birl. Ayda/Oldu mec. Ay parçası
AYDAN: Ay parçası
AYDAR: (Aydar Han) saç perçemi, kakül
AYDIN: 1- Aydınlık, ışık yoğunluğu 2- Açık, aşikar 3- Entelektüel , münevver
AYGAN: İçten, samimi, yaren
AYGAY: Nara, bağırtı
AYGIN: Sınırsız, uçsuz, geniş
AYGIR: Erkek at
AYGIRAG : 1-Dağ keçisi 2- Bir geyik türü
AYGUÇI: Yönetici, devlet görevlisi, danışman, yarıcı
AYIM: Çekicilik, sempati
AYIMÇA: Ay parçası
AYINTAP: Mehtap, ay ışığı
AYIR: Değişik, farklı, başka, fark
AYIRBAŞ: birl. Ayır/Başseafoodplus.infoğişim, mübadele
AYIRT: Fark, farklılık, ayırım
AYITGU: Temyiz
AYISIG: birl. Ay/Isıseafoodplus.info ısısı, sıcaklığı
AYIT: Söylemek, anlatmak
AYITMIŞ: Söyleyen, bildiren, uyaran
AYKAÇ: Konuşkan, Konuşmacı, Hatip
AYKIN: Geniş, ferah, aydınlık
AYKOYUN: birl. Ay/Koyun
Yakut destanlarında adı geçen, eski dönem güç tanrısı
AYLA: 1-Ayın çevresindeki ışık halesi 2- Devir, dönüşüm
AYLU (Aylı): Aydan
AYMA: Duyarsız, başıboş vurdum duymaz
AYMAN: Aya eş değerde
AYMAZ: Vurdumduymaz, başına buyruk
AYRAL: Kuraldışı, istisna
AYRI: Başka, değişik, farklı
AYRIÇ: Bölüşüm, taksimat
AYRIKÇA (Ayıkşa): Derviş, mecnun
AYRUK: 1- Farklı, değişik 2- Varlıklı, zengin
AYSELİG (Aysiliğ) birl. Ay/Silig, dürüst, namuslu
AYTAK: Konuşmacı, hatip
AYTAR: Haberci, muhbir
AYTEK: Konuşmacı, hatip
AYTIN: Aydın, aydınlık
AYTIŞ: Nutuk, anlatım, hitabet
AYTIŞAN: Hatip, konuşmacı
AYTUK: Hatip, konuşmacı
AYUK: Söz söylenebilen ve sözün değer gördüğü yer
AYUR: Konu, bahis, bahse konu olan
AYÜN: birl. Ay/Ün Karahanlılar ve Uygurlar döneminde, han ve kağanların analarına verilen bir unvan
AYZIT: Şamanist gelenekte “ Ay Tanrıçası”
AZBOY: Heyecan
AZGIN: Zapt edilmesi zor, sınırı aşmış, tahrik olmuş
AZLAĞ. Nadir, az rastlanır.
AZRAK: Nadir, az rastlanır.
AZUK: (Azuka, Azık): Geçimlik, yiyecek B harfi ile başlayan isimler
BABAT:Cins, Tür
BABRAK: Hızlı, çevik, atletik
BABÜR: Kaplan cinsi, yırtıcı bir hayvan
BACI: Kız kardeş
BAÇAK: Bir çeşit zırh (Dize geçirilen bir zırh)
BAÇMAN: Başlık, Tolga
BADAN: Batan (BatmaktanGüneşin batışı)
BADUR: Batur, bagatur, kahraman
BADURUK: (Badruk) 1- Sadık, güvenilir 2- Batur, kahraman
BAGA: 1- Alt, küçük, küçük rütbeli yönetici 2- Boğa
BAGATUR: Kahraman, Batur, Bahadır
BAGAY: Afacan, yaramaz, ele avuca sığmaz
BAGRI: Kararlılık, azim
BAĞAM: Destek,arka, kuvvet
BAĞAN: Anıt, abide
BAĞATUR: Bagatur, batur, bahadır, kahraman
BAĞDAŞUK: Uyumlu, ahenkli, uzlaşmacı
BAĞDU: Işık, şua, ışın
BAĞI: Büyü, efsun, bağlılık
BAĞIM: Bağlı, bağlılık
BAĞIMSIZ: Bağlı olmayan, özgür
BAĞIR: 1- Sine, göğüs, kucak 2- Kalp, gönül
BAĞIRLAK: İri bir kırlangıç türü
BAĞIŞ: 1- Veriş, ikram 2- Af, af ediş,3- Nezaret
BAĞLAN: 1- Demet, deste 2- Bağlılık 3- Kızıl renkli bir su kuşu
BAĞRI: Kararlı, azimli
BAĞŞI: (Baksı) Kam, doktor
BAHADIR: Bagatur, Batur, kahraman
BAHŞİ: Baksı, doktor, bilgin, büyücü, hoca
BAKAÇ: Bakıcı, bakan, nazır
BAKAN (Bağan): 1- Anıt, abide 2- Bağlayıcı, birleştirici 3- Haşarı, afacan
BAKAY: Haşarı, ele avuca sığmayan
BAKIM: Bakma eylemi, nazar, bakış
BAKIR: Bakır madeni
BAKIRSOKUM:birl. Bakır/Sokum (Kuzey Türklerinde, Merih yıldızı
anlamına kullanılmaktadır.)
BAKIŞ Bakış, nazar 2- İkram 3- af
BAKSI (Bakşı): Bahşı,doktor, bilgin, büyücü
BAKTI: Bakan, nazır
BAKUY: Ulu, saygıdeğer kişi, tecrübeli, bilge kişi
BAL: 1- Yapışkan sıvı 2- Arı balı 3- Çamur, balçık
BALA: Yavru, çocuk
BALABAN (Balıban): 1-Bala bandırılmış 2- İri başlı bir doğan türü
Ayrıca mecaz olarak “ mahzun ve baygın bakış” anlamını içerir.
BALACA: Yavrucak, ufaklık
BALAK (Balak): manda yavrusu
BALAMAN: Cüsseli, iri kıyım
BALAMİR: (Balabir) Biricik yavru
BALANDI: İri yarı, gösterişli
BALASAGUN: birl. Bala/Sagun Özlenen, beklenen yavru (çocuk)
BALBAL: 1- Heykel, anıt 2- Mezar taşı (Eskiden mezarlara dikilen ve
üzerlerine öldürülen düşman sayılarının ve kimliklerinin yazıldığı mezar taşı)
BALÇAK: Kabza, kılıç kabzasındaki siperlik
BALDU: Balta
BALDUK: Balta
BALGAY: Ünlü, meşhur
BALI: Değerli, yüksek, ulu kişi
BALKAN: Ormanlarla kaplı, dağlık bölge
BALKIN: Parlak, gözalıcı
BALKIR: 1- Yağmur arasında çıkan güneş 2- Yağmurun hemen ardından
çıkan güneş
BALTA: Ağaç ve odun kesmek için kullanılan alet
BALTEG: Çamur, çamurlu BALUG (Balık) 1- Balçık çamur 2- Ev, köy 3- Suda yaşayan balık
BAMSI: 1- Yüksek, ulu, ulaşılmaz 2- Baksı, kam
BANAR: Demet, tutam, deste
BANGU: (Mengü, Bengü) Sonsuz, sonsuzluk, ebedi
BANIÇİÇEK: Kutsal Çiçek
BANLAK: Çağrı, davet, ezan
BARADAN: 1- Boradan, bora parçası 2- Nara, yüksek ses, bağırtı
BARAK: Türk mitolojisinde adı geçen çok tüylü, iri başlı köpek
BARBOL: Varol
BARÇA: 1- Parça 2- Tüm, tamam, eksiksiz
BARÇIN: İpekli kumaş, kadife
BARÇUK (Barçık) Tahta ve keçeden yapılan küçük heykel
BARÇUK ART TİGİN: birl. Barçuk/Art/Tigin (Art,ardçı,halef)
BARDAM: Varlık, ganimet, bolluk
BARGAN: Varan
BARDI: Vardı (Varmakdan)
BARGAN: Varan, ulaşan
BARGI: Kadife
BARGIT: Kadife
BARGU: Nimet, ganimet
BARGUŞ: Ganimet
BARIK(Barı) : Esas, esas olan, mahfuz
BARIM: Varım, servet, varlık
BARIN: 1- Güç, kuvvet 2- Barınak
BARUNDUK: Sığınılacak yer, barınak
BARIŞ: 1-Varış, gidiş, gidişat 2- Sukunet, sulh 3- Servet, hazine
BARK: (Barka) baraka, ev çok önceleri saray anlamına kullanılan
bu sözcük, Uygurların kentleşmeye ağırlık vermesinden sonra,
“taştan yapılan ev” anlamında kullanılmıştır.
BARKAN:Oynak toprak, bataklık
BARKAT: Heykel, büst
BARKIN: 1- Gezgin, seyyah 2- Kararlı, azimli
BARKUK: Servet, varlık
BARLA: Parlak, göz alıcı
BARLAK: Parlak
BARLAS: 1- Çekici, cazip 2- Varlık, servet 3- Temiz, temizlik
BARLI: Varlıklı, zengin
BARLIK: Varlık
BARMAK : (Varmak)
BARMAKLAK: 1- Varıcı, ulaşıcı 2- Eldiven 3- Varlık
BARMAN: Varlıklılık, mevcudiyet
BARS: Pars, leopar
BARSUK: Porsuk
BARTIK: Heykel, büst
BARTU Varlık, servet 2- Menzil, varılacak yer
BARUG: Mesned, dayanak
BASAGAR: Ağırbaşlı, mütevazi
BASAK(Basa)1- Cesur, gözükara 2- Baskın 3- Farklılık, ayırım
BASAN: 1- Baskın yapan 2- Ölünün ardından verilen yemek 3- Yayan, yayıcı
BASAR: Baskın, baskıncı
BASAT Mühür, 2- Yardım, muavenet 3- Busat, pusat,silah 4- başat
BASGAN: Basan, baskıncı
BASIK: 1- Gece baskını 2- Basınç, tazyik, baskı
BASILGAN: Baskıncı
BASIM: Enerji, güç
BASIR: Basar
BASKAK: Basak, cesur, farklı, Çengiz Kaan döneminde askeri valiler için
kullanılan ünvanlardan
BASKIN Galp, muzaffer 2- Ani yapılan saldırı 3- Basık, yaygın genişlemiş
BASMIL Baskıncı 2- yardımcı, muavin
BASRUK: Baskı, tazyik
BASSIZ: Başsız, başına buyruk
BASTI: Bastıran, baskın yapan
BASTIK: Basdı, Baskıncı
BASU (Basut) Tokmak
BASUÇ: Baskı, tazyik
BASUT: 1-Yardım, yardımcı 2- Demir tokmak 3- Baskın yapan BAŞ: Oluş, doğuş, ortaya çıkış, uç nokta, doruk, birinci sıra gibi anlamların
hepsini içeren bir söz
BAŞACI: Reis, lider, öncü
BAŞAD(Başat)
BAŞAGUT:Önde gelen, önde bulunan, sevilen
BAŞAK Buğday başı 2- Ok ucuokun ucuna takılan sivri demir 3- Sümbül çiçeği
BAŞALMIŞ Öncü,önder 2- Düşmanını yenip, yoketmiş
BAŞAR: Başarı, kazanç
BAŞARAN: Başarılı, muvaffak
BAŞARI: Muvaffakıyet
BAŞAT Emsalleri arasında en üstün ve en önde gelen 2- Hanlık yapan
bir soya mensup kişi
BAŞA: (Paşa) Bazı tarihçilerimize göre seafoodplus.infoş-ağa, bazılarına göre
ise Baş-şad sözcüklerinin değişime uğramasıyla bu biçime gelmiş ve sözcük,
bugünkü anlamıyla General ordu komutanı
BAŞBAĞ Başı bağlı, özgürlüğü kısıtlı 2- Gözde, sevgili, en değerli
BAŞBUĞ: Ordu komutanı, orgeneral
BAŞÇIL: Şef, lider, önde gelen
BAŞDAŞ: Denk, akran
BAŞDU: Başta olan, önde giden
BAŞEL: birl. Baş/seafoodplus.info gösterici,mihmandar
BAŞGAK: 1- Başkan,şef 2- Bir tatlı su balığı
BAŞGÖZ: birl. Baş/Göz 1-Birleşik, ayrılmaz 2- Mec. Evlilik
BAŞGU: Alnında beyaz lekesi olan at
BAŞIL: Önde giden, şef
BAŞKAL: Emir, ferman
BAŞKAN: Yönetici, şef, başta giden
BAŞKARA: birl. Baş/Karamec. Sert, acımasız,bir kişiliğe sahip olan kişi
BAŞKIR: Başarı, muvaffakıyet
BAŞLADAÇU: Başlatıcı, yönetici, hakem
BAŞLAG: Başlangıç, ilk
BAŞLAK Başıboş, salınmış 2- Başlangıç
BAŞLAMIŞ: 1- Kararlı, çalışkan 2-Lider, lider olmuş
BAŞLIĞ: Başı dik gururlu
BAŞLIK: Yönetici, şef
BAŞNAK: Başlıksız, tulgasız
BAŞŞAD: (Paşa) Ordu komutanı, general
BAŞTIN: Selef, önceki
BAŞTINKİ: Baştaki, öndeki, önder
BAŞVEREN: Fedai
BAŞVERMİŞ: Kurban, fedai
BATAK Çamur, bataklık 2- Gizli, gömülü
BATIŞAD: birl. Batı/Şad
TGöktürk ve Uygur ordularında, batı kanadının komutanlarına verilen unvan
BATIM Batma boyu, boy, derinlik 2- Sivri bir aletin saplanması
BATIR: Batur’un şive farkıyla söylenmiş biçimi
BATMAZ: 1-Diri, mücadeleci 2- Vücuduna sivri ve kesici aletler işlemez
BATRAK: (Batırak) Mızrak, kargı
BATSIK: 1- Bastıran, yanaştıran 2- Gün batısı, batı
BATU: 1-Güçlü, yenilmez, gücüne dayanılmaz 2- Dayanıklı, metin 3- Gün batısı
BATUGA: 1- Batu, kahraman 2- Gizli, gizlenmiş
BATUR: Bagatur, Kahraman
BATURGAN: 1- Saklayan, gizleyen, gizli 2- Batıran,saplayan
BATUT: Gizli, saklı
BAVIRGAN: 1- Şefkatli, koruyucu 2- Bağıran, nara atan
BAY: Varlık, zenginlik, egemenlik, erklik, üstünlük, bolluk sözcüklerinin tümünü
içeren önemli bir ad. Türk adlarının önemli birleşiklerinden başka sözcüklerle
kullanılabilen, kullanılan sözcüğü bütünleyip, güçlendiren, hem başa gelerek hem de
sona gelerek kullanılabilen bir ad.
BAYA: Bay,baylanmış, zenginleşmiş
BAYAK: Selef, daha önceki
BAYAN: (Muyan, buyan) 1- Kalıcılık,sonsuzluk 2- Baht, mutluluk 3- Zenginlik,
güçlülük,erklik 4- eski dönem Tanrı sıfatlarından 5- Uygur kağanlarının unvanlarından
BAYAR: Ulu, yüce, kudretli, celilTanrı sıfatlarından
Bulgar hanlığı dönemi,soyluluk ve üstün vasıflı yöneticiler için verilen bir unvan
BAYAT: Tanrı sıfatlarından , Devletli, kısmetli 2- Kadim, ezeli
BAYATLI: Devletli, bahtı açık, muktedir BAYATLUĞ: (Bayatlı)
BAYAVUT (Bayagut) Varlıklı, muktedir
BAYÇA: Varlıklı, muktedir
BAYÇU (Baycu): Varlıklı, devletli
BAYDAK: 1- Bağımsız, hür 2- Bekar
BAYDAN: 1- Cömert, eli açık 2- Şık, yakışıklı
BAYDAR: Varlıklı, muktedir, egemen
BAYGIN: Kendinden geçmiş
BAYIK: 1- Varlıklı, egemen 2- Usta, eli yatkın 3- Doğru sözlü, saygılı, güvenilir
BAYIN: Çekici, güzel, yakışıklı
BAYINDIR: Güçlü,varlıklı, egemen
BAYIR: Yamaç
BAYITMIŞ: Zengin, kudret sahibi
BAYLA: Varlıklı, refah içinde olan
BAYLAK: Rahat, refah içinde
BAYLAM: 1- Azim, kararlılık 2- Demet, bağ
BAYLAMIŞ: Varlıklı, güçlü olmuş
BAYLAN: Nazlı, şımarık
BAYLANIŞ: İlişki, münasebet
BAYLIK: 1- Varlık, Varlıklılık, güçlülük 2- Ganimet
BAYMAZ: Mala mülke ilgi duymayan kişi
BAYRAÇ: Varlıklı, zengin
BAYRAK: Varlık, varoluş, erklik, güç, ve bağımsızlık
BAYRAM: Güzellik, mutluluk, sevinç, bolluk
BAYRI: 1- Ezeli, kadim 2- Emektar, tecrübe sahibi 3- Sonradan zapt edilip, yurda dahil edilen toprak
BAYRIN: Kadim, ezeli, eskiye dayalı
BAYSA: Madalya
BAYSAL seafoodplus.info 2- Bolluk, rahatlık 3- Asayiş, sükunet
BAYSAN: Yakışıklı, levent, gösterişli
BAYSİN: Zengillik, kudret
BAYTAG: Bolluk, çokluk, kalabalık
BAYUK: Hazır, amade
BAYUR: Cesur, gözükara
BAYUTMUŞ: birl. Bay/Utmuş (yenmiş, muzaffer)
BAYÜLGEN: birl. Bay/Ülgen
Şamanist gelenekte insanlar arası ilişkilerle ilgilenen “mükafat tanrısı”
BAYÜLKEN: (Bayülgen)
BAZ: 1- Emin, güvenilir 2- Merkeze bağlanmış, sonradan katılmış
BAZDA: Hoş, latif, çekici
BAZIR: Basar, baskıncı
BAZMAN: Tabi, bağlı, muti
BECERİ: (Beceriklik) Hüner, marifet, yeterlilik
BECET: Süs, makyaj, tezniyat
BEÇİRİK: Becerik, beceri, marifet
BEÇKAN: İpekten yapılmış sancak
BEDER: Ziynet, mücevher
BEDİZ: 1- Resim, heykel, nakış, bezek 2- Taşlara yontularak yapılan süsleme
BEDİZCİ: Ressam , heykeltıraş, nakışçı
BEDÜK: Büyük, iri, cesim, ulu
BEGEÇ: Beyliğe uygun olan
BEGEN: 1- Beğeni, hoşluk 2- Şehzade, prens
BEGENÇE: Şehzade, prens
BEGESİN: Doğruluk, sevap, hayr
BEGİ: 1- Yiğit, güçlü, 2- Eş- koca
BEGİSİ Doğru, sevap 2- Beğenilen, imrenilen
BEGÜM: Hanımefendi, bayan, saygı duyulan hanım, eski Türkçe’de “beğ”’in
tam olarak dişi karşılığı
BEĞ: Bey, varlık, erklik, güç, yöneticili toparlayıcılık, liderlik, soyluluk vb. anlamları içerir
BEĞCEĞİZ: Beycik, Küçük bey
BEĞÇE: Küçük bey
BEĞÇEK: Küçük bey
BEĞDAŞ: Akran,eş,denk
BEĞDE Aziz, saygıdeğer 2- Adil, adaletli
BEĞDEŞ: Nazir,benzer
BEĞDİ: Aziz,muterem, saygıdeğer
BEĞDÜZ EMEN: birl. Beğdüz/Emen (ruh,can)
BEĞEÇ Beğliğe layık 2- Beğ çocuğu, küçük bey BEĞENDİK: Beğenilen
BEĞENİ: Hoşa giden, beğenilen
BEĞENMİŞ: Hoşuna gitmiş
BEĞER: Beyoğlu, prens, şehzade
BEĞLEN: Bey soyundan olan
BEĞLİK: Beylik, beyliğe uygun olan
BEĞREK: Beyrek, bey çocuğu, küçük bey
BEK: 1- Bey, beğ 2- Pek, sıkı
BEKEM: Bey, beyim
BEKEN: Dayanıklı, metin
BEKET: Kuvvet, dayanıklılık
BEKİ: 1- Yiğit,güçlü 2- Eş, koca 3- Şaman, baş şaman
BEKİK: Güvenli, iyi korunan
BEKİM: Azimli, kararlılık
BEL: 1- Bilgi, bilim 2- Belirti,iz, damga 3- Tarlanın orta yeri 4- İki dağın arasındaki geçit
BELÇİN: Belirti, iz, damga
BELDEK: İz, işaret, emare
BELEK Kılavuz, rehber 2- hediye, 3-Kundak bezi
BELEN Bilen, alim 2- Geçit 3- Sırt, tepe, dağ yolu
BELET: Belge, delil
BELGE: Belge, doküman, delil
BELGİ Belge 2- Bilgi 3- Fark, farklılık, ayırt, alamet
BELGİN: Belirgin, net, açık
BELGÜ Belge 2- Sınır taşı, sınır toprağı 3- Yüzük taşı, nişane
BELİK Doruk, zirve, şahika 2- Saç örgüsü
BELLEK: Hafıza
BENEK: 1- Armağan, hediye 2- Bakır para 3- İşlemeli kumaş
BENGİ: Bengü, mengü sonsuz, sonsuzluk, ebediyet, ebedi
BENGİLİK: Sonsuzluk
BENGÜ: Bengi, mengü
BENİCE: Sonsuzluk, sonsuzluğa giden
BENK: Muhkem, iyi korunan
BENLİ: Yüzünde ben olan
BERDİ: Verdi,Kutsal güçler tarafından yollanan
BEREGEN: Eli açık, cömert, verici
BERGE: 1- Vergi 2- Berke, kamçı, değnek
BERGİ: 1- Vergi 2- Eli açık, cömert
BERGİLİK: Doğal, tabi
BERİK: 1-Berk, sağlam, gürbüz, dayanıklı 2- Cömert, eli açık
BERİL: Verici, cömert, eli açık, fedakar
BERİN: Veren, cömert
BERİŞ: Veriş, hibe
BERK: 1- Katı, sıkı, sağlam, dayanıklı 2- Şiddet, şiddetlilik 3- Korunan, muhkem 4- Yıldırım
BERKANT: birl. Berk/Ant Altay dağları cıvarında bir başka dağın adı
BERKE Kamçı, değnek 2- Dövme 3- Naz, işve
BERKEM: Düşmana karşı iyi korunan yer, müstahkem mevki
BERKİN: Güçlü, güçlendirilmiş
BERKİT: Güçlü, güçlendirilmiş, muhkem
BERKLİĞ: Berkli, güçlü, dayanıklı
BERKUK: Sert,cesur, dayanıklı
BERMEK: Vermek, veriş
BERŞE: Odun kömürü, kül
BESEN: Bezen,süs, makyaj, gösteriş
BETİK: (Bitiğ, bitik) Yazılı kağıt, mektup
BEYBUT: Barış, sulh
BEYGE: Bike, küçük hanım
BEYGU: Bir şahin türü
BEYLEM: Buket, demet, çiçek demeti
BEYLEN: Beyli, beye bağlı
BEYNEN: Beğenen
BEYREK: 1- Tim, müfreze 2- Merkez ordu, ordugah
BEYRU (Bayrı) 1- Ezeli, başlangıçsız 2- Emektar, tecrübeli
BEZEK: Süs, takı, piraye
BEZEN: Süs, makyaj
BEZENMİŞ: Süslü
BEZGİN: Bezmekden. Sarsılmış, bıkmış
BIÇAK: Biçme aracı BIÇGIN: Kesen, biçen
BIÇKAS: Kağan ve Hanlara yapılan bağlılık andı
BIÇKI: Bıçak bileme aracı
BİBİ: Kibar, eğitimli, sayıdeğer hanım
(Anadolu’da birçok bölgemizde “hala” anlamında da kullanılır)
BİÇEK: Bıçak, biçici
BİÇİK: Biçilmiş, biçimlenmiş
BİÇİM: Şekil, format, örnek, biçilmiş gibi
BİÇİN: 1- Biçilmiş,biçime girmiş 2- Ekin, tahıl 3- Biçen, doğrayan
BİGE: 1- Bakire, temiz kız 2- Bey kız saygıdeğer kız
BİGEM: Sevilen, el üstünde tutulan kız
BİGEN: Beğenilen
BİGENDİK: Beğenilen, ilgi duyulan
BİKE: Bige
BİKET: Beylik, beyliğe uygun
BİL: Bilgi, bilim
BİLDİK: Bilinen, tanınan, ünlü
BİLECEN: Bilgiç,çok bilmiş
BİLEDA: Balta
BİLGE: Bilgili, filozof, alim, bilgin, ulu kişi
BİLGEKAĞAN: Bilge/Kağan (Aslı, Türk Bilge Kağan’dır)
TTürk tarihinin, bir çok nedenlerle en önde gelen kişilerinden. Türk Milliyetçiliğini devlet siyasetine
sokan, ona sosyal, ve siyasal bir kimlik vererek, devlet-millet bütünleşmesini sağlayan, milliyetçiliğe
“zaman boyutu”nu kazandırıp, onu çağlar ötesine götürebilmeyi amaçlayan ve ilk defa “ Birleşik Türk
Devletleri” fikrini ortaya çıkarıp bunu milli politika biçimine getiren,yönetimi döneminde sık sık kurultaylar
toplayarak milletine “hesap veren” ve tüm bunları kardeşi Kül Tigin’in ölümünden sonra yazdırttığı
“mengütaş’larda(Orkun anıtları) da bizzat anlatan ve son olarak da gerek Türk dili, gerek de edebiyatı ve
içeriği açısından, dünyada bir eşi daha bulunmayan yazıları yazdırtan ulu kişiİlteriş Kutluk Kağan’ın
büyük oğlu, Kül Tigin’in ağabeyi.
BİLGE TAMGAÇU: birl. Bilge/Tamgacı
TGöktürkler ve Uygurlar döneminde yüksek dereceli memurlara verilen bir unvan
BİLGE TONYUKUK: birl. Bilge/Tonyukuk
TGöktürkler dönemi, ünlü, devlet adamı, siyaset bilimci ve tarihçisiII Göktürk kağanlığının
kuruluşunda önemli rolü olan, hem İlteriş Kutluğ Kağan’ın yakın yoldaşı ve başkanlığını, hem de Bilge
Kağan’ın başbakanlığını yapan ve kendi adına da yazıtlara yazı yazdıran ulu kişi
BİLGEN: Bilen, bilgin, alim
BİLGİN: Bilim adamı
BİLGÜ: Bilgi
BİLİG: Bilgiler, bilim, bilim dalı (orj)
BİLİK: Bilen, bilgili
BİLUN: Esir, tutsak, (gönül ve akıl esiri, aşık)
BİNİT: Binilecek nitelikteki, soylu at
BİRBEN: birl. Bir/Ben Ben mec. Kendini beğenmiş
BİRÇE: Biricik, yegane
BİRÇEK: 1- Biricik 2- Saçın ortadan ayrılıp yana dökülmüş hali
BİREBİN: Yegane, tek, biricik
BİRGE: 1- Beraber, birlikte 2- Biricik 3-Berke
BİRGEN: İçine kapanık, münzevi
BİRİCİK: Tek, yegane, bir tane
BİRİÇİM: birl. Bir/İçim mec. İmrenilecek güzellik ve çekicilik
BİRİDİN: Güneyli, güney bölgesinden
BİRKİT: Birleşik, birleşmiş
BİŞÜK: Nesil,soy-sop, kavim, kardeş
BİTERGE: Gerek, hacet, ihtiyaç
BİTEV: (Bidev) 1- Soylu, soylu at 2- El değmemiş bakir
BİTİG: Yazı, yazıt
BİTİGÇİ: Katip, yazıcı
BİTİGEN: Anıt, yazıt, yazılı taş
BİTİM: Gaye, hedef, ülkü
BİTKİ (Bütkü) yerden biten
BİYAN: (Bayan) (Buyan) Varlıklı, cömert ,Eski Tanrı sıfatlarından
BİYUM: Cömert, eli açık
BOD: Boy,uruk
BOGA: Boğa
BOĞ: Hediye, armağan
BOĞA: Boğa
BOĞACA: Boğa gibi güçlü BOĞACI: Boğa deviren
BOĞAÇUK: Küçük boğa, genç boğa
BOĞAR: Boğucu, güçlü, kuvvetli
BOĞARCIK: Güçlü, boğucu
BOĞTAG: Şapka, başlık, hanım başlığı
BOLCAL: Vade, müddet
BOLÇAK: Gürz, topuz
BOLDUÇAĞ: Uygun zaman, olan çağ
BOLGAN: 1- Soylu at 2-Keşşaf, mucit 3- Olgun, olmuş, ermiş
BOLGU (Bolgi): Orijinal, özgün
BONCUK: Mücevher, takı
BOR: Bora, fırtına
BORA: Fırtına
BORDAK: Semiz, şişman, balık etli
BORDU: Üzüm, asma
BORKA: Baraka,ev
BORLA: Burla, üzüm, üzüm salkımı
BOSUM: Endam, zerafet
BOSUT (Basat) anlayış, izan, hidayet
BOŞGUR: Eğitmen, öğretmen, talimci
BOŞGUT: Öğrenci, şakirt
BOY: 1- Uruk, uyruk, oymaklar birliği 2- Eda, endam
BOYDA(Ğ): Soyut, mücerred
BOYDAŞ: Aynı boyun mensubu
BOYLA: Unvan veren kişi
BOYLA BAĞA TARKAN: birl. Boyla/Bağa/Tarkan
Bilge Tonyukuk’un öteki adı
BOYLAN: Adına ve soyuna layık
BOYLUĞ: 1- Soylu 2- Yakışıklı
BOYSAN: Yakışıklı, heybetli
BOZ Sert, şiddetli2- Alaca renk,füme rengi3- Toprak rengi
BOZAN: Bozmakdan düşmanı yenip dağıtan
BOZCA Cesur, gözükara 2- Boz rengine kaçan
BOZCAK: Cesur
BOZÇİN: Dürüst, güvenilir
BOZDOĞAN: birl. Boz/Doğan Bir doğan türü
BOZKIR: Step, çöl, vaha
BOZKURT: birl. Boz/Kurt
TOğuz Kağan destanında, Oğuz’a yol gösteren efsane kurt. Genel olarak Türk boylarının hemen
tamamında, Türklerin karakteristik özelliklerini üzerinde taşıdığına inanılan “Milli sembol” pozisyonundaki
hayvan (Önceleri “Gökbörü” olarak kullanılan bu ad, Selçuklular döneminden sonra, daha yaygın olarak
“Bozkurt” olmuştur.)
BOZLAK: 1- Boz ve kül renginde olan 2- Otlak, mera
BÖBÜLÜK: Koca, gül
BÖÇKE Canavar 2- Böcek
BÖDGE: Çağ, zaman
BÖG(Bök): Kısmet, nasip
BÖGÜ Filozof, hikmet sahibi kişi 2- Büyü, sihir 3- Ejderha, canavar 4- Zehirli bir böcek
BÖGÜR: 1- Ordunun kanatlarından her biri, cenah 2-Kaburga ile kalça arasındaki bölge
BÖĞDÜN: Bürokrat, yüksek dereceli memur
BÖĞREK: Ordugah, merkez ordu, merkez ordunun savaş pozisyonu
BÖĞÜRMÜŞ: Şamatacı, gürültücü
BÖĞÜŞ: Zeka
BÖKEN: Ahu, ceylan
BÖKEVUL: Aşçı, iyi yemek yapan
BÖKLİ: Yakışıklı,Şık, iyi giyimli
BÖKLİCE: Şık giyimli
BÖLE: Pay, nasip, kısmet
BÖLEN: Bölüm, pay
BÖLEK: Hediye, armağan
BÖLÜK: 1- Kısım, ekip, bölüm 2- Pay, nasip
BÖLÜN: Yönetici, şef
BÖNGE: Tekme
BÖNGER: Tekmeleyici, iyi tekme atan
BÖRÇE: Zülüf
BÖRÇEK: Zülüf
BÖRİ: Kurt Göktürkler ve Uygurlar dönemlerinde Kağan muhafızlarına verilen genel bir ad.
BÖRİTEÇİNE (Börteçine) Benekli bozkurt
Ergenekon destanlarının çeşitli versiyonlarından birinde, Ergenekon’dan çıkışı gösteren dişi kurt,bir
diğerinde ise bu addaki demirci ustası olarak geçer.
BÖRK: Başlık, tüylü hayvan derilerinden yapılan başlık
BÖRKLÜ(Ğ) Saygıdeğer
BÖRKLÜCE: Saygıdeğer, saygı gösterilen
BÖRTE: Benek
BÖRÜ: (Böri) Kurt
BUBİK: Konca,gül
BUCAK: 1-Gizli bölge 2- Uzak yer
BUCUGA: (Buğucu, ceylan avcısı)
BUDAK: Sert dal parçası mec. Güç, sertlik, dayanıklılığı sembolize eder.
BUDAN: (budun)
BUDAY: Buğday
BUDRAÇ: Gözü pek, cesur
BUDULGAN: Yürekli,cesur
BUDUN: Bütün, Ulu, millet “ Siyasi ve dini yapıları ne olursa olsun soy,dil, töre, kültür, tarihsel yapıları bir
olup, psikolojik olarak birbirine bağlı insan topluluğu.Türkçe’de kullanılan millet ve ulus sözcükleri tam
olarak bu anlamı içermektedir. Millet, din ortaklıklarını daha ön planda tutan bir anlam içerirken Ulus ise,
daha çok boy ve uruk anlamlarını içseafoodplus.info rağmen yakın zamana kadar millet, son zamanlarda ise ulus
sözcükleri dilimize yer etmiştir. Oysa gerek günlük dilimizde gerek yazı dilimizde bu sözcüğün bir an önce
kullanıma girmesi gerekmektedir.”
BUDUNÇAR (Budunçu-Yir) Sözcüğünün tam anlamıyla” Ulusçu”, “milletçi”
“Oğuz Töresi”’ni yeniden gündeme getirip, yürürlüğe koyan kişi
BUDUNÇİ: Buduncu, Ulusçu
BUDUNÇİYİR: birl. Buduncu/Yir,yer toprak
BUGA: Boğa
BUGAN: 1- Boğan 2- Alamet, işaret, iz
BUGATEG: Boğa gibi güçlü
BUGAY: 1-Afacan, ele avuca sığmayan 2- Buğu, ceylan
BUGU: 1- Buğu, ceylan 2- Böcek, örümcek 3- Canavar
BUGUR: Sürekli,devamlı, devamlılığı olan
BUGA: Boğa
BUĞRA: 1- Genç aygır 2- Genç erkek deve
BUĞU Ceylan, 2- Yavru geyik 3- Buhar
BUĞUÇAN: Boğucu, boğaç
BUKA: Boğa
BUKAĞI: Kelepçe, atların ayağına takılan bir çeşit köstek
BURAK: Güçlü, yenilmez
BUKAN: (Mokan, Büken) Güçlü, yenilmez
BUKUK: Tomurcuk, filiz
BULAÇ: Bulucu, keşşaf, mucit
BULAGAN: 1- Olgun, kamil 2- Bulan, bulucu
BULAK: Göze, kaynak, pınar
BULAR: Bulur, mucit
BULASI: Ülkü, bulunması istenen
BULÇA: 1- Bolluk, ganimet, bereket 2- Bulucu, mucit
BULÇU: Bulucu, mucit
BULÇUM: Keşif, buluş
BULDAN: Bolluk, refah
BULDU: Önemli, değerli, az rastlanan
BULDUR: 1-İri su damlası 2- Gözyaşı
BULDAK: 1- Bulanık, karışık, karma 2- Kıyı, sahil
BULGAN: 1- Olgun,kamil 2- Bulucu, mucit
BULGANÇ: Karma, kırma, karışık
BULGAR: Karışık, bulanık, karışmış, içiçe girmiş
BULGAŞ: Karışıklık, karmaşa
BULMAZ: 1- olgunlaşmamış 2- Sakin, tembel
BULMUŞ: 1- Olgun, erdemli, oturaklı 2- Keşşaf, mucit
BULU: Anlayış, idrak, izan
BULUÇ: 1-Bulucu 2- anlayış, fehim
BULUG: 1- Keşif bölgesi, keşfedilen yer, bölge 2- Fidye, haraç
BULUGAN: Bulan, bulucu
BULUM: İrfan
BULUNG: Bulunulan yer, yön, taraf
BULUŞ: 1-Feraset, buluculuk 2- Manevi destek BULUŞGAN: Maharetli, becerikli
BUMİN: 1- Merkez ordu, çekirdek ordu 2- Puhu kuşu
BUN: Üzüntü, keder, bunalım, kendinden geçiş
BUNAK: Bunlu, üzüntülü, kendinden geçmiş
BUNALMIŞ: Üzgün, mahzun
BUNG: Bun, keder
BUNLUĞ: Bunlu, kederli
BUNSUZ: Mutlu, huzurlu
BURAN: BurmaktanBurucu
BURCU: 1- Buruk, burucu 2- Güzel ve keskin koku 3- Biber
BURÇAK: 1- Nohutgillerden bir tahıl 2- İrmiklik buğday
BURÇİGEN: Böü/Tigin Moğol ağzındaki söylenişi (Türk ağızlarında Kuzey’e çıkıldıkça T ”ler ǒ ye dönüşür.
Çigin, Tigin, Çengiz Tengiz vb.)
Çengiz Kagan’ın aile adı. Uygur kökenli olup, sonraları kuzeye göç ederek,Moğol oymaklarının
arasına karışmış bir oymak
BURÇİN: Dişi geyik
BURÇUGİN: Özü sözü bir, güvenilir
BURÇUK: 1- Tahta veya keçeden yapılmış küçük heykel 2- Varlık, servet 3- Çiçek, gül
BURKA: Yüz örtüsü, fular (Tozdan ve fırtınadan korunmak için yüze takılan örtü)
BURKAN: 1- Totem, heykelcilik 2- Hüzün, iç burkuntusu
BURKE: 1-Burka 2- Berke, kamçı
BURLA(Hatun): Üzüm, üzüm salkımı
BURTA: 1- Benek, ben 2- Altın tozu
BURTAG: Burtak çakıllı, taşlı toprak
BURUK: Kırgın, alıngan, mahzun
BURUL: İçli, içten, samimi
BURUNÇUK: Burulmuş, buruşuk
BURUNDU: Atların terbiyesi için burunlarına takılan kıskaç
BURUNGU: Geçmiş, mazi, hatıra
BUŞKU:Telaş, heyecan
BUYAN: (Bayan, Muyan) 1- Kut, baht, mutluluk 2- Sevap,hayır 3- Dayanıklılık, mukavemet
BUYANDI: Kutlu, bahtı açık
BUYRA: Kıvırcık, kıvrılmış, bürülmüş
BUYRAÇ: Amir, buyuran
BUYRAT: Engebe, engel
BUYRUK: 1- Emir, buyruk, buyurma 2- Göktürkler döneminde vezir, (bakan) anlamına da
kullanılmıştır.
BUYURUK: Buyruk, emir
BUZAÇ: Bozucu, bozguna uğratan
BUZAN: Bozan, düşman birliğini dağıtan
BÜBÜLÜK: Gül, konca
BÜDENE: Bir bıldırcın türü
BÜGÜ : 1- Büyü, sihir 2- Felsefe 3- ejderha
BÜK: Kıyı, sahil
BÜKE: 1- Genç kız, küçük hanım (Bike) 2- Bükü, ejderha
BÜKE BADRAÇ: birl. Büke/Badraç Mitolojideki, yedi başlı ejderha
BÜKEÇ: Güçlü, bükücü
BÜKEY: Büken, bükücü, güçlü
BÜKİN: Hanımcık, küçük hanım
BÜKLÜM: Kıvrım, büküntü, saçak
BÜKÜ: Ejderha
BÜKÜŞ: Bükme eylemi, bükmek
BÜLEK: Bilek
TKırgızların, Mürti oymağı beylerinden
BÜLTE: Demet, deste, top
BÜNGÜ: Tos atmak, kafa vurmak
BÜR: Gonca; gonca gül
BÜRÇE: Kurt yavrusu
BÜRÇEK: 1- Kurt yavrusu 2- Saç kıvrımı
BÜRGE: 1- Kellik 2- Bahşiş, hediye
BÜRKEV: Himaye,vesayet
BÜRKÜT: 1- Bahşiş, hediye 2-Bir kartal türü
BÜRÜM: Bürülmüş, katlanmış
BÜRÜNCÜK: İpekten yapılmış, şal, fular
BÜTE: 1- Fidan 2- Bütünlük
BÜVET: Baraj, set, su seti
BÜYÜ: Sihir, gizliyi bilme işi, bilgelik BÜYÜK: 1- Olgun, saygıdeğer 2- Bilge 3- Büyü, büyücü
C harfi ile başlayan isimler
CABADAK: Hayret, şaşma
CABALAK: Yabalak, yaygın
CAĞIMDA: Yaratıcı, üretken
CAĞIMDI: Lütufkar, iltifat eden
CAĞLI: Namuslu, dürüst
CAKŞI: Yakşı, yakışıklı, güzel
CALMAN: Yalman
CAMAN: 1- Yaman, 2- Kam, büyücü
CAMANBAY: birl. Caman/Bay..Şamanist gelenekte, obanın büyücüsü,doktoru, kötü ruhları kovan kişi
CAMUGA (Camuka) Kızgın, asabi
CANİK: Tüccar, ticaret erbabı
CANKU: Meşveret
CARIP: Yakın, dost, çok yakın arkadaş
CARLIK: Yarlık, emir, ferman
CARTI: Şık, alımlı
CARUZ: Heyecan
CATUK: Halim, haluk
CAV: Gösteriş, afi, fiyaka
CAVANKUL: Uygurlar döneminde ordunun sol cenahını ve oradaki askerlerin tümüne verilen ad
CAVILDAK: Neşeli, şen şakrak
CAVLI: Gösterişli, cafcaflı
CAYMAZ: Cesur, kararlı
CAYNAK: Pençe, Doğan pençesi
CEBE: 1- Silah,ok, cephane 2- Zırh
CEBEN: Gayretli, çalışkan
CEBENOYAN: Cebe/Noyan
Çengiz Kagan’ın dünyaca ünlü komutanı ve yakın arkadaşı.(Çengiz’in bütün Türkleri bir bayrak altında
toplama fikrinin mimarı bu ulu kişidir.)
CELASUN: (Çalasun) 1- Delikanlı 2- Cesur, savaşçı 3- Becerikli, eli tez.
CELAYIR: (Çalayır) 1- Bilgin, gün görmüş, tecrübeli 2- savaşçı
CELDEN: Yel, yel parçası
CELME: Çalım, fiyaka, gösteriş
CENGEL: Hafif, ince
CENGİZ: Çengiz, Tengiz, Deniz
CEREN: Ceylan, ahu, gazel
CERKİN: Hısım, yakın
CERKUDAY: birl. Yer/Kutay Eski dönem yer tanrısı
CETİK: Yetkin, uzman, olgun
CETİZ: Yetkin, becerikli
CEYRAN: Ceren
CIDA: Mızrak, kısa saplı mızrak
CIGI: Şamanist gelenekte ,iyi ruh. Boy ve oymakları kötülüklerden koruduğuna inanılan ruh
CILDUZ: Yıldız
CILIMGA: Kağan ve Han’ların mektuplarını yazmakla görevli kişi
CİBELİK: Sonsuz, sonsuzluk
CİCİ: (Cicik, cicek) 1- Çiçek, gül 2- Konuk 3- Sevim, sevimlilik
CİDAGU: Yetkin, yetenekli, becerikli
CİDE: İri, uzun bir ağaç türü
CİGA: Taç, gelin başı
CİĞİL: Hafif, yeğni, kolay
CİLMAYA: Türk mitolojisindeki efsanevi kanatlı at
CİNGİL: 1- Galip, utkan 2- Güvenilir,sadık
CİNGÜ: Zafer, utku
CİVİL: İyi ruh, temiz , arınmış ruh
COLAY: (Yolay) birl. Yol/AyKazaklarda “ayağı uğurlu” kişiler için kullanılır.
COLDA: Yolcu, yola çıkan
CUCİ: 1- Cici, çiçi, cicik, çiçek, çuçu, çuçi 2- seafoodplus.info ad daha çok, beklenmeyen doğumlar sonrası
kullanılır ve bu yüzden “konuk” anlamını içerir
CULUM: Narin, nazik, hassas CUMUK: Yumuk, yumulmuş
CUPAR: Parfüm, güzel koku
Ç harfi ile başlayan isimler
ÇABA: Gayret, enerji
ÇABACI: Gayretli, enerjik
ÇABAK (Çaba)1-Çabuk,çevik 2- Küçük bir göl balığı türü
ÇABAR: 1- Çapar, davranır 2- Ulak, kurye, elçi
ÇABUK: (Çapuk) Çapan, çaba gösteren, çabalayan
ÇAÇA: 1- Savaş baltası 2- Gemici 3- Çiçi, çiçik
ÇAGAVUN: Bal arısı
ÇAĞ: 1- Zaman, vakit 2- devir, devran 3- su sesi, şırıltı
ÇAĞA: Yavru çocuk
ÇAĞAN: 1- Bayram, eğlence 2- Şimşek 3- gürz, çakan 4- Beyaza kaçan beyazımsı
ÇAĞANAK: Çalgı, enstrüman
ÇAĞAŞ: Kırlangıç
ÇAĞATAY: birl. Çağ/Atay
1-Çağının en ünlüsü 2- çağdaş, çağının ilerisinde
ÇAĞDAŞ: Çağın insanı, aynı çağda yaşayan kişiler
ÇAĞIL: 1- Su sesi 2- Çakıl taşı
ÇAĞILDAK: Çağlayan, şelale
ÇAĞILTI: 1- Su sesi, suyun taş ve kayalara çarparken çıkarttığı ses
ÇAĞIN: 1- Şimşek , çakın 2- Gürz, topuz
ÇAĞIR: Çağırı, çağrı
ÇAĞIRGAN: Çağıran, davetkar
ÇAĞLA: 1- Namuslu, dürüst 2- Erik türlerinden bir yemiş
ÇAĞLAK: 1- Namuslu, dürüst 2- Çağlayan, şelale
ÇAĞLAR: Şelale, çağlayan
ÇAĞLASUN: Dürüst
ÇAĞLAV: Dürüst
ÇAĞLAYAN: Şelale
ÇAĞLAYIK: Şelale
ÇAĞLI: 1- Dürüst 2- Yakışıklı, güzel
ÇAĞLIN: Meşhur ve liyakat sahibi
ÇAĞRI Mesaj, davet 2- Doğan kuşu, doğanın bir çeşidi
ÇAĞRUK: Katı, sert
ÇAKA: 1- Savaş baltası 2- Çakı 3- Fiyaka, çalım, gösteriş
ÇAKALOZ: 1- Fener 2- İlkel bir top silahı (Top mermisi yerine çakıl taşı atan)
ÇAKAN: 1- Gürz,topuz 2- Şimşek
ÇAKAR: 1-Deniz feneri 2- gürz
ÇAKI: Kesici, yontucu küçük bıçak
ÇAKICI: 1- Çakma eyleminde bulunan 2- Çakı ustası
ÇAKIL: Çakıl taşı
ÇAKIN: 1- Şimşek 2- Kıvılcım
ÇAKIR Doğan türü bir avcı kuş 2- Gürz 3- Şarap, içki
ÇAKIRCA: Doğan türü bir avcı kuş
ÇAKIRCI: Eskiden saraylarda, özel olarak doğan terbiyeciliği yapanlara verilen bir sıfat
ÇAKMAKÇak kökünden türeyen, vurmak, kesmek, bölmek eylemi için kullanılan bir sözcük
ÇAKMUR: Tutumlu, eli sıkı
ÇAKTU: İri yapılı, gösterişli
ÇAL: Kılıç darbesi, darbe, vuruş
ÇALAP: Ulu ruh, Kadiri mutlak (Eski dönem Tanrı sıfatlarından)
ÇALGAR: Çalıcı, vurucu
ÇALGIÇAY: Taştan yapılmış el değirmeni
ÇALIK Silahşör, iyi kılıç kullanan 2- Çelik 3- Mesaj, haber 4- Haşarı, yaramaz
ÇALIM: 1- Gösteriş, fiyaka, kurum 2- Kılıcın keskin tarafı
ÇALIMLU: Gösterişli, çekici
ÇALIN: Çiğ, jale
ÇALIŞ: Azim, ceht
ÇALIŞGAN: Çalışkan, işgüzar
ÇALKARA: Doğan türü bir avcı kuş
ÇALKIN: Darbeci, hamleci, vurucu
ÇALMA: Maden üzerine yapılmış oyma, işleme ÇALMAN: Çalıcı, vurucu
ÇALUK: Çalık
ÇAM: Bir ağaç türü
ÇAMUR: Sazlık, bataklık
ÇANAYAZ: Berrak, billur
ÇANDAR: Karışık, karma
ÇANDIR: Karışık
ÇANGA: 1- Soylu 2- Pençe
ÇANGAL: 1- Çok sık ağaçlı bölge 2- Budaklı ağaç
ÇAPAN: 1- Ulak, haberci 2- Enerjik,- çalışkan 3- iş elbisesi, eski giysi
ÇAPAR: 1- Enerjik, çalışkan 2- Giysi 3- Saldırgan 4- ulak, haberci
ÇAPGIN: Enerjik, koşan, ardından giden
ÇAPGUR: Tufan, afet, deprem
ÇAPIN: Atak, hücum, savlet
ÇAPITGAN: Saldıran, saldırgan
ÇAPLAN: Bir şahin türü
ÇAPLI: Şahin türü bir avcı kuş
ÇAPTI: Koşan, seğirten
ÇAPTUĞ: Ünlü, çok tanınan
ÇAPUL: Çapmak kökünden, vuran, saldıran, alıp götüren vb. eylemlerin tümü
ÇARDU: Cinli, perili
ÇARMAGUN: Görevli, görevlendirilmiş , emir almış
ÇAŞKA: Sabi,bebek, yavru
ÇAŞUT: Haberci, muhbir, ajan
ÇAT: Yansıma, yayılma, ün
ÇATAK: Çatal, çatallı, iki kollu değnek
ÇATAL: İki kollu, iki kola ayrılmış nesne
ÇATGAL: 1-Yüksek dağlık bölge 2- Çatal
ÇATIK: Çatılmış, tersleşmiş
ÇATLI(ğ): 1-Ünlü, tanınmış 2- Gözü kara, cesur
ÇATUK: Bıçak sapı yapılan bir ağaç türü
ÇAV: Ün, şöhret, yansıma, duyuru, bildiri
ÇAVA: Ünlü, tanınmış
ÇAVAŞ: Ünlü, tanınmış
ÇAVLAK: Çağlayan, şelale
ÇAVLAN: Çağlayan
ÇAVLI: 1- Ünlü,meşhur 2- Doğan yavrusu
ÇAVUDUR: İyi üne ve şöhrete sahip olan
ÇAVUNT: Ün, şöhret
ÇAVUŞ: Bilgi veren, bilgi götüren, bilgi dağıtan (Çavkökünden)
ÇAVUT: Duvar, sütun
ÇAY: Dere, ırmak
ÇAYAN: 1- Dövülmemiş, dökme demir 2- İşlenmemiş ham demir
ÇAYLAK: Kuyruğu uzun ve çatallı bir avcı kuş
ÇAYLAN: 1-Dere kenarı 2- Çağlayan
ÇEBER: 1- Usta, mahir 2- Hoş, latif
ÇEBİ : (Çepi,çepni) 1- Sert bakışlı 2- Usta eli yatkın, yetenekli 3- Cebe, çebe, silah
ÇEKEN: Cazip, cazibe, çekicilik
ÇEKİM: Cazibe, çekicilik
ÇEKİMLÜ: Çekimli, cazibeli
ÇEKLİ: Armağan, hediye, düğün hediyesi
ÇEKMERGEN: Nişancı, iyi vuruş yapan, silahşör
ÇELEK: Bülbül, güzel öten bir kuş
ÇELEN: 1- Becerikli, çalışkan 2- Fettan, yanıltıcı
ÇELİK: (Çelük,çuluk) Gücü arttırılmış sert demir
ÇELİKTEN: Çelik parçası
ÇELİM: Beden, endam, gösteriş
ÇELME: 1- Çalma 2- Başa örtülen bez (Bandana)
ÇENGİN: Gösterişli, dikkat çekici
ÇENGİZ: Deniz
ÇENGŞİ: Mucize, olağanüstülük
ÇEPEN: Hatip, iyi konuşan, güzel söz söyleyen
ÇERÇİ: Ulak, haber, bildiri ulaştıran kişi
ÇERİ(Ğ): Asker, savaşçı, toplanarak bir araya gelmiş erat
ÇEVEN: Çevre, muhit
ÇEVGEN: Cirit, değnek
ÇEVRİ: Çeviri,girdap, anafor ÇEVRİM: 1- Girdap, anafor 2- Çevre, muhit
ÇIDAM: Dayanıklılık, metanet
ÇIDAMLI: Metin, dayanıklı
ÇIDIK: Güç, dayanıklılık
ÇIGAY (Çığay): 1- Fakir, varlıksız 2- Kurt yüzlü, kurt bakışlı
ÇIĞ su damlası, kırağı 2- kar yığını, kar topu
ÇIĞAL: Omuz, omuz başı
ÇIĞIN: Çıkın, bohça
ÇIĞIR: 1- Çağ, devir 2- çığın açtığı yol 3- Dar yol, patika
ÇIĞLA: Saf, halis
ÇIĞLAN: Saf, halis
ÇIĞRI: 1- felek 2- melodi
ÇIKAN: 1- kaynak, kaynarca 2- yeğen, hala çocuğu
ÇIKMAK: 1- çıkma eylemi 2- Kaynak 3- çakmak
ÇILDIM: Seri- hızlı, enerjik
ÇIMRIN: Aktif, faal
ÇIN: (çin, çine) sağlam, dayanıklı, güvenilir
ÇINAK: 1- sevap, hayr 2- güvenilir,sadık
ÇINDAN: sandal ağacı
ÇINGAY: Özü, sözü bir, sözüne güvenilir
ÇINGILIÇ: birl. Çın(sağlam, dayanıklı) Kılıç
ÇINGIR Kopuza benzeyen bir saz 2- Çıngırak
ÇINTAY: Soylu, güvenilir
ÇIRAY: Yüz, eda, çehre
ÇIRGANIŞ: Zevk, haz, tat
ÇITIRKI: Işık, nur, ziya
ÇİBEK: Atmaca türü bir avcı kuş
ÇİÇEK: 1- Gül, gül çiçeği 2- Cici, cicik
ÇİÇİKAĞAN: birl. Çiçi/Kağan
Hun Kaganı (Ulusçuluğu, devlet siyasetine sokan ve bunun savaşını veren kişi)
ÇİGAN: Yoksul, fakir
ÇİGEN: Gayretli
ÇİGENDİK: Gayretli, çalışkan
ÇİGER: 1- Gayret,azim 2- Çökertiş,çökertme
ÇİGERMİŞ: Çökertmiş, düşmanı bozguna uğratmış
ÇİGİL: Olgun,gelişmiş, olmuş
ÇİGİLVAR: Kısa ve küçük ok, özel ok
ÇİĞDEM: Yaban çiçeği, (Itır çiçeğinin Türkçesi)
ÇİL: Dağ tavuğu
ÇİLDE: Kış mevsiminin en soğuk dönemi
ÇİLDU: Hızlı, seri, çabuk
ÇİLEN: 1- Çığ 2- Jale 3- Bir dağ çiçeği
ÇİLENTİ: Çığ, jale
ÇİMÇİK: Saf, masum
ÇİNE: (Çin) 1- Sadık, güvenilir 2- Öz, soy 3- Kurt, kurt yavrusu
ÇİNKAY: Sözüne güvenilir, özü sözü bir
ÇİPLİ: Narin, ince yapılı
ÇİRAY: Yüz, çehre, eda
ÇİT: Çizgi, sınır, limit
ÇİTER: birl. Çit/Er (sınır muhafızı)
ÇİZGEN: Saban izi, karasabanın tarlada açtığı yol
ÇİZİM: Resim figürü
ÇOBAN: 1- Elinde cop (değnek, sopa) olan 2- Muhtar, oba beyi
ÇOBAR: Değnekli, değnek taşıyan
ÇOBAYIKMIŞ: Gönül kırıcı, haşin
ÇOGA: Vahşi hayvan
ÇOGAY: Yoğun, kesif
ÇOĞAŞ: 1- Debdebe, şaşa 2- Vahşi hayvan yavrusu
ÇOKAN: 1- Gürz, topuz 2- Hayvan yavrusu
ÇOKU: 1- Debdebe, şaşa 2- Bolluk, bereket
ÇOLAK (Çalak) Silahşör, iyi kılıç çalan
ÇOLBANAK: 1- Uzak görüşlü 2- Törenin dışında kalan 3- Nikahsız ilişkiden doğan çocuk (Hakas
Türklerinde)
ÇOLDU: 1- Bahşiş, mükafat 2- Ganimet
ÇOLPAN: 1-Kuzey yıldızı 2- Uzak görüşlü 3- Tanıdık, bildik, aşina
ÇOMAK: 1- İri ve yuvarlak değnek 2- Bir ucunda topuz bulunan sopa, silah 3- İnanmış, inançlı
ÇONGAR: Gürültü, şamata, nara ÇOPUR: Geyik ve karaca yavrusu
ÇORA: (çura, çur) 1- Yer tanrısı 2- Cin, peri 3- Ruh
ÇORAMAN: Cinli, perili
ÇORLU: Cinli kötü ruhların etkisinde kalan kişi. Bu ad Şamanist gelenekten gelen bir ad dıseafoodplus.infon
bunalımlı ve toplum tarafından hoş karşılanmayan kişiler için bu ad verilirdi ve bu kişiler Kam ve Baksılar
tarafından tedavi edilmeye çalışılırdı)
ÇOTAK: Kabza, kılıç kabzası
ÇOTUR: Kabza, kılıç kabzası
ÇÖKERMİŞ: Çökertmiş, düşmanı bozmuş
ÇÖKLÜ: Soylu, asil
ÇÖKÜL: Irmakların taşarak vadilere bıraktığı tortu
ÇÖMÇE: Ağaçtan oyulmuş su kabı
ÇÖZELİ: Kıpçak, merkezden uzakta olan
ÇÖZELTİ: Ayrılış, kopuş, firak
ÇUBAN: Çoban, muhtar, obabaşı
ÇUÇU: Şair, şairane konuşan
ÇUĞA: (çuka) 1- Yürekli, cesur 2- Arınmış, duru 3- narin
ÇUĞAY: Narin ve alımlı kız
ÇULÇU: Serçe, Turgay kuşu
ÇULUK: 1-Çelik 2- çalık, kılıç çalan 3- aceleci, heyecanlı
ÇURAN: Ruhlarla ilgilenen
ÇUTUR: Kılıç kabzası
ÇUVAŞ: 1-Sakin, rahat 2- dindar, dünyaya değer vermez
ÇÜCEN: Akıllı, aklını kullanan
ÇÜNÜK: Çınar ağacı
D harfi ile başlayan isimler
DADAK:Değme, dokunma, tatma
DADAL: Tat alan, sezen, farkına varan
DAĞ: (Tağ,tağ,tak,tav) Dağmec. genişlik, büyüklük, ululuk,heybet
DAĞAÇA: Dağ gibi heybetli
DAKAK: Ucu ataşli ok
DAL: 1-Ayrı, bölünmüş 2- saldırı, büyüme, yayılma 3- batma, çıkma 4- yalınlık, çıplaklık
DALAN: koridor, dehliz
DALAŞ: Döğüş, karşılıklı saldırı
DALAY: (Talay) Genişlik, ululuk, sonsuzluk mecaz eden, asıl anlamı , büyük deniz, okyanus
DALBAY: 1- Vasi, ardına sığınılan kişi 2- Çuhadan yapılmış şapka
Kırgızlarda- 3- avcı kuşları yakalamak için, tuzaklara bağlanarak bırakılan küçük kuş
DALBOY: Vasi, ardına sığınılan kişi
DALKILIÇ: birl. Dal/Kılıç mec. Zırhsız ve korunmasız
DALKIRAN: Kırıcı, ayırıcı
DAMLA: Su damlası , tane
DANA: İnek yavrusu, iki yaşındaki genç inek
DANİŞMAN: Müşavir, bilgi ve tecrübesine danışılan kişi
DANSIK: (Tansık) Olağanüstü, fevkalade
DARGA: Vali, üst düzey, bürokrat
DARGUN: Alıngan, kırılan, narin
DARI : 1- Bir tahıl türü 2- sıkı, sıkıntı, zorluk
DARICA: 1- Darı gibi, darı niteliğinde mec. Bereketli 2- sıkı, sıkıcı, zorlu
DARSIK: Öfkeli, hiddetli
DARUKA : (Darga) Vali, yönetici, bürokrat
DARULGAN: alıngan, nazlı
DAŞKI: Taşkı, taşmış, dışarı çıkmış, dışarıda olan
DAYAK: Değnek, baston, dayanılan nesne
DAYANÇ: 1- Dayanak, destek, güven 2- Dayanma gücü tahammül
DAYANGAN: Dayanıklı, metin
DAYANGI: Köşe minderi
DAYAR: Hazır, hazırlıklı
DEBRET: Kımıldayış, devinim
DAĞER: Kıymet, para, nafız
DEĞERBİLİR: birl. Değer/Bilir Kadirşinas, vefalı
DEĞERLÜ: Değerli, kıymetli
DEĞİRMİ: Çevreli, yuvarlak, toparlak DEĞNEK: Dayanak, dayanılacak nesne
DELİ: Usu gitmiş, azmış, dellenen, mec.gözü kara, yiğit
DEMİR: Demir madeni
DEMİRAĞ: Zırh, örgülü göğüslük birl. Demir/Ağ
DEMİRDEN: Demir parçası
DEMİRDÖĞEN: birl. Demir/Döğen mec. Acı kuvvet sahibi
DEMİRGEN: 1- Demir, ham demir 2- temren, okun ucundaki demir parçası
DEMİRHAN: birl. Demir/Han
Şamanist gelenekte “ Maden Tanrısı”
DENERİ. Dikkat, itina
DENGİZİK: Denizcik, küçük deniz, göl
DENİZ: Deniz, büyük göl
DENLİ: Edepli, terbiyeli
DEPEGEN: Tekmeleyen, iyi tekme atan
DEPREM: Zelzele, sarsılma, kımıldama (Kişisel görüşüme göre bu ad çocuklara deprem sırasında yada
deprem felaketi sonrası yaşanan, çileli günler sırasında doğan ve o günlerin anısına verilen bir addır.)
DERİN: Derinlikden mec. Olgunluk, bilgelik
DERMEK: Dirilik, canlılık, bir arada tutmak
DERNEK: Eğlence, toy, birliktelik
DEVİN: Hareket, kımıldanış, davranış
DEVRİM: Devirme, yıkma, devirip yerine geçme,seafoodplus.infol
DEYİM: Söyleniş, darbımesel
DEYİŞ: Söyleyiş, şiirsel anlatım, ozan dili
DIVRAK: Yakışıklı, alımlı, civan
DİBEK: 1- Ağaçtan oyulmuş büyük havan 2- Yayık ağaç
DİK: 1-Yükseklik, yükseliş 2- kararlılık, yıkılmazlık, caymazlık 3- inat
DİKEÇ: Sütun, dikil, dikilmiş
DİKMEN: İnatçı, kararlı
DİLEK: Dil ile istenen, dile getirilen istek, arzu, murat, dilek
DİLER: Dileyen, dileyici
DİLİM: kesik, bölüm, bölünmüş, biçimlenmiş
DİNÇ: Zinde, sağlam, dirençli
DİNLER: Terbiyeli, munis, muti
DİP. Baht, talih
DİPÇİN: 1- Bahtı açık 2- Sağlam, dayanıklı
DİREK: 1- Dirilik, sağlamlık, ayakta kalmak 2- Temel, dayanak 3- Vezir,bakan
DİREN: Direnç, karşı koyuş, dirilik
DİRENÇ: Direnme gücü
DİRENGEÇ: Destek, dayanak
DİRGEN: 1-Dirilik,2- harmanda kullanılan demir çatal
DİRİ: (diri, dirik, Tiri, tirik) Can, ruh, canlılık, canlı
DİRİL: Can, ruh, tin
DİRİM: Yaşam, sağlık, canlılık
DİRLİG: Yaşam, hayat
DİRSE: Derse, söylerse, konuşkan
DİZİK: (dizi) Kolye, takı
DİZLEK: Hazır cevap, konuşkan
DODURGA: 1- Dolgun, doyumlu 2- doyuran, doyurucu 3- açık, net, berrak
DOĞA: 1- Tabiat,doğallık, ortaya çıkış 2- Huy, yaradılış, fıtrat
DOĞAN: 1- Soylu bir av kuşu 2- Doğmuş, olmuş, ortaya çıkan
DOĞRU: Dürüst, yalansız, sözüne güvenilen
DOĞRUL: 1-Doğruluk, dürüstlük 2- Ayakta duran, dirençli
DOĞU: Güneşin doğuş yönü
DOĞUÇ: Doğuş,doğma, ortaya çıkış
DOĞUDAN: Doğulu, doğu yönünden gelen
DOĞUŞ: Doğma, ortaya çıkış
DOKUNAK: Dokunuş, değiş, mec. Ağır, mahsun,yürek sızlatan, yüreğe dokunan
DOKUNÇ: Dokunak, hüzün
DOKUZ: Dokuz sayısı, Türklerin en çok eskilerden beri uğurlu sayılarındandır
DOKUZ ARKA: Dokuz/Arka (Eski dönemlerde soyluluk gösterme ve belli etmesi açısından, bir kişinin
babasından itibaren geriye doğru dokuz atasının sayılıp açıklanması..)
DOLANDI: Dolanan, gezgin
DOLU: 1-Bilgin, tecrübeli, öğretmen 2- Bütün, tam, eksiksiz 3, Şamanist gelenekte ve Alevi_Bektaşi
gelenekte, içki, şarap 4- kısa süren, iri taneli yağmur
DOLUN: Tam, bütün, eksiksiz
Yakut Türklerinin eski bereket Tanrılarından
DOLUNAY: Ayın on dördü, ayın en güzel hali DOMANİÇ: 1-Dumanlı bölge 2- Tümsek, engebeli arazi
DONAT: Giyim, kuşam, zenginlik, cömertlik
DOMURCUK: Gül, tomurcuk
DONATMIŞ: Giydirip, kuşatmış, sevindirmiş, cömertlik göstermiş
DONATUR: Cömert, eli açık, bağışlayıcı
DONSUZ: Çıplak, fakir, varlıksız
DORA: Doruk, zirve, şahika
DORAN: (Duran) Diri, canlı, yaşayan
DORU: 1- Doruk, zirve 2- Kara ile kızıl arası renk (At rengi)
DORUK: Zirve, uç, şahika
DOYMADUK: Doyumsuz, sevilmeye doymayan, doyulmayan
DOYUM: 1- Doymak, tatmin 2- Ganimet, bereket
DOYURAN: mec. Cömert, hayr sahibi, iyilik sever
DÖĞEN: 1- Dövüşçü,döven 2- Ekin saplarını ezmeye yarayan, altında çakmaktaşı bulunan geniş tahta
DÖĞER: 1- Döver 2- değer, kıymet 3- Kalın, enli bir ağaç
DÖĞERLİ: Değerli
DÖĞÜŞ: Dövüş, savaş, kavga
DÖĞÜŞGEN: Kavgacı, savaşçı
DÖKÜMHAN: birl. Böküm/Han 1- Dökmekten döküm 2- Düğüm, bağ
DÖLEK: 1- Çok döl veren 2- Koyunun kuzuladığı yer 3- İtibarlı, saygıdeğer, maharetli
DÖLEN: Muti, sevgi gösteren
DÖNDER: (Döne, döndü gibi “dönmek” fiilinden türetilmiş, çocukları ölen ailelerin, yeni
çocukları olduğunda kullandıkları adlardan)
DÖNDÜ: Dönüş yapan (Reenkarnasyon) çocukları ölen ailelerin verdiği adlardan
DÖNGEL: Saat
DÖNGÜ: Dönüşüm, başa dönüş
DÖNGÜN: Dargın, gönlü kırık
DÖNMEZ: Kararlı, cesur, azimli
DULAK: Dolu, olgun, tecrübeli
DUMAN: 1- Sis, kırağı 2- ateşten çıkan gaz
DUMLU: 1- dumanlı, sisli bölge 2- Soğuk ve ayaz alan yer
DUMRUL : 1- Okun sivri ucu 2- Başı dumanlı, efkarlı
DURA: (Durak) 1- yaşam, hayat 2- Sağlamlık, dayanıklılık, kalıcılık 3- ev, yaşanılan yer, barınak (Bu ad,
çocukları ölmüş ailelerin yeni çocukları olduğunda yaşamda kalıp uzun yaşaması ve sağlıklı olması dileğini
içeren adlardandır ve çok eskilere dayanan bir gelenekle bu gün de sürdürüseafoodplus.info, Dursun,
Durmuş, Durdu, Yaşar, Tokta, Tok, Toka, Toktamış, Turan vb. adlar da hep aynı psikoloji ve geleneğin
ürünüdür.
DURAK: (Dura) Yaşam, hayat
DURAN: (Turan) Durucu, kalıcı, yaşayan, canlı
DURCU: Durucu, kalıcı canlı
DURDU: 1- Duran, kalıcı, canlı, yaşayan 2- Yaşam, hayat
DURGAÇ: Durak, durulan, yaşanılan yer
DURGUN: 1- Durulmuş, süzülmüş, arınmış 2- Sakin, sükuna ermiş, kendi halinde
DURMUŞ: 1- Duran, yaşayan, canlı 2- Yaşam, hayat
DURSUN: Durması, yaşaması istenen
DURU: 1- saf, sade, berrak 2- Duran, durgun
DURUK: Duru, durucu
DURUL: 1- Sükun bulmak, huzura kavuşmak 2- Günahsızlık, arınmışlık
DURULCA: Masum, günahsız
DURULMAZ: Afacan, yaramaz
DURULMUŞ: Tatminkar, sakin
DURUM: Yaşam, hayat, süreğenlik, duruş
DUVA: (Düve)
DUVAK: Örtül kapanmış, gelin başı
DUVAN: (Doğan)
DUYAN: Duyucu, hissedici
DUYAR: Duyarlı, hisli, duygulu
DUYARI: Duyarlılık, hislilik
DUYGU: His, duyum
DUYUŞ: Duyum, hissediş, duyarlılık
DUYUŞAN: Duyan, hisseden
DÜĞÜN: (Töğün, Toygün) Toy günü, yemekli eğlence
DÜŞ: Rüya, aniden ortaya çıkış
DÜŞELGE: Pay, hisse
DÜŞERGE: Miras, pay
DÜŞÜNGÜ: Düşünerek üzülme, kafaya takma, üzülme, teessür
DÜVE Genç inek, dananın büyüğü 2- Döven, dövüşçüDÜVECİ: Dövücü, dövüşçü
DÜVEHAN: birl. Düve/Han
DÜVEN: (Döven)

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir