bir baba hamlet biletix / Bir Baba Hamlet | Aziz Gül Organizasyon

Bir Baba Hamlet Biletix

bir baba hamlet biletix

BİR BABA HAMLET VE SEÇİLEMEYEN KOLTUKLAR SORUNSALI

Fotoğraf Linki

Merhabalar dostlarım, sizinle tekrar buluştuğum için mutluyum. (Neyse ki derginin sahibi arkadaşım da pek sıkıntı yaşamıyorum bu konuda.) Her hafta “Şimdi ne yazsam, nasıl yazsam, acaba yapabilecek miyim?” kaygısıyla yazıya oturuyor, işin içine girdikçe rahatlıyorum. Burayı kendim için arkadaş sofrası biliyor ve bu duyguyu size de hissettirdiğimi umuyorum. Girizgahımı da böylece bitiriyorum.

Biricik yeni kavuklu ve yıllardır Mesut Komiser rolüyle yavuklumuz olan Şevket Çoruh ile ekranda göründüğünden daha tatlışko Murat Akkoyunlu’nun birlikte oynadığı tiyatro oyunu hakkında ileri geri konuşacağız. Sözü pek uzatmadan (hep mi gevezeyim sandınız? Hiç de bile!) bu güzide oyundan bahsetmeye geldim.

Fotoğraf Linki

Öncelikle yine küçük bir sahne yorumu, daha doğrusu bu sahne için güzelleme yapacağım. İlk defa bir yazıma konuk olanlar için bahsedeyim, ben sahne hakkında fikir sahibi olmanın en az oyunun içeriği kadar önemli olduğunu düşünenlerdenim. Bu sebeple yazılarımda, mümkün mertebe sahnelerden de bahsetmeyi kendime şiar edindim. “Ne gerek var yahu?!” diyecek kankiler için meseleyi biraz açayım. Koltuk seçmek büyük bir sorunsaldır dostlarım. Neden bu konuya böyle takıksın diye soracak olursanız (n’olur sormuş olun), ben “oyunu kötü yerden izleme anksiyetesi” (Ey tıp dünyası duy bunu!) denen bir dertten mustaribim. Evet, doğru duydunuz. Biliyorum ki koltuğu yanlış yerden seçersem oyun bana zehir olacak.  Bu seçim çok önemli.  Çünkü kötü seçimim sonucunda, yüce rabbim 3D ekrandan günahlarımı yansıtmış da tüm komşu teyzeler cık-cıklayarak günahlarımı izliyormuş kadar kötü hissediyorum. Veya misafirler varken annem “kaç kişi var say da gel” demiş de gözüm yerine elimle saymışım, anam da kaş gözü işaretleriyle “seni doğuracağıma taş doğuraydım” demiş gibi onulmaz dertlere düşüyorum. İşte hissettiğim bu habis duygular, koltuk seçimi aşamasında sahne ile ilgili sorularla birlik olup dört bir yanımı çepeçevre sarıyor. Sonra koltukları düşlemeye başlıyorum (tövbe estağfurullah). Acaba nasıl dizililer? Düz dizilmişlerse başkasının kafasından göremeyeceğimi ve önden bilet alamadıysam oyuna gitmemem gerektiğini önceden acı şekillerde tecrübe ettiğim aklıma geliyor (ühüh sizlere de bir miktar dargınım kötü salonlar). İrkiliyorum. Ya da sesin seyirciye yayılmasında sıkıntılı bir salonsa, ortalara doğru gidildikçe ses belirgin biçimde azalıyorsa, özellikle kategoriliyse, bir miktar daha ücret verip ön kategorilerde izlemem gerektiğine vâkıfım (ayrıca kast sistemi gibi olan bu olaydan tüm kalbimle nefret ediyorum). Yahut amfi biçiminde dizilmiş bir sahne ise ortalarda oturduğumda oyundan maksimum verim alacağımı, arkalara doğru otursam da sahneyi görebileceğimi bilip başka günkü seansı beklemek zorunda kalmayacağımı biliyorum.

Fotoğraf Linki

Dolayısıyla bu zorlu ve adaletsiz seçim esnasında (ben ve Deniz Seki’nin üzerine çok gelindi) ekrana boş boş bakarak “Deep Turkish Web müziği” eşliğinde düşüncelere dalıyorum. Bu düşünceler aklımda dönerken ne yapsam, koltuğu nereden alsam diye sitelerde deli danalar gibi gezinip sahneyi anlamaya çalışıyorum. İnternette gezinirken fotoğrafları geçtim bir adet bile sahne yorumu bulamayınca hayata dair inancımı yitiriyor (sadece üç saniye), akabinde Sürahi Nine gibi söyleniyorum. Sonunda da bilet satın alacağım siteye boynum bükük, kaderime razı olarak geri dönüyorum. İşte etraflıca bahsettiğim (bundan uzunu Manas Destanı zaten) sebeplerden ötürü, tiyatro sahnelerinin adeta Firavun mezarı gibi saklanması sebebiyle fikir sahibi olamamak beni hep yaralıyor. Manyak gibi şu an iki sayfa sahne anlatmamı küçümseyecek dahili ve harici bedhahlar (yarayla alay eder yaralanmamış olan) olacaktır ama şunu söylemek isterim ki tiyatrosever dostlarım beni anlayacaktır. Acınız acımdır. İşte bu sebeple entropi ve bir de Big Bang’den sonra koltuk seçimi çok önemlidir (öyle abarttım ki bu koltuk sevdasını, Recaizade sen misin?).

Fotoğraf Linki

Peki, bu kadar tatavadan sonra esas soruya geçelim: Yazımızın önemli parçalarından, içindeki oyunculardan ari olarak şahsiyete sahip Baba Sahne’miz nasıl? Çok tatlı. Vallahi de billahi de çok tatlı mekân (ağdalı bir cümle beklediniz di mi ama yok). Samimi. Dekorasyon güzel, sahneye giderken etrafı incelemekten zevk duyuyorsunuz. “Baba” kelimesinin, eğer yanlış değerlendirmediysem, Lugat’te yazan anlamını asmışlar, çok da güzel bir detay olmuş. Sahnenin hissettirmek istediği duyguları net biçimde dile getirmiş, sahnenin özü o cümle. Bu tiyatro, eş dost omuz omuza ve Şevket Çoruh’un tüm birikimiyle (gerçek anlamda) inşa edildiğinden midir nedir, adeta kurtarılmış bölge gibi. Gerçi ben de oldum olası tiyatro mekânlarını biraz torpilli değerlendiririm. Sanırım ortak bir şeyden keyif aldığım insanlarla aynı yerde bulunmak, oradaki her türlü canlı ve cansız materyallerle içimde bir çeşit bağ kurmama sebep oluyor. Kendi iç dünyam ve sahnenin kuruluş hikayesini bilmekten ötürü olsa gerek, bu göz nuru yerde bulunmaktan mutlu hissettiğimi net anımsıyorum. 

Fotoğraf Linki

Bununla beraber mekânı güzel yapanın sadece tiyatronun içi, dostane havası, duvarlara asılan fotoğraflar veya yerleştirilen eşyaların güzelliği olduğunu söylersem büyük haksızlık etmiş olurum (Adaletin terazisi misin be kadın? Yürü!). En önemlisi, bence, seyirciye atfedilen değeri gösteren en önemli detay olan sahne ve koltukların azami özenle düzenlenmiş olması. Koltuklar amfi biçiminde çizilmiş. Bununla beraber daha çok bilet satma kaygısı güdülerek koltuk sayısını fazla tutmak yerine, izlenilebilecek kadar koltuk konmuş. Bu nedenle de salonun hemen her yerinden oyunu izleyebilmek mümkün. Sahne yorumuna devam edersek, sahnenin eni çok geniş tutulmamış. Dolayısıyla yan koltuklardan bilet almaktan çekinmenize gerek yok. Bu demektir ki (son dakika bilet bulursanız, ama hiç sanmam, maşallah kapalı gişe neredeyse) son dakika çat diye gidip oyun izleyebilirsiniz dilediğiniz gibi. Maalesef aynı şeyi birçok tiyatro için söylemek mümkün değil. Tiyatronun ismiyle müsemma heybeti ve yakışıklı duruşu hem seyircinin hem de sahnenin bizzat kendisinin kıymetli olduğunu taraflara karşılıklı olarak hissettiriyor. Sözün özü tertemiz bir sahne efendim. Üzerine titrenmiş bu el emeği göz nuru tiyatroya gidiniz. Büyük bir tutkuya dayanan her iş “görülmeyi” hak eder.

Fotoğraf Linki

Yazının bu kısmına kadar bayılmadan gelmeyi başarmış, adeta birer survivor olan okuyucularımızla devam ediyoruz. Dostlarım, “Hamlet” esasen tragedya biçiminde yazılmış bir eser olmasına karşın (yalnızca İleri Geri Dergi okuyucularına özel, içeriden bilgi verdim adeta) bu oyunda komediye başarılı bir şekilde uyarlanmış. Klasik hikâyeye pek dokunulmamış, bununla beraber oyun, komik öğeler, diyaloglar, siyasi hicivler ile başarılı biçimde bezenmiş. Yani bu oyun için salt komedi üzerine inşa edilmiş demek pek doğru olmaz. İkili, muhalifliklerini açıkça gözler önüne sermiş. Günümüz “aman Ali Rıza Bey tadımız kaçmasın”cı sanatçıların aksine “babalar gibi” (seksist bir söylem değil, sahne ismine göz kırpmadır efenim) eleştirilerini yapmışlar. Zamanın birinde, bir yerde “Sanat muhalefetten doğar.” cümlesini duymuştum. Bu oyun için motto edinilmiş bir cümle bile diyebiliriz. Bu sebeple siyasi görüş bakımından tutucu izleyiciler bir miktar sevmeyebilir, önceden söylemekte fayda görüyorum.

Kesinlikle Danimarka’da geçen bu oyunu oynarken (izlediğinizde bu satırı hatırlayınız, izlemişleri çoktan gülümsemiş olabilir) Murat Akkoyunlu ve Şevket Çoruh’un eğlendikleri çok belli. Bu sebepten seyirci de ikilinin oyununa dahil olup kolayca keyif alabiliyor. Zaten bir iki yerde seyirciyle oyunu paylaşıyorlar, o anlarda oyundan alınan keyif daha da artıyor. Oyun boyunca yüksek bir enerjinin sürdüğünü söylemek yanlış olmaz, bir an bile sıkılmadım. Ayrıca tempo, inişler çıkışlar olsa da genellikle yüksek. Böylelikle oyunun içinde, oyunla kalmak zor değil.

Fotoğraf Linki

Oyuncular bazında da bir iki şey söylemek isterim. Beni oyuna giderken bir parça endişelendiren, Şevket Çoruh’un “Mesut Komiser” rolünün üzerine yapışıp yapışmadığıydı. Malumunuz (ama ben Google’dan baktım) olduğu üzere Arka Sokaklar tam 14 yıldır devam ediyor-muş- (14 yıl süren evlilik yok valla, bu birlikteliği ayrıca tebrik ediyoruz). Hem uzun süreli olup hem de sevilen bir karakterden çıkmak oyuncu için zor olabileceği gibi, aynı zamanda izleyici bakımından da yeni karaktere alışma zorluğu çıkartabilir. Ancak Şevket Çoruh bakımından böyle bir şeyi bir an bile hissetmedim. Dizideki rolünden tamamen bağımsız olarak, o rolün etkilerini hiç taşımadan, bize eğreti gelmeden bu karakteri oynadığını açık gönüllülükle dile getirebilirim. Role de çok yakıştırdım.  

Murat Akkoyunlu’ya da ayrı bir parantez açmak istiyorum. Kendisine Şevkat Yerimdar’dan aşinaydım ama ismini bu oyuna kadar bilmiyordum doğrusu (orada da çok eğlenerek izliyordum kendisini). Bu oyun sonunda diyebilirim ki bu zamana kadar kendisini canlı  izlemediğim için hicap duydum. Bunu söylemekle söylememek arasında kaldım ama dayanamayacağım, Murat Bey oyunu hoverboard üzerinde (teşekkürler Mösyö) oynuyor. Tahmin ediyorum ki “Bir Delinin Hatıra Defteri” oyununda Erdal Beşikçioğlu’nun vincin üzerinde oynaması gibi (o bir tık daha zor pek tabii), ekstra bir araç ile oyun oynamak daha da zor olmalı. Ama altından başarıyla kalkıyor. Ayrıca oyuna kattığı modern tavrı sevdiğimi söylemeliyim. Neredeyse oyunun komedisi Murat Bey’in üzerinde diyebiliriz ve bunun da hakkını veriyor bizlere. Oyun boyunca çok tatlı (ne kadar çok dedim ama gerçekten tatlı), çok dinamik. Mimiklerini, beden dilini ve gözlerini iyi kullanıyor. Şarkı söylediği, söylemeye çalıştığı anlar ekstra eğlenceli. Bundan sonra kendisinin olduğu herhangi bir oyuna rastlarsam, mutlaka gitmek isterim.

Ayrı bir paragraf açmadan, değinmeden geçemeyeceğim, “vay bu neymiş kardeeşş” dediğim olay dekor, dostlarım. Hatta bana en şaşkınlık veren şeylerden biri bu diyebilirim. Bu kadar çok biçim alabilen, efektif kullanılan, bir matruşka gibi, efendim bir bukalemun gibi şekilden şekle girebilen bir dekor görmemiştim. Takdire şayan olay, söylemeden geçersem kendime darılırım.

Evet dostlarım, bu haftalık da incelememizin sonuna geldik. Geleneksel hale gelen (hadi lan oradan, daha iki yazım var) puanlamamızı yapacak olursam 8,7/10 derim. Hem tek başınıza, arkadaşlarınızla, birlikte olduğunuz kişiyle, ailenizle eğlenmek hem de sanat dolu bir akşam geçirmek istiyorsanız bu oyun için “çok güzel bir öneri” derim. Önümüzdeki hafta görüşmek dileğiyle. Kendinize iyi bakın.

Yazımı Şevket Çoruh’un oyunda çok güzel, içten ve ciddiyetle okuduğu (bir de ondan dinlemenizi gerçekten dilerim), her bir satırı içimize işleyen Shakespeare’in “ Sone”siyle bitirmek isterim:

Vazgeçtim bu dünyadan, tek ölüm paklar beni,
Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
Değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
O kızoğlankız erdem dağlara kaldırılmış,
Ezilmiş, hor görülmüş el emeği, göz nuru,
Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,
Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,
Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen&#; e
Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,
Seni yalnız komak var, o koyuyor adama.

Yazı: Yağmur Sevindik

&#;Bir Baba Hamlet&#;, Ağustos Ayında İstanbul, Bozcaada ve Bergama&#;da

“BİR BABA HAMLET” YEPYENİ BİR ENERJİYLE AĞUSTOS AYINDAİSTANBUL, BOZCAADA ve BERGAMA’DA!

Baba Sahne’nin bol ödüllü muhteşem komedisi “Bir Baba Hamlet”, hasretle beklediğiseyircilerini bir sürprizle karşılıyor! Bundan böyle iki farklı cast ile sahnelenecek olan “Bir Baba Hamlet”te Şevket Çoruh’a, ağustos ayı boyunca Günay Karacaoğlu eşlik edecek. Dünya literatürünün en önemli oyunlarından biri olan “Hamlet”i alışılmadık bir yorumla sahneye taşıyan “Bir Baba Hamlet”, 13 Ağustos’ta Selamiçeşme Özgürlük Parkı’nda, Ağustos’ta KüçükÇiftlik Bahçe Tiyatrosu’nda, 27 Ağustos’ta Bozcaada Kalesi’nde, 29 Ağustos’ta ise Bergama Asklepion Sahnesi’nde seyirciyle buluşacak.

Sahnelendiği ilk günden bu yana kapalı gişe oynayan “Bir Baba Hamlet”, pandemi nedeniyle verilen zorunlu bir aradan sonra yeniden seyircisiyle buluşuyor. Yeni sezonda tiyatro severlere sürpriz yaparak iki farklı cast ile sahnelenecek olan kahkaha dolu oyunda Şevket Çoruh’a Murat Akkoyunlu ve Günay Karacaoğlu dönüşümlü olarak eşlik edecek. Ağustos boyunca farklı şehirlerde sahnelenecek“Bir Baba Hamlet”te Şevket Çoruh ve Günay Karacaoğlu birlikte rol alacak.

“Bir Baba Hamlet”, hiç azalmayan temposuyla seyircileri dolu dolu gülmeye davet ediyor. Baba Sahne’nin çok ödüllüprodüksiyonu, dünya literatürünün en önemli oyunlarından biri olan “Hamlet”i şarkılarla, danslara, sürekli değişen bir dekorla ve kılıktan kılığa giren karakterlerle harmanlayıp tepetaklak bir yorumla sahneye koyuyor. Oyun, Sebastian Seidel’in, komik olanın tadını çıkaran özgün metni, Yücel Erten’in usta işi çevirisi ve Baba Sahne’nin babacan yorumuyla bu toprakların tiyatro geleneğine göz kırpıyor. Yönetmen koltuğunda Emrah Eren’inoturduğu“Bir Baba Hamlet”te seyirciler de zaman zaman oyuna dahil oluyor.

Kalaslarından dekor, heveslerinden oyun yapmak üzere yola çıkmış iki cüretkâr oyuncu, kendilerine kurban olarak Shakespeare’in başyapıtı “Hamlet”i seçmişlerdir. Cansiparane bir cesaretle seyircinin önünde buna yeltenirler, ama kısa sürede temsil “can havli”ne dönüşür. Biri, oyunculuk için istediği ortamı bulamadığı anlaşılan Shakespeare uzmanı gibi davranan yarım porsiyon aktör; diğeri de şarkı söyleme hevesiyle sürekli müzikallerden dem vuran bir şaşkın&#; Eli yüzü düzgün, başı sonu belli, dört başı mamur, babalar gibi bir Hamlet düşlerlerken, ortaya çıkan kepazelik “Bir Baba Hamlet”e döner. “Ha unutmadan, çürümüş bir şeyler var Danimarka Krallığı’nda!”

İki perdelik “Bir Baba Hamlet” 13 Ağustos Cuma akşamı Selamiçeşme Özgürlük Parkı’nda, 25 Ağustos Çarşamba ve 26 Ağustos Perşembe akşamları KüçükÇiftlik Bahçe Tiyatrosu’nda, 27 Ağustos Cuma akşamı BozcaadaTiyatro Festivali kapsamında Bozcaada Kalesi’nde, 29 Ağustos Pazar akşamı ise İzmirBergama Festivali kapsamında Asklepion Sahnesi’nde sahnelenecek. Başlama saati olan oyunların biletleri Biletix’ten ve gişeden temin edilebilir.

“BİR BABA HAMLET” HAKKINDA

“Bir Baba Hamlet”; Afife Tiyatro Ödülleri ’de Haldun Dormen Özel Ödülü, Yılın En Başarılı Yönetmeni (Emrah Eren) ve Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu (Murat Akkoyunlu) ödüllerini kazandı. Üstün Akmen Tiyatro Ödülleri ’de Yılın Erkek Oyuncusu (Murat Akkoyunlu) ve Yılın Sahne Tasarımı (Barış Dinçel) ödüllerini kazanan oyun; Akkoyunlu’ya TEB Ödülleri’nde Yılın Erkek Oyuncusu Ödülü’nü, Yeni Tiyatro Dergisi Emek ve Başarı Ödülleri ’de ise Şevket Çoruh ve Murat Akkoyunlu’ya Komedi/Müzikal dalında En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü getirdi. “Bir Baba Hamlet”, Direklerarası Seyirci Ödülleri’nde ise Komedi Ensemble Ödülü’nü kazandı.

Sahne ve kostüm tasarımını Barış Dinçel, ışık tasarımını Yakup Çartık, hareket düzenini Işıl Zeynep’in yaptığı oyunun müzikleri Can Şengün, eskrim koreografisi Deniz Özmen, şarkı sözleri ise Faruk Üstün imzasını taşıyor.

Bilgi için:seafoodplus.info

seafoodplus.info

seafoodplus.info

seafoodplus.info

seafoodplus.info

Oyun Hakkında

Yazan:  Sebastian Seidel
Çeviren:  Yücel Erten  
Yöneten:  Emrah Eren
Sahne ve Kostüm Tasarımı: Barış Dinçel
Işık Tasarımı: Yakup Çartık 
Müzik: Can Şengün
Hareket Düzeni:  Işıl Zeynep
Eskrim Koreografisi: Deniz Özmen
Şarkı Sözleri: Faruk Üstün
Afiş Tasarımı: Ethem Onur Bilgiç
Yönetmen Yardımcısı: Işıl Zeynep
Reji Asistanları: Beste Seyhan,  Ali Haydar Çataltepe
Prodüksiyon Asistanları: İdil Trabzonlu, Sabri Memi
Sahne Terzisi: Seyhan Erdoğan
Sahne Amiri: Çağatay Tok
Teknik Masa:  Özgehan Özturan

Oyuncular: Şevket Çoruh, Günay Karacaoğlu

2 perde / 2 saat
yaş sınırı13+

Kalaslarından dekor, heveslerinden oyun yapmak üzere yola çıkmış iki cüretkar oyuncu, kendilerine kurban olarak Shakespeare'in başyapıtı Hamlet'i seçmişlerdir. Can siperane bir cesaretle seyircinin önünde buna yeltenirler ama kısa sürede temsil can havline dönüşür. Biri, oyunculuk için istediği ortamı bulamadığı anlaşılan Shakespeare uzmanı gibi davranan yarım porsiyon aktör; diğeri de şarkı söyleme hevesiyle sürekli müzikallerden dem vuran bir şaşkın Eli yüzü düzgün, başı sonu belli, dört başı mamur, babalar gibi bir Hamlet düşlerlerken, ortaya çıkan kepazelik "Bir Baba Hamlet"e dönüşüseafoodplus.infoian Seidel'in komik olanın tadını çıkaran özgün metni, Yücel Erten'in usta işi çevirisi ve Baba Sahne'nin babacan yorumuyla bu toprakların tiyatro geleneğine de göz kırpan "Bir Baba Hamlet", tiyatro yapma aşkının başdöndürücü güzelliği ile aptallaştırıcı büyüsüne ayna tutuyor.
"Ha unutmadan, Çürümüş bir şeyler var Danimarka Krallığı'nda!"

NOT: Oyun AKM dışında oynanacaksa DT kuralları geçerlidir.

AKM ETKİNLİK NOTLARI

Bilgi: Etkinlik seansları bir ay önce aynı tarihte satışa açılmaktadır.

Not: Devlet Tiyatroları bünyesinde sergilenen yetişkin oyunlarında alt yaş sınırı 8 yaş ve üstü seyirciler içindir. Alt yaş sınırı bazı yetişkin oyunlarında farklılık gösterebilmektedir.

İade ve Değişiklik

Satın alınan biletler, etkinliğin iptali veya tarih değişikliği olması durumu dışında değiştirilemez veya iade edilemez.

AKM’de gerçekleşecek etkinliklerin tümü pandemi sebebiyle özel kurallara tabidir. Bilet satın alan herkes bu kurallara uymayı ve yaptırımları kabul etmiş sayılır.
Öğrenci bileti, öğrenci kimliği ile geçerlidir. Öğrenci kimliğinin etkinlik günü görevlilere gösterilmesi gerekmektedir.
AKM Yönetimi etkinlik için uygun görmediği kişileri bilet iadesi yaparak etkinlik alanına almama hakkına sahiptir.

Atatürk Kültür Merkezi  tarafından iptali gerçekleştirilen etkinliklerimizde, gişeden alınan biletler için iade başvuru süresi iptal edilen tarihten itibaren 15 gündür. Bu süre içerisinde izleyicilerimizin AKM gişeye iade talebinde bulunmaları gerekmektedir.

Sağlığınız İçin

T.C. İçişleri Bakanlığı'nın tarihli "PCR Test Zorunluluğu" konulu genelgesi uyarınca koronavirüs salgınının son dönem seyri ve toplum sağlığına olan etkisi ile konuyla ilgili olarak Koronavirüs Bilim Kurulunun tavsiyeleri çerçevesinde konser, sinema ve tiyatro gibi etkinliklere katılmadan önce PCR testi ile tarama yapılmasına gerek olmadığına karar verilmiştir.

Ağız ve burnu kapatacak şekilde maske kullanılması zorunludur. Maskesini çıkardığı tespit edilenler uyarılacak, uyarıları dikkate almayanlar alanın dışına alınacaktır.

Etkinlik Süresince

Konser esnasında kamera, fotoğraf makinesi, cep telefonu vb. kayıt cihazlarıyla kayıt yapılması yasaktır. Kayıt cihazları mekânlara alınmayacaktır.

Tüm etkinlik 7 yaş ve üstü katılımcılar için uygundur.
Etkinlik başladıktan sonra salona seyirci alınmayacaktır.

Mekân Kuralları

Etkinlik başlangıç saatinden en az 1 saat önce biletle birlikte etkinliğin kapısında olacak şekilde hazır olunması gerekmektedir.

Mücbir sebeplerle konser mekânlarında değişiklik olabilir. AKM yönetimi, yeni mekânda izleyicilerimize bilet numaralarına en yakın yeri temin edecek bir oturma planı hazırlayacaktır. Satın alınan biletler, mekân değişikliği nedeniyle iade edilmez.
Misafirlerin belirtilen oturma düzenine uyması zorunludur. Etkinlik boyunca yer değişikliği yapılamaz.
Mekânlarda belirtilen alanlar dışındaki yerlere yiyecek veya içecekle girmek, tütün ve tütün ürünleri tüketmek veya elektronik sigara kullanmak yasaktır.

DT KURALLARI

• Biletler temsilden 13 gün önce saat ’da giselerde, ’da seafoodplus.info adresinde satisa çikar.
• İstanbul AKM'de gerçekleşen tüm etkinliklerin biletleri, etkinlik tarihinden 1 ay önce aynı tarihte satışa acılmaktadır.
• Devlet Tiyatrolari Genel Müdürlügü gerektiginde temsil düzeninde ve programda degisiklik yapabilir.
• Devlet Tiyatrosu Giselerinden satin alinan biletler oyun iptal ve/veya degisimi durumlari hariç geri alinamaz ve degistirilemez.
• ÜYELIK girisi yapilarak satin alinan biletlerin iadesi, etkinlik saatine 48 saat kala BILETLERIM bölümü içinde yer alan   IPTAL ET kismindan yapilabilir. Iptal/Iade islemleri internetten alinan ve giseden yazdirilmamis biletler için geçerlidir. 
• ÜYELIK girisi yapilmadan satin alinan biletlerin iade taleplerinin etkinlik saatine 48 saat kala [email protected]   adresine mail yoluyla iletilmesi gerekmektedir. Iptal/Iade islemleri internetten alinan ve giseden yazdirilmamis   biletler için geçerlidir.
• Büyüklere oyunlar 8 yasin üzerindeki seyirciler içindir. Oyunlara göre yas siniri degisebilir.
• 8 yasindan küçük çocuklarin (çocuk ve gençlik oyunlari hariç) oyunlarimiza getirilmemesi rica olunur.
• Temsiller ilan edilen tarih ve saatte baslar. Seansa geciken izleyicilerimiz ilk perdeyi izleyemezler.
• Internet ve mobil uygulamalar üzerinden sadece ögrencilere ve ögretmenlere indirimli bilet satisi yapilir.

 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir