Arkadaşa Mektup Duygusal

Birkaç gündür kalbim ve böbreklerim ağrıyor ve başım bile değil, ruhum ağrıyor. O kadar acıtıyor ki acı tüm vücudu, her organı, her hücreyi deliyor,
Hayır, kimse ölmedi ve adam beni terk etmedi, bana ihanet ettiler, arkadaşlarım bana ihanet etti, beni çamurda boğdular, beni mahvettiler.
Bir insanın en beklenmedik anda “sırtınıza” bıçak saplamasını beklememeniz çok korkunç. Ve en rahatsız edici olan şey, bu kişiye gözyaşları içinde ne yaptığını, nasıl gücendirdiğini, çerçevelediğini açıklamaya çalıştığınızda ve yanıt olarak, "Ha, dünden sonra hala sarhoşum." Bu tür insanları boğazına sokun, sarhoş, taşlanmış veya “tekerlekli” olsunlar, hiçbir mazeretleri yoktur. sarhoştu, bu yüzden kenarda izledim” ya da daha da kötüsü, bitirmene yardım et.
Ama hayatta sana değer veren başka insanlar var. Bu, aynı oldukları anlamına gelmez, hayır, ama ruhunuzun derinliklerinde bir yerde, bir gün tekrar rahatsız edebileceğinizi, sevdiğiniz kişiye ihanet edebileceğinizi, besleyeceğinizi, takdir edeceğinizi, saygı duyacağınızı, yardım etmeye hazır olduğunu anlıyorsunuz. her şeyde ve minnettarlığın bir göstergesi olarak sizi çamurda çiğniyor. Ama her zaman en iyisini ummalısın ve bu olursa, hiçbir durumda affetmemeli ve açıklama aramamalısın. Bir kez ihanet eden kişi, bunu iki kez yapar. Güç bulmalı ve yaşamaya devam etmelisin, buna rağmen yaşamalı, düşmanlara gülümsemeli ve başkalarına neşe vermeli, yakınlardaki, seni sen olduğun için seven insanlara değer vermelisin!
Öyle güzel bir şarkı vardır ki, hepimiz çocukluktan hatırlarız, “Dost belada bırakmaz, fazla sormaz” o yüzden arkadaşlarınızı yalnız bırakmayın, destekleyin, arkadaşınız 1000 kere yanılsa bile. , onun için ayağa kalk, herkesin ona karşı olmasına izin ver, onu terk etme ve bir anda anladın mı, arkadaşının haklı olduğunu anlayacaksın ve onu fırlattıktan veya yerleştirdikten sonra gözlerinin içine nasıl bakacaksın? yukarı veya aşağılanmış ve doğru değilse, o zaman bunu ona özel olarak anlat , bunun hakkında herkesle konuşmana gerek yok, onun için ayağa kalkmak daha iyi, çünkü belki artık kimseden yardım beklemek zorunda kalmaz, herkesin ona karşı olduğu bir zamanda,
Ve son olarak şunu söylemek istiyorum: "Arkadaşlarınıza ihanet etmeyin, onları atmayın, sarhoş ya da ayık olun, arkadaşlarınızı küçük düşürmeyin çünkü her hareketinizin telafisi mümkün olmayan bir sonucu olabilir, size değer veren insanlara saygı gösterin, olduğun için sana minnettarım"

P.S Merhaba benim kız arkadaşım, eski kız arkadaşım.
Biliyorum bu mektubu okuyacaksın ve şimdi sana yazıldığını çok iyi anlıyorsun. Umarım her şeyin böyle olmasına sevinirsin çünkü sözlerin ve hareketlerinle beni hiç sevmediğini, bazı anlarda bile ikiyüzlü olduğunu kanıtladın. Sana karşı hissettiklerimi söylemeyeceğim. ama bir şey söyleyeceğim, beni hiç sahip olmadığım bir insanla - bir kız kardeşle değiştirebildin. son dilek (son çağrını hatırla) ve sen de benimkini yerine getir, beni rahat bırak!!!
16 Temmuz'u asla unutmayacağım, uzun süre ruhumda acı, kalbimde hüzün, gözlerimden yaşlar süzülecek, hatıralardan tüylerim diken diken olacak! Ama hayatımızda her şey tesadüfi değil ve tıpkı böyle insanlar hayatımızda görünmüyor ve uzun süre olmasa bile hayatımda olduğun için kadere minnettarım, bu yüzden gerekliydi!

Merhaba sevgili sevgili arkadaşım!

Uzun zamandır görüşmüyoruz... Yazık değil mi? En yerli, çoğu zaman, uzak. Evet evet doğru okudunuz benim için en değerli insanlardan birisin. Sen benim ilk arkadaşım değilsin, ama bu kadar bağlandığım ilk kişisin.

Biliyorsun, bazen haftalarca iletişim kurmasak da, hep seni hatırlıyorum. Kendimi kötü hissettiğimde, mutlu olduğumda, üzgün olduğumda, mutlu olduğumda - her zaman seni hatırlıyorum ve şöyle düşünüyorum: “Ne kadar iyi olurdu, eğer bu duygularını benimle paylaşabiliyordu. Eğer O oradaydı ve bunu birlikte atlatacaktık. Onu nasıl özlüyorum. Kendinden emin, karmaşık olmayan, neşeli, eleştirel ve dünyada sadece harika bir arkadaş. Oyuncak tek bir şüphe olmadan benim tarafımı tutacaktı. Oyuncak zor zamanlarımda bana her zaman destek olan. Oyuncak Kendimden şüphe edersem, bu beni her zaman "ayıklayabilir". Oyuncak bu beni her zaman hareket ettirebilir, aktif hale getirebilir, yürüyebilir ve sadece eğlenebilirdi. Oyuncak bu çok yakınlaştı ... ".

Biliyorsun, Yüzümde bir gülümseme olmadan seni düşünemiyorum. Sen sadece hayatımda bir güneş ışını değilsin, sen- aynı "güneş" her zaman zevk almak istediğiniz. Sen- çok olanlar "yıldızlar" elde etmek istediğiniz. Sen- çok olanlar "Keşfedilmemiş bölge" açmak istediğiniz Sen- aynısı "doğru" deneyimlemek istediğiniz Sen- aynısı "büyü" anlamak istediğinizi. Sen- aynı "doğaüstü" ne açıklamak istiyorsun. Sen- aynı "sihirli ve harika" sahip olmak istediğin şey.
Sen sadece sıradan bir insansın, ama benim için sen tüm dünyasın. Zevk için bir dünya.

Biliyorsun, ama beşikten beri tanıdığım pek çok arkadaşım var. Fakat hiç kimse onlardan, beni tanımıyor. Hiç kimse beni tam olarak anlamıyor. Hiç kimse beni gerçekten neşelendiremez. Hiç kimse hayatımı ve karakterimi bu kadar detaylı bilmiyor. Hiç kimse sorsam bile bana tüm gerçeği söylemiyor. Hiç kimse beni şaşırtamaz. ANCAK sen Yapabilmek.

Biliyorsun, ama senin sayende hayatım boyunca yanımda olan o yakın arkadaşlarımı buldum. Bütün bunlardan sonra tam olarak sen bana yardımcı oldu. tam olarak sen beni buna itti. tam olarak sen Yeni ortamıma uyum sağlamama yardımcı oldu. Sensin Her gün iletişim kurduğum bu harika insanlara teşekkür etmeliyim.

Biliyorsun, Durma zamanı ama sen istemiyor musun? .. Hayır, sana veda etmek istemiyorum. Ne de olsa siyah masamda otururken senin hakkında bir şeyler yazmaya o kadar kapıldım ki artık durmak istemiyorum. İstiyorum, benim için ne kadar değerli olduğunu, seni ne kadar sevdiğimi ve saygı duyduğumu nasıl doğru bir şekilde tarif edebilirim. İstiyorum, hepsini bir mektuba dökün ve size gönderin. İstiyorum, bunu okurken gülümseyin. istiyorum bu mektupla seni bir nebze de olsa mutlu etmek için. İstiyorum, iyi hissettirsin. İstiyorum… sana anlatacak daha çok şey var. Ama kayboldum, ne düşündüğümü ve hissettiğimi nasıl tarif edeceğimi bilmiyorum. Hayatım senin sayende daha iyiye doğru değişti. Bunun için teşekkür ederim!

Bitme zamanı geldi gibi görünüyor.
Cevabınızı sabırsızlıkla bekleyeceğim. çok bekleyeceğim.
Yakında görüşürüz! Kesinlikle olacak, göreceksin!

En iyi arkadaşa dostluk hakkında gözyaşlarına güzel bir mektup, bir arkadaşa dostluk hakkında kelimelere dokunmak: bir örnek, bir mektup örneği.

Bir arkadaşınıza en sıcak, en güzel, dokunaklı sözler nasıl söylenir? Duygularınızı nasıl ifade edersiniz, arkadaşlık için minnettarlık, suistimal ve dikkat eksikliği için af dileyin? Bir arkadaşınıza iletişimi yenilemek veya sadece güzelleştirmek için güzel ve dokunaklı bir mektup nasıl yazılır?

Bu yazıda size bundan bahsedeceğiz ve bir arkadaşınıza en dokunaklı ve güzel söz ve mektuplardan bazı örnekler göstereceğiz.

Sevgili arkadaşım,

Her zaman yanında olamıyorsam beni affet ama unutma ki ben hep seninleyim, uzaklarda olsak da hep burada, kalbimdesin.

Sık sık sorunlarımı sana anlattığım için üzgünüm, kendimden çok bahsediyorum ve hatta bazen aynı hikayeyi tekrar tekrar anlatıyorum.

Bazen aramanıza cevap veremediğim için üzgünüm...belki kötü bir zaman geçirdim ve yalnız kalmaya ihtiyacım vardı. Ama doğru değildi, çünkükız arkadaşlar bunun içindir, birbirleriyle hem iyi hem de kötü paylaşmak!

Affet beni canım, her zaman tavsiyene uymadım ve bana bir şey yapmam söylendiğinde tam tersini yaptım.

Üzgünüm, bazen bana şikayet etmen gerektiğinde, biriyle bir yerlerdeydim ama seninle değil... Affet beni!

Ama şunu bil Tek istediğim seni gülümserken görmek, çünkü sen mutluyken ben mutluyum ve sen üzgünken 2 kat daha üzgün oluyorum!

Bir arkadaşa arkadaşlık hakkında mektup: bir arkadaşa şükran sözlerine gözyaşlarına dokunmak

Sevgili arkadaşım,

Hayatımda olduğun için, bir gün arkadaşım olmaya karar verdiğin için teşekkür ederim!

Tüm eksikliklerimi bilmene rağmen benden vazgeçmediğin için teşekkür ederim.Ama sen benimlesin ve benim seni sevdiğim kadar beni seviyorsun.

Şikayetlerimi dinlediğiniz ve bana acımaya ve beni desteklemeye her zaman hazır olduğunuz için teşekkür ederim!

Üzgün ​​olduğumda bana geldiğin, en sevdiğimiz şarkıyı çaldığın, şarap döktüğün ve tüm hüznümü kovaladığın için teşekkür ederim!

Her zaman elimi sımsıkı tuttuğun, zorluklara yenik düşmeme izin vermediğin, dizlerimden kalkmama ve tüm hayal kırıklıklarının üstesinden gelmeme yardım ettiğin için teşekkür ederim.

Birbirimizle paylaştığımız kahkahalar ve gözyaşları için teşekkür ederiz!

En iyi arkadaşım,

Her zaman benimle olacağına söz ver çünkü sana ihtiyacım var!

Ve sana söz veriyorum ki ağarmış saçlarım ve titreyen ellerimle bile seninle olacağım, her zaman orada olacağım ve seni tutacağım.

O zaman komik uykusuz gecelerden bahsedelim. Barlarda dolaştığımızda, dans ettiğimizde, sanki kimse izlemiyormuş gibi.

Bizi hayal kırıklığına uğratan adamlardan bahsedelim.Ve bizimle kalan, bizi seven ve sevgilerini besleyenler hakkında!

Bir bardak çay eşliğinde her şeyi konuşalım, fotoğraflara bakalım, gülümseyelim ve sarılalım.

Gerçek dostluk sonsuz olduğu için zamandan, mesafeden, sözlerden, insanlardan korkmaz...

Seni seviyorum

Sadık arkadaşın.

Bir arkadaşına mektup: Bana sahip olduğun için teşekkür ederim!

Her zaman yanımdasın dostum - mutlulukta ve sıkıntıda, hayatımın en iyi ve en kötü anlarında. Her zaman oradasın, tanıştığımız en iyi insanlar için olan kalbin o köşesinde.

Bir çift olsaydık, ilişkimizin ciddi bir yıldönümünü kutlardık, bu da evli olduğumuz, bir dairemiz, bir çocuğumuz ve hatta bir köpeğimiz olduğu anlamına gelir.

Aslında, sen ve ben harika bir çiftiz - asla büyümeyecek, zorlu bir dünyaya teslim olmayı reddeden ve her zaman birbirini destekleyen iki çılgın kız. Seninle tamamen kendim olabilirim ve umarım sen de aynı şekilde hissedersin.

Benimle bu kadar ilgilendiğiniz ve tüm dramalarıma, aptal hatalarıma ve günlük hikayelerime katlanarak beni desteklediğiniz için teşekkür etmek istiyorum. Hayatıma girdiğin ve onca insan gelip gittiğinde içinde kaldığın için sana teşekkür etmek istiyorum.

Ne tür bir insan olduğumu ve benim için en iyisinin ne olduğunu ihtiyaç duyduğum anlarda bana hatırlattığın için teşekkür ederim. Her aptal kararımı vermeme neden oluyorsun.

Asla, kesinlikle seçimim hakkında beni kötü hissettirmedin, senden asla bir azar duymadım. Bana her "İyi olacaksın" dediğin için teşekkür ederim.

Tüm anılarımız ve hala sahip olduklarımız için teşekkür ederiz.

Sen benim en iyi arkadaşımsın ablam, kan olmasa da. Ve bu çok daha önemli, çünkü Tanrı bize kan akrabaları veriyor ve biz de kendimiz arkadaşları seçiyor ve hak ediyoruz. Ve ben çok mutlu bir insanım çünkü arkadaşım olmak isteyen sendin!

Arkadaşa arkadaşlık hakkında mektup: yıldönümü için sözler

Ne yazık ki yıllardır iletişim kurmamışız. Ama sanma, ben her şeyi hatırlıyorum... Seni sık sık hatırlıyorum ve bazen arkadaşlığımızın böyle bitmesine ağlayacak kadar üzülüyorum. Ya da belki daha bitmedi?

Belki daha sonra yeni güçler, yeni duygular ve izlenimlerle yeniden arkadaş olmaya başlamak için kısa bir ara verdik?

Her neyse, yıldönümümüzü hatırlıyorum. Sanırım onu ​​da hatırlıyorsun. Sonra, tam 20 yıl önce seninle tanıştık. Ne kadar gençtik! Ve naif. Ve birbirimize verdiğimiz o yemin... Onu hatırlıyor musun? Geçemeyeceğimiz bir sınav gibiydi, geçemedim... Aynı arkadaştan gerçek bir sadık arkadaşa verilen yemindi. Ayrılmayacağımıza yemin ettik, aynı gün evlenmeye yemin ettik. Yeminimiz, her durumda birbirimizi koruyacağımızdı. Ve bir gün tartışsak bile, uzun süre birbirimize gücenmemeye, toplantıya, oraya, yerimize gelmeye yemin ettik... Bu bizim yeminimizdir.

Beni bağışlayacağını umarak oraya kaç kez gittim bir bilsen. Ama seninle hiç tanışmadım, dallarını eğmiş ve sanki benimle gözyaşı döken söğütümüzün altında. Evet, yıllar sonra sık sık yerimize geldim. Ama çok gerekli olduğu halde gelmediğim için kendimi azarlıyor ve sitem ediyorum. Belki de şansımı kendim kaçırdım, kendim, kendi ellerimle arkadaşlığımızı mahvettim, sevgili dostum.

Ama seni unuttuğumu sanma. Hiç de değil, yüzündeki ifadeyi hatırlıyorum, her bir ben, nasıl güldüğünü sık sık hatırlıyorum: neşeyle, yüksek sesle, bulaşıcı bir şekilde. Hayatın önümüze koyduğu engelleri ve sınavları maalesef geçemedik.

20. yıl dönümümüzde size bu itirafı yapmak istiyorum. Bir mektup yazıyorum ama sana gönderebilir miyim bilmiyorum. Her neyse, zaten uzakta olabilirsin, eskiden yaşadığın yerde yaşamıyorsun ve yıldönümümüzde asla tanıma mektubumu alamayacaksın.

Sana, tatlı ve sevgili dostum, bugün bu mektubu yazıyorum ve yemin gibi olmasını istiyorum. Sana olan en içten duygularımda bir yemin. Son yıllarda size doğru sözleri söylememe izin verin. Seninle hiç konuşmadık. Ama inan bana her gün seni düşünüyorum, geceleri sessizce ağlıyorum, seninle geçirdiğim zamanları hatırlıyorum.

Sana, sevgili, sevgili ve en iyi arkadaşım, yolda senin gibi insanlarla hiç tanışmadığımı söylemek istiyorum. Sen kadınlığın, bilgeliğin somutlaşmışısın. Sen benim kalbimin ve ruhumun her zaman özlediği, tavsiye için geldiğim ve her zaman aldığım kişisin.

Peki ne oldu, neden arkadaşlık testini geçemedik? İnan bana, geçmişi karıştırmak benim için zor, aramızda neyin, daha doğrusu kimin durduğunu hatırlamak kolay değil. O zaman hayatın nasıl döneceğini bilseydik ... Ve onunla, yıllar önce seni tercih ettiğim kişiyle ayrıldık. Acıya ve aşağılanmaya dayanamadım. Daha da dayanılmaz olanı, dostluğumuza ihanet ettiğimin farkına varmaktı. Ama o zaman benim için rekabetimiz sadece bir oyundu.

Üzgünüm ama O'nu size teslim edemedim, nedense O'nun kesinlikle benim olması gerektiğine karar verdim. O zamanlar senin duygularını düşünmemiştim. Senin için ne kadar acı verici ve zor olduğunu şimdi anladım. O'nu yeniden yakaladım, senin gerçekten sevdiğini elinden aldım. Ama sonra ben, arkadaşın, sana ne kadar acı çektirdiğimi bilmiyordum. Bu testi geçemedim, artık kendime arkadaşın demeye hakkım yok. Ama bunu çok isterim! Dostluk haini - bunlar artık çağrılabileceğim tek kelimeler. Ve arkadaşlığımıza ihanet ettiğim için gözyaşlarına boğuldum.

Sana sadece bir mektup yazabilirim ve affedeceğini umuyorum. Zamanın geçtiğini biliyorum, bana en azından bir dakikanızı ayırmak istemezseniz sizi yargılamayacağım. Ama yine de bir görüşmeyi kabul edersen, bil ki seni yerimizde bekleyeceğim. Sadece bana haber ver. Sana duygularımı ve itiraflarımı vermek, benim için ne kadar değerli olduğunu ve seni nasıl özlediğimi anlatmak istiyorum. Arkadaşlığımızın en az bir, en küçük şansı olmasını içtenlikle istiyorum. Ve eğer onu bana verirsen, söz veriyorum, bu testi geçebileceğim.

En iyi arkadaş, sadık ve samimi olacağım. Aramıza başka bir erkek giremez.

Sevgili arkadaşım! Bu satırları okursan bil ki seni özledim, seni seviyorum ve dostluğumuzun bir şansı olduğuna yürekten inanıyorum. Öyleyse kullanalım, arkadaşlığımızı canlandırmaya çalışalım. İnan bana, bunu içtenlikle istiyorum ...

sonsuza kadar senin ben

Bir arkadaşa mutlu yıllar mektubu

Kız arkadaşım, sevgili arkadaşım,
Ah, ne kadar yaşadın seninle?
Birbirimiz olmadan bir gün yaşayamayız
Benim dünyevi koruyucu meleğim.
yeleğinde ağlayacağım,
Ve kalbin daha mutlu olacak.
Ama bu sefer sana iyi şanslar.
dilemek istiyorum. dökün
Bir bardak köpüklü şarapta -
İz bırakmadan içeceğiz,
En azından biraz, ama her şey, en altta,
Böylece her zaman bolluk içinde yaşarsınız,
Böylece hayat zaferlerle dolu,
Erkeklerin seni sevmesi için
Ve her gün bir buket çiçek
Sırayla getirdiler!

Sevgili, kibar, sempatik ve en güzel arkadaşım, bu gün hepiniz mutlulukla parlıyorsunuz ve bu ışıltının her geçen gün daha da parlamasını diliyorum. Doğum gününüzü içtenlikle tebrik etmek istiyorum. Bir gün tanıştığımıza çok memnun oldum ve bu toplantı bizim için ölümcül oldu. Sen benim en iyi arkadaşımsın ve arkadaşlığımız uğruna her şeyi yapmaya hazır olduğumu biliyorsun. Herkes sana karşı olsa bile her zaman yardımına geleceğim ve yardım edeceğim, çünkü arkadaşlığımız benim için çok şey ifade ediyor ve senin için çok şey için hazırım, çünkü gerçek bir arkadaş bulmak kolay değil, onu tutmak ve yardım etmek daha da zor! Bu uçsuz bucaksız dünyada küçük kadın mutluluğunu bulmanı dilerim. Her zaman aynı bakımlı, güzel ve muhteşem kalın!

Birçoğu kadın arkadaşlığının olmadığını söylüyor, ama bunun böyle olmadığını biliyorsun, çünkü sen ve ben hayatın tüm acılarını ve zorluklarını yaşadık ve birlikte kaldık. Sen benim en iyi arkadaşımsın, senden daha fazlasına sahip değilim ve asla arkadaşım olmayacak. Lütfen bu harika günde içten tebriklerimi kabul edin - doğum gününüz! Başınızın üstünde berrak bir gökyüzü, kalın bir cüzdan ve sınırsız mutluluklar diliyorum. Ben de sana sağlık diliyorum, çünkü mutluluk buna bağlı. Hızlı bir şekilde harika bir toplum hücresi yaratmanızı ve sevdiklerinizle birlikte sevgi ve uyum içinde yaşamanızı, ayrılmanın acısını bilmeden ve sorunlarla iyi başa çıkmanızı diliyorum. Hayatta size sadece hoş anlar ve olumlu haberler eşlik etsin, bu sizi memnun edebilir ve günlerinize bir parlaklık ve ciddiyet kıvılcımı getirsin, ki bazen hepimizin çok fazla eksikliği var.

Mutlu Yıllar benim sevgili arkadaşım. Her zaman hayalini kurduğum kız kardeşim oldun. Her zaman dinleyecek ve anlayacaksınız, sağlam tavsiyelerde bulunacaksınız. Hatırlıyor musun, biz gençken, böyle aptal, saf kızlar. Aradan yıllar geçti ama biz hala beraberiz. Seninle arkadaş olabildiğim için mutluyum. Geçmiş geri döndürülemez, artık yetişkin olduk, daha akıllı olduk ama daha önce olduğu gibi saatlerce hiçbir şey hakkında sohbet edemiyoruz. Tabii ki birbirimizi nadiren görüyoruz çünkü herkesin kendi endişeleri ve ailevi sorunları var ama ben bile memnunum. Doğum gününüzü arkadaşlarınız, aileniz ve sevdiklerinizle kutladığınız bir hayatınız olduğu için mutluyum. Aradan yirmi yıl geçse de yıl dönümünüzü aynı çevrede kutlamanızı dilerim. Ve gençliğimizdeki kadar genç ve güzel olman için. İyi ki doğdun sevgili arkadaşım.

Sevgili arkadaşım! Seni hatırladığımda yaşadığım sıcaklık ve mutluluk duygularını kelimelerle anlatamam! Her zaman yanımda olduğun için teşekkür ederim, her zaman değerli tavsiyeler verebilir, yardım edebilir veya zor bir anımda beni gülümsetebilirsin! Seninle yan yana geçirdiğim her dakika için minnettarım ve gururla söyleyebilirim ki kalbimin en rahat köşesini işgal ediyorsun! Tatlı, pozitif ve iyi huylu kalın ve ayrıca güzelliğiniz ve yeteneklerinizle şaşırtmaktan asla vazgeçmeyin! Hayatın sizin için yeni ışıklar yakmasını, sizi neşeli olaylar ve mucizelerle şımartmasını ve ayrıca her gün içtenlikle gülümsetmesini çok isterim! Hayatınıza sonsuz mutluluk, sıcaklık ve rahatlık eşlik etsin!

en iyi kız arkadaşım
Doğum günün kutlu olsun!
benim büyük kupam nerede
Kayısı reçeli ile mi?
Veya bir sürahi kvas
Senin için bir içki var mı?
Değil! Şampanya
evet ananaslı
senin için kaldırıyorum!
sana dilek dilemek istiyorum
Uzun, çok uzun ömür.
Size neşe ve mutluluk.
Arkadaşlığımızı takdir et.
İyi eğlenceler canım.
İyi ki doğdun canım!

Son zamanlarda, giderek daha az insan elle mektup yazıyor. Sonuçta, bir bilgisayarda bir mektup yazıp e-posta ile göndermek çok daha kolay. Ancak, mesajın gönderildiği kişinin çevrimiçi olmadığı, cep telefonu olmadığı ve bu durumda manuel olarak mektup yazmanız gerektiği de oluyor. Bu, yazışmaya benzersiz bir dokunuş ve duygusallık verir.

Gönderenin elle yazma isteği (veya zayıf el yazısı) yoksa, bilgisayara bir mektup yazmak oldukça mümkündür ve mesajın sonuna bir sıcaklık dokunuşu eklemek için imzanızı veya bir tür çiziminizi koyun. ve katılım.

Mesajı yazmanın yolu seçildiğinde, ancak anlamanız gerektiğinde, mektuba nereden başlamanız gerekir? Her şey mektubun tonuna bağlı olacaktır. Bilgilerin, haberlerin, deneyimlerin değiş tokuş edildiği iki arkadaşın yazışmaları durumunda, böyle bir mesaj standart bir selamlama ile başlamalıdır (merhaba, merhaba, vb.). Daha sonra muhatap, okuyucunun ilgisini çekmek için kendisi hakkında biraz, tercihen hoş bir şey söylemelidir. O zaman mektubu yazan kişi ile bu mektubu alacak kişiyi birleştiren bir vakayı hatırlayın. Bu size insanlar arasındaki sıcak anları ve ilişkileri hatırlatacaktır, çünkü iki kişi uzun süre iletişim kurmadığında ilgi kaybolabilir.

Bir arkadaşına mektupta ona hayat, iş, sağlık ve eğitim hakkında soru sorması çok önemlidir. Genel olarak, bir kişinin mesaja yanıt vermek istemesi için ilgi gösterin. Aksi takdirde, sadece kendiniz hakkında yazarsanız, mektubu yazanın bir egoist olduğu hissine kapılabilirsiniz. Böyle bir insanla iletişim kurmak çok hoş değil.

Mektubun sonunda, tüm koordinatlarınızı belirtmeniz, yazışma ve iletişime devam etme arzusunu ifade etmeniz ve ayrıca abone olmanız önerilir. Bazı kızlar çok duygusaldır ve mesajlarını çizimler ve çıkartmalarla süsler. Bunu yapmak yasak değildir, aksine yazışmalara sıcaklık getirir ve muhatabın yazar için ne kadar değerli olduğunu gösterir. Dilerseniz bir kaç fotoğrafınızı zarfın içine veya memleketinizin, arkadaşlarınızın vakit geçirdiği yerlerin bir panoramasıyla koyabilirsiniz.

Ancak mesajlar her zaman nostaljik değildir - doğası gereği bilgilendirici, örneğin, bir arkadaşınıza onun en iyisi olduğunu ve arkadaşlığının nasıl eksik olduğunu anlatan bir mektup yazabilirsiniz. Böyle bir mektup daha parlak ve daha duygusal olacaktır. Duygular üzerine ve saf bir kalpten yazıldığı için bu tür mesajları yazmak için bir şablon vermek çok zordur. Sadece arkadaşlıkla ilgili güzel şiirlerin genellikle kendi kompozisyonları olabilen veya İnternet'ten alınabilen bu tür mesajlara eklendiği söylenebilir. Prensip olarak, bir insanın kalbine dokunabilecek herhangi bir eser, böyle bir mektuba uygun olabilir. Böyle bir mesajda sevimli resimler uyumlu bir şekilde görünecektir.

Ama aynı zamanda yakın insanların verdiği ve ardından kız arkadaşlarına veda mektupları yazıldığı da olur. Bu tür mesajlar ne içeriyor? Söylemesi çok zor çünkü arkadaşlığın neden, ne sebeple bittiğini bilmen gerekiyor. Yani iletişim boşa çıktığı için bir veda mektubu yazılırsa, sitem ve suçlamaya gerek yoktur. Mesaj biraz hüzünlü ve aynı zamanda nostaljik bir ton içermelidir. Mektupta, birkaç hoş anı, paylaşılan anıları gündeme getirebilir ve sonunda size en iyisini dileyerek, ancak kişiye mektuba cevap verme fırsatı bırakarak veda edebilirsiniz.

Gönderene ihanet eden bir kişiye veda mektubu yazılırsa, duygularınızı kontrol etmek çok önemlidir. Hakaret ve küfürlerin vatandaşına bira içmek gerekli değildir. Bu nitelikteki veda mektuplarını önce bir taslağa yazıp sakin bir kafayla tekrar okumak en mantıklısı. Böyle bir mesajda düşüncelerinizi tutarlı bir şekilde ifade etmek, kızgınlık hakkında, ihanete uğramanın ne kadar acı verici olduğu hakkında konuşmak çok önemlidir ve mektubu iletişim kurmanın artık bir anlamı olmadığı ifadesiyle bitirmek oldukça mümkündür. Muhatap için böyle bir mesajı “sindirmek”, olumsuz olabilecek bir mektuptan daha zor olacaktır.

Ve mesaj yazmak için birkaç ipucu. Mektup çok yakın olmayan bir arkadaşa değil, bir tanıdık için yazılmışsa, resmi iş tarzına uymanız, aynı anda çok fazla duygu ifade etmemeniz ve çok fazla kişisel bilgi vermemeniz önerilir. Ruhunuzu sadece yakın bir kişiye açabilirsiniz ve tanıdıklarla hava durumu, doğa, siyaset, kültür ve muhatabın ve mektubun yazarının çıkarlarını gerçekten etkilemeyen diğer sosyal konular oldukça uygundur.

E-postalara zamanında cevap vermek çok önemlidir. Bu nedenle, bugün bir kişi bir mektup aldıysa, mümkünse aynı gün cevaplandırılmalıdır. Bu yaklaşım, uzun yıllar boyunca uzaktan bile dostane ilişkiler sürdürmenize izin verecektir. Ve bunun yanında bir insan düşüncelerini ve özellikle son günlerin olaylarını kağıda yazdığında, bu onun mevcut durumu daha iyi analiz etmesini ve varsa hayatın sıkıntılarını anlamasını sağlar.

Mektup yazmak hiç de zor değil, aksine keyifli. Üstelik bilim adamlarına göre mektuplar düşünmeyi geliştirir. Ana şey onları kalpten yazmaktır ve daha sonra mesajlar sadece bilgilendirici değil, aynı zamanda çok samimi ve kibar olacaktır.

Merhaba sevgili ve sevgili arkadaşım! Kabul etmesen de sana bu mektubu aşkımın bir simgesi olarak vermek istiyorum. Mesajımı okumama hakkına bile sahipsiniz. Ama bu testi geçemezsem kendimi affetmeyeceğim. Bağışlanmanı kazanmam gerek, tabii ki bana verebilirsen...

Başlama

Ne yazık ki yıllardır iletişim kurmamışız. Ama sanma, ben her şeyi hatırlıyorum... Seni sık sık hatırlıyorum ve bazen arkadaşlığımızın böyle bitmesine ağlayacak kadar üzülüyorum. Ya da belki daha bitmedi?

Belki daha sonra yeni güçler, yeni duygular ve izlenimlerle yeniden arkadaş olmaya başlamak için kısa bir ara verdik?

Her neyse, yıldönümümüzü hatırlıyorum. Sanırım onu ​​da hatırlıyorsun. Sonra, tam 20 yıl önce seninle tanıştık. Ne kadar gençtik! Ve naif. Ve birbirimize verdiğimiz o yemin... Onu hatırlıyor musun? Geçemeyeceğimiz bir sınav gibiydi, geçemedim... Aynı arkadaştan gerçek bir sadık arkadaşa verilen yemindi. Ayrılmayacağımıza yemin ettik, aynı gün evlenmeye yemin ettik. Yeminimiz, her durumda birbirimizi koruyacağımızdı. Ve bir gün tartışsak bile, uzun süre birbirimize gücenmemeye, toplantıya, oraya, yerimize gelmeye yemin ettik... Bu bizim yeminimizdir.

Beni bağışlayacağını umarak oraya kaç kez gittim bir bilsen. Ama seninle hiç tanışmadım, dallarını eğmiş ve sanki benimle gözyaşı döken söğütümüzün altında. Evet, yıllar sonra sık sık yerimize geldim. Ama çok gerekli olduğu halde gelmediğim için kendimi azarlıyor ve sitem ediyorum. Belki de şansımı kendim kaçırdım, kendim, kendi ellerimle arkadaşlığımızı mahvettim, sevgili dostum.

Unutulmaz

Ama seni unuttuğumu sanma. Hiç de değil, yüzündeki ifadeyi hatırlıyorum, her bir ben, nasıl güldüğünü sık sık hatırlıyorum: neşeyle, yüksek sesle, bulaşıcı bir şekilde. Hayatın önümüze koyduğu engelleri ve sınavları maalesef geçemedik.

20. yıl dönümümüzde size bu itirafı yapmak istiyorum. Bir mektup yazıyorum ama sana gönderebilir miyim bilmiyorum. Her neyse, zaten uzakta olabilirsin, eskiden yaşadığın yerde yaşamıyorsun ve yıldönümümüzde asla tanıma mektubumu alamayacaksın.

Sana, tatlı ve sevgili dostum, bugün bu mektubu yazıyorum ve yemin gibi olmasını istiyorum. Sana olan en içten duygularımda bir yemin. Son yıllarda size doğru sözleri söylememe izin verin. Seninle hiç konuşmadık. Ama inan bana her gün seni düşünüyorum, geceleri sessizce ağlıyorum, seninle geçirdiğim zamanları hatırlıyorum.

Sana, sevgili, sevgili ve en iyi arkadaşım, yolda senin gibi insanlarla hiç tanışmadığımı söylemek istiyorum. Sen kadınlığın, bilgeliğin somutlaşmışısın. Kalbimin ve ruhumun her zaman özlediği kişisin, tavsiye için geldiğim ve her zaman aldığım kişisin.

Neden? Niye?

Peki ne oldu, neden arkadaşlık testini geçemedik? İnan bana, geçmişi karıştırmak benim için zor, aramızda neyin, daha doğrusu kimin durduğunu hatırlamak kolay değil. O zaman hayatın nasıl döneceğini bilseydik ... Ve onunla, yıllar önce seni tercih ettiğim kişiyle ayrıldık. Acıya ve aşağılanmaya dayanamadım. Daha da dayanılmaz olanı, dostluğumuza ihanet ettiğimin farkına varmaktı. Ama o zaman benim için rekabetimiz sadece bir oyundu.

Üzgünüm ama O'nu size teslim edemedim, nedense O'nun kesinlikle benim olması gerektiğine karar verdim. O zamanlar senin duygularını düşünmemiştim. Senin için ne kadar acı verici ve zor olduğunu şimdi anladım. O'nu yeniden yakaladım, senin gerçekten sevdiğini elinden aldım. Ama sonra ben, arkadaşın, sana ne kadar acı çektirdiğimi bilmiyordum. Bu testi geçemedim, artık kendime arkadaşın demeye hakkım yok. Ama bunu çok isterim! Dostluk haini - bunlar artık çağrılabileceğim tek kelimeler. Ve arkadaşlığımıza ihanet ettiğim için gözyaşlarına boğuldum.

Sonunda…

Sana sadece bir mektup yazabilirim ve affedeceğini umuyorum. Zamanın geçtiğini biliyorum, bana en azından bir dakikanızı ayırmak istemezseniz sizi yargılamayacağım. Ama yine de bir görüşmeyi kabul edersen, bil ki seni yerimizde bekleyeceğim. Sadece bana haber ver. Sana duygularımı ve itiraflarımı vermek, benim için ne kadar değerli olduğunu ve seni nasıl özlediğimi anlatmak istiyorum. Arkadaşlığımızın en az bir, en küçük şansı olmasını içtenlikle istiyorum. Ve eğer onu bana verirsen, söz veriyorum, bu testi geçebileceğim.

En iyi arkadaş, sadık ve samimi olacağım. Aramıza başka bir erkek giremez.

Sevgili arkadaşım! Bu satırları okursan bil ki seni özledim, seni seviyorum ve dostluğumuzun bir şansı olduğuna yürekten inanıyorum. Öyleyse kullanalım, arkadaşlığımızı canlandırmaya çalışalım. İnan bana, bunu içtenlikle istiyorum ...

sonsuza kadar senin ben

Kategoride popüler:

Danil Koretsky: Dövmeli cilt

okuman

Aile hakkında dövme yazı

okuman

Skyrim'de taş ocağı taşı nerede bulunur Taş ocağı taşı nereden alınır ...

okuman

İzografları tahmin ettikten sonra nesnelerin isimlerini öğreneceksiniz.

okuman

DÜN akşam en yakın arkadaşım evlendi. O’na hitaben, dostluk üzerine kaleme alınmış bir mektuptur.

Sevgili Betül,
Can arkadaşım, yol arkadaşım...
Ne çok şey var aslında sana söylemek istediğim, ne çok şey var teşekkür borçlu olduğum... En zor zamanlarımda elini sen uzattın bana, karanlıktan aydınlığa ilk adımlarımı seninle attım. Ne çok yaşanmış anılarımız var. Bazen pijamalar üzerimizde, film seyrederken elimizde kabak çekirdekleri gözyaşlarımız sel oldu, bazen kızlarla Heybeliada’da mimozalar arasında bulduk kendimizi... Tezpişti’ye hala gülüyoruz. Ağaçları giydirdik birlikte! Mevlana ziyaretlerimiz, Eymir’de karlar üzerindeki danslarımız, Dubai maceralarımız, Ağva’daki hayal kırıklığımız? Yıllar yıllara eklendi, çok değiştik, çok yollardan geçtik. Ama dostluğumuz da bizimle büyüdü, bizi biz yaptı. Ali bir gün dönüp, “Sen benim ikinci annemsin” dediğinde, yüreğinden hissederek söylediği bu söz ile durdum düşündüm, dosttan ötesin sen, öteki bensin...

SAKINDIĞIN SEVGİ

Sen dün akşam evlendin. Üstelik çok sevdiğim, kalbi yumuşacık, seni yıllarca sevmiş Bülent Ağabey ile... Peki ya bendeki bu hüzün neden? Hep düşünürüm evlenin arkasından neden gözyaşı döker insanlar diye. Gidenin gittiği yerde mutlu olacağına duyulan inanç mı yaşartır gözleri yoksa artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı düşüncesi mi? Artık sabahın 7’sinde evine telefon açabilecek miyim? Ya da gece içim sıkıldığında kalk gel diyebilecek miyim diye endişeleniyorum.
Öte yandan da incinmenden, o fedakar yüreğine zerre hüzün düşmesinden korkuyorum. 27 yıldır sahip çıktığın, koruduğun, sakındığın sevgi dolu birlikteliğinin altına imza attığında birşeylerin dengesinin bozulacağından korkuyorum.
Ama sonra diyorum ki... Betül Ilgar bu! Yıllarca Ankara’nın en çalışkan, en üretken kadınlarından biri olmuş, her ortamda kendini ispat etmiş, sıkı bir sivil toplumcu, dirayetli bir kişilik ve en önemlisi ne istediğini ne yapması gerektiğini çok iyi bilen sapasağlam bir kadın! O bilir ne yapacağını.

DOSTUMU RUHUMLA SEVERİM

Canım Betül’üm,
Sana yüreğin kadar aydınlık, kalbin kadar temiz bir ‘yeni’ hayat diliyorum. Yılların alıp götürdüğü ne varsa hepsini katmer katmer geri alacağın, gözlerinin keyiften, neşeden parlayacağı bir ömür diliyorum sana...
Son yıllarda hayat beni türlü sınavlardan geçirirken öğrendiğim en önemli ders şu oldu: Dost biriktirmek...
Benim birikimim sağlam! Hep yanımda olan dostlarım, her an varlıkları ile beni güçlü kılan kardeşlerim, yoldaşlarım var. Böyle değil midir dostluk dediğin, gözünün dilini bilen, söylemeden anlayabilen, en derin yaralarını açıp gösterebildiğin, merdivenlerden çıkarken ve alkışlandığında değil, tökezlerken ve yuhalanırken de koluna girebildiğin...
Mevlana’nın dediği gibi,
Ben dostumu ne aklımla ne kalbimle severim,
Olur ya kalp durur...
Akıl unutur...
Ben dostumu ruhumla severim.
O ne durur, ne de unutur...
Yolun açık olsun yol arkadaşım.