nesli tükenmekte olan canlıları korumak için neler yapabiliriz / One moment, please...

Nesli Tükenmekte Olan Canlıları Korumak Için Neler Yapabiliriz

nesli tükenmekte olan canlıları korumak için neler yapabiliriz

Dünya Dostlarımızın da Evi: Hayvanları Korumak İçin Neler Yapmalıyız?

Dünyadaki tüm canlılar birbirine bağlı ve bu düzen bozulduğunda hayat, her canlı türü için çok daha zor bir hal alıyor. İnsan nüfusu gün geçtikçe artarken dünyamızda yaşayan hayvanların sayısı gittikçe azalıp bir tehdit oluşturuyor. Fakat bu dünya sadece insanların değil, hayvanların da evi. Peki, hayvanları korumak için neler yapabiliriz?

Hayvanları Korumanın Önemi Nedir?

Einstein’a ait olduğu söylenen “Arıların nesli tükenirse insanlığın 4 yıllık ömrü kalır.” sözünü duymuş olabilirsiniz. Çünkü arılar, çiçeklerin döllenmesini sağlayarak sebze ve meyve oluşumuna katkıda bulunuyorlar. Arıların dünyada olmaması ise hem diğer hayvanların hem de insanların yiyecek konusunda zor duruma düşmesine ve hatta kıtlığın baş göstermesine bile neden olabilir. Yani hayvanları korumak için yapılması gerekenler sadece aynı sokağı paylaştığımız dostlarımız için yaptıklarımızdan çok daha fazlasını kapsıyor. Dünyada yaşayan tüm hayvanları koruyarak canlı çeşitliliğini hayatta tutabilir ve pek çok canlının nesli tükenen hayvanlar arasına girmesinin önüne geçebiliriz. Bu bilinci artırmak için ise Dünya Hayvanları Koruma Günü var! Peki, Dünya Hayvanları Koruma Günü ne zaman? Hemen söyleyelim: Her yıl 4 Ekim günü, Hayvanları Koruma Günü olarak kutlanıyor. Şimdi, hayvanları korumak için neler yapabilir anlatmaya başlayalım.

Hayvanları korumanın önemi nedir?

Çevre Kirliliğinin Artmaması İçin Yapmanız Gerekenler

Eviniz kirliyken rahat bir şekilde evde vakit geçirebiliyor musunuz? Böyle bir durumda hem çok rahatsız hissettiğinizi hem de kirlilik nedeniyle baş etmek zorunda kalabileceğiniz hastalıkların bilincinde olduğunuzu biliyoruz. O halde tüm canlıların evi olan dünyamızdaki çevre kirliliğini azaltmak için de elimizden geleni yapmalıyız. Bu doğrultuda, vakıfların düzenlediği 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü etkinliklerine katılabilirsiniz. Fakat sadece bu özel günde değil, tüm yıl boyunca daha yaşanabilir bir dünya sağlamak amacıyla yapmanız gerekenler bulunuyor!

Çevre kirliliğinin artmaması için yapmamız gerekenler.

  • Plastik tüketimini minimuma indirin.

Dünya çapında yılda yaklaşık yarım trilyon plastik poşet kullanıyoruz. Plastiklerin doğada yok olması ise yaklaşık 500 yıl sürüyor. Denizlere, okyanuslara karışan plastikler, sadece kara canlılarının değil, deniz canlılarının da hayatını tehdit ediyor. Ambalajlama nedeniyle her ne kadar plastik tüketimini tamamen bitirmek şu anda hayal olsa da hayvanların da yaşam hakkı olduğunu hatırlayarak plastik kullanımını minimumda tutabilirsiniz.

Biz, Koçtaş olarak plastik kullanımını azaltabilmek için 5 Haziran 2017 tarihinden bu yana mağazalarımızda plastik poşetleri, küçük bir tutar karşılığında müşterilerimize sunmaya başladık. Bu uygulama ile aylık plastik tüketimini %58 azalttık! Poşet gelirlerinin tamamını ise Deniz Temiz Derneği TURMEPA’ya bağışlayarak doğaya daha çok katkı sağlamayı ve doğanın kirlenmesine engel olmayı amaçlıyoruz.

  • Doğa ve dünya için zararlı maddeleri kullanmayın.

Evlerimizde kullandığımız çoğu temizlik ürünü doğayı kirletiyor. Doğaya zarar vermemek için ise yapmanız gereken, doğayı koruyan ürünler kullanmaya özen göstermek. Örneğin TURMEPA’nın doğa için zararsız ürünlerini kullanabilirsiniz. Dernek; el sabunundan cam siliciye, zemin temizleyiciden yağ çözücüye pek çok ürün sunuyor.

Ev temizlik ürünlerinin yanı sıra deodorant ve parfüm gibi kişisel bakım ürünleri de ozon tabakasının delinmesine neden olarak tüm canlıların hayatlarını tehlikeye atıyor. Deodorant ve parfümlerin içerisinde bulunan CFC gazı, ozon tabakasının delinmesini direkt olarak etkiliyor. Bu nedenle, kişisel bakım ürünleri seçiminde CFC gazı içermeyen alternatifleri tercih etmeniz önem taşıyor.

Doğa ve dünya için zararlı maddeleri kullanmayın.

  • Geri dönüşüme katkı sağlayın.

Çöp olarak görüp çöp kutunuza attığınız her şeyin aslında doğada yok olmak için zamana ihtiyacı var. Cam, kâğıt, plastik, metal, ahşap, hatta tekstil ürünleri… Her kategoriyi ayırdıktan sonra geri dönüşüm istasyonlarına atarak geri dönüştürülmelerini sağlayabilir ve bu sayede doğanın kirlenmesini önleyerek hayvanların doğal yaşam alanlarında karşılaşabilecekleri olası zararların önüne geçebilirsiniz.

Sokak Hayvanlarını Korumak İçin Neler Yapabilirsiniz?

Evize girerken sizi karşılayan, bacaklarınıza dolanan, kapınızın önünde yaşayan bir kedi ya da gün içerisinde sokak sokak dolanan köpek… Elbette onların da korunmaya ihtiyacı var. Peki, sokak hayvanlarını korumak için yapılması gerekenler nelerdir?

Sokak hayvanları için neler yapabilirsiniz?

  • Yemek bulmaları sanıldığı kadar kolay değil; yemeğinizi paylaşın.

“Sokaktaki kedi köpek aç kalmaz, yiyecek bir şey bulurlar.” diye yaygın bir düşünce olsa da bu aslında doğru değil. Hayvan sevgisini en yoğun şekilde yaşamamızı sağlayan sokak hayvanları için kapının önüne bir kap su ve bir kap mama bırakmayı yaz-kış ihmal etmemelisiniz. Dilerseniz evde kalmış, yiyebilecekleri yemekleri de sokak hayvanlarıyla paylaşabilirsiniz.

  • Sokak hayvanları için kulübe yapın.

Kış mevsiminde soğuk hava koşullarından en çok etkilenenlerden biri, evi sokaklar olan hayvanlar. Bu durumda “Hayvanları soğuktan korumak için ne yapmalıyız?” sorusu akıllara geliyor. Mevsimden en az şekilde etkilenmesi için ise ona tatlı bir kulübe yapmak güzel fikir! Eğer siz de sokak hayvanlarına güzel bir yuva vermek isterseniz “Minik Dostlar Üşümesin: Kedi, Köpek Kulübesi Nasıl Yapılır?” yazımız sayesinde basit bir yöntemle bu isteğinizi yerine getirebilirsiniz.

  • Hayvan haklarını koruyan derneklere üye olun.

Elbette tek başınıza sokaktaki canlıların daha kaliteli bir hayatı olması için çalışabilirsiniz, ama birlikten kuvvet doğar! Derneklere üye olarak sürekli bir şekilde hayvanların korunmasına katkı sağlayabilirsiniz.

Dünyadaki tüm hayvanları korumak elinizde!

 

3. Sınıf Hayat Bilgisi Nesli tükenmekte olan canlıları korumak için neler yapılabilir? Araştırınız. konusunu kısaca ve uzun ele alacağız.


Nesli tükenmekte olan canlıları korumak için neler yapılabilir? Araştırınız. konusu ile ilgili kısaca bir yazı örneği ;


Cevap: Devlet korumasına alınır türler hızlı bir şekilde çoğaltılarak doğaya bırakılır ve avlanma yasağı ile desteklenir.


Nesli tükenmekte olan canlıları korumak için neler yapılabilir? Araştırınız. konusu ile ilgili uzun bir yazı örneği ;


Cevap: Öncelikle devlet tarafından koruma altına alınır. Daha sonra koruma altına aldığımız türü çoğaltmak için damızlama ve tohumlamayla çoğaltırız daha sonra bu çoğaltılan canlılar vahşi doğaya salınır ve doğa üzerinde bulundukları süre içerisinde avlanma yasağı vede bu türlerin avlanması sonucunda bu türlere özel olarak ağırlaştırılmış cezalar verilebilir. Bunun dışında kamu spotun da yayın organlarında türle ilgili özel yayınlar vede korunması gerektiğiyle ilgili bilgiler verilerek hal bilinçlendirilir.


 

Kriyobiyoloji: Soyu Tükenmekte Olan Canlılar İçin Bir Umut

Son yıllarda birçok hayvan türünün yok olduğunu ya da nesillerinin tükenmek üzere olduğunu biliyoruz. Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) Hayvan Türlerini Koruma Komisyonu, hazırladığı raporda, şu an dünya üzerindeki türlerin %25’inin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu, 26 memeli türünün 24’ünün yok olma sınırında olduğunu ve geçtiğimiz 100 yıl içerisinde 1000 kadar türün neslinin tükendiğini belirtiyor. Bu konuyla ilgili yapılan araştırmalarda, bir yabani hayvan türünün toplam sayısı 1000’e bile ulaşamıyorsa bu hayvan türünün özel olarak korunması gerektiği vurgulanıyor.

İsmi Yunanca kryos (buz), bios (hayat) ve logos (bilim) kelimelerinden türetilen kryobiyoloji temel olarak hücre ve dokuları dondurarak inceleyen bir bilim dalı. Düşük sıcaklığın organizmalar üzerindeki etkilerini araştıran kriyobiyoloji, dondurulan ve daha sora çözdürülen hücrelerin işlevsel özelliklerini daha iyi anlamamızı sağlıyor. Bu sayede soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan canlıları korumak için yeni yöntemler geliştirilebiliyor.

Örneğin 2003 yılında dünyadaki panda sayısı 1596 olarak belirlendi ve bu hayvan türü için nesli tükenebilir uyarısı yapıldı. Bunun üzerine Çin Halk Cumhuriyeti’nde bulunan Chengdu Panda Üreme ve Yetiştirme Merkezi pandaları koruma görevini üstlendi. Bu kuruluşta panda sayısı yapay döllenme yoluyla artırılıyor ve korumanın nihai amacının pandaların doğaya dönmelerini sağlamak olduğu belirtiliyor.

Bazı uzmanlar pandaların doğal olarak çıkmaz bir sokakta bulunduğunu, kötü genleri nedeniyle üremeleri konusunda umutsuz olduklarını söylüyordu. Ama daha sonra bilim insanları asıl sorunun, pandaların ana besin kaynağı olan ve yüksek rakımlarda yetişen bambu ağacına insanların verdiği zarardan kaynaklandığını belirledi. Bu sorunların çözülmesi ve pandaların üremelerine yapay döllenme yoluyla yardım edilmesi sayesinde nesillerinin tükenme riski azaltılıyor. Yapay döllenme işlemi için erkek hayvandan alınan sperma dişi üreme kanalına yerleştiriliyor. Böylece çiftleşme olmadan üreme sağlanıyor. Ayrıca, üremede etkili olan diğer çevre koşulları da kontrol altına alınarak bu uygulamanın başarısı artırılıyor. Örneğin pandaların doğal yaşam alanlarının genişlemesi, daha çok taze bambuyla beslenmelerini ve dişilerin yılda 3-4 gün süren kızgınlık dönemlerinin daha iyi değerlendirilmesini sağlıyor.

Birleşmiş Milletler bünyesindeki Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) dünyadaki gen kaynaklarının korunabilmesi için mümkün olan en çok sayıda evcil hayvan türünün yetiştiricilikte kullanılması gerektiğini belirtiyor. Vahşi hayvan türlerinin korunması için ise, hayvanların yaşadığı bölgenin ve çevrenin korumaya alınması, doğal yaşamı koruma parklarının oluşturulması ve mümkün olduğu kadar sperma ve embriyonun dondurulup saklanması gerekiyor. Özellikle yetiştiricilikte kullanılan hayvanlara uygulanan biyoteknolojik yöntemler sayesinde genetik ilerleme ve genetik çeşitliliği koruma çalışmalarında büyük ilerlemeler kaydediliyor.

Biyoteknolojinin bir çalışma alanı olan gamet hücrelerinin hijyenik olarak elde edilmesi, dondurulması ve saklanabilir özelliklerinin keşfedilmesi insanları klonlayabilme konusunda bize önemli bilgiler sağlıyor. Bazı canlı hücrelerin ve mikroorganizmaların çok düşük sıcaklıklara dayanabildikleri ve çözme işlemi sonrasında normal işlevlerine geri dönebildikleri bilgisinden yola çıkılarak yapılan biyoteknolojik çalışmalar bu bilim dalının gelişmesine katkıda bulunuyor.

Hücrelerin dondurulmasında suyun biyolojik formunun değişmesi (transformasyon) söz konusudur. Yani dondurma, suyun biyolojik olarak kristalleşmesi ve şekil değiştirmesi ile gerçekleşir. Kristalleşme (seeding) donma sıcaklığına ulaşmamış sıvılarda dış etkiyle -5°C ile -7°C arasında başlatılır ve kristalleşmedeki ısı dalgasının yaratacağı zarar en aza indirilmiş olur. Kristalleşmenin başlatılması dondurma işlemi için kullanılan özel cihazlar sayesinde daha kontrollü yapılabilir. Bu sayede ani kristalleşme önlenir ve hücre dışı ortama sıvı geçişinde yeterli süre sağlanır.

Sonuç olarak üreme hücrelerinin ve dokularının dondurulma aşamalarındaki bu ilerlemeler ve araştırmalar insanların ve hayvanların nesillerini devam ettirebilmeleri, genetik çeşitliliğin ve ilerlemenin sağlanması açısından büyük öneme sahip.


paylaş

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır