aknetrent yan etkileri nelerdir / Deksametazon Nedir, Ne İçin Kullanılır? - Medicana

Aknetrent Yan Etkileri Nelerdir

aknetrent yan etkileri nelerdir

İdrar Yolu Enfeksiyonu

İdrar yolu enfeksiyonu, üriner sistemin yani idrar yollarının bakteri, mantar veya virüslerle enfekte olması demektir. Değişik yaş, cinsiyet ve hasta gruplarında farklı seyreden hastalıklardır. Hemen her yaştaki kadın erkek ve çocuğu etkilemektedir. Oldukça sık görülen bu enfeksiyonlar toplum sağlığı için önemli bir problem oluşturmaktadır.

İdrar yolu enfeksiyonları insanlarda görülen en yaygın ve en ciddi enfeksiyonlardandır. Yeni doğan bebeklerden ileri yaştaki insanlara kadar her yaşta görülebilir. Hastanede yatan ve ciddi hastalığı olan insanlarda tedaviyi zorlaştıran ve hastanede kalış süresini uzatan hastalıklardır. Kadın ve erkeklerde her yaşta sıklıkla ortaya çıkabilir. Doğru analiz edilip tedavi edilmediği takdirde günlük hayatı ve genel sağlığı ciddi oranda sıkıntıya sokabilir. Genellikle belirtileri kolay anlaşılabilen hastalıklar olmakla beraber çocuklarda, yaşlılarda ve ek hastalığın olduğu durumlarda zor tanı konulabilir. Bazen basit bir şekilde tanı konulabilen idrar yolu enfeksiyonları bazı durumlarda da başka hastalıkları taklit ederek tanıyı güçleştirebilir.

İdrar Yolu Enfeksiyonu Neden Olur

İdrar yolları normalde herhangi bir bakteri içermez bu nedenle çok az sayıda bakteri ile bile ciddi enfeksiyonlar yaşanabilir. İdrar yollarının bağırsaklara olan komşuluğu nedeniyle idrar yollarındaki en önemli enfeksiyonlar genellikle bu bölgenin bakterileri ile oluşmaktadır. İdrar yollarında enfeksiyon oluşabilmesi için bakteriler bu bölgeye kan yolu ile lenf damarları yolu ile gelebilir.

Genellikle nedeni bakteriler olan idrar yolu enfeksiyonları dünyada en sık görülen bakterilere bağlı hastalıklardır. Normalde kadınlarda daha sık görülen bu enfeksiyonlar yaşamın her döneminde böyle değildir. Örneğin bir yaşına kadar yeni doğanlarda erkeklerde kızlardan daha fazla görülür. Daha sonra kız çocuklarında erkek çocuklarına göre daha sıklıkla karşımıza çıkan bu hastalık genç erişkinlerde kadınlarda erkeklerden daha fazla karşımıza çıkar.

İdrar Yolu Enfeksiyonu Belirtileri

İdrar yolu enfeksiyonları herkeste aynı şekilde oluşup, aynı belirtileri vermez. Kişinin bağışıklık sistemi bu enfeksiyonların gidiş halini etkiler. İdrar yolları enfeksiyonu geçiren  kişinin hastalık hali hiç belirti vermeden idrarda mikropların görülmesi gibi hafif durumlardan, idrarda kanamanın görüldüğü kişinin ateş, üşüme ve titreme gibi şikayetlerinin olduğu çok şiddetli durumlara kadar değişiklik gösterebilir.

Bu enfeksiyonlarda olaya neden olan bakterinin kana karışması ile beraber sepsis dediğimiz hastaneye hatta yoğun bakımlara yatılmasını gerektiren çok ciddi durumlar görülebilir. İdrarda bakterilerin yani mikropların bulunması her zaman kişide hastalık hali yaratmaz ancak belli bir sayıya gelen mikroplar hastalık belirtilerini ortaya çıkartır. Bu nedenle idrar yolu enfeksiyonları idrar yollarının bu mikroplardan tamamen temizlendiğine emin olana kadar tedavi edilmelidir.

Özellikle gebelik sırasında karşılaşılan idrar yolu enfeksiyonlarının tedavisi çok önemlidir. Düşük doğum ağırlığına, tansiyon yüksekliğine ve erken doğum riskine neden olabilir. Aynı zamanda şeker hastalarında da şeker hastası olmayanlara göre enfeksiyon ihtimali kat daha fazladır.

İdrar yolu enfeksiyonlarının belirtileri idrar yaparken yanma, sık idrara çıkma ve ani idrar hissidir. Karın alt bölgesinde ağrı ve idrarda kan görülmesi de daha az görülen bulgulardır. Genellikle hastalar şikayetleri ortaya çıktıktan gün sonra doktora başvururlar.

İdrar Yolu Enfeksiyonları Ne Şikayet Yapar?

İlginç bir şekilde her zaman şikayete neden olmaz. Bazen başka bir nedenle yapılan tahlillerde gerçek nedenin bu olduğu ortaya çıkabilir. İdrar yolu enfeksiyonları yani üriner enfeksiyonlar basit bir sistitten kişiyi yoğun bakıma düşürebilecek sepsis dediğimiz enfeksiyonlara kadar geniş bir yelpazeye sahiptir. Kişiyi doktora getiren şikayetler, idrar yaparken yanma, sık idrara çıkma, aniden sıkışma, göbek altında idrar kesesinin bulunduğu bölgede ağrı ve hassasiyet, ateş, yan ağrısı, bulantı, kusma olabilir. Bu şikayetlerin hepsi birlikte karşımıza çıkmaz. En sık gördüğümüz idrar yolu enfeksiyonlarının başında idrar kesesinin enfeksiyonu için kullanılan “sistit” yer almaktadır.

İdrar yolu enfeksiyonu belirtileri nelerdir

İdrar Yolu Enfeksiyonu Nasıl Oluşur?

Genel olarak idrar yollarında bir mikrobun hastalık oluşturması için yaklaşık yüz bin koloni dediğimiz bakteri topluluğu oluşturması gerekir. Aynı sayıda mikrop çocuklarda, yaşlılarda ve gebelerde çok ciddi hastalıklara neden olurken, normal bağışıklık sistemi olan kişilerde herhangi bir belirti vermeyebilir.

İdrarda iltihap hücrelerinin olması her zaman enfeksiyonu göstermez bu vücudun başka bir probleme karşı verdiği yanıt olabilir. Örneğin tüberküloz yani verem mikrobu, idrar yollarında taş bulunması ve idrar yollarının bazı kanserleri de iltihap hücrelerinin görülmesine neden olabilir.

Sistit

İdrar yolu enfeksiyonları bulunduğu yere göre isimlendirilir. “Sistit” mesanenin enfeksiyonlarına verilen isimdir. İdrar yaparken yanma, sık idrara çıkma, aniden idrara çıkma ihtiyacı, karnın alt kısmında ağrı ve bazen idrarda kan görülmesi en sık görülen belirtileridir. Bu belirtiler kadınlarda özellikle “Üretrit” denilen idrar kanalının iltihaplarına veya “Vajinit” denilen vajina enfeksiyonlarına çok benzer. Bu bulgular aynı zamanda idrar yolları taş hastalıklarında, idrar yolları kanserlerinde görülebilen bulgulardır.

Sistit dediğimiz mesane enfeksiyonlarında ateş görülmezken, piyelonefrit veya nefrit denilen enfeksiyonlarda üşüme ve titremeyle ateş, yan ağrısı ve genel durum bozukluğu görülebilir. Bu şikayetlere bulantı, kusmada eşlik eder. Bu hastalıklarda hızlı bir şekilde tanı konulmalı ve tedavi edilmelidir. Hastaların ek hastalıklarının olması durumu daha da ağırlaştırabilir.

İdrar Yolu Enfeksiyonu Belirtileri ile İlgili Güncel Yazılar Paylaştığım Facebook Sayfamı Takip Etmeyi Unutmayın

Piyelonefrit

Piyelonefrit ise böbrek enfeksiyonlarına verilen isimdir ve sistit hastalığına göre daha ağır bulgularla seyreder. Sistit’te ateş görülmezken, Piyelonefritte yada halk arasında nefrit denilen hastalıkta yan ağrısı, ateş, titreme ve bunun yanında sistit bulguları görebilir. Piyelonefrit böbreğin işlev gören kısmının enfeksiyonudur ve acil tedavi gerektiren önemli bir enfeksiyon durumudur. Hızlı bir şekilde tedavi edilmediği sürece böbrek hasarına ve kronik piyelonefrit dediğimiz başka sorunlara neden olabilir. İlerleyen yıllarda böbrek yetmezliğine kadar gidebilen ciddi problemlerle karşımıza çıkabilir.

Kadınlarda İdrar Yolu Enfeksiyonu

İdrar yolu enfeksiyonlarında kadınların hastaneye bu nedenle başvurma ihtimali erkeklerden iki kat daha fazladır. Hastanelerde oluşan hastane enfeksiyonu dediğimiz durumların yaklaşık %40’ında neden idrar yolu enfeksiyonudur ve çoğunlukla neden hastanelerde takılan sondalardır. Bir haftadan fazla sonda kalması gereken hastaların yaklaşık dörtte birinde bu enfeksiyonlar gelişir.

Kadınlarda enfeksiyonun daha sık görülmesi özellikle gebelik dönemlerinde idrar yolu enfeksiyonlarına yatkınlığın artmasıyla beraber biraz daha oranların yükselmesine neden olur. İdrar yolu enfeksiyonları genellikle cinsel yönden aktif kadınlarda erkeklere göre daha fazla görülür. Her üç kadından biri 24 yaşına kadar tedavi gerektiren bir idrar yolu enfeksiyonu geçirir ve kadınların yarısı hayatları boyunca en az bir defa tedavi almalarını gerektiren idrar yolu enfeksiyonuyla karşıya kalır.

İdrar yolu enfeksiyonu geçiren kadınların %20’sinde maalesef 6 ay içerisinde tekrar bir enfeksiyon görülebilir. Tekrarlayan enfeksiyonlar kadınlarda erkeklere göre daha fazla görülür. Erkeklerde idrar yolu enfeksiyonunun sıklığı prostat hastalıklarının başladığı 50 yaşından sonra yavaş yavaş artar. Özellikle yalnız yaşayan ve bakım evinde kalan kadınların ve erkeklerin yarısında idrar yolu enfeksiyonu görülmektedir.

Yaşın yüksek olması, şeker hastalığı, daha önce idrar yolu enfeksiyonu geçirmiş olması, düşük sosyoekonomik düzey idrar yolları enfeksiyonları için risk faktörleri arasındadır. İdrar yolu enfeksiyonları yeni doğan bebeklerde ilk 3 ay erkek bebeklerde daha fazla görülürken bundan sonra kız bebeklerde daha sık karşılaşılır.

Özellikle gebelik sırasında karşılaşılan idrar yolu enfeksiyonlarının tedavisi çok önemlidir. Düşük doğum ağırlığına, tansiyon yüksekliğine ve erken doğum riskine neden olabilir. Aynı zamanda şeker hastalarında da şeker hastası olmayanlara göre enfeksiyon ihtimali kat daha fazladır.

İdrar yolu enfeksiyonlarının belirtileri idrar yaparken yanma, sık idrara çıkma ve ani idrar hissidir. Karın alt bölgesinde ağrı ve idrarda kan görülmesi de daha az görülen bulgulardır. Genellikle hastalar şikayetleri ortaya çıktıktan gün sonra doktora başvururlar.

Sistit dediğimiz mesane enfeksiyonlarında ateş görülmezken, piyelonefrit veya nefrit denilen enfeksiyonlarda üşüme ve titremeyle ateş, yan ağrısı ve genel durum bozukluğu görülebilir. Bu şikayetlere bulantı, kusmada eşlik eder. Bu hastalıklarda hızlı bir şekilde tanı konulmalı ve tedavi edilmelidir. Hastaların ek hastalıklarının olması durumu daha da ağırlaştırabilir.

İdrar Yolu Enfeksiyon Testi

Genellikle idrar yolu enfeksiyonlarında tanı konulurken idrar tahlili ve kültürü ilk yapılması gereken incelemelerdir. İdrar alınırken laboratuarda orta idrarın verilmesi yani kişiye verilen idrar kabının içerisine önce idrarın ilk kısmı dışarı yapılarak ortadaki idrarın verilmesi önemlidir.

Bazen idrar alınması zor olabilir, kişi idrar yapamayabilir. Çocuklarda ve yaşlılarda olduğu gibi idrar veremeyebilir. Bu durumlarda hastanede özel sondalar ile idrar alınarak tahlil yapılmalıdır. Alınan idrar tahlilinde iltihap hücrelerin artması idrar yolu enfeksiyonlarının en önemli belirtilerindendir. Bu belirti sadece idrar yollarında olmamakla beraber kişinin şikayetleri ile birleştirildiğinde idrar yolu enfeksiyonları için çok değerli bir bulgudur.

Kişinin az su içmesi, idrar yollarında taş olması, tüberküloz geçirmesi, idrar yolları ile ilgili travmasının bulunması da idrarda iltihap hücrelerinin çıkmasına neden olabilir. İdrarda lökosit esteraz dediğimiz testin pozitif olması, nitrit dediğimiz incelemenin pozitif olması da üriner sistem yani idrar yolu enfeksiyonlarını destekler.

Bu enfeksiyonlar ile ilgili yapılan en önemli hatalardan birisi kesin tanı konulmadan tedaviye başlanmasıdır. Bu durumda problem gözden kaçırılabilir ve yanlış tedavi verilebilir. Bu enfeksiyonların tanısını koymaktaki en önemli aşama idrar tahlili yapılmasıdır. İdrar normalde steril bir sıvıdır yani içerisinde bakteri yoktur. Bu nedenle idrar tahlillerinde bakterinin saptanması enfeksiyon tanısı konulması için çok önemlidir. Enfeksiyonun erken dönemlerinde kişinin sıvı alımını aşırı derecede arttırması ve idrar çıkışının arttığı dönemde tahlil yaptırması enfeksiyon olmasına rağmen yokmuş gibi bir tahlil sonucuyla karşımıza çıkabilir. İdrar tahlillerinde en önemli problem kişinin tahlil verirken steril kabın içine parmağını yanlışlıkla dokundurarak elindeki bakterilerin buraya geçmesidir. Bu durumda kontaminasyon dediğimiz yanlış idrar tahlilleri sonuçlarını görebiliriz.

İdrar Tahlili

Erkeklerde idrar tahlili vermek için belirli bir hazırlık gerekli değildir. Kadınların idrar verirken en ideali bu bölgenin temizlenmesi ilk idrarın dışarı yapılması ve orta idrarın kabın içine yapılarak laboratuara verilmesidir. İdrar tahlili basit ve hızlı sonuç veren bir tahlildir. Basit bir tahlil olmasına rağmen bize kişinin böbrek fonksiyonları ve enfeksiyon durumlarıyla ilgili çok önemli bilgiler verir. İdrar yolu enfeksiyonlarında kültür yapılması yani hangi bakterinin buna neden olduğunun ortaya çıkarılması çok önemlidir. Genellikle yapılan idrar yolu enfeksiyonlarının kültür ve antibiyogram yapılmadan tedavi edilmesidir. Bu durumda nedene yönelik değil yanlış bir tedavi verilebilir ve enfeksiyon ortadan kaldırılamayabilir.

İdrar Kültürü

İdrar yolu enfeksiyonlarının tanısının konulmasında idrar kültürü son derece önemlidir. Çünkü bu duruma hangi mikrobun neden olduğunun anlaşılması ve hangi ilacın bunu en doğru şekilde tedavi edebileceği idrar kültürüyle anlaşılır. İdrar kültürü yapılmadan verilen ilaç tedavilerinde kişi bir süre rahatlayıp sonrasında tekrar enfeksiyonun artması gibi durumlar görülebilmektedir.

İdrar yolu enfeksiyonları genellikle hızlı tedaviye başlanması gereken durumlar olduğu için maalesef idrar kültürü aşaması hatta idrar tahlili bile yapılmadan tedaviye başlanması sık görülen durumlardır. Bu durumlarda en sağlıklı uygulama kişiden idrar tahlili ve idrar kültürünün alınması, idrar tahlili sonucuna göre hızlı bir şekilde tedavi başlanması ancak idrar kültürü sonuçlandıktan sonra kültüre göre ve hangi ilacın kullanılması gerektiğini gösteren antibiyogram incelemesi sonucuna göre tedavi mutlaka gözden geçirilmelidir.

İdrar kültürleri yine steril bir şekilde orta idrar alınarak yapılmalıdır. İdrar kültürü doğru şartlarda alınmadığında kişinin elindeki veya genital bölgesindeki normal cilt bakterileri idrara bulaşarak kontaminasyon dediğimiz durum meydana gelir ve bu inceleme bizim herhangi bir işimize yaramaz.

İdrar Yolu Enfeksiyonu Nasıl Geçer

İdrar yolu enfeksiyonlarında tedavi genellikle kültürün tamamen temizlendiği duruma kadar devam edilir. İdrar yolu enfeksiyonlarında tedavi başlandıktan sonra sıklıkla başka bir inceleme yöntemi kullanılmamakla beraber özellikle sık geçirilen enfeksiyonlarda idrar yollarının ultrason ile kontrol edilmesi önemlidir. Çocuklarda meydana gelen idrar yolu enfeksiyonları mutlaka ayrıntılı bir şekilde incelenmelidir. Çünkü altta yatan neden idrar yollarında doğuştan bir anormallik olması olabilir.

Kan Tahlili

İdrar yolu enfeksiyonlarında kan tahlillerinin yapılması enfeksiyon belirteçlerinin incelenmesi, böbrek fonksiyonlarına bakılması ve idrar yollarının radyolojik olarak incelenmesi özellikle risk faktörü olan hastalarda önemlidir. İdrar yolu enfeksiyonlarına yatkınlığın fazla olduğu, bağışıklık sisteminin problemli olduğu hastalar, doğuştan idrar yolu anomalileri olan kişiler, şeker hastalığı bulunanlar ve altta yatan bir böbrek hastalığı olanlar daha yakından takip edilmelidir.

Tanı konulduktan sonra idrar yolu enfeksiyonlarında yeterli süre ve yeterli dozda doğru ilaçla tedavi çok önemlidir. Özellikle başlanılan tedavinin kültür sonucu çıktıktan sonra tekrar gözden geçirilmesi, eğer duyarlı ilaç seçilmemişse yeniden tedavinin planlanması önemlidir. Kullanılan antibiyotiklerin yeterli dozda kullanılmadığı takdirde tekrarlayan enfeksiyonlara neden olabileceği veya enfeksiyonun daha kuvvetli bir şekilde tekrarlanmasına neden olabileceği unutulmamalıdır.

Şikayetler ortaya çıktığında daha önce kullandığı ve kendisine iyi gelen antibiyotiklerin herhangi bir inceleme yapılmadan kullanmaya başlanması bu hastalığın tedavisinde yapılan en önemli hatalardandır. Unutulmamalı ki yanlış ilaçların kullanılması idrar yolu enfeksiyonuna neden olan mikropların daha dirençli hale gelmesine ve tedavisi daha zor olan daha ciddi enfeksiyonlara neden olmasına yol açar.

İdrar yolu enfeksiyonları özellikle diyabet hastalarında, obez hastalarda, immun sistemi baskılanmış kişilerde, kortizon kullananlarda, beslenme bozukluğu olanlarda, ileri yaşta ve sigara kullanan kişilerde daha dikkatli tedavi edilmelidir. Bu kişilerde enfeksiyon daha zor tedavi ile ortadan kaldırılabilir.

İdrar Yolu Enfeksiyonu Tedavisi

İdrar yolu enfeksiyonlarının tedavisindeki en önemli başarı kişinin enfeksiyonu yapan mikroptan tamamen temizlenmesidir. Kişi tedavi edildikten sonra en az 2 hafta sonra tekrar hastalanıyorsa bunun ciddi bir idrar yolu enfeksiyonu olduğu düşünülür.

Tamamen tedavi edilemeyen durumlarda kısa sürede hastalık tekrarlayacaktır. Bu hastalığa en fazla neden olan mikroplar genellikle bağırsak kökenli halk arasında koli basili denilen mikroplardır. Ancak hastane kaynaklı enfeksiyonlarda ve idrar yollarının duyarlı olduğu durumlarda nadir görülen mikroplarla da idrar yolu enfeksiyonları ortaya çıkar.

Basit idrar yolu enfeksiyonlarının genellikle tedavisi zor değildir. Ancak özellikle kadınlarda tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları veya tedaviye yanıt vermeyen durumlarda kişinin buna yatkınlık yapan risk faktörlerinin ortaya çıkarılması gerekir. Ancak kadınlarda her zaman idrar yolu enfeksiyonu için bir risk faktörü olmayabilir. Böyle durumlarda tedavi genellikle daha kolaydır. Bu enfeksiyonların çok sıklıkla görüldüğü menopoz öncesi kadınlarda ek bir hastalıkta yoksa tedavi genellikle problem oluşmadan yapılabilir.

Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları için kadınlar mutlaka ayrıntılı olarak incelenmelidir. Uzun süre kalması gereken sondalar, idrar kanalının herhangi bir yerinde bulunan taş, idrar kanalında taş dışında görülen tıkanıklıklar, şeker hastalığı, menopoz sonrası hormon eksiklikleri, kişisel hijyen problemleri tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları için sayılabilecek risk faktörlerindendir. İdrar yolu enfeksiyonları genellikle idrar ile ilgili şikayetler ile doktora gelirken böbrek enfeksiyonları duruma katılmış ise kişide ateş, titreme, yan ağrısı, bulantı, kusma olabilir.

Halk arasında nefrit denilen bu enfeksiyonlar tedavi edilmediği takdirde ciddi sonuçlara neden olabilir. İdrar ile ilgili sıkıntılar ön planda olmadığı için bazen bunlarda tanı konulması güç olabilir özellikle yaşlılarda ve bağışıklık sisteminin baskılandığı hastalarda, kemoterapi gibi ciddi ilaç tedavisi gören hastalarda buna dikkat etmek gerekir. İdrar yolu enfeksiyonlarında en sık görülen sistit dediğimiz durumda genellikle ateş görülmez. Ateş varsa enfeksiyonun böbreklere doğru ilerlediği düşünülebilir.

Antibiyotik Tedavisi

İdrar yolu enfeksiyonlarında bazen tedavi bittikten sonra proflaksi denilen düşük dozda ve uzun antibiyotik kullanımı gerekebilir. Bu uygulama mutlaka doktor tarafından kararlaştırılmalıdır aksi takdirde hastalıklar direnç kazanabilir ve tekrarlama ihtimali kuvvetlenebilir. Fazla ve yüksek dozda antibiyotik kullanımı vücuttaki normal bakterilere zarar verebileceği için başka problemlerle karşımıza çıkabilir. Bu nedenle antibiyotik seçimi tedavinin uygun sürede devam edilmesi önemlidir ve doktor kontrolü altında yapılmalıdır.

Bazen hastalarımıza herhangi bir enfeksiyon olmadan koruyucu tedaviler, antibiyotikler kullanabilmekteyiz. Örneğin prostat biyopsisi yapılacak hastalara üriner sisteme endoskopik girişim yapılacaklara, prostat ameliyatı veya mesane tümörü yapacağımız hastalara, taş hastalığı için ameliyat edeceğimiz hastalara enfeksiyon olmadan once de koruyucu antibiyotik kullanabilmekteyiz.

Hastalarımıza uyguladığımız tedaviler sonrasında mutlaka kontrol etmeli ve hastanın tamamen iyileştiğinden emin olmalıyız. Özellikle bakım evinde kalan yaşlı kadınlarda idrar yolu enfeksiyonları bazen belirti vermeden ilerleyebilir ve kişinin genel durumu bozulana ve ateşi yükselene kadar anlaşılamayabilir. Bu kadınlarda menopoza bağlı olarak vajinal atropi olması, idrar kaçırma, idrarın tümünü yapamaması yani içeride idrar kalması, idrar kesesinde düşüklük olması bu enfeksiyonlar için risk faktörleridir.

İdrar Yolu Enfeksiyonu Tedavisi ile İlgili Güncel Videolar Paylaştığım Youtube Kanalımı Takip Etmeyi Unutmayın

İdrar Yolu Enfeksiyonu Tekrarlaması

İdrar yolu enfeksiyonlarının tekrarlaması önemli bir sağlık problemidir. Kadınlarda daha sık görülen bu durum tedavinin yeterli olmamasına, altta yatan anatomik veya fizyolojik bir problemin olmasına bağlı olabilir.

Tekrar eden idrar yolu enfeksiyonlarında aynı mikrobun tekrar enfeksiyon yapması mı veya başka bir mikrobun idrar yolu enfeksiyonu mu yapması mutlaka ayırt edilmelidir. Aynı mikrobun enfeksiyonları tedavinin yeterli olmadığı anlamına gelebilir.

Tekrarlayan enfeksiyonlarda altta yatan nedenin bulunması ve tedavi edilmesi gerekmektedir yoksa enfeksiyon tekrarlamaya devam edecektir. İdrar yolu enfeksiyonlarında tanının mutlaka idrar kültürü ile konulması önemlidir. Tekrarlayan enfeksiyonlarda görüntüleme yöntemlerinin kullanılması, ayrıntılı incelemelerin yapılması gerekebilir. Eğer enfeksiyon tekrar ediyorsa daha önce saydığımız risk faktörlerinin gözden geçirilmesi ve bulunan bu faktörlerin ortadan kaldırılması önemlidir.

Kişinin sıvı alımının arttırılması kişisel hijyenine dikkat etmesine tuvalet temizliğinin doğru şekilde yapılması kişilere anlatılmalıdır. Özellikle menopoz sonrası kadınlarda idrar yolu enfeksiyonu sıklığı artabilir. Bu durumlarda hormonal desteklerin yapılması gerekebilir. Bazı bitkisel desteklerin enfeksiyon ihtimalini azalttığı düşünülmekle beraber bu konuda yeterli bilimsel kanıt henüz yoktur. Tekrarlayan enfeksiyonlarda doktor tarafından karar verilen özel gruplara proflaksi dediğimiz düşük dozda antibiyotiklerin kullanımı düşünülebilir.

İdrar yolu enfeksiyonu nedenleri çok farklı nedenler olabilmekle beraber altta yatan bağışıklık sistemini baskılayan hastalıkların olması, şeker hastalığı, idrarın tam boşaltılamaması, idrar yollarında taş olması, gebelik olabilir. Bunun dışında hiçbir neden olmadan da kan ve lenf damarları yoluyla bakterilerin bu bölgeye taşınması ile enfeksiyon oluşabilir. İdrar yolu enfeksiyonu belirtileri genellikle idrarda yanma, sık idrara çıkma, ani idrar hissi, bazı durumlarda ateş yüksekliği, yan ağrısı, idrarda kan görülmesi olabilir.

İdrar yolu enfeksiyonu tedavisi çok önemli bir konu olmakla beraber tanı konulmadan tedaviye başlanmamalı ve kültür sonucu ile beraber mutlaka tedavi gözden geçirilmelidir. İdrarda yanma birçok ürolojik hastalıkta olmakla beraber ilk olarak akla idrar yolu enfeksiyonlarını getirir. Bunun dışında idrar yollarında taş olması, idrar yolu tümörleri, travma bazı ilaçlarda bu probleme neden olabilir.

Sistoskopi

Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları tam olarak tanı konulup tedavi edilmediği durumlarda problemin tespit edilebilmesi açısından sistoskopi yöntemi başvurulan endoskopik bir işlemdir. Bu işlem hafif bir anestezi altında idrar kesesinin kameralı aletlerle incelenmesi durumudur. Bazen hastalar arasında tedirginlik yaratan bu inceleme genellikle günübirlik yapılan ve hastaları çok zorlamayan bir prosedürdür.

Sık idrar yolu enfeksiyonu geçiren, tam olarak rahatlamayan ve idrar problemleri sosyal konforunun önüne geçen hastalarda yakın teşhis ve tedavi tanı konulamıyorsa sistoskopik inceleme ve uygun takip takvimlerinin belirlenmesi ile beraber başarılı sonuçlar alınabilir. Basit bir idrar yolu enfeksiyonu olarak bu durumların geçiştirilmemesi, şikayetler ortaya çıktığında doktora başvurmadan ilaç kullanılması daha kolay bir şekilde tedavi edilebilecek hastalığı zor bir sürece sokabilir. Bu nedenle idrar şikayetleri ortaya çıktığında mutlaka doktor kontrolü yapılmalıdır.

Kadınlarda idrar yolu enfeksiyonu ile igili aklınıza takılan soruları altta bulunan yorumlar kısmından bana iletebilirsiniz. Kadınlarda meydana gelen idrar yolu enfeksiyonu tedavisi için Ankara kliniğim ile irtibata geçebilirsiniz.

İdrar Yolu Enfeksiyonu için İlaç

İdrar yolu enfeksiyonu ilaçları her enfeksiyona göre kişiden kişiye değişir. Bir defa geçirilen enfeksiyonda kullanılan ve şikayetleri geçiren ilaçlar bir sonraki enfeksiyonda aynı etkileri yapmayabilir. Bu nedenle her enfeksiyon tekrar değerlendirilmeli ve buna göre uygun tedavi başlanmalıdır.

Hamilelikte idrar yolu enfeksiyonu anne ve çocuk sağlığı açısından son derece önemlidir. Tanı konulmalı ve tedavi edilmelidir. Erken doğum, düşük doğum ağrılıklı bebek, annede tansiyon yüksekliği gibi problemlere neden olabilir. Hamileler idrar yolu enfeksiyonu açısından risk altındadır.

İdrar yolu enfeksiyon ağrısı genellikle idrar kanallarında ve göbek altında hissedilir. Tedaviyle beraber hızlı bir şekilde düzelir. Bu enfeksiyonlarda sıvı alımının arttırılması da şikayetlerin daha hızlı düzelmesini sağlar.

İdrar yolu enfeksiyon akıntı şikayetleri kadınlarda ve erkeklerde görülebilir. Enfeksiyonun yerine ve şekline göre değişir. Bu akıntıdan kültür alınıp nedeni ortaya konulmalıdır.

İdrar yolu enfeksiyon ateş birlikteliği genellikle enfeksiyonun daha ciddi bir boyuta geçtiğini gösterir çünkü sistit dediğimiz basit idrar yolu enfeksiyonlarında genellikle ateş görülmez.

İdrarda bakteri, idrar yolu enfeksiyonlarının en önemli nedenlerinden olmakla beraber hangi bakterinin olduğu testlerle beraber gösterilmeli ve uygun tedavi verilmelidir.

İdrar Yolu Enfeksiyonu ile İlgili Güncel Bilgiler Paylaştığım İnstagram Sayfamı Takip Etmeyi Unutmayın

Bebeklerde İdrar Yolu Enfeksiyonu

Bebek idrar yolu enfeksiyonu böbrek sağlığı açısından çok önemlidir. Tanı konulmalı uygun tedavi başlanmalıdır. Bebekler genellikle idrar yolu enfeksiyonu belirtilerini gösteremeyeceklerinden  sıklıkla yapılan kontrollerde tesadüfen bulunabilir. 3 aylık olana kadar erkek bebeklerde daha fazla görülen idrar yolu enfeksiyonları 3 aydan sonra kız bebeklerde daha çok görülür.

Erkek bebeklerde tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları sünnet gereksinimi doğurabilir. Bebeklerde idrar yolu enfeksiyonu görüldüğünde ultrason incelemesi ile beraber idrar yollarında doğuştan bir problem olup olmadığı mutlaka gözden geçirilmelidir. İdrar yolu enfeksiyonlarında erken tanı konulması tedavi başlanması ve alınacak kültür sonucuna göre antibiyogramda tedavinin doğrulanması önemlidir.

İdrar yolu enfeksiyonu ile ilgili aklınıza takılan soruları altta bulunan yorumlar kısmından bana iletebilirsiniz. İdrar yolu enfeksiyon tedavisi için Ankara kliniğim ile irtibata geçebilirsiniz.

İdrar Yolu Enfeksiyonu Olanların Yorumları

İdrar yolu enfeksiyonu problemi yaşayan kişilerin sorduğu soruları ve cevaplarımı altta bulunan yorumlar kısmında bulabilirsiniz. Unutmamalısınız ki altta yer alan yorumlar ve cevaplar kesinlikle tanı ve tedavi yerine geçmemektedir. Doğru tanı ve tedavi yöntemi için mutlaka doktorunuza başvurmalısınız.

İdrar yolu enfeksiyonu ile ilgili aklınıza takılan soruları altta bulunan yorumlar kısmından bana iletebilirsiniz. İdrar yolu enfeksiyon tedavisi için Ankara kliniğim ile irtibata geçebilirsiniz.

Deksametazon Nedir?

Deksametazon, glukokortikosteroid olarak sınıflandırılır ve kanser tedavisinde birçok kullanıma sahiptir.

Deksametazon (Dexamethasone)  ne için kullanılır?

  • Bir anti-enflamatuar ilaç olarak. Deksametazon, vücudun çeşitli bölgelerindeki iltihabı hafifletir. Özellikle omurga ve beynin tümörleri ile ilişkili şişliği (ödemi) azaltmak ve göz iltihabını tedavi etmek için kullanılır.
  • Alerjik reaksiyonları tedavi etmek veya önlemek için.
  • Bazı otoimmün hastalıkların, cilt rahatsızlıklarının, astımın ve diğer akciğer rahatsızlıklarının tedavisi olarak.
  • Lösemi, lenfoma ve multipl miyelom gibi çeşitli kanserlerin tedavisi için.
  • Bazı kemoterapi ilaçlarıyla ilişkili bulantı ve kusmayı tedavi etmek için.
  • Şiddetli iştah sorunu olan kanser hastalarında iştahı uyarmak için kullanılır.
  • Ayrıca adrenal yetmezlik durumlarında (adrenal bezler tarafından üretilen gerekli steroidlerin düşük üretimi) steroidlerin yerini almak için kullanılır.

Not: Bir ilaç bir kullanım için onaylanmışsa, doktorlar bazen yararlı olabileceğini düşünüyorlarsa aynı ilacı diğer problemler için kullanmayı tercih ederler.

Deksametazon Nasıl Çalışır?

Kortikosteroidler doğal olarak vücuttaki adrenal bez tarafından üretilir. Kortikosteroidler vücut sistemlerinin çoğunun (kalp, bağışıklık, kaslar ve kemikler, endokrin ve sinir sistemi) işleyişini etkiler. Karbonhidratlar, protein ve yağların metabolizması üzerindeki etkiler dahil olmak üzere çok çeşitli etkiler sergilerler. Sıvı ve elektrolit dengesinin korunmasına yardımcı olurlar.

Deksametazon bir kortikosteroid (daha kesin olarak bir glukokortikosteroid) olarak sınıflandırılır ve kanser tedavisinde birçok kullanıma sahiptir.

Çalışmasının bir yolu iltihabı (şişmeyi) azaltmaktır. Bunu, enfeksiyonla savaşan beyaz kan hücrelerinin (polimorfonükleer lökositler) vücudunuzdaki şişme bölgesine seyahat etmesini önleyerek yapar. (Bu yüzden steroid alırken enfeksiyona daha yatkınsınız). İlacın anti-enflamatuar özelliklerinden yararlanan kortikosteroidler, tümörlerin etrafındaki şişmeyi azaltmak için kullanılır. Örneğin, omurga, beyin veya kemikteki tümörler etrafındaki şişmeyi azaltarak, tümörün sinir uçlarındaki basıncını azaltabilir ve baskı yapan tümörün neden olduğu ağrı veya diğer semptomları hafifletebilir.

Bu ilacın çalışmasının bir başka yolu, vücudun normal bağışıklık sistemi yanıtlarını değiştirmektir. Kortikosteroidler, aplastik anemi (AA), İmmün Trombositopeni Purpura (ITP), Trombotik Trombositopeni Purpura (TTP) veya hemolitik anemi gibi bağışıklık sistemini etkileyen belirli durumları tedavi etmek için kullanılır.

Ek olarak, kortikosteroidlerin multipl miyelom gibi kan bozuklukları olan hastaların tedavisinde yardımcı olabileceği düşünülmektedir. Kortikosteroidler, belirli hücrelerin programlanmış hücre ölümüne (apoptoz) neden olarak çalışabilir ve bu da hastalığınızla savaşmanıza yardımcı olabilir.

Deksametazon ayrıca kemoterapinin neden olduğu bulantının kısa süreli tedavisinde de kullanılır. Bunu nasıl yaptığı tam olarak anlaşılamamıştır. Şiddetli iştah sorunu olan hastalar için iştahı uyarmak için de kullanılmıştır.

Kortikosteroidler, adrenal yetmezlik durumlarında (adrenal bezler tarafından üretilen gerekli steroidlerin düşük üretimi) steroidlerin yerini almak için kullanılır.

Deksametazon Hangi Formlarda Hastalara Verilebilir?

  • Bu ilaç size birçok şekilde verilebilir.
  • Hap formunda, çeşitli tablet boyutlarında mevcuttur.
  • Damara infüzyon yoluyla da verilebilir (intravenöz veya IV)
  • Deksametazon göz damlaları, birçok göz durumunu tedavi etmek veya önlemek için verilir. Yüksek doz kemoterapi (genellikle Sitarabin [Ara-C]) alıyorsanız, göz damlaları en sık göz iltihabını (konjonktivit) önlemek için lösemi veya lenfoma hastalarına verilir.
  • Cilt bozukluklarını tedavi etmek için bir losyon (topikal) olarak deksametazon verilebilir.

Alacağınız deksametazon miktarı, genel sağlığınız veya diğer sağlık sorunlarınız ve bu ilacı alma nedeniniz de dahil olmak üzere birçok faktöre bağlıdır. Doktorunuz dozajınızı ve programınızı belirleyecektir.

Yan Etkileri:

Deksametazonun yan etkileri hakkında hatırlanması gereken önemli şeyler:

    • Çoğu insan listelenen tüm yan etkileri yaşamaz.
    • Yan etkiler genellikle başlangıçları ve süreleri açısından tahmin edilebilir.
    • Yan etkiler neredeyse her zaman geri dönüşümlüdür ve tedavi tamamlandıktan sonra kaybolacaktır.
    • Yan etkileri en aza indirgemek veya önlemek için birçok seçenek vardır.

Deksametazon alan hastalar için aşağıdaki yan etkiler yaygındır (% 30'dan daha fazla görülür):

    • İştah artışı
    • Sinirlilik
    • Uyku güçlüğü (uykusuzluk)
    • Ayak bileklerinizde ve ayaklarınızda şişme (sıvı tutma)
    • Göğüste ağrılı yanma hissi
    • Kas Güçsüzlüğü
    • Yara iyileşmesinde bozulma
    • Artan kan şekeri seviyeleri. (Diyabetli kişilerin kan şekeri düzeylerinin daha yakından izlenmesi ve diyabet ilaçlarında olası ayarlamalar yapılması gerekebilir).

Deksametazon alan hastalar için daha az yaygın yan etkiler (>% 10'da görülür):

    • Baş ağrısı
    • Baş dönmesi
    • Ruh hali değişiklikleri
    • Katarakt ve kemik incelmesi (uzun süreli kullanımda)

Bu liste deksametazon alan kişiler için yaygın ve daha az yaygın yan etkileri içerir. Hastaların% 10'undan azında meydana gelen çok nadir yan etkiler burada listelenmemiştir. Bununla birlikte, olağandışı semptomlar yaşarsanız daima doktorunuza bilgi vermelisiniz.

Doktorunuza ne zaman başvurmalısınız?

Aşağıdaki belirtilerden herhangi birini yaşamanız durumunda, gece veya gündüz derhal doktorunuza başvurun:

    • 38 ° C ( ° F) ateş, titreme (olası enfeksiyon belirtileri)
    • Düzensiz veya hızlı bir kalp atışı, nefes darlığı veya göğüs veya çene ağrısı hissediyorsanız, acil yardım alın ve doktorunuza bildirin.
    • Ani kafa karışıklığı yaşamanız halinde

Aşağıdaki belirtiler tıbbi müdahale gerektirir, ancak acil durumlar değildir. Aşağıdakilerden herhangi birini fark ettikten sonraki 24 saat içinde doktorunuza başvurun:

    • Aşırı yorgunluk (kişisel bakım faaliyetlerini sürdüremeyecek şekildez)
    • Olağandışı kanama veya morarma
    • Siyah veya katran dışkı, dışkı veya idrarınızdaki kan
    • Mide bulantısı
    • Kusma (24 saatlik bir süre içinde kereden fazla kusma)
    • Baş dönmesi veya baygınlık hissi.
    • Kalıcı baş ağrısı
    • Şiddetli sıcak basmaları veya ruh hali değişimleri
    • Uyku yetersizliği (uykusuzluk)
    • Şiddetli iskelet (kemik) ağrısı
    • Zor veya ağrılı idrara çıkma; artan idrara çıkma veya şiddetli susuzluk
    • Görme değişiklikleri, bulanık görme, göz ağrısı, akıntı
    • Cildinizdeki yeni döküntüler veya değişiklikler
    • Ayakların veya ayak bileklerinin şişmesi.
    • Ani kilo alımı (haftada 3 kilodan fazla)
    • Bir bacakta veya kolda şişlik, kızarıklık ve / veya ağrı

Gibi olağandışı semptomlar yaşarsanız daima doktorunuza bilgi verin.

Önlemler:

Deksametazon tedavisine başlamadan önce, doktorunuza aldığınız diğer ilaçları (reçeteli, reçetesiz satılan, vitaminler, bitkisel ilaçlar vb. dahil) anlattığınızdan emin olun. Doktorunuz özellikle izin vermedikçe aspirin veya aspirin içeren ürünler almayın.

Deksametazon alırken doktorunuzun onayı olmadan herhangi bir aşı yaptırmayın.

Günlük deksametazon hapları kullanıyorsanız, uzun bir süre boyunca ilacı aniden bırakırsanız ciddi yan etkiler ortaya çıkabilir. Doktorunuz tarafından yönlendirilmedikçe bu ilacı almayı bırakmayın. Deksametazon dozunu kendi başınıza değiştirmeyin.

Bu tedaviye başlamadan önce hamileyseniz veya hamile olma ihtimaliniz var ise doktorunuza bilgi verin.

Hem erkekler hem de kadınlar için: Deksametazon kullanırken hamilelik/hamile bırakma planlaması yapmayın.

Bu ilacı kullanırken hem kadın hem de erkekler için kontrasepsiyon bariyer yöntemleri önerilmektedir. Tedaviden sonra güvenli bir şekilde hamile kalabileceğiniz veya bir çocuğu düşünebileceğiniz zaman doktorunuza danışın.

Bu ilacı alırken emzirmeyin.

Öz Bakım Önerileri:

    • Bu ilacı uzun bir süre kullanıyorsanız, enfeksiyona daha duyarlı olabilirsiniz. Ellerinizi iyice yıkayın ve varsa enfeksiyon belirtilerini sağlık hizmetleri sağlayıcınıza bildirin.
    • Size göz damlası veya göz merhemi verilirse: Işığa daha duyarlı olabilirsiniz. Güneş gözlüğü takmak yardımcı olabilir. Damlalar veya merhem gözlerinize yerleştirildikten sonra kısa bir süre için biraz bulanıklık fark etmek normaldir. Görme, bulanıklık veya göz ağrısı değişikliklerini doktorunuza bildirin.
    • Size göz damlası veya merhem verilirse: Kontakt lens kullanıp kullanamayacağınızı doktorunuza sorun. Kontakt lensler ilacı en az 15 dakika emebilir. Göz damlası koymadan önce gözlerinizde bakteriyel enfeksiyon olasılığını azaltmak için ellerinizi iyice yıkayın.
    • Cilt bozukluklarını tedavi etmek için losyon (topikal) olarak deksametazon iseniz: Cildin açık bölgelerine veya açık veya ağlayan yaralarınız varsa uygulamayın. Topikal deksametazon uzun süre kullanılmamalıdır. Bunu doktorunuza danışın.
    • Üzgün bir mideyi azaltmak için bu ilacı yiyecekle birlikte alın. Ayrıca bu ilacı günün erken saatlerinde alın (mümkünse öğlen 00'den önce), böylece geceleri daha iyi uyuyabileceksiniz.
    • Diyabetiniz varsa, bu ilaç kan şekeri seviyenizi artırabilir. Daha sık izlemeye ihtiyacınız olabilir.
    • Sıvı alımınızı kısıtlamanız ve iyi beslenmeyi sürdürmeniz söylenmedikçe, her 24 saatte 2 ila 3 litre sıvı için.
    • Güneşe maruz kalmaktan kaçının. SPF 15 (veya üstü) güneş kremi kullanın ve koruyucu kıyafetler giyin.
    • Bulantıyı azaltmak için, doktorunuz tarafından reçete edildiği gibi bulantı karşıtı ilaçlar alın ve az az ve sık sık emek yiyin.
    • Genel olarak, alkollü içeceklerden kaçınılmalıdır. Ayrıca kafein alımını da sınırlandırmalısınız (özellikle kola, çay, kahve ve çikolata). Bu içecekler midenizi tahriş edebilir.
    • Semptomlar veya yan etkiler, özellikle şiddetli ise, bunları sağlık bakım ekibinizle tartıştığınızdan emin olun. Bu tür sorunları yönetmede etkili ilaçlar reçete edebilir ve / veya başka önerilerde bulunabilirler.

İzleme ve Test:

Deksametazon alırken, yan etkileri izlemek ve tedaviye yanıtınızı kontrol etmek için düzenli olarak doktorunuz tarafından kontrol edilirsiniz. Tam kan sayımınızı ve diğer organların (böbrekleriniz ve karaciğeriniz gibi) işlevini izlemek için periyodik kan testleri de doktorunuz tarafından takip edilir.

Not: Özel tıbbi durumunuz ve tedavileriniz hakkında doktorunuzla konuşmanızı şiddetle tavsiye ederiz. Bu web sitesinde yer alan bilgilerin yararlı ve eğitici olması amaçlanmıştır, ancak tıbbi tavsiye yerine geçmez.

COVID Tedavisinde Deksametazon Kullanımı

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır