kaynağı değiştir]
Koray Doğan, THKP-C'nin ODTÜ'deki bağlantısı olan militandır.[42] Maltepe'den firarın ardından Çayan ve arkadaşlarına sığınacak yer de temin eden de kendisidir.[43] Bir süre sonra Komer'in arabasını yaktığı iddiasıyla[not 13] aranmaya başlar. Koray Doğan'ın babası Ahmet Doğan'a liseden arkadaşı olan Tevfik Türüng'ün 9 Mart 1972'de dediklerini kız kardeşi Tülay Doğan şöyle anlatıyor:[44]
“ | Bu gece oğlun bulundu bulundu, yoksa bir kör kurşuna gidecek bunu bilmelisin doktor diye diretiyordu. Bu sözlerin üzerine Erzincan'da askeri veteriner olarak görev yapmakta iken izinli olarak Ankara'ya gelen ağabeysi Kutay Doğan gece Koray'ın gittiği arkadaşını tanıdığını ve Korayı bulabileceğini söylemiş ancak aramaya gidecekleri yerde polisler onu da alıp nezarete götürmüşler ve ertesi günü akşamına kadar nezarette bekletmişlerdi. | „ |
Türüng'ün bu sözleri söylediği gece Doğan, kız arkadaşının evine gider ama orada üs kuran polislerce yakalanır. Listede adını bulamadıkları için polisler tarafından salınır.[45] Bölgeden uzaklaşırken daha önce salınan Doğan'a arkadan ateş açılır.[46] Koray Doğan'ın ölümünün ardından THKP-C güçlü bir bağlantısını kaybetmiş ve ağır hasar almıştır.[not 14]
Basının öne çıkan isimlerinden Cumhuriyet yazarı Uğur Mumcu, 12 Eylül Darbesi'nden sonra 17 Eylül 1980 günü yayımladığı yazısında, 12 Mart dönemini değerlendirerek Deniz Gezmiş, Mahir Çayan gibi isimlerin gerçekleştirdikleri banka soyma, adam kaçırma, fidye isteme gibi eylemleri "bireysel terör" olarak tanımladı. İsrail Başkonsolosu Efraim Elrom'un kaçırılıp öldürülmesinin, "Türk soluna, işçi sınıfına, halka hizmet etmediğini; aksine 12 Mart zulmünün başlamasına katkı sağladığını, meşru savunma dışında hiçbir cinayetin haklı olarak görülemeyeceğini" savundu. Silahlı eylemlere karşı çıkılması gerektiğini ifade etti:
"Solun başvuracağı tek yöntem yasal çizgiler, anayasal çerçevelerdir. Barışçı yollarla oluşmalıdır. Adam öldüren, cinayet işleyen solculuk; hainlik, katillik ve halk düşmanlığıdır!"[59]
Mumcu, THKP-C'yi "terör örgütü" olarak tanımlamıştır.
Çayan'ın yakalanmasından kısa bir süre sonra sığınacak yerleri olmayışından dolayı Ulaş Bardakçı Hamarat Apartmanı'na belki güvenlidir umuduyla gider ama orada üs kuran polislerce yakalanır. Tutuklamaların artması üzerine TÜRKİYE HALK KURTULUŞ PARTİ VE CEPHESİ-1 Davası başlar. 1 No'lu sanık Mahir Çayan, 2 No'lu sanık ölü Hüseyin Cevahir, 3 No'lu Sanık ise Ulaş Bardakçı'dır.[30] Ulaş Bardakçı ve Mahir Çayan'ın özellikle 146/1 maddesi uyarınca tecziyesi olmakla birlikte birçok maddeyi ihlalden tecziyeleri istenmekteydi.[31] Ama mahkeme sonuçlanmadan 29 Kasım 1971'de mahkemeden 2 THKO 3 THKP-C militanı firar eder.[not 5][not 6][32] Sanıkların firar ettiği ortaya çıkınca Kartal Maltepe 2. Zırhlı Tugay Askeri Cezaevi, saat 16:55'te şu açıklamayı yapar:[33]
“ | 30 Kasım 1971 günü Kartal Maltepe Tutuk Evi'nde bulunan sanıkları duruşmaya getirmek isteyen yetkililerle, içinde 60 kişinin bulunduğu bir koğuşta tutuklular, Ankara Askeri Cezaevi'nde direniş yapan arkadaşlarını desteklemek için 24 saatlik bir direnişte bulunacaklarını bildirmişlerdir. Bu kanunsuz davranışları yüzünden alınan tertibatla içeri girilmiştir. Sanıklardan Mahir Çayan, Cihan Alptekin, Ömer Ayna, Ulaş Bardakçı ve Ziya Yılmaz'ın kanalizasyon yolu ile kaçtıkları anlaşılmıştır. | „ |
Firardan sonra Sıkıyönetim Komutanlığı ise 38 No'lu şu bildiriyi yayımlar:[34]
“ | Devletin temel nizamlarını ve Anayasa ile müesses Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni zorla ıskata teşebbüs ve bunu temin için birçok anarşik olayları icra etmek suretiyle kamunun huzurunu, mal ve can güvenliğini tehdit etmekten idam talebiyle yargılanan Mahir Çayan, Ulaş Bardakçı, Ziya Yılmaz, Cihan Alptekin ve Ömer Ayna, 29-30 Kasım 1971 gecesi Kartal Tutuk Evi'nden tünel açmak suretiyle kaçmışlardır. Huzura susamış ve onu elde etmenin gönül rahatlığını duyan bütün vatandaşlarımın idare amirleri ile güvenlik kuvvetleri mensuplarının şakileri yakalamada şimdiye kadar olduğu gibi bu defa da gayret ve içtenlikle yardımda bulunacaklarına dair inancım büyüktür. 1 Aralık 1971 tarihli İstanbul gazetelerinde yayınlanacak olan şehir eşkıyasının fotoğraflarının muhafaza edilerek görüldükleri yerde yakalattırılmalarını, bulundukları ve barındıkları yerlerin resmi makamlara hemen bildirilmesini ve bu suretle vatansever yurttaşlarımın canileri yakalamada yardımcı olmalarını ve bu yolda faydalı hizmetleri geçenlerin cömertçe mükafatlandırılacağının bilinmesini rica ederim. | „ |
—Birinci Ordu ve İstanbul Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Faik Türün |
TÜRKİYE HALK KURTULUŞ PARTİ VE CEPHESİ-1 Davası'nın son duruşması 28 Aralık 1971'de görülür ve Necmi Demir ile Kamil Dede idama, Rüçhan Manas, Kadriye Deniz Özen ve İlkay Demir müebbet hapse çarptırılır.[35][not 7]
Güçlü Al
Güçlü Al
Güçlü Al
Al
Güçlü Al
Güçlü Al
Güçlü Al
Güçlü Al
Güçlü Al
Al
Al
Al
Al
Al
Güçlü Al
Güçlü Al
Güçlü Al
Güçlü Al
Al
Al
Güçlü Al
Al
Güçlü Al
Al
Güçlü Al
Al
Al
Al
Güçlü Al
Al
Güçlü Al
Güçlü Al
Al
Al
Güçlü Al
Al
Güçlü Al
Al
Al
Güçlü Al
Güçlü Al
Al
Güçlü Al
Güçlü Al
Güçlü Al
Al
Al
Al
Al
Güçlü Al
Al
Al
Güçlü Al
Al
İsrail Şirketleri hangileri? Türkiye'de satış yapan İsrail şirketleri ve İsrail ürünleri merak ediliyor. Türkiye'de hangi İsrail şirketleri yer alıyor. Türkiye'de satılan İsrail ürünleri ve detayları. Hangi İsrail ürünleri Türkiye'den satılıyor. Türkiye'de satılan İsrail ürünleri derledik.
İsrail Şirketleri Listesi hangileri?
Türkiye’de satılan İsrail ürünlerini kullanmak istemeyen vatandaşlar tarafında boykot kampanyaları düzenlenmeye devam ediyor. Peki, Türkiye’deki İsrail şirketleri hangileridir? İsrail ürünleri listesinde hangi markalar yer alıyor? Hangi ürünler İsrail malı? İşte detaylar…
Türkiye'de satılan İsrail ürünleri hangileri?
Filistin ve İsrail arasında yaşanan savaşta taraf olan Türk vatandaşları, İsrailli şirketlerin ürünlerini kullanmama kararlarının arkasında durmaya devam ediyor. İsrailli şirketlerin listesi ve İsrail ürünlerinin hangileri olduğu toplumda merak konusu oluyor. İsrail’in kurulmasında başlıca rol oynayan şirketler, dünyanın en güçlü şirketleri arasında yer alıyor. Coca Cola ve Mc Donald’s gibi popüler şirketler İsrailli iş insanları tarafından kurulmuştur.
Türkiye’de satılan İsrail ürünleri arasında Algida, İpana, Omo, Marlboro, Milka, Signal, Pantene, Prima, Alo, Ariel, Loreal ve Nestle gibi markaların ürünleri yer almaktadır. Medyadan besin ürünlerine, kıyafetten kişisel bakım ve kozmetiğe kadar çok sayıda firmanın kurucusu İsraillidir. İsrailli şirketlerin kuruldukları ülke Amerika Birleşik Devletleridir.
İşte Tüm İsrail ürünleri!
Lakin, İsrail’in Filistin topraklarını işgal etmesi ve ülke kurmasıyla birlikte bu şirketlerde genel merkezlerini ülkelerine taşımıştır. İsrail kökenli iş insanları, dünya genelinde sattıkları ürünlerinden elde ettikleri gelirin önemli bir bölümünü İsrail’e aktarmaktadır. Bu nedenle satın alınan her İsrail ürünü, İsrail’in finansal kaynağını oluşturmaktadır.
Özellikle Coca Cola’nın, İsrail’in kuruluşunda milyonlarca dolarlık finansal kaynak sağladığı bilinmektedir. İsrailli şirketler, ABD politikaları üzerinde de etkili konumda bulunmaktadır. Finans güçleri çok fazla olduğu için İsrail’in bir ülke olarak tanınmasını sağlamışlardır.
Türkiye’de satılan İsrail mallarının barkod numarası 729 olarak belirlenmiştir. Nestle, Danone, Lipton, Fanta, Nestea, Milka, Nokia, Dova, Cipso, Domestos, Orkid, Kotex, Hayat Su, Marks Spencer, Tamek, Tat, Calve, Kinder gibi markaların ürünleri 729 barkod numarasıyla satılmaktadır. İsrail şirketleri arasında Mc Donald’s en yüksek ciroya sahiptir.
gelişim planı örnekleri 2022 doğum borçlanmasi ne kadar uzaktaki birini kendine aşık etme duası 2021 hac son dakika allahümme salli allahümme barik duası caycuma hava durumu elle kuyu açma burgusu dinimizde sünnet düğünü nasil olmali başak ikizler aşk uyumu yht öğrenci bilet fiyatları antalya inşaat mühendisliği puanları malta adası haritada nerede