metil alkol fiyatı 2019 / etil alkol – Ekonomi Alla Turca / Uğur Gürses

Metil Alkol Fiyatı 2019

metil alkol fiyatı 2019

“Laffer Eğrisi”, iktisatçı Arthur Laffer’in bir öğle yemeğinde peçeteye çizdiği grafikten adını alıyor. Aslında derli toplu bir kuram değil bu. Neyi gösterir derseniz basit özeti şu; vergi oranlarını yükselttiğinizde vergi hasılatınız artabilir, ancak öyle bir seviye vardır ki o orandan sonra vergi hasılatınız düşmeye başlar.

Laffer bunu ’te WSJ’da çalışan gazeteci Jude Wanniski’nin ricasıyla gittiği bir yemekte çizmiş. Yemeğe gitme nedeni ise o günlerde ABD Başkanı olan Gerald Ford’un danışmanı olan Donald Rumsfeld ve yardımcısı Dick Cheney’i (Laffer’in Yale’den sınıf arkadaşı), o sırada Nixon’ın yerine geçen Başkan Gerald Ford’un vergileri yükseltmek istemesi nedeniyle, yüksek vergilerin hasılat kaybı yarattığına, vergilerin düşürülmesine ikna etmek için toplanıyorlar. Nitekim sonra bu fikir ’de Reagan ve ’de George W. Bush’un başkanlık seçimi kampanyasında önemli bir rol oynuyor. ’de de Trump’ın önemli argümanları arasında bu vardı; kurumlar vergisinde yapılacak büyük indirimlerin, yeni iş ve istihdam yaratarak ‘kendini ödeyeceği’. Bunun da bütçe açığını büyütmeyeceği, tersine büyüyen ekonominin vergi hasılatının da artacağı.

Küçük not; Rumsfeld, George W. Bush döneminde savunma bakanlığı, Cheney ise başkan yardımcılığı koltuğunda oturmuştu.

Laffer’in yemekte kâğıt bir peçeteye çizdiği bu grafiği, gazeteci Wanniski’nin ricasıyla sonradan beyaz kumaş peçeteye çizdiği, onun da anı olarak sakladığı anlatılıyor. Sonradan kumaş peçeteye, grafikle beraber şunu yazmış (serbest çeviriyle) “Ürünü vergilerseniz düşük sonuç/eğer teşvik ederseniz yüksek sonuç elde edersiniz. İşi, ürünü ve geliri vergiliyoruz, üretmemeyi, işsizliği ve aylaklığı teşvik ediyoruz. Sonuç ortada”

Peçetenin Wanniski’nin ölümünden sonra da American History Museum’a konulduğu biliniyor.

***

Türkiye’deki ‘Laffer eğrisine” gelmeden, bu eğrinin anlattığı olgunun Laffer tarafından bulunmadığını Laffer kendisi yazıyor (Serbest çeviriyle): “Laffer eğrisini ben bulmadım. Örneğin 14 yüzyıl Müslüman filozof İbni Haldun kitabı Mukaddime’de yazıyor; “Hanedanlığın başlarında düşük vergilendirmeyle yüksek hasılat, hanedanlığın sonlarında yüksek vergilendirmeyle düşük hasılat olduğu bilinmeli” (1). Laffer ayrıca Keynes’in de benzer bir atfını kullanıyor.

Gelelim Laffer’in Türkiye eğrisine. Laffer&#;in eğrisi kurumlar (gelir) vergisi üzerine ilişkiyi anlatıyor. Acaba bunu dolaylı vergilere uygulayabilir miyiz? İlişkiye bu açıdan bakabilir miyiz?

Türkiye sigara ve alkollü içkilerde devlet tekeli olan Tekel işletmesini ’te özelleştirdi.

Sigara ayrı, alkollü içki üretim tesisleri ayrı satıldı.

Hani yatırımcıları çağırıp onları kasaba tüccarı gibi kazıklamanın bir örneğidir alkollü içki tesislerinin özelleştirilmesi. Devlet bu işletmeleri sattıktan sonra içki üzerinden aldığı özel tüketim vergisini (ÖTV) gümbür gümbür yükseltti. Enflasyonun çok üzerinde bir artış söz konusu. Hani &#;neden yeterli yatırım gelmiyor?&#; sorularına verilecek güzel örnektir bu. Öngörülebilirliğin ülkeyi yönetenlerce altının boşaltılması.

Aradan geçen 16 yıl içinde dört olguya tanık olundu; birincisi ÖTV oranındaki astonomik artış kadar vergi tahsilatı artmadı. İkincisi rakı üretimi ve satışı düştü. Üçüncüsü ev yapımı içki üretimi patladı. Dördüncüsü ticari amaçlı kaçak içki üretimi arttı; metil alkollü rakılar yüzlerce kişinin yaşamına mal oldu.

***

Alkollü içkiler kategorisinde bayi satış kanalında tüketimi azalan rakıyı özellikle ayırarak bakmak gerekiyor; müşterisinin neredeyse tamamı yerleşikler. Oysa şarap üretimi ve tüketiminde artış var; nedeni de turizmdeki artış. Çarpıcı olan tüm alkollü içecekler üzerinden alınan ÖTV tahsilatının, yıllık maktu ÖTV miktarlarındaki artış oranının altında artmış olması.

Alkollü İçkiler vergi, tahsilat ve fiyat verileri (, yüzde)
 ArtışReel artış
Rakı ÖTV artışı
ÖTV tahsilatı
Rakı Fiyat artışı
Şarap Fiyat artışı
Birikimli TÜFE 
Kaynak: HVM Bakanlığı, TÜİK 

Özellikle rakı tüketimindeki düşüşe bakılırsa Laffer eğrisinin Türkiye’de ‘çalıştığını’ söylemek yanlış olmaz. Hem de evde rakı üretiminde kullanılan etil alkol satış verilerinin de patlama yaptığına bakarak.

Litre başına alınan vergi enflasyonun da üstünde arttıkça, müşterisi yerleşikler olan rakının bayi satışı düşmüş. Dolayısıyla devletin topladığı vergideki kayıp da artıyor. Örneğin rakıda 12 milyon litreye yakın bayi satışında düşüş var. Bu kayıp etil alkolle evde rakı yapımıyla ikame edilmiş. 1 birim etil alkolle 2 birim rakı üretmek mümkün olduğundan, vergi kaybı da kayda değer.

Ancak düz biçimde Maliye&#;nin ÖTV tahsilatına bakarak bu ilişkiyi belirgin biçimde görmek mümkün değil. Çünkü ülkemize gelen turist sayısı arttıkça şarap tüketimi artıyor, dolayısıyla tahsil edilen ÖTV de. Bir de ayrıca viski tüketim ve ithalatında artış var. (Not: yazı yayımlandıktan sonra sonra, iç pazarda kaliteli şarap üretimin artması ile yerel tüketicilerin talebinin de güçlü biçimde arttığı hatırlatıldı. Bu doğru; yazıda bunu vurgulamamam eksiklik. Ancak ana ivmeyi turizmin verdiğine işaret etmek istedim)

Bu grafikte, ithal edilen şarap miktarı yok. Sadece içeride üretilerek iç pazara sunulan şarap miktarı (saf alkol karşılığı) yer alıyor.

İç pazarda rakı ve şarabın satışlarına (saf alkol eşdeğeri, milyon litre) bakıldığında tablo şöyle; bu iki içki grubunda ’de toplam milyon litre piyasaya sunulurken, özellikle rakı satışlarının düşmesi ile iki içki toplamı milyon litreye gerilemiş. ’de de rakı satışı artarken, şarap satışı düşmüş ancak toplam satış değişmemiş.

Burada açıkça görülen şu: Müşterisi sadece yerleşikler olan rakının tüketiminin ‘ticari formel platformlarda’ hızla düşmüş olması. Tüketicilerin aşırı astronomik ÖTV ile ‘evde üretime’ başlaması, diğer bir kanal da ‘merdiven altı&#; kaçak rakı imalatının patlaması.

Bunun kamu sağlığına nasıl bir zarar verdiğini yılında bir dizi metil alkollü içkilerle neden olunan ölüm vakalarında tanık olduk. ’ü aşkın kişi yaşamını kaybetti.

DIAGEO Mey İçki CEO’su Levent Kömür, etil alkole göre 4’te bir fiyatı olan metil alkolün karıştırılması sonucu bu ölümlerin yaşandığına dikkat çekiyor.

Türkiye’de son 8 yılda rakının ÖTV miktarı yüzde artarken, devletin artan şarap tüketimine karşın sağladığı tahsilat yüzde arttı. Oysa aynı dönemde birikimli tüketici enflasyonu (TÜFE) yüzde arttı. Tüketicilerin cebinden 8 yılda reel olarak yüzde 74 alan bu politika tercihi, muhafazakâr hükümetin içki içenleri ağır vergilerle cezalandırmasından başka bir şey değil.

Merdiven altı üretime teşvik

Bu politika tercihi etil alkol kullanımıyla evde rakı üretimine kayarak vergi kaybına neden olurken, rakı ve şarap üretiminde ana madde olan üzüm üretimini de baltalıyor. Şaraplık ve rakılık üzüm üretimi pay kaybediyor.

Hükümet bu sorunu adil bir vergileme yerine yasaklarla çözmeye girişiyor. Etil alkolle evde rakı üretimini engellemek için, önce ’e girerken etil alkole acı kimyasal madde (denatonyum benzoat) katılması zorunlu hale getirildi. Sonra, Eylül ’da eczanelere sunulan etil alkolün depo satışlarına kısıtlama getirildi. Ekim ’de de etil alkol ve metanolün internetten satışı yasaklandı.

verileri iç pazardaki toplam etil alkol satışının yaklaşık 2 milyon litre düştüğünü gösteriyor. Doğal olarak ithalatı da. En önemli etken etil alkol satışlarının etkili biçimde yasaklanması.

Etil alkolle rakı üretiminde 1&#;e 2 ölçü hesaba katılırsa, etil alkol satışının 2 milyon litre düşmesiyle bayi kanalında markalı rakı satışının 4 milyon litre artması beklenirdi. Oysa sadece 2 milyon litre artmış. Burada da &#;kazların kümese girmediği&#; açıkça görülüyor. Yani ÖTV&#;nin geldiği seviye yan yollar ve ikame kanallarını hep gündemde tutuyor.

Rakı satışlarının bir önceki yıla göre yaklaşık 2 milyon litre artmasının nedeni ise kapanan lokantalar, meyhaneler, bar ve publar nedeniyle hane halkının talebinin artması. Çok az da olsa &#;duty free&#; gümrüksüz mağaza alışverişinin sert biçimde düşmesi de etkili.

Etil alkolün perakende satışının yasaklanması sonrasında bu defa Youtube&#;da &#;evde etil alkol üretme&#; videolarının artması da dikkat çekici. Vatandaş vazgeçmiyor.

İskoç üreticilere teşvik

Son bir dikkat çeken nokta da şurada; viski ithalatının son dönemde hızla yükseldiği gözleniyor. Tamam turizmin de etkisi var. Ancak turizmin ‘sıfır çektiği’ ’de viski ithalatında zirve yıl yaşanıyor. Şarap ithalatı (saf alkol eşdeğeri) arasında sadece yüzde 17 artarken, viski ithalatı tam 3 kat artmış.

için uzmanlar yine gümrüksüz mağazaların, &#;duty free&#; alışverişinin sert biçimde düşmesine bağlıyor. Viskide toplam iç pazarda satın almaların yüzde 30&#;a yakınının &#;duty free&#; alışverişi ile olduğuna dikkat çeken uzmanlar, bunun ayrıca ÖTV tahsilatında yanılsama yaratttığını, işler normalleştiğinde de ÖTV hasılatının düşeceğine işaret ediyor.

Viski satış ve ithalatının uzun vadede artmasının ana nedeni çok basit; uzun vadede alkollü içkiler pazarında yerli üretimi olan rakı ve şarabın nisbi fiyat yapısı bozulmuş. Viski görece ucuzlamış. Böylece yerli ve katma değerli üretimi cezalandırıp yurtdışındaki viski üreticilerini ödüllendirmiş oluyorsunuz.

Not: Yazı yayımlandıktan sonra, gelen yorumlarda AB müzakere sürecinde vergilendirme konusunda farklılıkların kaldırılması için şu adımın atıldığı anlaşılıyor;&#;Türkiye&#;de yabancı (ithal) ile yerli alkollü içecekler arasındaki vergi farkı yılı Mayıs ayında tamamen ortadan kaldırılmıştır&#;. Viskinin görece ucuzlama nedeni bu. Ancak sorun şu, -yine bu konuyu hatırlatan uzmanlar oldu- Türkiye müzakerelerde Yunanistan&#;ın yerli içkisi Ouzo için yaptığı gibi, rakı için neden &#;derogasyon&#; pazarlığı yapmadı? Böylelikle rakının vergisi görece düşük olabilirdi.

Fiyat artışları 
RakıViskiŞarapBira
%%%%
  
1 Birim Viski = 
 RakıŞarapBira
                              
                              
Kaynak: TÜİK 

Tabloda da yer alıyor; ’den bu yana fiyat artışı en düşük olan alkollü içki viski olmuş. Viski fiyatı nispi olarak ucuzlamış. ’de nerdeyse rakının iki katı fiyatı olan viski, bir buçuk katın altına düşmüş. Döviz (dolar) kurunun sonunda ’den, sonunda ’e geldiği, artışın da yüzde olduğu dikkate alınırsa aynı dönemde viski fiyatının yüzde artması dikkat çekici.

Son 5 yılda; viski, votka, cin, şarap-köpüklü şarap gibi 5 gruptaki alkollü içki ithalatına ödeden döviz miktarı milyon dolar. Bunun yüzde 73&#;ü milyon dolarla viskiye gitmiş.

&#;de Türkiye&#;nin şarap ihracatı önceki yıldaki milyon dolardan 6 milyon dolara düşerken, viski ithalatı &#;daki 50 milyon dolardan &#;de 75 milyon dolara yükseldi. Şarapta olduğu gibi turizmin etkisi olsa da göreli fiyatların viski lehine çalışması etkili.

Sonuçta yerli alkollü içki üreticileri, bu üreticilere hammadde üreten üzüm yetiştiricileri, bağcılar cezalandırılmış oluyor. Hükümetin bu konuda tutarlı bir çerçevesi olmayan, ama tek açıdan alkol kullananları cezalandırıcı bir tavrı olduğu çok açık.

Buradan çıkardığım belli başlıklar şöyle;

  1. İçki içenleri yüksek vergilerle cezalandırma, caydırma çabası yanlış.
  2. Ankara’daki politika yapıcılar, ÖTV artışına karşın toplam vergi kaybı gibi bir ‘sorunla’ yüzleşmiyor, oysa var.
  3. Şarap satışları üzerinden toplam ÖTV hasılatı düşmüyor; çünkü turist girişleri bunu sağlıyor.
  4. Verginin 1 şişe rakıdaki dağılımı şöyle; tüketici, 1 şişe rakıyı üreticiye öderken, şişe parasını da devlete vergi olarak ödüyor.
  5. Bu yüzden de tüketicinin hatırı sayılır bir kısmı evde rakı üretimine kayıyor. ’de 48 milyon litrelik arz, ’da 28 milyon litreye düştü. Saf alkol eşdeğeri ise milyon litre. Nüfus artışına karşın.
  6. Evde üretim, kaçak üretim derken bunun hammaddesi etil alkolün piyasadaki talebi patladı. ’da saf alkol eşdeğeri miktarı milyon litreye çıktı. Rakıdaki kayıp kadar.
  7. Etil alkol talebi patlayınca üretim yetersiz olduğundan ithalatı da patladı. ’daki rekor milyon litrelik talebin, milyon litresi ithal edildi.
  8. Yani hükümetin yüksek vergilemesi sonucu vergi kaybı olduğu gibi, yurtdışındaki etil alkol üreticileri desteklenmiş oldu.
  9. Her şeyin ötesinde, merdiven altlarında bilgisizce yapılan ‘sahte içkilerle’ her yıl onlarca kişi, sadece ’nin ekim ayında ise 12 ilde 89 kişi hayatını kaybetti.
  10. Ankara’daki siyasetçiler, acaba alkollü içki vergilerini makul bir seviyeye çekerek bu can kayıplarını, vergi kayıplarını, üretim kayıplarını azaltmayı hiç düşünmezler mi?

Uğur Gürses

(*) Arthur Laffer, Backgrounder, The Heritage Fund, Sayı , 1 Haziran

Kapak fotoğrafı: Manisa Sultaniye Üzümü (Kaynak: Manisa İl Tarım Müdürlüğü web sitesi)

Yazılarım nasıl alıntılanabilir: Alıntı kılavuzu

Sahte içki kaynaklı zehirlenmeler: Ölümlerin sebebi ne, evde alkollü içki üretenler ne diyor?

sahte içki

Kaynak, DHA

Türkiye'de 9 Ekim'den bu yana sahte içki nedeniyle hayatını yitirenlerin sayısı 67'ye yükseldi. İstanbul, İzmir, Mersin, Aydın, Muğla, Kırıkkale, Trabzon ve Zonguldak'ta meydana gelen ölümlerde metil alkol zehirlenmesinden şüphelenildiği belirtiliyor.

Emniyet Genel Müdürlüğü, 13 Ekim tarihinde yaptığı açıklamada, Ekim tarihleri arasında sahte ve kaçak içkiden kaynaklı ölümlere ilişkin gerçekleştirilen operasyonlar neticesinde yakalanan 58 şüpheliden 7'sinin tutuklandığını duyurdu.

Yapılan açıklamaya göre operasyonlarda 17 bin litreye yakın etil alkol ve 2 binin üzerinde sahte alkollü içki ele geçirildi.

Sahte ve kaçak içkiye yönelik operasyonların sürdüğü açıklandı.

Türkiye'de son yıllarda evde hobi ve kişisel kullanım amaçlı alkollü içki üretiminde artış olduğu ve buna bağlı olarak da kaçakçılığın arttığı biliniyor.

Evlerinde alkollü içki üretimi yapanlar, bunun zahmetli bir uğraş olduğunu ancak kendi ürettikleri ürünü kullanmayı tercih ettiklerini söylüyor.

'Amacım bütçemi korumak'

İstanbul'da ikamet eden ve 10 yıldır kendi evinde alkollü içki üreten Anıl, içki üretmeye ilk aşamada hobi ve keyif amaçlı başlamış. Daha sonra maddi olarak da içki üretmenin avantajını gördüğünü ve üretmeye devam ettiğini söylüyor:

"Bu bana keyif veren bir şeydi, farklı tatlar üzerinde denemeler yapıyorum ve her seferinde daha iyisini yapmaya çalışıyorum. Tabii bir taraftan maddi yönü de var. Bir litre rakıyı küsür liraya alıyorsunuz. Ancak evde yapıldığında bu maliyet oldukça düşüyor. Bu, çok büyük bir etken.

"Doğal yollarla rakı yapmak çok zahmetli olduğu için ben bira ve şarap yapımına ağırlık verdim. Tüketimim kadar yapıyorum. Ancak hala etil alkol satın alarak ucuza rakı yapmaya çalışanlar var."

BBC Türkçe'ye konuşan ve isminin haberde yer almasını istemeyen başka biri ise evde alkol üretmeye başlamasına neden olarak, ürünlerin fiyatının artmasını gösteriyor:

"Bütçemi korumak için evde rakı yapmaya başladım. Herhangi bir alkol bağımlılığım yok, ama yıllar içinde eş dost ile beraber oluşturduğumuz bir eğlencemiz, rutinimiz vardı. Bunu bütçemizi sarsmadan devam ettirmek istedik. Biraz da merak vardı tabii, insan nasıl olacak diye merak ediyor"

"O sıralar benim gibi kendi içkisini yapmaya başlayan ve bunu internette anlatan çok fazla kişi vardı, ben de o şekilde öğrendim. Ancak son zamanlarda olan olaylar cesaretimizi kırdı."

Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu Üyesi Yüksek Kimya Mühendisi Serkan Küçük, evlerde çeşitli yöntemler ile alkollü içki üretildiğini, zehirlenmelerin ve ölümlerin dışarıdan alınan hazır alkolden ve bandrolsüz kaçak içkilerden kaynaklandığını söylüyor.

Serkan Küçük, "Küçük bir grup, evinde ürettiği alkolü kendisi damıtarak yapmayı tercih etti, üzümden, şekerli meyvelerden damıtma yapmaya başladı. Bu kesim, bunu hobi olarak geliştirdi" diyerek geleneksel yöntemlerle yapılan içkiyi işaret ediyor ve ekliyor:

"Evde rakı ya da benzer içkileri yapmak isteyen bir diğer kesim de, sayıca çok büyük bir kesim, biryerlerden alkol bularak, anason karıştırıp içine su ve şeker ekleyerek rakı yaptıklarını zannettiler, rakı benzeri bir ürün yaptılar ama yaptıkları şey gerçek rakı değil aslında."

'Bir yer altı ekonomisi oluştu'

BBC Türkçe'nin ulaştığı, internet üzerinden alkollü içki yapımında da kullanılan anason yağı ticareti yapan bir üretici son 4 yılda anason yağı satışlarının 10 kat arttığını söylüyor:

"Ayda kilo anason yağı satarken 'ten sonra satışlarımız birden ayda kiloya çıktı, hala da aynı şekilde devam ediyor. Anason yağı rakı yapımında kullanılan ürünlerden biri. Diğer alkollü içkilerde kullanılması için de çeşitli aromalar satıyoruz, onların da alıcıları aynı şekilde artmaya devam ediyor.

"Bu piyasada dışarıdan hazır alkol alıp içki yapanlar genelde ucuza kaçmak isteyenlerdir, rakı fiyatları aldı başını gidiyor, aradaki maliyet farkı çok ciddi."

Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu Üyesi Serkan Küçük'e göre son yıllarda sahte alkollü içki üretimine el altından alkol satışı "yer altı ekonomisi" oluşturdu.

Serkan Küçük, "İnsanlar sahte içkiyi el altından almaya başladı. Bunun toptancıları ortaya çıktı ve bir yeraltı sektörü oluştu" diyor.

yılında evsel kullanım amaçlı etil alkole acı tat veren bir bir kimyasal eklenerek gıda amaçlı kullanımının engellenmesi amaçlanmıştı.

1 Ekim tarihinde Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yayımlanan ve önümüzdeki günlerde yürürlüğe girmesi beklenen yönetmelik ile beraber ise etil ve metil alkolün internetten satışı tamamen yasaklandı.

Etil yerine metil alkol

Serkan Küçük, ölümlerin metil alkolden kaynaklandığını belirtiyor, "Etil alkolden kaynaklanan zehirlenmeler ancak doz aşımı gerçekleşirse meydana gelebilir. Bu günlerde yaşanan ölümler metil alkol kaynaklı" diyor.

"Piyasada şu anda etil alkole erişimine yönelik denetimler de artırılmış vaziyette" diyen Küçük, sözlerini şöyle sürdürüyor:

"Sanırım etil alkole erişilemediğinde bu yeraltı ekonomisinin baronları metil alkole çok daha kolay erişiyorlar. Hayatını kaybeden insanlar ya birilerinin yaptığı sahte içkiyi alıp tüketiyor ya da birilerinin piyasaya sürdüğü metil alkolü alıp evde etil alkol zannederek bunu karıştırıyor."

Küçük, etil ve metil alkolün kimyasal analiz yapılmadan ayırt edilmesinin neredeyse imkansız olduğunun altını çiziyor.

Bir tahıl alkolü olan etil alkol, gıda amaçlı ve içki yapımında kullanılmasın yanında tıpta da yaygın olarak değerlendiriliyor. Odun talaşının distile edilmesi ile elde edilen metil alkol ise çeşitli endüstri ve sanayi kollarında kullanılıyor. Metil alkolün buharına maruz kalınması ya da cilde temas etmesi de zehirlenmelere yol açabiliyor.

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sarp Üner, ağız yolu ile metil alkole maruz kalındığının anlaşıldığı anda kişinin kusturulmadan hastaneye götürülmesi gerektiğini belirtiyor:

"Baş ağrısı, baş dönmesi, ajitasyon, koma haline sebebiyet verebilir, kısmi ya da tam görme kaybına, ölüme kadar giden sonuçları olabilir."

"Yüksek ÖTV oranları sahte içkiye cazibe kazandırıyor"

Başkent Üniversitesi Öğretim Görevlisi Vergi Uzmanı Dr. Ozan Bingöl da, alkollü içkiler üzerindeki vergilendirmeden dolayı sahte içki üretiminin cazibesinin arttığını belirtiyor.

"Sahte içkiye bu cazibeyi kazandıran en önemli unsur yüksek Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) oranları" diyen Bingöl, alkollü içkilerden tahsis edilen iki temel verginin (Özel Tüketim Vergisi) ÖTV ve Katma Değer Vergisi (KDV) olduğunu söylüyor:

"Bu vergilerin tutarı ve toplam vergiler içindeki payı sürekli olarak artmaktadır. Son 10 yılda alkollü içkilerden alınan ÖTV rakıda yüzde , birada ise yüzde arttı.

"ÖTV Kanunu'nda yapılan değişiklik ile 1 Ocak tarihinden itibaren otomatik artış sistemi de hayata geçirildi.

"Alkollü içkilerdeki ÖTV artışı doğal olarak, market rafındaki içkinin fiyatına yansır. Alkollü içkinin perakende satış fiyatı içindeki vergi oranının yüksekliği, kaçak alkol üretiminin kâr marjını ve cazibesini artırır."

Bingöl, sahte ya da kaçak alkollü içki üretiminin ve satışının yaygınlaşmasının yalnızca yüksek vergi oranlarıyla açıklanamayacağını, alkollü içkilerin üretimine ve satışların denetimine de önem verilmesi gerektiğini vurguluyor:

"Konuya bütüncül bakmakta yarar vardır. Bir yandan aşırıya kaçan vergileme rejimi üzerinde düzeltici işlemlerle vergilerin kaçak içki üretimini cazip kılan yönü törpülenmeli, diğer yandan etkili izleme ve denetleme mekanizmaları hayata geçirilmelidir."

Kimya Mühendisleri Odası sahte içki sebebiyle son günlerde artan ölümlere ilişkin yaptığı açıklamada, alkollü içkilerden alınan ÖTV ve KDV'nin indirilmesi yönünde Maliye Bakanlığı'na çağrıda bulundu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, BBC Türkçe konuyla ilgili sorularına yanıt vermedi.

Yüksek Kimya Mühendisi Serkan Küçük'e göre, sahte içki kaynaklı ölümlerin önüne geçilmesi için ürünler üzerindeki vergi yükünün kaldırılmalı, evsel kullanım amaçlı alkol tanımının mevzuata geri getirilmeli ve kişisel kullanım amaçlı yüksek alkollü içki üretme eğitimden geçme ve ruhsat edinme şartlarına bağlanmalı:

"Çok eskiden beri bu topraklarda ev likörü denilen bir şey yapılır. Alkolü gıda üretiminde kullanabilirsiniz, marinasyon ve pastacılıkta kullanabilirsiniz. Evsel kullanım amaçlı alkol, bu toprakların bir geleneği olarak devam etmelidir. Rakı çok pahalı olmadığı taktirde insanlar bundan alıp rakı benzeri bir ürün yapmaya çalışmazlar zaten."

TTB: Toplumsal bir sorun

Türk Tabipleri Birliği (TTB) bugün yaptığı basın açıklamasında metil alkol zehirlenmelerinin "toplumsal bir sorun" olduğunu, sosyal izolasyon, pandemi ve yaşanılan ekonomik sorunların alkol tüketiminin artmasına yol açtığını belirtti.

TTB'nin açıklamasında, "Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik kriz ve pandemi ile birleşince derinleşen sosyo-ekonomik sorunlar nedeniyle başta erkekler olmak üzere bazı kesimler için alkol tüketiminde bir artış öngörebiliriz. COVID salgını gibi krizler, döneminde ve sonrasında genellikle işsizlik artışına ve nüfusun daha büyük kesimleri için gelir azalmasına yol açar. Bunun yanı sıra sosyal izolasyon ve geleceğe ilişkin belirsizliğin etkileşiminin tetiklediği psikolojik sıkıntılardaki artış alkol tüketimini ve buna bağlı olarak alkol bağımlılığını artırabilir" ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, yasakların, yüksek vergi oranlarının ve engellemelerin merdiven altı üretimi tetiklediği, problemin altta yatan sosyoekonomik sorunların tespit edilip çözülmesi ile mümkün olacağını aktarıldı.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir