covidde ses kısıklığı olur mu / Ses Kısıklığı Nedir? Ses Kısıklığına Ne İyi Gelir?

Covidde Ses Kısıklığı Olur Mu

covidde ses kısıklığı olur mu

 seafoodplus.info 

Üç haftayı aşan ses kısıklığına dikkat!

Koronavirüs salgınıyla mücadelede 2 yılı geride bırakırken uzmanlar Kovid sonrası öksürüğe ve boğaz temizlemeye bağlı olarak ses kısıklığı vakalarında artış yaşandığına dikkat çekiyor. Kovid ya da diğer enfeksiyon hastalıkları sonrası 3 haftayı aşan ses kısıklığı problemi olan hasatların mutlaka ses tellerinin muayene edildiği bir kulak burun boğaz kliniğine başvurması gerektiğine dikkat çeken Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Necati Enver, "Kovid olduğumuzda da bütün grip ve nezlelerde yaşadığımız boğaz ağrısı ve burun akıntısına bağlı öksürük ve boğaz temizleme nedeniyle ses tellerimiz birbirine normalde olduğundan daha çok çarpıyor. Nasıl ki burnumuz ödemleniyor ve zor nefes alıyorsak ses telimizin yüzeyi de ödemleniyor. Ses tellerimiz "v" şeklinde açılıp kapanan iki yastıkçık gibi, biz öksürerek onları birbirine daha hızlı vurduğumuzda o yastıkçıklar ödemleniyor ve ses tellerinin yüzeyleri zarar görmeye başlıyor. Bu zarar görmeye bağlı olarak da sesin kalitesi düşüyor ve ses kısıklığı ortaya çıkıyor" şeklinde konuştu.

MÜDAHALE EDİLMEDİĞİNDE PROBLEM KALICILAŞABİLİYOR

Bu ses kısıklığının ödemden kaynaklandığında en fazla bir hafta içinde geçmesi gerektiğini ve geçmiyorsa daha ciddi bir problemin habercisi olabileceğini belirten Enver, "Bazen o çarpmalara bağlı nodüller, ses telinde kanamalar, polipler gelişebiliyor. O zaman da ses kısıklığı 3 haftayı, hatta daha uzun süreleri aşabiliyor. Öyle bir durumda ses telinde bir problem var mı diye bakmak, görmek ve müdahale etmek gerekiyor. Gördüğümüz zaman tedavisi kolay oluyor ama ihmal ettiğimiz zaman oradaki problemler kökleşebiliyor ve kalıcılaşabiliyor. Kalıcılaşmadan müdahale etmek oraları rahatlatmak, problemi çözmek gerekiyor" ifadelerini kullandı.

BÖYLE DÖNEMLERDE ÇOK GÜÇLÜ ÖKSÜRMEMEYE DİKKAT

Kovid dışı grip ve nezlelerde de herkesin ses kısıklığı problemini yaşayabileceğini dile getiren Enver, şunları söyledi: "Öksürdüğünüz, burnunuzun aktığı ve boğazınızın iltihaplandığı tüm hastalıklardan sonra kalıcılaşmış bir ses kısıklığınız olduysa veya hiç hasta olmadığınız halde herhangi bir nedenle 3 haftayı aşan bir ses kısıklığınız varsa mutlaka ses tellerinizin muayene edilmesi gerekir. Kovid'i çok hafif atlatsanız bile öksürüğe bağlı ses telleriniz birbirine daha fazla çarpar ve böyle dönemlerde çok güçlü öksürmemeye çalışmak gerekir. Ses kısıklığı varsa sesi mümkün olduğunca az kullanmak gerekir, bol su tüketmek, sesi istirahat ettirmek en önemlisi. Öksürük hissi geldiği zaman az az sık sık su içerek onu bastırmaya çalışmak gerekir. Havalı öksürük dediğimiz nefesli öksürükle öksürükle daha az birbirine çarpmasını sağlamak bu dönemde yapılabilecek şeyler. O dönem geçtikten sonra eğer etkileri devam ediyorsa problem çok büyümeden muayene olup ve gerekli tedavinin yapılması yeterli."

ERKEN DÖNEM TEDAVİDE BAŞARILI SONUÇLAR ALINABİLİYOR

Kovid nedeniyle bu şikayetleri daha sık görmeye başladıklarını söyleyen Enver, şöyle devam etti: "Zaten var olan bir problemi daha sık görmeye başladık. Eğer ses tellerindeki problem nodülse bazen ses terapisiyle tedavi edebiliyoruz. Eğer polipleşmişse veya oradaki problem daha sertleşmişse o zaman da ameliyatla oradaki polibi almaya yönelik ameliyat yapmamız gerekebiliyor. Genelde erken dönemde müdahale ettiğimiz zaman çok başarılı sonuçlar olabiliyor hem terapinin hem de ameliyatın. Ameliyatlar da ağız içinden endoskopik, mikroskobik olarak yapılabiliyor."

16 Nisan Dünya Ses Sağlığı Günü’nde ses sağlığı, ses hijyeni ve ses estetiği ile ilgili bilgi veren KBB Hastalıkları ve Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Zeynep Alkan, ses sorunlarının belirtileri ve tedavi yöntemlerini anlattı. Prof. Dr. Zeynep Alkan, “Nezle, grip, reflü, alerji gibi hastalıklar, yanlış kullanım nedeniyle oluşan, ses sorunları geçicidir ve tedavi edilebilir. Esas sorun ses kısıklığını başka sebeplere bağlayıp ciddi olabilecek hastalık tanısını geciktirmektir. Bu nedenle 15 günden uzun süren ses kısıklığında mutlaka hekime başvurulmalıdır” dedi.



Her yıl 16 Nisan'da tüm dünyada Kulak, burun, boğaz, baş ve boyun cerrahları ve diğer ses sağlık çalışanları tarafından kutlanan Dünya Ses Günü’nde ses sağlığının önemi ile ilgili konuşan Kulak Burun Boğaz ve Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Zeynep Alkan, ses sağlığı, ses hijyeni ve ses estetiğiyle ilgili dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Geçici ve kalıcı ses sorunları ve bunların belirtileri ve tedavi yöntemlerini anlattı.

İletişimde insanın en güzel mücevherinin sesi olduğunu ifade eden Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Kulak Burun Boğaz ve Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Zeynep Alkan, sözlerine şöyle devam etti: “Sesimiz kendimizi, duygularımızı ifade etmekte karşımızdaki kişiyi ikna etmekte çok önemlidir. Sesimiz kötü olduğunda ise kendimize güvenimiz azalır, içimize kapanırız. Bununla birlikte, evde çocuklarımızla olan iletişimimizden, kariyer hayatımıza kadar sesimiz son derece önemli. Bu nedenle kişinin en önemli mücevheri sesidir.”

 

Kalıcı Ses Sorunlarına Neden Olabiliyor

Kişinin, hayatı boyunca sesle ilgili bazı sorunlarla karşılaşabileceğini kaydeden Prof. Dr. Zeynep Alkan, bu duruma neden olabilecek etkenlerle ilgili şunları anlattı: “Bunların başında solunum yolu enfeksiyonları geliyor. Nezle, grip gibi rahatsızlıklarda larenjit dediğimiz ses teli iltihabı nedeniyle ses daha kalın çıkar. Üst solunum yolundaki ödem, enfeksiyon geçtiğinde ses sorunları da kendiliğinden kaybolur. Ancak bazen de tedavi edemediğimiz kalıcı ses sorunları olabiliyor. Bunların başında da sesin yanlış kullanımına bağlı olan sorunlar geliyor. Ayrıca, nodüller, halk arasında ses teli eti olarak bilinen polipler, sulkus dediğimiz doğuştan gelen ses teli üzerindeki yarıklar ya da ses teli felçleri gibi gırtlağa bağlı sorunlar da ses sorunlarına neden olabiliyor. Hatta sadece gırtlakta olan sorunlar değil, tiroit bezi ameliyatları, tiroit bezindeki kitleler, beyindeki veya boyundaki sorunlar da ses teline giden siniri etkileyerek sesin kalitesini bozabilir” ifadelerini kullandı.

Akciğerler hastalıklarının da ses sorunlarına yol açan faktörler arasında yer aldığını söyleyen Prof. Dr. Zeynep Alkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Akciğerler hastalıkları da ses sorunlarına yol açan faktörler arasında yer alabilir. Astım gibi kronik akciğer hastalığı olanların da sesi kötü çıkabilir. Çünkü ses sadece gırtlaktan çıkmıyor. Sesin esas oluşumundaki güç kaynağı akciğerlerdir. Bu yüzden de hep ‘diyaframınızı kullanarak karın nefesi alın’ diyoruz.



Seste Cızırtı ve Kısılmaya Dikkat

Ses bozukluğu belirtileri ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Alkan, “Hastalar ‘sesimde bir cızırtı, boğukluk, kısılma var’ şikâyetleriyle geliyor. Bu durumu genellikle çevresindekiler fark edebiliyor. Bu durumda stroposkop dediğimiz, dalgalanmayı gösteren cihazlar ya da ses analizi dediğimiz sesin frekansını ve şiddetini ölçen ekipmanlar yardımıyla ses muayenesi yapılıyor. Böylece hastanın eski konforlu sesini, konforsuz hale getiren sorunların neler olduğu ortaya çıkıyor. Bezen de ses telleri normal olmasına karşın, kişinin sesini yanlış kullanmasına bağlı olarak sesi kötü çıkabiliyor. Bu noktada, sesin davranışını öğrenip, ona göre bir yol izliyoruz. Bazen ses terapisti de tedavi sürecine dâhil olabiliyor” diye konuştu.

 

Ses Hijyeni İçin İçin Bol Su İçin

Ses hijyeninin sağlanmasının önemine dikkat çeken Prof. Dr. Alkan, “Ses hijyeni, sesi temiz kullanma, sese iyi gelen gıdalarla beslenme, sese zararlı olan kimyasal iritanlar ki bunların içerisinde en çok bilinen sigaradan uzak durma ile sağlanabilir. Aynı şekilde çevre kirliliği, uygun olmayan çalışma ortamlarında sesi kullanmaya çalışmak da olumsuz etkenler arasında yer alır. Esas önemli konu ise,  doğru su kullanımı. İçerisinde su olan, çay, kahve, meyve suyu gibi sıvılar hiçbir şekilde suyun yerine geçmez. Bununla birlikte tüketilen midede sorun yaratabilecek gıdaların da ses sağlığına etki edeceği unutulmamalıdır.” diye konuştu.



Ses Estetiğini Sağlamak Mümkün

“Elbisenin, kişinin vücuduna oturması gibi sesin de kişinin cinsiyetine, mesleğine, yaşına uyması gerekiyor. Bazen bu uyumsuzluk olduğunda ses estetiği dediğimiz, ses inceltme, ses kalınlaştırma gibi ameliyatlar yapılıyor” diyen Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi KBB Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Zeynep Alkan, ses estetiği ameliyatları ile ilgili şu bilgileri verdi:

“Ses telleri dışarıdan herhangi bir kesi olmadan, ağız içerisinden girilerek soğuk ameliyat yöntemleri ya da lazer dediğimiz çeşitli sıcak enstrümanlarla ameliyat edilir. Bir diğer yöntem, içeriden değil dışarıdan boyuna yapılan bir kesiyle ses telinin oturduğu gırtlağa ulaşmak. Burada ses telinin yapıştığı kıkırdağın serbestleştirilmesiyle, ses telinin boyunun kısaltılması ya da uzatılması işlemleri yapılır.”

Basın Yansımaları: 

seafoodplus.info   seafoodplus.info 

nest...

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.