sıcak basması üşüme / Menopoz döneminde neden üşüme olur? - Sağlık Haberleri

Sıcak Basması Üşüme

sıcak basması üşüme

6 günden fazla veya gün içinde 4 saatten fazla sıcak basması yaşayan kadınların inme, kalp krizi ya da diğer kardiyovasküler problemlerle karşılaşma riski çok daha fazla

Sıcak basması, kadınlarda genellikle menopozla ilişkilendirilen bir durum. Ancak bundan daha fazlası olabilir. Sık sık ve kalıcı olarak bu durumu yaşayan kadınlar, kalp krizi ve inme riskiyle karşı karşıya kalabilir. Sıcak bastığını söyleyen orta yaş bir kadına sorulan ilk soru menopozda olup olmadığıdır. Bu semptom menopozun en yaygın belirtisi olduğu için akla başka bir rahatsızlık olabileceği gelmez. Son zamanlarda araştırmacılar, kadınlara özgü kardiyovasküler risk faktörlerini daha yakından incelemeye başladılar ve kadınların yüzde 85'ini etkileyen sıcak basması üzerine yoğunlaştılar.

RİSK ÇOK DAHA FAZLA
Amerika'da Eylül 'da açıklanan Kadın Sağlığı Çalışması'nın sonuçlarına göre, iki haftalık bir sürede 6 günden fazla veya gün içinde 4 saatten fazla sıcak basması yaşayan kadınların inme, kalp krizi ya da diğer kardiyovasküler problemlerle karşılaşma riski, sıcak basması yaşamayanlara oranla iki kat daha yüksek olabilir. Araştırmacıların kalıcı olarak tanımladığı, yani günde 4 saatten fazla sıcak basması yaşayan kadınların, gelecek 20 yıl içinde sıcak basması olmayan kadınlara göre kalp hastalıkları geçirme olasılığının yüzde 80 daha fazla olduğu da bu çalışmada yer alan bilgiler arasında. Uzmanlara göre kadınların birçoğu sıcak basması problemini yaşıyor. Üstelik bu durum çok da anormal karşılanan bir belirti değil. Ancak sıcak basmaları kalıcı olmaya başladığında bazı kardiyovasküler risklerin artmaya başladığına işaret ediyor olabilir. Bu tabii ki sıcak basması yaşayan tüm kadınların kalp hastalığı olduğu ya da ileride böyle bir problem yaşayacağı anlamına gelmiyor. 'İki kat daha yüksek risk' dendiğinde, bu kulağa korkutucu geliyor. Araştırma sonuçları daha iyi yorumlandığında, kadınlarda sıcak basmasıyla ilişkili genel kalp hastalıkları riski artışının düşük kaldığı söylenebilir.

TEDAVİ EDİLMELİ Mİ?
Sıcakbasmalarının kardiyovasküler hastalık riskini artırdığına dair bazı kanıtlar olsa da, sıcak basmalarını tedavi etmenin bu durumu ortadan kaldıracağına dair bir kanıt yok. Bu durumun tedavisi, sadece kendinizi daha iyi hissettirebilir. Tedavi içinse doktorunuzun yazacağı bazı hormon ilaçları kullanmanız gerekebilir.

NEDEN YAŞANIR?
Vücudun aşırı ısındığı bir zaman dilimi, sıcak basmalarının nedeni olarak açıklanabilir. Birkaç saniye veya dakikalarca sürebilir. Önce terlemeye başlar, ardından üşüme hissi yaşayabilirsiniz. Genellikle menopozdan sonraki aylarda ortaya çıkan sıcak basmalarına neyin neden olduğu kesinlik kazanmamışsa da, bazı uzmanlara göre sebep östrojen hormonundaki düşüş. Bu düşüşlerin beyindeki hipotalamusu etkilediğine inanılıyor. Hipotalamus, vücut çok sıcak olduğunda bunu algılar ve soğutma hareketlerini tetikler. Devamında ise kan damarları fazla ısıdan kurtulmak için genişler.

DAMARLARA BAKILMALI
Tabii akla "Sıcak basmaları yaşayan kadınların kan damarları nasıl tepki veriyor?" sorusu geliyor. Bu sorunun cevabı yılında menopoz konusunda yapılan bir çalışmada verilmiş aslında. Bu çalışmaya göre sıcak basması yaşayan yaş arasındaki kadınların kan damarı yanıtlarında kardiyovasküler hastalıklarla da bağlantılı olduğu bilinen bazı özellikler ortaya çıktı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

SON DAKİKA

Soğuk Terleme Neden Olur, Neyin Belirtisidir? Ani Soğuk Ter Basması Neyin Habercisidir?

İyi Yaşam

Soğuk Terleme Neden Olur, Neyin Belirtisidir? Ani Soğuk Ter Basması Neyin Habercisidir?

"Terleme sorunu, genel olarak kişinin vücudunun kendini rahatlatma ve serinletme yoludur. Özellikle de aşırı bir ısı ya da hareketten kaynaklı olarak da kişiler ani bir terleme ile karşı karşıya kalabilir. Bu gibi durumlarda yaşanan bu terlemeler bazı önemli hastalıkların da habercisi olabilir. Soğuk terleme neden olur, neyin belirtisidir sizler için derledik."

Soğuk terleme, genel olarak vücudun vermiş olduğu bir uyarı olabilir.

Soğuk Terleme Neden Olur?

Soğuk terlemenin pek çok farklı nedeni olabilir. Genel olarak vücut bunu bazı panik anlarında yapar. Vücudun panik, korku, heyecan, şok ya da nefes alamama gibi sorunlarına ter bezleri daha fazla çalışarak kişinin bu zor anlarda oldukça zor bir durumda olduğunu belli eder. Soğuk terleme tek başına bir rahatsızlık değildir. Ama ek olarak görülen sıkıntıların olması, kişinin bir hastalığının olduğunu gösterebilir.

Soğuk terlemek, genellikle panik anında ya da aşırı stresli durumlarda kişilerin vücudunun vermiş olduğu bir tepkidir. Soğuk terlemek, uzun süreli olursa dikkate alınması gereken ve ihmal etmeden uzman bir doktora başvurmanız gereken durumlar arasında yer alır.

Soğuk Terlemek Neyin Belirtisidir?

Soğuk terlemek, bazı önemli hastalıkların habercisi olabilir. Soğuk terlemek aslında bir tür şoktur. Genellikle kişiler şoka girdiği zaman, tepkilerini soğuk terleyerek gösterir. Şok durumu ise, kişinin organlarının diğer işlevini durdurur. Bunun sonucunda organlar oksijen ya da kan akışı sağlamaz.

Uzun süreli şoklarda ise kişiler kalıcı bir hasar alabilir. Hatta bazı durumlarda kişiler hayatlarını bile kaybedebilir. Soğuk terleme, genellikle aniden gelen bir rahatsızlıktır. Tek başına önemli bir rahatsızlık olmasa da soğuk terleme, önemli hastalıkların habercisi olabilir. Kadınlarda yaşanan menepoz evresi de soğuk terlemenin en yoğun yaşandığı anlar arasında yer alır.

Ani Soğuk Ter Basması Neyin Habercisidir?

Aniden soğuk ter basması, pek çok hastalığın habercisi olabilir. Soğuk terlemeye yol açan hastalıklar ise şu şunlardır;

  • Hipotansiyon hastalarının, tansiyonlarının düşmesi halinde sürekli bir şekilde soğuk terleme yaşayabilirler.
  • Soğuk terleme depresyon, kalp çarpıntısı, şizofreni, bipolar bozukluk ve benzeri pek çok rahatsızlıkta görülebilir.
  • Soğuk terlemeye yol açan en bilinen hastalıklar arasında migren rahatsızlığıdır. Migren rahatsızlığı belirtileri arasında soğuk terleme de yer alır. Kişiler migren ağrısı çekmeden önce ve sonrasında bu durumu yaşayabilirler.
  • Enfeksiyon durumları genellikle kişilerde soğuk terleme etkisi yapar. Bunun nedeni de kişinin vücudunun o anda bir savaş halinde içine girmesidir.
  • Sepsis, kana bakteri karışması durumuna denir. Bu durumda ise, kişinin bağışıklık sistemi zarar görür ve kişiler terleyerek belirli bu soğuk bir şekilde terleyebilir.
  • Soğuk terleme kalp krizi öncesinde görülen en belirgin belirtiler arasında yer alır.
  • Stres ve kaygı içinde olan kişilere soğuk terleme durumu yaşanabilir.
  • Menopoz döneminde kadınların hormonlarının hızlı bir şekilde değişmesi nedeni ile kişiler ani bir şekilde sıcak ya da soğuk terleyebilir.
  • Hipoglisemi, diğer bir adı ile de düşük kan şekeri bulunan kişilerin kan şekeri normalden çok daha fazla düştüğü zaman ani bir terlemeye maruz kalabilir.
  • Beslenme tarzınız da terlemeye neden olabilir.

Terlemenin Nedeni Olabilecek Hastalıklar

  • Akciğer rahatsızlıkları
  • Çocuklarda C ve D vitamini eksiklikleri
  • Ateş ve enfeksiyonlar
  • Diyabet
  • Düşük kan şekeri yani hipoglisemi
  • Tüberküloz
  • Hipertiroidi yani tiroid bezinin normalden fazla çalışması
  • Bazı kanser türleri
  • Kalp hastalıkları
  • Tiroit hormonu, ağrı kesici, morfin, ateş düşürücü ya da antidepresan gibi bazı ilaç türleri
  • Kompleks bölgesel ağrı sendromu da soğuk terlemeye neden olabilen hastalıklar arasında yer alır.
False

Sağlık Rehberi

Yaz Aylarında Gıda Zehirlenmelerine Dikkat


Gıdalar birçok enfeksiyon hastalığının bulaşmasında aracı rol oynayabilirler. Gıda zehirlenmesi herhangi bir yiyecek ya da içeceğin tüketimi sonucu meydana gelen enfeksiyon veya intoksikasyon durumuna verilen genel isimdir. Yaz aylarının gelmesi ve hava sıcaklığının yükselmesi ile gıda zehirlenmelerinin görülme sıklığı artar. Tüketilecek olan gıdaların sıcak ortamda unutulması, uygun ortamda saklanmaması sonucunda zararlı bakteriler ve bakterilerin salgıladığı toksinler ile enfeksiyöz durumlar daha sık meydana gelir. Özellikle protein içeriği fazla olan et ve süt ürünleri,  deniz mahsülleri, yumurta, mayonez gibi gıdalar risk altındadır. Patates, pirinç ve konservelerde saklanan gıdalarda zehirlenmelere neden olabilir.

Bakteriler geniş bir sıcaklık aralığında canlı kalmalarını sürdürebilmekle beraber, en iyi ?C’de çoğalırlar. Uygun nem, oksijen, pH değerlerinde yeterli zaman geçirmeleri gerekmektedir. Yaz ayları bu koşulları kolaylıkla sağlar.

Genellikle hafif seyirli ve kısa süreli hastalıklardır, fakat zehirlenmeye yol açan besinler ve kişiyle ilişkili bazı faktörler (etkilenen kişinin bağışıklık sisteminin zayıf olması veya yaşlı, gebe, bebek olması gibi)  hastalığın zaman zaman daha ağır seyret­mesine hatta ölümcül olmasına yol açabilir. Hastalığa neden olan bakteri veya toksinin özelliği, besinin ne oranda bakteri veya diğer ajanlar ile kirlendiği, tüketilen miktar ve kişinin bakteriye karşı gösterdiği duyarlılığa göre klinik tablo değişiklik gösterebilir. Aynı kontamine besini tükettikten sonra oluşan belirtiler kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Kiminde hiç belirti görülmezken, kiminde de belirtiler çok ağır seyredebilir. Belirtiler sıklıkla kontamine olmuş gıda tüketiminden 30 dakika ile 72 saat sonra aniden başlar. Bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı, karında kramp, mide yanması gibi sindirim sistemini ilgilendiren belirtilerin yanı sıra ateş, üşüme, titreme, sıcak basması, halsizlik gibi yakınmalar da gözlenebilir.

Kusma ve ishal vücudun zararlı bileşenleri uzaklaştırmak için gösterdiği tepkilerdendir. Bu nedenle klinik tablo aydınlanana kadar bulantı ve ishali önleyici ilaçlar kullanılmamalıdır. İshal ve kusmayı arttıracak düşüncesiyle hiçbir şey yememek yanlış bir davranıştır. İshal tedavisinin en iyi şekli dinlenmek ve bol miktarda sıvı ( temiz içme suyu, ayran, maden suyu, şekersiz çay vb.) tüketmektir. İshal geçene kadar yoğurt, pirinç lapası, haşlanmış patates gibi besinler tüketilmeli, bağırsak hareketliliğini arttıran çiğ sebze, erik, kayısı, incir, üzüm, karpuz gibi meyveler tüketilmemelidir. Meyveler iyice yıkandıktan ve kabuğu soyulduktan sonra tüketilmelidir. Kanlı ishal, boyun sertliği, şiddetli baş ağrısı, ateş varlığında ve şikayetlerin 2 günden fazla devam etmesi durumunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

* Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

Enfeksiyonlar: Bağışıklık Sisteminin Baş Düşmanı

Enfeksiyonlar vücudumuzun her bölgesinde meydana gelebilen, bakteri, virüs veya parazitler tarafından oluşturulan ve bir kısmı da bulaşıcı olabilen hastalıklardır. Günümüzde tanı ve yeni tedavi yöntemlerindeki ilerlemeler ile birçok enfeksiyon hastalığı teşhis ve tedavi edilebiliyor.

Hisar Hospital Intercontinental Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ramazan Gözüküçük “enfeksiyonların meydana getirdiği olumsuzluklar”  hakkında bilgi verdi.

Enfeksiyon nedir?

Enfeksiyon, mikroorganizmaların insan vücuduna girdikten sonra, üreyip çoğalarak, istenmeyen belirtiler ve/veya hastalıklar oluşturmasıdır. Bu mikroorganizmalar bakteri, virüs, mantar ve parazitlerdir. Enfeksiyon hastalıklarının belirti ve bulguları çok farklı olabilmektedir. Ateş, üşüme, titreme, halsizlik, yorgunluk, iştahsızlık, ağrı, bulantı, kusma gibi genel şikayetlere ek olarak etkenin cinsine ve enfeksiyonun yerine bağlı olarak gelişen spesifik belirti ve bulgular; ishal, kabızlık, eklem ağrıları, vücutta döküntüler ve kızarıklıklar, öksürük, sarılık, bilinç bozuklukları olarak sıralanabilir.

Türkiye ve dünyada görülme sıklığı nedir?

Enfeksiyonların görülme sıklığı kişilerin bağışıklık durumu, yaş ve kanser-diyabet vb ek hastalıkların varlığına göre değişmektedir. Ülkemizde gelişmiş ülkelere benzer oranda birçok enfeksiyon hastalığı artık nadiren görülmekte olup, daha çok kış dönemlerinde influenza-grip salgını ve yine solunum yolu enfeksiyonları yaklaşık %30 oranında görülmektedir. Dünyada ise özellikle Afrika ve uzakdoğu gibi az gelişmiş ülkelerde hala belli enfeksiyonlar yüksek oranda görülmektedir. Yine HIV ve Hepatit gib enfeksiyonlarda ülkemizde çok düşük orandayken, farklı ülkelerde farklı oranlarda görülmektedir.

Türkiye ve dünyada enfeksiyon kaynaklı ölüm oranı nedir?

Türkiye&#;de enfeksiyon kaynaklı ölüm oranı yoğun bakım ve kanser hastaları dışında oldukça düşük oranlarda olup, dünyada ise özellikle Afrika gibi ülkelerde Sıtma vb bazı enfeksiyonlarda %50 lere ulaşabilmektedir.

Hangi hastalıklar enfeksiyon riskini artırır?

Bağışıklık sistemini baskılayan tüm hastalıklarda enfeksiyona yatkınlık artmaktadır. Özellikle hematolojik kanserler(Lösemi vb) ile Akciğer kanserleri, Kalp yetmezliği, Akciğer hastalıkları(KOAH, Astım-Bronşit-Sigara içiciliği), Kanser tedavisi, Romatizmal hastalıklar ve bu hastalarda kullanılan yeni nesil bağışıklık baskılayıcı ilaçlar, AİDS hastalığı, Diyabet(özellikle kan şekeri kontrolsüz ise) ile gebelik döneminde enfeksiyon riski artmaktadır.

Enfeksiyon en çok kimlerde görülür?

Bağışıklık sistemi yetersiz olan özellikle kanser hastaları en çok enfeksiyonun görüldüğü hastalar olup, ayrıca yoğun bakımda uzun süre yatan yada yatalak/felçli hastalar ile sigar içiciliği/pasif içilik ve allerji gibi kişisel durumlarda enfeksiyon görülme sıklığını artırmaktadır.

Hangi belirtiler kişide enfeksiyonun varlığını gösterir?

Ateş, üşüme, titreme, halsizlik, yorgunluk, iştahsızlık, ağrı, bulantı, kusma gibi genel şikayetlere ek olarak etkenin cinsine ve enfeksiyonun yerine bağlı olarak gelişen spesifik belirti ve bulgular; ishal, kabızlık, eklem ağrıları, vücutta döküntüler ve kızarıklıklar, öksürük, sarılık, bilinç bozuklukları olarak sıralanabilir.

Hangi tür enfeksiyon hangi hastalığın işareti olabilir?

Barsak enfeksiyonunda ateş, karın ağrısı-ishal, kabızlık, Solunum yolu enfeksiyonlarında öksürük,balgam-nefes darlığı, Hepatitlerde halsizlik- sarılık ve Menenjit gibi beyni etkileyen enfeksiyonlarda baş ağrısı-bilinç bozuklukları ve havale geçirme gibi belirtiler olabilmektedir.

Tedavisi en kolay ve en zor enfeksiyonlar hangileridir?

Tedavisi en kolay enfeksiyonlar daha çok üst solunum yolu enfeksiyonu gibi virüslere bağlı enfeksiyonlar olup, Tedavisi en zor enfeksiyonlar ise kanser hastaları ve yoğunbakım hastalarında olan antibiyotiklere dirençli Hastane enfeksiyonları ile tüberküloz-verem tedavisidir.

Tedavi edilmeyen enfeksiyon nasıl sonuçlanır?

Uygun şekilde tedavi edilmediğinde maalesef ölüm yada ağır sakatlıkla sonuçlanmaktadır.

Enfeksiyon nasıl teşhis edilir?

Teşhiste öncelikle iyi bir muayene ve hastanın hikayesinin alınmasına ilaveten, kan tetkikleri ve radyolojik tetkikler ile nadiren patolojik inceleme ile teşhis konulmaktadır.

Enfeksiyon tedavisinden anlamamız gereken nedir?

Enfeksiyon tedavisi, doğru ilaçların doğru dozda ve uygun sürede kullanılmasıdır. Hastaların şikayetlerinin geçmesi enfeksiyon tedavisinin biteceği anlamına gelmez, örneğin tüberküloz hastalarının şikayetleri 1 ay içinde düzelmesine rağmen tedavisi 6 ay sürmektedir.

Her enfeksiyonda antibiyotik kullanmak zorunlu mudur?

Sadece bakteriler ile bazı virüs ve mantar enfeksiyonlarında antibiyotik kullanmak zorunludur, her enfeksiyonda antibiyotiğe gerek yoktur.

Enfeksiyon tedavisine yönelik yeni nesil ilaç ve uygulamalar var mıdır?

Enfeksiyon tedavisinde yeni nesil ilaçlar çok az olup, özellikle bağışıklığı artırıcı uygulamalar ile aşı ile korunma gibi yöntemler ön plana çıkmaktadır. Örneğin Hepatit C, yeni nesil ilaçlarla artık % tedavi edilebilir hale gelmiştir. Ayrıca, hiperbarik oksijen tedavisi gibi bazı uygulamalar da bazı enfeksiyonlarda iyileşme sürecine katkı yapmaktadır.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir