Sabah Kalktığımda Balgam Oluyor

Balgam, akciğerlerde ve alt solunum yollarında üretilen bir mukus türüdür. Peki, Balgam neden olur? Balgam nasıl atılır? Merak edilen tüm detayları haberimizde bulabilirsiniz...

Sozcu.com.tr

Yayınlanma:

Akciğerler, sinüsler, ağız, boğaz, burun ve gastrointestinal sistemlerdeki astar dokularda üretilen balgam hakkında bilinmesi gerekenleri haberimizde sizler için derledik… Balgam neden olur? Balgam nasıl atılır? İşte cevapları…

BALGAM (MUKUS) NEDİR?

Balgam veya diğer ismi ile mukus, vücuttaki birçok astar dokusu tarafından üretilen, kaygan ve normal bir sıvı maddedir. Vücut işlevi için önemlidir ve kritik organların kurumasını önlemek için koruyucu ve nemlendirici bir tabaka görevi görür. Mukus ayrıca toz, duman veya bakteri gibi tahriş edici maddeler için bir tuzak görevi görür. Enfeksiyonlarla savaşmaya yardımcı olacak antikorlar ve bakteri öldüren enzimler içerir.

BALGAM (MUKUS) NEDEN OLUR?

Soğuk algınlığı, grip ve sinüzit gibi solunum yolu enfeksiyonları, balgam üretiminin artması ve öksürük sık görülen nedenleridir. Alerjik reaksiyonlar, balgam üretiminin artmasının bir başka nedenidir. Baharatlı yiyeceklerin tüketimi bile burun pasajlarında aşırı mukus üretimine neden olabilir.

Solunum yolu enfeksiyonuna bağlı bir hastalıkta normalden daha koyu görünen kalınlaşmış mukus fark edebilirsiniz. Bu mukus, soğuk algınlığı veya grip ile ilgili karakteristik semptomların birçoğuyla ilişkilidir. Hasta olduğunuzda, balgam da sarı-yeşil renkte görünebilir.

VÜCUDUN HANGİ BÖLGELERİ BALGAM ÜRETİR?

Balgam, vücuttaki birçok bölgede, aşağıdakileri içeren birden fazla organın astar dokularındaki mukus bezleri tarafından üretilir. Bunlar:

– Akciğerler
– Sinüsler
– Ağız
– Boğaz
– Burun ve
– Gastrointestinal sistemdir.

BALGAM NASIL ATILIR?

Balgam genellikle öksürükle birlikte atılır ve buna tipik olarak burun tıkanıklığı, burun akıntısı ve boğaz ağrısı gibi semptomlar eşlik eder. Aşağıdaki yöntemlerden bazılarını uygulamak aşırı mukus ve balgamın giderilmesine yardımcı olabilir:

1. Havayı nemli tutun

Kuru hava akciğerlerdeki balgamın katılaşmasına sebep olduğu gibi, burun ve boğazı tahriş eder sonuçta da daha fazla mukus oluşmasına neden olur. Yatak odasına nemlendirici bir cihaz yerleştirmek daha iyi bir uyku uyumanızı sağlar, burnu temiz tutar ve boğaz ağrısını önler.

2. Bol miktarda sıvı tüketin

Vücudun mukusun ince kalması için nemli kalması gerekir. Bir kişi soğuk algınlığına yakalandığında, bol sıvı tüketmesi, mukusu inceltebilir ve sinüslerin boşalmasına yardımcı olabilir.

3. Yüze ılık, ıslak bir bez uygulayın

Bu yöntem sinüs kaynaklı baş ağrısı için hafifletici bir çare olabilir. Nemli bir bezle birlikte teneffüs edilen hava nemi burun ve boğaza geri döndürmenin hızlı bir yoludur.

4. Başınızı yüksekte tutun

Mukus birikimi özellikle rahatsız edici olduğunda, birkaç yastığı üst üste koyarak uzanmak uyumanıza yardımcı olabilir. Düz olarak yatmak mukusun boğazınızın arkasında birikmesi sonucunda sizi rahatsız edebilir. Yükseklik, mukus drenajını arttırır ve öksürük ve rahatsızlığı azaltır.

5. Tuzlu su ile gargara

Tuz ve ılık su karışımıyla gargara yapmak boğazın arkasında birikmiş balgamı atmak için etkili bir yoldur ve semptomları hafifletebilir. Bir bardak ılık suya yarım çay kaşığı tuz ekleyin. Tuz eriyene kadar karıştırın. Karışımla gargara yapın ve karışımın önce boğazın arkasına geçesine izin verin. Bunu günde birkaç kez tekrarlayın.

6. Sıcak su ile duş alın

Sıcak suyla duş alırken 5-10 dakika buharı soluyabilir ve bir kâse sıcak suyun içine nane, okaliptüs, limon otu, kekik, tarçın kabuğu, biberiye yağı damlatarak derin nefesler alabilirsiniz.

7. Bal

Anti bakteriyel özelliğe sahip olan bal da çok iyi bir balgam sökücüdür. Bitki çaylarınıza bal ekleyebilirsiniz. Ayrıca semptomlar iyileşene kadar her 3 ila 4 saatte bir 1 çorba kaşığı bal tüketebilirsiniz. Ancak bal 12 aylıktan küçük bebekler için uygun değildir, aklınızda bulunsun.

balbaş ağrısıbitkiÇayGripsoğuk algınlığı

Kronik Obstrüktif (tıkayıcı) Akciğer Hastalığı kelimelerinin baş harflerinden oluşan KOAH, hava yollarının ilerleyici ve kalıcı tıkanıklığını ifade ediyor. KOAH, aslında kronik bronşit ve amfizem gibi iki ayrı hastalığı tanımlıyor.

KOAH’ın tüm dünyada hızla yayılan bir hastalık olduğunu belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. İlkay Keskinel, KOAH’ta iki hastalığın bir arada olduğunu söyledi.

“Kronik bronşitte, hava yollarında sürekli bir iltihap söz konusudur ve balgam üretimi artmıştır. Amfizemde ise, hava keseleri arasındaki duvarlarda harabiyet vardır. Normalde bir üzüm salkımına benzeyen hava kesecikleri yer yer birleşerek, işlev görmeyen ölü hava boşlukları haline gelmiştir. Amfizem ve kronik bronşit sıklıkla bir arada bulunabilirler” diyen Dr. Keskinel, hastalığın gelişim mekanizmasını şöyle anlattı:

“Soluk borusu, önce ana bronşlara, sonra da daha küçük bronşçuklara dallanır. Bu bronşçukların ucunda hava keseleri bulunur. Hava keselerinin etrafında ise damarlar yer alır. Soluk borusundan alınan havadaki oksijen, bu hava keselerinin etrafında yer alan damarlar yoluyla kana geçer; kandaki karbondioksit de aynı yolla hava keseleri, oradan da nefes borusu ile dışarı atılır. KOAH hastalığında normalde esnek olan bu hava keseleri ve hava yolları bu özelliklerini yitirir.

NORMAL ÖKSÜRÜK VE BALGAM YOKTUR
Sigara içen pek çok kişi, öksürük ve balgam şikayetlerinin normal olduğunu düşünür. Oysa Dr. Keskinel, “Normal öksürük veya balgam yoktur. Bu tür yakınmalar, mutlaka bir soruna işaret eder. Sigara içen kişilerin yakınmalarını önemsememeleri nedeniyle, pek çok hasta aslında KOAH’lı olduğunu bilememektedir. Sonuç olarak hastalıkların tanı ve tedavilerinde gecikmeler yaşanmaktadır" açıklamasını yaptı ve sigaranın yarattığı nisk hakkında şunları söyledi: 

SİGARA SİZİ KOAH ADAYI YAPAR
"KOAH’ın en önde gelen nedeni sigaradır. Sadece sigara değil, diğer tütün ürünlerinin (puro, pipo…) kullanımıyla da KOAH gelişebilir. Kişi kendi içmeden, sigaraya pasif olarak maruz kalınmasıyla bile KOAH gelişebilir. Çok daha nadir olarak doğuştan gelen bazı sebepler ya da ısınma amaçlı tezek yakılması, kimyasal dumanlar, madende çalışma gibi nedenler de KOAH’a yol açabilir.

YILLARDIR SİGARA İÇİYORSANIZ
Sürekli öksürük, sık sık balgam çıkarma, nefes darlığı, hırıltı gibi yakınmalarınız varsa ve uzun yıllardır sigara içiyorsanız, siz de bir “KOAH” adayı olabilirsiniz. Hastalığın tanısında gecikmemek için, bir göğüs hastalıkları hekimine başvurmalısınız. Hastalığınızın ilerlemesini durdurmak için alacağınız bu önlemler, daha kaliteli bir soluk ve sonuçta daha kaliteli bir hayat anlamına gelmektedir.

KOAH RİSKİNİZİ BELİRLEMEK İÇİN…
Pratik bir solunum fonksiyon testi ile KOAH riski belirlenmektedir. “Spirometre” adı verilen cihazda, bir “ağız parçası” bulunur. Bu parçaya tek kullanımlık bir ağızlık takılır. Kişinin burnu bir mandalla kapatıldıktan sonra, ağız aparatını eline alır ve teknisyenin yönlendirmesiyle ağızlığın içine nefes alıp verir. Test, en az 2-3 kez tekrarlanmalıdır. Cihaz, kişinin soluk kapasitesini ölçer ve bunu aynı yaş, ırk, boy, kilodaki sağlıklı ve normal kişilerin değerleri ile karşılaştırır.

Buna göre, test yapılan kişinin soluk kapasitesi hem bir grafik, hem mutlak değer, hem de normale göre yüzdesel olarak rapor halinde elde edilir. Sonuçlar, bir göğüs hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilmelidir. Gerekli görülen durumlarda “reversibilite testi” adı verilen ilaçlı test uygulanır. Testten sonra hastaya nefes açıcı sprey verilir, 15 dakikalık bir ara sonrasında test tekrarlanır. İlaç sonrası solunum kapasitesinde ne kadar düzelme olduğu kaydedilir. Solunum testinden önce ağır yemek yenilmemeli, mümkünse sigara ve alkol içilmemelidir. Testten yarım saat öncesinde de ağır egzersizden kaçınmak gereklidir."

TEDAVİDE İLK BASAMAK SİGARAYI BIRAKMAK
KOAH tedavisinde ilk basamağın, sigaranın bırakılması olduğunu belirten Keskinel, tedavi sürecinde dikkat edilmesi gereken noktalari şöyle özetledi: "Nefes açıcı tedaviler, enfeksiyon hastalıklarının önlenmesi, sağlıklı ve düzenli beslenme de önem taşır. KOAH’lı hastalar, mikrobik solunum yolu hastalıkları geçirdiklerinde, KOAH’ları alevlenebilir; bu yüzden, her yıl grip aşısı yaptırmaları, özellikle kış aylarında el hijyenine uymaları ve sık sık ellerini yıkamaları, hasta kişilerle temastan kaçınmaları önerilir. KOAH’lı hastanın sadece kendisi değil, bulunduğu ortamdaki kişiler de sigara içmemelidir. Hastalığın ileri safhalarında, sürekli oksijen kullanımı gerekebilir.”